Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Fıkralar Sadece Burdan


sardunyam

Önerilen İletiler

Kadının biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış,kadın lambayı kumların içinden çıkarmış,ovalamış. Lambadan cin çıkmış ve; Sadece bir dilek hakkın var, iyi düşün öyle dile demiş. Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak -Orta Doğu´da barış istiyorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun? Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını, barışın tesis edilmesini diliyorum. diyivermiş. Cin haritaya bakmış ve dehşetle;- Tanrı aşkına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar.Tamam işimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunu yapılabileceğini sanmıyorum.Başka bir dilekte bulun.diye bağırmış. Kadın birkaç dakika düşünmüş ve ;- hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım bilirsin; hem düşünceli, hem karizmatik , hem eğlenceli biri,sevecen, ilgili, sürekli futbol izlemeyecek ve ömür boyu sadık olacak erkek diliyorum.demiş. Cin deriiin bir iç çekmiş: -Uzat şu kahrolası haritayı!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

RA_dya ben bunu bir değişiğini biliyorum.

 

Adam bir gün kazı yaparken lamba buluyor lambayı ovalıyor ve içinden cin çıkıyor.

Cin adama diyor; "Bana 3 dilek söyle yerine getiriyim" diyor.

Adam 1. dileğini söylüyor; "bana sağlık ver hiç hastalanmıyayım."

Cin 1. dileğini yerine getiriyor.

Adam 2. dileğinini söylüyor; "beni dünyanın en zengin adamı yap."

Cin 2. dileğinide yerine getiriyor.

Adam 3. dileğini söylüyor; "beni uçaktan ve gemiden korkarım bana Canada'ya kadar yol yap."

Cin böyle dilekmi olur çok zor başka bir dilek söyle

Adamın başka hiçbirşeye ihtiyacı yok ne dilğim diye düşünüyor ve cine,

"ben kadınları anlayamıyorum bana kadınları anlat der."

Cin şöyle bir düşünür ve adama dönerek "yol kaç şeritli olsun." :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

***

Yaşlı kadın, geminin güvertesinde denizi seyrediyormuş ...

Hava çok rüzgârlıymış ve şapkası uçmasın diye iki eliyle sıkı sıkı tutuyormuş ...

 

Derken genç bir adam teyzemize yaklaşmış...

' Hanımefendi, kabalık etmek istemem, ama rüzgarın eteğinizi havalandırdığını bilmeniz gerek diye düşündüm.'

 

Teyze hiç oralı olmamış:

' Anlıyorum ama ne yapabilirim ki ... Bu şapkayı iki elimle ancak tutabiliyorum. Yoksa bırakayım şapka uçsun mu ? '

 

Genç adam üstelemiş:

' Ama hanımefendi, eteğiniz havalandıkça bazı yerleriniz gözüküyor. Onu demek istiyorum.'

 

Teyze adama şöyle bir bakmış ve gülümsemiş:

' Evladım, eteğimin altından görünen 85 yıllık ... Ama ben bu şapkayı dün aldım !'

***

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Birgün doktor delilere bakmaya gelmiş.Akıllananı hastaneden çıkaracakmış.Bütün hastaneyi dolaştığı halde bir tane deli akıllı çıkmamış.Son hastaneye gelmiş.Deliler zıplayıp duruyormuş.Ordaki doktora sormuş:

- 'bunlar neden zıplıyorlar?'demiş.Oradaki doktor:

- 'kendilerini patlamış mısır zannediyorlar' demiş.

Kenarda oturan deliyi akıllı sanarak yanına gidip sormuş:

- 'sen neden bunlar gibi zıplamıyorsunda burada oturuyorsun?'demiş.

Delide şöyle cevap vermiş:

- ben tavaya yapıştım'demiş.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Temel askerligini yunan sınırında yapıyormuş.

Temel'in canı çok sıkılıyormuş.

Yunan'a bir ıslık çalmış elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış,Yunan aldırmamış.

Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış.

Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, yunan aldırmamış.

Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak "Topçu musun?" demiş, yunan aldırmamış.

Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, yunan aldırmamış.

