Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KÜRTÇE'YE RESMİ DİL YOLU AÇILDI


kaplan-200

Önerilen İletiler

Yazdıklarınız zaten Kürt ismine ve Kürt varlığına olan karşıtlığı açıkça gösteriyor ama siz ve sizin gibi düşünenler ne derlerse desinler bizler bu ülkeye demokrasiyi ve kardeşliği getireceğiz,asla Kürt halkının Türk halkıyla problemi olmadı problem sistemle ve bu sistem değişmek zorunda

Demokrasi ve kardeşliği nasıl getireceksiniz ?dtp gibi pkk yı çaktırmadan meşrulastırarkamı?

 

Yüzlerce kürt vatandaşımız gönüllü olarak bu terörle mücadele vermiştir,hemde hem kendini hemde ailesini bile hiçe sayarak kendisini feda etmiştir.

 

Bingöl Solhanlı MAHMUT YILDIRIM(Yeşil) gibi.

 

Siz istediğiniz kadar hikaye okuyun, sizin zihniyetinizde olmayan Kürt kardeşlerimiz zaten gerekeni yapıyor en büyük darbeyi vuruyor zaten.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazdıklarınız zaten Kürt ismine ve Kürt varlığına olan karşıtlığınızı açıkça gösteriyor ama siz ve sizin gibi düşünenler ne derlerse desinler bizler bu ülkeye demokrasiyi ve kardeşliği getireceğiz,asla Kürt halkının Türk halkıyla problemi olmadı problem sistemle ve bu sistem değişmek zorunda

Avrupa'da Demokrasinin yerleşebilmesi için yüzlerce yıl kan döküldü, feodalite yıkıldı, bilim insanları - felsefeciler ya hayatlarından oldular ya insanlarından ya da ülkelerinden...

Yüzlerce yıl birikim sağladılar, demokrasiyi yaşayabilmek için bu birikimlerini o yönde değerlendirmeye çabaladılar, aydınlandılar...

Kültürlerini, toplumsallaşma yapılarını ve bağlarını değiştirdiler...

Kırallarına karşı direndiler, oluk oluk kanlarını akıttılar, bu süreci idealize ettiler ve ancak öylelikle içselleştirebildiler...

Sonra Ulus Devleti kurdular ve en sonunda da Demokratikleştiler...

 

Türkiye'deki Demokratikleşme süreci Avrupa'dan çok çok sonraları, Osmanlılar döneminde başladı...

Yani 200-250 yıllık geçmişi olan bir Demokratikleşme sürecine sahibiz tarihsel olarak...

200-250 yıldır Demokrasiyi anlamaya ve benimsemeye çalışıyoruz...

Daha öncesinde toplumsal olarak Türklerin buna hazırlanmasına neden olan süreç yaşandı...

Türklerin Feodal yapısı kırıldı...

Atatürk önderliğinde Uluslaşmalarını tamamladılar ve şimdi de demokratikleşme sürecini yaşıyoruz...

Bu bir olgudur, gözlemlenmiş, prensipleri tespit edilmiş, gereklilikleri belirlenmiş, felsefesi işlenmiş bir olgudur...

Bir süreçtir...

 

Kürtler, talepleri ve eylemleri ile bu sürece sekte vuruyorlar;

Birde bırakın demokratikleşmeyi ve kardeşliği getirmeyi...

 

Ülkede bir "Kürt Tahammülsüzlüğü" var ise eğer,

Bunu yükseltenler Kürtlerdir.

En basit bir örnek vereyim, bakın okullar açılıyor.

Yeğenimi okula götürüyorum 1 haftalık alışma süreci için, öğretmenleri Doğulu bir Kürt...

Olabilir, hatta gayet de güzel birşey bu...

Ama bir veli geliyor, çocuğunu o 1 haftalık sürece katmak için...

Öğretmene yaklaşıyor ve yanımızda şunu diyor:

"Bakın öğretmenim, biz de doğuluyuz, bu da bizim çocuk!. Ona göre!"

 

Bu bilinçteki insanlar mı demokratikleştirecek Türkiye'yi?

Doğruya doğru, Kürtlerin çok çok büyük çoğunluğu hala Feodali sistemi koruyor ve kolluyor değil mi?

Kültür ve Kimlik diyerek hala bunu savunmuyorlar mı?

Siz de savunmuyor musunuz sanki satır aralarınızda?

 

Yani Demokrasinin kendisini gerçekleştirebilmesi, Demokrasiyi edinmekten uzak bir halk kitlesinin yapabilmesinden uzak birşeydir.

Siz hiç, hayatında oyuncak helikopter bile görmemiş bir Afrika Yerlisinin, çıkıp da bir Pilota helikopter kullanmasını öğrettiğini gördünüz mü?

O yüzden böyle beylik laflar etmenize gerek yok, bir kere hiçbir gerçeklikle örtüşmüyor...

 

İletiler boyunca Kürtlerin toplumsal ve kültürel yapılarının tarihsel ve toplumsal olarak demokratikleşmekten ve ulusallaşmaktan ne kadar ve niçin uzak olduğunu anlatıyoruz.

