Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ATEİSTLERE SORU


BilincArkeolojisi

Önerilen İletiler

Sevgili cooldelta..Ne videosu bu..Ben şimdi Dünyanın yuvarlak dediğine dair bir video koysam ona inanıcak mısın..Youtube'da hesabımda var koyabilirm yani hiç zor değil..Verdiğin kaynak ne kaynağı yani insan bunu düşünür bi...Diğer verdiğin kaynaklardada ben bir kaynak görmüyorum..Senin yolunla gidersek

 

-http://www.islamhukukusayfasi.com/?page_id=1314- buda bir kaynak..Haksız mıyım smile.png

 

Muabbedun kelimesinin anlamına kaynağa ne gerek var....Hiç değilse Google amcaya "Arapça düz ne demek "yazsan ilk sayfada bulursun cevabını...Kur'an mealleri sitesinden bak..Arapça kelime anlamları aşağıda yazar..Hiç düz diye yazıyor mu smile.png

 

Güzel arkadaşım..Dünya ile birlikte uzayın kağıt gibi bürüleceğini kim sana söyledi..Bu sadece Dünya içindir uzayı nerden kattın...Dediğin ayet big crunh'i var olacağını gösterir...

Bana ödev vereceğine kendin ne yazdıklarının farkına bir var...Ben Kur'an-ı Kerime uyalım dedim sen ise hep başka yerlere çekmeye çalışıyorsun..Beni ne ilgilendirir Rasathane...Kitap önümde banane kim ne yakmış kim kimi öldürmüş..

Dünya doğu ve batısı olduğunu söylemek sanırım düz demek oluyor smile.png İkisi arasında bulunan Yeryüzü değildir muhakkak...

Yaymak döşemek..Yaymak döşemek...Yaymak döşemek..Benden de sana ev ödevi 30 kere yaz bunu...

 

Verdiğin örnekte Güneşin sabir durması Dünya'nın düz olduğu anlamına mı geliyor..İsa Mesih ne zaman ne demişte sen Dünya'nın düz olduğuna çektin yine..

 

Şimdi tamamdır..Kopernik bu mesajı yazdı iş bitti..Kesin doğrudur iyi.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Muabbedun kelimesinin anlamına kaynağa ne gerek var....Hiç değilse Google amcaya "Arapça düz ne demek "yazsan ilk sayfada bulursun cevabını...Kur'an mealleri sitesinden bak..Arapça kelime anlamları aşağıda yazar..Hiç düz diye yazıyor mu

 

Sayın omar123 iyi akşamlar bu ne tatlı bir tartışmadır ki yerimde duramıyorum için için hem hırslanıyor hemde kendi kendime gülüyorum. Şimdi gelelim meselemize.

 

Bana Kuran mealleri sitesine bak diyorsun

 

oysaki daha önceki mesajında dünya düz dür demiş olsa idi Muabbedun kelimesini kullanır ama kullanmamıştır dediniz, dünyanın düz olduğunu nerden çıkardınız demiştiniz. Bende size dünya düzdür ifadesinin olmadığını ayetlerdeki kelimelerden dünyanın düz olduğu anlatımının çıktığnı belirtmiştim ve gerçekten de öyledir.

 

Muabbedun kelimesini ben o zamanda araştırdım fakat bir cevap bulamadım ve üzerine fazla düşmedim ama yinede araştırdım google amcaya defalarca sordum ama cevap na mümkün

 

Bakınız Çevirilere

 

Türkçe arapça çeviri yapıyorum ve Türkçe olarak DÜZ yazıyorum Arapça olarak bana شقة bu kelimeyi veriyor daha sonra شقة bu kelimeyi arapça olarak kopyalayıp türkçe tercümesini istiyorum cevap DAİRE olarak veriyor ve bu daireden kasıt oturulacak mesken olan bina anlamı çıkıyor nasıl iş bende anlamıyorum onun içindir ki sizden bu kelimenin kaynaklı anlamını istemiştim.

 

-www.kuranmeali.c om/arama.asp-

Diyanet Vakfı Meali 'nde "Muabbedun" kelimesi bulunamamıştır demektedir.

 

benim verdiğim kaynak islami bir kaynaktır 1 ci kaynakta aşağıdaki cümle geçmektedir.

 

Kulluk: Arapça’da dini Allah’a has kılıyor, yani ona boyun eğiyor, itaat ediyor demektir. Kulluğun asli manasından bir tanesi de tezellüldür. Bu yüzden ayakalar altına alınıp ezilen yola arapçada “tarikun muabbedun” da denir, muabbedun ibadet ile aynı kökten türemiştir.

 

2. kaynaktada bu cümle geçmektedir.

 

Ubûdiyyet- —kulluk—in bütün mânâlara göre aslı zillet ve eğilme­dir. Bu sebeple ayaklar altında çiğnendiği ve yolcular üzerinde yürüdü­ğü için yola “Tarikun muabbedun” adı verilmiştir. İhtiyâç hallerinde binilen deveye de “Bairun muabbedun” denilmiştir. Yine köleye, efendisine boyun eğdiği için “Abd” ismi verilir.

 

Sayın omar123 sizin muabbedun kelimesinin anlamı gerçekten de düz müdür eğer öyleyse lütfen bana kaynak linki verin ve bende bilgileneyim.

 

Kalın Sağlıcakla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın omar123

 

Verdiğiniz kaynağı buraya aktarıyorum 2 defa okudum gerçi biimediğimiz şeyler değil defalarca okuduğumuz yazıların benzeri uzunca bir makale yazmışlar ve paragraf pargraf bunları inceliyelim.

 

KUR’AN’A GÖRE DÜNYA DÜZ MÜ?

 

Bir vesile ile haberdar olduğumuz bir yazı dolayısı ile bu satırları kaleme alıyoruz. Renkli ve çok satan gazetelerden birinde, seküler mantıkla yazılan bir yazıda; İslam’a ve onun kitabına iftira atmak için fırsat kollayan bir yazar tarafından, Kur’an’da dünyanın düz olduğunun yazılı olduğu iddia edilmektedir. “Müslüman din adamlarının Kuran’da dünyanın düz olduğunun yazılı olduğunu savunduğunu biliyor musunuz?”Tanrı’nın yeryüzünü düz olarak, gökleri de muhafazalı bir tavan şeklinde yaratması, insanların geniş yollarda yürüyerek kolaylıkla seyir ve seferlerde bulunmalarını sağlamak içindir. Tanrı bunu kitabında açıklar.” Seküler düşünceye sahip ve evrim teorisi yanlısı yazar, ünlü tarihçi ve müfessir Taberî’nin “Tarih el-ümem ve’l-mülûk””Milletler ve Hükümdarlar Tarihi” adlı kitabından yaptığı alıntı ile Kur’an ve bilimin çatıştığını öne sürerek buna binaen bilimsel teori olarak gördüğü evrimcilikten vazgeçilmemesi özetli yazı dercederek; İslam ve onun kitabını küçümseme gayretindedir. Bilimi dinin sınavına, dini bilimin sınavına sokmak saçmalıktır. Bilimi dinselleştirmek, dini inancı bilimselleştirmek de delice bir saçmalıktır. Saçmalıktır, ama din yobazları bu türden saçmalıkları adım başı yapmaktalar.”

 

İnananlara ve inandıkları değerlerehakaretler içeren ve onları tahrik etme amaçlı olduğu anlaşılan bu yazıya, Müslüman ağırbaşlılığı ile cevap vermeye gayret ederek konunun doğru anlaşılması yönünde bilgiler vermeye gayret edeceğiz.

