Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KÜRTÇE'YE RESMİ DİL YOLU AÇILDI


kaplan-200

Önerilen İletiler

Zazaki lehçe değildir,Daha önce çok yazdık tekrarlamaya gerek yok yine anlamazdan geliyorsunuz,araştırın ve görün. bu gün zazlalar, pkk ve dtp kendilerini asimile etmek istediklerini söyleyerek insan haklarına şikayet etmek istemişlerdir.

 

-http://www.dersimsite.org/lehcedegil.ht-Bu yanlız bir önektir istersen yüz'e yakın örkek gösterebilirim.

 

Normalde zaten konuşmalarda bile kürt demezler Örn:''kurmaci nizanım'' !gibi. ve zaza ve kurmaci arasındaki o büyük farkı tekrar yazmama gerek varmı?

 

Ben Zaza'yim ve ben Kurdum. Kendi kokenimi de tarihi mi de sanirim sizden daha iyi bilirim. Iki-uc milyon Zaza kendini Kurt olarak tanimliyorsa ve bunlarin arasinda bir kac Zaza sizin gibilerin sozune gelip boyle seyler atmissa ortaya o kadari da oynanan BOLME oyunlarinin komiklikleridir diye dusunuyorum. Yani sizin anlayacaginiz bu tartismayi noktaliyorum burada!

 

Dedigim gibi Turkiye'de iki Kurtce lehcesi konusulur: Biri Zazaca (Dimbili) digeri de Kurmanci (Behdini)... Bunlarin da kendi arlarinda siveleri vardir! Mesela Bingol ve Lice'de konusulan Zazaca ile Tunceli de konusulan Zazaca arasinda sive farklari vardir. Ayni sekilde Kuzey Suriye Kurtlerinin konustugu Behdini ile Yukari Kurt ilerinde konusulan Behdini arasinda da sive farklari vardir. Ve Kurtler boluk porcuk edildiginden dogal olarak ta kim kesimlerde Arapcanin etkisi olmustur, kimi kesimlerde de Turkcenin!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben Zaza'yim ve ben Kurdum. Kendi kokenimi de tarihi mi de sanirim sizden daha iyi bilirim. Iki-uc milyon Zaza kendini Kurt olarak tanimliyorsa ve bunlarin arasinda bir kac Zaza sizin gibilerin sozune gelip boyle seyler atmissa ortaya o kadari da oynanan BOLME oyunlarinin komiklikleridir diye dusunuyorum. Yani sizin anlayacaginiz bu tartismayi noktaliyorum burada!

 

Dedigim gibi Turkiye'de iki Kurtce lehcesi konusulur: Biri Zazaca (Dimbili) digeri de Kurmanci (Behdini)... Bunlarin da kendi arlarinda siveleri vardir! Mesela Bingol ve Lice'de konusulan Zazaca ile Tunceli de konusulan Zazaca arasinda sive farklari vardir. Ayni sekilde Kuzey Suriye Kurtlerinin konustugu Behdini ile Yukari Kurt ilerinde konusulan Behdini arasinda da sive farklari vardir. Ve Kurtler boluk porcuk edildiginden dogal olarak ta kim kesimlerde Arapcanin etkisi olmustur, kimi kesimlerde de Turkcenin!

Sen Zaza isen eğer, Kürt değilsin.

"Kürt" adı, bir "Ulus" adı değildir.

Sen Zazasındır ve Zaza kökenli Türksündür.

Zaza kökenli Kürt diye birşey yoktur.

"Kürt" adı, bir "Ulus adı" olmaktan ve Kürtlük de "Ulusallıktan" fersah fersah uzak bir yapıdadır.

Kürt adı bir Etnik-Köken adıdır ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı her Kürt, bu bağ ile birlikte Türk'tür.

Türkiye Vatandaşı her Zaza da bu bağ ile Türk'tür.

Laz bir vatandaş da Türk'tür, Çerkez bir Vatandaş'ta, bir Türkmen'de.

Sizde bu ülkenin vatandaşıysanız eğer, Zaza kökenli bir Türk'sünüz.

Bu ülkenin vatandaşı değilseniz, kendinizi nasıl tanımlıyorsanız tanımlarsınız, zerre kadar umrumuzda olmaz.

 

Ha ama aksini iddia ediyorsan eğer,

Sana; "hangi tarihsel gerçeklik ile böylesin? Kürtlük hangi tarihsel gerçeklik ile Zaza'ları bile kapsayabilecek bir kimlik haline gelebilmiştir?" diye sorarlar...

 

Kavramlar, ilkelden moderne doğru gider, gelişir...

Sistemler de öyle...

Gittikçe modernleşirler...

Çağdaş tanımlamalar halini alırlar...

 

"Ulus Birliği" en modern kavramdır günümüzde ve "Türk" adı bir "Ulus" adı olarak kendisini gerçekleştirebilmiştir.

Emperyalizme karşı verdiği mücadele ile bu kimliği kazanmıştır, bu anlamı kazanmıştır.

Bu anlama bürünmesini sağlayacak sürecin temelleri ise taa yüzlerce yıllık süreçte, Aşiret/Beylik yapılarının parçalanmasına dayanır.

Dolayısı ile hiçbir toplum, Aşiret/Derebey/Feodal yapısını parçalamadıkça ve Ulusal bir nitelik taşıyacak bir mücadele ya da eylem gerçekleştirmedikçe "Ulus" olamazlar...

Türk adı, Ulus kimliğini, Aşiret/Beylik yapısını yok ederek ve Ulusal bir savaş vererek kazanmıştır.

Diğer Uluslar da benzer süreçler yaşamıştır.

 

 

"Kürt" adı ise Etnik-Köken adı olarak kalmıştır aynı bölgede ve daha ilkel bir tanımlamadır.

Siz kendinizi, modern olmayan bir tanımlama ile kimlikleyebilirsiniz elbette, bu tercih meselesidir.

Fakat bunu modern bir kavrammış gibi pazarlayamazsınız; yemezler...

 

"Kürtlük", "Ulus olma yolunda" hangi mücadeleyi vermiş?

Hangi Emperyalist amaca karşı "Ulus" bilinci ile hareket etmiş ve Ulus kimliğini kazanabilmiş?

Bana bunun tarihsel sürecini anlatır mısın?

Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı kendinize yapay bir tarih ve yapay bir Egemen-Yönetilen çatışması yaratıyorsunuz.

Türkiye "Azınlıklara karşı Egemenlik" eğilimi ve yönetim anlayışı güden bir devlet olmamıştır ki hiçbir zaman?

Siz hangi "Egemen"e karşı savaşıyorsunuz?

 

Bugün bile Kürtlük adına Demokratik; ancak gerçekte Etnik-Irkçı eylemlerde ve söylemlerde; hak taleplerinde ve sözde Demokratik Açılımlarda bulunan kimseler bile Aşiret önde gelenleri...

Yani Kürtlerin, sözde haklarını savunanların kendileri zaten Aşiret yapısını korumak kaygısındalar; bu yapıyı koruyarak mı Ulus olabileceksiniz ve tüm bilmem hangi etnisiteleri birden "Kürt" olarak adlandırabileceksiniz?

Yapmayın...

