Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İstanbulda Gezilecek Yerler


hallowman

Önerilen İletiler

TOPKAPI SARAYI

 

15-19 uncu yüzyıllar arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezinde bulunan Topkapı Sarayı, labirentleriyle, Boğaz, Haliç ve Marmara Denizi'nin sularının karıştığı noktada, bir kara parçası üzerinde yer almaktadır. Yeni sarayın (Topkapı Sarayı'nın) yapımına 1466'dan sonra başlanmış ve Fatih ölmeden birkaç sene önce 1478'de tamamlanmıştır. Bu saray diğer Avrupa Sarayları gibi tek bir binada olmayıp çeşitli köşk ve dairelerden oluşmuştur. İlk olarak yapılan Çinili Köşk Sırça Saray'dır ve 1472'de bitmiştir. Orta Asya mimarisi karakterinde ve iki katlı köşk 1875'te Arkeoloji, 1908 senesinde de Türk İslam Eserleri Müzesi olmuştur. 1953'te ise Fatih Eserleri Müzesi olarak açılmıştır. Çinili Köşkü, Kubbealtı Arzodası, “Hasoda, Hazine, Kiler ve Seferliler gibi koğuşlar, mutfakların bir kısmı, hastalar odası, hamam şimdi kütüphane olan Ağalar Cami, ahır ve diğer binaların yapımı izlemiş ve son olarak da yapı 1478'de Saray surlarının ve Bab-ı Humayun denen Sultanahmet yönündeki asıl kapının inşaatı ile tamamlanmıştır. Fatih devrinde ortalama 750 kişi olan saray halkı gittikçe artmış ve XIX. yüzyılda normal günlerde 5000, bayram günleri gibi fevkalade zamanlarda ise 10.000'i bulmuştur. Bu sebeple bu saraya zamanla yeni yeni ilaveler yapılmıştır.

Topkapı Sarayı Harem kısmı III. Sultan Murat devrinde 1574 - 1595 yıllarında yapılmış ve ondan sonra Beyazıt'daki harem halkı buraya nakledilmiştir. XIX. yüzyıl başlarında harem halkı 474 kişi idi. Harem'e girerken Kızlar Ağası Dairesi ve onun üst katında da küçük şehzadelerle Sultanlar için Şehzadeler Mektebi vardı. Sarayda zamanla Enderun Mektebi, Hekimbaşı Odası, Enderun Eczanesi, iç avlulardaki köşklerle Sarayburnu sahillerinde yazlık köşkler yapılmış, mutfaklar, ahırlar genişletilmiş, yeni yeni cami ve kütüphaneler ilave edilmiştir.

 

 

DOLMABAHÇE SARAYI

 

19. yüzyılda Sultan I. Abdülmecit tarafından yaptırılan Dolmabahçe Sarayı'nın cephesi Boğaz'ın Avrupa kıyısında 600 m boyunca uzanmaktadır. Dolmabahçe Sarayı, Avrupa sanatı üsluplarının bir karışımı olarak 1843-1856 yılları arasında inşa edilmiştir. Sultan Abdülmecit'in mimarı Karabet Balyanın eseridir. Osmanlı Sultanlarının her devirde birçok sarayı bulunurdu. Ancak esas saray Topkapı, Dolmabahçe Saraylarının tamamlanmasından sonra terk edilmiştir.

Dolmabahçe Sarayı üç katlı, simetrik planlıdır. 285 odası ve 43 salonu vardır. Denizden 600 metrelik bir rıhtımı, kara tarafında ise birisi çok süslü iki abidevi kapısı vardır. Bakımlı ve güzel bir bahçenin çevrelediği bu sahil sarayının ortasında, diğer bölümlerden daha yüksek olan tören ve balo salonu yer alır. Büyük, 56 sütunlu kabul salonu 750 ışıkla aydınlanan 4.5 tonluk muazzam kristal avizesi ile ziyaretçileri hayrete düşürür. Sarayın giriş tarafı Sultanın kabul ve görüşmeleri, tören salonunun diğer tarafındaki kanat ise harem bölümü olarak kullanılmıştır. İç dekorasyonu, mobilyaları, ipek halı ve perdeleri ve diğer tüm eşyası eksiksiz olarak, orijinaldeki gibi günümüze gelmiştir. Dolmabahçe Sarayı mevcut hiç bir sarayda bulunmayan bir zenginlik ve ihtişama sahiptir. Duvar ve tavanlar devrin Avrupalı sanatkarlarının resimleri ve tonlarca ağırlığında altın süslemeleri ile dekore edilmiştir. Önemli oda ve salonlarda her şey aynı renk tona sahiptir. Bütün zeminler birbirinden farklı, çok süslü ahşap parke ile kaplıdır. Meşhur Hereke ipek ve yün halılar, Türk sanatının en güzel eserleri, birçok yerde serilidir. Avrupa ve Uzak doğunun ender dekoratif el işi eserleri sarayın her yerini süsler. Pırıl pırıl kristal avize, şamdan ve şömineler sarayın pek çok odasında güzelliklerini sergiler. Dünyadaki saraylar içerisinde en büyük balo salonu buradakidir. 36 m. yüksekliğindeki kubbesinden ağırlığı 4.5 ton olan devasa kristal avize asılı durur. Önemli siyasi toplantılarda, tebrik ve balolarda kullanılan bu salon, önceleri alttaki, fırına benzer bir düzen ile ısıtılırdı. Saraya kalorifer ve elektrik sistemi daha sonraları eklenmiştir. Altı hamamdan Selamlık bölümündeki, eşi olmayan, güzel oymalı alabaster mermerleri ile dekorludur. Büyük salonun üst galerileri orkestra ve diplomatlar için ayrılmıştır.

Uzun koridorlar geçilerek varılan harem bölümünde, sultan yatak odaları ve sultanın annesinin bölümü ile diğer kadın ve hizmetkarlar bölümleri bulunmaktadır. Sarayın kuzey eklenti bölümü şehzadelere tahsis edilmiştir. Girişi Beşiktaş semtinde olan yapı Resim ve Heykel Müzesi olarak hizmet vermektedir. Cumhuriyet döneminde, Atatürk'ün İstanbul ziyaretlerinde ikametgah olarak kullanıldığı sarayda en önemli olay, 1938'de Atatürk'ün ölümüdür. (Pazartesi ve Perşembe hariç her gün açıktır.)

