Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Fıkralar Sadece Burdan


sardunyam

Önerilen İletiler

100 Öpücük

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

Sevgili karıcığım, bu ay maaşımdan sana para gönderemiyorum, onun yerine 100 öpücük gönderiyorum. Sen benim bir tanemsin.

Kocan Allen

Karisi da ona cevap veriyor,

 

Sevgili aşkım, Gönderdiğin 100 öpücük için teşekkür ederim. Masraflar söyle;

1- Sütçü bir aylık süt için 2 öpücüğü kabul etti,

2- Elektrikçi 7 öpücükten sonra anlaşmaya razı oldu,

3- Evsahibi kira için her gün 2-3 defa uğruyor,

4- Bakkal sadece öpücüğe razı olmadı, ona ilave başka şeyler de verdim,

5- Diğer masraflar toplam 40 öpücük...

 

Beni lütfen merak etme, daha 35 öpücük bakiyem var ve bu ayı çıkarabilirim. Gelecek ay için de ayni yönde mi plan yapmalıyım? Lütfen bilgi ver.

 

Sevgili karın Josephine

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tamam teşekkür ederiz.

 

 

 

Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana

>düşmüş. Adam biraz

> >> >yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir

ağacın altına

>oturmuş. Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış. >

> >> >Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. Bir

de bakmış ki yanındaki sepet bomboş. Şapkalar gitmiş. Kafasını kaldırıp

ağaca

>bakmış ki,ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında

adamın şapkaları...

>

> >> >Adam düşünmeğe başlamış :

> >> >"Ben şimdi ne yapıcam, şapkaları bu maymunlardan nasıl

geri alacam ?" Düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bakmış ki,

maymunlar da adamın taklidini yapıyorlar, kafalarını kaşıyorlar. Adam

ellilerini havaya

>kaldırmış, maymunlarda...

> >> >derken adam ne yapacağını bulmuş, kendi kafasındaki

şapkayı çıkarıp

>yere atmış,maymunlar da...

> >> >Adam böylece bütün şapkaları geri almış, sepetine koyup

yoluna devam

>etmiş.

> >> >Aradan 50 yıl geçmiş...

> >> >Artık adamın bir torunu varmış, o da dedesi gibi şapka

satıcısı olmuş. Günlerden bir gün onun da yolu aynı ormana düşmüş. Hava

yine çok

>sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu

sepetini yanına

>

> >> >koymuş ve uykuya dalmış...

> >> >Bir saat sonra uyanmış, bir de bakmış ki sepetin içinde

şapkalar

>yok... Derken tuhaf sesler duymuş,bir de kafasını kaldırmış ki ağacın

üstünde bir

>

> >> >sürü maymun, hepsinin kafasında birer şapka.

> >> >Düşünmüş...

> >> >" Dedem yıllar once bana bir hikaye anlatmıştı...ne

yapacağımı çok iyi

>biliyorum..."

> >> >Adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını

>yapmışlar...adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da..

> >> >ve adam gülümseyerek kendi başındaki şapkayı çıkarmış

yere atmış... o anda ağaçtaki maymunlardan biri yere inmiş, adamın yere

attığı

>şapkayı kapmış, adama da bir tokat atmış ve şöyle demiş:

>

> >> >"Sadece senin mi deden var ****** !!!"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

PEDER

Oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla İsviçreden dönmekteydi.

Yanında oturmakta olan rahibe "Özür dilerim peder, sizden bir iyilik

isteyebilir miyim?" diye sordu. Rahip "Elbette kızım, senin için ne

yapabilirim?" diye cevapladı.

Kadın açıkladı: "İşte problemim; kendime yeni bir epilasyon aleti

aldım ve buna oldukça yüklü bir para saydım. Sanırım limitlerin

oldukça üzerine çıktı ve gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum.

Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?"

Rahip "Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan

söyleyemem." diye yanıtladı

Kadın "Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki

size soru filan sormazlar" dedi ve pahalı epilasyon aletini pedere verdi.