Tarihsel ve kültürel olarak Demokratikleşmekten ve uluslaşmaktan uzak bir kitle mi Türkiye'ye demokratikleşmeyi öğretecek?

Yapmayın lütfen...

Gerçekçi olun...

 

Ben Kürt düşmanı falan değilim...

Eğer bir Türk Etnik Milliyetçisi olsaydım, haklı olabilirdiniz...

Ancak ben Ulusalcıyım ve çevremde Kürtleri ve onların yapılarını bileceğim kadar Kürt arkadaşım, dostum var...

Kürtleri tanıyacak kadar da araştırma yapmışımdır, merak etmeyin...

Bir halk kitlesinden, Etnik-Kökenlerinden dolayı nefret edecek kadar ilkel birisi de değilim,

Zira kendi Etnik-Kökenimi bile zerre kadar önemsemiyorum...

 

Kürtlerin nasıl bir toplumsal yapıya, kültürel birikime sahip olduklarını,

Neyi niçin gerçekleştiremeyeceklerini, neleri göremediklerini ve göremeyeceklerini anlatıyorum...

Beni Kürt Düşmanı ilan etmeden önce, Kürtler hakkında yazdıklarım eğer yanlışsa

Yanlış olduğunu kanıtlarsanız daha yaratıcı ve verimli olur.

Değilse, insanları itham etmeden önce, ne ile itham ettiğinizi bir düşünün...

 

Kürtler hakkında söylediklerimin kelimesi kelimesine arkasındayım

Ve bunları bir Kürt Düşmanlığı ile söylemiyorum.

Bunlar, Kürtlerin gerçeklikleridir...

Yapabileceği ya da yapamayacağı şeylerdir...

 

Tekrar söylüyorum;

Eğer Kürtler hakkında söylediklerim yanlışsa, niçin, nasıl ve ne açıdan yanlış olduklarını ispatlamak sizin sorumluluğunuzdadır.

Burada iletiler boyunca Kürtler hakkında yazıyorum,

Ancak ne siz ve ne de başkası tek bir tanesini bile yanlışlayamadı,

Yanlışlamaya dair tek bir ileti bile yazamadı...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazdıklarınız zaten Kürt ismine ve Kürt varlığına olan tahammülsüzlüğünüzü açıkça gösteriyor ama siz ve sizin gibi düşünenler ne derlerse desinler bizler bu ülkeye demokrasiyi ve kardeşliği getireceğiz,asla Kürt halkının Türk halkıyla problemi olmadı problem sistemle ve bu sistem değişmek zorunda

 

 

Tek gayesi Kürt kimliğine dayanan bir devlet kurmak isteyen Kürtçüler, sıkıştıklarında sinsi emellerini gerçekleştirmek için, “Türk-Kürt kardeştir” sloganını ileri sürüyorlar.

Bazı hızını alamayanlar da "bizler bu ülkeye demokrasiyi ve kardeşliği getireceğiz" yazacak kadar kendilerinden geçiyorlar.

 

Soruyorum:

Ezildiğine, sömürüldüğüne iman etmiş bir Kürt; kendisini sömürdüğüne, ezdiğine inandığı biri ile niye kardeş olmak istesin ki?

 

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tek gayesi Kürt kimliğine dayanan bir devlet kurmak isteyen Kürtçüler, sıkıştıklarında sinsi emellerini gerçekleştirmek için, “Türk-Kürt kardeştir” sloganını ileri sürüyorlar.

Bazı hızını alamayanlar da "bizler bu ülkeye demokrasiyi ve kardeşliği getireceğiz" yazacak kadar kendilerinden geçiyorlar.

 

Soruyorum:

Ezildiğine, sömürüldüğüne iman etmiş bir Kürt; kendisini sömürdüğüne, ezdiğine inandığı biri ile niye kardeş olmak istesin ki?

 

Çok güzel bir tespit...

Tebrikler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Soruyorum:

Ezildiğine, sömürüldüğüne iman etmiş bir Kürt; kendisini sömürdüğüne, ezdiğine inandığı biri ile niye kardeş olmak istesin ki?

 

Bakin Türkiye'de Alevi vatandaslarimizda her dönem Alevi-Sünni kardestir demelerine ragmen devlet tarafindan ezildiklerini ve haklarinin gasp edildigini söylerler. Yani burada mesele sizin yaptiginiz gibi halk bazinda degildir, sorun devletten kaynaklanmaktadir. O yüzden Alevi-sünni kardes oldugu gibi Kürt ve Türk'te kardestir ama hem Alevi vatandaslarimiz hemde Kürt ve diger etnik kökenlilerimiz esit vatandas olarak yasamiyorlar. Olay bu kadar acik ve net.