 

ÇIRAĞAN SARAYI

 

Haliç ve Boğaziçi'nin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray ve köşkleri için tahsis edilmişti. Zaman içinde bunların bir çoğu yok olmuştur. Büyük bir saray olan Çırağan 1910 yılında yanmıştır. Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Saray Mimar Serkis Balyan'a yaptırılmıştı. Dört yılda dört milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlarda mermer kaplıydı. Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları, zengin döşenmiş mekanlar tamamlardı. Odalar nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile süslüydü. Boğaziçi'nin diğer sarayları gibi Çırağan da birçok önemli toplantıya mekan olmuştu. Renkli mermerle süslenmiş cepheleri, abidevi kapıları vardı ve arka sırtlardaki Yıldız Sarayına bir köprü ile bağlanmıştı. Cadde tarafı yüksek duvarlar ile çevriliydi. Yıllar boyu harabe halinde duran kalıntı büyük tamirler sonunda yeniden ihya olmuş, yanına ilave edilen eklentiler ile 5 yıldızlı, güzel bir otele dönüştürülmüştür.

 

BEYLERBEYİ SARAYI

 

Boğaziçi Köprüsü Asya kulesinin dikili olduğu Beylerbeyi, Bizans'tan beri saraylara tahsis edilmiş güzel bir semttir. Beylerbeyi Sarayı 1861-1865 yıllarında, eski ahşap bir sahil sarayının yerinde Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır. Cephe ve iç dekorasyonda Doğu ve Türk motifleri, Batı süs öğeleri ile birlikte kullanılmıştır. Dolmabahçe Sarayı'nın havasını taşıyan üç katlı yapı, harem ve selamlık bölümlerini oluşturan 26 oda ve altı salondan ibarettir. Bu küçük sarayın içi her biri küçük çapta bir servet olan Bohemya avizeleri, Yıldız imalatı çiniler ve seramik vazolarla süslenmiştir. Yaldızlı mobilyaları ile nefis halıları buraya ayrı bir güzellik vermektedir. Otantik mobilyalar, halılar, perdeler ve diğer eşyalar olduğu gibi korunmuşlardır.

Denize bakan cephe süsleri, bakımlı bahçe ve orta bölümdeki havuzlu salon ile spiral merdivenler dikkat çeken yerlerdir. Arka yamaçta bir büyük havuz, teraslar ve türünün güzel örneği at ahırları yer almıştır. 1970'li yıllara kadar kullanılan eski yol bir tünel saray bahçesinin altından geçerdi. Sahilde iki küçük seyir köşkü bulunan sarayda devlet misafirleri de ağırlanırdı. (Pazartesi ve Perşembe hariç her gün açıktır.)

 

YILDIZ SARAYI

 

Boğaziçi'ne hakim tepeler ve vadileri kaplayan geniş alan üzerine serpiştirilmiş, yüksek duvarların çevrelediği avlular içerisinde köşkler, bahçeler kompleksidir. İstanbul'un bu ikinci büyük sarayı günümüzde değişik hizmetlere ayrılmış, bölünmüş durumu ile gelmiştir. Yıldız Sarayı, III.Selim'in annesi Mihrişah Sultan tarafından ilk yaptırılan bir köşkler bütünüdür. II.Mahmut Yıldız adını verdiği ikinci bir köşk yaptırmış, bu isim daha sonra Abdülmecit, Abdülaziz ve Abdülhamit'in hükümdarlığında yaptırılan bütün gruba geçmiştir. Sultan Abdülaziz zamanında köşkler çoğalmaya başlamış, Malta, Çit, Çadır, Şale Köşkleri yapılmış, koru usta bahçıvanların elinde bakir görünüşüne dokunulmadan düzenlenmiştir. Sultan Abdülhamit, burada 32 yıl yaşamış, 33 yıllık saltanatında, şehir içinde şehir gibi olan bu korunaklı sarayı resmi daire ve haremi olarak kullanmıştır. Yönetim Kısımları'na ek olarak Yıldız Sarayı'nda birçok bölüm ve bir de cami bulunmaktadır. 19 uncu yüzyılın sonunda, II. Abdülhamit zamanında tamamlanmıştır. Yapıların en büyük ve zarifi Şale, sultanların nasıl bir lüks içinde yaşayıp eğlendiklerini göstermektedir. Dünyanın her yöresinden getirilen çiçekler, ağaçlar ve bodur bitkilerle bezeli büyük saray parkından Boğaz'ın panoramik görüntüsü çok güzeldir. Restorasyon çalışmaları nedeniyle sadece Şale ve park halka açıktır. (Pazartesi ve Perşembe hariç her gün açıktır. )

 

KIZ KULESİ

 

İstanbul'un sembolü olan Kız Kulesi, Boğaz girişindeki kayalık üzerine kurulmuş küçük, şirin bir kuledir. Tarih içinde gözetleme kulesi, deniz feneri olarak kullanılan kule günümüzde turizme tahsis edilmiştir. Batı kaynakları burayı sevgilisi Hera'ya kavuşmak için yüzerken boğulan Leandros'un kulesi olarak tanıtır. Bir diğer hikayeye göre de burası, kızının yılan tarafından sokulacağını rüyalarında gören İmparatorun, emniyette olması için genç kızı yerleştirdiği kule idi. Meyve sepeti içinde gelen yılan trajediye sebep olur.

 

GALATA KULESİ

 

Bizanslıların Cenevizliler aleyhine hareketlerine karşılık, Cenevizliler tarafından yapılmıştır. Bölgeyi her türlü saldırıdan korumak için de bu kuleyi yaptırmışlardı. Kulede büyük sahanlığa kadar duvar içinde dönerek çıkan bir taş merdiven vardır. Son yıllarda 1967'de restore edilmiş, içine asansör konmuş, diğer katlarına da lokanta yapılmıştır.

 

BEYAZIT KULESİ

 

Bugünkü İstanbul Üniversitesi merkez binasının bulunduğu yerdeki yapı (eski saray), II. Mahmut devrinde Milli Savunma Bakanlığı (Seraskerlik) olarak kullanılmıştır. Seraskerliğin avlusundaki ahşap kule, yangın gözcüleri için uzun süre varlığını sürdürmüştür. II. Mahmut, daha güzelini yaptırtmak için bu kuleyi yıktırmıştır ve kitabesine göre, onun emri ile, 1828 yılında Serasker Hüseyin Paşa tarafından o devrin mimari özelliklerini yansıtan, kagir bir kule yapılmıştır. 50 m yüksekliğindeki bu abide, belirgin kütlesiyle, kente karakteristik bir çizgi kazandırmaktadır. Ahşap bir merdivenle çıkılan yukarıdaki sahanlık, şehrin büyük bir kısmını kuşbakışı seyretme olanağı sağlar.

