Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

''Türkler sopa zoruyla Müslüman oldu''


Efendi Türkler

Önerilen İletiler

220420081345425472933.jpg

''Türkler sopa zoruyla Müslüman oldu''

İsmet Özel'in "Müslüman olmayan Türk olmaz" çıkışı tartışılmaya devam ediyor. Ünlü tarihçi gazeteci-yazar Murat Bardakçı ve şair İsmet Özel canlı yayında tartıştı

 

HABERTÜRK'te Parantez programında karşı karşıya gelen iki isim arasında oldukça sert bir tartışma yaşandı. İşte Bardakçı'nın "Şairin iyisi fikri alanda sapıtır" demesiyle daha da alevlenen canlı yayındaki o tartışma..

 

İsmet Özel: "Kafirle çatışmaya kalkan müslümana Türk denir. Sözünün arkasında duruyorum. Dünyada milliyetçilikle dinini birleştiren tek unsur var o da Türk. Hıristiyan Arap olur ama hıristiyan Türk olmaz. Türkler'in müslüman olması diye bir şey yok. Ural-Altay arasında bulunan bozkır ahalisinin müslümanlıkla tanışması sonucunda seçilmiştir"

 

Murat Bardakçı: "Nasıl tanışıyor? Sopa zoruyla mı? Oradaki Türk komutanların canına okunmuştur. Onbinlerce kelleleri mızrakların üzerine dikilmişti."karşılığını verdi.

 

İsmet Özel: "Türkleri müslümanlıktan soğutmak için uydurulmuş yalanlardır. "

 

Bardakçı: "Bunları Araplar kendi tarihlerinde yazıyor, yapmayın... Kavimler Göçü büyük palavradır. Türklerin müslüman olması sopa zoruyladır. Türkler kılıç zoruyla Müslüman oldu. Emeviler canımıza öyle bir okudu ki.. Hangi Türkler koşa koşa müslüman oldu? "

 

Özel: "Türkler koşa koşa müslüman olmadı çünkü Türk Türkiye'de doğdu, Türkiye'de müslüman oldu."

 

Bardakçı: "Biz tarihe sadece bizim tarihimizden bakarız. Bunlar içinde çok büyük palavralar vardır."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkler, Arapların dinini kabul etmeden önce de büyük bir milletti.Arap dinini kabul ettikten sonra bu din ne Arapların ne de aynı dinde olan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin birleşip bir millet olmalarını sağlamadı.Bilakis Türk Milleti'nin milli bağlarını gevşetti.Milli duygularını, milli heyecanını uyuşturdu.Bu da çok doğaldı.Çünkü Muhammed'in kurduğu dinin amacı , bütün milliyetlerin üstünde bir Arap milliyetçiliği siyasetine sürüklemekti.Bu arap fikri ''ümmet'' kelimesiyle ifade edildi.Kaynak: Prof.Dr.Afet İnan Medeni Bilgiler ve Mustafa Kemal Atatürk'ün el yazıları TTK.ANKARA 1988

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

murat bardakçı emevi zorbalığı döneminde türklerin çok küçük bir kısmının ancak müslümanlığa geçtiğini. Türklerin müslümanlaşmasının yüzyıllara yayılan uzun bir süreç olduğunu gözardı etmiş.

 

İsmet Özel ise tarih konusunda ne kadar bilgisiz olduğunu ortaya koymuş. Birincisi osmanlı kurulurken bile türklerin çoğu hala şamanistti. İkincisi musevi türklerde vardır, hristiyan türklerde. Halen bugün israilde musevi türkler yaşamaktadır. Bizans tarihi boyunca yaşayan hristiyan türkler (türkopoller) olmuştur. Sayıları hiç az değildir. İstanbul'un fethinde bile kapılardan birini hristiyan türkler yani türkopoller korumuştur osmanlı ordusuna karşı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Araplarin Türk'lerle Orta Asya'da yaptiklari savaslar Türklerin zaferiyle sonuclanmisti,Hicretin 32.yilinda yani Hz.Osman devrinde yasanan bu savas Arap kaynaklarinda verilmistir.Yine Hz.Osman devrinde Araplarin iknci bir seferini Hazar Türk'leri Kafkasyada durdurmustular.(Sedillot-Historie generale des Arabes-1877 Paris baskisi 1.Cilt 146-147)Bu eserde bile Ermenilerin Türk'lere karsi nasil Araplara kolaylik sagladiklari anlatilir.

Türkler ve Araplarla ilgili kitaplar yazan bütün Batili tarihcilerin üzerinde ittifakla kabul ettikleri gercek,Araplarin asla Türklere karsi bir zaferlerinin olmayisidir.Yani daha acik yazarsak tarihin hicbir sahifesinde Islam ordularinin Türklerin üzerinde hicbir egemenligi olmamistir,Bardakcinin ne akila hizmet verdigini tartismayacagim ama Türkler sopayla müslüman oldu demesi onun ne menem bir tarihci oldugunuda ortaya koyar,benim icin Bardakci belki bir gazeteci olabilir ama tarihcilik biraz vasif ister.Amac Türkleri Türk irkini büyük göstermek degildir amac tarihi tarih olarak vermektir.

""TÜRK IRKI HIC FARKINDA BILE OLMADAN HRISTIYAN BIR AVRUPA'YA KARSI ISLAM ASYASININ BIR MÜMESSILI OLMUSTUR.(LEON CAHUN.ORTA ASYA TÜRK TARIHI-s, 120)""

Profesör Barthold Histoire des Turcs d'Asie centrale,1945 Paris baskisi,s,57 de ;"Diger dinlere ait propagandalara karsi tamamiyle lakayd kalan Türk irkinin yalniz islam telkinatina kiymet verip ihtida ettigini yazar. Islamiyyetin basinda Arap irkin

Fernand Grenard(Grandeur et decadense de I'Asie )isimli eserinde söyle yazar;Insanligin büyük bir kismina Islamiyyet akaaidle alakasi olmayan bedevi Arap esrafiyla,Türk asiret beyleri tarafindan kabul ettirilmistir.

Bundanda anlasilacagi gibi;

A-Türk irki bircok Asya ve Afrika milletleri gibi Müslüman-Arap ordularinin istila ve esareti altina düsmüs degildir,

B-Türk irki hicbir maddi mecburiyeti olmadigi halde büyük kütleler halinde adeta toptan ihtida etmistir.

