Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Çanakkale Savaşı Hakkında Bilmediklerimiz - Muhakkak Okunmalı


İstanbul

Önerilen İletiler

 

Bu makale, teknolojinin her şeyi çözeceğine inanan teknoloji budalalarına ithaf edilmiştir)

 

Aç ve perişan halkın dişinden tırnağından artırarak devletine kazandırmak

istediği ve parası peşin ödenmiş iki savaş gemimize İngilizlerin göz göre

el koyduğunu, tüm ültimatomlarımıza rağmen paramızı geri ödemediklerini ve

bu gemilere daha sonra askerlerini doldurarak Çanakkale'ye yolladıklarını

________________________________

 

 

Enver Paşa'nın Alman hayranlığının bize 500 bin vatan evladına ve bir

imparatorluğun tasfiyesine neden olduğunu, Almanlarla yapılan gizli

anlaşmanın kabinedeki bakanlardan bile gizlendiğini, aradan yüz yıl

geçmesine rağmen yabancı hayranlığı hastalığımızın geçmediğini, sadece

hayran olunanların değiştiğini

________________________________

 

 

Sultan Abdülhamid'in olayları kırk yıl önceden görerek Çanakkale'deki

tabyaları güçlendirdiğini ve elden geçirdiğini, Bazı yeni tabyaları inşa

ettirdiğini, O'nun yaptığı çalışmaların belki de savaşın seyrini değiştirdiğini

________________________________

 

 

İngilizlerin daha savaş ilan edilmeden Seddülbahir'i bombaladıklarını ve 86 şehit verdiğimizi

________________________________

 

 

Avustralya'nın ve Yeni Zelanda'nın gençlerinin "Avrupa'yı Almanlardan

kurtarmak ve Avrupa'nın özgür kalmasını sağlamak" propagandasıyla

toplandığını, Bu gençlerin daha önce Gelibolu denilen yerin adını bile

duymadıklarını

________________________________

 

 

İkinci çıkarma için savaşa giden bir Avustralya askerine nereye gittiğini

soran bir yaşlı adama "Türkler buraya gelip yerleşecekler, onları öldürmeye

gidiyoruz" dediğini, bu söz üzerine yaşlı adamın binlerce kilometrekarelik

çöle doğru baktığını ve "Eee gelsinler ne olacak ki burada yer

çok" dediğini

________________________________

 

 

Padişahın "Cihad" ilanını duyan ve Avustralya'da yaşayan iki zenci

müslümanın, Türklerle savaşa giden birliğe ateş açtığını ve orada şehit edildiklerini, Orada bulunan ve olayı yaşayan Avustralyalıların bu olayın nedenini uzun süre anlayamadıklarını

________________________________

 

 

İngiliz-Fransız donanmasının Gelibolu öncesi 200 yıldır hiç yenilmediğini,

dünyanın gelmiş geçmiş en iyi donanması olarak bilindiğini, bu donanmanın

bayraklarını gören Türklerin topukları yağlayıp kaçacaklarını düşündüklerini, daha da trajik olanı bu düşünceye saplantı derecesinde inandıklarını

________________________________

 

 

İngiliz-Fransız donanmasının seksen parça gemiyle boğaza saldırdığını,

gemilerden birinin adının "Agamemnon" olduğunu, Agamemnon'un binlerce yıl

önce Truva'ya saldıran Yunan ordusunun kalleşçe yöntemler kullanan

komutanının adı olduğunu

________________________________

 

 

Agamemnon'un yaşadığı topraklarda doğmasına rağmen kanının son damlasına

kadar Türk olan ve kendisini Anadolulu hisseden Mustafa KEMAL'in Çanakkale

zaferi sonrası öldürülen Truva kahramanını "Hektor'un İntikamını Aldık"

diyerek unutmadığımızı ve Truvalıların bizim için ne anlama geldiğini en

güzel şekilde ifade ettiğini

________________________________

 

 

İngilizlerin sabah saatlerinde girdikleri boğazı ellerini kollarını

sallayarak, canlarının istediği her yeri bombalayarak geçebileceklerini

zannettiklerini, Akşam beş çayını Marmara denizinin ortasında içmeyi

planladıklarını, İstanbul üzerine bahisler

kurduklarını

________________________________

 

 

Şair deyince insanların aklına terbiye, iman ve insanlık sahibi yüce

kişiliklerin geldiği (Mehmet Akif ERSOY gibi), İngiliz şairlerin de –hem

de yüksek ideallerle- savaşa katıldığını, bu ideallerini günlüklerinde

"Lokum ve halıları yağmalamak, Ayasofya'nın çinilerini sökmek, İstanbul'un

en güzel lokantalarında balık yemek" olarak yazdıklarını

________________________________

 

 

Yüzlerce yıl Osmanlının ekmeğini yemiş olan ve Osmanlıdan sadece saygı ve hoşgörü görmüş olan gayr-i müslimlerin, İngiliz-Fransız donanmasının gelmekte olduğunu haber alınca İstanbul'da sevinç gösterileri yaptığını

________________________________

 

 

Bu tehlikeli gelişmeler karşısında devleti yönetenlerin başkenti

Eskişehir'e taşımayı düşündüğünü, hatta gerekli binaların ayarlandığını,

gitmesi için teklif götürülen devrik Sultan Abdülhamid'in bu teklife

şiddetle karşı çıktığını, "Biz İstanbul'u alırken Bizans İmparatoru kanının

son damlasına kadar savaştı ve öldü Ben ondan daha mı az şerefliyim!