Taberî “Tarih el-ümem ve’l-mülûk isimli Türkçe’ye “Milletler ve Hükümdarlar Tarihi” adıyla çevrilen eserinde, söz konusu şu cümleyi kaydetmektedir. “Tanrı’nın yeryüzünü düz olarak, gökleri de muhafazalı bir tavan şeklinde yaratması, insanların geniş yollarda yürüyerek kolaylıkla seyir ve seferlerde bulunmalarını sağlamak içindir. Tanrı bunu kitabında açıklar.”

 

Taberî’nin yer ve gökler hakkındaki bu beyanları, yaşadığı dönemin bilgi birikimini yansıtan o dönem insanlığının, tevatüren/kültürel yolla edindiği fen bilgileridir. Bilimsel icatlar ve keşiflerin yapıldığı son iki yüz yıla kadar da tüm insanlığın hususen Arapların, kainat hakkında edindikleri tecrübi bilgilerini yansıtan ifadelerdir. Taberî’nin dünya’yı düz olarak vasıflandırması o dönem ve yakın döneme kadar inanılan coğrafi tecrübi bilgi birikimlerine ait tanımlamalardır. Bu tanımlamalar pratik yaşamın tecrübe ile edindiği bilgiler ve bu bilgilerin ifade unsuru olarak dile(lisana) yansıtılmasıdır.

 

Taberî, günümüz anlamında ne astronomi ne coğrafya ne de jeoloji bilginidir. Tamamen o ana kadar tüm insanlığa ait tecrübi bilgi birikimi ile kainatın yaratılışını anlamak açısından değerlendirmelerde bulunan, bulunduğu M.850/H.250 yıllarının bir düşünürü, aydınıdır. Günümüz bilim standartları ile kı yas kabul edilemeyecek bir malumât sahibidir. Sahip olduğu bu malumâtı tabiidir ki, referansı olan Kur’an’a atıfta bulunarak onun bu konulardaki beyanlarından istifade etmeye çalışmaktadır.

 

Taberi’nin, Yer ve Gök’le ilgili olarak Kur’an’a atıfta bulunması, yerin düz olmasının Kur’an’dan bir ayete bağlaması ile alakalı değildir -Zaten böyle bir ayet yoktur- tamamen Allah’ın yeri ve göğü yaratarak yaşam için insanların emrine bir nimet, rızık anlamında vermesi anlatımı ile ilgilidir.

 

Kur’an, Cenab-ı Hakk’ın, yer ve gökleri insanlığın hizmetine müsahhar kıldığını şu şekilde beyan etmektedir. O, yeri size beşik yapan ve onda size yollar açan, gökten de su indirendir. Onunla biz çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık.” “Yeyiniz; hayvanlarınızı otlatınız. Şüphesiz bunda akıl sahipleri için (Allah’ın kudretine) işaretler. vardır.” “Sizi ondan (topraktan) yarattık; yine sizi oraya döndüreceğiz ve bir kez daha sizi ondan çıkaracağız.” 20/Ta-ha/53-55 Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.” “Orada hem sizin için hem de rızıkları size ait olmayanlar için (gerekli) geçim vasıtaları yarattık.” 15/Hicr/19-20

 

Yer ve gökleri tarif eden buayetlerden anlaşılacağı gibi Kur’an, o dönem Arap toplumunun anlayacağı biçimde ve onların lisanlarındaki deyimlerle yer ve gökler hakkında pratik bilgiler vererek, bunları yaratan yaratıcıya iman ve kulluk etmelerini istemektedir.O, yerde ne varsa hepsini sizin için yarattı. Sonra (kendine has bir şekilde) semaya yöneldi, onu yedi kat olarak yaratıp düzenledi.” 2/Bakara/29 Yeryüzünü size boyun eğdiren O’dur. Şu halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın ve Allah’ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O’nadır.” 67/Mülk/15 Yani Allah Kur’an’da bilimsellik peşinde değil pratik hayatın gerçeklerinden hareketle tevhide, vahdete çağrı yapmaktadır.

 

Aynı zamanda Cami’ül-Beyan fî te’vili ayet’ül-Kur’an adlı tefsirin müfessiri (Kur’an yorumcusu) olan Taberî’nin, Kur’an’ın bu ayetlerinden haberdar olmaması mümkün müdür? Dolayısı ile yeryüzünün düzlüğü ile alakalı açıklamasında; eğer yeryüzü, insanların yaşam süremeyeceği biçimde engebeli olsaydı ne yapardınız ? Nasıl ekip, biçer, rızıklanır; nasıl yürüyüp vasıtalarla yol alırdınız diye tefekkür ettirmek ve Allah size geçim ve yaşam sürmeniz için yeri düz ve göğü kubbe biçiminde yaparak yaşamınıza müsait kılmıştır, manasında pratik yaşam bilgileriyle Kur’an’a atıfta bulunmaktadır. Yoksa yerin düzlüğü jeolojik veya topografik yapısı hakkında bilgilerini Kur’an’a tasdik ettirmek peşinde değildir.

 

Tevhide yönelik mesajlar vermek gayreti içindeki Taberî’nin, yeryüzü ile ilgili bu ifadesini, amacından saptırarak hem onu hem Kur’an’ı hem Müslümanları küçümsemek için Kur’an’da “bilimsel tezat vardır” tezi oluşturmaya çabalayan çok satan! Renkli! gazete yazarının amacı, Kur’an’ı hayat içerisinden dışarı çıkarmak mezarlık kitabı göstermek amaçlıdır. Şöyle demektedir, seküler/evrimci görüşlü yazar: “Aklı başında din adamları, din ve bilimin iki ayrı alan olduğunu, bu iki alanın birbirine karıştırılmaması gerektiğini söylüyorlar ve çok iyi ediyorlar. Bilim adamları Tevrat, İncil ve Kuran’ı bilimsel değerlerle inceleyecek olurlarsa toplumda huzur kalmaz. Müslüman din adamlarının Kuran’da dünyanın düz olduğunun yazılı olduğunu savunduğunu biliyor musunuz?”

 

Kur’an’da olmayanı, Taberî’nin yazısı vasıtasıyla varmış göstermeye çalışarak bir taşla üç kuş vurmak peşinde olan yazar; Kur’an’da “bilimsel çelişki var” işte, ünlü alim Taberî de bunu söylüyor iddiasıyla, aynı zamanda sekülerizmin tek dayanağı! inkarcı evrim felsefesinin propagandasını yapma peşindedir.

 

Şimdi yer ve göklerle yani kainat ile ilgili olarak Kur’an’ın nazil olduğu dönemde yaşayan insanlar, neler biliyor, nasıl görüyor ve tanımlıyorlardı buna bakalım. Kur’an’ın nazil olduğu dönemde ve öncesinde yaşayan insanlar ve spesifik olarak Mekke ve Medine’de yaşayan Araplar, yeryüzünün iki ucu sınırlı bir kara parçası olduğuna inanıyorlardı. Cahiliyye dönemi Arapları, yer ve göklerden oluşan kainatı; çölde yaşadıkları evleri olan çadırları gibi telakki ediyorlar ona benzetiyorlardı. Onlara göre yeryüzünün doğu ve batı adı verilen iki tarafı vardı ve yeryüzünün bu iki ucundan gökyüzü, çadırlarının tavanı gibi, yay şeklinde, yukarıya doğru kubbe biçiminde uzanıyordu. Gökteki güneş, ay ve yıldızlar; çadırlarındaki tavana asılı aydınlatma kandilleri gibi gökyüzünde asılı olarak durduğuna inanıyorlar/benzetiyorlardı.

