Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

yam_yam

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.202
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    9

İletiler gönderen: yam_yam

  1. Sabahtan beri ağlamaklı bir hal var üzerimde.. Türkülerini taa yüreğinin derinliklerinde hisseden milyonlardan biri olarak, dün sağlık durumunun bozulduğunu öğrendim. Haberde özel bir hastaneye kaldırıldığından ve durumunun ciddiyetinden bahsediliyordu. "Acaba hangi özel hastane, gitsem görebilir, bir geçmiş olsun dileyebilir miyim?" diye düşünürken, bu sabah ölüm haberini alacağım aklımın ucundan bile geçmemişti. Bıraktığı kültürel mirasın yanında, o her zamanki mütevazı ve mahcup halleriyle yaşarken efsaneleşmiş birine ölümü yakıştıramıyor insan. Sanıyorum yalnızca Neşet Ertaş ile aynı hayat dönemini paylaşan nesil değil, O'nun ölümünden sonra doğacak nesiller de bizler gibi o türküleri yüreklerinin derinliklerinde hissedecekler ve O'nu saygıyla anacaklardır. Yazık ki, bir koca çınarımız daha devrildi... sad.png

  2. bu arada HY ne alaka ya biggrin.png

     

    ben HY ci degilim ki biggrin.png adamin eserleri heryerde alintilaniyorsa ben napim biggrin.png

     

    kisilere gore degil ; bilimselligi gore bu isler ..

     

    Ne yazık ki bu safsataların her yerde alıntılanıyor olması bu yazıların bilimselliğinden değil, ülkemizin bilimden nasiplenmediğindendir....

  3. Ayette yıldızlarla ilgili bu bilgiye de dikkat çekilmiş olması, Kuran'ın Allah'ın sözü olduğunu ispatlayan bir diğer önemli bilgidir.

     

    Kur'an'da yıldızlarla ilgili o kadar ilkel ve absürt ifadeler vardır ki, bunları pas geçip pamuk ipliğine demir kaynatmaya çalışıyorlar.. Pes doğrusu... E yersen tabii..

     

    Örneğin tanrı yıldızları, şeytanları taşlamak için kullanır.. Bknz:

     

    67/5- "Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ..."

     

    Örneğin tanrı bütün yıldızları biz ölümlüler gece karanlığında yolunu bulsunlar diye yaratmıştır. Bknz :

    6/97- O, sayelerinde, kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye sizin için yıldızları yaratandır

     

    Şimdi burada "e insanlar yıldızlara bakarak yönlerini bulmuyorlar mı?" diye itiraz etmeyin.. İnsanların yıldızlara bakarak yönlerini tayin etmesi başkadır, yıldızların insanların yönlerini bulmaları için yaratılmış olması başka...

    • Beğen 1
  4. Demir, Kuran'da dikkat çekilen elementlerden biridir. Kuran'ın "Hadid", yani "Demir" adlı Suresi'nde şöyle buyrulur:

    ... Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik... (Hadid Suresi, 25)

    Demir dünya üzerinde üçüncü en yaygın elementtir ve yer kabuğunun yüzde beşini oluşturur. Demir elementi, Dünya'da bu kadar fazla miktarda bulunmasına karşın, demirin oluşumu Dünya dışında gerçekleşmiştir. Modern astronomik bulgular, Dünya'daki demir madeninin dış uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur.41

    Kuran'da bu bilimsel gerçek mucizevi bir şekilde bildirilmektedir.

     

    İlgili ayet şu şekildedir :

     

    And olsun ki peygamberlerimizi belgelerle gönderdik; insanların doğru (adaletli) hareket etmeleri için peygamberlere kitap ve ölçü indirdik; pek sert olan ve insanlara birçok faydası bulunan demiri de indirdik. Bu, Allah'ın dinine ve peygamberlerine görmeksizin yardım edenleri meydana çıkarması içindir. Doğrusu Allah kuvvetlidir, güçlüdür.

