Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

SeDatsan

Önerilen İletiler

ama gerçekten bu forudma çok gördüm bunu. ismini bile doğru yazmayı bilmedikleri ideolojileri eleştirmeye kalkanlar. ya adam bir ideolojinin daha ismini bilmiyorsa, hakkında hiç bir şey okumamış demektir. kulaktan dolmayla konuşuyordur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 142
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Sol Aydınlanmacıdır.

 

Dünya solu, genel olarak en büyük açmazına SSCB’nin dağılmasından sonra girmiştir.

Özellikle Avrupa Solunun güçlü kaleleri, Güney Avrupa ülkeleri İtalya, Ispanya, Portekiz, Yunanistan ve Fransa Komünist partileri büyük kan kaybetmişlerdir.

 

Liberalizmin kendini yenileyebilmesi, sendikal haklar, sosyal devlet, işsizlik maaşı gibi açılımlarla, halkın alt seviyelerini de sistemle barıştırmayı başarmıştır. Özellikle sanayide otomasyona geçilmesi, emek değerden, bilgi değere olan akış, akabinde SSCB ve Doğu Blokunun bu açılımlara alternatif oluşturamaması, tıkanmış ekonomi ve merkezi kontrollü yönetimin iflası, halkların derin mutsuzluğu, solun ana felsefesini reelde tüketmiştir.

 

Duvarlar patlamış, “Varşova Paktı” çökmüştür.

 

Yalnız bu süreçte şunu unutmamak gerektiği kanısındayım. Kapitalist ekonominin şekillendiği, sanayi devrimi ilk yıllarında, kömür madenlerinde çalıştırılan çocuk işçileri,

16 saatlik çalışma sürecini, sopalı grev kırıcıları, ezilen, sömürülen, köleleştirilen dünya halklarını. Kapitalist bölüşümün yarattığı, arka arkaya iki dünya savaşı ve getirdiği yıkımları.

Zaten bu süreç değimlidir ki, halkların kardeşliği ve sömürüye karşı sosyalist fikirlerin çıkışını sağlayan.

 

Sol ve Dünya Sosyalist Hareket çıkışından itibaren kısa sürede tüm dünyayı sarmıştır.

Aydınlanma engellenemez. Yalnız, insanlık tarih içinde çok genç olan sol hareket,

Liberalizme karşı oluşturduğu korunma refleksi sonucu, reelde halklara yeterli özgürlük ve ekonomik refah ortamını veremediğinden, uzun soluklu olarak, yönetimlerde kalmayı başaramamıştır.

 

Avrupa solu, bizde de olduğu gibi, bu süreçte hızla kirlenmiş, bir çok idareci ve yöneticisinin adı yolsuzluk olaylarına karışmış, kendi içindeki keskin muhalefetinde etkisiyle, gücünü yitirmiştir.

 

Zaman akmaktadır. Dünya genelinde kuzey ve güney yarımkürenin büyük refah farkı halen sürmektedir. Bir çok Asya ve Afrika ülkesi açlık ve temiz su kaynakları sorunuyla karşı karşıyadır.

 

Bölgesel liberal iktidarlar belki şu an için daha başarılı olmaktadır. Bu, şuan ki “lokal” gerçek olmakla birlikte, uzun bir süreçte, dünya halklarını “vize” kıskaçlarında sınırları keskinleşmiş, refahı paylaşmaz, bir dünya ortamına sürüklemek ne derece akıllı bir tutumdur.

Bu süreç elbette bir patlama noktası getirecektir. Zaten bunun “ayak sesleri” çok net duyulmaktadır artık.

 

Bir tarafta inanılmaz bir tüketim çılgınlığı pompalanırken, bir tarafta açlık ve sefillik hüküm sürmektedir dünyada. Hiçbir canlı, ortak dünyamızda, ne yok edilmeyi, ne de sömürülmeyi

hak etmemektedir. Buna diğer canlı türleri, ekolojik dengeyi de hesaba katarak bilmeliyiz.

Ozonun delinmesinden tutunda, yok olan ormanlara, beyaz balinaların neslinin tükenmesine kadar bizi direk etkileyecek zincirin halkalarıdır.

