Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

AŞK YENİDEN (Murathan Mungan)


Legendary

Önerilen İletiler

AŞK YENİDEN

 

Aşk yeniden

Akdenizin tuzu gibi

Aşk yeniden

Rüzgârlı bir akşam vakti

Aşk yeniden

Karanlıkta bir gül açarken

 

Aşk yeniden

Ürperen sahiller gibi

Aşk yeniden

Kumsalların deliliği

Aşk yeniden

Bir masal gibi gülümserken

 

Gözlerim doluyor

Aşkımın şiddetinden

Ağlamak istiyorum

Yıldızlar tutuşurken

Gecelerin şehvetinden

Kendimden taşıyorum

 

Aşk yeniden

Bitti artık bu son derken

Aşk yeniden

Aynı sularda yüzerken

Aşk yeniden

Rüya gibi bir yaz geçerken

 

Aşk yeniden

Unutulmuş yemin gibi

Aşk yeniden

Hem tanıdık, hem yepyeni

Aşk yeniden

Kendini yarattı kendinden

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AY ZEYTİN GECE

 

Kamçılı karanlıktı geldin üstüme

Bütün masalları dolaştın

Ay zeytin gece

Ay vurmuştu alnına

Perçemlerin Tokat akıtması

Yorgundu atılmış yılan derisi

Değiştirilmiş güvercin gömleği tende

Nereye gidiyorsun, dedim

Zeytinlerin arasından

Siste silinip giderken yollar

Aydı zeytindi geceydi

Korkmadım bağırdım ardından

Aydaki zeytindeki gecedeki delikanlı

Nereye böyle

Aldı rüzgar sesimi duyurmadı

Vurdu geçti durduğum yeri

Gümüşünü silkeledi yüzüme

Atının kanatları

Ben öldüm, ölüm bulunamadı

Kamçılı bir karanlıktı

Hikayemin gecesini dürdüm de

Kimse çıkamadı dışarı

Ay kaldı zeytin kaldı gece kaldı

Sis kaldı yollar kaldı

Karanlıktı

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

YILAN YASTIĞI

 

Yolcu bir mağaraya uğrar

Ve olaylar başlar

 

Kuzey ışığı, doğu rüzgarı

Güney denizleri

Günbatımı

Yasemin, zakkum, kara manolya

Başımızı koyduğumuz yılan yastığı

Efsane, zehirden sonra başlıyor

 

Ey içinden geçtiğim ateş

Yıkandığım su

İncinmiş sisler içinde kalbimin doğusu

Bakımsız yüzyıllardan sonra

On binlerin dönüşünü akan

Geri çağrılmış ırmaklar

Her gün gizleriyle bakıştığımız eski uygarlıklar

Kadar yabancı

Gündeliğin karanlık uğultusu

Efsanesi içimizi yakan

Yılan yastığı

Güneşin akşam dualarını söylediği mezralarda

Her şey dünyanın yaradılışına benziyor

Doğu rüzgarları ağzında zehirli yaprakları

Esiyor esiyor

 

Mağarada ejderha uyanıyor

Yedi uyku uyumuş yolcu

Yılan yastığı terliyor

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TANINMIŞ ZAMAN

 

zaman seni şimdi tanıdım

her şeyi kaybettikten sonra

zaman seni kullanamadım

kendime tanıyamadım seni

zaman suçumu biliyorum

senin işini yapmaya kalktım

zaman ayrıldım ayrıldım ayrılamadım

zaman ne yaptım ben

ben ne yaptım

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

VAZODA TOZLU GÜLLER

 

Yanılmayan iki el

Kapandı birbirinin üzerine

Gözleri sisli kır, ad kavmi

Kırık mühürler

Yılların derin kalıntısından

Bağışlamasız bir duruş seçti kendine

Sanki artık hiç bir şey kımıldatamaz

İçinde küllenen o beyaz pişmanlığı

Her şeyi sessizliğiyle bütünleyerek

Geçiyor kullanmadığı günlerin içinden

Başka ellerin kurduğu bütün saatleri

Bırakmış tozlu ayrıntıların zulmüne

Akşamsefaları gibi dalgındı geçen yaz sonu

Onu görmeye gittiğimde

Benden öteye bakıyordu benden çoktan geçmiş bakışları

Bir tek yağmurun sesiyle tanıdık

Bir şeyler geçiyordu yüzünden bir ölünün anısı

Kadar belirsiz bir aydınlık

Nasıl birikmiş içinde bunca süzülmüş acı,

Nasıl ulaşmış içindeki tedirgin erince

Kopkoyu bir kötülüğe dönüşmüş onca hayal kırıklığı

Kayıp kıtalar gibi baktık birbirimize.

Tamamen silinmiş aklımdan

Eski fotoğraflarda buluştuğumuz yer

Oraya nereden gidilir şimdi?

Oysa karşımda oturuyor

O opal lambanın gölgesinde

iyi eğitilmiş kötülüğün bütün incelikleriyle

Bir de vazoda tozlu güller...