Ama ileride hasb-el kader Emperyalizmin bu destekleri devam eder de kukla bir Kürt devleti kurarsanız, "Kürt Devleti Tarihi"ni "Emperyalizme karşı verilmiş bir savaş ve uluslaşma süreci" olarak anlatırsınız da, insanlar, gösterisini izlemiş Cem Yılmaz hayranına dönerler...

Bugün Kürtlerin kuracağı herhangi bir devlet, Irkçı ve Etnik yapıda bir devlet olmaktan daha öte birşey olamaz.

Ve bildiğimiz gibi Irkçılık, Hitler ile birlikte tarihe gömülen bir İlkel Sistemdir.

 

Hem Zazaymış, hem Kürtmüş...

Tabi tabi, zaten bende Hem Türk'üm, hem Çinli...

Hatta hem Zenci, hem Beyaz tanıdıklarım bile var...

Ha ama anne-babadan birisi Zaza, diğeri Kürttür; o zaman bilemem;

%50 Kürt, %50 Zaza olursunuz, doğrudur...

 

Merak ediyorum, anne-babalarında ve dede-nenelerinde Lazlık, Türkmenlik, Çerkezlik, Kürtlük, Zazalık, Araplık, Rumluk gibi çeşitlilikler olanları nereye tabi kılacaksınız?

Benim Babaannem Laz mesela...

Benim %25im Laz mı?

 

Annem Kürt olsaydı kaçta kaçım Kürt olacaktı?

Ama anne-babam ya da dede-nenemin Etnik-Kökeni ne olursa olsun,

Ben her halükarda Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı birisi olarak Türk'üm.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sen Zaza isen eğer, Kürt değilsin.

.

.

.

Annem Kürt olsaydı kaçta kaçım Kürt olacaktı?

Ama anne-babam ya da dede-nenemin Etnik-Kökeni ne olursa olsun,

Ben her halükarda Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı birisi olarak Türk'üm.

 

Allah Allah simdi de Biz Zazalar Turk olduk. Sizinle bu tartismaya girme geregini bile gormuyorum artik. Kusuruma bakmayin. Ben Kurt mu Turk mu oldugumu sizden cok daha iyi biliyorum forumdasim. Size tek tavsiyem bu. Ama dedigim gibi Ben Zazayim, Zaza oglu Zazayim ve Kurdum. Tartisma dedigim gibi BITMISTIR bu konuda! smile.gif

 

T U R K D E G I L I M! Zorla mi? DEGILIM!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah Allah simdi de Biz Zazalar Turk olduk. Sizinle bu tartismaya girme geregini bile gormuyorum artik. Kusuruma bakmayin. Ben Kurt mu Turk mu oldugumu sizden cok daha iyi biliyorum forumdasim. Size tek tavsiyem bu. Ama dedigim gibi Ben Zazayim, Zaza oglu Zazayim ve Kurdum. Tartisma dedigim gibi BITMISTIR bu konuda! smile.gif

 

T U R K D E G I L I M! Zorla mi? DEGILIM!

 

Irkınızın ne olduğu zerre kadar önemli değil;

Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı iseniz, %100 T Ü R K S Ü N Ü Z...

Hem Yasal ve Resmi olarak,

Hem de Tarihsel olarak...

Bu Ulusun bir parçasısınız...

Eğer olmak istemiyorsanız, vatandaşlık bağınızı koparırsınız ve başka bir uyruğa geçersiniz, olur biter...

Sizin bir Ulus Kimliği olarak "Kürt" olabilmeniz için,

Kürtlüğün "Ulusal Kimlik" kazanabildiği

Ve bu "Ulusal" kimliğe dayalı olarak kurulabilmiş bir Kürt Devleti'nin vatandaşlığına geçmeniz lazım...

Aaa pardon, Kürtlük henüz Ulus kimliği kazanabilmekten çok uzak bir Etnik-Kökendi değil mi?

Tüh! bak şimdi "Kürt" olabilme umudunuz da kalmadı?

Ne yapacağız?

 

Hem Zaza, hem Kürt olunamaz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

biggrin.gif

 

Tengeriin boşig, bu mantıkla bakınca ben % kaçla Türk oluyorum merak ettim? tongue.gif

Valla beni soracak olursan benim %25im Laz oluyor arkadaşın mantığına göre...

%50m Türkmen ama %25imin de ne olduğunu bilmiyorum...

Ben devletten %25lik Laz Hakları isteyeceğim...

Ardından da hemen %50lik Türkmen Haklarından isteyeceğim...

%25lik haksızlığı ne yaparım bilemem;

Gerçi babam, dedemin Selanik'ten göçtüğünden söz ediyor...

Kafama eserse bir o kadar da Göçmen Hakkı talep ederim, ne var yani...

Bence sende en kısa zamanda tespit et kökenlerini,

Bak hak talep eden edene...

Sanki pazardan fındık fıstık alıyoruz ya hu!

Kürk Hakları falan filan!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah Allah simdi de Biz Zazalar Turk olduk. Sizinle bu tartismaya girme geregini bile gormuyorum artik. Kusuruma bakmayin. Ben Kurt mu Turk mu oldugumu sizden cok daha iyi biliyorum forumdasim. Size tek tavsiyem bu. Ama dedigim gibi Ben Zazayim, Zaza oglu Zazayim ve Kurdum. Tartisma dedigim gibi BITMISTIR bu konuda! smile.gif

 

T U R K D E G I L I M! Zorla mi? DEGILIM!

Bakın ırkınızın bir önemi yok,etnik anlamda kürt olabilirsiniz. Ona kalırsa Almanya'da doğan insanlarda doğdukları andan itibaren alman vatandaşı oluyorlar.Onlarda etnik anlamda türkler,alman değiller ama; o ülkede yaşıyorlar ve o ülkenin vatandaşılar. Sizde Türkiye Cumhuriyetinde yaşıyorsunuz ve türk vatandaşısınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakın ırkınızın bir önemi yok,etnik anlamda kürt olabilirsiniz. Ona kalırsa Almanya'da doğan insanlarda doğdukları andan itibaren alman vatandaşı oluyorlar.Onlarda etnik anlamda türkler,alman değiller ama; o ülkede yaşıyorlar ve o ülkenin vatandaşılar. Sizde Türkiye Cumhuriyetinde yaşıyorsunuz ve türk vatandaşısınız.

 

 

Almanyada yaşayan herkesin seçme ve seçilme hakkı var HEMDE ASLINI İNKAR ETME,BELİRTME,SÖYLEMESİ engellenmiyor. Kendi dillerinde 24 saat yayın yapan tv ve radyolar,gazeteler,dergiler kurabiliyorlar kendi dillerinde eğitim ve öğretim hakkına sahipler bu size bişeyler çağrıştırıyomu bilmem ama eminimki şimdi bana seçme ve seçilme hakkınız var diyeceksiniz,ben Dtp'yi ve görüşlerini savunmuyorum ancak aldıkları 3 milyona yakın oya rağmen onlara büyük ayrımlar yapılmakta ''EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR'' diyorsak eğer neden protokollerde birileri bunlardan kaçıyor ellerini sıkmıyor?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Rua,

 

Neden be hemşom diye soracaktım ki;daha sonraki iletiniz de bunu açıklamışsınız.

 

Kaplan'nın Kürtçe eğitimin sonuçları üzerine tasarladığı korkkuları teker teker okudum da!

 

Aslında çok farklı değil dostum.

 

Korkabiliriz de,telaşlanabiliriz.Dünya tarihinde,ülke gerçeğinde not olarak düşenler bizi haklı kılar.