 

Elbette bir denge olacaktır sonuçta. Evren fiziki dengelerden oluşan hassas bir matematik üzerine kurulmuştur. Ekonomi ve sosyolojik ilişkileri, bunun dışında değerlendirmek olmaz.

 

Kapitalizmin yaşam içinde geliştirdiği evrim süreci, elbet sol içinde geçerlidir. Bugünkü solun

sessizliği, çaresizliğinin değil, yeni oluşumlarının sürecidir aslında.

Gelecekteki sosyalizm ve onun mimarları, elbette daha özgür ve daha adil bir dünya düzenini oluşturacaklardır. Bu mimarlar, insanlığın ortak sesidir.

 

Dünya solunun bu süreçte suskunluğu, yok oluşun sessizliği değildir.

İnsan olduğu sürece yeryüzünde, kardeşlik, eşitlik ve özgürlük idealleri asla bitmeyecektir.

Aydınlanma sürecektir. Aydınlanma, bütün dünya halklarının ortak hak edişidi ve amacıdır.

Gelecek daha aydınlık olacaktır.

 

SaNTo...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Cyrano,

 

Latin solunun gücü, elbetteki tarihsel bir ortak mirastır. Kuba ordadır, Che oranın insanıdır. Amerika'nın uyguladığı en büyük sömürü ve en yakın temasta eziyet görmüş halklar, Orta ve Güney Amerika halklarıdır.

Salvador Allende'nin ruhu o topraklarda ilelebet hüküm sürecek, oranın türküleri, insanlığın ortak türküleri olmuştur..

 

Yalnız "solun gücü" dediğimizde veya suskunluğu, elbet daha geniş bir açıyla bakmak gerekir kanısındayım. Dünya sırf orta ve güney Amerika'dan oluşmuyor.

 

Zaten yazımda "güç" demekle kastetiğim, ekonomik üretim değeridir. Eski dönem "sosyalist blok" dünya ekonomisindeki "üretim değeri" ve buna paralel "askeri gücü" ve dahi bilimsel altyapısı bugünkü latin Amerika ülkeleriyle, mukayese edilmeyecek bir mesafededir.

 

Güç; reel güç, emperyalist dünyayı bir mesafeye, bir disipline sokabilme yetisini getiriyorsa vardır.

O dönemde, Amerika bugünkü Irak işgalini yapma yetisini kendinde görebilir miydi ?

 

Hayatın gerçeğinde, gücü oluşturan üretim ilişkisidir.

 

Yoksa latin solu bir gelenektir. Gurur verir. Buna elbette bir diyeceğim yoktur.

 

selamlar,

 

SaNTo...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türk Solu ile ilgili yazı yazan arkadaşlara yazılarından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Lakin bu ülke topraklarında bu ülkenin mirasına muvafık olmayan idelerin , bu halk için hiçbirşey ifade etmediği ortadadır.

 

Gerisi laf-ı güzaftır. Yok değildir sol bunu yapmıştır, icraatı budur diyen varsa buyursun anlatsın da öğrenelim. Ama iş yalnızca Amerika karşıtlığı ile olmuyor. Yineliyorum bu ülkeden alenen toprak talebinde bulunan üleke EMperyalist, Komünist Sosyalist Rusyadır. Bunun savunulacak hiçbir tarafı yoktur. Siz hala devlet ile ideolojiyi , hayalle gerçeği ayrıştıramıyorsanız biz ne yapalım.

her devlet için adı ne olursa olsun bu Emperyalist Rusya olur, Katil Amerika olur hiç farketmez bunlar bize ideolojilerinin satarken ideoloji için değil devletleri için çalışıyorlardı. Bizim saf, duygulu gençlerimiz ise bunu kavrayamadan, devrim deyü sokaklarda birbirini vuruyorlardı. Ne kazandı bu ülke koca bir hiç. Bu devletin sorunları Sol siyaset uygulamamsındandır deyip safdillik edecekseniz o da bu siyaseti uygulamadığı için der beriki şu siyaset der. Sorun bu ülkeyi sevmek yerine umum ideolojilerin oyuncağı olmaktır.

 

Oyunun anlamı da budur. Oyuncakların da anlamı bu.