     

    Şimdi ayette anlatılmak istenen gayet açık ve net aslında.. Kur'an'ın tanrısı, kendi katından insanlar için kitap ve ölçü indirdiğini, bunun yanında demiri de indirdiğini söylüyor. E şimdi burada demir dev yıldızlardan indirildiyse, kitap ve ölçü nereden indirildi? Lütfen biraz izan...

    • Beğen 1
  5. Demir, Kuran'da dikkat çekilen elementlerden biridir. Kuran'ın "Hadid", yani "Demir" adlı Suresi'nde şöyle buyrulur:

    ... Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik... (Hadid Suresi, 25)

     

    Breh breh breh breh breh !!!!!

     

    Halk arasında kullanılan bir deyim vardır :

     

    "Herkesi kör, alemi sersem sanmak.." diye...

     

    Bir takım dalavereler çevirip, ardından da pişkinlik gösterenler için kullanılan bir deyimdir.

     

    H.Y ve şurekasından oluşan bir grup, üşenmemişler, insanların duymak istediklerine inanacaklarını ve hedef kitlelerinin de sorgulamadan ne kadar uzak olduklarını bildiklerinden, oturdukları yerden mucize safsataları üretmişler. Ne yazık ki hedef kitleleri de onları yanıltmamış, bu safsatalara inanmış ve kabullenmişler. Adamlar kuyuya bir taş atıp suyu bulandırdılar, şimdi de oturup kıs kıs gülüyorlar...

     

    Neyse, şimdiye kadar söylediklerim bu safsataları üretenler içindi, onlar için ne söylesek boş... Bundan sonra söyleyeceklerim ise, bu safsatalara inananlar ve buraya taşıyanlar için olacak...

  6. Uzay yolculuğunun ticari olarak yapılabilir hale gelmiş olması insanlık tarihi açısından çok önemli bir gelişmedir. Ne yazık ki şimdilik bu tür seyahatler için çok sınırlı bir noktayla yetinilecek. Hatırladığım kadarıyla (şanslı) yolcuları yerçekimsiz ortamı ancak bir kaç dakikalığına deneyimleyebilecekler. Yani yolculuğa çıkacak olan araçlar şimdilik Dünya'dan pek de öyle uzaklaşamıyorlar. Yine de gelecek için önemli bir adımdır.

  7. Uzun zamandır foruma yazamıyorum; ancak bu konuyu daha önce sevgili demirefe ile çok kısa da olsa tartıştığımızı hatırlıyorum. Kendisi bu konuda biraz hassas olduğunu ifade etmişti.. Bilemiyorum ama sanırım bunda yaşadığı bazı tecrübelerin de etkisi var.Açıkçası sevgili demirefe'nin idamı savunurken sunduğu argümanları, sağlıklı bir bakış açısıyla sunduğunu düşünmüyorum. Bunda yukarıda da bahsettiğim gibi yaşanmış bir takım tecrübelerin de etkisi olabilir. Bu, anlayışla karşılanacak bir durum olmakla birlikte, savunulan şeyin geçerliliğini göstermez.

     

    Herşeyden önce, "idam" ı tartışırken, bunun bir cezalandırma yöntemi olduğunun kabülü gerekir. İnsanlık tarihi ile eşdeğer olan ceza, tarih boyunca toplumların insani gelişmişliklerinin de bir aynası olmuştur. Ne yazık ki bugün bile bazı toplumların binlerce yıl önceki cezalandırma yöntemlerini aynen kullandıklarını görüyoruz. İnsanlık için ne büyük ayıp...

     

    Evet ceza genel olarak toplumun huzuru açısından suçu önlemeye, suçlunun ıslahına ve adalet duygusunun sağlanmasına yöneliktir. Bu amaca yönelik olarak yapılacak düzenlemeler, evrensel ilkelere uygun olarak yapılmalıdır. Bu ilkelerin en başında da, yaşam hakkının herkes için kutsal olduğu gelmelidir.