 

Arapların yer ve gökleri kendi çadırlarına benzettiği tasvirlerle kainatın anlatıldığı Kur’an ayetlerine bakalım: O Rab ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir tavan yaptı. “ 2/Bakara/22 Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten … “ 13/Rad/2 “Gökte burçları var eden, onların içinde bir çerağ (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir.” 25/Furkan/61 Kur’an’ı Kerim’deki bu ayetlerde Allah, Arapların inanışları ve onların lisan unsurları olan deyim ve benzetmelerle kainatı tasvir eder ve onları tevhide davet eder. Cenab-ı Hakk bu ayetlerde bilimsel açıklama peşinde değil, halihazır tecrübi bilgilerin belagatlı anlatımı ile tevhidi mesajlar sunma gayretindedir.

 

Dolayısıyla o devrin insanları ve hususen cahiliyye Arapları; gökyüzünde asılı bulunan güneş ve ayın, her doğup batması esnasında, iki ucu “doğu” ve “batı” olarak sınırlı bulunan yeryüzünün iki yandaki boşluklara veya yeryüzünün en uç toprakları içerisine girip çıktığını düşünüyorlardı. Hatta hadis külliyatında, güneşin toprağa girip çıkarken sürtünmeden oluşan bir sesin duyulduğuna dair rivayetler anlatılmaktadır. Arapların bu inançlarının doğruluğunu gösterecek bir delilleri olmamasına rağmen edindikleri tecrübe ve bir takım astronomik, coğrafi bilgiler eşliğinde teorik/sanal olarak oluşturdukları ve nesiller boyu devrettikleri Kur’an’ın “zan” olarak betimlediği pratik inançlardır.

 

Bu yüzden Allah Kur’an’da onlara seslenirken onların pratik bilgileri nezdinde Allah’ın her yerde var olduğunu ve sahibi olduğunu “Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, o, doğunun da batının da ve bunların arasında olan her şeyin Rabb’idir. ” 26/Şuara/28 ”Doğu da batı da Allah’ındır. ” 2/Bakara/115 diyerek vurgulamakta ve kainatın tek hakimi ve her yerinin, yönünün sahibi olduğunu beyan etmektedir. Kur’an, Arapların kullandığı coğrafi terimler olan “doğu” ve “batı” deyimlerini kullanırken, bilimsel açıklamalar yapmamakta, onların kullandığı lisanın unsurları aracılığıyla tevhide çağrı yapmaktadır.

 

Arapların kainat ile ilgili inançları lisanlarına da yansımış ve bu inançlar, birer deyim olarak lisanlarının bir ifade unsuru haline gelmiştir demiştik şimdi bunu örneklendirelim. Kur’an’ın nuzül dönemi muhatabı Arapların “Güneş doğdu” “Güneş battı” “Ay doğdu” “Ay battı” ifadelerindeki, “doğma” ve “batma” eyleminin bu günkü verilere göre astronomik olarak doğru bir ifade olmadığını bilmemize rağmen halen bizlerde o dönemin insanları gibi bu deyimleri kullanmaktayız. Kur’an’ı Kerim’de Arapların doğru olmasa da pratik hayatlarının ifadesi olan bu deyimler aracılığı ile onlara seslenmiştir. Zülkarneyn kıssasındaki Zülkarneyn’in “güneşin battığı” ve “Güneşin doğduğu “yere seferlerinin anlatımı buna örnektir. Kur’an, Araplardaki bu deyimleri kullanırken Zülkarneyn’in sefer yaptığı yönleri, Arap muhataplarına izah etmek amacını güder. Yoksa güneşin “batma” ve “doğma” işlevlerinin bilimsel anlatımı için, onların bu husustaki bilgilerini yalanlama veya doğrulama eyleminde bulunmaz. Kur’an’ın kıssadaki bu coğrafi tanımlamaları işlemesi tamamen icaz ve belagatını artırmaya yönelik olarak Arap lisan unsurlarını kullanarak onların anlayışlarına tevhidi unsurları egemen kılma çabasıdır.

 

Cahiliyye dönemi insanlarının bir takım fennî inanışları o dönemin astronomi ve coğrafya bilgileri açısından çok doğaldır. Avrupalılar da Amerika’yı keşfederken, Dünya’nın düz olduğu varsayımı ile Hindistan’a doğru sefer yaptıklarını düşünerek dünyanın tersinden Hindistan’a varacakları hesabıyla, rasgele keşfettikleri Amerikan kıtasının adalarına, “Batı Hind” adaları ismini vermişlerdir. Halen verilen bu isim; coğrafi olarak doğru bir ifade olmamasına rağmen tüm dünya tarafından kullanılmaya devam edilmektedir.

 

Kur’an nazil olduğu dönemdeki Arapların astronomi ve coğrafya bilgilerinin yanlışlığı üzerinde durmamış, onların anlayacakları dil ve onların lisanlarının unsurlarını kullanarak kainat hakkında tevhide yönelik bilgiler sunmuştur.“Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş’a istivâ eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah’tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O’na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!”7/Araf/54 “Gökte burçları var eden, onların içinde bir çerağ (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir.” 25/Furkan/61 “Gece de onlar için bir ibret alâmetidir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler. “ ”Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, azîz ve alîm olan Allah’ın takdiridir.” ” Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner.” ” Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler.” 36/Yasin/37-40 görüldüğü gibi Arap lisanı ile hayatın açıklanması amaçlı bu ayetlerde bilimsellik amaçlı bir gaye yoktur. Tamamen pratikten hareket edilmektedir.

 

Diğer taraftan Kur’an hiçbir zaman Arapların dağarcığında olmayan bir bilgi ve lisanla onlara hitap etmez. Mesela onlara kutuplardan, fok balığından, balinadan, atomdan, protondan, Avustralya ve Amerikan kıtalarından bahsetmemiştir. Bilgi ve bilimin sonu, dünya üzerindeki nesnelerin ve değişimlerin ardı kesilmez. Süreklilik arz eden bu muhteviyatı ne kitapların alması ne insanların anlaması ne izah edilmesi mümkün değildir.

 

Allah Kur’an’da insanların yaşam üzerindeki pratik bilgileri ve lisanları üzerinden muhataplara seslenmektedir. “(Allah’ın emirlerini) onlara iyice açıklasın diye her peygamberi yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik.” 14/İbrahim/4 “Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.” 12/Yusuf/2 “…senin dilinle(indirilip okutarak) kolaylaştırdık.”19/Meryem/97 “Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur’an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? Arab’a yabancı dilden (kitap) olur mu?” 41/Fussilet/44

 

Arapların lisanında ve onların anlayacakları unsurlarla hitap eden Kur’an, yaşamdan pratik örneklerle onlara mesajlar vermektedir. Kur’an’ı Kerim, yeryüzünün yaratılışı ve vasıfları ile ilgili olarak şunları bildirir:Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk.” 50/Kaf/ 7 “O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de (kubbemsi) bir tavan yaptı.” 2/bakara/22 “Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan …Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır.” 13/ Rad /3 “Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.15/Hicr/19 “Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar..” 13/ Rad /4 “..gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren mi? O suyla, bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmediği güzel güzel bahçeler bitirdik.”27/Neml/60Yeryüzünü size boyun eğdiren O’dur. Şu halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın ve Allah’ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O’nadır.” 67/Mülk/15 Ondan sonra da yerküreyi döşedi,” “Yerden suyunu ve otlağını çıkardı,” “Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.” “Kendiniz ve hayvanlarınız için bir faydalanma olmak üzere.” 79/Naziat/30-33

 

Dikkat edilirse Taberî’nin açıklamasında; yeryüzü ile ilgili açıklaması haricinde gökyüzü ile ilgili olarak “…gökleri de muhafazalı bir tavan şeklinde yaratması..” ifadesini de kullanmaktadır. Taberî’nin; “Tanrı bunu kitabında açıklar” dediği göklerle ilgili Kur’an açıklamalarından bir kısmı şunlardır. Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. …Ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk..” 41/Fussilet/12 “O ki, birbiri ile âhenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahmân olan Allah’ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?” “Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığıbozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.” 67/Mülk/3-4

 

Kur’andaki bu açıklamalar tamamen Arapların tecrübi bilgilerinin üzerinden ve onların lisanlarının ögeleri ile yapılmaktadır. “yeri size beşik yapan” “semâyı kandillerle donattık” ”gökleri de muhafazalı bir tavanYeryüzünü de döşedik” “yeri sizin için bir döşek” “onda oturaklı dağlar” “Şu halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın” “Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor” ” Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir.” “o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner “ ”Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler” Gibi..

