Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Karanlık Şeyler Söylüyorum


ELiFLE

Önerilen İletiler

2038tumblr_kr8hjtclU51qa3op2o1_500_large.jpg

 

şimdi iki sokak lambasının şavkı ...

 

sen, bir şiir istiyordun bir düşte

ben,

“bir tek seni” diyerek uyandım

ve tuttum bu mektubu yazdım sana,

avucumdaki bütün üşümüş çizgilerle …

 

__________ ^^ ____________________________

 

gecenin bir yarısı, bir kibrit sesi hüznü

ve karanfil kokan bir tütünün, ilk nefesi …

say ki,

ben yakmışım yine

tutmuş,

sen çekmişsin ikincisini

ve bölüşmüşüz bir kere daha

aynı sigarayı, aynı dudak izlerinden

tıpkı

yan yanaymışız gibi …

 

*

yüreği,

kalabalıklar içinde yalnız düşürülmüş bir kentin

yalnızca iki kalbi saklayacak kadar küçük bir köşesinde

yan yana

iki kumru sokuluşuydu mevsim

ve biz,

henüz çekilmemiş bir fotoğraf karesiydik

seninle …

 

şimdi aynı yerde, kıyıya çarpıp dönen dalgaların hüznü

ve bir şehir,

yüreğinde iki kumru eksiğiyle …

benimse uykularımda bile dinmeyen bir sızı

ya kalbimi birinde unuttum

yada kalbimde, birini unuttum

bilmiyorum artık

hangisiyse …

 

düşleri,

gerçekler dünyasında betonlaşmış bir şehrin

yalnızca bir avuçluk, hayal bahçesinde

iki yılgın menekşeydik biz

ve aynı dili konuşarak yabancılaşan, kalabalıklar ülkesinde

yakınlaşıyorduk

aynı dili susarak

ikimiz …

 

şimdi, iki sokak lambasının şavkı geceleri

yan yana çırpınıp duruyor denizde

ve herkes,

yalnızlığına, iyi geceler dileyerek kapatıyor gözlerini

her gün,

biraz daha yabancılaştığı şehrinde ...

bense görünmez bir yaradan,

renksizce kanıyorum

ya kalbimi birinde unuttum

yada kalbimde,

birini

unuttum

hangisi ? diye sorma

inan, hiç bilmiyorum …

 

günleri,

ezbere yaşanmaktan yıpranmış bir ömrün

hem kavuşmak hem de ayrılık takvimiydi mevsim

zaman, ikindide gün dönümü

hayatsa nasıl olduysa,

birbirimizde unutmuştu bizi

gökte, yüzünü henüz suyla yıkamış tertemiz bir güneş

karşıdaysa martılar

avare uçuyorlardı

sanki denizin mavisinden alabildiğine sarhoş

sense gülümsüyordun

sevda, yine gülüşünde güne bakan

bense güpegündüz bir geceydim

sen ne zaman gözlerini kapasan ...

arada bir mutluluk, dudaklarının kıyısına sokuluyordu

bazen de gün ışığı, gözlerinde ibadete duruyordu

bense mucizemi yaşıyordum, elimdeydi ellerin

ve her aralandığında

hayatımın aralığı kirpiklerin

gözlerinin dalıp gittiği o yerlere

gözlerinin dalıp gittiği

bütün

mesafelere

uçabilen bir kırlangıç olmayı

bilsen,

ne çok isterdim …

 

şimdi, haddinden fazla birikmiş bir bulutun

koyuluğuyla gözlerimde

bir kırlangıcın kış sancısını taşıyorum

aynı halsizlikteki gövdemde

ve dalmışım, uzaklara bakıyorum

ne desem, beyhude

ya kalbimi birinde unuttum

yada kalbimde, birini unuttum

hangisi ? ne farkeder

zaten bilmiyorum …

 

yüreği,

kalabalıklar arasında yalnız düşürülmüş bir kentin

ve düşleri, gerçekler dünyasında betonlaşmış bir şehrin

yalnızca iki kalbi saklayacak kadar

küçük bir köşesinde

yan yana

iki kumru sokuluşuydu mevsim

ve biz

hükümlüsü,

hayat hapisanesinin

sarılmıştık o gün ne de güzel, sımsıkı

süssüz, zorlamasız

yalnızca iki can gibi

ve kaçmıştık gerçeğin arka bahçesinden

yüzümüzde, el ele iki çocuğun sevinci ...

