Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ZAZADAN MEKTUP


kaplan-200

Önerilen İletiler

Sevgili Boşig,

 

Öncelikle "siz ve sizin izlediğiniz akım" derken neyi kastettiğinizi belirtebilir misiniz?

Şunu açık açık yazayım;benim yazdıklarımı A veya B kişisi ile değerlendirmeyin.Ben burada ne bir ideolojinin ne de herhangi bir parti/kişinin bayraktarlığını yapmıyorum.

Sizden özellikle sadece "ben"i,"benim yazdıklarımla" değerlendirmenizi rica etsem :)

 

ve...

 

44 kişinin öldürüldüğü "Mardin Katliam"ı başlı başına ne bir çıkarın kavgasıdır ne de iç hesaplaşma...

 

Sosyolojik anlamda analiz edemesem de,şunu inanarak söyleyebilirim ki;Mardin katliamı çarpık bir yapının,devlet ile daha da çarpıklaştığı bir yaşamın canlı bombaya döndüğü andır.

 

Mardin Katliamında;çıkar vardır,çatışma vardır,ekonomik yetersizlik vardır,insani değerlerin özümsenmemesi vardır,hazmedememe vardır...vardır da vardır.Bunun yanında ddevlet eliyle silaha dönüşen koruyucular vardır,insanına ve kendisine yabancılaşan bireyler vardır...nihayetinde;devletin kendisine verdiği silah ile devleti kendinde ggören birkaç kendini tanımlayamamış katil vardır...yani sevgili forumdaşım;bu katliamda olmayan yoktur.

 

Aşiret yapısı da bu "vardır"lardan biri...ancak sizin belirttiğiniz gibi ana neden değil;sadece nedenlerinden biri!

 

...Tüm yazılarınız da bölgede ki "aşiret yapısı" ile değerlendirmeler yapıyorsunuz.Size katılmak isterdim;çünkü sorun sadece aşiretler olsaydı çözüm bu kadar bedele mal olmazdı.Ama yaşananlar...

 

Yaşananlar sizin için bir demagojiden ibaret olabilir ama benim için yaşamın kendisi.

 

Benim için çalınan dünün ve yarınım.

 

O kadar basit değil dostum yaşananlar...

 

Bu kadar basit midir insanı ve değerlerini yok saymak,bu kadar basit miidr sorgulayanlardan canını almak.

 

Aşiret diyorsunuz...

 

Peki,devlet aşiretler ile anlaşma masalarında otururken neden korundu bu yapı,neden sadece anlaşmazlıklarda mevcut düzen hedef alındı?

 

Diyorsunuz ki "doğu feodalitenin korunması için direndi"

 

Doğrudur;direndi kendi yapısı için.

 

Bunun yanında "kendi kimliği ile varolmak için de direndi"

 

...

 

Daha önce Efendi Türkler arkadaşımız da "size gelen öğretmenleri şunu bunu reva görüyorsunuz" şeklinde ifadeler kullandı.

 

Soruyorum sizlere...

 

Siz hiç oralarda yaşadınız mı,bölge köylerinde öğretmenlik yaptınız mı?

 

Ben yaşadım,öğretmenlik de yaptım...

 

Mesela Batman'ın Kozluk ilçesine gittiğimde "öğretmenler baş taçı" dır diyen bölge halkının sevecenliğine,misafirperverliğine oldukça şaşırdım.

 

Diyarbakır'da çalıştım.Orda öğretmenlik yapanların,o kenti nasıl sevdiğine tanık oldum.

 

Lütfen,haksızlık yapmayınız....

 

Evet,bu bölgede okullar yakıldı;öğretmenler öldürüldü.

 

Doğrudur...

 

Ama aynı bölgede ölümler haddin hesabı yokken,yakılan her ev çaresizliğe dönüşürken...tüm bunlar yaşanırken;köylüler de istedi ölümleri demek ne kadar vicdani?

 

...

 

Hırsızın hiç mi suçu yok...

 

Var elbette.

 

Olmaz olur mu?

 

Kürt'ler melek değil ki;biz de çok yanlış yaptık.Ama yanlışlarımız çoığu zaman doğrularımızın yok sayılmasındaydı.

 

Kimse ak kaşık değil,hiçkimse masum değil...sadece Kürtler suçlu değil,sadece Türkler suçlu değil;hepimiz aynı oranda masum aynı oranda günahkarız.

 

...

 

Bugün,dünden bağımsız değildir.Hiçbir akıl sahibi,tarihi saf dışı bırakmaz...Gelin beraber tarihi sorgulayalım;ama objektif,ama vicdanlı.

 

...

 

Kürt'ler Türk olmayı kendileri mi isteyecekti,Yahudiler örneğinde verdiğiniz gibi...olmak istemediler,ne olacak şimdi?

 

Vatandaş olmak,eşit haklardan geçer.Sağlam bir hukuktan geçer.

 

UYemin ediyorum size,olsun o haklar;fazlasını isteyen Kürde bir Kürt olarak ben canım pahasına dur diyeyim.

 

Sevgili Boşig,

 

Beni anlayınız,lütfen birkez olsun bir Kürt olarak değil bu ülkenin herhangi bir vatandaşı olarak okuyun yazılarımı...o zaman uzlaşmak daha kolay,belki de kaçınılmaz olacaktır.

 

Sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yani, sorun '' Kürt sorunu '' değil diyorsunuz ve Ulus-Devlet sürecinde yaratılmaya çalışılan modern Türk kimliğini, etnik Türk ve Sünni Müslüman kesişmesi olarak görüyor ve sorunun kendisinin sorunlu ‘’Türk ‘’lerden kaynaklandığını söylüyorsunuz.

 

 

 

 

Bu bahsettikleriniz terör sorunu yüzünden yaşananlar. Siz bu yazdıklarınızla Terör sorunu ile Kürt sorununu aynılaştırmıyor musunuz ?

 

 

 

 

O zaman buna Kürt sorunu değil, Türkiye sorunu, terör sorunu diyelim.

 

 

 

Öcalan’ın bu sözleri, kendisini yapılacakları değerlendiren bir bilirkişi makamına oturtmuş olması demektir. Yani, bir terör örgütünün başı bu konuda fikir danışılacak bir konuma getirtilmiş ise, samimiyeti o değerlendirip olayı yönlendirecekse ve PKK terörünün varlığı onun yönlendirmesine bağlıysa, bu devletin teröristle pazarlığı anlamına gelir ki, benzer sorunları yaşayan dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde bu şekilde çözüm olmamıştır. Mesela, İspanya Batasuna ile böyle bir pazarlık yapmamıştır.Konu ile ilgili bir haber :

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Birliği`nin `terör örgütleri listesi`nde yer alan ETA`nın `siyasi kanadı` olarak bilinen Batasuna`nın, İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından yasaklanmasına ilişkin kararını onayladı.

 

Batasuna, ETA`nın `terör` eylemlerini kınamayı reddediyordu.

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin kararında şiddete arka çıkan, teşvik eden ifadelerin, demokrasilerde `özgürlük` olamayacağı, dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin ifade ve düşünce özgürlüğünü güvence altına alan 10`uncu maddesi kapsamına alınamayacağı belirtildi.

 

Batasuna`nın, 2003`te İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından yasaklanmasına karar verilmiş ve bu karar 2004`te Strasbourg`daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne götürülmüştü.

 

Batasuna 2003 yılında yasaklandığında halkın yüzde 10`unun oyunu alan bir parti konumundaydı.

 

 

 

 

Bunu bu başlık altında daha önceki sayfalarda açmıştım , şimdilik bunla idare edin :

 

 

 

 

 

 

Nedir peki sizce ? Kürtçe eğitimin olmaması mı ? Kürtçe TV olmaması mıydı ?

 

Kürt Sorunu,Türk Sorunudur demedim sadece İnsel'in bakışını sizinle paylaştım,sevgili forumdaşım bunu da çok net ifade etmiştim zaten :)

 

Terör Sorunu ile Kürt Sorunu aynı değildir;terör sorunu Kürt sorunun sonucudur.

