Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İşitme Engelliler Eğiminde İnsan Profili....


Yayamaz Kayımca

Önerilen İletiler

İşitme engelli öğrencilerin dil ve bilgi düzeylerini dikkate alan, hayattaki öncelerini belirleyen, birbiri bütünleyen, uygulanması ve değerlendirilmesi objektif kriterlere dayanan, öğretmen, öğrenci ve denetim mekanizmasını diri tutacak bir rehberin olmayışı, aşağıda belirteceğim öğretmen, öğrenci, veli, idareci ve toplum profilini ortaya çıkaracaktır.

 

Öğretmen Profili:

İyi niyetli, çalışkan ve öğrencilerine hep yeni yeni bilgiler vermek isteyen, bir anını boş geçirmeyen, sınıfını ve çocukları seven ,velileri ile iletişimi iyi, ancak yeni yeni bilgiler vermek isterken bilgilerin içinde çocukları boğan, ideal-tecrübesiz öğretmen, ……

 

Genelde çok bilip az iş yapan, lafla peynir gemisi yürütmeye çalışan, tribünlere oynayan öğretmen……

 

Öğrencilerle zaman geçirmekten rahatsız, isteksiz, sınıfı kendine dar gelen, kitabı açtırıp sayfalarca yazdıran, resim yaptıran, saatlerce oturan ve oturtan, kendine dahi saygınlığını kaybetmiş, çocukları ve velileri ile mutsuz öğretmen……

 

Ne zaman, ne vereceğini, ne kadar vereceğini, nasıl bir yol izlemesi gerektiğini bilen mevcut bir müfredatı olmasa da çocuklarını tanıyıp ona göre bir çalışma yapan, amacı ve davranışları somut, ulaşılabilir olan, bilinçli öğretmen……

 

Öğrenci Profili:

Devamlı çalışan, yazan, çizen, ancak mevcut müfredatın(Normal okullarda uygulanan İlköğretim Müfredatı) tüm hedeflerini yerine getirmeye koşullandığı için bir türlü başarılı olamayan öğrenci……

 

Devamlı arkadaşları ile işaretlerle bir şeyler anlatan, Öğretmeni ile birlikte oturmaya alışmış, derse isteksiz, devamlı çay-kahve molası havasında olan, geleceği göremeyen, mutlu bilinçsiz öğrenci…….

 

Hem çalışan, hem eğlenen, öğretmenin belirlediği somut hedeflere ulaşmaya çalışan, az ama devamlı gelişim içerisinde olan, geleceği görebilen, bilinçli-endişeli öğrenci…….

 

Veli Profili:

Çocuğunun devamlı çalıştırıldığı için memnun olan, neyi ne kadar öğrendiğini sorgulamayan, normal işiten çocuklarla aynı bilgiler paylaşıldığı için mutlu, öğretmenle arası iyi olan , arkadaş canlısı veli……..

 

Çocuğunun sınıfta ne yaptığından habersiz, yazılan sayfalarca yazıdan(Halbuki bir meşguliyet olsun diye yazdırılmıştır)çocuğunun bir şeyler öğrendiğini zanneden bilinçsiz veli……...

 

Çocuğunun ne yaptığı , ne yazdığı umurunda olamayan, geçim telaşesi içinde kendini kaybetmiş veli…….

 

Çocuğunla ilgiliymiş gibi görünen, çocuğunun hiçbir derdini, isteğini dikkate almayan, çevresindeki insanlara ben çocuğum için şunu yaptım, ben çocuğum için bunu yapım diyen sözde veli…….

 

Ne yapıldığının farkında olan, soran, sorgulayan, çocuğunun gün gün takibini yapan, derslerine destek olan, kararlı, ne istediğini bilen, bilinçli veli……

 

İdareci Profili:

Kendine problem çıkarılmasından hoşlanmayan, mutedil okul ortamından memnun, aynılığı benimseyen, bana dokunmayan bin yıl yaşasın düşüncesindeki, korkak idareci……...

 

Mevzuatın gereğini yerine getirmeyi kendine amaç edinen, kanun-tüzük-yönetmelik ne diyorsa o, zihniyetindeki, insani zafiyetlerden doğacak olumsuzlukları legal ölçütler çerçevesinde çözmeye çalışırken hareket alanını kendi kendine kısıtlayan doğrucu idareci…….