 

Hayatta taraf olmak kadar zor bir durum yoktur sizi anlıyorum.

Bir ideolojiyi benimsemek onu tek buyruk olarak savunmak işte böyle köreltebiliyor gözleri, herşeyi ya sol ya hiç görmek ne kadar acı.

En son ne zaman bir Tanrı öldürdünüz bilmiyorum ama bence çok gecikmeyelim, şarkılarla defnedelim kokusu uzaktan gelen bu ideolojileri.

 

BİT

Bozan

İhtiyar

Teşkilatı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

En son ne zaman bir Tanrı öldürdünüz bilmiyorum ama bence çok gecikmeyelim, şarkılarla defnedelim kokusu uzaktan gelen bu ideolojileri.

 

BİT

Bozan

İhtiyar

Teşkilatı

 

 

***** bozan amca bak ben bir şarkı seçtim kendime hadi gücün yeterse sen defet defette görelim :D

 

 

 

Onlar, tutsak düştüler... Vatan ki boylu boyunca bir uzun hava... Bırakmazlar toprak su içsin... Bir damla soluğa dadanmışlar. Ondaki hayata almaya...

 

Sokaklarda koşan her çığlığa ölüm toplanırdı. Hangi anaya varsan oğul oğul ak... Bir ırmağın başına oturmuş gözlerini yıkar.

 

Kurşun ışığını yakmış; can arıyordu...

 

“Sevdan onurumdur, eğilmez” dediler... Has, harbi, yalansızdı sevdaları... Üstlerini, başlarını yokladılar... Sessizce çıkarıp ömürlerini, toprağa içirdiler... Vatanın özgürleşmesi için, gençliklerinin tam ortasında, ömürlerinden indiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eğlenceli olmaya başladı doğrusu.

 

Şimdi bunları bir kenara bırakıyorum ve yineliyorum, Solun bu ülkeye somut katkısı ne olmuştur, Kadıköydeki çiçekleri ezmekten başka.

 

BİT

Bozan

İhtiyar

Teşkilatı

 

Sayın bozan;

Kısaca size şunu söylemek istiyorum Sayın bozan; En azından solun kapitalizmin değişim retoriğine az katkısı olmamıştır ki bunlar; "Çeşitlilik", "sokağın sesi", "demokrasi mücadelesi" önemsiz kavramlar mıdır? Hiç de değil... Hele sonuncusunun geldiği yer için hakikaten söylenecek söz yok diye düşünüyorum...

Siz ne dersiniz?

 

---------------

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dön dolaş aynı....

 

Sayın Black White romantizm yapmış, iyi düşler diliyoruz.

Sayın Cyrano kurtuluş savaşını da sola bağlamış, her halde bu forumun en güldürüşlü iletisi de budur. Allah Allah nidalarıyla şehit olan Mustafa Kemal'in askerleri bir yerde Allah diyene salak deme geleneğinin hippileri bir yere . orada duralım lütfen.

Sayın sokrat_s ise demokrasi mücadelesi demiş. Neyin mücadeles ne mücadelesi, bu kadar muğlak bir kavram altına kim ne yazmaz ki. Türkiye' demokrasi mücadelesi despot bir solakrasi mücadelesinden başka bir şey değildir.

 

Bize icraat yazın, Kadıköyün çiçeklerini, Tuncelinin şehitlerini yazın.

 

BİT

Bozan

İhtiyar

Teşkilatı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dön dolaş aynı....

Sayın Black White romantizm yapmış, iyi düşler diliyoruz.

Sayın Cyrano kurtuluş savaşını da sola bağlamış, her halde bu forumun en güldürüşlü iletisi de budur. Allah Allah nidalarıyla şehit olan Mustafa Kemal'in askerleri bir yerde Allah diyene salak deme geleneğinin hippileri bir yere . orada duralım lütfen.

Sayın sokrat_s ise demokrasi mücadelesi demiş. Neyin mücadeles ne mücadelesi, bu kadar muğlak bir kavram altına kim ne yazmaz ki. Türkiye' demokrasi mücadelesi despot bir solakrasi mücadelesinden başka bir şey değildir.