 

Ama insani hak olarak,hiçbir korku insanın giydiğine,konuştuğu dile sınır koyamaz.

 

İyi niyeti artık geçtim;özgürlüklerin sınırını hepimiz kendimiz için istediklerimizin,başkaları için de olabileceğini düşünerek yeniden çizmeliyiz.

 

Bu arada Fuzuli,her yazdığınız okunmaya değer.Teşekkürler düşünen herkese karşı olan hassasiyetiniz için.

 

Sayin Rua,

 

Kadinlarin baslarini ortup ortmemeye kendilerinin karar vermesi DEMOKRASIDIR. Bunu onun bunun zoprlamasiyla yapmak degil!

 

Turkiye'de basortusunu siyasi simge haline getiren tek kesim basortusune karsi olan kesimdir. Isteyen istedigi kiyafeti giyip okullara kamu kuruluslarina girebilmelidir.

 

Modernligin olcegi bir insanin basini acip acmamasi olamaz! Bunlar cok basit dusuncelerdir!

 

Birakin artik millet istedigi zaman basortusunu de taksin Kurtcesini de konussun!

 

Herkes birbirine saygi duymayi ogrensin! YASA VE YASAT yani!

Sevgili Mavi, dile sınır koyulsun demedim zaten. Ben tam tersine kurulacak olan bu enstitülerin bir sakıncası olmadığını söylüyorum: Kaygılar yersizdir, kökten reddetmek soruna çözüm olmayacaktır, eğer radikal çözümler işe yarasaydı zaten bugüne kadar mesele çözülmüş olurdu diyorum.

 

Ama türban meselesi bütün bunlardan farklı bir mesele. Çeşitli kavramlar, şu bizim büyük düşünürümüz Tayyip Erdoğan tarafından çok fazla eğilip büküldü, değişime uğradı fakat bu değişim kendi çıkarları doğrultusunda olunca doğal olarak yanlış yerlere gidildi. Kavramların içerdiği bir takım anlamlar vardır. Bu anlamlar dile tarih boyunca gelişen toplumsal yaşam sürecinde yerleşir. Dolayısıyla “özgürlük” kavramının da pek tabi ki böyle bir yanı var. Örneğin, ben şu şahsı öldürme özgürlüğümü istiyorum diyemezsiniz. Ben hastalanma özgürlüğümü istiyorum da diyemezsiniz; çünkü hastalanmak özgürlük konusu değildir. Ben hapse girme özgürlüğümü istiyorum da diyemezsiniz çünkü hapse girmek mahkum olmak bir özgürlük konusu değildir. Hapisten çıkmak özgürlük konusudur, tıpkı sağlıklı yaşama özgürlüğü gibi.

Kadınlar, başlarını ve vücutlarının geri kalan her yerini kapatma zorunluluğu içindeydiler. Bu kadınların bir günah gerekçesi, şeytani duygulara yaklaşımın bir simgesi olarak algılanması nedeniyle zaten zorunluluk olarak uygulanıyordu. Pek tabi bu tür bir zorunluluğu talep edenler kadınlar değil erkeklerdi. Tarih boyunca gelişen toplumsal yaşam sürecinde bir takım haklar edinme mücadelesi veren kadınlar toplumda bir yer edinme ve toplumsal yaşama aktif olarak katılma hakkı kazandılar. Pek tabi tümüyle erkek egemen toplumsal yapının kalıntıları bu durumda silinmeye başlamıştı. Artık kadınlar, saçlarını saklama gereği duymuyorlar, meslek edinme ve toplumsal yaşamda aktif roller üstlenme haklarını kullanmak istiyorlar. İşte “özgürlük” konusu olan budur. “Ben kapanma özgürlüğü istiyorum” olmaz sevgili arkadaşlar. “ ben bir bireyim ve ben de varım, ben bir günah gerekçesi ya da şeytanın sözcüsü değilim. Benim bir sesim, kişiliğim ve bir benliğim var.herkesle aynı haklara sahip olmak istiyorum o yüzden kapanmayı-saklanmayı-gizlenmeyi reddediyorum” “özgürlüğü” olur. İşte özgürlük meselesi olan konu budur. Saçlarını açmak bir “özgürlük”tür , kapatmak değil.

 

Ama gayet tabi bir kadın ben saçımı örtmek istiyorum diyorsa, örtemezsin diyen de yok. Kaldı ki örtmek isteyen örtüyor zaten. Bugüne kadar saçı kapalı olduğu için hiçbir kadın tutuklanıp hüküm giymedi.

 

Diyarbakırlı arkadaşımız demiş ki:

“Turkiye'de basortusunu siyasi simge haline getiren tek kesim basortusune karsi olan kesimdir. Isteyen istedigi kiyafeti giyip okullara kamu kuruluslarina girebilmelidir.

Modernligin olcegi bir insanin basini acip acmamasi olamaz! Bunlar cok basit dusuncelerdir!

Birakin artik millet istedigi zaman basortusunu de taksin Kurtcesini de konussun!

Herkes birbirine saygi duymayi ogrensin! YASA VE YASAT yani!”

 

Türkiye’de başörtüsü, Erbakan döneminde siyasi simge haline gelmiş ve bu dönemde yasaklatılmıştır. Yoğun türban tartışmalarının temelinde Erbakan Hoca ve saz arkadaşlarının uygulamaları vardır; Daha fazla takip etmenizi öneririm.

İsteyen istediği kıyafeti giyip istediği yere girip çıktığı bir ülke yok sevgili forumdaşım. Kaldı ki bu doğru da değil. İstediğin kıyafetle istediğin gibi her yere girip çıkamazsın ki biliyorsun, Fransa da örneğin haşemayla havuza bile giremezsin. :)

Ben çok eskiden bu forumda bir başlık açmıştım (açtığım başlıkları bulamıyorum çünkü o üyeliğim iptal oldu). Bu başlığın konusu “beyaz donla üniversite kampüsüne girebilme özgürlüğümü istiyorum”du. Her ne kadar bazı türban savunucusu bayan arkadaşlar meseleyi seksüel içeriğiyle algılayıp bana “sen don giymiyor musun?,giymiyorsan fermuarına dikkat et” tarzında yoğun tecrübeye dayalı öğütler verseler de benim yapmak istediğim bir ironiydi aslında. Benim dini görüşüm donla dışarıda gezmeyi öğütleseydi, o halde beni iç çamaşırımla okula kabul edecekler miydi? Sizin fikrinize göre benim beyaz donumu giyip sadece okula değil istediğim yere girip çıkabilmem gerekir. Bu nasıl din demeyin, benim dinimi sorgulayacak değilsiniz ya. Demokrasiden bahsettiğinize göre… :)

 

Ayrıca Afrika yerlilerini çok büyük bir bölümü hiç giyinmezler. Sadece beyaz adam fotoğraf çekmeye geldiğinde cinsel organlarını kapayacak şekilde bir takım örtüler kullanırlar. Şimdi buradan biri çıksa Türkiye’ye eğitime gelse ona çıplak olarak okula gitme sokakta dolaşma vs. gibi özgürlük(!)ler tanıyacak mıyız? Tabi ki hayır :) peki ben beyaz donla okula gitme özgürlüğüne sahip miyim? Tabi ki hayır :) çünkü istediğin gibi istediğin yere gitme gibi bir özgürlük olmaz. Çünkü istediğin zaman istediğini yapmak bir demokrasi ve özgürlük değildir.