C-Türk irki Islamiyyetin basinda Arap Irkinin yerine gecmis ve tam dokuz asir Islam alemini hem müdafaa hem tevsi etmistir,

dolayisiyla Islamin nesri yalniz Arap ve Türk irklarinin ,müdafaasiyla bekasida Türk irkinin eseridir. (ISMAIL HAMI DANISMEND)

Türklerin Islamiyete yaptiklari bütün bu hizmetlere ragmen Araplardaki tarihi Türk düsmanligi her dönemde ortaya cikmis,bircok Arap alimi ve hatta Türk alimleride Türkleri Yecuc-Mecuc olarak nitelemis ve yatdiklari kitaplarda Türkleri insan yiyen canavarlar olarak tanimlamislardir.Araplar bu Türk düsmanligi nedeniyle Türklere karsi Hristiyanlarlada birlik olmaktan asla geri adim atmamislardir.Araplarin arasina karisip müslümanligi kabul eden bircok Yahudi.Ermeni ve baska milletlere mensup kisiler hem Islamiyyeti gerceginden saptirmakla kalmamislar hemde Türklere aleyhinde akla hayale gelmeyecek nitelemelerde bulunmuslardir.Aslinda bu düsmanligin ana nedenlerinden birinin Kuranda Arap kavmine yönelik ayetlerin varligi ve onlarin yerine gececek olan baska bir milletin Türkler oldugunu bizzat Peygamberin Türklerle ilgili hadisleri ile sabit olmasi cok ilginctir.

Feth suresi 16.Ayette Arap irkina yönelik su tehdit vardir;"Bedevi Araplardan geri birakilmis olanlara deki;Sizler müthis bir secaat sahibi olan bir kavm ile karsilasmaya davet olunacaksiniz,Ya onlarla harbedeceksiniz veyahut onlar müslüman olacaklar.Eger itaat ederseniz Allah size güzel bier mükafat verecek fakat evvelce döndügünüz gibi gene yüz cevirecek olursaniz sizi cok aci bir azab ile tazip edecektir."Tarihin akisina ve Türklerin Islamin kilici olusuna baktigimizda ayette bildirilen kavmin Türk kavmi olduguda sabit olur.

Kuranda adi gecen "ZÜLKARNEYN" OGUZ HANDIR.Bu ilim adamlarinin ittifak ettikleri bir konudur.

Ibn'i Mesut'tan rivayet edilen bir hadiste söyle söyler peygamber;"Türkler size ilismedikce sizde onlara ilismeyiniz,Cünkü milletimin mülkünü ve Allahin ona olan ihsanlarini onun elinden en evvel (KANTURA)nesli alacaktir.

Ayni hadis Muaviye'den rivayetle;Milletimin mülkünü en evvel (KANTURA)nesli zaptedecektir.diye verilir.

Kantura Türk isminin yerine kullanilmaktadir.

********

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

220420081345425472933.jpg

''Türkler sopa zoruyla Müslüman oldu''

İsmet Özel'in "Müslüman olmayan Türk olmaz" çıkışı tartışılmaya devam ediyor. Ünlü tarihçi gazeteci-yazar Murat Bardakçı ve şair İsmet Özel canlı yayında tartıştı

.

.

.

Bardakçı: "Biz tarihe sadece bizim tarihimizden bakarız. Bunlar içinde çok büyük palavralar vardır."

 

Galiba bu da Tanrı Dağı kadar Türk,Hira Dağı kadar Müslüman söylemini taşıyan bir düşüncenin dışa vurumu.Bütün Türkler müslaman olmalı diyen İsmet Özel'in kaleminde çıkan her satırda kendini buna inandırmaya çalışan bir hava var.Resmi tarihi herkes kendine göre yazar.İslamiyet Türklere kılıç zoruyla mı getirildi yoksa Türkler mi bunu taşıdı bilinmez ama daha herkesi kendi gibi görme eğiliminde olan bir İsmet Özel var!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

şaşıyorum ya açında yakın tarihe bakın dünyada katı bütün ideolojik düşünceler sistemler yapılar hangi biri zorlamaylan yayıldı yada uzun süre ayakta kalmış

tarihte yapılan kanlı savaşlara bir bakın almanyaya rusyaya italyaya çine bir bakın

hangi biri silah ve kılınç zoruyla o anki otoriteyi yada dini artık neyse benimseyip

binlerce yıl dimdik ayakta kalmayı başardı buda yetmedi etkileri günümüze bile ulaşıp gün geçtikçe artmaya devam etti

bir iddadır ortaya atıldı ama elle tutulur somut hiç bir kanıt ortada yok ???

alın size dünya tarihini hangi zorba sistem binlerce yıl hüküm sürdü ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Veli ****** (Küçük) ne dese nedense hemen bisiler yazılıyo abi kimse kimseyi zorlamiyo şamanizimse şamanizminizi devam ettirin kimse zorla musluman yapılmadı...turkler zorla müslüman yapıldı diyonuz turkler musluman olduktan sonra anadolu kapıları acılmadımı onlara hem zorla musluman yapılacaklar hemde yollarını accaklar bunu ilk okulda tarih okuyan cocuk bile güler ya...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uğurluyoruz tüm kandırılmış insanları sonsuzluğa.

El sallıyoruz kendini kaybedenlere...

Ne mutlu ne yaptığını ve ne yaşadığını bilenlere.

Bütün zorluklara göğüs gerip doğru yoldan çıkmayanlara.

Ar duygusu olup da bozdurmayanlara.

Arını kaybettiğini farkedip ayıkana da.

 

Bütün kapılar açıktır zaten namusuyla yaşayana.

Türkler islamiyetten çok önce, Dünyanın bir çok yerinde tesbit edilmiştir.

Hangi kapalı kapılardan bahsediyorsunuz.

 

Recm olayını anlatın biraz ne imiş bu?

Nasıl bir göz dağıdır bu?

Dağlara taşlara...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkler zorla ya da belli vaatlerle müslüman olmuş,ne yazar.Siz esas şimdiki duruma bakın.Ölümü gösterip sıtmaya razı ediyor adamlar!

Dünya Tarihi isimli bir batı kaynaklı kitapta,Anadolu topraklarına gelen korkunç yüzlü savaşçıların olduğu,bölgede yaşayan grek uygarlığının elinde ne varsa sahiplendiği,günübirlik yaşadıkları ve bu insanların(yani türklerin) sürekli kontrol altında tutulması gerektiği yazar.Günümüzde yaptıkları da bu değil mi?

Sen müslümanlığı ister kılıç zoruyla,isterse güzellikle kabul etmiş ol,ne farkeder?Netice önemli.

Ortadoğu coğrafyasında yaşayan çoğu insanlar,1200 yılından beri sofuluk(dünyevi gerçeklere kapanmak,öteki dünya için yaşamak) tesirinde kalmamışlar mı?

Türk tarihinde Anadolu Selçuklu Devleti dönemi ile 1923-1946 yılları haricinde Türklerin hemen her alanda üstün sayıldıkları bir dönem gösterebilir misiniz bana! Savaş ekonomisiyle ayakta durmuş olan Osmanlıyı zaten biliyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türk tarihi ile ilgili gercekleri tartisacaksak konuyu böyle üstünkörü,o zaman öyleýdi simdi böyleydi diyeyle konuyu gecistiremeyiz ,o zaman detaylara inilmesi gerekir,kim ne yapmis kim ne demis,tarih,bir kisinin söyledigi ile degistirilemiyecegi gibi tarihi gercekleri inkar etmekte mümkpn degildir,eger gerceklere sadik kalinacaksa,yoksa 50 türlü tarih anlatilir yazilir ve hersey altüst edilir,50-100 yil sonrada aha iste tarih diye yetisen nesillere sunulur.Tarihi bilmek kadar tarihi sahiplenmek ve muhafaza etmek önemlidir.