 

Gerektiğinde risk alan ve yapılanın arkasında duran, mevzuatın da yanlışları olabileceğinin bilincinde olan, eğitimi ön planda tutan, yenilikçi, öğretmeni, veliyi ve dolayısı ile öğrenciyi ve toplumu destekleyen profesyonel idareci……..

 

Toplum Profili:

Engelli öğrencilerin, çocuklarına ve kendilerine zarar vereceklerinden korkan, “Sakın onlara yaklaşma, Dur sakın ona bakma…. ” vb. sözleri sıkça kullanan, neden korktuğunun ve niçin korkuttuğunun bilincinde olmayan, paranoyak toplum……

 

Engellileri seven, yardımcı olmaya çalışan, acıyan, “yazık, vah, vah ….” Sözleri sıkça kullanan, iyi niyetli, sevecen, yardım sever, sömürülmeye uygun toplum……

 

Kendini toplumun bir parçası olarak gören, bu toplum içerisinde engelli bireyler için neler yapması gerektiğini araştıran, bunun için somut adımlar atan, biri veya birileri tarafından sömürülmeye çalışıldığının farkına varan, yanlışı doğrudan ayıran toplum……

 

 

Evet yukarıda bahsi geçen insan profilleri içinde bulunduğumuz toplum içerisinde çeşitlendirilebilir. Hatta her bir bireyin başlı başına bir profil oluşturduğu söylenebilir. Ancak değişmeyen bir gerçek var, bu da engellilere yönelik toplumsal bir vizyonumuz ve misyonumuz yok.

 

Geleceğin resmini çizerken gözümüz görmüyor, kulağımız duymuyor, ayağımız yere düzgün basamıyor. Her alanda olduğumuz gibi bu alanda da kör, topal ilerliyoruz. Ve toplum olarak hep şunu söylüyoruz “EĞİTİM ŞART!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşitme Engelli Bireylerin Konuşmasında Sesin Yeri

 

 

 

 

Mesleki yaşamımızda en çok karşılaştığımız yanlışlardan biri, konuşmanın bütünüyle seslere yüklenmesidir. Sesler konuşmada etkin ve de yetkindir. Ama sesleri bilmek veya seslendiriyor olmak, konuşma için yeter koşul değildir.

 

 

“Bu çocuk tüm sesleri çıkarıyor o halde bu çocuk konuşabilir.” demek, doğru bir ifade değildir. Bu düşünce doğru bir ifade olsaydı, işimiz çok kolaylaşacak, sesin çıkış yerleri ve biçimleri öğretilerek işitme engelliler konuşabilir hale gelecekti. Hatta daha ileri boyutta düşünülürse, sesini çıkardığımız tüm dilleri konuşabiliyor olacaktık. Ki bu da normal işiten bireyler için hiç de zor olmayacaktı. Örneğin, Kuran-ı Kerim’i düşünelim, biz Arapçadaki tüm sesleri çıkardığımız için Kuran-ı Kerim’i okuyabiliyoruz, ancak hiç birimiz özel bir eğitim almadan Arapça konuşamıyoruz. Veya İngilizcedeki tüm sesleri çıkarıyoruz ancak karşımıza bir İngiliz geldiğinde kendisiyle konuşamıyoruz. Konuşabilmek için ya özel ders alıyoruz veya bu dilin konuşulduğu ülkelerde bir süre yaşıyoruz. Tıpkı bu örneklerde olduğu gibi diğer dillerde de benzer durumlar söz konusudur. Dillerde farklılaşan sesler olabilir ve bu sesler konuşulan dil üzerinde önemli bir yere sahiptir. Ancak bu sesleri çıkarabiliyor olmak konuşabiliyor olmayı gerektirmez.

 

Birçok velimizden “Efendim benim çocuğum şu, şu sesleri çıkaramıyor. Çıkarsa çok güzel konuşacak.” Türünden sözleri sıkça duymuşuzdur. Bu sözler, saf - temiz niyetlerin basit mantık kuralları içersinde ortaya koyduğu yanlış düşüncelerdir. Bu düşüncelerle insanlar konuşmayı basite indirgeme eğilimi gösterir. Ancak durumun basitleştirilmesi gerçeği farklılaştırmaz. Gerçek, dilin konuşularak geliştirileceğidir. Konuşma ancak konuşularak öğrenilir.