Uçak havaalanına vardı. Peder gümrükten geçeceği sırada görevli

"Peder, bildireceğiniz herhangi bir yükünüz var mı?" diye sordu.

Bunun üzerine Peder

"Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi birşey

yok, evladım" dedi

Bu yanıtı garip bulan görevli "Peki kuşağınızın altında kalan

bölümde neyiniz var?" diye sordu.

Peder yanıtladı:

"Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel, küçük bir alet

var, ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!!"

Görevli kahkahadan kırılarak:

"Tamam peder geçebilirsin, sıradaki!.."

 

:stuart::stuart:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

>> > >ÖP BENi

 

>> >> >> > > Delikanli sevgilisini aksam eve birakir.Evin >> >>önünde masum bir fisiltidan sonra ateslenir.Bir elini duvara dayiyarak >> >>"Beni bir öpermisin".. >> >> >> > >Kiz: >> >> >> > >"Delimisin evin önünde annemler görür" der.. >> >> >> > > Erkek: >> >> >> > >"Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni >>cok >> >> >> > >seviyorum... >> >> >> > >Kiz: >> >> >> > > "Ben de seni ama olmaz..." >> >> >> > >Erkek cok atesli tabi devamli israr eder. Bir ara >>aniden >> >> >> > >merdivenlerin >> >> >> > >isigi yanar ve kizin kücük kiz kardesi belirir. >> >> >> > >Kücük kiz: >> >> >> > >"Babam diyor ki öpecekse öpsün, gerekirse ben >> >>öpecekmisim, o da olmazsa >> >> >> > >kendisi gelecekmis ama o hayvan oglu hayvana söyle >>elini >> >>diyafon >> >> >> >dügmesinden ceksin dedi"

------------------------------------------------

Temel ile Dursun Amerikada itfaiye teskilatina

>> >>>girerler, yangin ihbari >> >>>alinir. Cok katli bir binada >> >>>yangin cikmistir. Itfaiyeci merdiveni >> >>>calismaz ... Temel yukari cikar. >> >>>Dursun asagida kalir, Temel asagida >> >>>bekleyen Dursunun kucagina >> >>>cocuklari atmaya baslar. Temel atar, Dursun tutar, kaldirima >>koyar. >> >>>Bir cocuk, iki cocuk, uc cocuk, derken >> >>>besinci zenci cocuktur .. . >> >>>Temel birakir, >> >>>Dursun yakalamak icin >> >>>kollarini acmaz. Cocuk paat yerde. Bir zenci cocuk >> >>>daha... Dursun >> >>>yine tutmaz. Cocuk >> >>>paat gene yerde.. Bir zenci >> >>>cocuk daha atınca >> >>>Dursun yukari bagirir : >> >>>Yaniklari atma ! yaniklari atma ! >

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Temel ile dursun kahvede oturmuslar sohbet ediyorlarmis.

Temel birden sordu?

ula cemal,tenhada bir domuza rastlasan

ne edersun pabakayum?

Tüfegimle etes ederum oga!

Ya tüfegin yogusa?

Kafasina sopayla vururum daa!..

peci ya sopan yogusa?

picagumla öldirurum oni!..

De pakayum yaninda picagin da yogusa?

Ula Temel de pakayum. Sen penden

yana musun yoksa domuzdan yanamu? :stuart::wub:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dünya feministleri 2003 yılında dünyada kadın sorunlarını konuşmak, çözümler üretmek üzere toplanmışlar. Sorunlar konuşulmuş, çözüm önerileri sıralanmış. Toplantı sonunda da bir karar almışlar. Evli olanlar, eve döndüklerinde kocalarına bazı konularda ambargo uygulayacaklar. Böylelikle ağırlıklarını hissettirmiş olacaklar. Bir sonraki yıl tekrar toplanmak üzere de toplantıyı sonlandırırlar

 

Yıl 2004... Bu sefer Almanya'da toplanmışlar. Uyguladıkları ambargoları anlatmak üzere tek tek kürsüye çıkmışlar. İlk kürsüye çıkan Alman feminist olmuş..