Türklerle ilgili yerli ve yabanci bircok tarihcinin gercekleri yansitan eserleri vardir,Türklerle ilgili kimlerin neler söyledikleri neler yaptiklari,Türklere neden karsi olundugunu anlatan birsürü kitap yazilmistir.Türk tarihini ne Ermeni nede Arap tarihcilerinden saglikli olarak ögrenmek mümkün degildir.Tarihi gercekleri carpitanlar Avrupali bazi tarihciler oldugu gibi ayni zamanda Ermeni ve Arap tarihcilerdir.Ermeni ve Arap tarihcilerinin neden birbirine benzediklerini anlamak icin hem yazdiklarinin icerigine bakmak hemde bu iki milletin Türklerle olan iliskilerine bakmak gerekir.Hristiyan tarihcilerin Türklere yaptiklari yakistirmalari o günün siyasi ortami ve din bazinda degerlendirmek gerekir.

Türklerin sopa zoruyla müslüman olduklarini iddia etmek tarihcilikten bihaber olmak demektir,Murat BARDAKCI da olsa bu farketmez.Ama ayni zamanda *Türk olmak müslüman olmak demektir,müslüman olunmadan Türk olunmaz* demekte yeryüzünde yasayan ve müslüman olmayan Türkleri inkar demektir ki bu iki iddiada ciddiyetten uzaktir.

Araplarin geleneksel Türk düsmanligi peygamber dönemine kadar dayanir,ve bu düsmanligin ardindaki neden *Allahin Kuranda Arap milletinin yerini alacak ve müslümanligi sahiplenerek yüceltecek olan bir irkdan bahsetmesi ve bu Irkinda Türk irki oldugunun sabit olmasi ayni zamanda Peygamberinde Türkleri yücelten hadisleri*dir.Tarihi gercekler incelendiginde görülürki Islam dinini yücelten toplum Türk toplumu olmustur.Tam 9 asir Türkler Allahin dinini yüceltmis ve muhafaza etmistir bugün bile Islamiyet en gercek anlaminda Türkiyede yasanmaktadir,bakmayin birtakim siyasi oyunlara.

Ermenilerin Türk düsmanligi ise yine 7-8.asirlara iner,Ermenilerin slogani olan *DENIZDEN DENIZE*rüyalari Türklerin Anadoluya gelmeleri ile sona ermis ve Ermenilerin tarihi Türk düsmanligi baslamistir.

Türklerle ilgili birtakim yakistirmalari Arap tarihcilerin kitaplarinda görebiliriz maalesef bazi Türk tarih ve din adamlarida Araplarin bu yakistirmalarinin seline kapilmislardir.Bunlardan(Kaamus'un cevirmeni Asim Efendi "OKYANUS"isimli eserinde ve Ahteri Mustafa Efendinin "Ahteri kebir'i "nde bahsedilmistir.

Türklerin müslüman olmalari,tarihi gercekleri bir kenara iterek bugünkü halimize bakalim demek biraz yavan kacmaktadir.Cünkü bunlar ayri zeminlerde tartisilmasi gereken konulardir.Bugünümüzüde degerlendirmeliyiz dünümüzüde cünkü dün dedigimiz bizim tarihimizdir bunu yok sayamayiz.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

murat bardakçı emevi zorbalığı döneminde türklerin çok küçük bir kısmının ancak müslümanlığa geçtiğini. Türklerin müslümanlaşmasının yüzyıllara yayılan uzun bir süreç olduğunu gözardı etmiş.

 

İsmet Özel ise tarih konusunda ne kadar bilgisiz olduğunu ortaya koymuş. Birincisi osmanlı kurulurken bile türklerin çoğu hala şamanistti. İkincisi musevi türklerde vardır, hristiyan türklerde. Halen bugün israilde musevi türkler yaşamaktadır. Bizans tarihi boyunca yaşayan hristiyan türkler (türkopoller) olmuştur. Sayıları hiç az değildir. İstanbul'un fethinde bile kapılardan birini hristiyan türkler yani türkopoller korumuştur osmanlı ordusuna karşı.

 

CYRANO; sanırım İsmet ÖZEL'in onları Türk saymadığına dikkat etmedin. Müslüman olmayanları Türkten saymıyor kafire direnmeyeni de müslüman saymıyor. Bu onun tanımı. İster muhalefet edersiniz ister etmezsiniz ancak tanımı böyle yaptığında tarih bilincine birşey diyemeyiz sanıyorum. Yani en azından yukardaki şekilde birşey diyemeyiz sanıyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanımlamada sakatlık var gibi geliyor bana.

 

Kafire direnen Müslümanana Türk deniyorsa; İslama ulaşmış, onun müsebbibi olmuş ve hakikatin üstünü örtenlere de mücahede (mücadele değil) eden kişi Türk oluyorsa; Müslüman olmuş mücahit bir İngiliz'e Türk mü diyeceğiz...

 

Niye kafire direnen her müslüman Türk'tür diyoruz. İsmet ÖZEL, Türklüğü bir mihenk taşı, bir nokta, bir faraziye olarak kodlayıp onu ırktan ayırıyor. Müslümanlığı ise ikiye ayırıp kafire direnen ve direnmeyene varıyor. Kafire direnmeyen müslümanları tu-kaka/ılımlısı da dahil ilan ediyor. Kafire direnenleri ise yücelttiği ve ırktan arındırdığı Türk diye niteliyor.

 

Tarihsel, ırksal bağlamından ayrılmış bir Türk. İsmet ÖZEL; Türk'ün tarihsel bağlamını da oluşturmaya çalışınca iş içinden çıkılmaz bir hal alıyor. En azından benim için.

 

Hasılı; İsmet ÖZEL'in bir ırkı kodlayan Türk'ü tüm müslümanlığı kurtaracak kuvvet olarak görmesi sakat geliyor bana ve kafire direnen müslümana "MÜCAHİT" denir diyorum. İsteyenler de "mücahide" :P olabilirler...

 

Her direnç kişinin mücahit olmasını gerektirir mi? Bunları boşverelim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

CYRANO; sanırım İsmet ÖZEL'in onları Türk saymadığına dikkat etmedin. Müslüman olmayanları Türkten saymıyor kafire direnmeyeni de müslüman saymıyor. Bu onun tanımı. İster muhalefet edersiniz ister etmezsiniz ancak tanımı böyle yaptığında tarih bilincine birşey diyemeyiz sanıyorum. Yani en azından yukardaki şekilde birşey diyemeyiz sanıyorum.