 

Ve ne yasaklanan bir dil ne de diğer yaşananlar sadece bir terör sorunu değildir;aynı zamanda bir insani sorundur.(Kürt Sorunu dememe gerek var mı,insan dedikten sonra)

 

Öcalan veya DTP ile açıklanack bir çözüme karşı olmanızı anlıyorum;bunun için sizden sizin çözümünüzü istiyorum.Diğer ülkelerin modelleri hakkında ki düşüncelerinizde kısmen haklı olmakla beraber;önerebileceğiniz bir modelin varlığı sizi daha kolay anlamamı sağlayacaktır...

 

Sizden çözüm için demokrasi anlayışınızı istiyorum;çözümsüzlüğe götüren demokrasi anlayışını değil.

 

Dağa çıkmanın nedeni mi?

 

Haklı yada haksız;kimi zaman keyfiyet çoğu zaman ters tepen politikalar;nihayetinde yaşama hakkı çalınmış olanlar!

 

Sevgiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye de bir Kürt sorunu degil Kürt davasi vardir bu dava 100 yili askin bir süredir devam etmektedir.Dizginlerin kimin elinde oldugu önemli degildir.Dün Ingilizlere taseronluk yapti Kürtler bugünde AB ve ABD'ye yapiyorlar.Basi cekenler ise Erdogan-Gül-Yandas medya yani dünkü solcu bugünkü patron kuyruklaridir.

 

Kürt acilimini Demokrasi olarak nitelemek ancak fikir yoksunu insanlari aldatabilir.Kürt acilimi teröre verilen tavizdir.AB'ye verilen sözlerin ABD hesabina yerine getirilmesidir.Buna karsi cikanlari,vizyonsuzlukla,demokratiklesmeyi dinamitlemekle tanimlamak ise tamamen ajitasyondur.Dün Misak-i Milli'ye karsi olanlar bugün de üniter yapiya karsidirlar.Eger bu ülkede,30 bin insanin ölümünden sorumlu olan bir fanatige Sayin deniliyor ve onun cizecegi yol haritasi baz olarak aliniyorsa, Türkiye bu savasi kaybetmis demektir.Asiretlerden bahsediliyor,Ahmet Türk bir asiret reisidir,ama onu elestiren hicbir PKK'li yok.Demek ki sorun demokrasi falan degildir.Sorun acik acik ülkenin farkli bir yapiya sokulmasidir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadasim gercekten hayal gücünüz oldukca büyük. PKK'nin kimler tarafindan manupüle edildigi gözler önündeyken ve bununda aksini kimse isbatlayamadigi halde siz "tez cürütmekten" bahsediyorsunuz. Hangi belgelerinize dayanarak PKK ve Ergenekoncular arasindaki iliskinin hic olamayacagini söylediniz? Siz önce bu konuda sayin Yalcin Kücük'ün Apo'nun akil hocasi oldugu dönemleri ve birde U dönüsü yapip en keskin Türkcü ve söyzde Atatürkcü olmasini degerlendirin. Ayni bazda Perincek'in durumunuda degerlendirin isterseniz. Mahkemeler dahi bu iliskiyi cürütememis,a ma siz cürütmüssünüz. Söyledimya bastan hayal gücünüz gercekten güclü.

 

Siz şu soruma cevap verdiniz mi ki benden belge istiyorsunuz ?

 

Ergenekon'cuların hepsi içeride iken, PKK neden bitirilemiyor hala ? Madem PKK'yı bunlar manipüle etti yıllarca, o zaman PKK'nın eylemleri hala neden devam ediyor ? Yoksa, Ergenekon'cuların hepsi yakalanmadı mı ?

 

Sonuçlanmamış bir dava iddianamesi, kanıtlanmamış bir örgüt ve Perinçek-Küçük'le mi kanıtlamış oluyorsunuz bu ''tez'' nizi ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürt Sorunu,Türk Sorunudur demedim sadece İnsel'in bakışını sizinle paylaştım,sevgili forumdaşım bunu da çok net ifade etmiştim zaten :)

 

Terör Sorunu ile Kürt Sorunu aynı değildir;terör sorunu Kürt sorunun sonucudur.

 

Ve ne yasaklanan bir dil ne de diğer yaşananlar sadece bir terör sorunu değildir;aynı zamanda bir insani sorundur.(Kürt Sorunu dememe gerek var mı,insan dedikten sonra)

 

İşte bu sloganı açmak gerekir. İnsan sorunu ise neden Kürtlere özgü gibi gösteriliyor ? Bu bizzatihi zaten PKK'nın propogandası...Tarih boyunca Kürtlere Türkler tarafından haksızlık yapıldığı imajı yaratmak için geçmiş olayların tümünü Kürt isyanları olarak göstermek ve bu yolla Kürtlerin bilinçlerinde bir hınç ve Türklerde de savunma güdüsü yaratmak. Yani; bu propogandanın nihai amacı ülkede etnik çatışma çıkarmak ve terörü meşru göstermek. Üretildiği merkez de Irak'ı, Çin'i, Yugoslavya'yı karıştıran hangi odaksa o. Çok şükür şimdiye kadar böyle birşey yaşanmadı. Sizin de bundan yana olmadığınıza eminim.

 

Öcalan veya DTP ile açıklanack bir çözüme karşı olmanızı anlıyorum;bunun için sizden sizin çözümünüzü istiyorum.Diğer ülkelerin modelleri hakkında ki düşüncelerinizde kısmen haklı olmakla beraber;önerebileceğiniz bir modelin varlığı sizi daha kolay anlamamı sağlayacaktır...

 

Sizden çözüm için demokrasi anlayışınızı istiyorum;çözümsüzlüğe götüren demokrasi anlayışını değil.

 

Dağa çıkmanın nedeni mi?

 

Haklı yada haksız;kimi zaman keyfiyet çoğu zaman ters tepen politikalar;nihayetinde yaşama hakkı çalınmış olanlar!

 

 

Bakın, '' yaşama hakkı çalınmış olanlar '' demekle terör nedeniyle olabilen mağduriyetlerden söz ediyorsunuz.

 

Terör sorununun çözümü o kadar kolay değil Sevgili Mavi,

 

Mesele girift bir hal almış durumda... Ayrıca, ben model falan demedim ama yapılacaklar belli;

 

1-Terörü planlayan ve destekleyen, başta ABD olmak üzere dış ülkelerle diplomatik ilişkiler yeniden gözden geçirilerek, aldığımız/alacağımız ekonomik yardımlarla, terörün ekonomik ve insani yıkımının muhasebesi yapılıp daha onurlu politikalarla bu destekleri kestirmek -ki işin en önemli ve zor ayağı bu-

 

2-DTP ve PKK'ya destek olan vatandaşlarımıza doğruları anlatmak için her yol ( TV, gazete, halk evleri, okullar gibi ) denenmeli.

 

2-Bu yolları açmak için, feodal yapı tamamen yıkılmalı.

 

3-Bu şekilde terör marjinalleştirilmeli.

 

4-Ve bunlara paralel olarak bireysel hakların geliştirilmesi sağlanmalı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Boşig,

 

Öncelikle "siz ve sizin izlediğiniz akım" derken neyi kastettiğinizi belirtebilir misiniz?

Şunu açık açık yazayım;benim yazdıklarımı A veya B kişisi ile değerlendirmeyin.Ben burada ne bir ideolojinin ne de herhangi bir parti/kişinin bayraktarlığını yapmıyorum.

Sizden özellikle sadece "ben"i,"benim yazdıklarımla" değerlendirmenizi rica etsem smile.gif

 

Mavi, yazdıklarına göre değerlendiriyorum zaten...

"Kürt Sorunu", "Ermeni Sorunu" gibi kavramlar,

Batının sömürgecilik faaliyetleri doğrultusunda tanımladıkları "Doğu Sorunu"nun ürettiği kavramlardır.

Çok basit: Böl, Parçala, Yönet...

Bir amaç kurguladıkları bölgede Etnisiteye dayalı karmaşa ve sorun yaratmak ve bunu öyle kabullendirmek...

 

Çok basit bir örnek göstereyim:

Amerika Irak'a Demokrasi getirmek için girdi...

Oylama yaptırdı...

Oylar: Kürt, Şii, Sünni, Türkmen oyları biçiminde sayıldı...

Hem dini, hem menşei ayrımı gözetilerek!

Ve bu, "Bakın her etnisite kendi kendisini yönetiyor" biçiminde allanıp pullandı.

Peki demokraside Etnisite mi vardır?

Bir Kürt oyu ile Şii ya da Sünni oyu arasındaki farkı belirleyen nedir?