 

"Geçen yıl aldığımız karar uyarınca eve gittim ve kocama dedim ki, 'Bundan sonra yemek yemek istiyorsan kendi yemeğini kendin yapacaksın.' 1.gün bir şey görmedim...2. gün bir şey görmedim...3 gün bir de baktım, yalnız kendi için değil, benim için de yemek yapmış."

 

Salondan büyük bir alkış kopmuştur. 2. olarak İtalyan feminist çıkmış ve başlamış konuşmaya.

 

"Ben de geçen yıl aldığımız karar uyarınca eve gittim ve kocama dedim ki, 'Bundan sonra temiz tabaklarda yemek yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıkayacaksın.' 1.gün bir şey görmedim...2. gün bir şey görmedim...3 gün bir de baktım, yalnız kendi bulaşıklarını değil benimkileri de yıkıyor.

 

Salonda alkış sesleri ortalığı inletmiştir. 3. olarak bir Türk feminist çıkmış kürsüye...

 

"Ben de geçen yıl aldığımız karar uyarınca eve gittim ve kocama dedim ki, 'Bundan sonra ütülü kıyafet giymek istiyorsan kendi kıyafetini kendin ütüleyeceksin' 1.gün bir şey görmedim...2. gün bir şey görmedim...3 gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu da, görmeye başladım....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yunus ve Temel yorda karşılaşmışlar. Yunus'un kolunun altında kalınca bir kitap varmış. Temel dayanamayarak sormuş ; "Yunus, o kolunun altındaki kitap da neyin nesi?" Bundan sonraki diyalog:

 

Yunus : "Ha o mu, o Düz Mantık. Ben bu kitabı satıyorum."

Temel : "Düz Mantıkta ne olaki?"

Yunus : "Bak şimdi... senin akvaryumun var mı?"

Temel : "He vaaar"

Yunus : "O zaman sen balıkları seviyorsun. Balıkları sevdiğine göre hayvanları seviyorsun. Hayvanları sevdiğine göre insanları seviyorsun. İnsanları sevdiğine göre kadınları seviyorsun. Dolayısıyla sen tam bir erkeksin."

 

Bu son cümle Temel'in hoşuna gitmiştir ve hemen kitabı alır. Kolunun altına sıkıştırır ve yoluna devam eder. Biraz ilerde İdris ile karşılaşır ve bu seferki diyalog:

 

İdris : "Ula Temel.. O kolunun altındaki de ne ?"

Temel : " Ha o mu, o düz mantık.."

İdris : " Ula düz mantık da neyin nesi?"

Temel : " Bak şimdi... Senin akvaryumun var mı?"

İdris : "Hayır yoook"

Temel : (Baş ve işaret parmaklarını birleştirip yuvarlak yaparak) "O zaman sen böylesin..."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

IMF ve Çoban

 

Çoban´ın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş. Tam o anda, yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar

giyen, Ray-Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağıya inmiş

ve çobana sormuş.

- Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir

tanesini verir misin?

Çoban bir adama birde koyunlarına bakmış,

- Tamam diye cevap vermiş. Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış bir NASA sitesine girmiş, GPS´ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış. Çobana dönmüş,

- Tam olarak 1586 adet koyunun var demiş. Çoban

- Doğru diye cevap vermiş,

- Koyununu alabilirsin.

Genç adam koyunu almış ve jeep´inin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş,

- Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verirmisin? diye sormuş. Adam,

- Evet neden olmasın diye yanıtlamış.

- Sen Dunya Bankasi´nda Danışmansın demiş çoban. Adam sormuş,

- Nasıl oldu da bildin?.

Çoban

- Çok basit diye cevap vermiş.