 

Velilerimizin veya bu durumu dışardan gözlemleyen bireylerin bu şekilde düşünceler içerisinde olması doğaldır. Ancak bu durum uzman boyutuna taşındığında problem çözümsüzlüğü ve hüsranı beraberinde getirir. Hele ki “Ben yaptım, oldu.” mantığı ile gidiliyor ve insanların yılları yersiz vaatlerle çalınıyorsa, bunun diyeti hiçbir şekilde ödenemez.

 

Bu alanda hizmet veren, hizmet alan tüm elemanların bilgi paylaşımı içerisinde olması yapılan veya yapılabilecek yanlışları engelleyebilecektir. Deneme-yanılma yolu öğrenme için yararlı bir yöntemdir. Ancak pahalı bir yöntemdir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşitme Engelli Cihaz Takınca Konuşur Mu?

 

 

 

Toplum olarak en sık düşülen hatalardan birisi, işitme cihazının işitme engelli bireyleri konuşturduğuna olan inançtır. Bu inançla birçok insan büyük umutlarla cihazlanmış veya cihazlandırılmıştır. Cihazın böyle bir yeteneğinin olmadığının anlaşılması umut bağlayan bireyleri büyük üzüntülere uğratmıştır. Bu anlayışın altında yatan sebepler nedir, diye sorulsa, verilecek cevaplar araştırılmaya değer bir konunun başlangıcı olacaktır. Kısa bir beyin fırtınası ile, şu başlıklar altında, bazı cevaplara ulaşılabilir.

 

 

Öncelikli olarak konuşmanın karmaşık yapısından insanların habersiz olması. Konuşan bireyler nasıl konuşmaya başladığının farkında değildir. Hatta onları büyüten ebeveynler de, çocuklarının nasıl o kadar sesi, kelimeyi, kavramı öğrendiğini, nasıl yerli yerinde kullandığına dair hiçbir fikirleri yoktur. Benim çocuğum şurada bunu öğrendi, burada bunu öğrendi, diyebilmek mümkün değildir.(Bu ana dil için geçerli.)

 

 

Bu handikabın bir diğer sebebi teknolojinin hayatımıza getirdiği yeniliklerin boyutudur. Hızla gelişen ve sınırları zorlayan teknoloji toplumun böyle bir düşünceye kapılmasına neden olabilir.

 

 

Belki de toplumsal psikolojimizin değişik bir biçimde dışa vurumu olabilir. Toplum olarak mucizeleri seven bir yapıya sahibiz. Bu yapımız her an bir elin gelip, yaşamımızdaki tüm problemleri çözeceğine olan inancımızdır. Halbuki hayat farklılıkları içerisinde taşıyan bir yapıdadır. Mucizelerin hayatımızda yeri vardır. Hatta hayatımız bir mucizedir. Düşünüldüğünde; konuşma, işitme, görme, …..vs.nin başlı başına birer mucize olduğu görülebilir. Örneğin; işiten bireyler olarak neden içimizdeki sindirimi, dolaşımı, solunumu duyamıyoruz. Boşaltılacak besin atıklarının kokusunu dışarı çıkınca aldığımız halde, neden içeride bu kokuyu hissetmiyoruz. Veya kulağımızdaki çınlamayı biz duyduğumuz halde neden yanımızdaki insanlar duyamıyor. Düşüncemizdeki kısır yapı, mucizeyi elle tutulur yapıya indirgeme yönünde bir eğilim gösterir. Ve bu da anlamı, anlamsızlaştırır.

 

 

Sonuç olarak takıldığında cihazlar işitme engelli bireyleri konuşturmaz. Konuşmanın sağlanabilmesi erken cihazlandırılmayla birlikte verilen eğitimle sağlanabilir. Kaldı ki öyle bir durum olsa, tüm bebeklerin cihazlandırılması mantıklı olur. Çünkü bebekler hemen konuşabilecektir. Veya yabancı kişilere bu cihazlardan takılarak direk dili(Hangi dil konuşmak istiyorsa.) konuşabilmesi sağlanabilir. İşitme cihazı araçtır, kullanıldığında fayda sağlayan önemli bir araç.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.