Gelirlerse burada savaşır ve ölürüz" dediğini, bu sözler üzerine payitahtın

utandığını ve İstanbul'da kalmaya karar verdiğini, Direkten dönen bu

düşüncesizliğin belki de askerimiz üzerinde korkunç bir moral çöküntü

yaratmış olabileceğini

________________________________

 

 

Osmanlı Devletinin elinde sadece 26 deniz mayını kaldığını, Nusret (Yardım)

gemimizin kaptanının (Tophaneli Hakkı Binbaşı ) mayınları nereye ve ne zaman

bırakması gerektiğini bir gece önce rüyasında bir yüce kişi tarafından

kendisine bildirildiğini, Bu mayınların hiç akla gelmeyecek biçimde

Ertuğrul koyunda kıyıya paralel olarak döküldüğünü, İngilizlerin boğazı

defalarca dikine kontrol etmelerine rağmen bu mayınları tespit

edemediklerini çünkü Nusret'in bu mayınları son mayın kontrolünden sonra

sabaha karşı bıraktığını

________________________________

 

 

Donanma boğazı geçmeye başladığında düşük top menzilli Fransız gemilerinin

taktik gereği tabyalarımızı şaşırtmak için öncü atışlar yaptıklarını daha

sonra arkalarından gelen uzun menzilli İngiliz gemilerine yol açmak için

kenara kaydıkları Bu kayma esnasında kıyıya paralel yerleştirilen

mayınlara çarptıklarını, büyük bir panik yaşandığını, ortalığın

karıştığını, gemilerin birbirine girdiğini, 200 yıldır yenilmeyen dünyanın

en büyük donanmasının iki saatte dağıldığını Türklerin batan düşman gemilerindeki savunmasız askerlere ateş etmeyi bıraktıklarını ve diğer gemilere ateş ettiklerini Bunu gören İngiliz komutanlarının –muhtemelen kendileri

tersini yapmış olacakları için- olaya bir anlam veremediklerini Her

fırsatta bize insan hakları, medeniyet, modernite tokatları patlatanların

o gün aldıkları bu insanlık dersi karşısında şok geçirdiklerini

________________________________

 

 

Edremitli Seyit Onbaşının, Topun ağzına mermi süren vinç tesisatı

bombardımanda kullanılamaz hale gelince "Ya Allah Bismillah" diyerek üç

tane 275 kiloluk mermiyi tek başına arka arkaya kaldırarak yatağa sürdüğünü

ve ateşlediğini, bu işlemi yapabilmesi için her defasına üç basamaklı metal

bir merdivenden çıkması gerektiğini, üçüncü atışta İngilizlerin "Ocean"

zırhlısının dümenini parçaladığını, dümeni kırılan "Ocean"ın sarhoş bir

serseri gibi mayınlara sürüklendiğini bir mayına çarparak havaya uçtuğunu ve yirmi dakika içinde battığını

________________________________

 

 

Bu olayın ertesinde bölük komutanının Seyit Onbaşıyı çağırttığını, aynı

mermiyi kaldırmasını istediğini ancak Seyit Onbaşının bunu

başaramadığını Bunun üzerine Komutanın "Bu merminin tahtadan bir

maketini getirsinler, Bu yiğidin fotoğrafını çeksinler" diye emir

verdiğini, Bu fotoğrafın hepimizin çok iyi bildiği ve Seyit Onbaşının

günümüze ulaşan tek fotoğrafı olduğunu

________________________________

 

 

Cumhuriyet kurulduktan çok sonra Mustafa KEMAL'in Edremit'i ziyareti

sırasında Seyit Onbaşıyı sorduğunu ve Kaymakam dahil kimsenin

bilmediğini Kaymakamın Seyit Onbaşı'yı Mustafa KEMAL'in huzuruna

çıkarmadan önce kılığını beğenmeyip, tıraş ettirip takım elbise

giydirdiğini, bu olayın Mustafa KEMAL'i derinden yaraladığını Kaymakam

dahil orada bulunan herkesi azarladığını Seyit Onbaşının ölene kadar ormancılık yaparak sefalet içinde perişan yaşadığını

________________________________

 

 

Nusret Mayın gemisinin yakın zamana kadar Mersin'de demirli olduğunu ve

ömrü dolduğu için jilet yapılmasının planlandığını, sırf bu ihtimalin bile

Türk Milleti adına yüz kızartıcı bir utanç levhası olarak kalacağını,

birkaç vatanseverin çırpınışıyla şimdilik bu olayın durdurulduğunu

____________________________________

 

 

İngilizlerin 18 Mart faciasının suçlusu olarak mayın

taramacıları sorumlu tuttuğunu, Hepsinin kurşuna dizdirildiğini, savaş bittikten yıllar sonra her iki ordu arşivleri açıklanıp gerçekler öğrenilince bu askerlerin

ailelerinden özür dilendiğini, tazminat ödendiğini, iade-i itibar

yapıldığını ve şerefli birer asker olarak öldüklerini ilan ettiklerini

________________________________

 

 

İngiliz-Fransız ortaklığının boğazı donanmayla geçemeyeceklerini anlayınca

onlara geçit vermeyen Türk topçularını arkadan ele geçirerek temizlemek için çıkarma harekatı yapmaya karar verdiklerini, bunun için Mısır'da piramitlerin dibinde, sömürgelerinden getirdikleri on binlerce askeri toplayıp "Nasıl olsa orada