 

 

"İsmet Özel: "Kafirle çatışmaya kalkan müslümana Türk denir. Sözünün arkasında duruyorum. Dünyada milliyetçilikle dinini birleştiren tek unsur var o da Türk. Hıristiyan Arap olur ama hıristiyan Türk olmaz. Türkler'in müslüman olması diye bir şey yok. Ural-Altay arasında bulunan bozkır ahalisinin müslümanlıkla tanışması sonucunda seçilmiştir"

 

"Türkler koşa koşa müslüman olmadı çünkü Türk Türkiye'de doğdu, Türkiye'de müslüman oldu."

 

bu düşüncelerden bahsettiğin anlamımı çıkardın bekir ? Bence bir kere daha oku. İsmez Özel yeni bir şey icat etmemiş daha önce söylendiği gibi. Türk-İslam sentezini alıp marjinalleştirmiş.

 

Yani Türklüğün islamla beraber oluştuğu. Türk kimliğinin islamiyetle beraber oluştuğu iddiası. Hertürlü tarihsel gerçekten yoksun politik bir söylemdir bu.

 

İsmet Özel'in ilk alıntıladığım paragrafını al. Altınız çizdiğim cümlelerde türk ve müslümanlık geçen yerlere Yahudi ve musevi kelimelerini koy büyük oranda doğru bir tanımlama olur. Ama Türkler ve müslümanlık kelimelerini koyduğunda İsmet Özel gibi, boş bir iddia olur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

CYRANO, seninle biz nasıl anlaşacağız bilmiyorum.

 

Ben, İsmet ÖZEL'in tanımı doğru veya yanlıştır demiyorum. Tarihsel gerçeğe uyar mı uymaz mı onu da söylemiyorum. İsmet ÖZEL'in de tarihsel gerçeklikle filan uğraştığını pek sanmıyorum.

 

Ben İsmet ÖZEL'in Türklükle ilgili cümlelerini yaklaşık 4 yıldır okuyorum. İlk defa Gerçek Hayat Dergisinde dillendirdi bunları. 98 yılından beridir de İsmet ÖZEL'in birçok yazısını kitabını okudum. Her cumayı iple çektim onu okumak için.

 

Yazdıklarını en ince ayrıntısına kadar tetkik etmeye çalışırım.

 

Hatta yukarda söylediği sözlerden Türk, Türkiye'de doğdu sözünün dahi anlamını arıyorum. Niye Anadolu dememiş. Niye Verdiğimiz Kurtuluş Savaşına başka bir adı şart koşuyor da İstiklal Harbi diyor. İstiklal Marşımızla ne alakası var...

 

DOĞACAKTIR SANA VA’DETTİĞİ GÜNLER HAKK’IN

 

Türk milleti sıhhatini İstiklâl Harbi ile ikmal etti. Rus Çarı I. Nikola, Türkiye’yi kast ederek ve Türkiye’ye kast ederek “kollarımızda çok ağır bir hasta var” sözlerini sarf ettikten tam bir asır sonra, 1953’te, Türklüğüyle övünen bizler, dosta düşmana karşı, İstanbul’un Türkler tarafından fethinin 500 üncü yılını kutladık.

 

Türk vatanı dünyada eşi benzeri olmayan bir toprak parçasıdır. Çünkü orası, oradan başka bütün yerküreyi zapt eden kuvvetin emrini hiçe sayan milletin vatanıdır. Türkiye İslâm karşıtı güçlere teslim olmayı ret edenlerin vatanıdır. Eğer “Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar” karşısında bir İstiklâl Harbi vermeseydik bu vatandan, yani Türk bayrağının hür dalgalandığı topraktan, mahrum kalacaktık. Hafızamızı kaybetmeyelim: Vatandan mahrum kalmadık; ama hep mahrumiyet hissi içinde kalmaya icbar edildik. Kendimize hor bakmak asrileşmek oldu. İstiklâl Harbi’nin adını değiştirip, Kurtuluş Savaşı, Bağımsızlık Savaşı ifadelerine başvuranlar, millet hayatının anlamını çarpıttı. Millet hayatının anlamı Türk topraklarının yağmalanmasına meydan vermemekti. Bunun için savaşı göze almak suretiyle, canımızın sağ olduğunu ispat ettik. 1919-1923 yıllarında canımızı dişimize taktıysak, ter ve kan döktüysek, bütün yapılanlar istiklâl içindi. Bir boyunduruğun ağırlığından kurtulalım diye değildi. İstiklâl Harbi verdik, neyi vermediğimizi dosta düşmana gösterdik. İstiklâlimiz mensup olduğumuz kavmin diğer kavimlerden bağımsızlaşması anlamına gelmiyordu. İstiklâlden anladığımız, şafaklar gibi dalgalanan bir bayrağın istiklâlinden başka bir şey değildi. Biz Türkler bu anlamı bugün de geçerli sayıyoruz. İstiklâl Harbi vermeseydik, dünyaya Türk bayrağı gölgesinde yaşanan hayatın üstünlüğünü kabul ettiremezdik. Türk milleti sıhhatini ancak ve ancak, kendi bayrağının gölgesinde bulabilirdi. Öyle de oldu.

 

Türk’ün sıhhatinden rahatsız olanlar İstiklâl Harbimizi gözden düşürme hevesindedir. Dikkat gösterdiğimiz birinci husus şudur: Kim Türkiye’yi haritadan silmek için kollarını sıvadıysa, kim Türk milletini tarih sahnesinden silip süpürmek istiyorsa işini, Türkiye’nin kuruluşunda İslâmlaşmanın ilk sırada bulunduğu gerçeğini inkâr ederek yürütmektedir. 1071’de başlayan süreç Türkiye’yi, XIII. yüzyılda Türklerin vatanı haline getirdi. Türkler Anadolu’yu istilâ etmedi. Anadolu Türkler sayesinde vatan oldu, Türk vatanı oldu, Türkiye oldu.

 

Türkler o güne kadar Halep-Şam-Bağdat hattı olarak bilinen İslâm’ın iftihar alanını İstanbul’a taşıdı. Buna rağmen, biz Türkler XX. yüzyılın ilk çeyreğinde vatansız kalma tehlikesiyle burun buruna geldik. Bu tehlikeyi bir kez daha İslâmlaşarak, XIII. yüzyılda ne yaptığımızı hatırlayarak atlattık. Hatırladık, milletçe zikrettik, hafızamızı İstiklâl Marşı tazeledi.

 

Milletin kendi kaderine gönüllüce dahil oluşundaki bu dönüm noktasının kıymetini bilmeyenlerin tamamı Türk düşmanları tarafından kurulan tuzağa düşürülmüştür. İstiklâl Marşı Derneği tuzağın fark edilmesi sonucunda ortaya çıktı. İstiklâl Marşı, İstiklâl Harbi’ni açıklıyor. İstiklâl Marşı’na odaklanmak İstiklâl Harbi’ne odaklanmayı gerektiriyor. Odak İstiklâl Harbi olmadığı zaman nereye Türk vatanı dendiğine, Türk milletine kimlerin dahil edileceğine dair karar Türk düşmanlarının eline bırakılmış oluyor. Günümüzde Türk milletinin gözünü gerek istiklâl harbimizin öncesine ve gerekse sonrasına kaydırmak isteyenler İstiklâl Harbi vermemiz neyi kazanç haline getirdi ise, hepsini kaybetmemize yol açan faaliyetin içindedir. İsraf edilebilecek ne varsa, şimdiye kadar israf edildi. Türkler uğrayabileceği bütün aldatmacalara uğradı. Son ocaktayız. Artık her Türk tüttürülmesi gereken son ocakta bulunduğu bilincine ermelidir.