- Buraya çağrılmadan geldin, bu bir.. İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin. Üçüncüsü yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun çünkü köpeğimi aldın!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BIR KÖYÜN CAMISINDE IMAM CEMAATE VAAZ VERMEKTEDIR. ANSIZIN ICERI DALAN BIR KÖYLÜ KÖYÜ SEL BASMAKTA OLDUGUNU HABER VERIR. BUTUN CEMAAT HEMEN KENDILERINI DISARI ATIP, KACAR. SADECE IMAM BUTUN ISRARLARA RAGMEN KÖYÜ TERKETMEYI REDDEDER VE TANRI'NIN KENDISINI KORUYACAGINI SOYLEYEREK, CAMIDE KALIR. KISA BIR SURE SONRA SULAR CAMIYE ULASIR, IMAM CARESIZ MINAREYE CIKAR. SULAR MINARENIN ILK KATINA YUKSELIRKEN BIR TEKNE IMAMI KURTARMAYA GELIR.ANCAK DINI BUTUN IMAM, TANRI'NIN KENDISINI KORUYACAGINI SOYLEYEREK TEKNEYE BINMEZ. SULAR YUKSELIR, IMAM IKINCI KATA CIKMAK ZORUNDA KALIR. BIR TEKNE DAHA GELIR, ANCAK IMAM YINE TANRI'NIN KENDISINI KORUYACAGINA INANCININ TAM OLDUGUNU SOYLEYEREK TEKNEYE BINMEZ. SULAR IYICE YUKSELIR. IMAM ARTIK MINARENIN EN TEPESINDEDIR. BIR HELIKOPTER YAKLASIR. ICINDEKILER DURUMUN KOTU OLDUGUNU ANLATARAK IMAMA HELIKOPTERE GELMESI KONUSUNDA ISRAR EDER. IMAM HELIKOPTERE BINMEYI DE REDDEDER. BIR SURE SONRA SULAR IYICE YUKSELIR VE IMAM BOGULARAK OLUR. KENDISINI CENNETIN KAPISINDA

MELEKLER KARSILAR

-MELEK: HOSGELDINIZ. CENNETTE KÖSKÜNÜZ HAZIRLANDI.BUYRUN.

-IMAM: CENNETE GIRMEK ISTEDIGIMDEN EMIN DEGILIM.

-MELEK: NEDEN?

-IMAM: TANRI'YA BIRAZ KIRGINIM.

-MELEK: NE OLDU KI?

-IMAM: BEN HAYATIMI IBADET EDEREK GECIRDIM. INSANLARA HEP IYILIK

YAPTIM,GUNAHTAN UZAK DURDUM. YASADIGIM KOYU SEL BASTI, HERKES KACTI AMA

 

TANRI'NIN BENI KURTARACAGINA INANDIGIMDAN KALDIM. GORUYORSUNUZKI SIMDI BURDAYIM...

TAM BU SIRADA YUKARIDAN TANRI'NIN SESI DUYULUR:

-SALAGA IKI TEKNE BIR HELIKOPTER GONDERDIK!!!!!!!!!!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Joe, yatak kariyeri başarılarla dolu bir insandır. Ancak yaşlandıkça bu

meziyeti inanılmaz bir baş ağrısı yüzünden durmuştur. Sağlığı ve aşk

hayatı çekilmez bir hal aldığında tıbbi bir yardıma ihtiyacı olduğunu fark

eder.

Kapı kapı, doktor doktor gezdikten sonra problemini çözebilecek bir

uzman hekim bulur kendine; "Size bir iyi, bir de kötü bir haberim var," der

doktor.

- "Doktor, önce iyi haberi duymak istiyorum."

- "Sizi baş ağrınızdan kurtarabilirim."

- "Peki kötü haber nedir doktor bey?"

- "Çok nadir görülen bir durum. Söylemesi zor ama hadım edilmeniz gerekiyor.

Cinsel organınız, omurganızın alt kısmına baskı yapıyor ve bu baskı

sizde dayanılmaz bir baş ağrısı yaratıyor. Bu baskıdan kurtulmanın tek yolu

erkeklik organınızı almak."