 

HİSARLAR

 

Üçgeni andıran eski İstanbul yarımadasının etrafı 5. yüzyılda Roma döneminde yapılan, 22 km.yi bulan surlarla çevrilidir. Byzantion şehir sitesi, kurulmasından itibaren batı yönüne doğru genişleyerek 4 defa yeni surlarla çevrilmiştir. Marmara Denizi ve Haliç kıyıları da tek sıra fakat güçlü surlarla çevrili idi. Şehrin akropolisini çevreleyen surlardan, 3. yüzyılda yapılmış İmparator Septimus Severus ve 320'de Büyük Konstantin'in yaptırdığı 3. sur tamamen yıkılmıştır. Kara surları deniz kıyısından başlayarak tepeleri ve vadileri geçerek Haliç surlarına iner.

 

YEDİKULE

 

Bu surlardaki en görkemli kapı, Marmara Denizi'ne yakın olan "Altın Kapı" idi. Bu İmparator merasim kapısı, iki mermer kule arasında zafer takı gibi yerleştirilmişti. Zaferden dönen ordular, İmparator ve erkanı şehre bu kapıdan girerdi. Burayı çevreleyen Türk devri eseri 5 kule ilavesi ile 7 kule, bir iç kale haline sokulmuştu. Zaman içerisinde hazine, depo ve elçi hapishanesi olarak kullanılmış iken, günümüzde enteresan girişi ve "Altın Kapı" kuleleri ile şehrin bir diğer müzesidir. Yaz aylarında çeşitli etkinlikler ve konserler yapılmaktadır.

 

 

ANADOLU HİSARI

 

Karadeniz'in tek çıkışı Boğaziçi'nin Asya kısmında yer alan hisar, 1390'lı yıllarında Sultan Beyazıt tarafından yaptırılmıştır. Karşı kıyıdaki Rumelihisarı ile birlikte Boğaziçi transit geçişinin tam kontrol altında tutulması sağlayan bu küçük kale, burçlarına yaslanan eski ahşap evler ve civarı ile pitoresk bir manzara oluşturur.

 

RUMELİ HİSARI

 

İstanbul Boğazı'nın Rumeli yakasındadır. Bizans'a kuzeyden yardım gelmesini önlemek amacıyla Fatih Sultan Mehmet tarafından 1452 yılında yaptırılmıştır. Üç büyük kule yapımını üstlenen Çandarlılı Kara Halil, Saruca ve Zaganos Paşaların adlarıyla anılır.

 

KÖŞKLER, KASIRLAR

 

Küçüksu Kasrı

Yazlık olarak kullanılan saray, 19 uncu yüzyılın ortasında I. Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır. (Pazartesi ve Perşembe hariç her gün açıktır.)

Aynalı Kavak Yazlık Köşkü

Aynalı Kavak Yazlık Köşkü 18 inci yüzyılda yapılmış ve daha sonra çeşitli sultanlar tarafından restore ettirilmiştir. 1718'de takılan, bir kısmı Venediklilerden hediye aynaları nedeniyle bu ismi aldığı sanılmaktadır. Haliç üzerindeki saray, geleneksel Türk mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. (Pazartesi ve Perşembe hariç her gün açıktır.)

Ihlamur Köşkü

19 uncu yüzyıl yaptırılan Ihlamur Köşkü ismini bahçesinde yetişen ıhlamur ağaçlarından almıştır. Şimdilerde İstanbul'un ortasında yer alan bu köşk eskiden şehrin dışındaydı.

Merasim Köşkü resmi törenler için kullanılmaktayken, Maiyet Köşkü sultanın maiyetini, bazı hallerde de saraydan gezinti için ayrıldıklarında haremini barındırmıştır. (Pazartesi ve Perşembe hariç her gün açıktır.)

Maslak Köşkü

Sultan Abdülaziz tarafından av evi olarak tasarlanan Maslak Köşkü, 19 uncu yüzyıl Osmanlı süsleme sanatının kayda değer en güzel örneklerini taşımaktadır.(Pazartesi ve Perşembe hariç her gün açıktır.

Hipodrom

Günümüze çok az kalıntıları ulaşan Roma devri önemli yapıları ve abideleri, Hipodrom çevresinde inşa edilmiştir. "Büyük Saray" diye bilinen İmparatorluk Sarayı Hipodromun yanında başlar, aşağılara, deniz kenarına kadar uzanırdı. Bu saraydan günümüze bir büyük salonun yer mozaik panosu gelebilmiştir. Semt Bizans ve Türk devirlerinde de merkezi önemini devam ettirmiştir. İstanbul'un en önemli abideleri Ayasofya, Sultan Ahmet Cami, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Yere Batan Sarnıcı burada, Hipodromun çevresindedir. Hipodromdan günümüze Theodosius Dikilitaşı, Konstantin Sütunu (Örme >Dikilitaş), Yılanlı Sütun (Burmalı Sütun) kalmıştır.

Theodosius Dikilitaşı

Anıt aslen eski Mısır eseridir. M.Ö. 1547 yıllarında Firavun III. Tutmosis adına Heliopolis'de dikilmiştir. Pembe granitten ve yekparedir. Üzerinde Hiyeroglif yazısı ile II. Tutmosis'in zaferleri yazılmıştır. 390 yıllarında Bizans İmparatoru I. Theodosius tarafından İstanbul'a getirilerek Hipodroma dikilmiştir. Kaidedeki kabarmalar üzerinde I. Theodosius, oğulları, karısı, Arkadios, Honorios ile İmparator II. Valantinianus görülür. Ayrıca Hipodrom sahneleri ve anıtın dikilişini gösteren tasvirlerde vardır.

Gotlar Sütunu

Topkapı Sarayı dış bahçesinde, Gülhane Parkı Sarayburnu girişinde bulunan ve Roma Devri'nden günümüze hiç değişikliğe uğramadan gelen çok eski bir anıttır. 3. veya 4. yüzyılda dikilmiş olan bu sütun, yüksek kaide üzerinde duran 15 m. boyunda yekpare mermerden ibarettir. Sütun başı korint üslubunda kartal arması ile süslüdür. Gotlar'a karşı kazanılan zaferden bahseden kitabe satırlarından dolayı abide "Gotlar Sütunu" adıyla da anılır.