 

Şimdi ben size şunu sormak isterim. Kürtçe konuşmak bu ülkede yasak mı?

Ben bu soruyu pek kıymetli arkadaşım mavi’ye sorduğumda “ben küçükken gizli gizli radyodan Kürtçe şarkı dinlemek zorunda kalıyordum” demişti. Yani o dönemlerde yasak olduğunu söylemişti. Sorum şu: Kürtçe konuşmak şu anda yasak mı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sen Zaza isen eğer, Kürt değilsin.

"Kürt" adı, bir "Ulus" adı değildir.

Sen Zazasındır ve Zaza kökenli Türksündür.

Zaza kökenli Kürt diye birşey yoktur.

 

Diyarbakırlı arkadaşımız Tengeriin’in bu iletisine itiraz ediyor :

 

Allah Allah simdi de Biz Zazalar Turk olduk. Sizinle bu tartismaya girme geregini bile gormuyorum artik. Kusuruma bakmayin. Ben Kurt mu Turk mu oldugumu sizden cok daha iyi biliyorum forumdasim. Size tek tavsiyem bu. Ama dedigim gibi Ben Zazayim, Zaza oglu Zazayim ve Kurdum. Tartisma dedigim gibi BITMISTIR bu konuda! smile.gif

 

T U R K D E G I L I M! Zorla mi? DEGILIM!

 

Ama başka başlıkta fazla düşünmeden yazdığı bir ifadeden tam tersi bir mantığının olduğunu ve itiraz ettiği iletiyi aslında onayladığını görüyoruz. :)

 

Vatandas olmak icin Almanca'yi sart kosan Almanya mi? Ben orada dogdum, ve Hollanda'da 12 sene yasadim. Pek te iyi konusabilmen gerekmiyor her iki dili de vatandaslik icin. Oradaki bizdeki kirsal kesimden gitmis bir suru Turk kokenli Alman'in dahi okuma yazmasi yok bazen...

 

Almanya için normal gördüğü bir durumu acaba neden Türkiye için ırkçı, baskıcı, dayatmacı vs. olarak algılıyor ? Gerçekten düşündürücü bir durum!...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Diyarbakırlı arkadaşımız Tengeriin’in bu iletisine itiraz ediyor :

 

Ama başka başlıkta fazla düşünmeden yazdığı bir ifadeden tam tersi bir mantığının olduğunu ve itiraz ettiği iletiyi aslında onayladığını görüyoruz. :)

 

Almanya için normal gördüğü bir durumu acaba neden Türkiye için ırkçı, baskıcı, dayatmacı vs. olarak algılıyor ? Gerçekten düşündürücü bir durum!...

 

Süper bir tespit...

 

Ben sana söyleyeyim niçin karşı çıkıldığını...

 

Türkiye'de kimi Kürtler, "Türk" adına karşı aşılamaz ve korku derecesinde bir kompleks/benlik kaygısı-karmaşası geliştirmişlerdir.

Alınırlar, gücenirler, kaldıramazlar.

"Siz Türksünüz" denildiğinde, sanki gol yemiş gibi olurlar; öyle hissederler.

Güclerine gider...

Darılırlar...

Sindiremezler...

Toplumsal bir psikolojik korku, alınganlık haline dönüşmüştür bu kimi zaman...

 

Adı "Türk" olmasın da ne olursa olsun...

Kürt kökenli Zenci bile olmaya razıdırlar...

Yeter ki adı "Türk" olmasın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Adı "Türk" olmasın da ne olursa olsun...

Kürt kökenli Zenci bile olmaya razıdırlar...

Yeter ki adı "Türk" olmasın...

 

Aslında bunun sebebi, biraz da ''siz Dağ Türk'üsünüz'' diyenler...

 

Oysa, daha önce başka başlıklar altında da söylediğim gibi, bu konudaki savunma, Kürtlerin, bunu diyene Anayasal tanımı hatırlatabilecek bilince sahip olabilmesiyle mümkün olurdu.

 

Hatta, ''siz Türk değilsiniz Kürtsünüz'' diyen ırkçıya da Kürtlerin Anayasa'ya dayanarak dava açması bile söz konusu olabilirdi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Almanyada yaşayan herkesin seçme ve seçilme hakkı var HEMDE ASLINI İNKAR ETME,BELİRTME,SÖYLEMESİ engellenmiyor. Kendi dillerinde 24 saat yayın yapan tv ve radyolar,gazeteler,dergiler kurabiliyorlar kendi dillerinde eğitim ve öğretim hakkına sahipler bu size bişeyler çağrıştırıyomu bilmem ama eminimki şimdi bana seçme ve seçilme hakkınız var diyeceksiniz,ben Dtp'yi ve görüşlerini savunmuyorum ancak aldıkları 3 milyona yakın oya rağmen onlara büyük ayrımlar yapılmakta ''EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR'' diyorsak eğer neden protokollerde birileri bunlardan kaçıyor ellerini sıkmıyor?

 

Önce bu yazdiklarinizi belgeleyin.

Belgeleyemezsiniz cünkü gercek disidir iddialariniz.

Secme ve secilme hakki her Türk vatandasina verilmistir,bari bunu inkar etmeyin.

DTP? pardon DTP dediginizde ben PKK anliyorum.Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti meclisinde bir PKK partisi vardir.Bu parti,sabah aksam ülkenin bölünmesi icin 30 yildir daglarda yasayan eskiya basina sahip cikmaktadir.Egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir,dogru ama Türk ulusunun meclisinde terör organinin propagandasi yapiliyorsa,bunu yapanlarin ayricalik görmesi kadar dogal olan birsey olamaz.Ya siyaset yapacaksiniz ya da terörle birlik olacaksiniz,hem milletin vergileri ile kasalariniz dolacak ama hemde o milletin ülkesine göz dikmis olanlarla birlik olacaksiniz yok böyle birsey!

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslında bunun sebebi, biraz da ''siz Dağ Türk'üsünüz'' diyenler...

 

Oysa, daha önce başka başlıklar altında da söylediğim gibi, bu konudaki savunma, Kürtlerin, bunu diyene Anayasal tanımı hatırlatabilecek bilince sahip olabilmesiyle mümkün olurdu.

 

Hatta, ''siz Türk değilsiniz Kürtsünüz'' diyen ırkçıya da Kürtlerin Anayasa'ya dayanarak dava açması bile söz konusu olabilirdi.

 

Hiç sorma, o "Dağ Türkü" ya da "Kart Kurt seslerinden Kürt adı türedi" gibi komedilere hiç girmiyorum.

Bu iddiaların komedi olması bir yana, Kürtlerin de artık bu iddialara sarılması apayrı bir espri aslında.

 

Çok partili döneme geçişle birlikte demokratik süreç emeklemeye başladı ama bu süreç aynı zamanda Türk-İslam sentezciliğinin ve Karşı-Devrim'in de sızmaya ve alt yapısını oluşturmaya başladığı dönemdi.

Türk Etnik-Milliyetçiliğinin yayıldığı tabanın söylemleri, zamanla Dinci kesimin kozları haline geldi ve Kürtçülüğü de besledi.

Böylelikle gerek dincilik, gerek Türk ve gerekse Kürt Etnik Milliyetçilikleri birbirlerini besler hale geldi.