Türklerle işimiz çok kolay olacak" diyerek bu askerlere baştan savma bir

eğitim verdiklerini, Burada toplanan askerlerin 16 farklı ülkeden

geldiğini, Aralarında Müslümanların bile olduğunu, daha sonra bu askerlerin

savaş esnasında kandırıldıklarını anlayıp taraf değiştirdiklerini, Burada

toplanan askerlerin büyük çoğunluğunun çapulcular gibi davrandığını, kahire

sokaklarında yapmadıkları rezilliğin kalmadığını

________________________________

 

 

Mısırda toplanan askerlerin kayıtlarını tutan bir katibin sürekli

"Australia and New Zealand Army Company/ Avustralya ve Yeni Zelanda Ordu

Birliği" yazmaktan sıkıldığını pratik bir çözüm olarak bu kelimelerin baş

harflerini alarak ANZAC kısaltmasını bulduğunu, bu kısaltmanın dünya tarihine geçtiğini

________________________________

 

 

İngilizlerin çıkarma harekatını ellerine yüzlerine bulaştırdıklarını,

akıntı ve hava durumu dahil yaptıkları hiçbir hesabın tutmadığını,

aralıklarla çıkmaları gereken geniş kumsala değil, dar bir koya ve

kalabalık bir şekilde çıkmak zorunda kaldıklarını, karşılarında ise Ezineli

Yahya Çavuş ve 62 kişilik takımı dışında hiçbir birliğimizin olmadığını

________________________________

 

 

Türk ordusunun başındaki Alman Liman Von Sanders Paşa'nın çıkarma beklenen

bölgeleri kasıtlı olarak yanlış hesapladığı, İngilizleri ve Türkleri

olabildiğince birbirine kırdırarak İngilizlerin dikkatini bu bölgeye

çekmeyi, bu sayede Avrupa'da savaşan Alman askerlerinin karşısında daha

zayıf bir askeri güç olmasını ve Alman birliklerini rahatlatmayı

amaçladığını, bu gizli hesabın her iki taraftan da 500 bin cana mal

olduğunu, bunun ispatlanamamış bir iddia olduğunu, Tüm savaş boyunca Liman Paşanın hiçbir askeri tahmininin tutmadığını, aradan yüz yıl geçmesine rağmen bu şüphenin hala kafaları kemirdiğini

________________________________

 

 

Çanakkale savaşlarındaki en büyük askeri dehaların Mustafa KEMAL ve Esat

Paşa olduğunu, düşmanın her hamlesini doğru tahmin ettiklerini, yaptıkları

kritik hamleler ve aldıkları cesur kararlarla savaşın seyrini

değiştirdiklerini, gelişen olaylar neticesinde askerlerinin de yüksek

güvenini ve hayranlıklarını kazandıklarını, bir işaretleriyle

emrindekilerin hiç düşünmeden ölüme koştuklarını İngiliz ve Fransız

Kurmaylarının bu kadar zor şartlarda çarpışan Türk ordusunun bu kadar

akıllıca sevk ve idare edilebilmesine anlayamadıklarını, Zaten onların tüm

savaş boyunca olan biten hiçbir şeyi anlayamadıklarını

 

________________________________

 

 

Çıkarma beklenmediği için küçük bir takımdan başka hiçbir askeri birliğin

bulunmadığı koya çıkan 4000 İngiliz askerine Yahya Çavuş ve arkadaşlarının

eski tip piyade tüfekleriyle 18 saat boyunca karşı koyduğunu, mermi israfı

yapmamak için asla tek dolaşan hedeflere ateş edilmediğini, neredeyse

hiçbir mermi israfının yapılmadığını, adamların orada çakılı kaldığını, bir

santimetre ilerleyemediklerini, takım komutanlarının üstlerine

telsizlerinden verdikleri raporlarda karşılarında kalabalık bir makineli

tüfek (!) birliğinin bulunduğunu bildirdiklerini, dışarıdaki kıyımı gören

İngiliz askerlerinin çıkmak istemediklerini bunun üzerine komutanlarının

onlara arkalarında ateş ederek zorla savaşmaya gönderdiklerini Havadan

savaşın seyrini takip etmekle görevli bir İngiliz pırpır uçağının pilotunun

kıyıdan 50 m kadar açığa kadar denizin kıpkırmızı kan ile dolduğunu

gördüğünü, bunun hayatında gördüğü en korkunç şey olduğunu söylediğini ve

muhtemelen aklını oynattığını

________________________________

 

 

Ezineli Yahya Çavuş ve arkadaşlarının hepsinin orada şehit olduğunu Bu

çarpışma ve şehadetin belki de savaşı kurtardığını, bu bölgeye çıkarma

yapıldığını haber alan diğer birliklerin bölgeye yetişmesi için gereken

zamanın kanla kazanıldığını

________________________________

 

 

Bir bölgeye çıkarma yapan 2000 kişilik İngiliz ve Fransız bölüğünün o

bölgede bulunan selvi ağaçlarını Türk birliği sandıklarını, hepsinin

kaçarak bölgeyi terk ettiklerini, bu olayın yıllar sonra kendi

raporlarından ve yazılı kaynaklarından öğrendiğimizi, kimsenin nasıl olup

ta 2000 kişinin aynı anda hayaller gördüğünü açıklayamadığını

________________________________

 