Ne alevi vatandasin, ne Kürt veya baska bir etnik kökene ait bir vatandasin sorunu Türk ile degil devlet ve bu devlet siyasetini savunanlarladir. Onlarda zaten kardes falan degiller.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakin Türkiye'de Alevi vatandaslarimizda her dönem Alevi-Sünni kardestir demelerine ragmen devlet tarafindan ezildiklerini ve haklarinin gasp edildigini söylerler. Yani burada mesele sizin yaptiginiz gibi halk bazinda degildir, sorun devletten kaynaklanmaktadir. O yüzden Alevi-sünni kardes oldugu gibi Kürt ve Türk'te kardestir ama hem Alevi vatandaslarimiz hemde Kürt ve diger etnik kökenlilerimiz esit vatandas olarak yasamiyorlar. Olay bu kadar acik ve net.

Ne alevi vatandasin, ne Kürt veya baska bir etnik kökene ait bir vatandasin sorunu Türk ile degil devlet ve bu devlet siyasetini savunanlarladir. Onlarda zaten kardes falan degiller.

Siyasetler, politikalar gelip geçicidir.

Bir devletin, belirli bir dönemde uyguladığı politikalar yanlış, güttüğü siyasetler kusurlu olabilir...

Bunlara karşı çıkmak bir hak ve ödevdir...

Ancak bir ülkenin kuruluş ve var oluş ilkeleri ile vatandaşlarının toplumsal bağları farklı bir konudur.

Alevi vatandaşlara yapılan haksızlıklar neticesinde, Aleviler, başka bir devlet kurma/devletleşme sürecine girmeden hak talebinde bulunabilmektedirler.

Nitekim Alevi vatandaşların "Türk Ulus Kimliği" ile ilgili bir kaygı ve alınganlıkları da yoktur.

Siz hiç Alevilik temelinde birleşen bir bölücü eyleme ya da gruplaşmaya, terörist bir yapılanmaya rastladınız mı?

 

Kısaca Alevilik ile Kürtçülük aynı kefeye konulamayacak

Ve aynı biçimde karşılaştırılamayacak olgular yaşamıştır ve gerçekleşmişlerdir.

 

"Aleviler de şöyle sorunlar yaşadı" denilerek Kürt olgusu tanımlanamaz.

Birisinde, Sünni-Alevi ayrımı olmasına karşın, bir bölünmenin yaşanması mümkün olmayan bir süreç/yaşantı vardır...

Diğerinde ise doğrudan bölücülük içeren ve Uluslaşmayı sindiremeyen Etnik bir ayrımcılık/Irkçılık güdümü vardır...

Yani elmalarla armutları toplayamazsınız...

Başkadırlar...

 

Örnek olarak Alevilik, Sünni-Alevi çatışması olarak ele alınır...

Ancak Türkiye bir İslam devleti değildir değil mi?

Sünni bir devlet tanımlamasına giremez...

Bu yüzden bile farklıdır Kürt olgusu...

 

Çünkü Kürt olgusu, doğrudan Devletin sahiplendiği kimliği parçalamayı,

Ulus Kimliğini yok etmeyi hedefler...

Alevilerin Ulus Kimliği ile bir alıp veremediği yoktur...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siyasetler, politikalar gelip geçicidir.

.

.

.

Alevilerin Ulus Kimliği ile bir alıp veremediği yoktur...

Neyi anlatmaya calisiyorsunuzki? Siz benim söylemlerimi zerre kadar anlamamissinizki. Anlamadiginiz vermis oldugunuz cevaptan belli. Ben sadece Kürt vatandaslarimizin sorununun Türk vatandaslariyla degilde devlet ve devletin yanlis politikasini savunanlar ile oldugunu göstermeye calismisim. Yani ben elmadan bahsederken siz ise armuttan atifta bulunmussunuz.

Hic üzülmeyin aramizda Alevi vatandaslarin hak taleplerini dahi "bölücülük ve ayrimcilik" gibi görenler ve gösterenler dahi var. Korkum o toplumun gasp edilmis haklari verilmezse ve ileride seslerini dahada yükselttikleri zaman Alevi vatandaslarin durumu Kürt'lerinkinden farkli görülmeyecek. Ayni kültürel hakki isteyen baska bir etnik kökenli vatandas dahi bölücü ilan edilecek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Neyi anlatmaya calisiyorsunuzki? Siz benim söylemlerimi zerre kadar anlamamissinizki. Anlamadiginiz vermis oldugunuz cevaptan belli. Ben sadece Kürt vatandaslarimizin sorununun Türk vatandaslariyla degilde devlet ve devletin yanlis politikasini savunanlar ile oldugunu göstermeye calismisim. Yani ben elmadan bahsederken siz ise armuttan atifta bulunmussunuz.

Hic üzülmeyin aramizda Alevi vatandaslarin hak taleplerini dahi "bölücülük ve ayrimcilik" gibi görenler ve gösterenler dahi var. Korkum o toplumun gasp edilmis haklari verilmezse ve ileride seslerini dahada yükselttikleri zaman Alevi vatandaslarin durumu Kürt'lerinkinden farkli görülmeyecek. Ayni kültürel hakki isteyen baska bir etnik kökenli vatandas dahi bölücü ilan edilecek.

Ben, Kürt olgusu ile Alevi Sorunundan birisinin diğerini tanımlamak için kullanılamayacağını anlatmaya çalıştım.

