Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2008 Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz. (Kıyamet Suresi, 4) Ayette parmak uçlarının vurgulanması, son derece hikmetlidir. Çünkü parmak izindeki şekiller ve detaylar, tamamen kişiye özeldir. Şu an dünya üzerinde yaşayan ve tarih boyunca yaşamış olan tüm insanların parmak izleri birbirinden farklıdır. Dahası, aynı DNA dizilimine sahip tek yumurta ikizleri dahi farklı parmak izine sahiptirler. Parmak izleri; halisilasyon'la keşfedilebilirmi acaba merak işte... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2008 Ne demek, öyle şey mi olur? İnançlara karışmamayı savunuyorum zaten. Ben sadece görüşümü söylüyorum. Görüşlerimin kabul görmesini elbette isterim. Ama kabul görmemesine lafım olamaz. Benim yapmak istediğim, dogmatik baskılara dikkat çekmek. Dünya giderek dogmaların etkisi altına gidiyor, benden söylemesi. Bir yanda ırkçı, bir yanda dinci dogmalar dünyayı bir çatışmaya hızla götürüyor. Bu ortamda bir kaç dogma karşıtı ses çok cılız kalıyor. Aydınlanma çağı sona erebilir, söylemedi demeyin... Ben söylemiş olayım sadece... Madem konu içinde kalmakta ısrar ediyorsunuz, tamam: Cin ve UFO olayları halisünasyon olarak değerlendirilmekte. Tabii ki yalancı ithamı yapılamaz. Çünkü halisünasyonu ben de anlattığım gibi deneyimledim. Halisünasyon uyanıkken görülen rüyalar olarak tanımlanabilir, kabaca. Sağlıklı bir durum değildir. Derinleşmesi psikolojik bakımdan sakıncalıdır. Başlangıçta uykuya dalma öncesi görülür, buna halk arasında karabasan denir. Çok ciddiye alınırsa uykudan tamamen bağımsız da görülür. Eğer tam bilinç halinde, hiç uyku belirtisi yokken halisünasyon görülüyorsa, bunu çok ciddiye almak ve tedavi yoluna gitmek gerekir. Bu konuda yakın bir gözlemim var: Eşi askere ve Güneydoğuya giden genç bir kadın tanıdığım, stres ve endişe yüzünden ciddi bir bunalım geçirdi ve halisünasyon görmeye başladı. Eşinin şehit haberini alma stres ve endişesine dayanamayan zihni, onun askerde olduğunu kabullenmeme, reddetme yolunu seçti ve eşini evde görmeye başladı. Kızcağızın psikolojisini çok iyi anladım: Hayatta tek dayanağı eşiydi, o olmadığı anda yabancı bir evde, baba evine geri dönmek zorunda kalan biri olacaktı. Halbuki büyük umutlarla baba evinden çıkmış, yeni bir ortama adım atmıştı. Fakat hemen arkasından eşi askere gitmişti. Hayali kocasına çay demleyip getiriyor, çayını boş kanepeye koyup onunla sohbet ettiğini sanıyormuş. Kadını cinlendi, cinler kocası kılığında görünüyor diye hocalara okutmaya götürmelerini son anda durumu öğrenince önledim. Bir psikiyatra yönlendirdim ve tedavi oldu. Kocasının askerde olduğunu kabullenince halisünasyonları geçti. Fakat asker sayısı ve şehit sayısı ile ilgili bir oranlama, kocasının şehit olma olasılığının çok yüksek olmadığına, büyük olasılıkla geri döneceğine ikna edebilir ve endişe (buna anksiyete deniyor, ciddi bir psikolojik problemdir) gidermeye yönelik bir telkin tedavisi yeterince yapılabildi mi, emin değilim. Fakat bunu tabii ki ben üstlenemezdim. Uzmanlık yetkisi olmadan genç ve eşi askerde bir kadına ne kadar yakın olunup ne kadar psikolojik destek sağlanabilir, takdir edersiniz. Yani şimdi kendimi abartıyor olmayayım, hoca yerine psikiyatra gitme konusunda öyle kurtarıcı rolü filan oynamış değilim, sadece yakınlarına tavsiye niteliğinde söyledim. Ancak hocaya götürseler durum çok kötüleşebilirdi. Çünkü hoca cinlere inandıracaktı ve halisünasyonlar kalıcılık kazanacaktı. Bir daha bir problem kulağıma gelmedi, sanırım sorun tekrarlamadı ve asker terhis olup döndü sağ salim... Yaşamak zor zenaat bazen... Özetle halisünasyon görmüş olabileceğimizi söylüyorsunuz..Olabilir elbette,hiçbir psikolojik bozukluğu olmayan insanların bile,korku nedeniyle beyinleri küçük oyunlar oynar bazen.. Diğer arkadaşları bilemem ama kendi tecrübelerimin farkındayım..İğne ve bunun parelelinde dişçi korkumdan başka bir korkum yok..Bu sebeple benim ki korkudan kaynaklanan tecrübeler değildi..Halisünasyon konusuna gelince: Araştırdıysanız bilmeniz gerekir ki,halisünasyon görmek devamlılığı olan ve düzenli olmasada periyodik tekrarlayan bir rahatsızlıktır..