Joe bu haber karşısında şok olur ve morali çok bozulur. Kendi kendine

sorar;

- "Ne yapsam acaba; erkeklik organım alınırsa ben nasıl yaşarım, kimin

için yaşarım, el içine nasıl çıkarım?" Cevap vermek için fazla düşünmez ve

başka bir şansı olmadığı için bıçak altına yatmaya karar verir. Hastaneden

taburcu olduğunda, "Oh be! Dünya varmış. Kurtuldum şu lanet ağrıdan" diye derin bir nefes alır, ancak üstünde önemli bir parçasının eksik olduğunu

hisseder.

Caddede yürürken farklı bir kişi olduğunu sezinler. Yeni bir baslangıç

yapmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verir. Bir erkek giyim

mağazasının önünden geçerken vitrinde duran bir takım elbiseye takılır

gözleri. "İşte tam aradığım takım elbise!" der ve dükkana girer.

Tezgahtara,

- "Yeni bir takım elbise istiyorum," der. Tezgahtar Joe'yu şöyle tepeden

tırnağa bir süzer ve; "Bir bakalım; 44 beden!" der. Joe gülerek,

- "Kesinlikle doğru, nereden anladınız?" "Bu benim işim". Joe takım elbiseyi dener. Üstüne 'cuk' diye oturur. Joe aynada kendisine hayran hayran bakarken

tezgahtar sorar;

- "Yeni bir gömlek de ister misiniz?" Joe bir kaç saniye düsündükten

sonra "Elbette" der. Tezgahtar Joe'ya şöyle bir bakar;

- "Kol numarası 34 ve 16 numara yarım yaka." Joe şaşırır; "Kesinlikle doğru, nereden anladınız?"

- "Bu benim işim!" Joe gömleği giyer. Evet, gömlek süper olmuştur. Yakasını aynada düzeltirken tezgahtar sorar; "Yeni ayakkabıya ne dersiniz?"

- "Evet, lütfen. Bir de ayakkabılarınıza bakayım." Tezgahtar Joe'nun

ayaklarına bakarak; "Evet... 9-1/2... E." Joe iyiden iyiye afallar;

- "İnanamıyorum, bir bakışta kaç numara ayakkabı giydiğimi nasıl anladınız?

Vallahi bravo!" Tezgahtar; "Efendim, bu benim işim." Joe ayakkabıları

da giyer. Gerçekten de ayakkabılar ayağına tam uyar; şöyle dükkan

içerisinde bir tur atarken tezgahtar;

- "Beyefendi, vallahi jilet gibi oldunuz! Size

bir tane de şapka vereyim ben!" der. Joe aynaya bakarak kendini beğeniyle

izler ve

- "Evet, bir de şapka bakayım kendime!" der tezgahtara. Tezgahtar

Joe'nun kafasına bakarak;

- "Eveeet... 7-5/8." Joe yine şaşkın bir şekilde tezgahtara;

- "Evet, doğru. Nereden bildiniz?" diye sorar. Tezgahtar iyiden iyiye

havaya girmiş bir sekilde;

- "Bu benim işim efendim" der. Şapka da süper oturmuştur kafasına.

- "Vayyy beee, ulan ben neymişim beee. Ulan ben var ya ben..." diye

düşünürken tezgahtar bu sefer "Size bir tane de don verelim efendim."

Der. Joe birkaç saniye düşünür ve

- "Tamam! Hemen bana en fiyakalı donlarınızdan getirin!" der. Tezgahtar geri adım atarak

- "Eveeet.. 36 beden!" der. Joe gülerek;

- "İlk defa yanıldınız. Ben 18 yaşımdan beri 34 beden giyiyorum!" der.

Tezgahtar kafasını sallayarak

- "Hayır, size 34 olmaz. Erkeklik organınızı sıkıştırır ve omurganıza basınç yapar, bu da dayanılması güç bir baş ağrısı çekmenize sebep olur!..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

YAŞAM FELSEFESİ

 

İsviçre Labaratuvarlarında başarılı bir deney;

 

4 kavanoza 4 barsak solucanı atmışlar...

 

1.sinde alkol varmış ve solucan hemen ölmüş...

 

2.sinde nikotin varmış ve solucan hemen ölmüş...