Bize icraat yazın, Kadıköyün çiçeklerini, Tuncelinin şehitlerini yazın.

BİT

Bozan

İhtiyar

Teşkilatı

 

Sayın bozan;

 

Çoğumuz bilmez: 'demokratik' ile 'ideolojik' arasındaki farkı, en çok 'Sosyalist Sol' düşünmüş ve tartışmıştır; onu, ülkemizde buna, 'Soğuk Savaş' döneminin, 'gizli' totaliterliği mecbur ediyordu. 'Ülkemizde' diye altını çizişim, boşuna mı sanırsınız? 'demokrasi', 'Klasik Gelişme Şeması' na uygun toplumlarda, aksamadı, 'Soğuk Savaş'a rağmen, işleyebildi: Fransa'da, İtalya'da vb. sağcı olsun, solcu olsun, çeşitli 'ideolojiler' pekâlâ hayatta ve hâl-i faaliyette idiler. İşleyemediği, gelişmesi 'Klâsik Şema' ya uymayan, bizim gibi 'düzensiz' toplumlardır, besbelli Emperyalizm'in 'baskısıyla' , yozlaştıkları için! Sanırım 'farkı' , oyalanmadan, belirtmek gerekiyor: oluşması da, gelişmesi de, 'öylesini' gerektirdiği için; 'demokratik bir toplum' , çeşitli 'ideolojiler' in kaynaştığı, bir çelişkiler yumağıdır; bunların aralarındaki rekâbet, iktidar mücadelesinin -yasalar çerçevesi içinde- eşit koşullarda yürümesini sağlar; buna mukâbil, 'ideolojik bir toplum', 'ideolojiler' den herhangi birisinin, yasal ya da yasal olmayan yollardan, öbürlerini engellemesi, bastırması hatta haritadan silmesi anlamına gelir. Örnek mi, çok kolay: Nazizm, kapitalist ve ırkçı bir 'ideoloji' dir; Almanya' da III. Reich, bu 'ideoloji' yi egemen kılmıştı; başka bir 'ideoloji' yi, değil savunmak, adını anmak bile yasaktı. Çünkü 'ideolojik toplum', o ideolojinin 'iktidar'da olduğu 'demokratik bir toplum' değil; 'hâkimiyeti' ele geçirdiği, 'totaliter' bir toplumdur; 'hâkimiyet'i bir kere aldı mı, asla bırakmaz; 'halkın iradesi' umurunda bile değildir.

İyi de, görünüşte demokratik, hakikatte ise 'gizlice totaliter' bir 'ideolojik toplum' olamaz, oluşturulamaz mı? Çokuluslu Şirketler'in 'tekelci kapitalizm' aşamasında, gerçekleştirilmeye çalışılan, işte budur.

 

Yâni, nedir? 'Sanal' düzeyde, 'demokrasi'dir, ama...

Siyasi partiler, serbest seçim, parlamento, sendikalar, meslek kuruluşları vs. harıl harıl çalışıyor; Media, başına buyruk; herhangi bir yasal sınırlandırılmayla, karşı karşıya sayılamaz; Eğitim ve Öğretim alanında olduğu kadar, sanat ve edebiyat alanında da, herkesin, her şeyi yapabilmesi serbest! İşte bu 'demokratikliğin', 'sahici' olup olmadığının anlaşılabilmesi, için; sorulması gereken 'hayati' soru, bu noktada kıvrılıyor: serbest ama ''mümkün'' ? 'Mümkün' ama 'etkili' ve 'geçerli' olabiliyor mu?

 

Post/Modernizm'in 'ideolojik' toplumu, işte bu çerçevede, 'sinsice' oluşturuluyor; başka türlü söylersek, 'küreselleşmiş' ve 'özelleşmiş' 'Büyük Sermaye' ; -ufak ufaktan başlayarak, en büyüğüne kadar- yalnız Media' ya, ya da 'Öğretim ve Eğitim' alanına - 'ideolojik düzeyde' - egemen olmakla kalmıyor; aynı egemenliği, öteki 'demokratik' kitle örgütleri üzerinde de sağlıyor: evet, sendikalar da var, işçi konfederasyonları da, ama 'faaliyetleri' , odun kesicinin hınk deyicisi olmaktan öteye geçmez; ne 'etkili' dir, ne de 'geçerli' . 'Siyasi partiler' , sürüsüne berekettir, ama her biri asıl halk, yâni 'mazlumlar' ile, uzaktan yakından ilgisi ilişkisi olmayan; başka başka 'çıkar grupları' nın sözcüsüdür; liderleri ise, 'uluslararası sermaye' nin 'dayattığı' belgeler sistemi ile 'mutâbık' , bazı 'demirbaş' zevat! Bu takdirde, 'Demokrat Toplum' , havada kalmıyor mu?