 

Tüm çıkarma harekatı boyunca İngilizlerin yılan gibi sinsice davranmaya

çalıştıklarını, Başta Anzak birlikleri olmak üzere diğer tüm sömürge

askerlerini hep kendilerine kalkan olarak kullandıklarını Ölümün kesin

olduğu taarruzlarda öncü siper birlikleri olarak hep bu askerlerin kullanıldığını Mel GIBSON'un gençlik yıllarında başrol oynadığı "Gallipoli" adlı sinema filminde bu

konuya inceden göndermeler yapıldığını

________________________________

 

 

İngilizlerin tüm savaş boyunca hata üstüne hata yaptıklarını, *****ca

kararlar aldıklarını, emir-komuta zincirlerinde sürekli kopukluklar

olduğunu, verilen önemli emirlerin asla yerine ulaşmadığını, kimden

geldiği belli olmayan emirlerle önemli stratejik hatalar yaptıklarını,

mevzi ve can kaybının bu nedenle çok artığını, İngiliz savaş kaynaklarında,

askerlerin anılarında ve araştırma eserlerinde bunun gibi yüzlerce olay

yaşandığını

________________________________

 

 

Gelibolu siper savaşlarının tarihin gördüğü en acıklı savaş olduğunu,

on binlerce askerin savaştığı düşman askerini bir kere bile göremeden can

verdiğini, İngilizlerin tokat üstüne tokat yedikçe Türk siperlerine kurşun

yağdırır gibi bombalar yağdırdıklarını, kolların bacakların havalarda uçtuğunu,

yerin altının ve üstünün sürekli yer değiştirdiğini, her defasına "Tamam

bu sefer canlı Türk bırakmadık" diyerek saldırıya geçtiklerini, her

defasında Allah'tan başka sığınacak hiçbir şeyleri kalmamış Mehmetlerin

kabus gibi tekrar tekrar karşılarına çıktığını

________________________________

 

 

Savaş istatistiklerine göre bir m2'ye 6000 mermi düştüğünü, bu oranın dünya

savaş tarihinin en yüksek oranı olduğunu Havada iki merminin çarpışma

ihtimalinin 600 milyonda bir olduğunu, bu çarpışan mermilerden Çanakkale'de

onlarca bulunduğunu Savaş Gazilerinin "Cehennem diye bir yer vardır

Biz orayı gördük" dediklerini

________________________________

 

 

Galatasaray Sultanisi (Lisesi) öğrencilerinin okul sıralarını bırakarak

cepheye koştuklarını, 15-16 yaşlarındaki bu fidanların hepsinin tek bir

saldırıda İngiliz makinelisi ile biçildiğini, Olayı

gören bir Türk askerinin yıllarca ağzını bıçak açmadığını ve ne zaman

Çanakkale'den bahsedilse hüngür hüngür ağladığını

________________________________

 

 

Darü'l Fünun'un tüm son sınıf öğrencileri şehit olduğu için o sene hiç mezun

vermediğini

________________________________

 

 

Gömülemeyen ölülerin on binleri bulduğunu, ortalığın kokundan ve sineklerden

geçilmediği, domuzun bile yaşamayacağı şartlarda askerlerin savaştığını,

ilk ateşkesin dostluk gösterisi değil, şartların her iki taraf için de

artık kaldırılamayacak kadar ağırlaştığı için zorunlu olarak alındığını

İki tarafın askerlerinin o gün arkadaşlık yaptıklarını, birbirlerine

cigara, yiyecek ve tespih, yüzük, rütbe gibi ufak tefek hediyeler

verdiklerini, bu manzarayı gören bir Türk Subayının "gören insanın

zalimleşeceğini, bir zaliminde insanlaşacağını" ifade ettiğini

________________________________

 

 

Ortalığı basan sinekler yüzünden hiçbir yiyecek maddesinin birkaç tane

sinek yutmadan yenilemeyeceğini, Salgın hastalıkların da savaş kadar can

aldığını, bir İngiliz askerinin hasta arkadaşını büyük abdestini yapmak

için tuvalet çukuruna girerken gördüğünü, oradan çıkmayınca çukura

koştuğunu, hasta askerin bayılarak pisliklere batmış olduğunu,

arkadaşlarının ise onu yukarı çekemeyecek kadar güçsüz kalmış olduklarını,

bu hasta askerin kendi pisliğinde boğularak can verdiğini Çanakkale

savaşlarına daha önce hiç bilinmeyen zeka ürünü hileler ve aldatmacalara

başvurulduğunu, Türklerin soba borularından top bataryaları yaptığını ve bu

şaşırtmacanın işimize çok yaradığını, askerlerin Tahta düzenekler yaparak

siperden hiç çıkmadan tüfek atışı yapabildiklerini, bomba fırlatan düzenekler yapıldığını, İngilizlerin Türk topçusunu yanıltmak ve zaten az olan mühimmatı boşa harcatmak için tahtadan kocaman gemiler inşa edip yüzdürdüklerini Toprağın altında bile savaş olduğunu, her iki tarafın tüneller açarak düşman siperlerinin altına kadar gelip patlayıcı yerleştirdiklerini, bu şekilde iki tarafın da çok kayıp verdiğini

________________________________

 

 