Aleviler ile ilgili yaşanan sorunlar Demokrasi ile aşılabilecek sorunlardır ve bu açıdan Demokrasi bir araç olarak değil bir amaç olarak işlevsellik kazanabilir...

Ancak Kürt olgusunda demokrasi bir araç olarak kullanılmaktadır; fark budur.

O yüzden merak etmeyin Alevi Sorunu, bölücülük çapına yaklaşamaz, zamanla da hallolur, iktidarın değişmesine bakar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tek gayesi Kürt kimliğine dayanan bir devlet kurmak isteyen Kürtçüler, sıkıştıklarında sinsi emellerini gerçekleştirmek için, “Türk-Kürt kardeştir” sloganını ileri sürüyorlar.

Bazı hızını alamayanlar da "bizler bu ülkeye demokrasiyi ve kardeşliği getireceğiz" yazacak kadar kendilerinden geçiyorlar.

 

Soruyorum:

Ezildiğine, sömürüldüğüne iman etmiş bir Kürt; kendisini sömürdüğüne, ezdiğine inandığı biri ile niye kardeş olmak istesin ki?

 

 

Saygılar

 

:clover:

Teşekkürler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir ülkede yasayanlara,anayasa tarafindan esit statü verilmisse burada devletin hangi hatasi vardir?Sizce esit olmak,Türkcenin yanisira Kürtce,Lazca,Cerkezce'nin de mi resmi dil olarak yer almasi gerekir?Yoksa,Türkiye'de Kürtler,Cerkezler,Lazlar vardir onlar kendi kendilerini yönetme hakkina sahiptir diyemi yazilmaliydi?Yoksa Türk kimligi yerine,herkese etnik kökenine göre mi kimlik verilmeliydi?Yani Kurtulus savasi ile kurtardigimiz yurdumuzu Kürtler icin yeniden mi bölmeliydi Devlet?Türk-Kürt kardestir,bence bir kurgudur,Kürtler tarih boyunca Türklerle asla kardes olmamis,Türkleri arkadan vurabilmek icin,HERKESLE ittifak etmis olan bir toplumdur.Türkiye Cumhuriyetinin kuruldugu günden beri Kürtler Türklerle savcasd halindedir.Sevr'in yapamadigini,Sevr ile yapilamiyani Kürtler kan dökerek yapmaya calismis ve her defasinda da Devlet Kürtleri ezdi gazelleri atilmistir.Devlet adam gibi durani neden ezsin ki?Devlet asiret degildir ki,arkasinda eskiya takimi bol olan asiret idareyi eline alsin.Devlet ciddi bir kurumdur,simdi bunun tartismasini yapmayalim.

Devletin hatasi,devleti yönetenlerin basiretsiz yönetimleri nedeniyle ülkedeki demokratik atilimlari,ekonomik yatirimlari yapmak yerine ülkeyi borc batagina sokarak,adi bagimsiz özü bagimli bir devlet yaratilmis olmasina izin vermesidir.Devletin tüm kurumlari bu vebalden kendini kurtaramaz.Insan haklari,adaletsizlik,adam kayirmacilik,rüsvetle yürüyen bir devlet mekanizmasi ancak bu kadarini basarabilmistir.Ülke zaruret icinde insanlar fakir bir avuc eleküstü grup disinda kimsenin insanca yasama hakkinin olmadigi bir ülke konumuma getirilmis olan Türkiye'de Devlet Kürtleri ezdi,esit haklar vermedi,dilimizi inkar etti diyerek sadece ve sadece Kürt ayirimciligi yapmak bölücülüktür,demokratik hak isteme degildir.

Vereceginiz mantiki bir cevap varsa verin.Ama hicbir mantik,benim yukarida dile getirmis oldugum gerceklerin disinda baska bir mantik yürütmez.

Eger Kürtlere secme ve secilme hakki verilmisse,bu en demokratik haktir.Dil bir dönem yasaklanmis ama simdi serbesttir.Kültür derken Kürtler zaten mevcut olan kültürlerini özgürce yasamaktadir.Sizce kültür nasil yasanir.Kültürün özel bir yasama sekli mi varda biz bilmiyoruz.Eger ben kültürümü yansitan giysilerimi giyebiliyorsam bu bir özgürlüktür.Eger ben zilgit atabiliyorsam bu bir özgürlüktür.Eger ben Kürtce konususyorsam bu bir özgürlüktür.Avrupa'nin bircok bölgesinde Türkce konusturmamak icin yasalar yapiliyor.Vatandas olabilmek icin o ülkenin dilini bilmekle mükellef kiliniyor insanlar.O ülkeler ki demokrasi dendiginde kimseye laf söyletmeyen sözümona demokrat ülkeler,yani oralarda askeri rejim yok,böyle olmasina ragmen,insanlarin ana dili yasaklaniyor.Örnek mi?Eger isterseniz onuda veririz merak etmeyin.