 

İşleyişi şöyledir: 'hedef' in 'saptırılması' nda, bir yandan Media'nın ağırlığı, öte yandan Eğitim ve Öğretim'in ağırlığı; önemli rol oynar; siyasi partilerin, sade suya tirit programları, işçi sendikalarının, 'hadımlaştırılması' ; öğrenci, kadın ve öteki 'sivil toplum kuruluşları' nın, 'kadın hakları' na, 'çevreseverliğe', 'cinsel devrim' e kaydırılması, bunu tamamlar; öyle ki, başlıca işlevi, toplumsal/sınıfsal diyalektiği, gündemde tutarak; toplumun, insanca ve hakça bir düzene kavuşmasını, sağlamak olan 'Solcular'; toplumun geleceğini bir yana bırakıvermiş, doğanın geleceğiyle uğraşıyor; ilki, ikincisini içermezmiş gibi! Şimdi, soru şu: ülkemizde, 'Ortanın Solu' ndan, 'Aşırı Sol' a çeşitli siyasi grup ve kuruluşların, son on yıldır; 'Nükleer Enerji'ye Hayır', 'Doğa'mızı Temiz Tutalım' dan başka, kapsamlı ve ayrıntılı, bir siyasal/sosyal 'faaliyet' programı sunabildiğine tanık oldunuz mu? Niyetlenen belki olmuştur ama, 'esamisi' okunmaz: çünkü 'Sistem' 'Media'yı, 'Eğitim'i ve 'Öğretim'i; ayrıca siyasal ve sosyal, 'sivil toplum' kuruluşlarını, öyle usturupla 'siyasal'dan 'doğasal'a kaydırmış; daha da kötüsü, 'tüketim toplumu'nun karşısında olması gereken , o 'sözde' solcu ve toplumcu aydınları, öylesine 'enayi tüketici'ye dönüştürmüştür ki, olay handiyse 'ümitsiz vak'a'dır.

 

O kadar 'dönek', neden ve nereden 'türedi' sanıyorsunuz? :D

'Çoban köpekleri ve üzerindeki bitler gibi aptal...' :D:D:D

 

Oysa, -bırakın solcuları,- her yurttaşın 'birinci vazifesi' ; 'demokratik' olması gereken 'Cumhuriyet' in, 'ideolojik' -ve gizlice 'totaliter' - bir 'rejime' dönüştürülmesine, karşı çıkmak değil midir? İşte burada, Nâzım' ın o unutulmaz 'Ellerinize ve Yalana Dair' başlıklı şiiri, Do majör bir konçerto gibi uğuldayarak devreye giriyor: ne yoğun, ne aydınlık, ne acı bir şiirdir; hepsi uzundur, bilmiyorsanız, mutlaka bulup okumalısınız; buraya sadece finalini aktarıyorum; bizim şimdi yazdıklarımızı, o 1949'da söylemiş.

 

''...insanlarım, ah benim insanlarım / antenler yalan söylüyorsa / yalan söylüyorsa rotatifler / kitaplar yalan söylüyorsa / duvarda afiş, sütunda ilân, yalan söylüyorsa / beyaz perdede yalan söylüyorsa, çıplak baldırları kızların / dua yalan söylüyorsa / ninni yalan söylüyorsa / meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa / yalan söylüyorsa, umutsuz günlerin gecelerinde, ay ışığı / ses yalan söylüyorsa / söz yalan söylüyorsa / ellerinizden başka her şey / herkes yalan söylüyorsa / elleriniz balçık gibi itaatli / elleriniz karanlık gibi kör / elleriniz çoban köpekleri ve üzerindeki bitler gibi aptal olsun / elleriniz isyan etmesin diyedir / ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız / bu ölümlü / bu yaşanası dünyada / bu bezirgân saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir...'' (Nâzım Hikmet Bütün Eserleri, Cilt 1, S.396, Narodna Prosteva Yayınevi, 1967, Sofya.)