 

Hangi millet tarihe damga vurduysa, bu damgayı vurmasıyla bir dönüm noktası idrak etmiştir. Türk milleti tarihe damgasını İstiklâl Harbi ile vurdu. İstiklâl Harbi İstiklâl Marşı’nın temin ettiği mantık ve iradeyle kazanıldı. Millet hayatının sukut etmesi bu mantığın terk edilmesi, bu iradeye yabancı kalınmasından başka bir şey değildir. Kim millet hayatının yükselmesini istiyorsa, o kişi üzerine, şimdiye kadar ihmal edilmiş bir görev almış olur. Görevimiz şudur: İstiklâl Marşı ile kazandığımız mantığın işlenmiş hale getirilmesi ve İstiklâl Marşı’nda beyan edilen iradenin ileri getürülmesi. Bu görev, millet hayatının kokuşmasından ve milletin sefalete düşmesinden menfaat umanlarla savaşmayı da içine alır.

 

İstiklâl Marşı’nın hitap ettiği kişi olalım; olduysak kişiliğimizi savunmaktan geri durmayalım.

 

> İstiklal Marşı Derneği adında bir dernek kurdunuz? Neden?

 

> 1918 yılının bir dönüm noktası olmasıyla İstiklal Marşı’nın birebir ilişkisi var. Türkiye’de yaşayan otlar da itler de İstiklal Harbi’nin sonucudur. Dar’ül İslam yapılan toprak parçası, dar’ül İslam olarak kaldı.

 

 

> İstiklal Harbi sayesinde?

 

>Evet. Osmanlı devleti ortadan kalktı. Geriye ne kaldı? Dar’ül İslam kılınan yerler. Türkler burayı Türkiye yapıncaya kadar, buralar Hıristiyan toprağıydı. Burası Mısır’dan Suriye’den farklı. Burası Türkiye olarak dar’ül İslam kaldı. Bizim hayatta olmamız doğrudan doğruya İstiklal Harbi’yle alakalı. O yüzden de İstiklal Harbi’nden sonra bu topraklar gerçekten İslamlaştırıldı. Ondan önce bu toprakların yüzde 99’u Müslüman’dır denemezdi. Ama Cumhuriyet’ten sonra denmek zorunda kalındı. Çünkü denmeseydi ne numara diye sorulacaktı. Birinci Meclis’te Lazistan ve Kürdistan mebusları var. İnsanlar bunu örnek gösteriyor. O dönemde oralardan Lazistan ve Kürdistan mebusu çıkmasının sebebi, oraların İslam toprağı olduğunu belli etmek içindir. Böyle denmediği takdirde, birine Ermenistan diğerine Pontus demek zorunda kalacaktık. İstiklal Harbi’miz, İstiklal Marşı’nda ifadesini bulan ideolojiyle verildi. Türkiye’nin bugün karşı karşıya olduğu tehlikeler İstiklal Marşı’nın öne çıkarılmasını kaçınılmaz kılıyor.

 

> Kimileri de Yeniden Milli Mücadele falan diyor? Sizin söylediklerinizle onlar arasında bir benzerlik kurulabilir mi?> İki kere istiklal harbi verilmez. Bir kere gitti mi milli birlik, bir daha geri gelmez. İstiklal Marşı bizim milli birliğimizin zaruretini ve bu zaruretin şartlarını dile getiren metindir. Bizim yeniden bir tarif peşine düşmemiz başka mecralara sürüklenmek olacaktır. Tarif elimizde zaten. İstiklal Marşı’mız tarifimizdir.

 

> Dernek ne tür faaliyetler yapacak?

 

> Bu tarifin yaygınlaşmasından başka bir şey yapmaya gerek yok. Çünkü kötülük bilginin saklanmasıyla ika ediliyor. Yani şu anda insanlar Türkiye’nin içinde olduğu durumu bilmiyorlar. Korkunç bir sansür var. Türkiye’nin ne olduğu ne olmadığı, kimlerin neye razı olduğu konuşulmuyor. Yani hem medya hem de siyasi dümenle yapıyorlar. Avrupa, Türkiye’deki baskıcı unsurlara destek veriyor. Daha yeni AİHM, yüzde 10 barajının hak ihlali olmadığına karar verdi. Aynı mahkeme, üniversitelerde kızların başörtüsüyle ders görmelerine getirilen yasağı da onaylamıştı. İstiklal Marşı, “Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal” diyor. Hak edilmiş bir vatanımız, devletimiz, toprağımız var. Demek ki hak edilememişi de oluyor bunun. Kürt meselesi söz konusu olduğunda birileri çıkıp, “Biz Fransa için Korsika meselesini söz konusu ediyor muyuz?” diyor. Korsika hak edilmiş bir Fransız toprağı mıdır diye düşünmüyor bu benzetmeyi yaparken. Urfa’da Fransızlarla çarpışanlar Kürt müydü Türk müydü? Demek ki burada rol oynayan şey etnisite değil, tarihi rol. Yani tarihi rol gereği orada Fransızlarla çarpışanlar Kürt değil Türk idiler. Yani onlar Türk olmasalardı savaşmayacaklardı. Bugün olan budur işte. Netice itibariyle İstiklal Marşı Derneği, esas milli platformun İstiklal Marşı’nın kendisi olduğunu ve İstiklal Marşı’nı reddedenlerin de bizden olmadığını söyleyecek.[/color]> Konferanslar mı vereceksiniz bunları anlatmak için?

> En azından, bu ülke çapında bir yaygınlığa kavuşacağı için, herhalde her kuruluşta böyle bir şey olacak. Hatırlarsan, Toparlanın Gitmiyoruz konferanslarında da bunu yapmaya çalışmıştık.

 

> Kimlerle birliktesiniz?

 

> Flaş isimler yok. Adı duyulmuş insanların, İstiklal Marşı Derneği’nin kuruluşunda yer almaları umut edilirdi. Fakat Türkiye’de sosyalist ve İslami görüşler dolayısıyla yapılan elemede herkes eleğin altına düştü. Onun için kalbur üstü insan çok şükür ki yok derneğin kuruluşunda. Elenmemiş i insanlar var. Bu insanların da sayısının az olmadığına inanıyorum. Onlara manevra imkanı tanınmıyor. Ben, “Kürt realitesini niçin inkar etmeliyiz?” diye bir yazı yazdım, Süleyman Demirel’in “Kürt realitesini kabul ediyorum” sözünden hareketle. Demirel, 1980 sonrası siyasi hayatına bu cümleyi söyleyerek devam edebildi. Dolayısıyla kalbur üstü insanların hepsi bu realiteleri kabul eden insanlardır. Biz realiteleri inkar ederek işe devam etmek istiyoruz. Entelektüel namustan söz ediyoruz. Birisi Türkiye aleyhine bir şey yapıyorsa “Ben bunu Arnavut olduğum için yapıyorum” desin mesela. “Benim memleketim değil nasıl olsa burası” desin. “Burası benim memleketim” deyip adını koymuyorsa o da entelektüel namus değildir.