Adı üzerinde; Kürt ya da Şii olup olmamaları...

Peki Demokrasi de Irk, dil ve din ayrımı olur mu?

Oylar buna göre sınıflanır mı?

 

Siz, demokratik bir çözüm arayacağınız sorunu

Etnik bir kümenin adı ile adlandıracaksınız...

Ve çıkıp "Biz demokratik çözüm arıyoruz" gibi komik ötesi bir söylem uyduracaksınız...

Ya hu bu inanılır bir şey midir?

 

O yüzden Türkiye'nin kendi ulusal ve toplumsal bir sorununu,

Bir "Etnisitenin" adı ile tanımladığınız sürece,

Bana "Demokrat" olmaktan bahsetmeyiniz...

Ve başkalarının bayraktarlığını yapmadığınızı da söylemeyiniz...

Aşiret diyorsunuz...

Peki,devlet aşiretler ile anlaşma masalarında otururken neden korundu bu yapı,neden sadece anlaşmazlıklarda mevcut düzen hedef alındı?

Bakın, çok güzel ve tam yerinde bir tespit bu...

Bu tespiti nasıl olup da Etnisiteye atayabiliyorsunuz ben ona şaşırıyorum.

Bu söylediğiniz olgu, Türkiye'nin tüm toplumsal yapısını ve ekonomik ilişkilerini

Hatta üretim ilişkilerini etkileyen bir olgu değil midir?

Sadece Kürtlerin sorunu mudur?

Ya da Devletin sadece Kürtlere yönelip politikalar uygulaması ile çözülebilecek bir sorun mudur?

Tabii ki değil...

 

Öyle ise nasıl oluyorda "Ulusal bir sorun" olmaktan çok "Kürt Sorunu" olarak niteleyebiliyorsunuz?

Diyorsunuz ki "doğu feodalitenin korunması için direndi"

Doğrudur;direndi kendi yapısı için.

Bunun yanında "kendi kimliği ile varolmak için de direndi"

Bakın, Aşiret yapısından söz ediyoruz...

Kaldırıldığında, kaldırıldığı toplumun tüm üretim ilişkilerini, aile yapısını;

Ana/Baba-Evlat ilişkilerini ve yetiştirilme tarzlarını;

Geleneksel ve Dini eğitim yapılarını ve alışkanlıklarını;

Diğer insanlar ile toplumsallaşma özelliklerini tümü ile değiştirecek bir sistemden söz ediyoruz.

Yani Aşiret Yapısının kaldırılması demek,

Zaten o kültürün belirli oranda değişmesi demektir.

Siz bunu "Kimlik" olarak nitelendiriyorsanız -ki elbette öyledir-,

Örneğin Avrupa'da Feodalitenin bozulması ile değişen köy-kent ve üretim ilişkileri yapısına bakın...

"Kimliğimizi kaybederiz" kompleksine karşın bu süreç yaşanmıştır ve hiçte kimliklerini kaybetmemişlerdir.

Dahası daha da uyumlu hale gelmişlerdir.

Ya da yok edilen Türk Beyliklerine bakın...

Bugün Türk ırkından olanların büyük çoğunluğu hangi beyliğe ait olduğunu,

Hangi koldan ya da boydan, budundan olduğunu bilemez...

Ama hala Türktür...

Ben mesela Kayıların Karakeçili koluna mensubum ama diğer bir kimsenin buna bağlı olup olmaması zerre umrumda değildir.

Çünkü toplumsallaşmamı ve kültürel edinimimi buna göre yapmıyorum.

Ancak Kürtler toplumsallaşmalarını ve kültürel edinimlerini Tarikatlerine ya da Aşiretlerine göre yapmaktadırlar.

Elbette ki "Kimlik" olarak tanımladığını o kültürlenme ve toplumsallaşma öğeleri de değişecektir, değişmelidir.

Sosyolojik tanım yapamıyorsanız gerçekten, ben size yapayım işte...

Aşiret yapısının değişmesini ve kalkmasını istiyorsanız,

Kürt kimliğinde de değişmelerin, gelişmelerin, eksilmelerin ve yeni edinimlerin olmasına da katlanmak zorundasınız.

Ancak Kürtler Aşiret ve Tarikat yapısı ile bu türlü değişimlere de kapalıdırlar.

Sadece bu yapıyı bilmeyen gaza gelmiş Etnik-Milliyetçi Kürtler bunun farkında olmadan söylemlerine devam ederler...

 

Birde şu yönü var:

Örneğin, Kürtlerin Aşiret yapısından daha katı olan Beylik sisteminin değişmesine karşın,

Hala Türk olarak kalabilmişlerdir Türkler.

Kültürde değişme olmuştur; ancak zaten değişime kapalı hiçbir kültür yok olmaktan kurtulamaz.

Şimdi Kürtler, Aşiret yapısı değiştiğinde "Amanda Kürtlüğümüzü kaybederiz" kompleksindeler...

Ve sizde emin olun ki "Yok efendim kimliklerini korumak derdindeler" derken,

O kimliği oluşturan Aşiret sistemini savunuyorsunuz...

Daha önce Efendi Türkler arkadaşımız da "size gelen öğretmenleri şunu bunu reva görüyorsunuz" şeklinde ifadeler kullandı.

Soruyorum sizlere...

Siz hiç oralarda yaşadınız mı,bölge köylerinde öğretmenlik yaptınız mı?

Ben yaşadım,öğretmenlik de yaptım...

Mesela Batman'ın Kozluk ilçesine gittiğimde "öğretmenler baş taçı" dır diyen bölge halkının sevecenliğine,misafirperverliğine oldukça şaşırdım.

Diyarbakır'da çalıştım.Orda öğretmenlik yapanların,o kenti nasıl sevdiğine tanık oldum.

Lütfen,haksızlık yapmayınız....

Evet,bu bölgede okullar yakıldı;öğretmenler öldürüldü.

Doğrudur...

Ama aynı bölgede ölümler haddin hesabı yokken,yakılan her ev çaresizliğe dönüşürken...tüm bunlar yaşanırken;köylüler de istedi ölümleri demek ne kadar vicdani?

O bölgede yaşamadım ama 5 yıldır orada öğretmenlik yapan,

Ölüm tehdidi alan, dışlanan ve hatta emeklerine karşın kötülenen Öğretmen arkadaşlarım var...

Sık sık bölgeye gidip tarihsel ve toplumsal araştırmalar yapan ve araştırmalarına katkıda bulunduğum akademisyenler var...

Bölgeye askerlik hizmeti ile gidip, o köylerde görev alan akrabalarım,

Akrabaları şehit düşen yakınlarım var...

Ve o bölgede yaşamanın acısını en az senin kadar, doğumundan beridir yaşamış Kürt ve Zaza bir sürü dostum var...

Senden nasıl duyuyor ve işitiyorsam,

Onlardan da duyuyor ve işitiyorum...

Merak etmeyiniz...

Hırsızın hiç mi suçu yok...

Var elbette.

Olmaz olur mu?

Kürt'ler melek değil ki;biz de çok yanlış yaptık.Ama yanlışlarımız çoığu zaman doğrularımızın yok sayılmasındaydı.

Kimse ak kaşık değil,hiçkimse masum değil...sadece Kürtler suçlu değil,sadece Türkler suçlu değil;hepimiz aynı oranda masum aynı oranda günahkarız.

Ben "Kürtler suçludur" demem, o zaman bir etnik kümeyi hedef alarak, bende bir tür Etnik Milliyetçilik yapmış olurum...

Benim kastettiğim "Hırsız", Türkiye'nin birisinin diğerine uymayan toplumsal yapısında

Değişimi "Kimlik Yitimi" olarak olarak algılayan "Kompleksli" ve çürümüş, ..... zihniyet ve o zihniyeti üreten Aşiret ve Tarikat yapısıdır...

Bugün,dünden bağımsız değildir.Hiçbir akıl sahibi,tarihi saf dışı bırakmaz...Gelin beraber tarihi sorgulayalım;ama objektif,ama vicdanlı.

Kürt'ler Türk olmayı kendileri mi isteyecekti,Yahudiler örneğinde verdiğiniz gibi...olmak istemediler,ne olacak şimdi?

Vatandaş olmak,eşit haklardan geçer.Sağlam bir hukuktan geçer.