 

.....................

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dön dolaş aynı....

 

Sayın Black White romantizm yapmış, iyi düşler diliyoruz.

Sayın Cyrano kurtuluş savaşını da sola bağlamış, her halde bu forumun en güldürüşlü iletisi de budur. Allah Allah nidalarıyla şehit olan Mustafa Kemal'in askerleri bir yerde Allah diyene salak deme geleneğinin hippileri bir yere . orada duralım lütfen.

Sayın sokrat_s ise demokrasi mücadelesi demiş. Neyin mücadeles ne mücadelesi, bu kadar muğlak bir kavram altına kim ne yazmaz ki. Türkiye' demokrasi mücadelesi despot bir solakrasi mücadelesinden başka bir şey değildir.

 

Bize icraat yazın, Kadıköyün çiçeklerini, Tuncelinin şehitlerini yazın.

 

BİT

Bozan

İhtiyar

Teşkilatı

 

bozan o askerler için kafir diyenlerin siyasi görüşü nedir, İngilizlere kurşun sıkan cehennemliktir fetvaları verenlerin siyasi görüşü nedir. Atatürk ve arkadaşlarını şeytan ilan edenlerin siyasi görüşü nedir. İzmirde Atatürke suikast düzenleyenlerin siyasi görüşü nedir. Sevr antlaşmasına imza atanların siyasi görüşü nedir.

 

bu memlekette solun alnı hep açıktır. tarih deşildiği zaman utanan ve ikide bir "BİZ DEĞİŞTİK" diye bağıran sol değildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Sayın Black White romantizm yapmış, iyi düşler diliyoruz.

 

Bize icraat yazın, Kadıköyün çiçeklerini, Tuncelinin şehitlerini yazın.

 

BİT

Bozan

İhtiyar

Teşkilatı

 

 

 

***** bozan amca bak sorun şuki yıllardır aynı teraneyle karşımızdasınız.Bana şehit edebiyatı yapmayın şimdi.

Elbette bunlar bizi üzüyor fakat bunu siyasi bir malzeme yapmayın kan üzerinden siyaset yapmak sizin gibi insanlara yakışıyor ama yapmayın yanlış yoldasınız.

 

Ve romantizm canavarı olduğun belli bu şarkı benim romantizmi mi tetiklemiyor.tetiklese tetiklese özgürlüğe olan tutkumu tetikliyor.Romantik takılmak istesem LOVE STORY dinlerim :D

 

 

BİT +BOZAN = TOPLAMDA ***** BOZAN OLUYOR SANIRIM :P

 

IYYYY küçükken benimde saçlarıma bit düştümüştü zor oluyor ama temizleniyor emin ol seninde bir gün *********** temizlenmeni diliyorum :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Değerli Arkadaşlar,

 

Sayın Bozan beyi eleştirirken, Türk solunun kısırlığı, militer tutumu ve gelişmeye kapalı yapısınıda gözardı etmemek gerektiği kanısındayım.

 

Bir ülke düşününüz ki, sol liderleri 60 lı yıllardan beri değişmemiş olsun.

 

Bir ülke düşününüz ki, kendisini sol olarak ifade eden kesim, şehirleri kanserli urlar gibi sarmış gecekondulara alkış tutmuş olsun. Su havzalarının ve doğanın katledilmesine taraf olsun.

 

Bir ülke düşününüz ki, sol partiler en çok imam hatip lisesini açsın.

 

Bir ülke düşününüz ki, kendi solu, Avrupa Birliğine karşı olsun.

 

Bir ülke düşününüz ki, sol iktidarlar döneminde, aydınları Sivas'da yakılsın.

 

Bir ülke düşününüz ki, sol iktidarlar döneminde hiç bir demokratikleşme hamlesi yapılmamış olsun.