şimdiyse, göstermeden akıtmayı öğrendiğimiz damlalar

ve saklamanın ustası olduğumuz, dilsiz hıçkırıklar

yaşıyoruz aynı hayali

belki bir gün, yorgun düşer diye uzaklar ...

umut ya,

bakarsın yine aynı şehirde

ve onca zaman neden ağladığını unutan çocuklar gibi

o gün, yine seninle

yeşeririz aynı kökten

bir avuçluk hayalde

yeniden yan yana iki menekşe …

ve ihtimaldir, sen

yine telaşsız uçan bir kuşa gülümsersin, kendiliğinden

bense şüphesiz hemen yanı başında

ısınırım, mütevazi bir güneşte

yüzünden, yüreğime süzülen

ve fısıldarım

tıpkı şimdiki gibi

fısıldarım,

yettikçe nefesim ;

noksan bir şiirin

kayıp dizeleriydi gözlerin

geldin

tamamladın

çok,

teşekkür ederim …

 

*

gecenin kör vakti, kibrit sesinden bir hüzün

ve karanfil kokusuna sarılmış bir tütün

bir de uykularımda bile dinmeyen bir sızı

ya kalbimi birinde unuttum

yada kalbimde, birini unuttum

ama sorma hangisi

yalnızca bil,

özlemek, içime çektiğim duman gibi

her daim göğüs kafesimi dolduran

ve inan,

birlikte içtiğimiz son sigaranın külüdür

hala

günlerimde

savrulan …

____ ^^

 

SAFAK

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

b-368843-yalnız_adam.jpg

 

AYSEL GİT BAŞIMDAN

Aysel git başımdan ben sana göre değilim

Ölümüm birden olacak seziyorum.

Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Aysel git başımdan istemiyorum.

 

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün

Dağıtır gecelerim sarışınlığını

Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,

hiçbir dakikamı yaşayamazsın.

Aysel git başımdan ben sana göre değilim.

Benim için kirletme aydınlığını,

hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

 

Islığımı denesen hemen düşürürsün,

gözlerim hızlandırır tenhalığını

Yanlış şehirlere götürür trenlerim.

Ya ölmek ustalığını kazanırsın,

ya korku biriktirmek yetisini.

Acılarım iyice bol gelir sana,

sevincim bir türlü tutmaz sevincini.

Aysel git başımdan ben sana göre değilim.

Ümitsizliğimi olsun anlasana

hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

 

Sevindiğim anda sen üzülürsün.

Sonbahar uğultusu duymamışsın ki

içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,

uzak yalnızlık limanlarına.

Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,

Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.

Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.

Sakın başka bir şey getirme aklına.

Aysel git başımdan ben sana göre değilim,

ölümüm birden olacak seziyorum,

hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

Aysel git başımdan seni seviyorum...

ATTİLA İLHAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Yerin seni çektiği kadar ağırsın...

Kanatların çırpındığı kadar hafif..

Kalbinin attığı kadar canlısın...

Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...

Sevdiklerin kadar iyisin...

Nefret ettiklerin kadar kötü..

Ne renk olursa olsun kaşın gözün...

Karşındakinin gördüğüdür rengin...

Yaşadıklarını kâr sayma:

Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa...

Sevdiğin kadardır ömrün..

Gülebildiğin kadar mutlusun...

Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin...

Sakın bitti sanma her şeyi...

Sevdiğin kadar sevileceksin...

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer...

Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın....

Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;

Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın....

Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret...

Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın....

Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın...

Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak....

Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın...

Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü....

Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat! İşte budur yaşamak...

Bunu hatırladığın kadar yaşarsın....

Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün...

Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun...

Çiçek sulandığı kadar güzeldir...

Kuşlar ötebildiği kadar sevimli...

Bebek ağladığı kadar bebektir...

Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin...bunu da öğren!!!

 

SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN... .

 

Can Yücel

 

 

 

 

 

Ben neden karanlık şeyler söyleyemiyorumm...unsure.gif

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Yerin seni çektiği kadar ağırsın...

Kanatların çırpındığı kadar hafif..

Kalbinin attığı kadar canlısın...

Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...

Sevdiklerin kadar iyisin...