Bugün Demokratik hak diye ortaya atilanlar,samimi degillerdir.Asil amaclarini saklayacak kadar da ikiyüzlüdürler.Onlari savunanlarda iki yüzlü ve riyakardirlar.Onlar rüzgarin yönüne göre dönen rüzgar gülüne benzerler.

Devleti tabii ki savunacagiz,o bizim devletimizdir.Onu yikmaya calisanlari alkislayacak halimiz olamaz herhalde.Veya devletimi yikmaya,bölmeye calisanlarla,kardes olma safligina heralde düsmeyiz.Kardes devleti yikmak icin calismaz.Esitlik,kimlik hikayeleri ile olmaz.Türkiye'de esitlik konusunda hicbir problem yoktur anayasada.Aksayan yanlar vardir,bunlarin düzeltilmesi ise daga cikip eskiyalik yapmakla olmaz.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Turke Turk demek, Kurte Kurt demek ayrimcilik degildir! Siz Kurtler kendilerine KURT dediklerinde, ya da Kurtce konustujlarinda eger rahatsizlik duyuyorsaniz, ayrimcilik iste ona denir!

 

Biz Kurtce konusalim ya da Kurtuz diyelim dedigimizde kalkip ona buna ayirim yapmak icin demiyoruz!

 

Kaldi ki bu topraklarda Ingilizce Almanca hersey konusuluyor ama Kurtceye nedense alerji var! Daha yeni yeni yasallasti! Adamlar gelip meclisimizde dahi Ingilizce konusuyorlar, ama Kurtce konusan apar topar iceriye tikiliyor! Istediginiz kadar inkar edin ama boyle seyler yapmak AYIRIMCILIKTIR!

Siz ona türk buna kürt demekle büyük bir ayrımcılığa giriyorsunuz, neden mi? Çünkü bu şekilde baktığınız zaman insanlığı unutuyorsunuz.Önemli olan karşınızdakinin insan olması mı türk ya da kürt olması mı? Biz ayrım yapmadan arkadaş olabildik ama siz başaramıyorsunuz ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tek gayesi Kürt kimliğine dayanan bir devlet kurmak isteyen Kürtçüler, sıkıştıklarında sinsi emellerini gerçekleştirmek için, “Türk-Kürt kardeştir” sloganını ileri sürüyorlar.

Bazı hızını alamayanlar da "bizler bu ülkeye demokrasiyi ve kardeşliği getireceğiz" yazacak kadar kendilerinden geçiyorlar.

 

Soruyorum:

Ezildiğine, sömürüldüğüne iman etmiş bir Kürt; kendisini sömürdüğüne, ezdiğine inandığı biri ile niye kardeş olmak istesin ki?

 

 

Saygılar

Soruyoruz hep ama cevabı bir türlü alamıyoruz.?

Cevabını biz biliyoruz da...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'de herkes biribirine kardestir,hangi kardesligi getirmeye azmettiniz?

Deniz kizi'nin yanlisi nerededir,hangi cümlesinde karşıtlık örnegi verdi,gösterinde bizde anlayalim.Ayrilikciligi yapan sizler oldugunuzu söylemesi karşıtlıkmı olmaktadir?

Demokrasi'yi siz mi getireceksiniz Türkiye'ye?nasil getireceksiniz veya siz nasil bir demokrasi getirebilirsiniz.Irak'taki gibi bir kan gölü demokrasisimi,yoksa bölünmüs Irak demokrasisimi?Demokrasiyi getirecegiz demenize bakilirsa baya bir iddialisiniz bu konuda.

 

 

saygilarla

:clover: Politika...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

dün akşam siyaset meydanı'nda "kürt açılımı" tartışılıyordu, katılımcılar arasında kürtçüsü de vardı, türkçüsü de, bilim adamı da, hepsi aynı şeyi söylediler, Osmanlı ve Cumhuriyeti dönemindeki kürt isyanlarının milli, özgürlükçü bir yanı yoktur. Dini, feodal isyanlardır.

 

Osmanlı'ya karşı merkezkaç kuvvetler olarak güçlenmek isteyen feodal ağaların isyanları.

 

Cumhuriyet'in getirdiği yeni düzenden, feodalizmin parçalanmasıyla gücünü kaybedek olan ağa-bey tayfası.

 

Laiklikle birlikte, dini kimlikleriyle insanları sömüren şeyh, şıh tayfasının laiklikten duyduğu rahatsızlık.

 

O isyanların niteliği budur. Aksini bilen varsa gösterir.

 

Geriye dönük tarih yazılamaz. Tarihsel olayların niteliği sonradan ihtiyaca göre değiştirilemez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

dün akşam siyaset meydanı'nda "kürt açılımı" tartışılıyordu, katılımcılar arasında kürtçüsü de vardı, türkçüsü de, bilim adamı da, hepsi aynı şeyi söylediler, Osmanlı ve Cumhuriyeti dönemindeki kürt isyanlarının milli, özgürlükçü bir yanı yoktur. Dini, feodal isyanlardır.

 

Osmanlı'ya karşı merkezkaç kuvvetler olarak güçlenmek isteyen feodal ağaların isyanları.