Birisi, diğeri olmadan yapamaz.

O yüzden birbirlerini var ederler.

 

Örneğin, Türk Etnik Milliyetçiliğini yok ettiğiniz anda,

Kürt Etnik Milliyetçiliği de yok olacaktır.

Bunun tersi de doğrudur...

Bu ikisi yok olduğu anda da, dinci kesimin "Bakın, milliyetçilik! insanları parçalıyor, gelin ümmet olalım, birleşelim" çürük söylemleri temelsiz kalacaktır.

Hepsinin ortak noktası, Ulusalcılığın gerçek anlamını ötelemeleri ve görmezden, anlamazdan gelmeleridir.

Bu forumda da örnekleri görüleceği üzere, ister Kürtçülerin olsun, ister dincilerin olsun, sarıldıkları tek çare, Türk/Ülkücü Etnik-Milliyetçiliği gibi temelsiz ve çürük bir savı eleştirebilmektir sadece.

Ancak siz tezinizi, çürük bir savı eleştirmek üzerine kurduğunuzda, sizin teziniz de bir o kadar çürük ve temelsiz oluyor.

Arkadaşların, ortaya koyduğumuz ama yanıtlayamadıkları ve görmezden geldikleri kavram kargaşaları da buradan kaynaklanıyor işte.

Söylediklerimizi algılayamıyorlar, çünkü hareket ettikleri ve savunduğumuzu sandıkları Etnik-Milliyetçilikten çok farklı kavramlar kullanıyoruz aslında...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok partili döneme geçişle birlikte demokratik süreç emeklemeye başladı ama bu süreç aynı zamanda Türk-İslam sentezciliğinin ve Karşı-Devrim'in de sızmaya ve alt yapısını oluşturmaya başladığı dönemdi.

Türk Etnik-Milliyetçiliğinin yayıldığı tabanın söylemleri, zamanla Dinci kesimin kozları haline geldi ve Kürtçülüğü de besledi.

Böylelikle gerek dincilik, gerek Türk ve gerekse Kürt Etnik Milliyetçilikleri birbirlerini besler hale geldi.

Birisi, diğeri olmadan yapamaz.

O yüzden birbirlerini var ederler.

 

:clover::clover::clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önce bu yazdiklarinizi belgeleyin.

Belgeleyemezsiniz cünkü gercek disidir iddialariniz.

Secme ve secilme hakki her Türk vatandasina verilmistir,bari bunu inkar etmeyin.

DTP? pardon DTP dediginizde ben PKK anliyorum.Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti meclisinde bir PKK partisi vardir.Bu parti,sabah aksam ülkenin bölünmesi icin 30 yildir daglarda yasayan eskiya basina sahip cikmaktadir.Egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir,dogru ama Türk ulusunun meclisinde terör organinin propagandasi yapiliyorsa,bunu yapanlarin ayricalik görmesi kadar dogal olan birsey olamaz.Ya siyaset yapacaksiniz ya da terörle birlik olacaksiniz,hem milletin vergileri ile kasalariniz dolacak ama hemde o milletin ülkesine göz dikmis olanlarla birlik olacaksiniz yok böyle birsey!

 

 

saygilarla

 

bU SÖYLEDİKLERİNİZLE dtp'ye oy veren yaklaşık 3 milyon kişiyide PKK'li ilan ettiğinizin farkındamısınız acaba? Örneğin Diyarbakır'da Osman Baydemir yüzde 70 oyla belediye başkanı seçilmiş ama Osman Baydemire sanki düşmenmış gibi davranılıyor bu sizin söylediğiniz mantığa göre diyarbakırın yüzde 70'i hakkarinin yüzde 80'i şırnak'ın yüzde 53'ü siirt'in yüzde 49'u Batman'ın yüzde 59'u vatan haini öylemi? yoksa benmi yanlış anlıyorum.

 

YARDIMLAR İŞE YARAMADI

Seçimde yapılan beyaz eşya yardımıyla büyük tartışmalara yol açan Tunceli'de sonuç değişmedi. AKP oy oranını yüzde 13 artırsa da seçimin galibi DTP oldu. Kentte Songül Abdil'in ardından yine bir kadın Edibe Şahin başkanlık koltuğuna oturdu. DTP'nin kentteki oy kaybı yüzde 6 oldu.

 

BAYDEMİR'E OY YAĞDI

Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, 2004 yerel seçimlerde aldığı yüzde 40'lık oyu yüzde 66'ya çıkararak oy patlaması yaptı. Başbakan Erdoğan'ın, seçim öncesi yatırım yaptığı ve alınmasını istediği şehirler arasında olan Diyarbakır'da, DTP yine zaferini ilan etti. AKP adayı Kudbettin Arzu, seçimler öncesi yüzde 50'nin üzerinde oy beklediklerini söylerken, bu oranın yüzde 30'larda kaldığı görüldü. Başbakan Erdoğan'ın Arzu için 'atom karınca' diyerek ve oy istemişti.

 

DOĞU'DA BİRİNCİ

2004 yerel seçimlerinde AKP'nin zafer kazandığı Doğu Anadolu illerinden Siirt, Iğdır ve Van'da, bu kez ibre DTP'ye döndü. Iğdır'da DTP adayı Mehmet Nuri Güneş, oyların yaklaşık yüzde 36.5'ini alırken, AKP adayı Nurettin Aras'ın oy oranı yüzde 32'de kaldı.

 

REKOR KIRDILAR

Hakkari'de DTP'li Mehmet Selim Ertaş yüzde yüzde 79 gibi rekor bir oy oranına ulaştı. DTP'nin Ağrı adayı Halil Aksoy yüzde 32.4 oy aldı.

 

BAŞBAKAN VEKİL SEÇİLDİĞİ İLİ KAYBETTİ

AKP'lİ Mervan Gül'ün Belediye Başkanı olduğu Siirt'te DTP'li Selim Sadak seçim yarışını kazandı. Geçen dönem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan milletvekili seçildiği Siirt'te, DTP adayı eski milletvekili Selim Sadak tam bir sürpriz yaptı. İlk açılan sandıklarda DTP'nin oyu, yüzde 50.22 oranında görünüyor. Aynı zamanda Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın memleketi olan Siirt'te, Mervan Gül'ün izlediği politikaların AKP'ye ciddi oy kaybettirdiği görülüyor. Yaklaşık 10 yıl cezaevinde kalan Selim Sadak'ın Belediye Başkanlığını aldığı şehir, AKP'nin iddialı olduğu yerlerdendi.

 

VAN'DA YÜZDE 11 ARTIRDI

DTP, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in seçim bölgesi olan Van'da, 2004 yerel seçimlerinde AKP yenilgisinin rövanşını aldı. Van'ın AKP'li Belediye Başkanı Burhan Yenigün, DTP adayı Bekir Kaya karşısında yenilgiye uğradı. Bekir Kaya Van'da oyların yüzde 52'sini aldı.