 

Bir ülke düşününüz ki, her sol iktidarda ekonomisi çöksün. İnsanları işsiz, çaresiz kalsın.

 

Bir ülke düşününüz ki, sol adı altında, insanları mafyalaştırsın.

 

Ben düşündüm, dilimin ucunda..

 

SaNTo...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nasıl bir sol ?

 

1. Bu ülkede Yök'ü son 10 yılda en çok savunan sol mudur sağ mıdır ? Sol

2. Bu ülkede orduyu son 10 yılda en çok göreve çağıran sol mudur sağ mı ? SOl

3. Yök üyelerinin genel eğili mi sol mudur Sağ mı ? SOl

 

Öyle oturduğumuz yerden teori üretmek kolay ama uygulama meydandadır. Meydanlarda Orduyu göreve çağırıyorum diyen zihniyet bu ülkede İsmet paşalardan bir mirastır.

Yök üyeleri solcu, neymiş sol yöke karşıymış. karşıysan arkadaş ya bunlar yök değil ya sen solcu değilsin.

Neden sol partiler fakir muhitlerden oy alamıyor diyoruz beriki dialektik diyor.

Sol halka yakın değil diyoruz öteki halk cahil diyor

Sol iktidara gelememiş diyoruz bir öteki saha çamurluydu, şartlar oluşmamıştı diyor.

 

Daha çok beklersiniz şartların oluşmasını, 30 yaşında solcu 40 vurguncu 50 de liberal 60 ta islamcı olmaya devam edersiniz.

Sizden dir tanırsınız Ali kırca, Ali birant, levent kırca, mazlum edebiyatı yapan bu adamları dinlersen ağlarsın yaşadıkları hayata baksan dilini yutarsın. Kabul edin ya da etmeyin bu ülkede sol budur.

 

BİT

Bozan

İhtiyar

Teşkilatı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gerçekten bazen ilginçleşiyorsun Bozan. Son On yıl içidne YÖK ü savunan kimdir.

 

YÖK ü ünviersitelerde protesto eden solcu gençlerin üstüne satırlarla saldıranların fikri nedir sol mu ?

 

yeni YÖK kanunuyla YÖK'e bu gün sahip olduğu yetkielri veren Refah- Doğruyol hükümetinin siyasi görüşü Sol mu

 

son on yılda türban tartışması çıkana kadar YÖK ü proteste etmiş bir tane sağ görüşlü dernek, parti , ya da şahıs olmuşmudur.

 

Dünden beri solcular YÖKe karşı çıkıp onu protesto ederken. YÖK iyiydi sağcıalra göre lazımdı. ama ne oldu YÖK türbanı yasakladı bir anda kötü oldu.

 

YÖK kanunundaki düzenlemeyle ona bu günkü büyük yetkilerin verildiği hüküemt Erbakan Ve Tansu Çillere ait değilmiydi. ihtiyarum diyen Bozan sen başka memlekettemiydin bu yaşna kadar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mevzu hacı-bacı hükümeti değil, sorarım bugün yök üyeleri sağcı mıdır solcu mu sayın CYrano ?

 

Sayın Cyrano bu ülkede medya patron ve patroniçe-i müsveddeleri hangi fikre yakındır. Neden Türkiyede solun sağ gibi davrandığını kabullenemiyorsunuz. ?

 

BİT

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kabu ledeceğimiz ne şu topicte ne idda etsen isnanalr sana benim demin yaptığım gibi ne kadar gülünç olduğunu gösteriyor. sende hemen başka bir dala atlamaya çalışıyorsun.

 

mevzu haci-bacı hükümeti mevzu değilmiş. e gösterdik sana kimmiş son on yılda YÖK ü destekelyen protesto eden. :)

 

bak o medya patron ve patroniçelerinin hangi partili olduklarını anllarsın siyasi görüşlerinin ne olduğunu .hangisiymiş o solcu medya patronu :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gelelim neticeye.

 

Bu ülkede sol siyaset yapılmadığı yazılanlardan tebellür etmiş oldu. Sol siyasete her misal istediğimizde biz iktidara gelememedik çünkü ortam müsait değildi denilip, aslında sol şudur budur edebiyatı yapıldı. Doğru sol siyaset bu ülkede ancak şudur budur.