Yemin ediyorum size,olsun o haklar;fazlasını isteyen Kürde bir Kürt olarak ben canım pahasına dur diyeyim.

Mavi, ben biliyorum ve diyorum ki;

Kürtler "Hak" talep ederken bir "Vatandaş" olarak değil

Bir "Kürt" olarak, etnik temelde hak talep ediyor...

 

Şimdi bir Kürt çıkmış, diyor ki;

"Ben Kürt'üm ve bana şu şu hakları ver!"

 

Benim o vakit çıkıpta;

"Ya hu o zaman bende bir Türk'üm, benimde şu hakkımın olmadığını düşünüyorum; o hakkı ver" dememem için,

 

Başkasının çıkıpta;

"Ee o zaman bende Çerkez'im, Rum'um, Pomak'ım, Boşnak'ım; bende şöyle şöyle bir hakkımın olmasını talep ediyorum" dememesi için engel nedir?

 

Ve HAK TALEP ETMELER, Etnik Kimliğe dayalı olduğu sürece,

Bu ülkenin vatandaşı olan bir Boşnak'ın, bu ülkenin vatandaşı olmasına karşın Kürtlüğünü ön plana çıkaran bir Kürt'ün hakkını savunmasını nasıl bekleyebilirsiniz?

 

Kaldı ki tam olarak da olay budur:

"Kürt Sorunu" çığırtkanlığı yapan hiç bir politikacı veya kişi,

Diğer bir etnik guruba yapılmış olası haksızlığı zerre kadar umursamamaktadır.

İşte tam olarak bu noktada benim için önemli olan,

O kimseleri Etnik Temelde talep ettikleri hakları değil,

Ulusal çıkarlarımdır...

Çünkü o kimse, benim savunabileceğim başka bir haklı unsur bırakmamıştır...

 

Lisans okurken, lisans okuduğum yerde Kürtlerin haklarını savunanlardan birisi olduğumdan emin olabilirsiniz.

Karşı karşıya gelmediğim Ülkücü,

Dayak yemekten kurtarmadığımız ya da birlikte dayak yemediğimiz Kürt kalmadı yurtta...

Ancak şunu gördüm ki;

Siz onlar için "bu insanlar benim ulusumun parçasıdır" diyerek çaba sarfediyorsunuz,

Ama onların istisnasız hepsi "Kürt Etnik-Milliyetçiliği" için çaba sarfediyor.

Ve sizin Ulusalcı yumuşak karnınızı olabildiğince sömürüyorlar...

Karşınıza bu sefer en az onlar kadar sevdiğiniz Boşnaklar, Çerkezler ve daha kötüsü kendi kökeninizden olan Türkler çıkıyor...

 

İşte sizin de yaptığınız "Demokrat" çağrılar da "Etnik-Milliyetçilik" temelinde şekil buluyor...

Belki Etnik-Milliyetçilik yapmak istemiyorsunuz ama Kürt-Etnik-Milliyetçiliğinin söylemlerini kullanıyorsunuz...

Ve emin olun Etnik-Milliyetçiliklerden birisini diğerinden ayırabilecek kadar çok insan tanıdım bu konuda...

Sevgili Boşig,

Beni anlayınız,lütfen birkez olsun bir Kürt olarak değil bu ülkenin herhangi bir vatandaşı olarak okuyun yazılarımı...o zaman uzlaşmak daha kolay,belki de kaçınılmaz olacaktır.

Sevgiler.

Emin olun ki yazılarınızı bir "Vatandaş" olarak okuyorum,

Ancak okuduklarımda bir "Vatandaşlık Hissi" göremiyorum...

Belki siz o hisle yazıyorsunuz ama

En azından en iyi niyetimle şunu söyleyebilirim ki;

Yanlış kavramları kullanıyorsunuz...

Kusuruma bakmayınız...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1-Terörü planlayan ve destekleyen, başta ABD olmak üzere dış ülkelerle diplomatik ilişkiler yeniden gözden geçirilerek, aldığımız/alacağımız ekonomik yardımlarla, terörün ekonomik ve insani yıkımının muhasebesi yapılıp daha onurlu politikalarla bu destekleri kestirmek -ki işin en önemli ve zor ayağı bu-

 

2-DTP ve PKK'ya destek olan vatandaşlarımıza doğruları anlatmak için her yol ( TV, gazete, halk evleri, okullar gibi ) denenmeli.

 

2-Bu yolları açmak için, feodal yapı tamamen yıkılmalı.

 

3-Bu şekilde terör marjinalleştirilmeli.

 

4-Ve bunlara paralel olarak bireysel hakların geliştirilmesi sağlanmalı.

Alkışlarım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz şu soruma cevap verdiniz mi ki benden belge istiyorsunuz ?

 

 

 

Sonuçlanmamış bir dava iddianamesi, kanıtlanmamış bir örgüt ve Perinçek-Küçük'le mi kanıtlamış oluyorsunuz bu ''tez'' nizi ?

Bekleyin göreceksiniz, PKK bitecek, cünki olan olaylar danisikli dögüs. Ben burada kendi görüsümü bildiriyorum, tez falan degil. Ama sizi Yalcin Kücük ve Perincek olaylari hic rahatsiz etmemesi tabiiki cok düsündürücü. Hicmi kendi kendinize Yalcin Kücük'ün bir dönemler PKK'nin her toplantisinda konusma yapmasi, Apo ile defalarca icki masasinda "Kürdistan" haritalari cizmesi ve hatta her konusmasinda Apo icin "Atatürk'ten dahi büyük baskan" demesini ve Apo'nun yakalanmasindan sonra birden Türkcü olmasini sormadiniz? Bunun aciklamasi nedir sizce?

Veya Perincek'in Apo'nun yanina gidip gül verirken poz vermesi ve sonrasindan ziyaretini "PKK'yi Amerika'nin degilde Türkiye'nin yaninda olmasi icin ikna etmeye gittim" demesi veya gecmiste Atatürk'ü Kürt düsmani ilan etmesi ve Kürt'lerin bagimsiz devlet kurarark özgürlüklerine kavusacaklarini söylemesi ve onunda birde en keskin Atatürkcü ve Türkcü olmasi ve en keskin Kürt düsmanligi yapmasinin nedenlerini sormuyorsunuz?

 

Kelime oyunlarina hic gerek yok. Burada her ikimizde PKK ya karsi oldugumuzu söylüyoruz ama birimiz nedense PKK'nin destekcilerini görmemezlikten geliyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bekleyin göreceksiniz, PKK bitecek, cünki olan olaylar danisikli dögüs. Ben burada kendi görüsümü bildiriyorum, tez falan degil. Ama sizi Yalcin Kücük ve Perincek olaylari hic rahatsiz etmemesi tabiiki cok düsündürücü. Hicmi kendi kendinize Yalcin Kücük'ün bir dönemler PKK'nin her toplantisinda konusma yapmasi, Apo ile defalarca icki masasinda "Kürdistan" haritalari cizmesi ve hatta her konusmasinda Apo icin "Atatürk'ten dahi büyük baskan" demesini ve Apo'nun yakalanmasindan sonra birden Türkcü olmasini sormadiniz? Bunun aciklamasi nedir sizce?

Veya Perincek'in Apo'nun yanina gidip gül verirken poz vermesi ve sonrasindan ziyaretini "PKK'yi Amerika'nin degilde Türkiye'nin yaninda olmasi icin ikna etmeye gittim" demesi veya gecmiste Atatürk'ü Kürt düsmani ilan etmesi ve Kürt'lerin bagimsiz devlet kurarark özgürlüklerine kavusacaklarini söylemesi ve onunda birde en keskin Atatürkcü ve Türkcü olmasi ve en keskin Kürt düsmanligi yapmasinin nedenlerini sormuyorsunuz?

 

Kelime oyunlarina hic gerek yok. Burada her ikimizde PKK ya karsi oldugumuzu söylüyoruz ama birimiz nedense PKK'nin destekcilerini görmemezlikten geliyoruz.

Yoo biz görmemezlikten gelmiyoruz...

En azından ben...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bekleyin göreceksiniz, PKK bitecek, cünki olan olaylar danisikli dögüs.