Nöbetler degişmiş sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş.

Yunan'a hadi sınıra git demişler yunan da:

- "Ben oraya gitmem. Orada bir deli türk askeri var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak diyor.."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1. FIKRA

 

Temel bir gün uçak yolculuğu yapmaktadır. Yolculuk sırasında hostes acil bir anons yapar; sayın yolcularımız uçağımız düşmek üzeredir acilen 50 kg lık birini uçaktan atmalıyız. Anonstan sonra 50kg lık yolcu temel seçilir. Temel derki size bir soru sorayım bilirseniz atın bilemeseniz atmayın beni. Bu öneri kabul edilir ve temel sorusunu sorar. Benim sağ ayağımdaki parmaklarımla pilotun sağ ayağındaki parmakların toplamı kaçtır?görevli, bunu bilmeyecek ne var 10 der.

Temel ayağını açar ve 4 parmak çıkar.kazandım der bilemeniz.

Daha sonra pilotunkini açarlar 6 parmağı çıkar.

 

 

 

2.FIKRA

 

 

Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktor adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demiş ki;

"- Bu ilaç sana kesinlikle iyi gelecek.Bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve bitince kontrole gel."

Bir hafta sonra tekrar geldiğinde doktor adama öksürüp öksürmediğini sormuş.Adamın öksürmediğini duyunca da ;

"-Ben sana dememiş miydim!" diye böbürlenmiş.

Adam cevap vermiş:;

"-İyide Doktor Bey, cesaret edip öksüremiyorum ki..!"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Orak ve Fıkra 22 Haziran 2008

 

 

HÜRRİYET PAZAR

 

(KİM ÖKSÜRDÜ VE HANGİ KUYRUK HARİKA :D )

 

 

 

İngiliz televizyon belgeselcisi Ben Lewis, Rusya’yla ilgili yaptığı araştırmalar sırasında karşısına çıkan komünist dönem fıkralarından çok etkilenip bu konu üzerine yoğunlaşmaya karar veriyor. Rusya’ya, Romanya’ya, Macaristan’a, Çek Cumhuriyeti’ne gidiyor. Birçok belgeye ulaşıyor, röportajlar yapıyor. Sonunda komünist dönemin fıkralarını, neden ve nasıl oluştuğunu anlatan, insanların neye neden güldüğünü çözmeye çalışan bir kitap yayınlıyor: Hammer and Tickle (Çekiç ve Gıdıklanma)

 

Birçok fıkrayı bir araya getiren kitabın ana teması şu: Bir Sovyet fıkrası ciltler dolusu felsefi metne bedeldir. Komünist dönemdeki hayatın akışını öyle basite indirgeyerek anlatır ki yapılan propagandaların saçmalığını en iyi şekilde gözler önüne serer. Sovyet fıkraları en zor zamanlarda bile ayakta kalmayı başarmış, nesilden nesile geçerek dimdik ayakta kalmış, totaliter rejimler altında kalan halkların en büyük silahı olmuştur. Yıllar sonra dönüp bakıldığında halkın komünizm hakkındaki gerçek düşüncelerinin ne olduğunu gösteren en iyi tarihi belge bu fıkralardır! İşte Ben Lewis’ın kitabındaki fıkralarından örnekler.

 

ŞEYTANLA KONUŞMA

 

Brejnev, Nixon’ı ziyaret eder. Nixon masasındaki kırmızı telefonla şeytanı arar ve 15 dakika konuşur, yardımcısı, bu konuşma 1500 dolar tuttu der. Brejnev, Moskova’ya döner ve yardımcısına "Bana şeytanı ara, Amerikalılar konuşabiliyorsa, ben de konuşurum" der. Şeytanla 15 dakika konuşup kapattıktan sonra yardımcısına sorar: "Bu konuşma ne kadara patladı bize?" Yardımcı cevap verir: "5 cent efendim!" Brejnev şaşırır: "Niye bizimki o kadar ucuz?" Yardımcı: "Çünkü Amerikalılarınki milletlerarası tarife, bizimki şehir içi."