     

    Empati, günlük hayatta insani ilişkiler açısından çok önemli ve gerekli olmakla birlikte, konu ceza olduğunda uzak durulması gereken bir yöntemdir. Zira böylesi bir durumda sağlıklı bir bakış açısı sergilemek mümkün değildir. Canı yanan birinin verdiği tepkiler sağlıklı tepkiler değildir ve çoğu zaman orantısızdır. Hatta kimi zaman vandalist bile olabilir. O yüzden de hem adalet duygusunu sağlamak, hem de evrensel değerlere bağlı kalmak çoğu zaman pratikte mümkün olamayabiliR. Ama bu durum insanlıktan çıkmak için bir mazeret olmamalı.

     

    Sevgili demirefe, idamı savunurken bunun intikam amacı taşımadığını söylüyor. Oysa ki sunduğu argümanlar bunun tam tersi.. Masum bir yavrucağın katiline ilişkin verilen örnek, tam da intikam kaynaklıdır. Empati kurduğumda, bir baba olarak asla başıma gelmesini istemeyeceğim böyle bir durumla karşılaşırsam, müsebbibinin lime lime doğranmasını isteyeceğimden, hatta ve hatta bir karıncayı incitmekten imtina eden biri olarak bunu hiç düşünmeden kendi ellerimle yapabileceğimden kuşkum yok. Ne yazık ki adalet göreceli bir kavramdır ve herkes kendi adaletini sağlarsa, toplumda kaos kaçınılmaz olur.

     

    Değinmek istediğim bir başka söylem de, tedavisi olmayan bir rahatsızlığın idam sebebi sayılması... Ama konu uzun; vakit dar..

  8. Bugün 23 Nisan Dünya denilen gezegenden gelen farklı görünen konuşan binlerce çocuk benim ülkemde benim yöneticilerim tarafından ağırlanmakta, onlara şeker de verilmekte dondurma da. makam koltukalrıda...Dünyada 23 Nisdan çocuk bayramını kutlayan tek ülke olmakla gururlanan Türkiye'de çocuklar sokak ortasında infaz edilebiliyor..bombalarla bedenleri parçalanabiliyor,ve çocuk yaşta tutuklanabiliyor...

     

    Ve ne acıdır ki benim ülkemde vicdansızca, oyun oynaması gereken çocukların eline taşlar, molotoflar tutuşturulup onların arkasına saklanılabiliyor..

  9. arkadaşım düşün bizim galaksimizde 200milyar bizim güneşimiz gibi yıldız var ve bizim samanyolu galaksisi gibi milyarlarca galaksi var şimdi buda katrilyonlarca evrende yıldız var demektir bizim güneşimiz gibi sıradan bir yıldızın gezegenlerinde hayat olabiliyorsa katrilyonlarca yıldızın arasında başka canlılar neden olmasın

     

    Öncelikle bizim güneşimiz sıradan bir yıldız değildir. Çevresinde yaşam oluşmasına imkan tanıyacak en uygun sınıfta yer alır. Zira Güneşten büyük yıldızların ömürleri çok kısa olduğundan, çevresinde bir yaşam oluşabilmesi için gerekli zamandan önce ömürleri sona erer.. Bu iş istatistikle olmuyor maalesef.. Katrilyonlarca yıldız olması, bu yıldızlardan birinin çevresinde bizden daha zeki canlıları barındırdığı anlamına gelmeyebilir. Örneğin;

     

    * Her 13 yıldızdan yalnızca 1 tanesi bizim güneşimizin de dahil olduğu G sınıfıdır. Diğer 12'si ya çok büyük ya da çok küçüktür.

     

    * Gözlemlenebilen yıldızlar içerisinde çift yıldızlar tekli yıldızlardan daha fazladır. İkili yıldız sistemlerinde yaşam olasılığı yok denecek kadar azdır.