 

Evet, ABD istediği için, ABD'den gelen emirle AKP ve DTP tarafından PKK'nın bitirilme sürecine girilmiştir. Obama bunu TBMM'de çok net ifade etti. Bizim için ise önemli olan, PKK bitirilirken bunun nelere mal olacağı, hangi tavizlerle Türkiye'nin hangi yapıya dönüştürülmek istendiğidir. PKK Türkiye'de etnik çatışma yaratma işlevini yerine getirememiştir ama Türkiye'nin belki de 20 sene geride kalmasına sebep olarak misyonunun geri kalanını yerine getirmiştir. Bundan sonraki süreçte ise istenen ABD'ye bağımlı ama güçlü bir '' Ilımlı İslam '' cumhuriyetidir. PKK'nın artık oluşturulmaya çalışılan bu yapı içerisinde bir misyonu ve işlevi kalmamıştır.

 

Kelime oyunlarina hic gerek yok. Burada her ikimizde PKK ya karsi oldugumuzu söylüyoruz ama birimiz nedense PKK'nin destekcilerini görmemezlikten geliyoruz.

 

Evet, kelime oyunlarına gerek yok. Ben de PKK'ya destek verenlerin ABD ve AB ve onların kurduğu NATO'nun Türkiyede kurdurduğu DERİNDEVLET/GLADYO/KONTRGERİLLA olduğunu söylüyorum.

 

Ama siz ısrarla, üstelik sizin de '' Ergenekon =? Ulusalcılık...'' ( ERGENEKON =? ULUSALCILIK ... ) başlığında kendi ellerinizle yapıştırdığınız alıntıdaki bölümdeki yazılanlara rağmen, hakkındaki iddianın '' AKP hükümetine karşı darbe yapmak falan filan '' olan ve olduğu iddia edilen bir örgütün üzerine, artık kullanma tarihi geçmiş, Veli Küçük gibileri ön plana çıkartılarak ya da Susurluk işin içine katılarak İbrahim Şahin gibi Gladyo eskilerinin bu davaya yamanması suretiyle Gladyo'nun şimdiye kadar Türkiye'de yaptırdığı bir çok karışıklık ve katliamların yıkılmak istendiğini farkedemiyorsunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşte bu sloganı açmak gerekir. İnsan sorunu ise neden Kürtlere özgü gibi gösteriliyor ? Bu bizzatihi zaten PKK'nın propogandası...Tarih boyunca Kürtlere Türkler tarafından haksızlık yapıldığı imajı yaratmak için geçmiş olayların tümünü Kürt isyanları olarak göstermek ve bu yolla Kürtlerin bilinçlerinde bir hınç ve Türklerde de savunma güdüsü yaratmak. Yani; bu propogandanın nihai amacı ülkede etnik çatışma çıkarmak ve terörü meşru göstermek. Üretildiği merkez de Irak'ı, Çin'i, Yugoslavya'yı karıştıran hangi odaksa o. Çok şükür şimdiye kadar böyle birşey yaşanmadı. Sizin de bundan yana olmadığınıza eminim.

 

.......

 

 

Sevgili Forumdaşım,

 

Siz "Dilan'ın dili yasaklandı" dersiniz;sorun önce yasaklanan dilin varlığı ile bir Kürt Sorunu,yasaklanan ülkedeki hukukun ezikliği ile Türkiye'nin sorunu;nihayetinde insana tahammülzülüğe bir insani sorundur.

 

İnsani olan bu sorun Kürt'lere özgü gibi gösterilmiyor;uygulamalarıyla Kürtleri hedef alıyor.

 

Sizin iletinize yanıt vermeye çalışırken,kendi iletilerime bir daha döneyim dedim ki,Sevgili Boşig'in yanıtını da gördüm.

 

Şimdi sevgili arkadaşlarım.

 

Milliyetçiliğin her türlüsünden nefret ederim.Ölen insanın kimliği değildir benim muhatabım;öldürülenin kendisi.

 

İnsan derim kendi gerçeğimde;sadece insan!

 

İnsan derken;her insan kendinden başlamalı...uzanabildiği sonsuzluğa uzanmalı.

 

Siz de biliyorsunuz ki ben bir Kürt'üm...çok mu önemli bu;kesinlikle hayır.

 

Önemli olan Kürt kimliğim değil;önemli olan kimliğimden dolayı ödenen bedellerdir.

 

Ben kendimden başladım;dili yasaklanan,taraf olmaya zorlanan insanlar var dedim.

 

Bu insanlar ağır aksak işleyen bir demokrasinin bir de Kürt günahkarlarıydı.

 

Adı bırakın Kürt Sorunu olmasın...siz verin soruna isim.

 

Önemli olan sorunun adı değil;sorunun kendisiydi.

 

Arkadaşlar,

 

Şunu bilmenizi isterim ki,etnisyenlik üzerinden prim sağlayanlarla aynı safta değilim.

 

Olsaydım;onların olduğu yerden...daima suçlardım.

 

İnanın ki;Kürt Sorununu inkar ettiğimiz sürece;kazananlar yine kazanacak...bizde ödediğimiz bedellerle durduğumuz yerde sayacağız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

....

 

1-Terörü planlayan ve destekleyen, başta ABD olmak üzere dış ülkelerle diplomatik ilişkiler yeniden gözden geçirilerek, aldığımız/alacağımız ekonomik yardımlarla, terörün ekonomik ve insani yıkımının muhasebesi yapılıp daha onurlu politikalarla bu destekleri kestirmek -ki işin en önemli ve zor ayağı bu-

 

2-DTP ve PKK'ya destek olan vatandaşlarımıza doğruları anlatmak için her yol ( TV, gazete, halk evleri, okullar gibi ) denenmeli.

 

2-Bu yolları açmak için, feodal yapı tamamen yıkılmalı.

 

3-Bu şekilde terör marjinalleştirilmeli.

 

4-Ve bunlara paralel olarak bireysel hakların geliştirilmesi sağlanmalı.

 

Değerli forumdaşım,

 

Zamanım kısıtlı olduğu için;bana göre çözümü sıralayamayacağım...yalnız yazdıklarınıza bir kaç satır ekleyeceğim;

 

-Sorun herşeyden önce bu ülkenin sorunudur...Dış güçler mutlaka olacaktır;önemli olan bizim onların eline koz vermememizdir...Bir aile ne kadar kendi içinde sorun yaşarsa;başka aileler o aile ile ilgili daha çok söz sahibi olur.

 

-Emin olun ki;Kürt halkı devleti gerçek anlamda yanında gördüğü zaman PKK biter...

 

-Sadece feodal yapı değil;sosyo,kültürel ekonomik ve siyasi açılımlar ile desteklenecek bir çözüm şart.

 

-Demokrasi...tüm sorunların çözümünde yeğane anahtar!

 

Sevgili Boşig,yazdıklarınızı okudum ama yanıt veremeyeceğim bugünlük...teşekkür edeerim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz "Dilan'ın dili yasaklandı" dersiniz;sorun önce yasaklanan dilin varlığı ile bir Kürt Sorunu,yasaklanan ülkedeki hukukun ezikliği ile Türkiye'nin sorunu;nihayetinde insana tahammülzülüğe bir insani sorundur.

 

İnsani olan bu sorun Kürt'lere özgü gibi gösterilmiyor;uygulamalarıyla Kürtleri hedef alıyor.

 

Sevgili Mavi, Kürtlerin özellikle hedef alındığını söylemek bir PKK sloganıdır. Sorun dünya siyaset terminolojisine son 20-30 yılda dahil olmuş ve yeni gelişen Demokratik Ulus Devleti kavramını kendimize adapte etme sorunudur. Bunun önündeki en büyük engel ise PKK idi. PKK varsa onu kendi görüşlerine argüman yapıp demokratikleşmeye direnen etnik milliyetçi unsurların da olması doğaldır. Bu da PKK'nın misyon ve işlevini kanıtlar. PKK kesinlikle dil sorunundan dolayı ortaya çıkmış bir örgüt olmadığı gibi, Kürtlere en büyük zarar veren bir unsur olmuştur direk ve dolaylı olarak.

 

Adı bırakın Kürt Sorunu olmasın...siz verin soruna isim.

 

Ben verdim her iletimde sorunun ismini ama kabul etmiyorsunuz.

 

Milliyetçiliğin her türlüsünden nefret ederim.Önemli olan sorunun adı değil;sorunun kendisiydi.

 

Arkadaşlar,

 

Şunu bilmenizi isterim ki,etnisyenlik üzerinden prim sağlayanlarla aynı safta değilim.