 

Binnetice; Kur’an, kainat ile ilgili açıklamalarında bilimsel amaçlar gütmez. Kur’an bir hidayet kitabıdır. İnsanların genelinin anlayacağı ve uygulayabileceği şekilde açıklamalarda bulunur. Kur’an’ın açıklamalarından dağdaki çobandan, şehirdeki çalışana, üniversitedeki akademisyenden, okuldaki çocuklara kadar herkes payını alır. İnsanların külli’sine hitabeden Kur’an, onların anlayışlarına uygun olarak ortak algılardan hareket eder. Kur’an’da din ve bilim gibi ayrı sahalar ihdas edilmemiştir. Hayatın her sahası Kur’an’ın ilgi alanına girer ve insanlara yol gösterici fonksiyonuyla tevhidi yargılar üretir.

 

Kur’an Allah’ın kelamı’dır. Dosdoğrudur. Doğruları barındırır. Kur’an,ı Kerim, diğer semavi kitaplar da olduğu gibi içerisine insani unsurlar katılmış bir kitap da değildir ki, Allah’ın vahyinin tahrifi ile kitap içerisine yanlışlar barındıran muhteva girmiş olsun. “Kur an’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.” 15/Hicr/9 O halde Allah’tan gelen ve onun muhafazası altındaki bu kitap, Allah’ın yarattıklarına muhalif hiçbir unsur ihtiva etmez. Hamd olsun Allah’a ki kulu (Muhammed’e), Kitab ‘ı indirdi ve ona hiçbir eğrilik koymadı.” 18/Kehf/1

 

Yaratıcı yarattıklarından haberdar değil midir ki, yarattıkları hakkında çelişkili bir açıklama yapsın. “O kitap (Kur’an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.” “Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. “ “Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes” inanırlar.

 

”İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.” 2/Bakara/2-5

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

KUR’AN’A GÖRE DÜNYA DÜZ MÜ?

 

 

Bir vesile ile haberdar olduğumuz bir yazı dolayısı ile bu satırları kaleme alıyoruz. Renkli ve çok satan gazetelerden birinde, seküler mantıkla yazılan bir yazıda; İslam’a ve onun kitabına iftira atmak için fırsat kollayan bir yazar tarafından, Kur’an’da dünyanın düz olduğunun yazılı olduğu iddia edilmektedir. “Müslüman din adamlarının Kuran’da dünyanın düz olduğunun yazılı olduğunu savunduğunu biliyor musunuz?”Tanrı’nın yeryüzünü düz olarak, gökleri de muhafazalı bir tavan şeklinde yaratması, insanların geniş yollarda yürüyerek kolaylıkla seyir ve seferlerde bulunmalarını sağlamak içindir. Tanrı bunu kitabında açıklar.” Seküler düşünceye sahip ve evrim teorisi yanlısı yazar, ünlü tarihçi ve müfessir Taberî’nin “Tarih el-ümem ve’l-mülûk””Milletler ve Hükümdarlar Tarihi” adlı kitabından yaptığı alıntı ile Kur’an ve bilimin çatıştığını öne sürerek buna binaen bilimsel teori olarak gördüğü evrimcilikten vazgeçilmemesi özetli yazı dercederek; İslam ve onun kitabını küçümseme gayretindedir. Bilimi dinin sınavına, dini bilimin sınavına sokmak saçmalıktır. Bilimi dinselleştirmek, dini inancı bilimselleştirmek de delice bir saçmalıktır. Saçmalıktır, ama din yobazları bu türden saçmalıkları adım başı yapmaktalar.”

 

Öncelikle Seküler ne demek ona bir bakalım

Kaynak: -tr.wikipedia.org/wiki/Sekülerizm-

 

Sekülerizm veya sekülarizm; toplumda ahir etten ve diğer di nî, ruha nî meselelerden ziyade dü nya hayatına odaklanılması yönündeki hareket. TD K, sekülerizm kavramına karşılık olarak dünyacılık sözcüğünü önermiştir. Sekülerizm, din merkezli veyahut dinî öğeleri sosyal, hukukî ve siyasî anlamda tayin edici kılan bir yaklaşımın tersine, bunları sosyal, hukukî ve siyasî kümeden ayıran bir yaklaşımı tanımlar. Çok geniş bir terim olan sekülerizm, içinde birçok farklı akım, tür ve teori barındırır. Seküler kelimesi, dünyevi olanı belirtir ve dünyanın nesnel halinin göz önünde tutulması demektir.

 

L aiklik ve sekülerizm kavramları Türkçede sıklıkla eşanlamlı kullanılır. Laiklik, dinî kişi ve kurumların devletin işleyişine ve devlet kurumlarına müdahale etmemesi; devletin de din işlerine karışmaması anlamına gelir. Fransız sekülerizmi olarak da anılan laiklik kavramı, daha kapsamlı olan sekülerizm hareketinin bir parçasıdır.

 

Yukarıdaki paragrafta makaleyi kaleme alan zat " İslam ve onun kitabını küçümseme gayretindedir" demektedir burada küçmüseme yoktur bilakis kuranda yanlış verilen bilgilerin tartışması vardır bizimde burada yaptığımız budur bahsettiği gazetece din ile bilim im birbirinden ayrlması gerekmekte olduğu nu savunmaktadır ve öyle olmalıdır çünkü kuran bilim kitabı değildir ve bilim adına yapılan çalışmalara da karışmamalıdır günah, caiz değil v.b.

 

Taberî’nin “Tarih el-ümem ve’l-mülûk””Milletler ve Hükümdarlar Tarihi” kitabından yola çıkarak gazeteci yazar dünyanın düz olduğunu belirtmektedir

 

Taberi 850 yllarında yaşamş kuran tefsircisidir daha önceki yazlarımda nazirat suresini 30 cu ayetinin tefsirlerini vermiştim o zaman ki yaygın inanış ve kuranın verdiği bilgiler ışığında dünyanın düz olduğunu da belirtmişleridir

 

 

devamını yarın yazacam vakit geç oldu

 

Kalın sağlıcakla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle bir sakin olsak..Şimdi google çeviriye düz yazdıysanız bir de sesli okunuşunu dinleseydiniz...Bu ne muhteşem bir çeviri düz olarak yazdın daire olarak geri aldın Arapça böyle birşey işte biggrin.png Dostum güldürmekten öldürdün beni..Google sen düz yazdın google sana direk düz olarak çevirdi..Arapça olarak değil..Bak şunu dene akıl yaz arapçaya çevir...Arapça sesli okunuşuna bak akil diyecektir biggrin.png İngilizce-Türkçe çeviri gibi değil bu..Muabbedun zaten arapça kelime biggrin.png Bak dur ben buldum bir kaynak...Arapça dili bilen adamların sayfası var Din'le alakasıda yok..