Nefret ettiklerin kadar kötü..

Ne renk olursa olsun kaşın gözün...

Karşındakinin gördüğüdür rengin...

Yaşadıklarını kâr sayma:

Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa...

Sevdiğin kadardır ömrün..

Gülebildiğin kadar mutlusun...

Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin...

Sakın bitti sanma her şeyi...

Sevdiğin kadar sevileceksin...

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer...

Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın....

Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;

Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın....

Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret...

Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın....

Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın...

Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak....

Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın...

Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü....

Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat! İşte budur yaşamak...

Bunu hatırladığın kadar yaşarsın....

Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün...

Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun...

Çiçek sulandığı kadar güzeldir...

Kuşlar ötebildiği kadar sevimli...

Bebek ağladığı kadar bebektir...

Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin...bunu da öğren!!!

 

SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN... .

 

Can Yücel

 

 

 

 

 

Ben neden karanlık şeyler söyleyemiyorumm...unsure.gif

**************************

Birkere karanlığımı seviyorum ama sizin güneş cıvıltınızıda seviyorum ben :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

istanbul_istiklal.jpg

 

İSTANBULU DİNLİYORUM

 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

Önce hafiften bir rüzgar esiyor;

Yavaş yavaş sallanıyor

Yapraklar ağaçlarda;

Uzaklarda, çok uzaklarda,

Sucuların hiç durmayan çıngırakları

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Kuşlar geçiyor, derken;

Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.

Ağlar çekiliyor dalyanlarda;

Bir kadının suya değiyor ayakları;

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Serin serin Kapalıçarşı

Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa

Güvercin dolu avlular

Çekiç sesleri geliyor doklardan

Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Başımda eski alemlerin sarhoşluğu

Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;

Dinmiş lodosların uğultusu içinde

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Bir yosma geçiyor kaldırımdan;

Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.

Bir şey düşüyor elinden yere;

Bir gül olmalı;

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

 

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;

Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;

Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;

Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından

Kalbinin vuruşundan anlıyorum;

İstanbul'u dinliyorum.

 

ORHAN VELİ KANIK

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gecenin Öteki Yüzü

 

Gecenin öteki yüzünde

 

Ağlayacak gözyaşlarımız hep vardı

 

Hayallerimiz ürkerdi sizlerden

 

Mahçuptuk, sesimiz duyulmazdı

 

 

 

Gecenin öteki yüzünde

 

Sorgulanan günahlarımız hep vardı

 

Sevdiklerimiz kaçardı bizlerden

 

Kaybedecek neyimiz kaldı

 

 

 

Gecenin öteki yüzü bizim yüzümüz

 

Umutlarımız suçsuz biçare

 

Gecenin öteki yüzü bizim yüzümüz

 

Köşelerimiz uçsuz yapılarımız virane

 

 

 

Gecenin öteki yüzünde

 

Saklanacak sırlarımız hep vardı

 

Sessizliğimiz geçmezdi bizlerden

 

Nedenlerimiz hiç sorulmazdı

 

 

 

Gecenin öteki yüzünde

 

Söylenecek sözlerimiz hep vardı

 

Susardık korkardık sizlerden

 

Susardık hiçbir şey sormazdık

 

 

 

Gecenin öteki yüzü bizim yüzümüz

Umutlarımız suçsuz biçare

 

Gecenin öteki yüzü bizim yüzümüz

 

Köşelerimiz uçsuz yapılarımız virane

 

Vedat Sakman

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir umuttur yaşamak bil

Seveceksin inadına

Yüreğin kan ağlasa da

Güleceksin inadına

 

Zindanlara düşsen bile

Ateşlerde sönsen bile

Binlerce kez ölsen bile

Doğacaksın inadına

 

Hayat budur, umutlar çok

Ne şüphe duy, ne de kork

Öyle teslim olmak da yok

Yeneceksin inadına…

 

Ahmet Selçuk İlkan

 

- sev çünkü sevmek en kolay..