 

Olsaydım;onların olduğu yerden...daima suçlardım.

 

Yani, suçlamadığınızı da söyleyemeyiz ama ben sizin ve diğer arkadaşın hiçbir iletisinde, Kürtçü olan bir arkadaşın tam olarak karşında yer alan bir görüş görmedim. Mesela, By XMan bunu yapmıştı ve samimiyetini ispatlamıştı. Belki de cephe mantığı ile arıza çıkarmak istemiyorsunuz ama bizim Türkçülere karşı yazdığımızın onda birini göremedik halen.

 

İnanın ki;Kürt Sorununu inkar ettiğimiz sürece;kazananlar yine kazanacak...bizde ödediğimiz bedellerle durduğumuz yerde sayacağız.

 

Var olan bir şey için inkardan bahsedilebilir. Kürt sorunu olmadığı için inkar kelimesi kullanılamaz.

 

Öte yandan, PKK’nın bitirilecek gibi görünüyor . Bunla ilgili değerlendirmemi de yukarıda yazmıştım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sorun herşeyden önce bu ülkenin sorunudur...Dış güçler mutlaka olacaktır;önemli olan bizim onların eline koz vermememizdir...Bir aile ne kadar kendi içinde sorun yaşarsa;başka aileler o aile ile ilgili daha çok söz sahibi olur.

 

Başka ailelerin kışkırtması ve sorunları derinleştirmesi söz konusu ise ne yapacağız ? Sorunsuz ülke var mı sanıyorsunuz ? Bu ülkenin kendi haline bırakıldığı bir dönem var mı sanıyorsunuz ? Dışardan oluk oluk akan para ile manipüle edilen medya sayesinde PKK'nın argümanlarının yerleştirilmeye çalışıldığı bir ortamda sorun çözülmesini bekleyemezsiniz. Ne demiştim; PKK'nın bu argümanları Türkiye 'de her iki tarafta da etnik milliyetçiliği körükleyen propogandalardır. Bu desteklere son vermeden sorun çözülebilir miydi ?

 

Tarihten korkmayalım falan demiştiniz. Bilakis, sizin de dahil olduğunuz ilgili başlıklarda PKK'nın göstermeye çalıştığı gibi Doğu'daki isyanların Kürt milliyetçiliği ile ya da Kürt düşmanlığı ile ilgisi bulunmadığını ispatlamıştık. Yok siz illa ki PKK'nın bu tür argümanları doğrudur derseniz hizmet ettiğiniz şey ne insanlık olur ne de barış. Bunun farkında olmanızı dilerim.

 

Emin olun ki;Kürt halkı devleti gerçek anlamda yanında gördüğü zaman PKK biter...

 

Doğru. Ben de bunu sağlamanın yollarını yazmıştım.

 

Sadece feodal yapı değil;sosyo,kültürel ekonomik ve siyasi açılımlar ile desteklenecek bir çözüm şart.

 

Feodal yapının bitirilmesi zaten sosyokültürel ekonomik ve siyasi açılımlar ile mümkündür. Benim süslü cümleler kullanma taraftarı olmadığımı bildiğinizden bunları kastettiğimi anlayacağınızı ummuştum. Yanılmışım.

 

Demokrasi...tüm sorunların çözümünde yeğane anahtar!

 

Demokratik mücadele sınıfsal( işçiler-köylüler-burjuva vs.) temelli olur. Etnik veya dini temelli yapılan mücadeleye demokrasi denmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demokratik mücadele sınıfsal( işçiler-köylüler-burjuva vs.) temelli olur. Etnik veya dini temelli yapılan mücadeleye demokrasi denmez.

Vallahi bir yasima daha girdim. Yani sizin anlayisiniza, daha dogrusu "tez"inize göre mesela Alevi vatandaslarin mücadeleleri "demokratik" bir mücadele olmuyor ha.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

-Sorun herşeyden önce bu ülkenin sorunudur...Dış güçler mutlaka olacaktır;önemli olan bizim onların eline koz vermememizdir...Bir aile ne kadar kendi içinde sorun yaşarsa;başka aileler o aile ile ilgili daha çok söz sahibi olur.

 

Bu ülkenin bir sorununu, başka dış güçlerin kavramları ile nitelediğinizde, doğal olarak (onların düşüncelerine ve amaçlarına yönelik ya da değil) ama onların ekseninde bir çaba sarfediyorsunuz.

Ulusal bir olguya "Kürt Sorunu" biçiminde etnik bir temelde yaklaştığınızda, Emperyalizmin kalemi ile yazıyorsunuz demektir.

-Emin olun ki;Kürt halkı devleti gerçek anlamda yanında gördüğü zaman PKK biter...

 

Kürt Halkı, Türk Halkı, Ermeni Halkı, Laz Halkı gibi bir nitelemeyi neye dayanarak yapıyorsunuz?

Dil, Din, Irk ayrımının haksızlığından söz ediyoruz;

Ancak aynı ulusun unsurlarını Dillerine, Dinlerine ve Irklarına göre "Halk halk" tanımlıyoruz öyle mi?

 

Bu mudur Demokrasi?

 

Dostum, kusura bakma ama gerçekten söylemlerini bir gözden geçirmen gerekiyor diye düşünüyorum.

 

-Sadece feodal yapı değil;sosyo,kültürel ekonomik ve siyasi açılımlar ile desteklenecek bir çözüm şart.

 

Öncelikle Kürtlerin; kültürel, sosyal ve ekonomik değişimleri "Asimilasyon" ve "Kimliksizleşme" ya da "Kürtlükten çıkma" biçiminde bir kompleks ile algılamaktan vazgeçmeleri lazımdır.

Yoksa o söylediğiniz Feodal ve Dinsel yapı kesinlikle çözülemez.

 

-Demokrasi...tüm sorunların çözümünde yeğane anahtar!

Şu "Demokrasi"nin ne olduğunu gerçekten merak ediyorum...

Adamlar çıkıyor mecliste "Demokrasi, demokrasi" diye bağırıyorlar, ancak Ulusal ve bu ulusun her parçasının ortak sorunu olan bir sorunu Etnik bir Ad ile adlandırıyorlar!

Bu demokrasi değildir, hiç kusura bakmayın.

Bu, demokrasiyi araç olarak kullanmak ve demokrasi kılıfı ile Etnik-Milliyetçilik yapmaktır.

Hiçbir gerçek demokrat, hiçbir meseleyi Etnik bir kimlik ile tanımlamaz, tanımlayamaz.

Demokrasiye göre insanı ilgilendiren bir sorun, herşeyden önce bir "İnsanlık Sorunu"dur...

Siz gidin "Kürt Sorunu" adını verin ve ulusun diğer unsurlarını diğerinden ayırın;

Diğer bir unsuruna kendinizi yabancılaştırın,

Diğer bir unsurun yaşadığı kaygıları paylaşmayın

Ve kendi yaptığınız bu "Kendini etnik olarak ayırmakla"

Onların da sizin kaygılarınızı paylaşmamalarını sağlayan psikolojiyi yaratın:

Sonra da gelin bana "Biz Demokratız" deyin...

 

Sevgili Mavi,

Öncelikle Demokrasi nedir, bana tanımlar mısınız lütfen?

Demokrasi kavramları ve sorunları nasıl ele alır, rica ederim açıklar mısınız?

Örneğin "İnsan Ölçüsü"nü dışlayarak "Etnisite Ölçüsünü" baz almak demokratça mıdır?

Sorunu çıkaranlar, bir etnik unsuru hedef almış olsalar bile,

Bir demokrat o sorunu, hedef alınan etnik unsurun adı ile mi tanımlar,

Yoksa "İnsanlık Ölçüsü" ile mi tanımlar?

Rica ederim, lütfen, bana bunu bir Demokrat olarak açıklar mısınız?

Ya da herhangi bir demokrat açıklayabilir mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Doğrucudavut...

 

Kürt Sorunu herşeyden önce insani bir sorun dedim ve ekledim;

 

"İnsani olan bu sorun Kürt'lere özgü gibi gösterilmiyor;uygulamalarıyla Kürtleri hedef alıyor."

 

Siz ise...