 

3.sünde sperm varmış ve solucan hemen ölmüş...

 

4.sünde yeşil yapraklar varmış ve solucan üremeye başlamış...

 

Deney Sonucu :

 

Alkol alıp, sigara içtiğiniz ve seks yaptığınız sürece barsaklarınızda kurt olmaz..

 

Ot gibi yaşarsanız her tarafınız kurtlanır...

 

:D:D:D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Papaz ölmek üzere olan adamın üzerine eğilerek:

"Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini lanetle" der.

 

Ancak adamdan ses çıkmaz. Papaz gene: "Ölmeden önce şeytanı ve

onun

kötülüklerini lanetle" der demesine ama adamdan gene ses çıkmaz.

 

Papaz iyice sinirlenir ve:

- Neden şeytanı ve kötülüklerini lanetlemiyorsun be adam?

Deyince, adam sakin sakin cevapverir,

- Nereye gideceğimi bilmeden kimse hakkinda yorum yapmak İSTEMIYORUM

 

 

 

Adamin biri is ariyormus. Calismak istedigi firma ile gorusmeye girmis. Sorular... sinavlar... adam berbat,hic bir iste calismasi mumkun degil. Ama torpili yuzunden bir oneri getirmeleri de sart!!! "Marketing dusunur musunuz?" diye sormuslar.

"Nee?!!" demis adam, "daha iyi birsey yok mu?!"

"Peki, satis sorumlusu olur musunuz?"

"Olmaz" demis, "daha nitelikli birsey isterim."

"Finans isleriyle ilgilenseniz?"

"Yok daha neler, hayatta yapmam; daha iyi birsey, daha iyi birsey!!!" diye sizlanmis bu sefer.

"Peki o zaman" demisler. "size icinde hem seyahat hem seks olan bir sey onerelim."

 

 

"Hah!"diye bagirmis adam "aynen boyle birsey ariyorum. Nedir o?"

 

"S*ktir git." =)=)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Köyde saf gençle bir kızı evlendirirler.Genç oğlanın gücü kuvveti yerindedir ama kızla ilişkiye gireceğini bilmediğinden bir türlü o işi yapmazlar.Kız utanıp söyliyemediğinden bir süre sonra her işi boşlar ve hastalanıp yatağa düşer.Bu hallerini bilen köyün yaşlıları ihtiyarlar meclisini toplar ve bir karara varırlar.Genç meclise çağırılır ve ona:--Şu köyün arkasındaki tepeye çık,oradaki büyük kayaya derdinin dermanını sor o sana yapacağını söyliyecek--derler.Saf çocuk sevinerek tepeye çıkar ve kayaya sorar.Önceden yerini almış olan yaşlılardan biri ona:--git hemen karını becer,o zaman iyileşir--der.Saf genç :--Niyeki o bana bişey yapmadı neden onu becereyim--der.İhtiyar sinirlenerek:--ne diyorsam onu yap,git hadi--der.Saf genç istemeye istemeye eve gider ve binbir özürle karısını şeyeder!Ertesi gün eve gittiğinde ne görsün karısı ayaklanmış şarkı türkü iş yapıyor.Hemen fırlayıp ihtiyarlar meclisine gider.İçeri bi hışımla girip:--Bre peze....ler!daha önce söyliyeydinizde anamıda şeyetseydim --der.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Azraİlle PazarliĞin Sonu !!!

 

--------------------------------------------------------------------------------

 

Kadının biri, 46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor.

Ameliyat masasındayken, ölüme yakın, birden bir hayal görüyor. Azrail'i

görüyor ve soruyor: "Benim saatim geldi mi?" Azrail cevap veriyor: "Hayır,

senin daha 43 sene, 2 ay vede 8 günün var". Narkozdan uyandığında, estetik

yaptırmaya karar veriyor. Yüzünü gerdirttiriyor, dudaklarını doldurtturuyor

ve de Göğüslerini düzelttiriyor. Kısacası: "Yeniden doğmuş gibi" Daha uzun

bir süre yaşayacağını bildiği için şimdi, o kadar ameliyatın değdiğini

düşünüyor. Son ameliyattan sonra, hastaneden tamamen yeni bir insan gibi

çıkıyor. Tam karşıdan karşıya geçiyor ki, ambülâns çarpıyor. Ölüyor.

