Φ wherthus Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2005 Kıyamet kopsa da bir görsek Bacaklarını Leyla'nın Bir taraftan hesabı görülürken Kerbela'nın İsa'nın babasını öğrensek ... Bir de seni merak ederim dostum Ömür boyu bir yüksük terlemedin Nasıl geçeceksin Sırat'ı bakalım ? Eğer Erenköy'e yazlığa gider gibi gideceksen Eğer Cennet ise senin de kısmetin , Bu bahsi bırakalım ... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ wherthus Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2005 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2005 Zindanı Taştan Oyarlar Sılanın ufak tefek yolları Ağrıdan sızıdan tutmaz elleri Tepeden tırnağa şiir gülleri Yiğitim aslanım aman burda yatıyor Bugün efkarlıyım açmasın güller Yiğitimden kötü haber verirler Demirden döşeği taştan sedirler Yatak diken diken yastık batıyor Yiğitim aslanım aman burda yatıyor Bir şubat gecesi tutuldu dilin Silaha bıçağa varmadı elin Ne ana ne baba ne kız ne gelin Yiğitim aslanım aman burda yatıyor Ne bir haram yedin ne bir cana kıydın Ekmek kadar temiz su gibi aydın Hiç kimse duymadan hükümler giydin Yiğitim aslanım aman burda yatıyor Döşek melil mahzun yastık batıyor Mezar arasında harman olur mu onüç yıl hapiste derman kalır mı Azrail aç susuz canın alır mı Yiğitim aslanım aman burda yatıyor Döşek melil mahzun yastık batıyor Zindanı taştan oyarlar İçine bir yiğit koyarlar Sağa döner böğrü taşa gelir Sola döner çırılçıplak demir Çeliğin hası da yiğitim aman böyle bilenir Döşek melil mahzun yastık batıyor Yiğitim aslanım aman burda yatıyor Dilimde dilimi bulduğum, gücüne kurban olduğum Anam babam gibi övdüğüm Dayan aslan ustam yiğitim dayan Dayan hey gözünü sevdiğim Bugün efkarlıyım açmasın güller Yiğitimden kötü haber verirler Sana kökü dışarda diyenlerin kökleri kurusun Kurusun murdar ilikleri dilleri çürüsün Şiirin gökyüzü gibi herkesin Sen Kızılırmak'çasına bizimsin En büyük demircisi dilimizin Canımız ciğerimizsin Bugün burdaysa şiirin yarın Çin'dedir Bütün hışmıyla dilimiz Kökünden sökülmüş bir çınar gibi yüreğimiz içindedir Bugün burdaysa şiirin yarın Çin'dedir Acısıyla sızısıyla alnının kara yazısıyla Bir yanı nur içinde tertemiz Bir yanı sızım sızım sızlayan memleketimiz içindedir Bugün burdaysa şiirin yarın Çin'dedir Bütün hışmıyla dilimiz Kökünden sökülmüş bir çınar gibi yüreğimiz içindedir Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ wherthus Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2005 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2005 Otuzüç Kurşun 1 Bu dağ Mengene dağıdır Tanyeri atanda Van'da Bu dağ Nemrut yavrusudur Tanyeri atanda Nemruda karşı Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur Bir yanın seccade Acem mülküdür Doruklarda buzulların salkımı Firari guvercinler su başlarında Ve karaca sürüsü, Keklik takımı... Yiğitlik inkar gelinmez Tek'e - tek doğüşte yenilmediler Bin yıllardan bu yan, bura uşağı Gel haberi nerden verek Turna sürüsü değil bu Gökte yıldız burcu değil Otuzüç kurşunlu yürek Otuzuç kan pınarı Akmaz, Göl olmuş bu dağda... 2. Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı Sırtı alacakır Karnı sütbeyaz Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı Yüreği ağzında öyle zavallı Tövbeye getirir insanı Tenhaydı, tenhaydı vakitler Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı Baktı otuzüçten biri Karnında açlığın ağır boşluğu Saç, sakal bir karış Yakasında bit, Baktı kolları vurulu, Cehennem yurekli bir yiğit, Bir garip tavşana, Bir gerilere. Düştü nazlı filintası aklına, Yastığı altında küsmüş, Düştü, Harran ovasından getirdiği tay Perçemi mavi boncuklu, Alnında akıtma Üç topuğu ak, Eşkini hovarda, kıvrak, Doru, seglavi kısrağı. Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde! Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı, Böyle arkasında bir soğuk namlu Bulunmayaydı, Sığınabilirdi yuceltilere... Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir, Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı, Yanan cıgaranın külünü, Güneşlerde çatal kıvılcımlanan Engereğin dilini, İlk atımda uçuran Usta elleri... Bu gözler, bir kere bile faka basmadı Çığ bekleyen boğazların kıyametini Karlı, yumuşacık hıyanetini Uçurumların, Önceden bilen gözleri... Çaresiz Vurulacaktı, Buyruk kesindi, Gayrı gözlerini kör sürüngenler Yüreğini leş kuşları yesindi... 3. Vurulmuşum Dağların kuytuluk bir boğazında Vakitlerden bir sabah namazında Yatarım Kanlı, upuzun... Vurulmuşum Düşüm, gecelerden kara Bir hayra yoranım çıkmaz Canım alırlar ecelsiz Sığdıramam kitaplara Şifre buyurmuş bir paşa Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... 4. Ölüm buyruğunu uyguladılar, Mavi dağ dumanını ve uyur-uyanık seher yelini Kanlara buladılar. Sonra oracıkta tüfek çattılar Koynumuzu usul-usul yoklayıp Aradılar. Didik-didik ettiler Kirmanşah dokuması al kuşağımı Tespihimi, tabakamı alıp gittiler Hepsi de armağandı Acemelinden... Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız Karşıyaka köyleri, obalarıyla Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu, Komşuyuz yaka yakaya Birbirine karışır tavuklarımız Bilmezlikten değil, Fıkaralıktan Pasaporta ısınmamış içimiz Budur katlimize sebep suçumuz, Gayrı eşkiyaya çıkar adımız Kaçakçıya Soyguncuya Hayına... Kirvem hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... 5. Vurun ulan, Vurun, Ben kolay ölmem. Ocakta küllenmiş közüm, Karnımda sözüm var Haldan bilene. Babam gözlerini verdi Urfa önünde Üç de kardaşını Üç nazlı selvi, Ömrüne doymamış üç dağ parçası. Burçlardan, tepelerden, minarelerden Kirve, hısım, dağların çocukları Fransız Kuşatmasına karşı koyanda Bıyıkları yeni terlemiş daha Benim küçük dayım Nazif Yakışıklı, Hafif, İyi süvari Vurun kardaş demiş Namus günüdür Ve şaha kaldırmış atını. Kirvem hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ wherthus Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2005 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2005 ikimizin yazgısı emrivaki bir okşayışla var olmadı talihimiz sen ve ben martavalların emzirdiği paçoz bir hayatın damarlarını dişlerimizle yırta yırta varoşların kara yazgısından şehirlerin pusmuş suratına öfkeyle ve başı dik yaslandık hayatın ortasında pusatsız bir delikanlı gibi duruşumuzu sevmez ötekiler onların istedikleri sümsük vatandaşlar sırasında oksitlenmiş bir yüz olarak kalmak bundandır sevmedikleri bizi adımız anılınca kükreyişleri bundandır zamanıdır biliyorum tadına varmaya doğru koşarak bizim sıcak bedenlerimizden hoşlanan kancık ve ***** adamların gelişi öyleyse sen siper et gövdemi arkadan vurmaların kahpeliğine çünkü ben yalın bir kılıç gibi kahramanca vuruşmaların izleğinden ayırmadım yüreğimi şimdi dağıt saçlarını yüzümün coğrafyalarında biriktirdiğin acıların hatıraları ile sağalt beni ve çoğalt bereketiyle memelerinin yazgımızın o dişil çıplaklığını eril bir kahramanlıkla hırpala sen kavgamın bedeli toprağımın kaderi benim esmer sevgilim elleri yaralım ayırma yüreğini benden Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ wherthus Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2005 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2005 BİLMECE Sen bir dere istersin Kayalardan köpük köpük çağlayan Oysa ki gölüm ben. Sen bağ bahçe istersin Yeşillikler içinde Oysa ki çölüm ben. Yıldırım düşsün istersin karşı kayalara Yansın yaksın istersin Gözlerinde tutkuların kıvılcımı Alev alev kor dolu avuçların Oysa ki külüm ben. Bir coşkunluk senin istediğin Büyük büyük kentlerde bir yaşantı Pırıl pırıl asfalt caddeler Oysa ki Taş toprak içinde tozuyan Bir yolum ben. Bir goncasın sen bakımlı bahçelerde Veya bir leylak balkonları süsleyen Ben serin çınarlarda bir dalım Bir kolum ben ... Umutsuz bakma genede Belki bendedir aradıkların İşte bıçak parça parça böl beni Parçalardan birindeyim Bul beni ... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.