Çemberlitaş (Konstantin Sütunu)

MS 330'da Başkentin Roma'dan İstanbul'a nakli sebebi ile kentin ikinci tepesindeki büyük oval bir meydan ortasında, Konstantin'in şerefine dikilmiş olan ve Çemberlitaş sütunu olarak da bilinen bu abide orijinalinden daha kısa olarak günümüze gelebilmiştir.

Yılanlı Sütun (Burmalı Sütun)

Bu sütun Delphi'deki Apollon Tapınağı'ndan 4.yüzyılda İstanbul'a getirilmiştir. İstanbul'daki en eski anıtlardan birisidir. Orijinalinin M.Ö. 409' da yapıldığı bilinmektedir. Birleşmiş olan çeşitli Yunan sitelerinin Persler'e galip gelmesi üzerine Pers ordusunun silahlarının eritilip dökülmesinden meydana getirilmiştir. M.S. 12. yüzyıldaki Latin kavimlerinin İstanbul'u yağmalaması sırasında, sütunun tepesinde bulunan üç yılan başından ikisi kaybolmuş, diğeri ise günümüze dek ulaşabilmiştir. Bu yılan başı bugün İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde sergilenmektedir.

Beyazıt Meydanı

İmparator Theodosius devrinde MS. 393 yılında şehrin en büyük meydanı olarak inşa edilmiştir. Ortasındaki dev boyutlu zafer takının üzerinde yer alan bronz boğa başlarından dolayı buraya "Form Tauri" meydanı(Boğa Meydanı) ismi verilmiştir. Üzerinde İmparatorun da heykeli yükselen zafer takından günümüze bir kaç mermer blok ve sütun kalmıştır. Kuzeyde, Fatih'in yaptırdığı ilk sarayın yerinde İstanbul Üniversitesi bulunmaktadır. Üniversite girişini oluşturan anıtsal kapı ve bahçedeki yangın kulesi 19. yy yapılarıdır. Meydanı süsleyen ve adını veren 15. yüzyıl Beyazıt Camii, kalabalık ve hareketli Kapalı Çarşının komşusu olup, buraya ait külliyeden günümüze medrese, hamam ve dükkanlar kalmıştır.

Sultanahmet Çeşmesi (III. Ahmet Çeşmesi)

Topkapı Sarayı'nın Bab-ı Hümayun kapısı önündedir. Binanın dört cephesindeki taş ve bronz işçiliği yazılar kadar tahta saçakların süsleri birer sanat şaheseridir. Çeşme, klasik dönemin sade çizgilerinden sıyrılmış, hatların zarafeti, zenginlik ve güzelliği ile emsalleri arasında sivrilmiştir.

Üsküdar III. Ahmet Çeşmesi

Üsküdar'da iskele meydanında yer alır. 1728'de yapılmıştır. Ahşap çatılı ve dört yüzlü bir meydan çeşmesi olup mimarlık, hattatlık, taş işçiliği ve şiir sanatının bir şaheseridir.

Alman Çeşmesi

Sultanahmet meydanında parkın içindedir. Alman İmparatoru II. Wilhelm'in İstanbul'u ikinci ziyaretinin anısı için bütün kısımları ile Almanya'da yapılmış ve İstanbul'a getirilerek hazırlanan kemerlerin üzerlerine konmuştur. 20'inci yüzyılın ilk günü olan 1 Ocak 1901'de açılış töreni yapılan bu çeşmenin üç kubbesi altın mozaik kaplıdır.

Tophane Çeşmesi

Tophane Meydanındadır. 1732'de I. Mahmut tarafından Hassa Baş Mimarı Mehmet Ağa'ya yaptırılmıştır.

İstanbul'un ünlü camileri arasında Sultanahmet Cami, Süleymaniye Cami, Rüstem Paşa Cami, Fatih Cami, Eyüp Cami, Yeni Cami, Sokullu Mehmet Paşa Cami ve Mihrimah Sultan Cami sayılabilir.

CAMİ VE KİLİSELER

Kente pek çok kilise ve manastır faal durumdadır. Bir kısmı ise cami haline dönüştürülmüştür. Studios Manastırı Kilisesi , Sergios-Bakhos Kilisesi, Aya İrini Kilisesi, Pantokrator Manastırı Kilisesi, Vefa Kilisesi (Hagios Theoderos), Myrelaion Manastır Kilisesi, Aya Tekla Manastırı, Eski İmaret Cami (Pantepoptes Manastırı Kilisesi), Kalenderhane Cami (Akataleotos Manastırı), Fenari İsa Cami (Lios Manastır Kilisesi) ve Fethiye Cami (Pammakaristos Manastır Kilisesi) ünlüleridir.

İSTANBUL

Arkadaşlar son olarak şunları belirteyim sonra pişmanlık duymamanız için :biggrin:

Mutlaka........

dini mimari şaheserlerinden Süleymaniye Camii'ni ve Sultanahmet Camii'ni görmeden,

Ayasofya ve Kariye Müzesi'ni ziyaret etmeden,

Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı ve Rumeli Hisarını gezmeden,

Boğaz'da ve adalarda vapur gezisi yapmadan,

Galata Kulesi'nden ve Pierre Loti'de İstanbul manzarası seyretmeden,

Sanat ve kültür etkinliklerini izlemeden,

Eğlence hayatını merak edip, görmeden,

Ortaköy pazarına uğramadan,

Büyükada'da fayton turu yapmadan,

Boğaz'da, Kumkapı'da, çiçek pasajında balık, Kanlıca'da yoğurt, Beyoğlu'nda profiterol yemeden,

Kapalıçarşı'da halı, mücevherat, deri giyim eşyaları, Mısır Çarşısında lokum, baklava, pastırma, şekerleme almadan

Beyoğlu'nda ve tüm mega alışveriş merkezlerinde alışveriş yapmadan,

İstanbul'dan ayrılmayın..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TOPKAPI SARAYI

 

TopkapiPalace.jpg

 

DOLMABAHÇE SARAYI

www.yeniresim.com_-_Mimari_Yap_-_Saray_Resimleri_-_Dolmabahe_Saray1.jpg

 

 