 

VAYYY NE CESARET

 

Romanya lideri Çavuşevsku ile Reagan ve Gorbaçov lüks bir kruz gemisinde seyahat eder. Köpekbalıkları etraflarını sardığında Reagan şov yapmak için saatini denize atar ve korumasına seslenir: "John, git ve saatimi getir." Koruma düşünmeden suya atlar ve saati getirir. Kalabalık "Vaay, ne cesaret!" der. Gorbaçov altta kalmaz saatini atar, koruması atlar getirir. Kalabalık "Vaay, ne cesaret!" der. Çavuşevsku aynı şeyi yapar. Koruması kıpırdamaz. "Hayatta atlamam efendim" der. Kalabalık "Vaay, ne cesaret!" der.

 

BEŞ DAKİKA GEÇBEŞ DAKİKA ERKEN

 

Sibirya’daki bir hapishanede üç tutuklu sohbete dalar. Birincisi: "Beni hapse attılar çünkü fabrikaya hep 5 dakika geç geliyordum. Sabotaj yapacağımdan şüphelendiler." İkincisi: "Ben hapisteyim çünkü fabrikaya hep 5 dakika erken geliyordum. Ajan olduğumdan şüphelendiler." Üçüncüsü: "Ben fabrikaya hep zamanında geliyordum. Batı icadı bir saatim olduğu için hapse atıldım."

 

CEHENNEM BEĞEN

 

Adamın biri ölür, arafta ona iki seçenek sunulur: Ya komünist cehenneme gideceksin ya da kapitalist cehenneme! Adam kapitalist cehennemin kapısına gider, Ronald Reagan’la karşılaşır, nasıl bir yer diye sorar. Reagan cevaplar: "Burada adamı önce diri diri kızgın yağa atarız, sonra da kör bıçaklarla küçük parçalara ayırırız." Adam hızla uzaklaşıp komünist cehenneme gider. Kapısının önünde uzun bir sıra olan cehennemin başında Karl Marx vardır. Burası nasıl diye sorar. Marx cevaplar: "Burada adamı önce diri diri kızgın yağa atarız, sonra da kör bıçaklarla küçük parçalara ayırırız." Adam şaşırır: "Kapitalist cehennemden farkı yok, neden millet buraya girmek için sıraya giriyor?" Marx cevaplar: "Çünkü genellikle yağımız biter, çoğunlukla bıçağımız da yoktur..."

 

HANGİ KUYRUK

 

Moskova’da bir votka dükkanının önünde beş kilometrelik bir sıra vardır. Adamın biri çok sinirlenir ve Gorbaçov’u öldüreceğim diye sıradan çıkar. Bir saat sonra döndüğünde sorarlar: "Gorbaçov’u öldürdün mü?" "Hayır," der adam "Onun sırası daha da uzundu."

 

KİM ÖKSÜRDÜ

 

Stalin fabrika işçilerine bir konuşma yapar: "Sovyetler Birliği’nde bizim için en değerli şey insan hayatıdır." Bu sırada salondan birinin öksürük sesi gelir. "Kim öksürdü" diye sorar Stalin. Ses yok. "Pekala o zaman NKVD’yi çağırın." Stalin’in polis teşkilatı NKVD ellerinde yarı otomatik silahlarla girer ve fabrikadaki işçileri taramaya başlar. En sonunda fabrikada 7 kişi kalır. "Kim öksürdü?" diye bir kez daha sorar Stalin. Bir adam elini kaldırır. "Feci şekilde grip olmuşsunuz. Hemen arabamı alın ve bir hastaneye gidin" der, Stalin.

 

STALİN’İN PİPOSU

 

Gürcü delegeler Stalin’i çalışma odasında ziyaret eder. Görüşme bitip delegeler odadan çıkarken Stalin piposunu aramaya başlar. Kağıtların altına, masaya bakar bulamaz. Bunun üzerine siyasi polis şefi Lavrenti Beria’yı çağırır: "Gürcüleri koridorda yakalayıp bak bakalım. Pipomu onlardan biri mi almış?" Beria koşarak çıkar. Bir süre sonra Stalin piposunu masanın altında bulur. "Beria, gel buldum pipoyu gerek kalmadı." Beria cevap verir: "Biraz geç kaldınız efendim. Delegelerin yarısı piponuzu aldığını itiraf etti. Geri kalanı da sorgulama sırasında öldü!"