 

Cumhuriyet'in getirdiği yeni düzenden, feodalizmin parçalanmasıyla gücünü kaybedek olan ağa-bey tayfası.

 

Laiklikle birlikte, dini kimlikleriyle insanları sömüren şeyh, şıh tayfasının laiklikten duyduğu rahatsızlık.

 

O isyanların niteliği budur. Aksini bilen varsa gösterir.

 

Geriye dönük tarih yazılamaz. Tarihsel olayların niteliği sonradan ihtiyaca göre değiştirilemez.

On numara yanıt...

Dün izledim o programı, aralarında bizim hocalarımızdan da vardı. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz ona türk buna kürt demekle büyük bir ayrımcılığa giriyorsunuz, neden mi? Çünkü bu şekilde baktığınız zaman insanlığı unutuyorsunuz.Önemli olan karşınızdakinin insan olması mı türk ya da kürt olması mı? Biz ayrım yapmadan arkadaş olabildik ama siz başaramıyorsunuz ...

 

O zaman dilimiz konusabilelim ve INSAN olarak hepimiz yasayabilelim!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

On numara yanıt...

Dün izledim o programı, aralarında bizim hocalarımızdan da vardı. smile.gif

Siz tahminime göre "hocalarinizdan" duyduklariniza inanarak ve bilimsel kanit kabul ederek burada tartisiyorsunuz. Her hocaya inanmak dogruyu bulmaniza yardimci olmaz. Bir dönemler üniversitelerde bazi hocalar "Kürtce dili ve Kürt yoktur" gibi "bilimsel" arastirmalar yapmislardi, kitaplar yayinlamislardi, sempozyumlar düzenlemislerdi. Onlarin ögrencileride aynen günümüzdeki gibi hocalarinin "bilimsel" arastirma ve tezlerini kabul görüp, Kürt'leri ve dillerini inkar ediyorlardi, tez yazip büyük basari gösteriyorlardi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben, Kürt olgusu ile Alevi Sorunundan birisinin diğerini tanımlamak için kullanılamayacağını anlatmaya çalıştım.

Aleviler ile ilgili yaşanan sorunlar Demokrasi ile aşılabilecek sorunlardır ve bu açıdan Demokrasi bir araç olarak değil bir amaç olarak işlevsellik kazanabilir...

Ancak Kürt olgusunda demokrasi bir araç olarak kullanılmaktadır; fark budur.

O yüzden merak etmeyin Alevi Sorunu, bölücülük çapına yaklaşamaz, zamanla da hallolur, iktidarın değişmesine bakar.

Neye dayanarak benim yorumumdan Kürt olgusu ile Alevi sorunundan birisinin digerini tanimlamak icin kullandigimi cikartiyorsunuz?

 

Ben sadece "Ezildiğine, sömürüldüğüne iman etmiş bir Kürt; kendisini sömürdüğüne, ezdiğine inandığı biri ile niye kardeş olmak istesin ki?" sorusuna cevap olarak Kürt halkiyla Türk halkinin asla bir sorunu olmadigini ve kim ne derse desin kardes olduklarini söyledim. Kürt halkinin sorunu onlara baski yapan devlet ve resmi ideolojiyi savunan insanlar oldugunu vurgulamaya calistim. Söylede aciklayabiliriz, sorudaki icerik gercekleri yansitmiyor.

 

Diger taraftan Alevi sorunu 90 yili askin zamandir bekliyor ve siz hala alay niteliginde bir aciklama ile sorunlarin zamanla hallaolacagindan bahsediyorsunuz ve bu hallolma meselesinide iktidar degisikligine dayandiriyorsunuz. Ben AKP'nin 90 yili askin iktidarda oldugunu daha yeni sayenizde ögrenmis bulunuyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Soruyoruz hep ama cevabı bir türlü alamıyoruz.?

Cevabını biz biliyoruz da...

Soruya cevap alamiyormusunuz?

 

Bakin bakalim tekrar ne yazilmis.

 

Bakin Türkiye'de Alevi vatandaslarimizda her dönem Alevi-Sünni kardestir demelerine ragmen devlet tarafindan ezildiklerini ve haklarinin gasp edildigini söylerler. Yani burada mesele sizin yaptiginiz gibi halk bazinda degildir, sorun devletten kaynaklanmaktadir. O yüzden Alevi-sünni kardes oldugu gibi Kürt ve Türk'te kardestir ama hem Alevi vatandaslarimiz hemde Kürt ve diger etnik kökenlilerimiz esit vatandas olarak yasamiyorlar. Olay bu kadar acik ve net.

Ne alevi vatandasin, ne Kürt veya baska bir etnik kökene ait bir vatandasin sorunu Türk ile degil devlet ve bu devlet siyasetini savunanlarladir. Onlarda zaten kardes falan degiller.