 

"Sevgili Mavi, Kürtlerin özellikle hedef alındığını söylemek bir PKK sloganıdır. Sorun dünya siyaset terminolojisine son 20-30 yılda dahil olmuş ve yeni gelişen Demokratik Ulus Devleti kavramını kendimize adapte etme sorunudur. Bunun önündeki en büyük engel ise PKK idi. PKK varsa onu kendi görüşlerine argüman yapıp demokratikleşmeye direnen etnik milliyetçi unsurların da olması doğaldır. Bu da PKK'nın misyon ve işlevini kanıtlar. PKK kesinlikle dil sorunundan dolayı ortaya çıkmış bir örgüt olmadığı gibi, Kürtlere en büyük zarar veren bir unsur olmuştur direk ve dolaylı olarak."

 

Forumdaşım;

 

PKK,Kürt Sorununun sonucudur.PKK, Kürt Sorunu ile varsa "Kürtler için sloganlaşan" kavramları içselleştirmesi de kaçınılmaz olacaktır.PKK kendi varlığını Kürt Sorunu ile meşrulaştırıyor;tabi ki Kürt Halkının talepleri doğrultusunda kendi dilini oluşturacak.

 

Bakınız ben silahı ve şiddeti meşru görmüyorum;her zaman da söylüyorum...

 

"Madem PKK benimm için varsa...gerekiyorsa benim için de yok olsun"...yani tasfiye!

 

Yalnız...düşüncenin en kolayı söylemdir.

 

Söylemek,ifade etmek gerçekten basittir.Zor olan söylemlerin realite karşısında ki içeriği...Yani;söylemleriniz ne kadar realitinizle örtüşebiliyor...

 

Daha açık yazayım...

 

Bugün Kürt halkı için PKK hala bir çıkış;çünkü devletine güvenemeyen bir halk var karşınız da.

 

Adı ne olursa olsun;devlet eliyle işlenen cinayetler,sistemleşen hatalar var...

 

Diyorlar ki..."PKK olmasaydı biz olmazdık;dilimiz bugün varsa PKK ile var!"

 

Diyorlar ki..."Biz yok sayıldık,açlığa terkedildik"

 

...

 

Evet,şimdi gelin PKK'nın dilini beraber sorgulayalım.Kendi halkının dilini konuşamayan bir halk neden şiddettin dilini konuşur?

 

Ve forumdaşım...ben barış diyeceğim...barışa çelme takan sadece PKK değil;belki de en çok güvendiklerinizdir de...

 

Ve yine siz...diyorsunuz ki;

 

"Yani, suçlamadığınızı da söyleyemeyiz ama ben sizin ve diğer arkadaşın hiçbir iletisinde, Kürtçü olan bir arkadaşın tam olarak karşında yer alan bir görüş görmedim. Mesela, By XMan bunu yapmıştı ve samimiyetini ispatlamıştı. Belki de cephe mantığı ile arıza çıkarmak istemiyorsunuz ama bizim Türkçülere karşı yazdığımızın onda birini göremedik halen."

 

Kürtçü...Türkçü...özür dilerim ama;çok ilginç bir savunma mekanizması.Beni cephemle değil de kendimle değerlendirseniz...

 

Yine...

 

Kürt Sorunu yok demişsiniz;inkara ne hacet.Başım üstüne.

 

Feodal yapının kendine ait bir ekonomisi,kültürü,siyaseti vardır.Feodalizmin bitmesi demek bu yapının ortadan kaldırılması mıdır yoksa açılım mı!

 

Demokrasi "iradenin eşitliğidir"...sadece işçinin kavgası değil!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Boşig,

 

Ben emperyalizmin kalemi ile yazmıyorum;emperyalizm *** olmaktansa sorgusuz ölümü tercih ederim.Biraz gerçekçi olalım,ben diyorum ki "dış güçler,stratejik planlar,çıkarlar" her zaman olacaktır.Türkiye üzerinden hesapların olması da gayet doğal.Dün de dünyada bu hesaplar vardı yarın da olacak.Bakın Ortadoğuya,Baalkanlara,Afrikaya...

 

Demokrasi demek farklılıkları yok saymak mıdır,Halk demeyi bile korkularla ertelemek mi...değil dostum;kesinlikle değil.Halk demek,bir dil demek,ortak değerler demek,din demek vs...Kürtlerde bir halktır.Tüm çiçekler kainatın güzelliğidir;güle adını vermek güzelliği yok etmek midir?

 

Kimliksizliğin,kültürsüzlüğün olmayacağı tüm değişim ve gelişimlerin benim de dileğimdir ki;Kürt Halkı da bu noktada sorumludur.

 

Demokrasi uydurulan kılıf değil;amacıyla insan,araçlarıyla "siyasi irade" dir.Temsiliyettir;tüm diğerlerin olduğu.Siyasi partilerdir;tüm diğerleri ortak noktada buluşturan.Demokrasi ortak bir dildir;Türk ve Kürt dillerini;aydınlık bir Türkiye'de buluşturan.

 

Birileri hatta binler demokrasiyi kendi emellerinde amaç olarak kullanabilir ama bu demokrasiyi dediğiniz şekilde değerlendirmeyi haklı kılmaz.

Demokrasi insani sorunların "aynı oranda ses getirdiği" bir yapıdır ki;bizler bu yönüyle birer demokrasi engeliyiz.İnsana değer vermesini bilmeyen,insanı kolayca yok sayan bir coğrafyada demokrasi...kendim güldüm ya neyse...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mavi, yazdıklarına göre değerlendiriyorum zaten...

"Kürt Sorunu", "Ermeni Sorunu" gibi kavramlar,

Batının sömürgecilik faaliyetleri doğrultusunda tanımladıkları "Doğu Sorunu"nun ürettiği kavramlardır.

Çok basit: Böl, Parçala, Yönet...

Bir amaç kurguladıkları bölgede Etnisiteye dayalı karmaşa ve sorun yaratmak ve bunu öyle kabullendirmek...

 

.....

 

Saygılarımla...

 

Peki siz ne önerirsiniz,yaşananlara ne ad verelim.Bunu samimiyetimle söylüyorum;samimiyetinize olan inancımdan...buyrun yaşananlara bir de sizin bakışınızda bir ad verelim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Boşig,

 

Ben emperyalizmin kalemi ile yazmıyorum;emperyalizm *** olmaktansa sorgusuz ölümü tercih ederim.Biraz gerçekçi olalım,ben diyorum ki "dış güçler,stratejik planlar,çıkarlar" her zaman olacaktır.Türkiye üzerinden hesapların olması da gayet doğal.Dün de dünyada bu hesaplar vardı yarın da olacak.Bakın Ortadoğuya,Baalkanlara,Afrikaya...

 

Demokrasi demek farklılıkları yok saymak mıdır,Halk demeyi bile korkularla ertelemek mi...değil dostum;kesinlikle değil.Halk demek,bir dil demek,ortak değerler demek,din demek vs...Kürtlerde bir halktır.Tüm çiçekler kainatın güzelliğidir;güle adını vermek güzelliği yok etmek midir?

 

Kimliksizliğin,kültürsüzlüğün olmayacağı tüm değişim ve gelişimlerin benim de dileğimdir ki;Kürt Halkı da bu noktada sorumludur.

 

Demokrasi uydurulan kılıf değil;amacıyla insan,araçlarıyla "siyasi irade" dir.Temsiliyettir;tüm diğerlerin olduğu.Siyasi partilerdir;tüm diğerleri ortak noktada buluşturan.Demokrasi ortak bir dildir;Türk ve Kürt dillerini;aydınlık bir Türkiye'de buluşturan.

 

Birileri hatta binler demokrasiyi kendi emellerinde amaç olarak kullanabilir ama bu demokrasiyi dediğiniz şekilde değerlendirmeyi haklı kılmaz.

Demokrasi insani sorunların "aynı oranda ses getirdiği" bir yapıdır ki;bizler bu yönüyle birer demokrasi engeliyiz.İnsana değer vermesini bilmeyen,insanı kolayca yok sayan bir coğrafyada demokrasi...kendim güldüm ya neyse...

Demokrasi farklılıkları yok saymak değildir kesinlikle...

Ancak Demokrasi, toplumsal sorunları tek bir Etnisiteyi ön plana çıkararak çözmeye çalışmak da değildir.

"Kürt Sorunu" olarak adlandırdığınız sorunun bugünkü haline ve geçmiş temellerine bakın,

İçerisinde en az Kürtler kadar Türkleri, Ermenileri, Zazaları ve Arapları da görürsünüz...