 

AFRİKALI ÇIPLAKLAR

 

Stalin bir gün limuzininde şoförüyle sohbete dalar. "Söyle bakalım, devrimden sonra daha mı mutlu oldun, daha mı mutsuz oldun?" Şoför cevap verir: "Daha mutsuz oldum çünkü devrimden önce iki tane takım elbisem vardı, şimdi bir tane var." Stalin karşılık verir: "Ohoo, sen haline şükret. Afrika’da halk çırılçıplak koşturuyor!" Şoför sorar: "Öyle mi? Onların devrimi ne zaman olmuştu?"

 

İKİ İSKELET

 

İki iskelet Kiev sokaklarında karşılaşır. "Merhaba" der bir tanesi "Sen ne zaman öldün?" Diğeri cevap verir: "1932’deki Büyük Kıtlık’ta. Peki ya sen?" "Tanrı’ya şükür, henüz ölmedim" diye yanıtlar iskelet. Diğeri onu uyarır: "Şşşt, bugünlerde Tanrı’ya değil, Stalin’e şükretmelisin. Ancak Stalin öldüğünde tekrar Tanrı’ya şükredebilirsin!"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 ay sonra...

Uyku sorunu Muhteşem...

İki arkadas yıllar sonra karşılaşır. Birinin saç sakalı birbirine karışmış. Gözlerinin feri sönmüş. Bitkin halde...

'Bu ne hal' der öteki

'Sorma' diye dertli dertli baslar, bitkin olani... 'Uyku sorunum var...'

'Erken yat...'

'Sorun da orda basliyor zaten... Saat sekizde uykum geliyor. Yataga yatiyorum. Hemen gozlerim kapaniyor. Kapanir kapanmaz da kendimi koca bir TIR'in direksiyonunda buluyorum. Zeytinburnu'nundan yükü sariyorum... Edirne... Gec Bulgaristan, Sofya'da mal indiriyorum.

Yeni mali yukluyorum, ayni hizla,gene Zeytinburnu'na geliyorum ki sabah olmus. Tursu gibi kalkiyorum yataktan... Bu her gece boyle..'

'Aaaa' der arkadasi... 'Benim bir ruh doktoru arkadasim var.

Kartini vereyim. Bir dene, belki faydasi olur...'

Adam doktora gider son bir umitle... Doktor uzun uzun dinler...

Sonra anlatir: 'Bu gece Zeytinburnu'ndan ciktiginda, Florya'daki Shell istasyonunda seni bekleyecegim, sorunu da cozecegim, merak etme...'

Adamin pek akli basmaz ama, uykuya dalar dalmaz, mali yukleyip yola cikinca,

Florya benzin istasyonunda doktora sahiden rastlamaz mi?

Durdurur TIR'i.. Doktor yanina gelir... 'Tamam' der, 'Senin yolun bu kadar...

Bundan otesi bana ait. Hadi in...'

Adam TIR'dan iner.. Ondan sonra ve o gunden sonra, artik rahat rahat uyur, sagligina kavusur...

Birkac hafta sonra, bu defa, uzun zamandir gormedigi baska bir arkadasina rastlar... Bakar tipki kendi eski hali... Bitkin zavalli...

'Hayrola' der...

'Vallahi uyku sorunum var' der, oteki... 'Gece sekizde uykum geliyor. Yatiyorum.. Bes cilgin kadin... Sharon, Claudia, Cindy, Naomi, Laetitia!.. Sabaha kadar nasil saldiriyorlar bana...adeta parçalıyorlar beni.

Yani keyifli de, bittim birader... Bittim... Cildirmak üzereyim...'

'Tesadüfe bak' der, bizimki... 'Benim de benzeri bir sorunum vardi...

Bir doktor tavsiye ettiler. Gittim. Bir seansta cozdu... Iste karti,bir de sen ugra...'