Burada acik ve net olarak Kürt halkinin Türk halkini kendilerini sömüren olarak görmedigini, kendilerini sömören ve baski yapan olarak devleti ve resmi ideolojinin savunucularini gördügünü söylemisiz. Yani Kürt halki asla Türk halkini düsman görmemistir. Onlar kardestir, isimize gelmesede kardestir. Kelime oyunlariyla kimse kendisine bir yer yapmasin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz tahminime göre "hocalarinizdan" duyduklariniza inanarak ve bilimsel kanit kabul ederek burada tartisiyorsunuz. Her hocaya inanmak dogruyu bulmaniza yardimci olmaz. Bir dönemler üniversitelerde bazi hocalar "Kürtce dili ve Kürt yoktur" gibi "bilimsel" arastirmalar yapmislardi, kitaplar yayinlamislardi, sempozyumlar düzenlemislerdi. Onlarin ögrencileride aynen günümüzdeki gibi hocalarinin "bilimsel" arastirma ve tezlerini kabul görüp, Kürt'leri ve dillerini inkar ediyorlardi, tez yazip büyük basari gösteriyorlardi.

Bu nasıl bir önyargıdır anlamadım...

Siz neye dayanarak bu iddiada bulunabiliyorsunuz ki?

 

"Bizim hoca" dediğim kişinin bizim dersimize ne girmişliği,

Ne de bize Kürt Konusunda ders anlatmışlığı vardır.

Ancak "Hoca" dememiz için illa ki ders vermesi gerekmiyor akademik ortamda.

(ki kastettiğim kişiyi tanıdığınızı bile sanmıyorum ya neyse...)

 

Açıkçası Kürt Konusunda herhangi bir hocadan ne Lisans ne de Yüksek Lisans dönemimde ders görmüşlüğüm de yoktur.

 

Sadece, örneğin kendimize seçtiğimiz araştırma konusu olarak ben Kürt Konusunu seçmiştim ve ortalama 8 ay boyunca yaptığım araştırmayı, sınıfa sunmuştum.

Dersimizin de yöntemi zaten hocanın anlatması/öğretmesi biçiminde değil, öğrencinin bilgiye ulaşarak, diğer öğrencileri bilgilendirmesi yönündeydi.

Lisansüstü Eğitiminde de en geçerli ve uygun yöntem zaten budur Tarihçilikte.

Sizin, bu eğitim biçiminden haberinizin olmadığı ve önyargılarınıza kapıldığınız çok açık ve net oluyor şu iletinize bakınca.

Lütfen sağduyulu olalım ve gedik sandığımız ifadelerde çare aramayıp bilgi paylaşalım, olur mu?

Ve lütfen şu ifadelerinizde ima ettiğiniz, klasik "Resmi Tarihçilik" girmeyelim...

Bu ülke ne zaman hangi tarihçisine sahip çıkmış ve hangi politikasını o yönde kurgulamış ki Resmi Tarihçilik diye birşey olsun...

İşe gelmediği zaman "hocalarınızın dediğine bakıyorsunuz" oluyor hemen; tek çareniz bu ya! o yüzden...

Oysa bilmiyorsunuz ki işler hocaların istediği ve söylediği gibi yürümüyor...

Hayır yani bizi ne sanıyorsunuz onu anlamıyorum.

Sadece bize söylenileni alıp, hooop, kalemşor kesiliyoruz öyle mi?

Elin, araştırmaya meyillisi bir tek sizsiniz yani...

Siz araştırma ve anlamlandırma konusunda oldukça yeteneklisiniz de,

Sizin gibi düşünmüyoruz diye biz mi yeteneksiz oluyoruz?

İşimiz gücümüz, aklımız fikrimiz yok hocaların ağızlarına bakacağız, burada iki kelam edebilmek için...

Hemen yapıştırın "Siz hocalarınızın dediğine bakıyorsunuz, siz resmi tarihçisiniz" yaftasını.

Oysa bizim, zamanında ve hala, o savları ortaya atan hocalarla sıkı sıkıya tartışmışlığımız, derslerinden kalmışlığımız da vardır.

Biraz insaflı olun...

Bir söz vardır:

"Kişi, kendinden bilir işi" derler...

Siz hangi hocalarınızın ve hangi devletin güdümlü/resmi tarihçiliğinin söylemlerini tekrarlıyorsunuz burada?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu nasıl bir önyargıdır anlamadım...

Siz neye dayanarak bu iddiada bulunabiliyorsunuz ki?

 

"Bizim hoca" dediğim kişinin bizim dersimize ne girmişliği,

Ne de bize Kürt Konusunda ders anlatmışlığı vardır.

Ancak "Hoca" dememiz için illa ki ders vermesi gerekmiyor akademik ortamda.

(ki kastettiğim kişiyi tanıdığınızı bile sanmıyorum ya neyse...)

.

.

.

"Dün izledim o programı, aralarında bizim hocalarımızdan da vardı" Bu yazinizdan mademki kendi hocanizdan bahsetmiyorsaniz, acaba bir camii hocasindanmi bahsediyorsunuz acaba?