ÇIRAĞAN SARAYI

IstanbulCiraganSarayi.JPG

vw_hlpl_large_5.jpg

 

BEYLERBEYİ SARAYI

beylerbeyi12.jpg

 

YILDIZ SARAYI

yildiz_sarayi.jpg

 

KIZ KULESİ

kizkulesi9nc.jpg

 

GALATA KULESİ

 

BEYAZIT KULESİ

P1000040.jpg

 

RUMELİ HİSARI

RumeliHisar3053.jpg

 

HEYBELİ ADA

 

BOĞAZİÇİ

bogazici.jpg

 

İSTİKLAL CADDESİ (Beleşciye dikkat :) )

istanbul-tunel-18.jpg

 

PANTRAKTOR MANASTIRI (sonradan camiye çevirmişler ne gerek vardıysa )

Image-ZeyrekCamii20061230_02.jpg

 

SULTAN AHMET CAMİİ

sultanahmet_cami_25.jpg

 

FENERBAHÇE SARAYI (sultan aziz yıldırım tarafından yaptırıldı) :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 6 ay sonra...
  • 4 ay sonra...

genelde tarihi yerler belirtilmiş..

bende eklemek istersem mesela anadolu kavağı muhteşem bir manzara, sanırım ceneviz kalesi olması lazım bana göre bağazın en güsel manzarası ..

ulus parkı da cok hos.ozellıkle aksam saatlerınde bogaza karşı çay içmek..ayrıca ortaköy gecesi ve gündüzü ayrı bir güzel...

doğal güzelliklerdende aklıma gelen ağva ,öğümce,polenezköy ve bahçeköyde ilk aklıma gelenler

şimdilik bukadar. ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...
  • 3 ay sonra...

Marmara Denizi’nin incilerinden “Büyükada” hem vapur, hem motor hem de deniz otobüsü seferleri ile ulaşımı kolay alternatiflerin başında gelir. Bahar aylarının gelişi ile hareketlenen adalar vapur seferleri ile günün hemen her saati özellikle de hafta sonları İstanbul’dan hareketle minimum yarım saat gibi kısa bir sürede şehri arkada bırakmak mümkün…

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

gezilecek yer çok 1 hafta yetmez 1 ayda yetmez rolleyes.gif pierr lotti de çay içmeyi unutmayın . Kanuni sultan süleyman türbesi onarımdaydı 2 ay önce gitmişdim . mutlaka süleymaniye camisinden istanbulu seyredin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
  • 1 ay sonra...
  • 2 ay sonra...
  • 1 ay sonra...
  • 7 ay sonra...

İstanbul Seyahat rehberi paylaştığınız için teşekkür ederiz, İstanbul'da Eminönü Meydanı'nın güney tarafında Ahmet annesi için, Ahmet Camisi modeline, 1615 yılında başlamış ancak 1663 yılında tamamlanan büyük Yeni Cami, Sultan annesinin Yeni Cami, duruyor.Cami ve bitişik kraliyet dairelerin iç zengin çinilerle dekore edilmiştir. Bugün araba kitap ve İstanbul Havalimanı'nda araç kiralama tasarruf

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 yıl sonra...
  • 4 hafta sonra...
  • 9 ay sonra...
  • 3 ay sonra...
Misafir gezmem lazım

Bundan sonra ihtiyacı olacak arkadaşlar içinclear.png

 

İstanbul’da Gezilmesi Gereken 100 Yer

İstanbul kazan biz kepçe. Gez gez bitmiyor. Gezilecek 100 yer değil 1000 yer yazılır. O kadar güzel bir şehirki… İnsan araştırdıkça bir özelliğini daha keşf ediyor, adına niye bu kadar çok savaş yapıldığını ve onun üzerine neden bir çok şiir yazıldığını daha iyi anlıyor. Özetin özeti İstanbul bana göre dünyanın en güzel şehri. Rüya gibi bir yer. Şimdi gelin bu büyülü şehre yakından bakalım.

İstanbul Anadolu Yakasında Gezilecek Yerler

Beylerbeyi Sarayı (Üsküdar)

Osmanlı padişahlarının yazlık mekânı ve yabancı devlet başkan ya da hükümdarlarının ağırlanacağı bir devlet konukevi olarak düşünülmüş ve Sultan Abdülaziz’in talebi üzerine inşa edilmiştir.

 

 
Mihrimah Sultan Camii (Üsküdar)

Mimar Sinan’ın Kanuni’nin kızı Mihrimah Sultan’a ithafen yaptığı mütevazi ama güzel bir cami.

 

 
Fethi Paşa Korusu (Kuzguncuk)

Kahvaltı yapmak için güzel bir yer. Ayrıca, eşsiz bir manzaraya sahip.

 

 
Adile Sultan Sarayı ( Kandilli )

Saray, Sultan Abdülmecit’in kız kardeşi Adile Sultan adına 1876 yaptırılmıştır.

 

 
Tarihi Moda İskelesi (Kadıköy)

Harika manzara eşliğinde sabah kahvaltı, öğlen kahve, akşam yemek keyfi yapabilirsiniz.

 

 
Fenerbahçe Stadı (Kadıköy)

Fenerbahçelilerin mabedi:)

 

 
Kadıköy Barlar Sokağı

Anadolu yakasının eğlence adresi.

 

 
Suadiye Sahili (Kadıköy)

İster yürüyüş yap dalga sesleri eşliğinde,istersen çimlere yada kayalıklara otururak denizi seyret,iyot kokusunu çek dinlen.

 

 
Bağdat Caddesi ( Kadıköy)

Yemek yiyip, doğru düzgün bir yerde kahveni içip alışveriş yapabilinecek iyi bir cadde. Yalnız, biraz pahalı her şey…

 

 
İstanbul Oyuncak Müzesi (Kadıköy)

Mutlaka gidilip görülmesi gereken bir müze.

 

 
Fenerbahçe Spor Kulübü Müzesi(Kadıköy)

Fenerbahçe’nin tarihine dair her şey bu müzede.

 

 
Haydarpaşa Garı (Kadıköy)

1908’de İstanbul – Bağdat Demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak yeni rönesans tarzında inşa edilen tren garı, TCDD’nin ana istasyonudur.

 

 
Kadıköy İstanbul Boğa Meydanı (Kadıköy)

Kadıköy’ün sembolü, en önemli buluşma noktası.