Çoğu zaman tek konu üstüne odaklanarak sürer..Çoğu olayda,psikolojik rahatsızlıklar gözardı edilerek,yanlış yollara başvurulduğunu ben de biliyor ve tasvip etmiyorum.. Sonuç olarak,iman ettiğim Allah'ın sözü ve inanmama delil aramadığım halde yaşadığım tecrübeler neticesinde varlıklarına inanıyorum..Sizse inanmıyorsunuz..Bu konunun ilerleyebileceği en uç noktada dahi,bundan öteye geçmemiz olası görünmüyor.. Kendi adıma tartışmaya burada nokta koyuyorum,üslubunuzu bozmadığınız için teşekkür ederim.. Saygılar.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2008 üslubunuzu bozmadığınız için teşekkür ederim.. Tabii ki, rica ederim, ne demek? Şurada medeni insanlar gibi konuşamayacaksak ne kıymeti kalır? Her şeyden önce saygının geldiğine inanırım. Saygı olmayan yerde hiç bir şey olmaz. Benim kırıcı olabileceğim tek şey, insanların değişmez inanç kalıpları, veya fikir şablonları üzerine gitmek olabilir. Bunu bir zorunluluk olarak görüyorum. Bir bilgi kutsal kaynaklarda verili diye, doğruluğu varsayılamaz. Doğruluğu da, kutsallığı da sorgulanabilir olmalıdır. Sorgulanabilirlikten, karşı çıkılabilirlikten muaf hiç bir şey yoktur. Hiç bir şey'in özellikle altını çizmek isterim... Son olarak belirtmek istediğim bir şey, eleştiri kutsal olmayana yapılınca normal de, kutsala yapılınca saygısızlık algısına değinmek. Böyle bir ayrım yanlıştır. Her şeyin eleştirilebilir kapsamda olduğunu ve bunun da tekrar altını özellikle çizmeye gerek yoktur sanırım. Kutsal algısını yumuşatıp kutsallık bağlamlarını gevşetmeden, düşünsel bir aydınlanma ve ilerleme sağlanamaz. Ha herkesten kutsallığı hiç tanımaması beklenebilir mi, hayır. Bu kavram bir şekilde insan zihinlerinde varlığını mutlaka sürdürür. Yok edilmesi taraftarı zaten değilim. Şunu da ekleyeyim ki konu eksik kalmasın: Eleştirilebilir olan her şeye saygısızlık yapmak serbest, yere atıp çiğneyebilirsin diye bir şey de yok! Eleştiri aslında olumlu, yapıcı bir kavramdır. Dünyada çoğu insanın bulamadığı bir dilim ekmeği yerde görmekten rahatsız olmak ve o bir dilim ekmeğe saygı göstermek, kutsal saymak güzel ve övülesi bir duygudur. Eleştiri ile saygısızlık kavramlarını iyi ayırmak gerekiyor... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ KingPain Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 ya ben izledim fakat pek birşey anlamadım. yalnızca orda bir ııığııığıaaaa diye bi ses olmuş. sesler karışmış heralde Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ abraham Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Bukadar yorum yazıldı,yine geldi dayandı inanç meselesine... . . Saygılar.. yalancı veya şizofreni olmadığınıza hangi delillerle inanmamız gerekiyor? Vijdan bir delil değildir... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Şu an dünya üzerinde yaşayan ve tarih boyunca yaşamış olan tüm insanların parmak izleri birbirinden farklıdır. Bunda hiç bir mucize yoktur. Bir ormanda birbirinin aynı damar desenine sahip iki yaprak bulamazsınız. Mümkün olsa da dünyadaki tüm yaprakları tarasanız, yine bulamazsınız. Binlerce kağıdı ikiye katlayıp arasına bir damla mürekkep damlatsanız ve kapatıp sıkıştırsanız, binlerce farklı desen elde edersiniz. Bundan iki bin yıl önce de insanların parmak izlerini görmek için mikroskop filan gerekmiyordu ve desen farklılığı gözle rahatlıkla görülür. Bu işte zerre kadar bir mucize yoktur... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ taypa Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 biranda ilgimi çekti konu başlığı bir okuyayım dedim Dini vazifelerini çok itina ile yerine getirmemekle beraber inancı bütün briyim.Ancak sevgili forumdaşlar benden size bir büyük varsa kardeş kardeş varsa abi tavsiyesidir.Hayatta her konuyu tartışın ama her konuyu.FAkat bu konuyu tartışmayın. Varlıkları hakikattir ancak üzerinde konuşulması ilgilenilmesi iyi değildir zaten çok gerekli değil daha daha ciddi konular varken çok fazla irdelemeyin hayati huzursuzluk veriyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ draculon Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2009 halisilasyon'la bu kelime ile neyi ifade etmek istediniz ? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2009 Cep telefonunda HAYALET görüntü Cep telefonuyla hayaleti çeken Reece ve kardeşi görüntüleri basına verdi. 12 yaşındaki Reece Pitman okuldan eve geldiği zaman evde tuhaf fısıldamalar duyduğunu ve gölgeye doğru yavaşca ilerlediği zaman hayalet silüetini gördüğünü belirtti. Daha sonra cep telefonunun kamerasıyla trabzanlardaki hayalet şeklini görüntüleyen Reece yatak odasından kendine doğru gelen görüntünün karanlık bir erkek imajı olduğunu iddia etti. Silüetin uzaklaşarak kaybolduğunu ve olayı hemen annesine anlattığını daha sonrada polise haber verdiklerini ifade etti. Hayalet için tepki ve yorumlar yağarken sadece Britanya Paranormal Derneğinden Julian Banks bu çekilen görüntülerin tarih boyunca çekilmiş en iyi hayalet görüntüsü olduğunu açıkladı. ~~~ Artık bu Gazetelerin abartısı mı... Yada çocuğun bir kamera şakası mi... Siz izleyin, okuyun ve karar verin... Cep telefonundan Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Dayı Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2009 CİN CİNs CİNsiyet.. Ünsiyet(konuşarak ilişki,hatta ses yada harfsiz hurufsuz kendisi ile konuşabilmesi) İNSAN.. Bu aşamalardan geçilmeden İNSAN olunmuyor..gitmeyin HAYALİ varlıkların peşinden..birilerinin Hayalleri beyinlerinin ürettiği HAYALLER..nedenide daha önce kulaktan dolan EFSANELER..derken en sonunda sizinde beyniniz aynı hayalleri üretmeye başlayacak..ve sizde inanacaksınız Cinlere perilere.. Bakın içinize içinizdeki o muhteşem CİN,e.. dayıda bir ara taktıydı kafaya..aynen yukarıdaki gibi uyardılar dayıyı Kamil abiler..sağ olsunlar.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ arci Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Şubat , 2009 Birçok eserde de yer alan bu görünmez varlıkların dünya üzerindeki genel kabulu,hangi temellere dayandırılarak ispatlanmıştır.Birtakım hikayesel bilgilerin travmaya dönebilecek ölçüde yorumları insanları ürkütmeye kadar gitmiştir.Araştırmalarımın birçoğunun kesiştiği nokta ise bunun bir enerji şekli olduğu görüşüdür. Ve soruyorum. Bu görünmez varlıkların yada kullanılan tabiri ile üçharflilerin ses ve görüntülerinin zamanımızdaki teknik olanaklar ile kaydedilmesi mümkün müdür? Kulaktan dolmadan uzak daha ziyade bilimsel destekleri olan yorumlarınızı bekliyorum. Zira size sunacağım şeyin temeli bilimseldir. boşuna uğraşma birşey göremezsin ama tarikatçı olda, bak neler görürsün neler!!!!!!!!!! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir Efsane Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2018 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2018 Ben devamlı rüyalarımda bu varlıklar tarafından korkutuluyorum uyanınca yatak odası ağır bir şekilde sarımsak kokuyor bi arkadaşım bana ayetel kürsi okumamı söyledi biliyordum okuyordum ama faydası olmuyordu o bana 8 kere okumamı ve 7 yöne doğru okumamı söyledi önüme arkama sağıma soluma yukarıya aşşağıya her bir okuyuşta o tarafa doğru üflüyorsun 8. ciyi de içine çekiyorsun çok şükür bu şekilde kurtuldum fakat okumadığım zaman yine korkutuluyorum bundan muzdaribim Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ democrossian Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2019 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2019 Cin diye bir şey yoktur. Böyle lüzumsuz ve saçma sapan uydurma işlere bir saniye bile ayırmak israftır. Daima tek yol gösterici olan bilimin peşinden gitmek gerekir. Böyle cindi mindi uydurma saçmalıklara zaman ayırmak cehalet belirtisidir. Elon Musk'ı kendinize örnek alın. Hiç hayatında cine mine tanrıya manrıya inandım diye bir şey anlatıyor mu? Sürekli bilimle ilgilendiğini ve bilimle ilgili hayalleri olduğunu anlatıyor. Tüm yaşamını bilime adamış biri. Tek yol göstericinin bilim olduğunu vurgulayan Atatürk'ün de hayranı. Başardığı işlere bakın. Elektrikli otomobilleri tüm dünyaya kabul ettirdi. Yeniden kullanılabilir roketler yaptı. Güneş enerjisini en aktif şekilde kullanabilmeye büyük yatırımlar yapıyor. Cinle minle tanrıyla manrıyla ömrünü bu saçmalıklarla geçirerek bu başarılara ulaşmak mümkün mü? Bu başarılara ancak tam bir materyalist bakışla ulaşılabilir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.