Bir hafta sonra iki arkadas tekrar karsilasir. Bitkin adamin hali eskisinden beter.

'Ne oldu yahu... Gitmedin mi benim doktora' der, bizimki...

'Gittim... Gitmez olur muyum?.. Bu halimin sebebi o...

Senin de, doktorunun da Allah belanızı versin...'

'Ne oldu yahu, anlatsana...'

'Daha ne olacak?.. Senin doktor benden kadınları aldı. Altıma bir TIR verdi.

Her gece Florya - Sofya gidip geliyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Newyork sokaklarinin karla kaplandigi gunlerde ikiside Amerikanin degisik bolgelerinde ayri ayri is gezilerinde olan kari koca, Floridada bulusup yaz sicaklarinin yasandigi bu bolgede bir kac gun gecirmeye karar verirler.

Kocasi, esinden once gider floridaya ve otelde yer ayirttiktan sonra, ona once bir mail gonderir, fakat adreste bir harfi yanlis yazdigi icin esi yerine bir gun once olen papazin esine gider.

Papazin en az kendi kadar yasli olan esi bilgisayarda mesaji okuyunca korkunc bir ciglik atar ve yere duser. Zaten cok uzgun olan kadinin bu ciglini uzerine ev halki odaya toplanir hemen herkes yerde yatan kadina yardim icin kosusturmaya baslarlar kadincagiz bir sure sonra kendine gelir ve nicin ciglik attigini soranlara bilgisayar ekranini gosterir.

Ekrandaki mesaj aynen soyledir.

Sevgili karicigim, bugun buraya ulasir ulasmaz once, sana yarin senin gelisinle ilgili tum islemleri tamamladim, sonra bana ayrilan yerime ulastim.

Burasi gercekten cok sicak...

seni ozlemle bekliyorum

Kocan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Tanrının Dağıttığı Özellikler

 

 

Tanrı dünyayı yarattığı zaman gelecekteki ulusların temsilcilerini yanına cagirmış her birine ikiser erdem vermis...

 

İsviçrelilere ; Düzenlilik ve Yasalara saygı ...

 

İngilizlere ; Soğukkanlılık ve asalet ...

 

Japonlara ; Çalışkanlık ve Sabır ...

 

İtalyanlara ; Neşe ve Romantizm ....

 

Fransızlara ;Şarap ve güzel yemekler

 

Türklere ; Zeka ve Dürüstlük ve Tayyip sevgisi ....

 

Meleklerden biri bu dağıtımdan sonra Tanrı'ya sormuş ?

 

'Bütün uluslara ikişer erdem verdiniz ama Türklere üç tane'.

 

'Evet ama' demiş Tanrı 'sadece ikisini kullanabilecekler'

 

- Böylece;

 

* Bir Türk zeki ve Tayyipci olduğu zaman dürüst olmayacaktır ... :whistling:

* Bir Türk dürüst ve Tayyipci olduğu zaman zeki olmayacaktır... :islik:

* Bir Türk hem zeki hem de dürüst olduğu zaman Tayyip'ci

olmayacaktır... :yuvarlan:

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 ay sonra...

Bizim ki

 

Dul bir adamla dul bir kadin evlenirler.

Bunlarin onceki evliliklerinden birer cocugu vardir. Evlendikten sonra bir cocuklari daha olur.

Cocuklar birgun bahcede oynarken kavgaya tutusurlar..

 

-Bey cabuk gel, cocuklar kavga ediyorlar.

 

Adam seslenmis:

 

Kimle kim kavga ediyor ?

 

-Kadin cevap vermis:

 

Seninki ile benimki bir olmus bizimkini dovuyorlar. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Adamın biri New York, Central Park'ta yürüyüş yaparken, aniden kuduz

bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür. Koşar ve köpekle

boğuşmaya başlar. Hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde

kaldığı halde köpeği öldürür. Ama küçük kızın da hayatını

kurtarmıştır. Son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine

koşar ve adamın yanına gelir.

 

Sarılıp teşekkür etikten sonra 'Sen' der 'bir kahramansın, yarın bütün

gazeteler seni yazacaklar. Ve göreceksin başlık da şöyle olacak; Cesur

New York'lu küçük kızın hayatını kurtardı.'