 

 

 

bugün ofise gelirken yolda radyoda çalıyordu Onur Akın yorumuyla.. çok güzeldi.. eklemek istedim.. bestelenmiş hali çok etkileyici..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu Kadar Sevmedimki

 

Dönemem terk ettiğim hiç bir yere

Dolaşıp duruyorum sokaklarda

Dilimde o son duam

Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedimki

Sonsuzluk gibi çıkıyordu

Bu söz içimden

Umutsuz bir yakarış gibi

Hiç bitmeyecek bir hasret gibi

Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedimki

 

Cezmi Ersöz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgi Duvarı

 

sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa

kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi

dilimizde akşamdan kalma bir küfür

salonlar piyasalar sanat sevicileri

derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni

yakanda bir amonyak çiçeği

yalnızlığım benim sidikli kontesim

ne kadar rezil olursak o kadar iyi

 

kumkapı meyhanelerine dadandık

önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi

aramızda görevliler ekipler hızır paşalar

sabahları açıklarda bulurlardı leşimi

öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri

çöpçülerin elleriyle okşardın beni

yalnızlığım benim süpürge saçlım

ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

baktım gökte bir kırmızı bir uçak

bol çelik bol yıldız bol insan

bir gece sevgi duvarını aştık

düştüğüm yer öyle açık seçik ki

başucumda bir sen varsın bir de evren

saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi

yalnızlığım benim çoğul türkülerim

ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

 

Can Yücel

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Birakip Gittin Beni

..

birakip gittin beni bütün kapilarda

bütün çöllerde tek basima kodun

safakta arayip ögle vakti yitirdigim

vardigim hiç bir yerde deildin

sensiz bir odanin sahrasini nasil anlatsam

hiçbir seyin seni andirmadigi bir pazar kalabaligini

denizde dalgakirandan da bos boslugunu bir günün

seslenip de senden cevap alamadigim sessizligi

 

birakip gittin beni kalarak oldugun yerde hareketsiz

her yerde birakip gittin beni gözlerinle

düslerin yüregiyle birakip gittin beni

yarim kalmis bir cümle gibi birakip gittin

düsen hep ben oldum en küçük kimildanisinda senden

 

basini çevirdigin için agladigimi görmedin hiç

bana bakip görmedigin için

ben yokken içini çektigin için

 

ayagina düsen gölgene acidin mi hiç sen

..

Louis Aragon

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anam Gelir

Sakalima kir düstü,

Söylemeyin anama.

Üzülürde aglar,

Aglar sonra, bilirim.

 

Hepsi hepsi üç tane

Üç tel ne ki sakalda

Üzüldügüne degmez,

Degmez sonra bilirim.

Gözlerime bir baksin,

Bir baksin anam söyle.

Derdi gözümden okur,

Okur sonra bilirim

 

Yine Istanbul anlatirim,

Anlatirim neseyle.

Nesemde hüzün bulur,

Bulur sonra, bilirim.

 

Ana bir sey yok derim,

Sen dua et gizlice.

Anam hep dua eder,

Eder sonra bilirim.

 

Ölüm haberim gelir

Bir gün bir gazetede.

Pesimden anam gelir,

Hemen gelir, bilirim.

 

Bedirhan Gökçe

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dört dize ve bir resim ne güzel anlatmış güzel olmayan bir tabloyu,iç yakan bir duyguyu...

 

Muhabbetle...

**********************

Malesef kış ayazı yaklaşırken; üşüyen ve içler acısı halde olan o kadar çok çocuk var ki...

Bu şiir ve resimde sadece ufak bir ayrıntı belki.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

**********************

Malesef kış ayazı yaklaşırken; üşüyen ve içler acısı halde olan o kadar çok çocuk var ki...

Bu şiir ve resimde sadece ufak bir ayrıntı belki.

 

Sevgili Elif öyle çaresizlikler var ki bir şiire konu olmaktan öte geçemeyen, bir resimde yer almaktan öte gözlere görünmeyen...

 

Çaresizliklere çare olmak için neresindeyiz bu şiirin, neresinde yer alıyoruz bu acı resmin?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Elif öyle çaresizlikler var ki bir şiire konu olmaktan öte geçemeyen, bir resimde yer almaktan öte gözlere görünmeyen...

 

Çaresizliklere çare olmak için neresindeyiz bu şiirin, neresinde yer alıyoruz bu acı resmin?

******************************************

Hani ağzı olan konusuyor tabiri vardır ya; işte böyle bir durum belki de ifade etmeye çalıştığınız ve ben elinden geldiğince onlara yardım etmeye çalışan kanatsız meleklerde tanıyorum.