 

 
Küçüksu Kasrı (Anadolu Hisarı)

Sultan Abdülmecit tarafından Nigoğos Balyan’a yaptırılmış, inşaatı 1856 yılında tamamlanmıştır. İçerisindeki aynaların, Fransız mobilyaların, İtalyan avizelerinin, ipek İran ve hereke halılarının güzelliği görülmeye değerdir.

 

 
İstanbul Avrupa Yakasında Gezilecek Yerler

Bozdoğan Kemeri (Fatih)

Kemer Romalılar tarafından şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla yaptırılmış. Gerçekten çok etkileyici bir yapıt.

Bozdoğan Kemeri
 
Beyazıt Kulesi (Fatih)

Yangınları gözetlemek ve haber vermek amacıyla İstanbul’un Beyazıt semtinde 1749 yılında yaptırılmış.

 

 
Çorlulu Ali Paşa Medresesi(Fatih)

Nargile sevenlerin mutlaka uğraması gerekiyor.

 

 
Büyük Saray Mozaikleri Caddesi (Fatih)

Hayatta kalan mozaik parçalarında 150 insan ve hayvan figürü kullanılarak anlatılmış 90 farklı tema bulunur.

 

 
Alman Çeşmesi ( Fatih)

Alman imparatoru Wilhelm’in hediyesidir. Sultan ahmet caminin dışındaki bahçededir.

 

 
Fatih Camii (Fatih)

Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmış olan cami ve külliyedir.Yapımına 1462 yılında başlanmış ve 1470 yılında tamamlanmıştır. Mimarı, Sinaüddin Yusuf bin Abdullah’tır.

 

 
Fethiye Müzesi (Fatih)

Kilise olarak yapılan bu yapı daha sonraları camiye dönüştürülmüştür.Tarihi yapısıyla birlikte islamiyet ve hristiyanlığın yan yana olmasının ayrı bir güzelliği vardır.

 

İstanbul Arkeoloji Müzeleri (Fatih)

İstanbul da tarihi yarımada içerisinde bulunan topkapı sarayından sonra en önemli ikinci müzesidir.üzede Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Erken, orta ve geç bronz dönemi, Helen, Roma ve Bizans dönemine ait nadide eserleri barındırmaktadır.

 

 
Topkapı Sarayı (Fatih)

İstanbul’da mutlaka ama mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Detaylı gezmek istiyorsanız en 5-6 saat ayırmanız şart.

 

 
İslam Bilim Ve Teknoloji Tarihi Müzesi (Fatih)

Matematikten astronomiye birçok dalda eserler bulunan bu müzeyi dolaşmanız saatler alabilir. Bilim ve teknolojinin gelişimini merak ediyorsanız bu müzeyi ziyaret etmelisiniz.

 

 
Gülhane Parkı(Fatih)

Çiçekler içinde, temiz hava ve doğayla baş başa kalmak, aynı zamanda şehirden çok da uzaklaşmak istemiyorsanız, çay içmek ve parkı gezmek için Gülhane Parkı ziyaret edilmeye değer.

 

 
Kapalı Çarşı (Fatih)

3.000 fazla dükkânı ile Kapalı çarşı, İstanbul’un gezilip görülmesi gereken benzersiz bir merkezidir.Toplam 46 kapısı vardır.

 

 
Tekfur Sarayı (Fatih)

Edirnekapı semtinde; kara surlarına bitişik olarak inşa edilmiş, konum olarak Edirnekapı ve Eğrikapı arasında kalan kalın duvarlı saraydır.

tekfur-sarayi
 
 

Kanuni Sultan Süleyman Türbesi (Fatih)

Kanuni Sultan Süleyman’ın cenazesi Süleymaniye’deki caminin avlusundadır. Hürrem Sultan’ın da mezarı oradadır.

 

 
Kariye Müzesi (Fatih)

Doğu Roma İmparatorluğu döneminde büyük bir yapı olan Khora manastırının merkezini oluşturan ve İsa’ya adanmış olan kilise olarak inşa edilmiştir.İstanbul’un fethinden sonra camiye dönüştürülmüştür.

 

 
Nuruosmaniye Camii (Fatih)

Çemberlitaş semtinde, Kapalıçarşı girişinde yer alır. 1748-1755 yıllarında inşa edilmiştir.

 

 
Vefa Bozacısı (Fatih)

İstanbulu İstanbul yapan renklerden. Bu güzel semtle özdeşleşmiş bir lezzet.

 

 
Sultanahmet Camii (Fatih)

Sultan birinci Ahmet tarafından 17.yüzyılda ,Mimar Sinan’ın yetiştirdiği öğrencilerden biri olan Sedefkar Mehmet Ağa’ya yatırılmıştır.Minarelerde camiyi yaptıran Sultan Ahmet’in 16.Osmanlı padişahı olması sebebiyle 16 adet şerefe bulunmaktadır.Sultan Ahmet Camii külliyesiyle birlikte, İstanbul’daki en büyük yapı komplekslerinden biridir.

SULTANAHMET CAMİİ
 
Yerebatan Sarnıcı (Fatih)

Ölmeden önce görülmesi gereken yerler listesine alınması gerekir.

 

 
Beyazıt Meydanı

Bir yanı Beyazıt Cami, bir yanı İstanbul Üniversitesi, bir yanı sahaflar, bir yanı Kapalıçarşı. Buram buram tarih kokan, güvercinlerin ve öğrencilerin ev sahipliğini yaptığı huzurlu meydan.

 

beyazit
 
Aya İrini Kilisesi Müzesi ( Sultanahmet)

Topkapı Sarayı’nın birinci avlusundadır. 4.yy başlarında yapılan Aya İrini, Türkiye’deki müze çalışmalarının ilk başladığı yerdir.

 

 
Caferağa Medresesi (Sultanahmet)

Cafer Ağa tarafından, Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Huzur dolu bir yer.

 

 
Ayasofya (Sultanahmet)

5. yüzyılda ilk olarak kilise olarak yaptırılan Ayasofya, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür.

AYASOFYA MÜZESİ
 
Çinili Köşk (Sultanahmet)

Arkeoloji Müzesi karşısındaki 2 katlı, Fatih Sultan Mehmet`in Topkapı Sarayında yaptırdığı ilk binadır. Çinili Köşk Müzesi koleksiyonlarında 11.- 20.yüzyıldan kalma Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait 2000 civarında eser bulunmaktadır.