Ancak soruna sadece "Kürt Sorunu" denildiğinde, ne bir Türk, ne bir Arap, ne bir Ermeni vatandaş

Kendisini ve kendi geçmişini o sorunun bir parçası olarak görmüyor...

Göremez de zaten...

Zaten görmemesi de bu adlandırmanın bir amacıdır;

Emperyalizmin en basit ama en etkili oyunudur bu...

 

Demokrasi, temsiliyetlerin Etnik ya da Dini temelde gerçekleştirilmesi ile olamaz...

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vallahi bir yasima daha girdim. Yani sizin anlayisiniza, daha dogrusu "tez"inize göre mesela Alevi vatandaslarin mücadeleleri "demokratik" bir mücadele olmuyor ha.

 

:) Öğrenmenin yaşı yok... Sizin anlayışınıza göre, her mezhebin, her etnik grubun bir partisi mi olması gerekiyor ? Demokrasinin araçlarından biri olan STK( Sivil Tolum Kurluşları )ların işlevi farklıdır. Sizin örneğiniz olan Alevi hakları için mücadele eden STK'ların mücadelesi, Laikliğin içinin boşaltıldığı, İslam'ın Sünni mezhebinin dayatıldığı bir ortamda tabii ki demokratik bir haktır. Bu STK'ya üye olanların tümünün blok olarak bir partiye oy vermeleri beklenemeyeceği gibi, eğer sosyal demokrasiye inanıyorsanız, hiçbir partinin de bu blok oyları talep edemeyeceğini de anlarsınız. Çünkü, Aleviler içinde hem burjuva sınıfına hem de işçi sınıfına ait olanların olması doğaldır. Biraz daha açarsam, diyelim ki bu STK'dan blok oy alan parti serbest piyasacı ve sosyal hakları hiçe sayıyor. Bu durumda İşçi sınıfından bir Alevi'nin bu partiye oy vermesi saçma olmaz mı ? Zaten katılımcı demokrasinin olduğu bir ülkede, yani; her parti üyesinin parti politikalarını belirleyebildiği ve dolayısıyla yönetimde söz sahibi olabildiği bir ortamda, Alevilerin haklarının ciddiye alınmaması gibi bir durum zaten söz konusu olamaz. Alevilerin iktidara gelip herkesi Alevileştirmek gibi bir ortak görüşleri de yoktur, bu da ayrı konu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demokrasi farklılıkları yok saymak değildir kesinlikle...

Ancak Demokrasi, toplumsal sorunları tek bir Etnisiteyi ön plana çıkararak çözmeye çalışmak da değildir.

"Kürt Sorunu" olarak adlandırdığınız sorunun bugünkü haline ve geçmiş temellerine bakın,

İçerisinde en az Kürtler kadar Türkleri, Ermenileri, Zazaları ve Arapları da görürsünüz...

Ancak soruna sadece "Kürt Sorunu" denildiğinde, ne bir Türk, ne bir Arap, ne bir Ermeni vatandaş

Kendisini ve kendi geçmişini o sorunun bir parçası olarak görmüyor...

Göremez de zaten...

Zaten görmemesi de bu adlandırmanın bir amacıdır;

Emperyalizmin en basit ama en etkili oyunudur bu...

 

Demokrasi, temsiliyetlerin Etnik ya da Dini temelde gerçekleştirilmesi ile olamaz...

 

Iyi ya sizin anladiginiz bicimdeki sorunun cözümü icinde gecmiste hic bir sey yapmamasiz. Sorun bana göre Türkiye'nin her dönem her türlü sorunlari inkar etmesinden kaynaklaniyor. Yani ""Kürt Sorunu" olarak adlandırdığınız sorunun bugünkü haline ve geçmiş temellerine bakın,

İçerisinde en az Kürtler kadar Türkleri, Ermenileri, Zazaları ve Arapları da görürsünüz..." olarak yaklasilmadigi icinmi bu sorunlar inkar edildi veya halaa cözüm bekliyor?

 

Demokrasi'de bir Etnik halk bal gibide kendi öz haklarini talep edebilir. Neden etmesinki? Biz onlara siz Kürt degilsiniz Türk'sünüz derken demokrasi oluyor ama onlar lütfen bizim kimligimize dokunmayin derken demokratik bir istek olmuyor.

Bu tür cifte standart görüsler dogal olarak Türkcü ve ulusalcilarda cok sikca görülen bir egilim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürt Halkı, Türk Halkı, Ermeni Halkı, Laz Halkı gibi bir nitelemeyi neye dayanarak yapıyorsunuz?

Dil, Din, Irk ayrımının haksızlığından söz ediyoruz;

Ancak aynı ulusun unsurlarını Dillerine, Dinlerine ve Irklarına göre "Halk halk" tanımlıyoruz öyle mi?

 

 

Önemli bir belirleme. Ben gözden kaçırmıştım. Evet, önce Halkı bir kaç kısıma böl ondan sonra da '' Halkların Kardeşliği '' diye sloganlar at. Bu çok anlamsız...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"İnsani olan bu sorun Kürt'lere özgü gibi gösterilmiyor;uygulamalarıyla Kürtleri hedef alıyor."

 

Mesela ? Saydığınız her şey terör yüzünden yaşanan trajediler. Terör eğer Ege’de, Trakya’da, Karadeniz’de olsaydı yine bunlara benzer durumlar yaşanırdı. Mesela, Arnavut olurdu, Laz olurdu, Çerkes olurdu o zaman sorunun adı öyle mi ?

 

PKK,Kürt Sorununun sonucudur.PKK, Kürt Sorunu ile varsa "Kürtler için sloganlaşan" kavramları içselleştirmesi de kaçınılmaz olacaktır.PKK kendi varlığını Kürt Sorunu ile meşrulaştırıyor;tabi ki Kürt Halkının talepleri doğrultusunda kendi dilini oluşturacak.

 

Sevgili Mavi, ben PKK’nın demokrasi eksiklerini sadece Kürtlere özgüymüş gibi göstermesini görmenizi istedim sadece, PKK’ya hak vermenizi değil…

 

 

Diyorlar ki..."PKK olmasaydı biz olmazdık;dilimiz bugün varsa PKK ile var!"

 

Diyorlar ki..."Biz yok sayıldık,açlığa terkedildik"

 

 

O bölgede % kaç oy alıyor DTP ? Söylediklerinizi neden tüm Kürt halkına genelleştiriyorsunuz ?

 

Evet,şimdi gelin PKK'nın dilini beraber sorgulayalım.Kendi halkının dilini konuşamayan bir halk neden şiddettin dilini konuşur?

 

‘’Kendi halkının dilini konuşamayan bir halk ‘’ ciddi misiniz ?

 

"Yani, suçlamadığınızı da söyleyemeyiz ama ben sizin ve diğer arkadaşın hiçbir iletisinde, Kürtçü olan bir arkadaşın tam olarak karşında yer alan bir görüş görmedim. Mesela, By XMan bunu yapmıştı ve samimiyetini ispatlamıştı. Belki de cephe mantığı ile arıza çıkarmak istemiyorsunuz ama bizim Türkçülere karşı yazdığımızın onda birini göremedik halen."

 

Kürtçü...Türkçü...özür dilerim ama;çok ilginç bir savunma mekanizması.Beni cephemle değil de kendimle değerlendirseniz...

 

Kendinizle değerlendiriyorum zaten. Açık yazayım; biz yeri geldiğinde Suheda arkadaşımız ile de Kaplan arkadaşımız ile de ters düşüyoruz ama sizin mesela Diyarbakırlı arkadaşımızla ters düştüğünüzü hiç görmedim. Bilakis her defasında cephe mantığını görüyorum.

 

Feodal yapının kendine ait bir ekonomisi,kültürü,siyaseti vardır.Feodalizmin bitmesi demek bu yapının ortadan kaldırılması mıdır yoksa açılım mı!

 

Feodalizmin bitmesi demek bu yapının ortadan kaldırılması ve geliştirilip daha iyi ve ileri bir yapının yerleştirilmesidir. Açılım filan demedim.

 

Demokrasi "iradenin eşitliğidir"...sadece işçinin kavgası değil!

 

İrade eşit değil mi ? Sizin kullandığınız oy yarım mı sayılıyor ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.