Tabiki gönül ister ki çok daha duyarlı kanatsız melekler olsun ve resmimdeki gibi binlerce çocuğu yüreğinde hissetsin...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Göreme_Güvercin_ve_kadınlar.jpg

 

Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta,

sanki gidenler hiçbir zaman

hiçbir menzile erişemeyecekti.

Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle

Ve onlar

ayın altında dönen ilk tekerlekti.

Ayın altında öküzler

başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi

ufacık kısacıktılar

ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında

ve ayakları altından akan

toprak,

toprak,

ve topraktı.

Gece aydınlık ve sıcak

ve kağnılarda tahta yataklarında

oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.

Ve kadınlar

birbirlerinden gizleyerek

bakıyorlardı ayın altında

geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.

Ve kadınlar

bizim kadınlarımız:

korkunç ve mübarek elleri

ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle

anamız, avradımız, yarimiz

ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen

ve soframızdaki yeri

öküzümüzden sonra gelen

ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız

ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki

ve kara sabana koşulan ve ağıllarda

ışıltısında yere saplı bıçakların

oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan

kadınlar,

bizim kadınlarımız

şimdi ayın altında

kağnıların ve hartuçların peşinde

harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi

aynı yürek ferahlığı,

aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.

Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde

ince boyunlu çocuklar uyuyordu.

Ve ayın altında kağnılar

yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.

 

NAZIM HİKMET

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Elif öyle çaresizlikler var ki bir şiire konu olmaktan öte geçemeyen, bir resimde yer almaktan öte gözlere görünmeyen...

 

Çaresizliklere çare olmak için neresindeyiz bu şiirin, neresinde yer alıyoruz bu acı resmin?

 

 

bu sözü ayakta alkışlıyorum sevgili fuzuli..

 

ayrıca içinizde bu sorumluluğu ve acıyı duyduğunuza inanıyor

 

bu kandırılmış,ezilmiş,soyulmuş yurdum insanına

 

birşeyler verebilmek için aynı hissiyatta olduğumuzu düşünmek istiyorum..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dört dize ve bir resim ne güzel anlatmış güzel olmayan bir tabloyu,iç yakan bir duyguyu...

 

Sevgili Elif öyle çaresizlikler var ki bir şiire konu olmaktan öte geçemeyen, bir resimde yer almaktan öte gözlere görünmeyen...

 

Çaresizliklere çare olmak için neresindeyiz bu şiirin, neresinde yer alıyoruz bu acı resmin?

 

Evet.. Neresindeyiz..?

Bence doğru ve yerinde bir soru...

 

Ama kişisel duruş ve düşüncelerimizde doğru yanıtları verebiliyor muyuz..?

Üzerinde durup düşünülmesi gereken önceliklerin neresindeyiz peki..?

 

Sadaka kültürünün ardında durup her anlamda onun gelişmesine katkıda bulunurken,

"Acıma duygusundan öteye gidemeyen" bir yaklaşım mıdır yoksa sergilediğimiz?

 

***

 

Resimdeki çocukların gözlerinin içine bakarsanız eğer,

"Sevinci, heyecanı, anlamaya çalışan meraklı bakışları" görebilmeniz gerekir aslında...

"Güzel olmayan bir tablo, iç yakan bir duyguyu" değil...

 

Yaşama, onlar adına hüzün ve melankolik duygularla değil,

Yaşamlarını kendi adlarına, kendi ayakları üzerinde kurabilmeleri için,

Yaşanası insani yaşam koşullarını yaratmaya yönelik akılcı bakış açılarının gelişmesine katkıda bulunma kararlığını göstememiz gerekir...

 

Bunun ötesinde hiçbir duygu, inanış ve yaklaşım onların üşümelerinin ve çaresizliğin içine atılmalarının önüne geçemez...

Yapılan ya da yaptıklarımız kendi ruhumuz ve inançlarımızın tatmininden öteye gidemez...

 

Bence yaşamın doğal gerçeklerini göz ardı etmeden iyiniyetli insani olan gerçekçi yaklaşım...

Sadece onların "Kendi Elleri ve Kafaları..." ile yaşamda "Kendilerini Güçlü Hissetmelerini" sağlayacak şartları oluşturmaktır...

 

Sunay Akın dizelerinde "köprü olmak geçer hiç değilse içimden... " derken anlatmak istediği de budur zaten...

