Misafir birce Gönderi tarihi: 23 Haziran , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Haziran , 2009 SENİ DUYUYORUM MAYMUN KARDEŞİM!’ Yeni bir araştırmaya göre maymunların beyinlerinde, seçici olarak diğer maymunların seslerine yanıt veren bir bölge var. Araştırma bulgularının sesleri tanımanın nöral temellerini ve dilin ve konuşmanın evriminin beyinde nasıl değişikliklere yol açtığını anlamamıza yardımcı olacağı düşünülüyor. İnsan beyninde temporal lobun küçük bir parçasının başka seslere değil ama sadece insan seslerine yanıt olarak aktivite gösterdiği biliniyor. Bu bölgenin diğer pek çok memeli ile benzer şekilde kişileri seslerinden tanıma özelliğimize yardımcı olduğu düşünülüyor. Ses tanımanın nöral temelleriyle ilgili günümüzde çok fazla şey bilinmiyor Yakın zamanda maymunlarla yapılan çalışmalar ses tanıma bölgesinin insanlardakiyle analoji gösterdiğini öne sürüyor, ancak bu konuda tüm bilimciler aynı görüşte değil. Yeni bir çalışmada Max Planck Enstitüsü’nden nörobilimci Christopher Petkov ve Nikos Logothetis, çeşitli sesler dinletilen maymunların işlevsel manyetik rezonans görüntüleme aracılığıyla beyin aktivite kayıtlarını almış. Sesler kuş cıvıltıları, homurtu gibi başka hayvan sesleri, maymunların sesleri ve yağmur ya da gök gürültüsü gibi çeşitli doğa olaylarının seslerinden oluşuyor. Nature Neuroscience dergisinin Şubat 2008 sayısında yayımlanan makaleye göre, beyinde temporal lobun küçük bir bölgesinde sadece maymun seslerinin dinlendiği anda bir aktivasyon ortaya çıkıyor. Bu bölgenin ayrıca tek tek maymunların seslerini ayırt edebildiği de belirtiliyor. Çünkü aynı maymunun sesi tekrar tekrar dinletildiğinde aktivitenin şiddeti azalıyor, ancak yeni maymunun sesine geçildiğinde aktivasyon şiddetleniyor. Petkov, beyindeki bu bölgenin konuşmanın evriminin anlaşılmasında yardımcı olabileceğini söylüyor. Bu uzak primat atalarımızın diğer maymunların seslerini tanımada kullandıkları nöral devrelerin, karmaşık sözel iletişimlerin evrimleşmesinde anahtar rol oynamış olabileceği yorumunu yapıyor. BEYİNDE GÖÇ ! Princeton Üniversitesi’nden nörobilimci Asif Ghazanfar çalışmada belirlenen beyin bölgesinin insanlardaki ses tanımada görev aldığı düşünülen beyin bölgesine büyük bezerlik gösterdiğini söylüyor. Ancak bölgeler her iki türde kendi temporal loblarının içinde farklı alanlarda bulunuyor. Ghazanfar, primat atalarımızın ses tanıma bölgelerinin, daha yakın zamanlarda evrimleşen ve insan beyninde konuşmayı üreten bölgelere doğru göç ettiğini öne sürüyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2009 Şempanze kültürü var mı yok mu ? Maymunlarda kültür var mı yok mu tartışması, şempanze araştırmaları kadar eski bir geçmişe sahip. Gerçi doğada yaşayan şempanzelerin birbirlerinden bir şeyler öğrendikleri ve farklı gruplara özgü geleneklerin varlığı birçok kez gözlemlenmişti. Ama bunların içgüdüsel davranışlar mı olduğu yoksa çevresel koşullara bağlı olarak mı geliştiği bilinmiyordu. Bunu öğrenmek için doğada kontrollü bir deneyin yapılması gerekiyordu. St. Andrew Üniversitesi primat araştırmacısı Klaus Zuberbühler işte bu nedenle Uganda’da yaşayan iki şempanze grubunu incelemiş. Sonso grubu Budongo ormanında, Kanyawara grubu ise Kibele Ulusal Park’ında yaşıyor. Aynı alttüre (Pan troglodytes schweinfurthii) dahil olan iki grup genetik açıdan neredeyse tamamen özdeş. Maymunlar buna rağmen yiyecek arayışında farklı davranıyorlar. Araştırmacılar yerde duran bir ağaç gövdesine delikler açarak içlerini yarıya kadar balla doldurduktan sonra kenarlarına da petekler yerleştirmişler. Maymunlar bala parmaklarıyla ulaşabildikleri için sorun yaşamamışlar. Fakat ikinci denemedeki delikler çok daha derin olduğundan, şempanzelerin, bala ulaşmak için bir çözüm bulmaları gerekiyordu. Ve burada iki farklı alet kullanma geleneği gözlemlenmiş. Kanyawara şempanzeleri bala ulaşabilmek için ağaç dallarından yararlanırken, Sonso grubu yaprak teknolojisini tercih etmiş. Hatta bu grup için de bile farklılıklar söz konusu. Bazı şempanzeler işlenmemiş bir yaprağı deliğe sokarken, diğerleri yaprağı kısa bir süre çiğneyerek, daha geniş bir yüzey elde ediyor ve bunu bir tür sünger olarak kullanıyor. Şempanzeler bu yöntemden su ararken de yararlanıyor. Fakat burada önemli olan iki grubun farklı teknolojilerden faydalanıyor olması. Gerçi Kanyawara grubu da bazı işlerde yaprak kullanıyor, ama delikten yiyecek çıkarırken hep ağaç dalını seçiyor. Yaprak uzmanı olan Sonso şempanzeleri ise dalları sopalarla çalışmayı bilmiyorlar. Budongo ormanında on beş yılı aşkın bir süredir incelemeler yapan araştırmacılar, şempanzeleri asla sopaya benzer bir “aletle” görmemişler. İki grubun farklı “alet” türlerinden yararlanmaları, şempanzelerin daha önceleri edindikleri bilgilerden faydalandıklarını göstermekte. Yani kültür yeni sorunları çözmeye yardımcı oluyor. “Kültürel farklılıklar zihnin derinliklerinde köklenmiş olmalı” diyor Zuberbühler. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.