 

-http://www.dilforum.com/forum/archive/index.php/t-12501.html- Biraz fazla mesaj var ama bulursun..Adamın biri sormuş iyikide sormuş nasıl yaradı işe smile.png

Şimdi sen o kelimeyi al google çevir sana tapınak diye çevirecektir...Arapça çok değişik bir dil,bir kelimeyi alır bir cümlede kullanırsın kelime cümleye göre anlam değiştirir..Türkçe-İngilizce çeviri ilişkisi gibi zannetme Arapçada türemişler çok anlam zenginliği bol..Ayette ne yazar..Akıl kullanılsın diye Arapça olarak indirdik..Yani mantık yürütmek gibi

 

Dostum ben kaynak maynak vermedim..Ben o tür şeylere kaynak gözüyle bakmam...Dikkat ettiysen mesajın yanında bu da kaynak o zaman diye yazdım..

Benim için kaynak bilgidir bilgiyi tartarsın artık o bilgi senin kaynağındır..Dünya'nın düz olmadığına dair asıl kaynak önünde..Kelimelerin anlamlarını biliyoruz işte..kaynak bu..Ahmetin Mehmetin laflarına ne ihtiyacımız var..Kelime yaymak ve döşemek anlamında kullanılmıyor mu ? O halde sorun ney..Sende kendi ağzınla dedin Dünya düzdür diye direk yazmaz..O zaman iş bitmiştir..Düz konusunu konuşmamıza hiç gerek yok ama sen anlayıncaya kadar sabırla devam edeceğim..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Güzel arkadaşım..Dünya ile birlikte uzayın kağıt gibi bürüleceğini kim sana söyledi..Bu sadece Dünya içindir uzayı nerden kattın...Dediğin ayet big crunh'i var olacağını gösterir...

 

Sevgili omar123 bunu bana Kuran söyledi buyrun beraber bakalım ayetlere

 

“İnsan, kıyamet günü ne zaman, diye sorar: Göz kamaştığı, Ay tutulduğu, Güneş ve ay (bir araya) toplandıkları zaman" (Kıyâme: 6-9)

 

"Onlar (inkarcılar) Allah'ı gereği gibi tanıyıp bilemediler. Oysa kıyamet günü, yeryüzü tümüyle onun avucundadır. Gökler de O'nun üstün gücüyle dürülüp toplanmış olacaklardır. Allah onların ortak koştuklarından beri ve O yüce bir varlıktır." (Zümer: 67)

 

"(Düşünün) o günü ki; Biz göğü, kitapların sayfalarını katlayıp büker gibi düreceğiz. Onu tıpkı yaratmaya başladığımız ilk durumuna döndürürüz. Bu, üzerimize aldığımız bir va’d olmuştur. Biz (irâde ettiğini) yapanlarız". (Enbiya: 104)

 

 

Güneş ve ayı bir araya toplaması bir bakıma uzay değilmidir dünyanın atmosferinin dışına biz UZAY demiyormuyuz.

 

 

 

Benim için kaynak bilgidir bilgiyi tartarsın artık o bilgi senin kaynağındır..Dünya'nın düz olmadığına dair asıl kaynak önünde..Kelimelerin anlamlarını biliyoruz işte..kaynak bu..Ahmetin Mehmetin laflarına ne ihtiyacımız var..Kelime yaymak ve döşemek anlamında kullanılmıyor mu ? O halde sorun ney..Sende kendi ağzınla dedin Dünya düzdür diye direk yazmaz..O zaman iş bitmiştir..Düz konusunu konuşmamıza hiç gerek yok ama sen anlayıncaya kadar sabırla devam edeceğim..

 

 

 

Dostum bilgi sahibi olmak için kaynağa ihtiyacın vardır bilgiyi hiç kimse durduk yerde kendi kendine öğrenemez araştırmak gerek okumak gerek araştırdığın ve okuduğun öğrendiğin şeyleri sentezler bilgi haline getirirsin ve bir konu hakkında fikir sahibi olursun bu bilgi açıklarkende kaynağını gösterirsin

 

Verdiğin linkte kelimenin anlamını öğrendim teşekkür ederim

 

Benim sistemim bu ben araştırıp öğrendiğim bilgileri kaynak gösteririm yanı İŞKEMBEİ KÜBRADAN SALLAMADIĞIMI bu konudaki kaynakları ortaya dökerim.

 

Kalın sağlıcakla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili cooldelta..İyiki yazdın bu ayetleri Dünyanın düz olmadığını nasıl anlayacağız bak biggrin.png

 

"Onlar (inkarcılar) Allah'ı gereği gibi tanıyıp bilemediler. Oysa kıyamet günü, yeryüzü tümüyle onun avucundadır. Gökler de O'nun üstün gücüyle dürülüp toplanmış olacaklardır. Allah onların ortak koştuklarından beri ve O yüce bir varlıktır." (Zümer: 67)

 

Avucundadır smile.png kağıt ve düz herhangi birşeyi avucuna alınmaz..Yuvarlak bir şeyi avucuna alabilir smile.png

 

Ay Dünyanın uydusudur..Tanrı büyük ihtimalle bu uyduyla kullarını izliyor,dualarını dinliyor ve Dünya'dan haberdar oluyor..Kıyame 6 7 de Ay ve Güneşin yörüngesi bir araya geliceğini söyler ve bu ayet gerçekleştiği zamanda Ateistlerin kara kara nereye kaçıcaklarını düşüneceklerini söyler..Ve Allah onların töre gibi gördüğü şeylerden uzaktır çok Yücedir der smile.png Evren ay ve güneşten oluşmuyor..Ne kadar galaksi olduğu bile bilinmiyor..Evren çok geniştir..Ayetlerde ne görürsen Evrenin yok oluşu hakkında hiçbir şey yok..

 

Yazdığın ayetlerden sadece 1 tanesi uydu..Güneş ve Ayın yok olacağı kesin olarakta söylenmez..Bak yok oluş Sadece Dünya..Nasıl okuyorsunuz bu Kitabı..

 

Enbiya 104te dikkat et..Onu tıpkı yaratmaya başladığımız ilk durumuna döndürürüz.

 

 

Ama tabiki diğerlerini inkar ettiğiniz gibi bu da size hiçbir anlam ifade etmez,ancak duvara çarpar smile.png

 

 

Kaynak dökersin sağlam kaynak olsa ne mutlu..Bu tür kaynaklara verilen önem olduğu sürece insanların kandırılma oranı hep kolaylaşacaktır..Paraya kıyar 5 site açarım orayada birkaç palavra yazsam..Birde 3-5 kaynak koyarım şu kitap şu sayfa bilmem ne diye..Sana harbi diyorum 3.gün birisi buna inanır...