Yoksulluğun ve çaresizliğin şiirini yazmamıştır "Sunay Akın"...

 

***

"Sunay Akın" ın yapmaya çalıştığı ajitasyon da değildir...

Evet duyduğu denildiği gibi sorumluluktur... Sanıldığı gibi "Acı duyarak bir şeyler verme" hissiyatı değil...

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BİR ADIN KALMALI

 

bir adın kalmalı geriye

bütün kırılmış şeylerin nihayetinde

aynaların ardında sır

yalnızlığın peşinde kuvvet

evet nihayet

bir adın kalmalı geriye

bir de o kahreden gurbet

 

sen say ki

ben hiç ağlamadım

hiç ateşe tutmadım yüreğimi

geceleri, koynuma almadım ihaneti

ve say ki

bütün şiirler gözlerini

bütün şarkılar saçlarını söylemedi

hele nihavent

hele buselik hiç geçmedi fikrimden

ve hiç gitmedi

bir topak kan gibi adın

içimin nehirlerinden

evet yangın

evet salaş yalvarmanın korkusunda talan

evet kaybetmenin o zehirli buğusu

evet nisyan

evet kahrolmuş sayfaların arasında adın

sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı

bu sevda biraz nadan

biraz da hıçkırık tadı

pencere önü menekşelerinde her akşam

 

dağlar sonra oynadı yerinden

ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca

sen say ki

yerin dibine geçti

geçmeyesi sevdam

ve ben seni sevdiğim zaman

bu şehre yağmurlar yağdı

yani ben seni sevdiğim zaman

ayrılık kurşun kadar ağır

gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın

yine de bir adın kalmalı geriye

bütün kırılmış şeylerin nihayetinde

aynaların ardında sır

yalnızlığın peşinde kuvvet

evet nihayet

bir adın kalmalı geriye

bir de o kahreden gurbet

beni affet

kaybetmek için erken, sevmek için çok geç

 

Ahmet Hamdi Tanpınar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GÖNLÜNDE

 

 

Güneşin olsun gönlünde

 

Kar bile yağsa, ya da fırtına olsa

 

Gök bulutlarla ve dünya kavgayla dolsa

 

Güneşin olsun gönlünde

 

O zaman gelsin ne gelirse

 

Doldurur ışıklarla en karanlık gününü

 

 

 

Bir şarkın olsun dudaklarında

 

Sevinçli ezgilerle

 

Seni günlük tasalar bunalıma boğsa bile

 

Bir şarkın olsun dudaklarında

 

O zaman gelsin ne gelirse

 

Yardım eder savuşturmaya en yalnız gününü

 

 

 

Başkaları için de bir diyeceğin olsun

 

Tasada ve bunalımda

Ve kendi ruhunu şenlendirecek her şeyi

 

Söyle onlara da,bir şarkın olsun dudaklarında

 

 

 

Yitirme sakın yürekliliğini

 

Güneşin olsun gönlünde

 

Ve her şey iyi olacak

 

 

 

Casar Flaischlen

 

 

 

karanlığa bir ışık olması dileğiyle..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GÖNLÜNDE

 

 

Güneşin olsun gönlünde

 

Kar bile yağsa, ya da fırtına olsa

 

Gök bulutlarla ve dünya kavgayla dolsa

 

Güneşin olsun gönlünde

 

O zaman gelsin ne gelirse

 

Doldurur ışıklarla en karanlık gününü

 

 

 

Bir şarkın olsun dudaklarında

 

Sevinçli ezgilerle

 

Seni günlük tasalar bunalıma boğsa bile

 

Bir şarkın olsun dudaklarında

 

O zaman gelsin ne gelirse

 

Yardım eder savuşturmaya en yalnız gününü

 

 

 

Başkaları için de bir diyeceğin olsun

 

Tasada ve bunalımda

Ve kendi ruhunu şenlendirecek her şeyi

 

Söyle onlara da,bir şarkın olsun dudaklarında

 

 

 

Yitirme sakın yürekliliğini

 

Güneşin olsun gönlünde

 

Ve her şey iyi olacak

 

 

 

Casar Flaischlen

 

 

 

karanlığa bir ışık olması dileğiyle..

*********************

Ne güzel bir şiir ve içten dilek böyle...