 

 

>

Nasıl yani?

 

> Yani “Burası aslında Ermenistan’dır, dolayısıyla benim memleketimdir” deyip adını koymuyorsa. Yahut desin ki “Buranın adı Türkiye değil. Burası Pontus’tur bu yüzden de benim memleketimdir” desin. O zaman entelektüel namus olur işte.

 

> Gerçek Hayat’tan ayrıldıktan sonraki röportajlarınızdan bir kırgınlık, içe kapanma algılamıştık. Ümidiniz kırılmıştı sanki. Şimdi ne oldu da yeniden insanlara fazlasıyla laf anlatmak durumunda kalacağınız bir işe koyuldunuz?> Biz Müslüman’ız. Müslümanlıkta farz-ı kifaye diye bir şey vardır. Ben bu derneğin kuruluşuna emek verirken duygusal bir yükseliş içinde değilim. Bunu farz-ı kifaye olarak yapıyorum. Cenaze namazı kılmak gibi yani. Bir kişi bile kılıyorsa o namazı sizin üzerinize farz olmaktan çıkar. Ama yok işte. İstiklal Marşı Derneği kuracak insan yok Türkiye’de. Toparlanın Gitmiyoruz konferansları için de aynı söz konusuydu.

 

CYRANO, bu kısımları senin için alıntılamadım ama en azından arayınca ben bulabileyim diye buraya aktarıyorum.

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bekir 50 yıllık "Türklük beden, islamiyet ruhtur" şeklinde nihal atsızcıların 60'larla beraber islamcılaşma manevrasının tezahürlerini bende aşağı yukarı 15 yıldır biliyorum.

 

Ben İsmet Özel'in iddia ettiği tezin temel noktasını ortaya koydum. Senin İsmet Özel önu değil bunu iddia ediyor şeklindeki açıklamana binaen. 32. günü izlediysen saatlerce açıkladı zaten iddiasını. Orada Faik Bulut. Bunda yeni olan ne var. Türk İslam sentezi deyincede. Faik Bulut'a saldırdı.

 

İşte Altay bozkırlarında yaşıyan bir kavim müslümanlıkta tanıştı, müslüman oldular ve anadoluya geldiler, Anadolu'da da Türklük oluştu şeklinde Türklüğü islamiyetle açıklayan bir görüş. İsmet Özel'e mi ait. Hayır. Dediğim gibi 40'larda İslamı Türklüğü asimile eden bir şey olarak görüp. 60 larda yeşil kuşakla milliyetçiliğin yanına islamcılığıda kaynak yaparken üretilmiş iddialar bütünü.

 

İsmet Özel'in kişiliği, kariyeri, sanat hayatı, faaliyetleri değil konumuz. Ülkemizde belli bir yaşı geçtikten sonra uçuklaşmakta aydınların arasında İsmet Özel'e özgür bir şey değil. Bkz. Yalçın Küçük. Bkz. Cem Karaca. (aydın olmasada bkz. Kenan Evren)

 

Tıp bunun bir açıklamasını yapıyor zaten bildiğimiz gibi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır, 32. günü izlemedim. Yanılmıyorsam o gün memleketimdeydim ve eve gelen bir komşu sayesinde/sebebiyle Kanal 7'deki Fatma Girik'in başrollerini oynadığı Toprak Ana filmini seyrettim. Konumuza ait çok şey kaçırdığıma yanarken hayata dair de filmde birşeyler yakaladığım için ayrı da bir memnunluğum var.

 

Faik Bulut'a saldırmasının nedeni de yanlış anlaşıldığını düşünmektir zannımca. Yani; Türk-İslam sentezi denmesi olabilir. Yani; ben bunları söylemiyorum siz onu anlıyor ve yeni birşey yok diyorsunuz/söylediklerimi anlamayacak kadar şeysiniz demiş galiba. Bu şey kelimeside Tekbir Giyimin sahibi yüzünden bayağı enteresan oldu...

 

İsmet ÖZEL'in uçuklaştığını düşünüyor olabilirsiniz bir tartışmada söylediklerine bakarak. Belki de öyledir. Ben maalesef tartışmayı izleyemedim. Ama, İsmet ÖZEL, konuşma konusunda hayli sorunlu bir adamdır zaten.

 

Onun konuşma esnasında cümleyi oluşturacak hangi kelimeleri bulacağını çözmek için uğraşıp durmasına gıcık olmuşumdur her zaman. Yavaş konuşur, yavaş cümle kurar, çok düşünür. Ama, konuşurken asla sizde yazılarında olan etki olmaz.

 

Tartışmayı izlemedim; ama söyleyeceklerine uygun cümleyi kuramamış veya eksik kalmış olabilir. Kaldı ki; söylediklerinin kesilmesine pek alışık değildir bu sebeple aşırı bir çıkışı da olmuş olabilir.

 

İsmet ÖZEL'in Türklüğe biçtiği anlamla 60'lardaki biçilen anlam bir yerinde birleşiyor diye tamamen 60'lardaki söylenceleri seslendiriyor demek değildir.

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Türklerin hemen her alanda üstün sayıldıkları bir dönem gösterebilir misiniz bana!"

 

Her alan da üstün olmak da ne demektir?

(ABD gibi bişey mi yani?), (Nedir acaba?), (Grekler mi yoksa?)

Her alanda üstün olmak ne demektir?

Kimler gibi yani?

 

Siyasal,sosyal,ekonomik,kültürel,bilimsel,felsefi düşünsel vb. konulardır.

Zaten sömürgecilik zihniyetimizin olmaması,fazlasıyla hoşgörülü olmamız nedeniyle bugünlere geldik.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır, 32. günü izlemedim. Yanılmıyorsam o gün memleketimdeydim ve eve gelen bir komşu sayesinde/sebebiyle Kanal 7'deki Fatma Girik'in başrollerini oynadığı Toprak Ana filmini seyrettim. Konumuza ait çok şey kaçırdığıma yanarken hayata dair de filmde birşeyler yakaladığım için ayrı da bir memnunluğum var.

 

Faik Bulut'a saldırmasının nedeni de yanlış anlaşıldığını düşünmektir zannımca. Yani; Türk-İslam sentezi denmesi olabilir. Yani; ben bunları söylemiyorum siz onu anlıyor ve yeni birşey yok diyorsunuz/söylediklerimi anlamayacak kadar şeysiniz demiş galiba. Bu şey kelimeside Tekbir Giyimin sahibi yüzünden bayağı enteresan oldu...