 

Ben şimdi hylerden yazsam senin gösterdiklerin arasında ne fark var..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

"Onlar (inkarcılar) Allah'ı gereği gibi tanıyıp bilemediler. Oysa kıyamet günü, yeryüzü tümüyle onun avucundadır. Gökler de O'nun üstün gücüyle dürülüp toplanmış olacaklardır. Allah onların ortak koştuklarından beri ve O yüce bir varlıktır." (Zümer: 67)

 

Avucundadır smile.png kağıt ve düz herhangi birşeyi avucuna alınmaz..Yuvarlak bir şeyi avucuna alabilir smile.png

 

Ay Dünyanın uydusudur..Tanrı büyük ihtimalle bu uyduyla kullarını izliyor,dualarını dinliyor ve Dünya'dan haberdar oluyor..Kıyame 6 7 de Ay ve Güneşin yörüngesi bir araya geliceğini söyler ve bu ayet gerçekleştiği zamanda Ateistlerin kara kara nereye kaçıcaklarını düşüneceklerini söyler..Ve Allah onların töre gibi gördüğü şeylerden uzaktır çok Yücedir der smile.png Evren ay ve güneşten oluşmuyor..Ne kadar galaksi olduğu bile bilinmiyor..Evren çok geniştir..Ayetlerde ne görürsen Evrenin yok oluşu hakkında hiçbir şey yok..

 

Yazdığın ayetlerden sadece 1 tanesi uydu..Güneş ve Ayın yok olacağı kesin olarakta söylenmez..Bak yok oluş Sadece Dünya..Nasıl okuyorsunuz bu Kitabı..

 

Enbiya 104te dikkat et..Onu tıpkı yaratmaya başladığımız ilk durumuna döndürürüz.

 

 

Ama tabiki diğerlerini inkar ettiğiniz gibi bu da size hiçbir anlam ifade etmez,ancak duvara çarpar smile.png

 

 

Kaynak dökersin sağlam kaynak olsa ne mutlu..Bu tür kaynaklara verilen önem olduğu sürece insanların kandırılma oranı hep kolaylaşacaktır..Paraya kıyar 5 site açarım orayada birkaç palavra yazsam..Birde 3-5 kaynak koyarım şu kitap şu sayfa bilmem ne diye..Sana harbi diyorum 3.gün birisi buna inanır...

 

Ben şimdi hylerden yazsam senin gösterdiklerin arasında ne fark var..

 

Sayın omar123 sevgili dostum seni seviyorum yaaaaaaa.

 

İslamcılara sorsak allah neye benzer diye

 

Cevap: Allah yarattıklarnın hiç birine benzemez der ve tabiki bunu ayetlede destekler ve de haklıdır.

 

Diyanet Meali: Şura 11: Göklerin ve yerin yaratanı, size içinizden eşler, çift çift hayvanlar var etmiştir. Bu suretle, çoğalmanızı sağlamıştır. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir.

 

Hal böyle iken avuç nerden çıktı dersiniz onunda cevabı var bakalım tefsir ne demiş dünya yuvarlakmıymış.

 

Zumer 67 Tefsiri: Allah'ın kadrini bilmeyenler, Allah'a ulaşmayı dilemeyenler, taguta kul olanlardır. Bütün insanlar Allah'a kul olmak için yaratıldı. Allah'a ulaşmayı dilemedikçe hiç kimse Allah'a kul olamaz. Kulluğun başlangıcı Allah'a ulaşmayı dileme noktasıdır. Allahû Tealâ burada kıyâmetten kesit vermektedir. Yeryüzünün tamamı O'nun tasarrufundadır.

 

Yani avuç meselesi budur Allahın denetimi altındadır demektedir.

 

 

Gelelim Evren meselesi ve Güneş ve Ay durumuna

 

Bilindiği üzere bizler güneş sistemindeyiz yaşadığımız gezegen ve diğerleri güneş merkezli yörüngede dönmektedir Güneş ile Ay bir araya getirilince ne olacak dersiniz diğerleri yine aynı yörüngesinde dönmeye devam mı edecekler ha ne dersin.

 

Tanrı büyük ihtimalle bu uyduyla kullarını izliyor,dualarını dinliyor ve Dünya'dan haberdar oluyor

 

Vallahı gülmekten yıkıldım karnım taş kesti

 

 

Uranüs'ün 27 uydusu ile gözetliyor olmalı tabiki ne de olsa dünyadan büyük 4 katı

Jupiter 63 uydu yukardakıne benzer birşeyler söyleyebiliriz. buda 11 katı büyüklüğünde

mars 2 uydulu Dünyanın yarı büyüklüğünde ona 2 uydu vermiş enteresan

TABERİ tefsirini veriyorum Kıyamet suresinin ilgili ayetleri bakalım bu büyük zat ve diğerleri ne söylemiş:

Âyette geçen "Gözlerin kamaştığı" ifadesi, "Gözlerin dehşetten belerdiği ve Ölüm anında açık kaldığı zaman." şeklinde izah edilmiştir.

 

Abdullah b. Abbas ve Mücahid, bu halin, kişinin Ölümü halinde gerçekle­şeceğini söylemişlerdir.

 

Âyette geçen "Ayın tutulduğu zaman" ifadesinden maksat, ayın ışığının kaybolmasidır. "Güneş ve ayın bir araya getirildiği zaman" ifadesinden maksat, Mücahid´e göre bunların kıyamet gününde dürülmeleridir. İbn-i Zeyd´e göre ise ikisinin birleştirilerek yeryüzüne atılmalarıdır.

 

Ata b. Yesar diyor ki: "Bunlar, kıyamet gününde birleştirilerek denize atılacaklar ve deniz, Allahın büyük bir ateşi haline gelecektir.

Vikipedi ve diğer verdiğim kaynakları sağlam bulmuyorsan ben ne yapabilirim acaba ama aklıma bişey gelmiyor tarih araştırmaları kil tabletler duvar yazıları bunlar bilimsel araştırmalardır ve konusunda uzman olan kişiler bunlardan yararlanır ve dayanağıdır çünkü başka kaynak yoktur Size eski mısırdaki kalp meselesini yazmış ve kaynağını vermiştim aksi bir kaynak varsa lütfen burda paylaşın yanlış bilgilenmeyelim.

 

Kalın Sağlcakla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili cooldelta smile.png Beni sevinde ama sakin olun fazla heyecan hataya sebep olur..Öncelikle sakin sakin..Bende sizi seviyorum ama hiç heyecanlanıyor muyum...

 

Ayeti bir daha gözden geçirelim..

 

Ve (onlar) Allah'ın kadrini hakkıyla taktir edemediler. Kıyâmet günü yeryüzünün tamamı O'nun avucundadır (tasarrufundadır). Ve semalar, O'nun eliyle dürülmüş olacaktır. O, Sübhan'dır (herşeyden münezzeh). Ve onların şirk koştukları şeylerden yücedir.

 

İlgili ayet..İlgili kelime kabdatu-hu..(Kaynak vermiyorum ölümüne sallamış durumdayım şu anda smile.png )

 

Kabdatu-hu anlamları 1.Onun kabzında 2 Avucunda smile.png bak burada kelimenin bir anlamı olarak avucunda yazıyor..Tanrı'nın eli derken insan eli ile benzetilmez...Maradonanın golü ile benzetilir ayakvur.gif (Şaka olsun diye yazdım gerçek anlama sakın ne olur ne olmaz belirteyim)

 

Tanrı insan şeklinden tabiki uzaktır..Yücedir..Ayette ise tabiki denetim altında olduğudur..Ben sana verilen örneğe bak diye söyledim..Düz olan birşey avuca alınmaz yuvarlak birşey avuca alınır..Dünya'yı düz zanneden adam bu hatayı yapmış ama doğru olduğu tutmuş demenden başka birşey olmayacak sanırım...

 

İşine gelen ayeti fiziksel işene gelmeyen ayeti nasılda soyut algılıyorsun smile.png Kalp konusunuda böyle algılasan ne mutlu...

 

Uydu konusunda benimkisi sadece bir fikirdir..Tanrı'nın yarattıklarından nice şeyler varki keşke görsen...