İkinci çıkarmadan önce İngilizlerin komutanlarını değiştirdiğini, yeni

gelen Sopford'un emekli bir asker olduğunu, çıkarma yapıldıktan sonra uzun

zamandır Gelibolu'da bulunan tüm subay kadrosunun şiddetli itirazlarına ve

"Hemen şimdi saldırırsak Türkleri arkadan çevirip bu işi bitiririz, bu

tepeler bomboş" önerilerine karşın büyük bir *****lık yaparak "Yoldan

geldik yorgunuz Bugün dinlenelim, yarın rahat rahat savaşırız" diyerek

askerlerine dinlenme emrini verdiğini, çıkarma yapan askerlerin bomboş

tepeler önünde gün boyu denize girerek eğlendiğini, mangal yaparak keyif

yaptığını

________________________________

 

 

Bu sırada çıkarmayı haber alan Esat Paşa'nın Yarımadanın öbür ucunda

bulunan birliğe düşmanı karşılama emrini verdiğini, bu komutanın ise "Askerlerim günlerdir uykusuz ve yorgun Bu şartlar altında yarımadayı yürüyerek geçemeyiz" itirazını anında o subayı görevden alarak cevaplandırdığını, yerine Anafartalar Grup komutanı olarak Mustafa KEMAL'i görevlendirdiğini, aç, yorgun ve sefil Mehmetlerin Mustafa KEMAL'in arkasından 20 saat yürüdüğünü, bu sırada İngiliz askerlerinin kıyıda mangal ve piknik yaparak dinlendiklerini, bu iki zıt ve mantıksız şartları yaşan birliklerin sabah güneşinde karşılaştıklarını, Türk askerinin mermiyle, mermi bitince süngüyle ve daha sonra kendini uçurumdan aşağı atarak vatan toprağına yapılan son saldırıyı da durdurduğunu, Conkbayırı'nın 24 saat içinde 7 kere el değiştirdiğini, bunun bir savaş değil, boğuşma olduğunu, sonunda İngilizlerin ne yaparlarsa yapsınlar bu işi başaramayacaklarını anladıklarını, İngilizlerin ve tüm işbirlikçilerinin bu işten vazgeçme kararı aldıklarını, Çanakkale seferinin son direnişinin ileride vatanı bir kere daha kurtaracak ve Cumhuriyeti kuracak olan genç liderimizi tüm dünyaya tanıttığını Müslüman ülkelerde Mustafa KEMAL'in kahraman ilan edildiğini, kartpostallarının ve posterlerinin kapış kapış satıldığını

________________________________

 

 

Mustafa Kemal'in Anafartalar'da yaralandığını, kalbinin üstünde bulunan cep

saatinin parçalandığını ve şarapnel parçasının derine girmesini

engellediğini, bu yaranın aylarca kapanmadığını, Mustafa KEMAL'in askerin

morali bozulmasın diye bu olayın tek şahidine sus emri verdiğini, daha

sonra Liman Paşa'ya parçalanan saatini hatıra olarak verdiğini ve Liman

Paşa'nın çok şaşırıp heyecanlandığını ve kendi altın köstekli cep saatini

Mustafa KEMAL'e hediye ettiğini

________________________________

 

 

Çanakkale'de doktorların askerlerden daha çok yorulduğunu, binlerce

yaralıyla ilgilenmek zorunda kaldıklarını, Ümitsiz vakalarla hiç ilgilenilmediğini ve kurtulma şansı olanlara öncelik verildiğini, Bir Türk doktorun önüne kendi oğlunun getirildiğini, "Kurtulma şansı yok" diye oğlunu tedavi etmediğini, hemen bir sonraki yaralıyı istediğini, yaralılardan ancak ertesi gün başını alabildiğini ve o zaman oğlunun mezarına gidebildiğini

________________________________

 

 

İngilizlerin kendi ifadelerine göre mükemmel bir geri çekilme planı

yaptıklarını, hiçbir kayıp vermeden çekip gittiklerini, onların ifadesine

göre Türklerin hiçbir şeyden haberinin olmadığını ama yine kendi

yalanlarını kendi kaynaklarından suratlarına tükürürcesine, ger çekilme

esnasında bizim siperlerden onların siperlerine üzerine kağıt sarılmış bir

taş fırlatıldığını, bu kağıtta düzgün bir İngilizceyle "Gittiğinize

üzülüyoruz, Süveyş Kanalında Görüşürüz" yazdığını Bu olayın, geri

çekilmeden Türklerin haberleri olduğunu ama artık savaşamayacak kadar yıpranmış olduklarını ispatladığını Okuma yazma oranının yüzde beşlerde olduğu bir dönemde bizim Çanakkale'ye hangi yetişmiş evlatlarımızı yolladığımızı ve memleketin en az 100 yılını bozuk para harcar gibi harcadığımızı

________________________________

 

 

Gelibolu topraklarına çıkıp, Marmara denizini görebilen sadece tek bir

İngiliz askeri olduğunu, bu askerin aslen İrlandalı olduğunu, Türk askerini

şaşırtmak için gece kumsala tek başına çıkıp bir sürü meşale yakarak

çıkarma sanki oraya yapılıyormuş gibi bir kandırmaca yapmaya çalıştığını,

bu askerin daha sonra yolunu kaybederek yarımadanın çok içerisine kadar

girdiğini, daha sonra bir şekilde dönerek kurtulduğunu, bu olayın yıllar

sonra askeri günlükler okununca öğrenildiğini

 

________________________________

 

 