 

 
III. Tutmosis Dikilitaşı (Sultanahmet)

İmparator Constantinus Vii tarafından 944 yılında bugünkü yerine dikilmiş.17. Yüzyılda Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, Dikilitaş’tan (Obelisk)İstanbul’u afetlerden koruyan bir tılsım olarak bahsetmiş.

 

 

Türbeler Müzesi (Sultanahmet)

 

Kabataş-Bağcılar Tramvay hattı ile ulaşılabilir.

 

 

Süleymaniye Camii (Süleymaniye)

I. Süleyman adına 1551-1557 yılları arasında İstanbul’da Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Mimar Sinan’ın ayrıca kalfalık eseridir.

 

 
Eminönü İskelesi

Balık tutanlar bi yanda deniz kokusu bi yanda. Biraz kalabalık fakat muhteşem bir manzaraya sahiptir iskele. Gitmişken balık ekmek yemeyi de unutmayın.

 
Cihangir (Beyoğlu)

Kafeleri, restoranları, ara sokaklarından görülen deniz manzarası ile görülmeye değer bir yer Cihangir.

 

 
Adam Mickiewicz Müzesi ( Beyoğlu )

Adam Mickiewicz anısına yaptırılmış müzedir.

 

 
Leb-i Derya (Beyoğlu)

İstanbul’un en iyi manzaralarından birine sahip olan restaurant.

 

 
Çiçek Pasajı (Beyoğlu)

Fasıl,sohbet ve rakı-balık sevenler için uygun ortam.

 

 
Fransız Sokağı(Beyoğlu)

Romantik ve bir o kadar da güzel mekanları barındırır.

 
Galatasaray Müzesi (Beyoğlu)

Bir galatasaray taraftarının gelip görmesi gereken bir müze. Galatasaray Lisesi’nin tam karşısında.

 

 

 

 
Galata Kulesi (Beyoğlu)

Galata Kulesi dünyanın en eski kulelerinden biri olup, Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında Fener Kulesi olarak inşa ettirilmiştir.

 

 
Galata Mevlevihanesi Müzesi (Beyoğlu)

Beyoğlu’nda Yüksekkaldırım’a inen yokuşun başında yer alan mevlevihane, İstanbul’un en eski mevlevihanesidir.

 

 
Kamondo Merdivenleri (Beyoğlu)

Avusturya Lisesi’nde okuyan torunlarının yokuşu rahat çıkmaları için Abram Kamondo tarafından inşa ettirilmiş.

 

 
Pera Müzesi(Beyoğlu)

İstanbul’un Tepebaşı semtindedir. 2005 yılında Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından kültür sanat hizmeti vermek amacıyla kurulmuştur.

 

 
Miniatürk(Beyoğlu)

Ufak bir Türkiye turu adeta. Hoş bir müze:)

miniatürk
 
Rahmi M. Koç Müzesi (Beyoğlu)

Klasik arabalar ve motorlar, endüstriyel ekipmanlar, hayallerle dolu küçük evler, kısaca herşeyi burada bulabilirsiniz.

 

 
St Antuan Kilisesi (Beyoğlu)

İstanbul’un en büyük Katolik Kilisesi’dir.  İstiklal Caddesi üzerinde Galatasaray Lisesi tarafında)Tünel’e doğru giderken sol tarafta bulunur.

 

 
İstiklal Caddesi (Beyoğlu)

Tünel ile Taksim Meydanı arasında uzanan ve 19. yüzyılın sonlarından beri Türkiye’nin en ünlü caddelerinden biri.

istiklal
 
Nevizade (Beyoğlu)

Asmalı mescit ve Karaköy’den sonra eğlencenin aktığı sokak. Her akşam tıklım tıklım.

nevizade
 
Taksim Meydanı

İstanbul’un kalbi.

 

 
İstanbul Modern Sanat Müzesi (Karaköy)

Boğazın kenarında insan ufkunu açan bir müze/sanat galerisi. Geleneksel ve modern muhteşem sanat eserleri büyüleyici şekilde teşhir ediliyor.

 

 
Karaköy

İstanbul’un yeni popüler semti. Özellikle ilginç tasarımlı kafeleri ile dikkati çekiyor.

karakoy-kahvesi
 
Haliç

Mutlaka görülmesi gereken bir yer. Hele birde teleferikle çıkıp Pierre Loti’den seyrine doyum olmuyor.

halic
 
Atatürk Müzesi (Şişli)

Mustafa Kemal Atatürk`ün Milli Mücadele Çalışmaları sırasında kiracı olarak kaldığı ev müze haline dönüştürülmüştür.

 

 
Harbiye Askeri Müzesi (Şişli)

Herkesin mutlaka görmesi gereken bir müzedir. Tarihimizi askerlerimizden dinlemek, anlamak ve tatmak için gitmenizi tavsiye ederim. Her gün saat 3’te mehteran var.

 

 
Nişantaşı (Şişli)

İstanbul sosyetesinin vazgeçemediği adres.

nisantasi
 
Kanyon Alışveriş Merkezi (Levent)

İstanbul’un en havalı AVM’lerinden.

kanyon
 
Beşiktaş

Buraya bir kahvaltı yapmak için bir de Beşiktaş maçı izlemek için mutlaka gidin.

besiktas
 
Dolmabahçe Sarayı (Beşiktaş)

Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Konutu olan Dolmabahçe Sarayı, 10 Kasım 1938 tarihinde Atatürk’ün öldüğü yer olması sebebiyle, Cumhuriyet tarihinde ayrı bir öneme sahiptir.

DOLMABAHÇE SARAYI
 
Ihlamur Kasrı (Beşiktaş)

Şehrin göbeğinde sessiz sakin yemyeşil bir bahçe. Adeta vaha gibi.Eski ağaçlar ,mis gibi çiçekler ,güzel bir havuz.

 

 
 

Vodafone Arena (Beşiktaş)

Beşiktaş’ın mabedi:)

 

 
Yıldız Parkı (Beşiktaş)

İçerisinde meşrutiyet tarihi yatar diyebiliriz. Abdülhamit’in Mithat Paşa’yı hapsettiği çadır köşkü, Osmanlı’nın bir çok misafirine açılmış Malta ve Şale köşkleri buradadır.

 

 
Yıldız Saat Kulesi (Beşiktaş)

Yıldız Camii avlusunun güneybatı köşesinde yer almaktadır.