 

Adam 'Ama ben New York'lu değilim!' der.

 

Polis 'Fark etmez, bu durumda gazeteler şunu yazacaklar; Cesur

Amerikalı küçük kızın hayatını kurtardı' cevabını verir.

 

'Ama ben Amerikalı da değilim' der adam artık şaşırarak. Polis 'Ya, o

halde nerelisin?' diye sorunca adam cevap verir;

 

'Ben Iraklıyım!'

 

Polis adama başka bir şey söylemez. Ama adam ertesi gün gazeteleri

aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır;

 

'Radikal İslamcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü.'!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bizim ki

 

Dul bir adamla dul bir kadin evlenirler.

Bunlarin onceki evliliklerinden birer cocugu vardir. Evlendikten sonra bir cocuklari daha olur.

Cocuklar birgun bahcede oynarken kavgaya tutusurlar..

 

-Bey cabuk gel, cocuklar kavga ediyorlar.

 

Adam seslenmis:

 

Kimle kim kavga ediyor ?

 

-Kadin cevap vermis:

 

Seninki ile benimki bir olmus bizimkini dovuyorlar. :)

 

:D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Erkekler ve Kadınlar

 

Yeryüzündeki herkes ölür ve Tanrı'nın huzuruna çıkarlar... Tanrı der ki: "Erkekler 2 sıra olsun; bir sırada karıları tarafından yönetilen erkekler, diğer sırada karılarını yöneten erkekler. Ayrıca bütün kadınları cennete aldım; onlar meleklerle birlikte gidecekler şimdi.." Böylece kadınlar gittikten sonra Tanrı erkeklerin karşısına geçer. Bir bakar ki karıları tarafindan yönetilen erkeklerin sırası 100 km.'den uzun; ama karılarını yöneten erkeklerin sırasında sadece bir adam duruyor. Tanrı diğer sıradakilere çok kızar: "Kendinizden utanın!! Sizi bu dünyada güç ve idarenin temsilcisi olarak yarattım ve şuraya bakın, hepiniz güçsüz karaktersiz 100 km.lik bir sürü olmuşsunuz. Bakın bir tek erkek kulum şu yan sırada tek başına gururla dikiliyor. Ondan ders alın! Oğlum, sen anlat bunlara, sen ne yaptın da "karılarını yöneten erkekler" sırasında bir tek sen oldun?" Ve adam cevap verir: -

 

"Bilmem... karım bana burda durmamı söyledi"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanri; bütün kadinlari bir araya toplamis. Musa, Isa ve Muhammed'ten bu kadinlari paylasip kendi cemaatlerini olusturmalarini istemis. Once en kidemlileri olarak Musa, iclerinden en zekilerini ve en acikgozlerini secmis ve Yahudi cemaatini olusturmus. Daha sonra Isa en guzellerini almis ve Hristiyan cemaatini olusturmus. Sira Muhammet'e gelince, geride kalanlara söyle bir bakmis ve bezgin bir sesle:

'Örtünün!...' demis, Allah kahretsin 'Örtünüüüünnnnn!!!'

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Temel iş için Paris'e gidiyor. İşlerini bitirip akşam uçagı

ile dönmek istiyor. Ama aksilik işte kaçırıyor uçağı.

 

Mecburen lüks bir otelin yolunu tutuyor. 150 Euro geceliği

olan odada sabahlıyor.

 

Sabah erkenden resepsiyona uğrayıp çıkışını yapacak.

Bir bakıyor fatura 400 Euro olmuş.

 

- Ne bu şimdi? diye soruyor.

 

- Efendim servis ücretleri 100 Euro TKP ve 150 Euro HKP

toplam 250 Euro, artı 150 Euro oda ücretiyle beraber

400 Euro.

 

- Neymiş bu TKP?

 

- Tenis Kortu Parası.

 

- İyi de ben kullanmadım ki.

 

- Kullansaydınız efendim. Tam 6 tane nizami tenis kortumuz

var, sizler için...