Savaşta Türk ordusunun tek bir pırpır uçağı olduğunu, bu uçağın arada

sırada askere moral vermek için uçtuğunu, bu uçağın tüm birliklerimizin sevgilisi olduğunu ve ona "Tek Kuyruk" adını taktıklarını

________________________________

 

 

Savaşın özellikle sonlarına doğru ordunun istihkakları azalttığını, askere

günde sadece yarım ekmek verilebildiğini, bu ekmeğin de taş gibi kuru

olduğunu Açlık içinde siperlerde yaşayan Mehmetlerin ayakkabı köselelerini kaynatıp çorba niyetine içmeye çalıştıklarını Eğer fedakarlık buysa bizim bildiğimiz hiçbir fedakarlığın fedakarlık olmadığını

________________________________

Medeniyetin öncüsü İngilizlerin beyaz bayrak sallayan Türk askerlerini

kurşuna dizdiğini, esir askerlerimizi tahta barakalara doldurarak

diri diri yaktıklarını Esir alınan aç Türk esirlere maymunlara fıstık atar gibi yiyecek kırıntıları atarak eğlendiklerini Türk askerinin savaşta silahsız düşman askerini öldürmediklerini hayretle gördüklerini, bu sayede çok sayıda İngiliz ve Anzak'ın ölümden döndüğünü, bunlardan birinin sonraki yıllarda İngiltere Genel Kurmay Başkanı olduğunu, bu adamların insanlık adına ne varsa Çanakkale'de bizden öğrendiğini, savaşın sonlarına doğru az da olsa evcilleştiklerini, Çanakkale ile yapılan her belgeselde bu temanın abartıyla işlendiğini, bu savaşın kendilerine de

büyük pay çıkararak ve yaşadıkları ağır yenilgiyi psikolojik olarak örtbas

etmek için yapılan son centilmen (!) savaş olduğunu utanmadan söylediklerini, Türk kökenli yapılan belgesellerde inanılmaz bir İngiliz

yalakalığı yapıldığını, Hiçbir belgeselde Çanakkale'de yaşanan olayların

sansürsüz ve adam gibi anlatılmadığını

________________________________

 

 

İngiltere ve Avustralya'nın aradan bu kadar yıl geçtikten sonra

Gelibolu'nun küresel miras olduğunu ve uluslar arası toprak sayılmasını

istediklerini, kendi şehitliklerinin olduğu bölgelerin ise kendi toprakları

olarak kabul edilmesini istediklerini

 

________________________________

 

 

Anzak günü olarak kutlanan 25 Nisan'da TV'lerde Anzak törenlerinin en ince

ayrıntısına kadar anlatıldığını, aynı gün yapılan bu memleketin gerçek

sahibi her görüşten Türk gençlerin 20 bin kişilik yürüyüşünün ise Türk

TV'leri tarafından sansürlendiğini, gösterilmediğini, Atatürk'ün

Çanakkale'de emperyalizme attığı tokat cezalandırılırcasına kendisinden

kerhen (zoraki) bahsedildiğini

________________________________

 

 

Çanakkale deniz zaferinin 91 Anma yıldönümü olan 18 Mart Gecesi, Biri

hariç hiçbir ulusal kanalın adam gibi bir yayın yapmadığını, bu kanalın

yayınladığı belgeselin ise prime Time bitiminden sonra (24:00)

yayınlandığını Diğer TV'lerin belgesel ya da tartışma programı yapmak

yerine magazin, eğlence, yarışma ve dizi film gösterimi yaptıklarını Bu

konuyla ilgili yayın yapan diğer TV'lerin ise marjinal çizgiye sahip ulusal

ölçekli kanallar olduğunu Gazetelerin ise

konuya lütfen değindiklerini

________________________________

 

 

Çanakkale savaşının sonuçları itibariyle hiçbir savaşla kıyaslanamayacak

kadar Dünya'yı etkilediğini, Bir çok ülkede politik gidişi etkilediğini,

özellikle Rusya'da Bolşevik devrimine yol açtığını Yarım milyon cesedin

ise Gelibolu'da toprağın kimyasını değiştirdiğini ve yeşillendirdiğini

Hâlâ toprağın altında kemikler, boş mermi kovanları ve patlamamış top

mermileri çıktığını

________________________________

 

 

Tarihin en büyük teknolojisine ulaşan ve teknolojiyle her şeyi

halledeceklerini zannedenlerin tarihin en büyük yenilgisini aldıklarını

Göğüs göğüse hiçbir çarpışmayı kazanamadıklarını Torunlarının güya

bundan ders çıkarıp şimdi uzun menzilli silahlar yaptıklarını, uzaktan

kumanda ile savaştıklarını, hiçbir uçaksavarın vuramayacağı yükseklikten

uçan ve bombalar atan uçaklar yaptıklarını, Irak'ta bu silahlarını

denediklerini Ne var ki göğüs göğüse çarpışmaya giriştiklerinde gene çuvalladıklarını, teknolojinin bir kere daha mağlup olduğunu

________________________________

 

 

Ayrılırken hırsını alamayan İngiliz ve Avustralyalı askerlerin ölü Türk

askerlerinin kafataslarını keserek ülkelerine götürdüklerini Bu

yenilgiyi asla unutamayacaklarını, Bir gün mutlaka buraya yeniden

geleceklerini Biliyor muydunuz?Bilmiyorduk tabi Nereden bileceğiz

ki? Ders kitaplarında yazmıyordu Öğretmenlerimiz bahsetmediler Gazeteler

yazmadı -----------------

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu vatanın evladıyım diyen herkesin ama herkesin gidip görmesi gereken bir yer Gelibolu..