 

ADANA 9,0

ADIYAMAN 5,6

AFYON 0,0

AĞRI 32,4

AKSARAY 0,0

AMASYA 0,0

ANKARA 0,3

ANTALYA 3,4

ARDAHAN 13,0

ARTVİN 0,0

AYDIN 0,0

BALIKESİR 0,0

BARTIN 0,0

BATMAN DTP bu ilde 1. parti 59,7

BAYBURT 0,0

BİLECİK 0,0

BİNGÖL 33,8

BİTLİS 34,4

BOLU 0,0

BURDUR 0,0

BURSA 0,1

ÇANAKKALE 0,7

ÇANKIRI 0,0

ÇORUM 0,0

DENİZLİ 1,9

DİYARBAKIR DTP bu ilde 1. parti 65,6

DÜZCE 0,0

EDİRNE 0,8

ELAZIĞ 2,5

ERZİNCAN 0,5

ERZURUM 1,2

ESKİŞEHİR 0,0

GAZİANTEP 5,5

GİRESUN 0,0

GÜMÜŞHANE 0,0

HAKKARİ DTP bu ilde 1. parti 80,2

HATAY 0,0

IĞDIR DTP bu ilde 1. parti 39,6

ISPARTA 0,7

İSTANBUL 4,6

İZMİR 0,6

KAHRAMANMARAŞ 0,4

KARABÜK 0,0

KARAMAN 0,0

KARS 14,7

KASTAMONU 0,0

KAYSERİ 0,0

KIRIKKALE 0,0

KIRKLARELİ 0,0

KIRŞEHİR 2,0

KİLİS 0,0

KOCAELİ 1,7

KONYA 0,9

KÜTAHYA 0,0

MALATYA 0,1

MANİSA 4,9

MARDİN 36,3

MERSİN 17,5

MUĞLA 1,0

MUŞ 37,2

NEVŞEHİR 0,0

NİĞDE 0,0

ORDU 0,0

OSMANİYE 2,2

RİZE 0,0

SAKARYA 0,0

SAMSUN 0,0

SİİRT DTP bu ilde 1. parti 49,4

SİNOP 0,0

SİVAS 0,0

ŞANLIURFA 10,5

ŞIRNAK DTP bu ilde 1. parti 53,7

TEKİRDAĞ 0,8

TOKAT 0,0

TRABZON 0,0

TUNCELİ DTP bu ilde 1. parti 30,0

UŞAK 0,0

VAN DTP bu ilde 1. parti 53,5

YALOVA 3,6

YOZGAT 0,0

ZONGULDAK 0,0

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah Allah simdi de Biz Zazalar Turk olduk. Sizinle bu tartismaya girme geregini bile gormuyorum artik. Kusuruma bakmayin. Ben Kurt mu Turk mu oldugumu sizden cok daha iyi biliyorum forumdasim. Size tek tavsiyem bu. Ama dedigim gibi Ben Zazayim, Zaza oglu Zazayim ve Kurdum. Tartisma dedigim gibi BITMISTIR bu konuda! smile.gif

 

T U R K D E G I L I M! Zorla mi? DEGILIM!

 

hala daha anlaşılamıyor.."türk" bir etnik kimliğin adı değildir..bir ulusun adıdır..sınırları çizilmiş olan türkiye cumhuriyeti isimli toprak parçası üzerinde yaşayanların ortak adıdır..tabi ki siz bir zaza olabilirsiniz..tengeriin bosig arkadasımızın dediği zaza asıllı türk söylemi sizin etnik kökeninizin zaza, yaşadığınız ülkenin de türkiye olmasını anlatmaktadır..sizin türk etnik kimliğine sahip olduğunuz anlamuına gelmemektedir..tabi ki siz kendinizi etnik olarak nasıl nitelerseniz osunuzdur, bu sizin bileceğiniz şeydir..ancak buradaki türklük, kanla, ırkla, kafatasıyla belirlenen bir kimlik değildir..

son olarak sunu söyleyeyim..osmanlı'da türklük bilinci değil osmanlı bilinci vardı..hatta türklere olan birçok hakaretten, baskıdan söz edilir..osmanlı kendisini türk olarak nitelendirmezken avrupa ülkeleri bu toprak parçasında yaşayan insanlara "türk" demiştir..

bu konuda (sanırım) napolyon da şunu söylemiş :

"çin seddi ile uzak asya'dan uzaklaştırılan ve Avrupa kapılarından reddedilen ve bu iki bölge arasındaki topraklarda yaşayan insanlar türk"tür demiş..

anlatmak istediğim şu..bu topraklar üzerinde yaşayanların adıdır türk, ırkı değil..

...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hala daha anlaşılamıyor.."türk" bir etnik kimliğin adı değildir..bir ulusun adıdır..sınırları çizilmiş olan türkiye cumhuriyeti isimli toprak parçası üzerinde yaşayanların ortak adıdır..tabi ki siz bir zaza olabilirsiniz..tengeriin bosig arkadasımızın dediği zaza asıllı türk söylemi sizin etnik kökeninizin zaza, yaşadığınız ülkenin de türkiye olmasını anlatmaktadır..sizin türk etnik kimliğine sahip olduğunuz anlamuına gelmemektedir..tabi ki siz kendinizi etnik olarak nasıl nitelerseniz osunuzdur, bu sizin bileceğiniz şeydir..ancak buradaki türklük, kanla, ırkla, kafatasıyla belirlenen bir kimlik değildir..

son olarak sunu söyleyeyim..osmanlı'da türklük bilinci değil osmanlı bilinci vardı..hatta türklere olan birçok hakaretten, baskıdan söz edilir..osmanlı kendisini türk olarak nitelendirmezken avrupa ülkeleri bu toprak parçasında yaşayan insanlara "türk" demiştir..

bu konuda (sanırım) napolyon da şunu söylemiş :

"çin seddi ile uzak asya'dan uzaklaştırılan ve Avrupa kapılarından reddedilen ve bu iki bölge arasındaki topraklarda yaşayan insanlar türk"tür demiş..

anlatmak istediğim şu..bu topraklar üzerinde yaşayanların adıdır türk, ırkı değil..

...

 

Peki eger TURK lafi bir etnik grubun adindan ziyade bu topraklarda yasayan herkes icin kullanilan bir deyim se neden "Turk" sozcugu kullanidi? Neden bu toprakta yasayan herkesinzorla sadece bir etnik gruba ait dili konusmalari dayatildi?

 

Bulunsun baska bir terim, baska bir dil yaratalim, yep yeni bir dil.. Yok eger olmaz diyorsaniz o zaman en az Turklerin kadar Kurtlerin dili de mesru olmalidir.

 

Dediginize bakin: hem unsurlardan birinin adini herkese veriyorsunuz ("Turk" adi), hem de yine unsurlardan sadece birinin dili RESMI olabiliyor, konusulabiliyor. Neden Turkce? Neden Kurtce degil? :)

 

Yani kusura bakmayin ama sizin yaptiginiz sadece kavramlari kendi mantiginiza gore karistirmadir!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Üzerinde hem fikir olamadığımız,hem fikir olanların dahi kendi anlayışları dogrultusunda içini doldurdukları kimlik meselesi.

 

Musatafa Kemal:'' Türkiye devletini kuran Türkiye halkına Türk denir.'' diyor.

 

Anayasa'mızın 66. maddesinde :''Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese Türk denir.'' ibaresiyle Türklük tanımı yapılıyor.

 

Bu vurgulara baktığımızda dogrudur Türk kimliği tanımında etnik, ırksal bir temellendirme yapılmıyor.Türklük bir üst kimlik olarak vurgulanıyor ve ulusal bir çerçeveyle bütün Türkiye sathına tanım yayılarak Çerkez'i, Laz'ı,Türkmen'i,Rumu,Kürdü,Arabı,Ermeni'siyle kapsayıcı, bir ırka,etnisiteye dayanmayan kimlik tanımlanıyor.