 

Yörüngeler Tanrı'nın denetimindedir...Ne olur nasıl olur sadece fikir yürütebilirim ama kesin birşey vardır oda Tanrı Güneşide Ayıda istediği gibi oynatır smile.png Yüksek İrade sahibi Allah'tır...

 

Yazdığın şu adamların yorumların hepsi benim yazdığım fikirden farkı yok...Hiçbirinin sözünü hiçbir Ayetin yerine koymam..En doğrusunu yapacak Kişi bilir...Biz sadece fikir sunar birbirimizle paylaşırız ama kendi fikrimize gerçekmiş gibi inanmayız..Çünkü buna büyülenme denir..

 

(Abdullah,Mücahit,Yesar bu adamlar kimdir? Benden ne farkı var...)

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili cooldelta smile.png Beni sevinde ama sakin olun fazla heyecan hataya sebep olur..Öncelikle sakin sakin..Bende sizi seviyorum ama hiç heyecanlanıyor muyum...

 

 

Sayın omar123

Ben gayet sakinim heyacanım felan da yok neye göre hecanlı olduğumu algıladın anlamadım.

 

Ve (onlar) Allah'ın kadrini hakkıyla taktir edemediler. Kıyâmet günü yeryüzünün tamamı O'nun avucundadır (tasarrufundadır). Ve semalar, O'nun eliyle dürülmüş olacaktır. O, Sübhan'dır (herşeyden münezzeh). Ve onların şirk koştukları şeylerden yücedir.

 

İlgili ayet..İlgili kelime kabdatu-hu..(Kaynak vermiyorum ölümüne sallamış durumdayım şu anda smile.png )

 

Kabdatu-hu anlamları 1.Onun kabzında 2 Avucunda smile.png bak burada kelimenin bir anlamı olarak avucunda yazıyor..Tanrı'nın eli derken insan eli ile benzetilmez...Maradonanın golü ile benzetilir ayakvur.gif (Şaka olsun diye yazdım gerçek anlama sakın ne olur ne olmaz belirteyim)

 

Tanrı insan şeklinden tabiki uzaktır..Yücedir..Ayette ise tabiki denetim altında olduğudur..Ben sana verilen örneğe bak diye söyledim..Düz olan birşey avuca alınmaz yuvarlak birşey avuca alınır..Dünya'yı düz zanneden adam bu hatayı yapmış ama doğru olduğu tutmuş demenden başka birşey olmayacak sanırım...

 

 

Benim zaten buna bir itirazım yokki ayeti verdim Allah yarattıklarının hiç birine benzemez diyor yarattıklarının bir kısmın görüyoruz zaten binbir çeşit mahlukat var birde göremediklerimiz Melek, Şeytan, Cin, Burak hani şunu üzerine binipte Allahın yanına gittiği ata benzer şey, daha niceleri

 

Zaten ayeti direkt çevirirken AVUCUNDA olarak çevriliyor fakat TEFSİRE gelince bildiğimiz avuç değilde tasarrufunda olarak belirtiliyor ki böyle söylemek zorundalar çünkü Allahı görmediler hoş Muhammed ve diğerleride görmedi zaten, uydurdular ve bunca insanı da peşlerinden sürükleyerek KANDIRDILAR. Bugün kendisine peygamberlik mesihlik verildiğini iddia eden insanlar hemen akla gelenler Mihr İmam İskender, Mehmet Ali Ağca, Dursun Ali Bacıoğlu, Hasan Mezarcı say say bitmez ve tabiki müritleride var inanları etrafında pervane olanı ama kaç kişi

 

Artık insanlar bu tür şeylere prim vermiyor eskiden di bunlar artık insanlık bir çok şeyi açıklıyabiliyor açıklanamayan şeyler yaratıcı bir güce havale edilirdi Yıldırmdan korkar ona tapar, Güneşten faydalanır ona tapar, Gök gürültüsündın korkar ona tapar bir zaman sonra bakaki araştırmalar gözlemler sonucunda bunlar olağan doğa olayları bu kezde görünmeyen görünmeyen bir yaratıcıya ihtiyaç vardır ve İNSAN TANRIYI YARATIR.

 

Sayın omar123

Dünya'yı düz zanneden adam bu hatayı yapmış ama doğru olduğu tutmuş demenden başka birşey olmayacak sanırım...

 

Ben bu cümleyi kurmucam. Sizce tanrı fiziksel olarak ne kadar büyüktür yani dünyayı nasıl bir uzuvla tutuyor olursa olsun dünya o uzvunun içinde nokta kadar yermi kaplıyordur yada uzvunun içine sığamayacak kadar büyükmüdür.

 

Mesala ben elime dikdörtgen olan yanı düz bir çakmağı, sigara paketini, not defterini v.b nesneleri avucumun içine alabiliyorum. Sanırım konuyu anlatabildim daha da anlamdıysanız ben sizden uzağım.

 

Tarih 22 Haziran 1986... İngiltere ve Arjantin, Mexico City Asteka Stadı'nda Dünya Kupası çeyrek finalinde mücadele ediyor...

 

Maç sırasında, Arjantin milli takımı kaptanı Diego Maradona, eliyle İngiltere kalesine gol atıyor...

 

Bu gol, Arjantinliler için aslında bir rövanş niteliğinde. Zira, 1982'de Folkland adaları için savaşan iki ülke, 4 yıl sonra ilk kez karşı karşıya geliyor.

 

Maç, Arjantin'in 2-1 üstünlüğü ile sonuçlanıyor... Maradona, artık ülkesinde bir kahraman... Eliyle attığı golü "Tanrı'nın eli" olarak adlandırdı...

 

 

Maradona gerçekten tarihi bir söz söyledi kaçış yeri olmayınca tanrıyı öne sürmek çok akıllıca bir davanış aynı şey Şeytan içinde söylenir insan bir suç işler Şeytana uydum der ama kimse yemez iş tanrı olunca yerler.

 

İşine gelen ayeti fiziksel işene gelmeyen ayeti nasılda soyut algılıyorsun smile.png Kalp konusunuda böyle algılasan ne mutlu...

 

 

Bak işte burda hata yapıyorsun ben size ayetle cevap verdim tanrı yarattıklarının hiç birine benzemez dedim

Ben cevap verirken ayetlerle veriyorum kalp meselesi gayet açık ve net bunun soyut algılacak tarafı yoktur.

 

Yörüngeler Tanrı'nın denetimindedir...Ne olur nasıl olur sadece fikir yürütebilirim ama kesin birşey vardır oda Tanrı Güneşide Ayıda istediği gibi oynatır smile.png Yüksek İrade sahibi Allah'tır...

 

 

Yüksek irade sahibi Allah işte sorun burda irade sahibi olabilseydi müslüman olan o Filistin halkı varya İsrailin uçakları tarafından atılan ahtopot bombalarının altında inim inim inlerken küçücük çocuklar kadınlar masum günahsız ve allahın son dini olan islamiyeti seçmiş tertemiz insanlar

 

televizyonda izlerken içim kan ağlardı o insanları gördüğümde, o zamanlar inançlıydım ve derdim ki allahım bu yahidileri lanetledin yer yurt edinemediler sürüm-sürüm süründürdün yüzyıllarca yer yurt edinemediler şimdi neden bu yapılanlara göz yumuyorsun müslümanları bu kafirlere ezdiriyorsun gibi şeyler

aradan yıllar geçti ne değişti aynı hamam anı tas değişen birşey yok. İradesi olsa bu haksızlıklara, cinayetlere karşı cezalandırmalıydı ama yapamaz çünkü YOK.