 

- Ayrıca HKP de Havuz Kullanım Parası oluyor. Umarım

severek kullanmışsınızdır. Tam 3 havuzumuz var, bunlardan

2 adeti de tam olimpik.

 

- Yahu ben havuz mavuz kullanmadım ki.

 

- Kullansaydınız efendim, hata ettiniz.

 

Temel bir kağıt ister ve 'TSP 500 Euro' yazar.

 

- Buyrun sayın resepsiyon bu hesaba göre bana 100 Euro

borçlusunuz. Lütfen ödeyin borcunuzu ve acilen vedalaşalım.

 

- Affedersiniz, nedir bu TSP?

 

- Canım TSP, Temeli ..... Parası oluyor.

 

- Aman efendim, rica ederim. Hiç öyle şey olur mu?

Yapar mıyız biz hiç öyle birşey müşterilerimize.

 

- Yapsaydınız efendim. Kaldı ki tüm gece de müsaittim yani.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı Âdem'le Havva'yı yaratalı birkaç saat olmuştu ve ikisi üzerindeki son rötuşları yapıyordu. Elinde sadece monte edilecek 2 parça daha kalmıştı. Bunları hangisine takacağı konusunda kararsızdı.

Sonunda onlara sormaya karar verdi.

—"Elimde 2 parça daha var." dedi.

"Bunları da sizlere monte edeceğim.

Bunlardan biri ayakta işemeye imkân veriyor.

Diğeri.........."

 

Havva daha ses çıkaramadan, Âdem büyük bir coşkuyla hemen atıldı:

-"Ben, ben! Bana ver onu. Çok eğlenceli olacak. Onunla ayakta işeyebileceğim.

Ne olur bana ver onu."

Âdem'in ısrarları ve çocuklar gibi zıplayıp durmasına fazla dayanamayan Tanrı, o parçayı

Âdem'e monte etti.

Âdem sevinçten çılgına dönmüştü. Hemen etrafta koşturup her yere işemeye başladı.

Bir kayayı ıslattı, zig zaglar çizdi, kuma adını yazdı, sonra da ilerideki bir taşı vurmaya çalıştı yeni oyuncağıyla.

Durumu gören Havva üzgün ve süzgün;

-"Tanrım bana takacağın parça nedir ?..."

Diye sordu.

Tanrı Âdem'e bakıp iç geçirerek cevap verdi:

-"Beyin kızım! Beyin…"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı Âdem'e bakıp iç geçirerek cevap verdi:

-"Beyin kızım! Beyin…"

 

:D

puhahahaa süper...

 

ben de bir tane yazayım bari..

adamın biri pet shop a gidiyor..orada bir papağan görüyor..fiyatını soruyor, mağaza sahibi 10bin dolar diyor..

"yuh, niye bu kadar pahalı" diyor..

mağaza sahibi,

"bu papağan sağ bacağını çekince ingilizce, sol bacağını çekince fransızca konuşuyor" diye cevap verir..

şaşkına dönen adam merakla soruyor:

"peki iki ayağını birden çekince ne oluyor ? "

papağan cevap verir :

" o zaman düşerim ulan !! " :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı Âdem'e bakıp iç geçirerek cevap verdi:

-"Beyin kızım! Beyin…"

 

:ayakvur:

 

 

 

Kadının biri 46 yaşındayken kalp krizi geçirir ve hastaneye kaldırılır.

Ameliyat masasındayken, bir hayal ve hayalinde Azrail’i görür.

_ 'Benim saatim geldi mi?' diye sorar Azrail’e

Azrail cevap verir:

_'Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay ve de 8 günün var'.

Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar verir.

Yüzünü gerdirir, dudaklarını doldurtur ve de göğüslerini düzelttirir.

Kısacası: 'Yeniden doğmuş gibi' daha uzun bir süre yaşayacağını bildiği için,

O kadar ameliyatın değdiğini düşünüyordur.

Son ameliyattan sonra, hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkar.

Tam karşıdan karşıya geçiyordur ki, ambülâns çarpar ve Ölür.

 

Cennette Azrail'e sorar:

_'40 seneden daha fazla yaşayacağımı sanıyordum!