 

Gecmiste üniversitelerde Kürtlük hakkinda yapilan "bilimsel" calismalari kimse unutmadi. Benzeri hocalar simdi tv lerde gene "bilimsel" tezlerini vatandaslara sunmaktadirlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ya madem ki,bizim hocalarimiz,Kürt karsiti oluyor,Kürtlerin yazdigi ve kendileriyle hicbir bagi olmayan gecmis medeniyetleri Kürtlerin atalari diye inandirmaya calistigi düzmece tarih kiaplarini reddediyorlar e kardesim bunun kolayi var.Okumayin o hocalarin yazdiklarini,yaptigi bilimsel calismalari kaale almayin.Buraya kadar güzel hos,peki onca yabanci tarihci ve arastirmacinin Kürtlerin tarihlerinin aynen bizim hocalarimizn yaptigi bilimsel calismalarda elde ettikleri sonuclar gibi,gecmis medeniyetlerle hicbir baglantilarinin olmadigini anlatan kitaplarina ne diyecegiz.Onlarda mi Türklerin resmi tarihcileridir yoksa?

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir kaç sayfa okudum ve genelde aynı ifadelerin tekrarlandığını gördüm.

En çokta söylenen kürtçe bizim dilimizdir gibisinden kullanılan ifadeler var.Öncelikle ne kadar iyi niyet olsa da ben kürtçenin bilimsel anlamda kullanılmasını öngören ifadelerle olaya yaklaşmanın ne bilim Türkiyede yaşayan diller diyerek bir bölümün açılması .... Burda samimiyet yok...

 

Sanırım diyarbakırlı nikli arkadaşın yazdığı yazı Avrupada bile kürdoloji olarak bilimsel bölümler var dedi.Ben duymadım var ise buraya belirtir bir kaynak gösterirse sevinirim.Türkiyede böyle bir dil dalı açılırsa bir işe yarar mı peki.Tam bir ayrım noktası olur işte o zaman.Neden diyenleri duyar gibiyim...Devletin sözde açılım diyerek göz boyamak amacı ile (bunu da niye yapıyor bilmiyorum) kürt unsuru üzerinde bu kadar politikasal haraketleri zaten tasvip etmiyorum zatende Türkiyede yaşayan diller bölümü açılsa Kürt kesimden başka kimsenin kalkıpta o bölümü tercih edeceğini sanmam.Adı bilimsel hareket olupta sonrada o bölümün açıldığı her fakülte terör çatışma yuvası olacaktır olmaz demeyin sağolsun üniversitede bir çok kürt olupta uç noktada yaşayan arkadaşlar bize bunu tecrübe ettirdi.

 

Diyelim ki beklenen olmadı ve herşey sütliman.Ama bir sorun var.Türkçe dediğiniz zaman Türkiyenin resmi dili olarak bilinir ve tüm dünyada da bu şekilde tanınırsınız.Kürtçeyi resmi bir dil olarak tanıtmadığınız sürece bu dili gören herkes ayrı bir zümre politikası güdecek.Zaten kürt kardeşlerimiz de neye hikmettir hemen hazırda bekliyorlar "biz eziliyoruz,biz dövülüyoruz, biz bilmem ne....." gibisinde acındırma politikası ile etraf toplama şekline getireceklerdir....

 

Şahsi fikirler çok kale alınacak olsa idi herkes fikrini bir beyan edeceği ve devletinde bunu kale alacağı bir platform oluşurdu.Gerekli gereksiz referandum muhabbeti açan hükümet cumhurbaşkanı sıkıyorsa bu durumu da halka sunsun referandum yapsın...Ne bilim etraftaki bir çok kürt insanda da bana denk gelen kürt kesimden bile açılıma hayır cevabı gelecektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Burada acik ve net olarak Kürt halkinin Türk halkini kendilerini sömüren olarak görmedigini, kendilerini sömören ve baski yapan olarak devleti ve resmi ideolojinin savunucularini gördügünü söylemisiz. Yani Kürt halki asla Türk halkini düsman görmemistir. Onlar kardestir, isimize gelmesede kardestir. Kelime oyunlariyla kimse kendisine bir yer yapmasin.

"Kürt Halkı" dediğin kitle zaten tarihsel ve toplumsal olarak "Türk"türler, "Türk Kimliği"ne sahiptirler, "Türk Ulusunun" bir parçasıdırlar...

Dolayısı ile "Kürt Halkının Türk Halkı ile sorunu yoktur" demek, kendi içerisinde, bu konulardan anlayan bir kimseden beklenemeyecek kadar büyük çelişkiler barındırmaktadır...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Kürt Halkı" dediğin kitle zaten tarihsel ve toplumsal olarak "Türk"türler, "Türk Kimliği"ne sahiptirler, "Türk Ulusunun" bir parçasıdırlar...

Dolayısı ile "Kürt Halkının Türk Halkı ile sorunu yoktur" demek, kendi içerisinde, bu konulardan anlayan bir kimseden beklenemeyecek kadar büyük çelişkiler barındırmaktadır...

 

Zorla guzellik olurmu? Kurtler TURK OLMADIKLARINI soyluyorlar. Niye dayatmaya calisiyorsunuz kendi goruslerinizi Kurtlere?

 

Bizler Turk degiliz! Alt ya da ust kimlik diyin, hic bir sekilde Turk degiliz!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.