 

Bu bağlamda hepimiz Türk'üz.Alt kimlikte Çerkez Türk'ü,Laz Türk'ü,Arap Türk'ü, Kürt Türk'ü gibi.

 

Ben Türk Türk'üm o zaman. Büyüdüğüm yerde ne Çerkezlik ne Lazlık ne Araplık ne de Kürtlük'le ilgili bir kültürel,atnik belirleme yoktu.Türk Türk'ü olmak garip bir tanım oldu ama bu tanımın üzerine başka bir belirleme yapabilir miyim bilmiyorum.

 

Ben üst kimlik olarak Türklüğü tam manasıyla halkımıza anlatabildiğimizi,halkımızın bu kimlik üzerinden tanımlanan kimliğin bilinciyle devlete bağlanabildiğini, kendini bu kimlik üzerinden tanımladığını düşünmüyorum.

 

Gidelim SBS'ye girmiş, ÖSS'ye girecek durumda olan lise eğitimi alan hatta üniversitede okuyan gençlerimize,insanlarımıza soralım.Türk nedir,Anayasa'mızdaki Türklük tanımı nedir, sen kendini ne olarak tanımlıyorsun diye?

 

Eminim ki birçoğu Anayas'mızdaki Türklük tanımından bihaber olacak, ya kendini ırk temelli Türk olarak tarif edecek ya da ben bir Çerkez Türkü'yüm,Laz Türkü'yüm,Arabım ama Türkiye vatandaşıyım(Yani Arap Türkü'yüm demeyecek), Kürt'üm ama Türkiye vatandaşıyım şeklinde tanımlayacaktır.

 

Genlerimizn bir çoğu Anayasa'daki Türklük tanımından bihaber olarak kendini bilinçli veya bilinçsiz, Türk olarak tanımlayacak bunu ırk temeli üzerinden yapacaktır.

 

Ben Mustafa Kemal'in ve Anyasa'mızda tanımlanan kimliği kendini Türk olarak görenlerin tam olarak anladığından, bu kimliği kullandığından şüpheliyim.

 

Bugün bu kimliği Kürtlere bu kimlikte ırk ayrımı, etnik ayrım yoktur temeli üzerinden anlatmaya çalışıyoruz.

 

Bu kimliği biz tam olarak anlayıp halkımıza tam anlatamadığımızdan Kürtler'de bu kimliği devletin politikasına bakıp ve birilerinin de bu kimliği ırka dayalı kimlik olarak ayrıştırıcı gösterip,ayrıştırıcı bir temelde Kürtlerde algı oluşturmasından dolayı farklı kutuplarda , kimlik üzerinden oluşmuş ayrımı, bütün Türkiye sathına yayamadığımız birleştirici Türk kimliği sorununu tartışıyoruz.

 

Hat safhada bilinçsizlik,bu bilinçsizliğin kötü niyetliler tarafından kullanılması,ortak değerleri anlatamama, oluşturamama ve birlikte bir ulusu dogru,akılcı,sevgi temelinde oluşturamama sebebiyle kötü bir tabloya bakıyoruz şu an.

 

MUHABBETLE...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türk kelimesi isim olarak kullanılmış olsa dahi aynı zamanda bir ırkın ismi olduğundan dolayı kabul göremez.Ayrıca Türk ismi eğer isim olarak kullanıldıysa ve bu ülkede ırk değil millet anlayışına göre bir sistem üzerineyse neden okullarda bizlere ergenekon destanı falan öğretildi? Neden türki cumhuriyetler soydaş olarak gösteriliyor her fırsatta? Elbette bir ortak dilimiz olmalı ve bu dilde şu anki konjektürde Türkçeden başkası olamaz,ancak her isteğen bunun yanında kendi anadilinde eğitim ve öğretim hakkına sahip olabilmeli,hiç kimsenin tarihi ve dili yok olmaya bırakılmamalı herkesin bu değerleri anayasal güvence altına alınmalıdır....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki eger TURK lafi bir etnik grubun adindan ziyade bu topraklarda yasayan herkes icin kullanilan bir deyim se neden "Turk" sozcugu kullanidi? Neden bu toprakta yasayan herkesinzorla sadece bir etnik gruba ait dili konusmalari dayatildi?

 

aşağı yukarı 1000 yıl boyunca aynı devlet çatısı altında yaşayan bu coğrafyanın insanlarına topluca bu isim verildiği için.

 

Dediginize bakin: hem unsurlardan birinin adini herkese veriyorsunuz ("Turk" adi), hem de yine unsurlardan sadece birinin dili RESMI olabiliyor, konusulabiliyor. Neden Turkce? Neden Kurtce degil? :)

 

Türkiye konuşulduğu zaman memleketin hangi bölgesinden olursa olsun insanlar birbiriyle anlaşabildiği için. Bu forumda Türkçe yazdığımız için hepimizin birbirimizi anlayabildiği için. Bölgenin en eski dillerinden birisi olduğu için. 5000-6000 sözcükten değil 80,000 sözcükten oluştuğu için.

 

Ve hatta, sen kendisini kürt olarak tanımlayan bir arkadaşımız olarak, kendisini kürt olarak tanımlayan başka bir kullanıcı arkadaşımız mavi olmayan gökyüzü ile ancak türkçe konuşarak anlaşabildiğin için. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türk kelimesi isim olarak kullanılmış olsa dahi aynı zamanda bir ırkın ismi olduğundan dolayı kabul göremez.Ayrıca Türk ismi eğer isim olarak kullanıldıysa ve bu ülkede ırk değil millet anlayışına göre bir sistem üzerineyse neden okullarda bizlere ergenekon destanı falan öğretildi? Neden türki cumhuriyetler soydaş olarak gösteriliyor her fırsatta? Elbette bir ortak dilimiz olmalı ve bu dilde şu anki konjektürde Türkçeden başkası olamaz,ancak her isteğen bunun yanında kendi anadilinde eğitim ve öğretim hakkına sahip olabilmeli,hiç kimsenin tarihi ve dili yok olmaya bırakılmamalı herkesin bu değerleri anayasal güvence altına alınmalıdır....

 

Hayır arkadaşım, aynı zamanda bir Irk adını niteliyor olması, toplumsal gerçekliği yok saydıramaz.

Anadolu'da "Türk Irkı"na dayalı bir toplumsallaşma olmamıştır son 500-1000 yıldır.

Hatta o tür toplumsallaşmalar dağıtılmış ve yok edilmiştir.

Şimsi siz, 500-1000 yıl sonra çıkıp da, "Türk" adının Orta Asya kökenli bir ırkın adıdır diyerek, bu süreçteki toplumsallaşma gerçeğini gözardı edemezsiniz.

Anadoluda "Anadolu Tipi Türk Irkı" biçiminde bir ırk çeşidi var mıdır?

Yoktur...

Bu temelde bir tanımlama ya da sınıflandırma yapılabilmiş midir?

Hayır...

"Türkleşme" kendisini bir "Ulus Adı" olarak gerçekleştirmiş midir?

Evet...