Cennette Azrail'e soruyor: "40 seneden daha fazla yaşayacağımı sanıyordum!

Neden o zaman bana o ambülânsın çarpmasını sağlayıp, beni öldürttün?" Azrail

cevap veriyor; Kız, ben seni tanıyamadım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

lazın birisinin çok büyük ve oldukca devasa bir burnu varmış, tıpkı benim ki gibi....

 

adam burnuna gözü gibi bakarmış

 

adam birgün ansızın çizgi şeklinde ince bi bıyık bırakmış we soranlara da demişki

 

ÖNEMLİ ŞEYLERİN ALTINI ÇİZİYORUM :lol::lol::lol::lol:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tayyip ile Bush ilk bulusmalarinda

birbirlerine hava atarlar. Bush

Tayyip'e "bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der. Tayip altta kalmaz ve o da "bizdeki teknoloji çok farkli,

partimizin bütün elemanlari 100 metreyi 3 saniyede kosmayi beceriyor" der.

Türkiye' ye döndügünde Tayyip'i bir düsünce alir. Danismanlarini

çagirir, ve attigi palavrayi anlatir. "Haftaya Bush geliyor, yalanimiz ortaya çikarsa ne yapariz?" diye sorar.

Danismanlardan biri hemen cevap verir: "Onlara ölüyü nasil dirilttigini sordunuz mu?" "Hayir sormadik." "O halde hiç korkmayin baskanim, alin

Bush'u Anitkabire götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin. Diriltemezse o rezil olur. Yok eger diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede kosarsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bilimsel bır kitaptan okudum düşündürücü ve eğlenceli:

 

 

iki genç uyuşturucu içerken yakalanmış.hakımın karşısına çıkarılmışlar.

 

Hakım:

 

Daha çok gençsınız.sıze şans,hafta sonuna kadar başka ınsanları uyuşturucudan vazgeçirirmeye çalışın.Pazartesı görüşelim

 

Hafta sonu geçmiş.

 

Gençler hakımın karşısına çıkmış

 

Bırı demişki:

 

Ben 17 kişiye bıraktırdım

 

Hakım:

 

Çok iyi nasıl yaptın?

 

‘2 daire çizdim.(Oo) şeklınde…bvirincisi uyuşturucudan öncekı beynınız…ikincisi uyuştuırucudan sonraki beyniniz deyınce ınandılar.uyuşturucuyu bıraktılar…’

 

Hakım:

 

Güzel,ınandırıcı,serbestsın… ya sen..

 

2.genç hakime şöyle bir bakmış:

 

Ben 156 kişiye uyuşturucuyu bıraktırdım

 

Hakımın gözlerı açılmış.

 

!inanılmaz..nasıl yaptın böyle birşeyi’

 

‘bende 2 daire çizdim.(o O) şeklinde..bırıncı dairedeki uyuşturucudan önceki poponuz.ikinci dairedeki ise hapisten çıktıktan sonraki poponuz..’

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok güzel bir kızıl doktorun ofisine girer ve her

yerinin ağrıdığını söyler.

 

"İmkansız" der doktor "Gösterin lütfen bana"

Kızıl parmağını uzatır sol göğsüne bastırır ve

çığlık atar, sonra dirseğine bastırır bu sefer daha fazla acıyla bağırır.

Dizine bastırır ve çığlık atar, ayak bileğine bastırır aynı şekilde.

Neresine dokunsa çığlık atmaktadır.

Doktor, "Gerçek kızıl değilsiniz değil mi" der.

"Eee, değilim" der kızıl, "Aslında sarışınım"

"Tahmin etmiştim" der doktor, "Sadece Parmağınız kırık"

 

:w00t::lol:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fenerbahcelıler olmez

 

Hasta Fenerbahcelı bir adam gerçektende hasta olur ölüm dösegine

düser .