 

 
Yıldız Sarayı (Beşiktaş)

Yıldız Sarayı, ilk kez Sultan III. Selim’in annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmış,özellikle Osmanlı padişahı II. Abdülhamit süresinde Osmanlı Devletinin ana sarayı olarak kullanılmış olan saraydır.

 

 
Ortaköy

İstanbul’un olmazsa olmazı. Eşsiz manzarasını mutlaka görmeniz gerekiyor. Ha bir de kumpir yemeyi de unutmayın.

ortakoy
 
Esma Sultan Yalısı(Ortaköy)

Esma Sultan 16 yaşında devrin önemli devlet adamlarından Çerkes Mehmet Paşa’yla evlendirildikten sonra Ortaköy Camii yanındaki 17. yüzyıldan kalma yalı kendisine düğün hediyesi olarak verilmiştir.

 

 
Boğaziçi Köprüsü

Boğaziçi Köprüsü, 1.Köprü ya da resmi adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Karadeniz ile Marmara Denizini birbirine bağlamaktadır.

İstanbul
 
Borusan Contemporary (Perili Köşk) (Rumelihisarı)

Çağdaş sanat adına nadir müzelerden birisi. Giriş 10 TL.

 
Hisarlar Müzesi(Rumeli Hisarı)

Sarıyer İlçesi’nde otuz dönümlük bir alanı kapsamaktadır. Anadolhisarı’nın karşısında İstanbul Boğazı’nın en dar ve akıntılı kısmında inşa edilmiş muhteşem bir eserdir.

Rumeli Hisarı İstanbul
 
Bebek

Sahilindeki parkı oturup kafa dinlemek yada yürüyüş yapıp deniz havası almak için ideal olan semt.

 
Aqua Florya AVM (Florya)

Bana göre İstanbul’un en iyi AVM’si. Muhteşem deniz manzarasına sahip.

 

 
Florya Atatürk Deniz Köşkü (Florya)

Köşk Atamız tarafından yazlık olarak kullanılmıştır.

 
Türk Telekom Arena (Seyrantepe)

Galatasaray’ın mabedi.

 

 
Belgrad Ormanı (Sarıyer – Kemerburgaz Yolu)

Yürüyüş ve koşu için İstanbul’da en iyi yer.

 

 
Eyüp Sultan Camii (Eyüp)

İstanbul’un fethinden sonra yapılmış ilk cami olması sebebiyle, istanbul tarihinde önemli bir yeri vardır.

 

 

Pierre Loti Kahvesi (Eyüp)

Türk dostu ve İstanbul aşığı olan Fransız yazar Pierre Loti’den ismini almıştır! Muhteşem Haliç manzarası ile Pierre Loti tepesindeki çay bahçeside İstanbul’un simgeleşmiş en romantik yerlerindendir.

 
Vialand Tema Parkı (Eyüp)

Sınırsız eğlence ve adrenalin için mutlaka gitmeniz gereken bir tema parkı.

vialand
 
Havacılık Müzesi (Yeşilköy)

Türk havacılık tarihinin muhteşem müzesi mutlaka gorülmeli.

 
İstanbul Akvaryum(Yeşilköy)

Balıklar arasında bir gezintiye çıkmaya hazır olun. Köpekbalığını görmeden gelmeyin.

 

 
Burç Beach(Kilyos)

İstanbul’da denize girebileceğiniz ender yerlerden.

 

 
İstinye Park Alışveriş Merkezi (Sarıyer)

Kesin bir ünlüye denk geleceğiniz AVM.

istinyepark
 
Rumeli Feneri (Sarıyer)

Şehirden kaçış rotası, Marmara ile Kara denizin birleşme noktası.

 

 
Maslak Kasırları (Maslak-Sarıyer)

Sultanlara ait bir av ve dinlenme yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir.

 

 
Kız Kulesi

Boğaz manzarasının vazgeçilmezlerinden biri kuşkusuz Kız Kulesi’dir. Efsaneye göre, fırtınalı bir gecede, Leondros kulede ışık yandığını görünce, sevgilisi Hero’nun kendisini çağırdığını düşünür ve denize atlar. Oysaki bu kez ışığı yakan Hero değil, aşıkların her gece gizlice buluştuğunu anlayan bir başkasıdır ve ışığı söndürüverir. Leondros, Boğazın dalgalarına gömülür; bunun acısına dayanamayan Hero ise kuleden atlayarak hayatına son verir. Efsanenin sonunda aşıklar adına kulenin olduğu yere bir deniz feneri yapılır.

KIZ KULESİ
 
Kuruçeşme Sahili

Burada çimlere uzanıp boğazı seyretmek paha biçilmez bir zevk.

 
Mısır Çarşısı (Eminönü)

Kuruyemiş, baharat,kahve almadan çıkmayın

 
Panorama 1453 (Topkapı)

Fetihle ilgili en güzel bilgi kaynaklarından biri. Misafirlerinize şehri gezdirirken mutlaka buraya da uğramalısınız.

 

 
Sakıp Sabancı Müzesi (Emirgan)

Muazzam bir manzaranın eşliğinde insanları sanat ile buluşturan nadide bir mekan,sunulan etkinlikler İstanbul’da yaşayan herkes için büyük bir şans.

 
Tophane Saat Kulesi (Tophane)

Diğer adıyla Nusretiye Saat Kulesi, İstanbul’un Tophane semtindedir. İstanbul’un en eski saat kulesidir.

Tophane Saat Kulesi
 
Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi (Tarabya)

Klasik otomobil tutkunlarının mutlaka ziyaret etmesi gerekir.

 
Yedikule Zindanları (Zeytinburnu)

Yedikule, aslında  bir zindan oluşturmak amacı ile değil, Bizans’a misafir gelen kralları ve yabancı misafirleri ihtişamlı bir şekilde karşılamak için yapılmıştır. Sarayburnu’ndan Bakırköy’e uzanan sahil yolu üzerindedir.

 
Yeni Camii (Kabataş)

Harika bir Osmanlı camisi. Sahil camilerinin belki de en iyisi.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 yıl sonra...
  • 2 yıl sonra...

Türkiye'de görülmesi gereken yerleriniz arasında en başa İstanbul boğazını eklemelisiniz. Asya ve Avrupa yakalarını birbirlerine bağlayan boğaz köprüleri, Çamlıca tepesi, Tarihi yalılar ve sarayları size özel tekneler ile boğaza açılarak unutamayacağınız gezi programı gerçekleştirebilirsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.