Eğer şuurlu bir şekilde gezerseniz attınığınız her adımda tüylerinizi diken diken eden o manevi havayı zihninizden silemeyeceksiniz..

Maneviyatın gücünü ve yok olup giden bir neslin hangi şartlarla vatan müdafası yaptığını dehşetle tahayyül edeceksiniz..

 

Çanakkale şehitlerinin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor ruhlarını Fatihalarla selamlıyorum.

 

Ruhunuz şad olsun.

 

http://www.canakkalesehitleri.org/

 

siteye girin ve introyu seyredin..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Osmanlı Devletinin elinde sadece 26 deniz mayını kaldığını, Nusret (Yardım)

gemimizin kaptanının (Tophaneli Hakkı Binbaşı ) mayınları nereye ve ne zaman

bırakması gerektiğini bir gece önce rüyasında bir yüce kişi tarafından

kendisine bildirildiğini, Bu mayınların hiç akla gelmeyecek biçimde

Ertuğrul koyunda kıyıya paralel olarak döküldüğünü, İngilizlerin boğazı

defalarca dikine kontrol etmelerine rağmen bu mayınları tespit

edemediklerini çünkü Nusret'in bu mayınları son mayın kontrolünden sonra

sabaha karşı bıraktığını

 

Tophaneli Hakkı Yüzbaşı'in bu hikayeden haberi olmadığı, kendisi öldükten uzun yıllar sonra uyduruluğu. Mayınların ne zaman nereye döşeneceği rüyada değil uyanıkken, Cevat Bey tarafından Mayın Grup Komutanı Nazmi Bey'e bildirildiği. Nazmi Bey tarafından Tophaneli Hakkı Yüzbaşı'ya emir verildiği. Mayınların düşman gemilerinin olağan seyir rotaları üzerine değilde, manevra yaparken kullanacakları bölgeye dökülmesinin o günkü denizcilik formasyonlarına göre yeni ve dahiyane bir taktik olduğu. Alman subayların muharebelerden sonra bu usta taktiği kendilerine mal etmeye çalıştığı. Bu uydurma hikaye yüzünden. Cevat Bey'in büyük dehası ve usta manevrasının üstü örtülerek hatırasına büyük bir saygısızlık yapıldığını biliyor musun ?

 

 

Arıburnu'na çıkarma yapmadan önce, Türk'lerin asıl çıkarma noktasını anlamamaları için otuza yakın sahte çıkarma düzenlediklerini. Atatürk'ün asıl çıkarmanın Arıburnu'na yapılacağını tespit ettiğini. Emrinde ki askerleri Arıburnu'na kaydırdığını. ingiliz gözcü birliğini yok edecek, ancak İngiliz ve Fransız'ların, Türk'lerin çıkarmanın nereye yapılacağını anladıklarını sezmemeleri için , olağan gözleme mevzii görünümü vermesi amacıyla, sadece bir manga askerin gönderildiğini. Bu bir manga askerin çavuşlarının ustalığı ve eşsiz cesaretleriyle, yetmiş kişilik ingiliz gözcü birliğinde bir tane bile sağ bırakmadığını. Mangadaki askerlerimizin tümünün ingiliz gambotundan açılan ateşle şehit edildiğini. Çıkarma öncesi karaya çıkan yetmiş gözcünün birden öldürülmesinin, çıkarmaya katılacak itilaf askerleri ve ülke kamuoyunda moral bozukluğu yaratmamak için. İngiliz'lerin "askerlerimizi bulut yuttu" yalanını uydurdukları. Çıkarmadan sonra İngiliz komutanlar tarafından olayın aslı rapor edilip kamuoyuna açıklandığı halde, doksan küsür yıldır, masalın sahipleri bile unuttuğu halde inanan kimselerin ülkemizde çok olduğunu.

 

Çanakkale savaşları hakkında uydurulan bunlar ve benzerleri hurafelerin. Askerlerimizin gösterdiği büyük kahramanlık ve özverinin, komutanlarımızın gösterdiği büyük stratejik ve taktiksel başarının. Alman askeri dehasının, ürettikleri muhteşem toplar, silahlar ve taktiklerle sağladıkları katkının önüne geçtiğini. Ve Çanakkale zaferinde emeği geçen herkesin anısına büyük bir saygısızlık olduğunu biliyor musun ?

 

Emin ol Çanakkale'de ne yüzbaşılara mayınları nereye döşeyeceğini söyleyen evliyalar, ne düşman askerini yutan bulutlar. Ne de düşman toplarını hava da yakalayıp geri fırlatan kimseler vardı. Orada, ülkesini savunmak için toplanmış yüzbinlerce asker, ingilizlerin ve fransızların ne adım atacağını, önceden tahmin edebilmek için geceleri uyku uyumayan komutanlar. Ürettikleri muhteşem toplar ve silahlarla saflarımızı güçlendiren Alman dehası. İrade, dayanma, inat , fedakarlık sınırlarının katbe kat aşıldığı bir savaş. Kurşun, şarapnel, barut, kan, toprak, kül vardı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Liman Paşa'ya da büyük bir haksızlık yapılıyor. Liman Paşa çıkarmanın başka bir noktaya yapılacağını bekliyordu. Onun tahminleri bu yöndeydi. Atatürk ve Esat Paşa ise, Arıburnu ile Seddülbahir'e çıkarma yapılacağını tespit ettiler. Liman Paşa'nın tahmini boş çıktı.