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

UNUTULMUŞ BIÇAKLAR

 

Hem kendine kıydın

Hem de bana

Ardına bile bakmadan gidiyorsun şimdi

Hey delikanlı

Hey delikanlı

Sırtımda unuttun bıçağını

Ne kadar gitsen de uzağa

Kanımın izi kalacak avuçlarında

Hey delikanlı

Hey delikanlı

Geri döneceksin

Bir dolunay vakti

Geri döneceksin

Gömmek için

Beni öldürdüğün yere

Kendini usulca

Aşka, şiire, ölüme bırakmış

Ve çoktan toprağa karışmış

Bedenimin sırtında

Bulacaksın ay ışığında bıçağını

Kanını silip alacaksın koynuna

Saplamak için başkalarına

Hey delikanlı

Hey delikanlı

Unuttuğun bu kadar mı?

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ÜÇ AYNALI KIRK ODA

 

Birgün hayatımı yazacağım.Herkes kağıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak, ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz. Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim.

 

MURATHAN MUNGAN

 

&&&&&&&&

UNUTMADIK

 

Yaralı bayramlar geçti

Mevsimler, butun anlamlarıyla

Yüreğin koyu yerinde birikenler

Kendi takvimleriyle gelip geçtiler

Gelip geçti şehirler ve ölüler

Unutmadık

Topraktan çoban yıldızına değin

Her yer

Her şey

Mümkündü

Nazım kadar coşkulu

Argon kadar asık

Lorca kadar yaralıydık

Unutmadık

Orada bir coğrafya yağmalanıyor

Orada gazetelerin ofset baskısı

Orada yeniden yazıyorlar 835 satir

Ve umudunu kaybetmeyen şehirler

Gökyüzünun karanlık kefeniyle örttük

Yıldızların delik deşik ettiği ölüleriz

Adsız ölüleriz

Adları bir coğrafya ile yan yana yazılan

Gövdelerinizi unutmadık, unutmadık hiçbirinizi

Savaşlar ve pazarlar cağıydı

Ayni silahlardı kullandığımız

Ayni carsılar ayni kandı

Sevgiye ve kursuna açılmayan yüreklerden geçtik

Pusu yataklarından, dağılmış bahçelerden

Viran tarihten

Uykuları çevik, namlularını oğulları gibi seven

Çocuklar gibi kusup

Kırda gelincikler gibi gülümseyen

Müsademe çocuklarını gördük

Geçip gidiyorlardı

Tarihin en uzun gecesinden

Pazarlarda ayni kan

Ayni paranın değiş tokçusunda

Karanlık carsılar

Ayni kanlı tarih her defasında

Bir biz kaldık bu kadar içindeyken hayatin

Ölüme yakın duran

Bir de on binlerin korosunda haykıran

İntifada intifada

İki güzelliğimiz vardı bizim

Ufkumuzdan inen

Ve bir daha geri dönmeyen iki güzelliğimiz

Birini kursunlar, ötekini ofset baskılı resimler aldı

Otuz uç kursun sikildi her birimize

Kutuplar kadar uzak, baba ocağı kadar yakın

Doğunun gündüz ve gecelerinde

Otuz üç yıldız

Hala ışığını gönderiyor bize

Birkaç çakmaktaşı cebimde gezdirdiğim

Birkaç karanfil

Yol için ipek, uyku için maya

Kalbiniz için

Kara bir yemin gibi çırılçıplak

Kelimeler getirdim

Kaybolmuş yüzyılların vatanında

Olumun erken takibe aldığı çocuklar

Dağlarda değilim sizinle birlik

Yalnızca mataranıza su vermeye geldim

Nazım kadar coşkulu

Argon kadar asık

Lorca kadar yaralı

Serap ile hakikat arası

Cağın asamadığı uçurumlarda

Gider gelirim gider gelirim

Efsanelerin çeşitlendiği yol ağızlarındaki büyük kamaşma

Anda gizlenen zaman

Ateşin alesta dili

Bitkiler, otlar, kökler

Dağlanmış dil, narin rengi

On binlerin dönüştüğü uğuldarken

Doğunun yeni defteri

Topraktan çoban yıldızına değin

Her yer her şey karanlık bir pusuda

Yazının, tekerleğin, tarihin

İlk çocuklarından

Ey büyük Mezopotamya

İki bin yıllık gece

Don geri bak

Kardeşlerim oluyor kalbimin doğusunda

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BİR YILIN SON GÜNLERİ

 

I.

bir yıl daha bitiyor

İşte bu kadar duru,bu kadar yalın

bu kadar el değmemiş

sıradan bir gerçeği daha

kolları bağlı hayatımızın

bir şiire nasıl dahil edilir bir yılın son günleri

her sonda her başlangıçta ve her defasında

alır gibi bir başkasını karşımıza

perdeler çekip,ışıklar söndürüp

oturup yatağın içine bir başımıza

sorgulamak kendimizi

öğrenmek ikizin anadilini,ikinci belleğimizi

öğrenmek kendimizle hesaplaşmanın buzul ilişkilerini

bu aynaların dehlizlerinde gezinirken görürüz

karanlık günlerimizin kenar süslerini

 

biterken bir yılın son günleri

biliyoruz takvimler belirlemez değişimin mevsimlerini

gençlik ikindilerini

 

kargınmış bir çocuktuk büyüdüğümüzden beri

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BİR YILIN SON GÜNLERİ

 