 

Şimdi ben sizin "Türk adı bir ırkın da adı olduğundan kabul edilemez" söyleminize baktığımda;

"Kürtler bu konuda benlik karmaşası/kompleks yaşarlar, alınırlar, gücenirler, gururlarına yediremezler, gol yemiş bülbüle dönerler" söylemimin ne kadar haklı olduğunu görüyorum.

Belli ki sindiremiyorsunuz Kürt adının bir Ulus adı olarak kendisini gerçekleştiremeyecek olmasını ve Türk adının gerçekleştirebilmiş olmasını.

 

Ancak şu kırmızıladığınız ifadeye bütünüyle katılıyorum;

Her ne kadar sonra gelen tümce biraz anlam kaybı yaşattıysa da...

Evet, daha önce de söylediğim gibi;

Türkiye'de Kafkasya'da yaşayanların sayısı kadar Kafkas kökenli,

Balkanlarda yaşayanların sayısı kadar ve belki de daha fazla Balkan kökenli,

Kuzey Irak'ta yaşayanlar kadar Kürt kökenli Türk vardır.

Türkiye'nin, Asyalı Türklerle olan bağı kadar, bu saydığım unsurlarla da köken olarak bağı vardır.

O yüzden Asyalı Türklerle kurduğu bağı, elbette ki bu unsurlarla da kurmalı

Ve onları savunduğu kadar, elbette ki onları da savunmalı ve kollamalıdır.

Bu, Türkiye'nin bir sorumluluğudur.

 

Ancak bu sorumluluk, bir Etnik-Unsurun kültürünün korunması noktasında olamaz.

Bir kültürün korunup korunmaması, devletin değil, o kültüre sahip kişilerin sorumluluğundadır.

Devletin yapabileceği tek şey, o kültürün yaşanmasına engel olmamaktan fazlası değildir.

Desteklemek ve geliştirmek gibi bir sorumluluğu yoktur devletin.

Çünkü devletin adı Türkiye ve vatandaşlık tanımı "Türk" olduğu halde,

Türk Kültürünü korumakla bile ilgili adımlar atılmamaktadır...

Bunu, bir Türkmen olarak kendimden biliyorum...

Nasıl ki siz Doğu'da Kürtler ile ilgili olguları biliyorsanız, bu da öyle...

Ve doğru olan da zaten Devletin, bir Etnik-Unsurun kültürünün geliştirilmesine ya da korunmasına karışmamasıdır.

 

Ayrıca şöyle bir paradoks vardır ve gerçekten iletinizi okuduğumda, bundan haberdar olmadığınızı gördüm.

Siz, kültürel bir yapıyı, daha doğrusu bir Etnik-Unsurun kültürel yapısını

Anayasal Güvenceye almak istediğinizde, aslında o Etnik-Unsurun kültürel yapısını hedef haline getirmiş

Ve bozulumuna doğrudan yol açmış olursunuz.

Çünkü kültür, durağan bir şey değildir.

Çok hızlı değişir, gelişir, etkilenir.

Bir kültürü, anayasal güvenceye almaya çalışmak demek, o kültüre kesin ve katı çereveler çizmeye çalışmak demektir.

Örneğin Kürt Kültürünü korumak denildiğinde, Kürt Kültürünü belirli bir sınırlamaya almak zorundasınız, ki o ölçüde koruyabilesiniz.

Peki neleri Kürt Kültüründen sayıp neleri saymayacağımıza nasıl karar verebileceğiz.

Örneğin Mantı'yı bir Kürt yemeği olarak mı tanımlayacağız, yoksa bir Çerkez ya da Türkmen yemeği olarak mı?

Hangi açıdan koruyacaksınız.

Ayrıca bir kültürü koruma altına almak demek, o kültürü durağanlaştırmak, değişime kapatmak demek değil midir?

Koruyacağım derken, gelişimden uzak tutmuş olmuyor musunuz?

 

Bunlar bir yana, daha önce sorup da yanıt alamadığım bir soru var:

Dünyanın neresinde ve hangi devlette, bir Etnik unsurun kültürünün korunmasına dair kanunlar çıkarılmış?

"Etnik Unsuru Koruma Kanunu" diye bir kanun tanımlaması var mı ve bu demokratik midir?

Ya da bir Kültür neye göre nasıl korunur?

Bunun felsefesi, ideal temeli, alt yapısı nedir; tarihsel gelişimi nasıl olmuştur?

 

Sanırım insanların en önemli eksiklikleri,

Konuştukları konuda yeterli ve geçerli bilgiye sahip olmamaları oluyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ve hatta, sen kendisini kürt olarak tanımlayan bir arkadaşımız olarak, kendisini kürt olarak tanımlayan başka bir kullanıcı arkadaşımız mavi olmayan gökyüzü ile ancak türkçe konuşarak anlaşabildiğin için. :)

 

Süper bir tespit...

Ama abi istediğin kadar çarğıcı örnek ver, yine de birşeyin değişebileceğini sanmam...

Neden mi?

Şimdi ben sizin "Türk adı bir ırkın da adı olduğundan kabul edilemez" söyleminize baktığımda;

"Kürtler bu konuda benlik karmaşası/kompleks yaşarlar, alınırlar, gücenirler, gururlarına yediremezler, gol yemiş bülbüle dönerler" söylemimin ne kadar haklı olduğunu görüyorum.

Belli ki sindiremiyorsunuz Kürt adının bir Ulus adı olarak kendisini gerçekleştiremeyecek olmasını ve Türk adının gerçekleştirebilmiş olmasını.

 

Bu korku ve kaygı artık öyle bir hal almış ki, dün gece yazdığım yazıdaki gibi; tarihsel gerçeklikleri, kavramsal gerçeklikleri ve hatta İnsan Olma Onurunu bile görmezden gelebilecek kadar; hem de zırt pırt İnsancıllıktan bahsetme pahasına...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır arkadaşım ben Türk değil Kürd'üm ve bununla gurur duyuyorum çünkü benim babamda onun babasıda ve onun babasıda kürd'tüler.Türkiyede Atatürk'ün kurmak istediği Türk'lük dediğiniz gibi ırk değil ırkların birleşmesi ile oluşturulacak bir ulus millettir,ancak Atatürk'ün bu maksadını Kürt'ler ''Bizim üzerimize kendi isimlerini koyup dilimizi ve kültürümüzü kaybetmemizi sağlamaya çalışıyorlar'' şeklinde yorumlamışlardır,bu yorumun ne kadar gerçekçi olduğu cumhuriyetin henüz ilk yılında gerçekleştirilen reformlar ve daha sonrasında bölgede gerçekleştirilen zorla göç ettirme politikaları şex said,dersim gibi isyanları getirmiş bu her iki isyandada 100.000 civarında insanın öldürüldüğü söylenmektedir.Ama artık bugün gelinen noktada inkarcıların kaçacak noktası kalmadığından ııııı Kürt'ler vardırlar ancak ııııı Türk bir isimdir Türkiye'de demeye başlamışlardır,yok arkadaş yok bizim karnımız tok aldatılmaya bu halk bu filmi geçen yüzyılda çok izledi bir iki rütuşla tekrar gösterime sokulmasına izin vermeyiz bunun adı bölücülük değildir,asıl bölücülük resmi bir kesimden Kürt kelimesini duyunca kıyameti kopararak kandan nemalananların yaptıklarıdır,şehit cenazelerinden rant elde etme maksadında olanların yaptıklarıdır....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.