Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Başbakan Yardımcısı olduğu dönemlere ait ekonomik rakamları yuvarladığı eleştirilerine sert yanıt verdi.

 

Erdoğan “Bu gün de bir köşe yazarı bize rakamı yuvarlayan olarak söylüyor. Rakamları yuvarlayan karşınızda. Bunlar, bu medya CHP yanlısı olduğu için bu tür şeyleri yazıyor. Bu köşe yazarları da CHP yanlısı. Tayyip Erdoğan rakam yuvarlamayı sevmez" dedi.

 

Erdoğan, 22 Temmuz seçimlerinden sonra partinin il başkanları ile yaptığı toplantıda konuştu.

 

Erdoğan, hükümet programı okunurken “Sessiz yığınların sesiyiz, kimsesizlerin kimsesiyiz" sözlerine CHP sıralarından birisinin “Bu bize ait" dediğini belirterek şöyle konuştu:

 

“O geri kalmıştır. Biz siyasete başladığımızda bunu söyledik, bugün değil. Onlar çalıntıya bayılırlar. Kimsesizlerin sesi, sessiz yığınların sesi olanlar niçin acaba ülkemizin doğusuna, güneydoğusuna gidemedi? Neden uğrayamadı"

 

 

KASTETTİĞİ TUFAN TÜRENÇ Mİ?

 

Erdoğan'ın eleştirilerinde kastettiği köşe yazarının Hürriyet Gazetesi'nden Tufan Türenç olduğu bildirildi. Türenç'in bugün Hürriyet'te yayınlanan yazısı şöyle:

 

Ülke için hepimizin sorumluluğu var POLİTİKACILAR, özellikle de iktidardaki politikacılar halka doğruları söylemek zorundadır.

 

Başbakan Erdoğan gerek hükümet programını okurken, gerekse eleştirileri yanıtlarken bu kuralı sık sık çiğnedi.

 

Biliyorum, Tayyip Bey seçim zaferinin sarhoşluğunu henüz üzerinden atamadı.

 

Öyle ya, yüzde 46.6 oy verdi bu halk ona. Onun için ne söylerse bu halkın kendisine inanacağına güveniyor.

 

Bir örnek verelim.

 

Eleştirileri yanıtlarken Baykal’ın Maliye Bakanlığı döneminde reel faizlerin yüzde 40 olduğunu söyledi.

 

Sözü, "Senin, bizim dönemimizi eleştirmeye hakkın yok" demeye getirdi.

 

Baykal da çıktı, "Benim Maliye Bakanlığım döneminde faizler Sayın Başbakan’ın dediği gibi yüzde 40 değil, yüzde 9’du" dedi.

 

Rakamlara göre Baykal haklı. AKP’ye yakın gazeteler Tayyip Bey’in CHP’nin Tansu Çiller’le yaptığı kısa koalisyon dönemini kastettiğini yazıp olayı saptırmak istediler.

 

Başbakan’ın rakamları istediği gibi eğip büktüğünü biliyoruz.

 

Zaten işine gelenleri söylüyor, işine gelmeyenleri ise es geçiyor.

 

Kimse aldırmıyor. Bu kez de öyle oldu. Tartışma geçti gitti. Kimse üzerinde bile durmadı.

 

* * * Nedendir bilinmez toplum inanılmaz bir vurdumduymazlık içinde.

 

Laiklik, demokrasi, cumhuriyet, cumhuriyetin kazanımları, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkma, hukuk devleti, toplum ahlakı, birey hakları, soygun, talan, yolsuzluklar için toplum ve kurumlar suspus...

 

Nereye kadar gider bu iş?

 

İnsanlar ürkütücü bir bıkkınlık, bir karamsarlık içinde.

 

Ciddi ciddi Türkiye’yi terk etmeyi düşünenler bile var.

 

Açık açık "Artık bu ülkede yaşanmaz, çekip gideyim" diyorlar.

 

Hiçbir dönemde görmediğim bu ruh halinin yaygınlaşmasından ciddi şekilde endişe ediyorum.

 

Bu psikolojinin üzerinde durulması gerekir. Bunlar iyiye işaret değil.

 

* * * Ekonomiye gelince...

 

Çizilen bütün pembe tablolara karşın dengeler hálá pamuk ipliğine bağlı.

 

Kırılganlık sürüyor.

 

Şimdi Dışişleri Bakanı olan Babacan bile dengelerin bozulması durumunda duvara toslayabileceğimizi itiraf ediyor.

 

Bir ülke üretmeden, yaratmadan borçla nereye kadar gidebilir?

 

AKP yandaşı olanların dışında bütün uzmanlar bunun sürdürülebilir olmadığını söylüyor.

 

Gelir dağılımında ise durum feci.

 

Bugün gelir vergisinin yarısını işçi-memur kesimi ödüyor.

 

Durumun ne kadar vahim olduğunun önemli bir göstergesidir bu.

 

Jaguar marka otomobillerin dünya yetkilisi geçenlerde Türkiye’nin en iyi alıcıları arasında olduğunu söyledi.

 

"Türkiye’de babalar çocuklarına Jaguar alıyor. Satışlarımız çok iyi" dedi.

 

Hemen bütün lüks otomobil satışları bakımından varlıklı bir ülke olmayan Türkiye iştah kabartan bir pazar.

 

"Ne var bunda? Parası varsa adam isteği arabayı alır" diyenler olabilir.

 

Doğrudur, bu ülkede parası olan istediğini satın alma özgürlüğüne sahiptir.

 

Ama çarparak, çırparak, talan yaparak, vergi kaçırarak değil.

 

Namusuyla, bileğinin hakkıyla kazanarak.

 

Namusuyla, bileğinin hakkıyla kazanarak.

 

Alıntıdır Milliyet

 

Erdoğan, kendinden olmayan seslere sesini fazla yükseltmeye başladı. Kendilerine doğruyu söyleyen herkesin CHP'li olduğunu sanıyor galiba. Bundan sonra yaptığı her hatada, söylediği her sözde daha fazla eleştiriyi hazmetmesi ve ona göre adımını doğru atması lazım aslında Erdoğan'ın. .

Gönderi tarihi:

RTE takiyyeyi sadece din alanında yapmıyor, her alanda yapıyor. Onun siyaset anlayışı takiyyecilik.

Gönderi tarihi:

Yazıkki chp dediğiniz ne olduğu belirsiz parti bu duruma bir açıklama bile yapamıyor...

AKP lilerde korkuyor artık..Alternatifsiz olmanın ne denli tehlikeli olduğunu görebiliyorlar.

Böyle aciz, böyle boş bir partiye muhalefet yüklenirmi?? Olmaz yaaa vallada olmaz billada olmaz..

MHP bunlardan yüz gömlek daha üstün....

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.