Neden o zaman bana o ambülânsın çarpmasını sağlayıp beni öldürttün?'

 

Azrail cevap verir:

_'Kız, ben seni tanıyamadım..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı Âdem'e bakıp iç geçirerek cevap verdi:

-"Beyin kızım! Beyin…"

Beyin bulmam lazım hemen :lol:

 

Azrail cevap verir:

_'Kız, ben seni tanıyamadım..

Harika estetik yaptıracaklara ders olur bu inşallah :P

 

Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur.

Dünyanın bu

en büyük alışveriş merkezinde herşey ama herşey satılmaktadır.

Patron sorar:

* Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?

* Evet köyümde bu işi yaptım.

* Patronun gözü cocugu tutar:

* İyi, yarın başlıyorsun. Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu

karşısına

alır;

* Evet, bugün kaç satış yaptın??

* Bir!

* Ne bir mi? Ötekiler 20-30 satış yaptılar, Nasıl bir? Kaç dolar tuttu

peki?

* 320.334 USD doları.

* Patron şaşırır ve sorar:

* Nasıl becerdin bunu?

* Adama küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir

olta sattım.

* Adama nerede balık tutucağını sordum. Kıyıda diyince bir tekneye

gereksinimi olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indik ve çift motorlu,

yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini

söyleyince

son model 4x4 bir jeep sattım. Patron kendinden geçer:

* Ne diyorsun, tüm bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı

sattın?

* Genç çocuk yanıt verir:

* Yoo aslında karısı için bir tane orkid istemişti... Ben de ona şöyle

dedim:

"Haftasonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git..."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Artık bilemem fıkrayla da olsa ben görevimi yaptım uyardım. Uyarmadı diyemezsiniz. Kıssadan hisse çıkarmakta sizlere kalmış :lol::D

 

İş işten geçmiş ki artık,herkes alacağını almış :P

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Temel emiri altındaki astronotlari yanina cagirip, ertesi gun cikacaklari Mars

yolculugu hakkinda son talimatlari verir ve bu zor yolculugun oncesinde

uyumak uzere evlerine gitmelerini soyler. Her iki astronot da,talimata uyup

evlerine giderler.Dursun tam uyumak zereyken telefon gelir. Arayan Temel'dir.

 

"Alo, Dursun. Ben Temel. Uyudun mi?"

 

"Henuz deyil." -

"Pen cok heyecanliyum. Uyku tutmadi. Sağa da uyarsa,

penumle pirlikte icmeye ne dersun? Uzun sure icki icemiyeceguz.."

 

"Ok.

" Bir saat sonra Temel ve Dursun bulusurlar, bir bara girip icki

Soylerler. Barmen tam ickiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar.

 

"Hey men. Sizi tanidim. Yarin Mars'a gidecek astronotlarsiniz. Size icki

verdigim ortaya cikarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben. Kusura

bakmayin."

 

Temel ve Dursun barmenle tartismalarina ragmen o barda icki icemezler.

 

Baska barlarda sanslarini denerler; ama TV programlarini surekli izleyen

barmenler onlari her seferinde tanirlar ve icki vermeyi reddederler.

Marketlerde k apalidir. Tam eve donmeye karar verdiklerinde Dursun'un'un aklina

bir fikir gelir.

 

"Yahu Temel, pizum uzay roketine koyduklari yakitin kokusuni hatirlayimisun.

. Ayni viski gibiydi. Istiysen ondan icelum." Birlikte uzay ussune

girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakit tankinin yanina gelirler.

 

Kimse suphelenmez. Temel ve Dursun yakit tankindan

aldiklari yakittan birer ikişer kadeh icerler; sonra da evlerine giderler.

Dursun tam uyumak uzereyken telefon calar. Arayan yine Temel'dir. - "Alo

Dursun. Yine pen. Rahatsiz ettum ama kusura pakma. Sağa pi şey

sormak istiyrum. Karnin agriyri mi?" -

"He. Hem de cok."

"Peçi. O zaman sakin yelleneyum teme. Seni TOKYO'dan arayrum."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.