Çok teşekkür ederim. :clover:

Sevgiler,Elifce.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

*********************

Ne güzel bir şiir ve içten dilek böyle...

Çok teşekkür ederim. :clover:

Sevgiler,Elifce.

 

 

içten bir dilekti gerçekten.. bunu hissettirdiğime sevindim sevgili Elif..

 

aslında şiire dikkat edersen çok yalın ve basit.. ama oldukça anlamlı..

 

karanlıklara salmamalıyız kendimizi.. güneş her yerde.. gökte.. kalbinde.. aklında.. ufkunda.. her yerde olmalı..

 

her anın kıymetini bilmeli..

 

sevgiler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Dostlar ;

Ve ,

Başlığın Ev Sahibesi Olan,

Sevgili Elifle ;

 

Öncelikle Merhabalar Efendim. Nasılsınız ?

 

Biz Bu Başlığı İlk Farkettiğimiz Dakikadan İtibaren, Çok Daha İyi Hissediyoruz,

Ve ,

Daha da Bir Seviyoruz Burada Olmayı.

İnanın Buna.

 

Nasıl Olmuşda Şimdiye Değin Farkına Varamamış Olabilirim, Böylesine Güzel Bir Başlığın.

Bazen Böyle Iskalayabiliyoruz Atışları.

Hani İnsan, Yanıbaşındakinin Kıymetinin, Farkına Geç Varıyor,

ya da ,

Aradığını, Mutlaka Çok Uzaklarda Bir Yerde Zannediyor, Gözünün Önündekini Göremiyor.

Sanıyorum, Biraz Böyle Birşey.

 

Gerçi EvSahibemiz Sevgili Elifle İle Henüz Tanışmadık,

Lakin Yinede, Bu Başlığın Referansları Öyle Sağlam ki ;

Bakın Kimler Varmış Burada ;

 

Sevgili RİNA

 

Sevgili AED

 

Sevgili ARİES

 

Sevgili GUN.DEM

 

Sevgili FUZULİ

 

Bu İsimlerin Katılımlarıyla Renk Kattığı Bir Başlığın, Aslında Başka Hiç Bir Yoruma da İhtiyacı Yoktur.

 

Malum dur ki, Yıldızlar Ateşböceği Sanılmaktan Asla Korkmazlar.

 

Bizde Bu Sebeble, Gereksiz Övgüler İle Vakit Kaybetmeyeceğiz.

 

Şimdilik İlk Paylaşımın Heyecan ı İle Daha Uzun Yazamıyorum,

Ve Bir Eser Mukabilinde Bu Merhaba Faslını Noktalıyorum ;

Esen Kalın.

 

DÖNEMEÇ

 

 

 

Bir gündü, hava ılık

 

Ve cadde kalabalık...

 

Bir kadın sapıverdi önümden dönemece;

 

Yalnız bir endam gördüm, arkasından, ipince.

 

Ve görmeden sevdiğim, işte bu kadın dedim,

 

Çarpıldım sendeledim.

 

 

 

Bir gündü mevsim bayat

 

Ve esnemekte hayat....

 

Dönemeçten bir tabut çıktı ve üç beş adam;

 

Yalnız bir âhenk sezdim, çerçevede bir endam.

 

Ve tabutta, incecik, o kadın var, anladım;

 

Bir köşede ağladım...

 

Necip Fazıl Kısakürek.

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Dostlar ;

 

Sessizce Tükenen Ömrümüz Değilmi Yoksa, Ve Bu Akşam lar İse Ayak Sesleri Ecel in,

 

Yaşanmış ve Bitmek Üzere Olan Günün, Bu Son Perdesini Kaldırmadan Önce,

 

Ve Hissederken, Peşimde Yelkovan ın Soğuk Nefesini

 

Bir Lahza Olsun, Eklemek Arzuladım,

 

Kimbilir, Belkide Karanlığa Çakılan Bir Kıvılcım Olur Diye ;

 

 

DAYAN KALBİM

 

Seni dağladılar, değil mi kalbim,

Her yanın, içi su dolu kabarcık.

Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;

Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

 

Sensin gökten gelen oklara hedef;

Oyası ateşle işlenen gergef.

Çekme üç beş günlük dünyaya esef!

Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!

 

Necip Fazıl Kısakürek

 

 

Saygılarımla. Doğan Gülbudak

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.