 

Fakat bu Liman Von Sanders'in genel olarak Osmanlı Ordusu'na ve Çanakkale Zaferi'ne olan büyük katkısını yok etmez. Komplo teorisini ilk duyduğumda bende itibar etmiştim bir parça. Ancak hiçbir komutan savaş kaybetmeyi istemez. Hiçbir komutan adının askerlik tarihine yenilgiyle yazılmasını istemez.

 

Artı, Osmanlı Ordusu bilmediği, ve bilmemenin balkan savaşlarında büyük dezavantaj yarattığı modern savaş taktiklerini, Liman Paşa'nın başında olduğu Alman danışman komutanlardan öğrenmiştir. Çanakkale'de tabyalarımızda hangi topların kullanılacağını, hangi ateş esasıyla çalışacakları gibi bir çok teknik taktiğin mimarıda Liman Paşa'dır.

 

Üstelik, çok önemli ve çok cesur bir karar vermiştir. O gün itibariyle sadece Yarbay rütbesin de olan, ülkenin başında bulunan Enver Paşa ile aralarında çekişme bulunan Mustafa Kemal'i, Anafartalar grup komutanlığı gibi rütbesini kat kat aşan bir göreve atamıştır savaşın ortasında. Mustafa Kemal'in askeri dehasını savaşın ortasında farketmiş. Ve O'nu rütbesinin değil ancak askeri dehasının hakettiği bir görevet atayıp. Savaşın gidişatını değiştirecek bir karar vermiştir. Bu da başlı başına büyük bir komutanlık yeteneğidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...
Bu tehlikeli gelişmeler karşısında devleti yönetenlerin başkenti

Eskişehir'e taşımayı düşündüğünü, hatta gerekli binaların ayarlandığını,

gitmesi için teklif götürülen devrik Sultan Abdülhamid'in bu teklife

şiddetle karşı çıktığını, "Biz İstanbul'u alırken Bizans İmparatoru kanının

son damlasına kadar savaştı ve öldü Ben ondan daha mı az şerefliyim!

Gelirlerse burada savaşır ve ölürüz" dediğini, bu sözler üzerine payitahtın

utandığını ve İstanbul'da kalmaya karar verdiğini, Direkten dönen bu

düşüncesizliğin belki de askerimiz üzerinde korkunç bir moral çöküntü

yaratmış olabileceğini

 

Bu işte bir yanlışlık var!

 

Çanakkale savaşı sırasında, padişah 2.Abdülhamit değil Sultan Reşat( 5.Mehmet )tı.

 

Abdülhamit dönemindeki savaş, 93 harbi ( 1878 Osmanlı-Rus ) savaşı!

 

Hani, Rus ordularının,Yeşilköye kadar geldikleri, imzalanan Ayastefenos antlaşması ile Balkanları, Kars, Ardahan ve Batumu, Giriti kaybettiğimiz anlaşma...

 

Yukardaki rivayet o zamana ait olabilir. Tabii uydurma da olabilir.

 

Arkadaş kaynak da vermemiş...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Enver Paşa'nın Alman hayranlığının bize 500 bin vatan evladına ve bir

imparatorluğun tasfiyesine neden olduğunu,

 

Osmanlı İmparatorluğu, savaşa girilse de girilmese de parçalanacaktı. Enver Paşa ve İttihat ve Terakki de bunun bilincindeydi. Öncesinde, Müttefiklerle yani, İngiliz, Fransız ve Ruslarla işbirliği yapılmak istenilmiş ancak, müttefiklerin buna yanaşmaması üzerine mecburen, İtilaf devletleriyle yani Alman ve Avusturya İmp. ile işbirliği yapılmıştır. Savaş sonunda, Osmanlı gibi Alman ve Avusturya imparatorlukları da dağılmıştır.

 

Enver Paşa ve İttihat ve Terakki, zaten parçalanacağı belli olan bir imparatorluğun çöküşünü ertelemiştir. Enver paşanın bazı hataları olmuştur. Ama Enver paşa, tartışmasız bir vatanseverdir.

 

Tarihi gerçekler ideojojiye göre çarpıtılamaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Enver Paşa'ya karşı öne sürülen haksız ithamları tek tek cevaplamak yerine. Enver Paşa, aldığı kararlar, ve o dönemin konjonktürünü bir dosya konusu olarak işleyip bu çizgide bir tartışmayı daha uygun bulduğum için ayrı bir başlık olarak açmayı uygun gördüm.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 6 yıl sonra...

Bu işte bir yanlışlık var!

 

Çanakkale savaşı sırasında, padişah 2.Abdülhamit değil Sultan Reşat( 5.Mehmet )tı.

 

Abdülhamit dönemindeki savaş, 93 harbi ( 1878 Osmanlı-Rus ) savaşı!

 

Hani, Rus ordularının,Yeşilköye kadar geldikleri, imzalanan Ayastefenos antlaşması ile Balkanları, Kars, Ardahan ve Batumu, Giriti kaybettiğimiz anlaşma...

 

Yukardaki rivayet o zamana ait olabilir. Tabii uydurma da olabilir.

 

Arkadaş kaynak da vermemiş...

devrik sultan demiş ya be arkadaş

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.