 

 

Her zaman maçlara gittigi fanatik arkadaslari ziyaretine gelirler.Son defa

görelim derler.

" Allahin takdiri,elden birsey gelmez ama bir son istedigin varsa bari

onu yerine getirelim

O zaman beni GS'ye üye yapin!

Herkes birbirine bakar:

"Yaav sen dogustan Fenerbahce'lı degil misin? Ne yapiyorsun sen?

Hasta Fenerbahcelı'lının birden yüzü güler:

"Yahu, bir Fenerbahce'lı ölecegine bir GS'li ölsün be!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nasıl yağmur nasıl fırtına,adam bir taksiye el kaldırır, taksi durur.

Adam gidecegi yeri söyleyince, taksici kızarak

-"Ohoo orasi çok yakın alamam seni" der ve gazlar gider. Adam çok bozulur ama sonra bir şekilde evine gitmeyi basarır.

Ertesi gün sans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi durağındadır ve üçüncü sıradadır.

Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanaşır:

- Ataköye kaça götürürsün ?

- 5 milyon - Sana 20 milyon veririm ama bir kere beraber olalım

- Hadi be sapık mısın,defol. Adam bu cevabi alınca ikinci sıradaki taksiye yanaşır.,

Ataköye kaça götürürsün ? - 5 milyon

- Sana 20 milyon veririm ama bir kere beraber olalım.

- Vay sapık vay defol, sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.

- Adam yanaşır - Ataköye kaça götürürsün ?

- 5 milyon

- Peki.Sana 20 milyon veririm ama bir şartım var!!

- Nedir ?

- Giderken diger taksicilere el sallayacaksin !!!!!!

- Ayıbettin abi tabii ............

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

>Hearing so many people speaking about his intelligence level, George "double you" Bush decided to get his brain checked. The physician's diagnosis was as follows: "Mr. President, you have two brains, the left and the right, like all normal people. But the problem is that in your left brain there is nothing right and in your right brain there is nothing left ...." :P:devil::)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir köyün genç imamı, o köyün taze kızlarından birine vurulmuş. kızında gönlü varmış imamda. ama kızın maddi durumu imamınkinden kat kat iyiymiş. imam en sonunda dayanamamış ve anasını babasını tutmuş kolundan kızı istemeye gitmişler. kızın ailesi vememiş iamama kızı. imam ve ailesi üzgün çıkmışlar ordan. Akşam vakti gelmiş. İmam abdestini tazelemiş, akşam ezanını okumak için minareye çıkmış ve demiş ki:

"Bu ezan sevip de kavuşamayanlara gelsin... Allahu ekber...."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ramazan ayı.. millet oruçlu...

dursun yolda giderken temeli görür. hemen yanına giderek:

- uyy uşağum sağa bişiy soracam daa.

temel: - sor pakalum uşağum.

dursun: - de bakalım hele. oruçluyken pi oturuşta kaç hamsi yersun?

temel: - ohooo! kafadan 100 tene yerum.

dursun: - haaa. işte şimdu yalan dedin bağa. mantik çerçevesu içerisuda düşüncek olusak, ilk hamsiyi yiyunce orucun baozulacak. ondan sonraki 99 hamsiyi oruçsuz yemiş olacaksun..nasil espirülü bi soru ama dimi.

temel: - doğru söyleysun uşağum. bak hiç aklıma gelmemiş idi. güzel espiruymuş neyse hadi sağa iyi gunler.. der ve yoluna devam eder.

temel öylece yürürken yolda cemal'e rastlar. hemen yanına gider ve:

- uyy cemal haçan sağa bi soru soracam der.

cemal: - sor tabi uşağum.

temel: - oruçluyken bi oturuşta kaç hamsi yersun?

cemal: - Rahat 50 tane yerum.

temel: - haaa.. haçan 100 deseydun sağa bi espiru yapacaktum. neyse hadi iyi gunler....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.