III.

kırdım mı incittim mi birilerin

kimleri kazandım,yitirdiklerim kimler?

kendimi yineledim mi yazdıklarımda?

yeniden düşünmeliyim

dostluklarımı,ilişkilerimi

dağınık yatağım,mutsuz yatağım

çoğalttın mı eksiklerimi

gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı

yitirdim mi yoksa masumiyetimi?

borçlarımı ödedim mi?

doğru seçtim mi soruların fiillerini?

tırnaklarım kesilmiş,dişlerim fırçalanmış,saçlarım taranmış,

giysilerim ütülü,odam düzenli mi?

ödünç aldığım kitapları geri verdim mi?

geri verdim mi aldıklarımı:

aşkları,dostlukları,sevgileri,güvenleri,bağları

kitaplara,sayfalara,satırlara borcumu ödedim mi?

yokladım mı duygularımı

hala sevebiliyor muyum insanları?

ovmalı gümüşlerimi,bakırlarımı,cila geçmeli ahşaplarıma

ovmalı umutları

saklı tutumalı gelecek inancını,yarınları,eksik etmemeli ağzımızdan

hançer kıvamındaki karamizah tadını

şimdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmalıyım Yavuz'a

sonra köşe başından bir demet çiçek alıp öyle başlamalıyım akşama

yeni bir yıla

ama nedense her şeyin tadı dağılıyor ağzımda

bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında

aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

LAVANTA

 

Ordadır

yazın eskittiği otlar arasında

uzakta bir nehrin gürültüsünü kazar

masmavi usturalar abanoz ağacına

 

Ordadır

uyuyan bir namlunun sessizliğiyle

günün sabahlığında

dudaklarının arasında bir ot, bir ıslık

iz bırakmaz sisler gibi geçer ağaçların arasından

varır kendini derinleştiren uçurumlara

 

Ordadır, bir devin tavşan uykusunda

aklında kımıldanan otlar, ağaçlar

düşünü düşürdüğü sular

yüzünü bıraktığı sular

almamış zaman kalmış kireç altında

çelimsiz bir kabuk başlamış yürek yarası

ki ne zaman çarşılara çıksa silahsız

onu vururlar

göğsünde siyah bir yıldızla

kalbinde kuruyan bataklık

kırlara yakın durur, yanık kokulara

 

serin çiy vakti çimenlerle konuşur

ne zamandır çıkmıyor sokaklar açık artırıma

ıssız bir kil ile gövdesini kateden bir ateştopu

Kendini sakladığı sular altında

ve son bir kez:

ışık ve çamurda kaldı lavanta

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KIRMIZI

 

kaypak manşetler, sağır katalogları, karnaval biletleri

kendini tanımanın korkusu

sürekli bir canlı yayındasınız

girdabı olmayan yüreğin sireni duyulmaz elbet

mekanlar lunapark, hayat çarpışan otomobiller

görüntünün kumbarasında hafızanız beş kuruş

alarma yakın hiçbir kırmızıya düşmemiş yolunuz

Bindiğin düş atı yorulmuş oysa

Üstündeki binici çoktan değişti sana sormadan

Kendine uygun bir ayna bile bulamadan

Kalakalırsın baktığın boşlukta

Bakarsın baktığın kadarsın

Bundan sonrası

Geç kaldığın yerlerdeki korunma duyguna bağlı

anlarsan, anlamanın

anlamazsan, anlamamanın boşluğundasın

İşte şimdi Kırmızı!

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İÇİMİZDEN EKSİLDİ

 

Artık heyecanlandırmıyor beni

garlar, peronlar, benzin istasyonları,

uykulu mola yerleri, yabancılıklar,

bilmediğin dağ rüzgarlarıyla ürpererek uyanmak

bir gece vakti, dalgın bakışmalar

sonra uykusuz sabahlarda indiğin sahil kasabası

daha gövdene uyanmadan serin tuz, kıştan kalma dalgalar

 

bir yerlerde beklediğini sandığımız büyük rüyalar

galiba artık heyecanlandırmıyor kimseyi

nicedir eksildi içimizden o çekip gitme duygusu

eski neşesine bir türlü kavuşamayan kalbim

saçıp savurdu buraya gelene kadar

içindeki şarkıları

şimdi gündelik hayatın sade gürültüsü, kuru düzeni kuşatırken

sessizliğimi

ardına saklandığım kelimeler

kadar bir hayat

ölmeden önce okunacak, yazılacak birkaç kitap.

 

MURATHAN MUNGAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
  • 5 yıl sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.