İkinci bir zümre biz sol dedikçe sloganik genç militer sol bir havayla 'emekçi, Kahrolsun amerika'şeklinde bir tepki verdi ki zaten bu ülkede sol yalnızca bir antitez olarak kalmıştır, bu da onun ispatıydı.

Ha bir de romantik solcular var ' geleceğiz, yapacağız, devrim gelecek ^' tipinde. Gelir gelir daha çok bekleriz.

Elhasılı kelam sol yukarıdaki hezeyan gibi ve o kadardır.

 

Bu mevzuyu kapatıp yeni bir mevzuya geçebiliriz sol siyaset neden başarısızdır. az sonra bu başlığı açacağım tüm arkadaşlara teşekkür ederim.

 

BİT

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mevzu hacı-bacı hükümeti değil, sorarım bugün yök üyeleri sağcı mıdır solcu mu sayın CYrano ?

 

Sayın Cyrano bu ülkede medya patron ve patroniçe-i müsveddeleri hangi fikre yakındır. Neden Türkiyede solun sağ gibi davrandığını kabullenemiyorsunuz. ?

 

BİT

 

Sayın bozan...

Ülkemizde 60 yıldır rejim sağa kaydıkça sol da onu takip etmek zorunda kaldı ve sonuç olarak ta bugünkü dönekler ortaya çıktı ve sizin gibi arkadaşlar da bunu sanki solun yenilgisiymiş gibi kabul edip her defasında referans olarak göstermeyi maharet sayarlar... Gülerim ben size... :lol::lol::lol:

 

Üstelik sağcı olmak çok basit... Maharet solcu olabilmekte ki bu da bir yetenek, bir bilgi, bir birikim demektir... Yoksa sizin verdiğiniz fetvalarla bu ülke yıllardır uyutulup bu hale geldi... Artık uyanın lütfen...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiyede sol ile ilgili kaldığımız yarden burada tartışmaya arkadaşları davet ediyorum. zira Solun başarısız olduğu ortadadır. En azından iktidara hiç gelememiştir. İyi de acaba neden ?

 

Sol neden iktidara bu kadar uzaktır ?

 

 

 

 

Yanıtlar

 

1. Halkın solun emekçi, devrimci, özgürlükçü, demokrat, eşitlikçi, barışçı yönünü anlayacak kadar kafası çalışmamaktadır.

2. Halk savaş, zulüm, despotizm isteyecek kadar akılsız, işçiler patron tarafından eziyet edildikçe bundan hoşlanacak kadar mazoşisttir.

3. Sol'un bu dedikleri halkın kökleriyle uyuşmamaktadır, yani hepsi laf-ı güzaftır.

4. Türkiyece solculuk yok yolculuk vardır, herkes yolunu buluncaya kadar solcu sonrada yolcudur.

5. Emperyalist ülkeler solun önünü kesmekte gece gündüz solun iktidara gelmemesi için tuzaklar kurmaktadır. ( burada emperyalist ülkeler , dincilerin öcüsü olan yahudiler gibidir. Bir dinci için hedefine varamamanın tek nedeni yahudiler solcu için ise emperyalistlerdir. sağcılarda da her ikisinin bir karışımını müşahede edebilirsiniz. )

 

mabadi var.

 

BİT

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Bozan Bey,

 

Lütfen iftiralara yeltenmeyiniz.

 

Sayın Ecevit iki defa iktidara gelmiştir.

 

İlkini ben yaşım gereği bilemiyorum ama anlatılanlar kadarıyla manzara, ikinci iktidarından betermiş !!

İkinci iktidar dönemi daha dündü. Rahşan affıyla tinerci, katil ne var ne yok saldılar.

 

İlkinde de salmışlar sanırım. (Buna emin değilim yanılıyor olabilirim. )

 

Katil ve suçlulara karşı sempati besleyecek kadar sevecen, ekonomiyi batıracak kadar "enkaz" devralmışlardır.

 

Bugün bu şanlı bayrağı Sayın Baykal dalgalandırmaktadır.

Türk solu bu liderlere sahipken, ne deseniz azdır.

 

Selamlar,

 

SaNTo...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.