 

İsmet ÖZEL'in uçuklaştığını düşünüyor olabilirsiniz bir tartışmada söylediklerine bakarak. Belki de öyledir. Ben maalesef tartışmayı izleyemedim. Ama, İsmet ÖZEL, konuşma konusunda hayli sorunlu bir adamdır zaten.

 

Onun konuşma esnasında cümleyi oluşturacak hangi kelimeleri bulacağını çözmek için uğraşıp durmasına gıcık olmuşumdur her zaman. Yavaş konuşur, yavaş cümle kurar, çok düşünür. Ama, konuşurken asla sizde yazılarında olan etki olmaz.

 

Tartışmayı izlemedim; ama söyleyeceklerine uygun cümleyi kuramamış veya eksik kalmış olabilir. Kaldı ki; söylediklerinin kesilmesine pek alışık değildir bu sebeple aşırı bir çıkışı da olmuş olabilir.

 

İsmet ÖZEL'in Türklüğe biçtiği anlamla 60'lardaki biçilen anlam bir yerinde birleşiyor diye tamamen 60'lardaki söylenceleri seslendiriyor demek değildir.

 

Saygılar...

 

Bekir farkında mısın? İzlemediğin bir tartışmada İsmet Özel'in uygun cümleleri kuramadığını, anlatmak istediğini anlatamadığını iddia ediyorsun :)

 

Ben İsmet Özel'in tartışmayı açan yazılarınıda okudum. Murat Bardakçı ile olan tartışmasını da izledim. 32. Gün programınıda izledim. İsmet Özel'in ne iddia ettiğinide gayet iyi anladım. İddia ettiği şeyin kaynağının ne olduğunuda.

 

Türk-İslam sentezinin dikkat çekicek şekilde marjinalleştirilmiş hali söylemleri. Biz bunu İsmet Özel'in verdiği tepkiye bakarak değil iddia ettiklerinin mahiyetine bakarak anlarız. Faik Bulut bir cümlesinin üstüne söylememiştir bunu. İsmet Özel'in uzun uzun anlattıkları üzerine söyledi.

 

İsmet Özel'in iddia ettiklerine ve Türk-İslam sentezine bakarız karşılaştırırız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AK Parti'nin kapatılması istemiyle hazırlanan iddianamenin, iktidar partisini kapatmak bahanesiyle İslam'ın bütün bir hayat iddiasını, hem de süresiz, kapatmaya çalışıyorlar...

 

İddianame Türkiye'deki Müslüman halka karşı belki bir 100 yıldan fazla bir zamandır sürdürülen düşmanca "seçkinci" tavrın da aynası niteliğindedir.

Türkiye'nin bir türlü normalleşemeyen rejiminin yalnızca gelip geçen iktidar partileriyle değil fakat aynı zamanda ülkeye ruhunu veren İslam'la da sorunlu olduğunu iyi bilmek gerekir.

Bu ülke İslam ve Müslümanların sayesinde müslüman vatanı oldu, bunu da iyice bilmemiz lazımdır.

 

İddianame yargı erki üzerinden bir darbe girişimidir. Darbecilerin tek bir hedefi var: Her darbe döneminin ardından toplumsalın giderek 'kapatıldığı' ve İslam'ın varoluşunun yok edilmek istenmesi...

Lafı egip bükmenin kimseye bir faydası yoktur..

Darbeci ve işbirlikçilerinin amalı mamalı açıklamalarını ciddiye almamak lazım..

İddianame açık bir İslam karşıtlıgı üstüne kuruludur. Akp bu işin sadece görünen kılıfı( hemde en laik parti olmasına ve AB ci en kral parti olmasına ragmen)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AK Parti'nin kapatılması istemiyle hazırlanan iddianamenin, iktidar partisini kapatmak bahanesiyle İslam'ın bütün bir hayat iddiasını, hem de süresiz, kapatmaya çalışıyorlar...

 

İddianame Türkiye'deki Müslüman halka karşı belki bir 100 yıldan fazla bir zamandır sürdürülen düşmanca "seçkinci" tavrın da aynası niteliğindedir.

Türkiye'nin bir türlü normalleşemeyen rejiminin yalnızca gelip geçen iktidar partileriyle değil fakat aynı zamanda ülkeye ruhunu veren İslam'la da sorunlu olduğunu iyi bilmek gerekir.

Bu ülke İslam ve Müslümanların sayesinde müslüman vatanı oldu, bunu da iyice bilmemiz lazımdır.

 

İddianame yargı erki üzerinden bir darbe girişimidir. Darbecilerin tek bir hedefi var: Her darbe döneminin ardından toplumsalın giderek 'kapatıldığı' ve İslam'ın varoluşunun yok edilmek istenmesi...

Lafı egip bükmenin kimseye bir faydası yoktur..

Darbeci ve işbirlikçilerinin amalı mamalı açıklamalarını ciddiye almamak lazım..

İddianame açık bir İslam karşıtlıgı üstüne kuruludur. Akp bu işin sadece görünen kılıfı( hemde en laik parti olmasına ve AB ci en kral parti olmasına ragmen)

AKP nin kapatilma istemini Islama karsi göstermekle AKP nin dinciliginide kabullenmis olmaktasiniz,evet AKP kapatilmak isteniyor ama AKP nin kapatilmasi Islama karsi olmak degil Islami AKP nin ve onun isbirlikcilerinin tekelinden kurtarip saglikli bir Islamin yasanmasi icindir,cünkü AKP aynen DEMOKRASI icin nasil tramvaya binmisse müslümanlik icinde özgürlük kilifina girmistir.1 MAYISTA Emekcileri coplatan,ayaklar altinda cigneten,yerlerde sürükleten bir AKP ne müslüman olabilir nede demokrat birakin bu ayaklari artik,AKP A tatürk Karsiti Parti olarak Türkiye tarihine gececektir,demokrasi yalanlari ile halki birbirine düsüren bir iktidar bu ülkede bir dakika bile görev yapmamalidir böyle bir parti derhal kapatilmalidir.AKP yi kapatmak isteyenlerin Islamla sorunu yoktur ama AKP nin Laiklikle ve demokrasi ile sorunlari bilinmektedir,hazirladiklari isavunmada hernekadar *Erdogan'in sözleri zaman asimina ugradi *diye yazilmis olsada bu zaman asinimi Erdogan'in kim oldugunu ortadan kaldirmiyor.Erdogan Laik Türkiye Cumhuriyetine karsi bir adamdir,Cankayada oturanda aynidir.AB nin kucaginda gördügü tatli rüyalar artik yavas yavas silinmektedir.