 

Sakın bana cezasını ahirette verecek deme.

 

Yazdığın şu adamların yorumların hepsi benim yazdığım fikirden farkı yok...Hiçbirinin sözünü hiçbir Ayetin yerine koymam..En doğrusunu yapacak Kişi bilir...Biz sadece fikir sunar birbirimizle paylaşırız ama kendi fikrimize gerçekmiş gibi inanmayız..Çünkü buna büyülenme denir..

 

 

Tabiki burdan şu sonuç çıkar okuyan kişi kuranı kendisine göre yorumlar. Bu sorular zamanında ayetler geldiğinde peygambere de sordular oda cevapladı ve daha sonra ki nesillere nakledildi ama siz hadis ve sünnetleri gerçek çi bulmadığınız için bir şey söylemicem. Ama şu varki sonuç itibariyle hadis ve sünnetler insan yazmasıdır gerçek olmayan bir çok hadis var dediniz ama kuranın peygamberden yaklaşık 20 yıl sonra yazılıp kitap haline getirildiğini gözardı ettiniz sonuçta kuranda insan yazmasıdır. Allah onu kitap halinde tek seferde alın bunu benim kitabımdır demedi.

 

İncil ve tevratta aynı şekilde oldu. Yıllar sonra insanlar tarafından yazıldı.

 

Bu insanlar tarafından yakılamaz yırtılamaz değiştirilemez yok edilemez bir şey değildir.

 

Ben tanrı olsam öyle bir kitap yaparımkı bunu insan eli değmez direkt benim katımda gökyüzünde tüm insanların görebileceği şekilde pırıl pırıl parlayan ve herkesin rahatlıkla okuyabilceği bir alman baktığında almanca, Türk baktığında türkçe, Arap baktığında arapça okuyabileceği bir kitap ve kendimi gösteririm yarattıklarıma neden kendimi göstermim ki görsünler ki yanlış yapmasınlar onların hepsini cennetime alayım aynen bir annenin yavrusuna olan şefkati gibi hangi anne baba çucuğunu cezalandırmak için dünyaya getirir ki canlı kanlı karşısında durur ve evladına sürekli doğrularıztembihler yanlış yaptığında ikaz eder öyle değilmi.

 

Kalın sağlıcakla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili cooldelta..İçimdeki iman o kadar büyükki smile.png Şu an Peygamberlik iddiasında bulunanlar varya..Bak bekle Allah katından bunlara çok güzel bir haberci gelicek smile.png İçime doğuyor..

 

İnsan Tanrıyı değil..Tanrı insanı yarattı...Senin Tanrı üzerindeki sözün sadece hayal ürünü diyebilirsin..Ama ben sana Tanrı insanı yarattığını ispat ederim..Vücudundaki tasarıyı araştır..Süper Usta,Mükemmel Mücahit,En büyük Teknoloji ve Allahuekber...

 

Dünya'yı bir hücre yerine koysana...Bak mesela bizim içimizde ne kadar hücre var..Bizde Dünya'nın üzerindeyiz ve bizden büyük olanlarda var..Uzay belgesellerinde hep şöyle duyarın..Acaba orada birileri var mı ? Acaba bizi görüyorlar mı ? Bizden haberdarlar mı?..Uzaylılara inanır mısın bilmem ama...Şöyle birşey var mümkünse açayım..Bir melek birde uzaylı alalım elimize..İkiside üstün teknoloji olduğuna inanılır,ikiside gökten iner,ikiside insandan üstün olduğuna inanılır ve ikisininde bizden haberdar olduklarına inanılır..Uzaylı diye birşey yoktur,Uzaylı diye inanılan şeyler ya Melektir yada Allah katındaki bir görevli smile.png

 

Ne örneği verirsen ver artık kabul Dünya'nın düz olduğuna dair kesin birşey yok..Kalb ayeti açık ve net bende biliyorum..Ama anlama,farkındalık işi bunlar...Tanrı kelimesinin anlamını bilmek gerekir..Düşüncelerin hepsi gönülden kaynaklanır..İçindeki iyilik ise düşüncelerinde iyiliktir..İçindeki Şeytansa düşüncende Şeytandır..Önemli olan içinin iyi olması..

 

"Yüksek irade sahibi Allah işte sorun burda irade sahibi olabilseydi müslüman olan o Filistin halkı varya İsrailin uçakları tarafından atılan ahtopot bombalarının altında inim inim inlerken küçücük çocuklar kadınlar masum günahsız ve allahın son dini olan islamiyeti seçmiş tertemiz insanlar

 

televizyonda izlerken içim kan ağlardı o insanları gördüğümde, o zamanlar inançlıydım ve derdim ki allahım bu yahidileri lanetledin yer yurt edinemediler sürüm-sürüm süründürdün yüzyıllarca yer yurt edinemediler şimdi neden bu yapılanlara göz yumuyorsun müslümanları bu kafirlere ezdiriyorsun gibi şeyler

aradan yıllar geçti ne değişti aynı hamam anı tas değişen birşey yok. İradesi olsa bu haksızlıklara, cinayetlere karşı cezalandırmalıydı ama yapamaz çünkü YOK.

 

Sakın bana cezasını ahirette verecek deme."

 

Sen gerçekten daha önce müslümanmıydın ? Firavunu bilirsin..Bence bilmezsinde ben yinede söyleyeyim...Allah Firavunu boğmadan önce dönemin Firavunları yanlış hatırlamıyorsam 400 yıl boyunca zulmettiler..Zamana bak..Allah hemen cezalandırmaz..Hemen cezalandırsaydı ne sen yaşardın ne ben..Allah mühlet verir..Elbet zalim bir toplumu zalim bir topluma musallat eder..Yada isyan çıkmasını sağlar bir şekilde Allah yapacağını yapar..Bak çocuklar ölüyor diyipte Allah'a isyan etmek olmaz..Geçmişimizde neler neler yaşandı...Kısasları bilmek lazım..Hz.Musa Firavun'un bir numaralı adamıydı bilmiyormusun bunu..Hz.Nuh'u okumadın mı hiç..Hz.Lut var..Onun ülkesinde bütün erkekler birer sapık olduğu bilinir..Hz.Lut kızlarını bile vermek istedi sapıklıktan dönmeleri için...Daha neler var neler Allah kolay kolay azab etmez...

 

Afedersinde Tanrı senin dediğini yaptı..Ne anlamı kaldıki..İnanmayan diye birşey olmaz herkes inanırdı..Herşeye tesadüf diyen usta zekalı insanlarımız bile imana gelirdi...Zaten inanan ve inanmayan olarak ikiye ayrılırız..Senin lafınla gidersek Allah göstersin kendini olsun bitsin bu iş..Ahiret Gününün ne anlamı kaldı..Ölüm gibi gerçek bir günden söz ediyoruz...

 

Kur'an-ı Kerim parça parça indiki 23 yıl boyunca bir tv progrmı gibi vahiy yoluyla cevap verdi Allah insanlara..Peygambere verdi..İnsanları bilgilendirdi..O zamanlardada zulüm vardı..Zulümü yıkmak için savaş yapıldı zafer olarak kazanıldı şimdi günümüzde faşist diyorlar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Ateist arkadaşlara bir soru .. Günlerdir Harun Yahyacılardan bir video izliyorum

 

 

 

Ben araştırdım bir sonuca varmadım bu video gerçek mi ? Dawkins'e benzemediğinide düşünüyorum..İlgili arkadaşlar video'nun orjinalini yada doğruluğunu biliyorlarsa bir rica olarak söyleyebilirler mi ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.