Bu ülke Türklerin sayesinde Islam yurdu olmustur,gercekleri saptirmayin ve sizde Özel'lesmeyin:

Darbeci derken sanirim AKP den bahsettiniz,cünkü 22 Temmuzla beraber Erdogan bir darbe yaptigini sanmis Atatürkcülügü ve Laikligi artik tarihe gömebileceginin heyecani ile hizli bir seriatlastirma baslatmisti ama bu ülkenin bekcileri uyumuyor onlar sizin icin darbecide olsa gercekte bu ükenin bekcileridir.

AKP asla Laik bir parti degildir olmamistir olamamistir ve olamazda cünkü Laiklik ben Laik oldum demekle olmuyor,Alevilere yemek vererek onlari kandirmaya ve bölmeye calismakla olmuyor,Laik olmak biraz farkli birseydir.Devlete meydan okuyarak,milletin milli degerlerine ters düserek bu ülkede iktidar olabilmek icin ancak Erdogan ve arkadaslari gibi takiyye üstadi olmak gerekir.Düsman sinsi yürürmüs hep.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkler, Arapların dinini kabul etmeden önce de büyük bir milletti.Arap dinini kabul ettikten sonra bu din ne Arapların ne de aynı dinde olan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin birleşip bir millet olmalarını sağlamadı.Bilakis Türk Milleti'nin milli bağlarını gevşetti.Milli duygularını, milli heyecanını uyuşturdu.Bu da çok doğaldı.Çünkü Muhammed'in kurduğu dinin amacı , bütün milliyetlerin üstünde bir Arap milliyetçiliği siyasetine sürüklemekti.Bu arap fikri ''ümmet'' kelimesiyle ifade edildi.Kaynak: Prof.Dr.Afet İnan Medeni Bilgiler ve Mustafa Kemal Atatürk'ün el yazıları TTK.ANKARA 1988

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkler, Arapların dinini kabul etmeden önce de büyük bir milletti.Arap dinini kabul ettikten sonra bu din ne Arapların ne de aynı dinde olan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin birleşip bir millet olmalarını sağlamadı.Bilakis Türk Milleti'nin milli bağlarını gevşetti.Milli duygularını, milli heyecanını uyuşturdu.Bu da çok doğaldı.Çünkü Muhammed'in kurduğu dinin amacı , bütün milliyetlerin üstünde bir Arap milliyetçiliği siyasetine sürüklemekti.Bu arap fikri ''ümmet'' kelimesiyle ifade edildi.Kaynak: Prof.Dr.Afet İnan Medeni Bilgiler ve Mustafa Kemal Atatürk'ün el yazıları TTK.ANKARA 1988

 

Milletlerin tarihini açıklamak ve yorumlamak bu kadar basit olamaz. Bundanda önce tarihi yorumlamak bu kadar basit olamaz. Unsurlar ve etkenlerin milletler üzerindeki etkisi bu kadar kolaycada çözümlenemez.

 

Türk'lerin islamiyeti kabulu, abbasi ve pers kültüründen etkilenmeleri bunların olumlu etkileri ve katkıları olmamış mıdır? Türkler islamiyetten önce göçebe bir kavimdi. Yerleşik devlet kültürüne sahip olmayan, tarım ile uğraşmayan, akıncı, ganimetçi ve toplayıcı bir milletti. Evet büyük hunların, batı hunların devrinde bu sistemleri muteberdi. Bu sistemle güçlü olabiliyorlardı. Peki ya sonra?

 

Dünya tarihinde Türkler gibi göçebe ve akıncı olarak yaşıyan kaç millet tarihin derinliklerinde kaybolup gitti. Vikingler, vandallar, ursulalar gibi. Bunlarda bir zamanlar dünya ya nam salmış güçlü milletlerdi. Ama göçebe, akıncı milletlerin güçlü yerleşik milletler karşısında başarılı olamadığı çağlar başlayınca silinip gittiler. Şimdi onlar yaşadıkları coğrafyalarda kültürleriyle değil sadece genleriyle varlar.

 

Moğollar dünyayı titrettiler, dünyanın dörtte birini ele geçirdiler neredeyse. Ama hiçbir ordu tarafından bozguna uğratılmadıkları halde günden güne güçsüz düştüler ve bugüne kadar devam edicek şekilde rusların egemenliğine girdiler.

 

Türkler'in islamla beraber tanıştıkları arap, pers devlet kültürü Anadolu'da zararlı mı oldu onlara ? Büyük selçuklu devleti, Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti. Peki Göçebeliği devam eden, akıncılığa devam eden Türk boyları? Onlara ne oldu? Silinip gittiler. Avrupa'da kayboldular. Evet resmen kayboldular. İzleri silindi gitti. Kimileri macaristanda, kimileri balkanlarda, kimilerdi doğu avrupada kaybolup gittiler. Yerel halkın arasında eridiler. Onların torunları şimdi Türk olduklarını bile bilmiyor belki. Belki değil öyle.

 

O halde biraz mantıklı düşünelim arkadaşlar. Türk'ler arap ve pers devlet kültürüyle hiç tanışmasalardı. Ve hep akıncı, göçebe olarak kalsalardı. Bir selçuklu, bir osmanlı devleti olur muydu? Ya da Türkiye Cumhuriyeti. Bilemeyiz. Ama bildiğimiz bir şey var. Araplardan ve perslerden öğrendileri devlet kültürüyle dünyaya nam salan büyük imparatorluklar kurdular. Onların mirasçısı olarak güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti.

 

İslam'ın gerek araplar gerek Türkler gibi küçük klanlar halinde yaşıyan milletler üstünde büyük bir birleştirici etkisi olmuştur. Bu herşeyden önce yadsınamaz bir tarihsel gerçekliktir. Birleşen Türk klanları yerleşik hayata geçerek büyük devletler kurdular. Tarımı, hayvancılığı, ticareti, zanaatkarlığı öğrendiler. Arap ve pers devlet kültürünün etkisini yadsıyabilir miyiz? Bektaşilik, ahilik gibi devleti felsefi ve örgütsel yönden düzenleyen organizasyonları küçümseyebilirmiyiz. Dolayısıyla bunları oluşturan kültürü.

 

Şöyle düşünelim. Napolyon, bir çok ülkeyi işgal etmiş. Büyük kıyımlar yapmıştır. Ama bunun yanında o ülkelere Fransız İhtilali'nin nimetlerinide götürmüştür. Mesela Mısır. Napolyon'un işgali sırasında Fransa'ya eğitime gönderilen Hidiv'ler Napolyon çekilince ülkenin hakimi oldular. Ve Mısır tüm arap ülkelerine kıyasla hep, laik, milliyetçi bir ülke oldu. Fransız İhtilali'nin Napolyon eliyle Mısır'a ulaştırılan nimetleri Mısır'da Baasçılığı doğurdu. Ve bir asır boyunca bu akım Arap yarım adasında esti. Haritaları değiştirdi. Ülkelere bağımsızlık getirdi. Emperyalizme karşı bir bilinç oluşturdu. Bkz. baas devrimleri, bkz. Nâsır'cılık.

 

Tarih oturup deney yapabileceğiniz bir bilim dalı değildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.