     

    * Evrendeki yıldızların büyük çoğunluğu, galaksilerinin merkezlerindeki çok yoğun bölgede yer alırlar. Bu bölgelerde fiziksel faaliyet çok yoğun olduğundan buralarda da yaşam olma olasılığı çok küçüktür. Neyse ki biz samanyolunun merkezinden bir hayli uzağız..

     

    Görüyorsunuz ya, katrilyonlarca yıldız içerisinde, çevresinde yaşam barındırabilecek yıldız sayısı birden ne kadar da azaldı. Üstelik bu kadar da değil... Yaşam olabilmesi için gereken şartlar arasında listede daha onlarca madde var..

     

    yani evrende bizden başka hayat muhakkak var ve bunların bazıları bizden çok ilerde bazılarıdabizden geridedir

     

    Böylesine kesin bir yargıya varabilmek için elinizde ciddi bulgular olması gerekir. "Trilyonlarca yıldız var" diyerek ya da aşağıda hiç bir geçerliliği olmayan komplo teorilerinden bahsederek böyle kesin bir yargıya varamazsınız.. Ha siz varırsınız da, benim için o yargının bilimsel hiç bir değeri yoktur.

     

    bizden ilerdekilerin bazıları dünyayı ziyarete gelemektedir bunların varlığına yüzbinlerce kişi şahit olmuştur ama tabi tüm dünya insanları onaları görmemiştir şahitler ne kadar anlatsada herkese görinmedikleri için buna herkes inanmamaktadır ayrıca bunalrın varlıklarını tüm dünya ülkeleri bilmektedir ama dünyaya açıklanmamaktadır çünkü dünyayı yöneten derin dünya devleti bunun açıklanmasını istememektedir.

     

    Siz istediğiniz şeye inanmakta özgürsünüz ama kusura bakmayın bu söylediklerinizin hiç bir geçerliliği yoktur. Uzaylıların tecavüzüne uğradığını iddia eden de yüzlerce insan vardır ABD'de..

     

    uzaylıların herkese kendini göstermemesinin nedeni insanlarının buna hazır olmayışıdır çünkü insanlar çok değişik yapılara sahip canlıları görmeye hazır değillerdir mesela böceğe benzeyen bir uzaylıyı gördüklerinde ondan ürkecekler ve çekineceklerdir işte bu yüzden insanlar buna hazır değillerdir işte bu yüzden uzaylılar gözükmemekte ve derin dünya devletide bunu dünya devletlerine açıklatmamaktadır.

     

    Kusura bakmayın ama bunlar yetişkin insanlara bahsedilemeyecek kadar mantıktan uzak gerekçeler..

     

    Söyleyeceğim şudur;

     

    Evrende bizden başka canlılar olabilir mi sorusuna asla "hayır" demiyorum. Ancak Dünya'yı ziyaret eden ufo ve uzaylılar söylencelerine de zerre itibar etmiyorum. Bunun için de yeteri kadar gerekçem olduğundan emin olabilirsiniz...

  10. Sayın Legendary;

     

    Bu konuları bilim başlığı altında açtığınıza göre sizden bazı bilimsel bulgular istemek de hakkımızdır diye düşünüyorum... Çoğu fotomontaj ürünü fotoğraflardan çok daha fazlası gerekmez mi sizce de?

     

    Örneğin evrenin hangi bölgesinden gelmiş olabilecekleri, ya da ışık hızını nasıl aşmış olabilecekleri, ya da ışık hızıyla bile on yıllar hatta bin yıllarca sürecek bir yolculuğa nasıl katlanmış olabilecekleri, ya da bu kadar uzun bir yolculuk için gereken lojistiğin görece bu kadar küçük araçlara nasıl sığdırılmış olabileceği, ya da bugüne kadar neden ortaya çıkmadıklarını, eğer ortaya çıkmama nedenleri gizlenmekse onca teknolojiye rağmen neden görüntülenmekten (!) kaçamadıklarını...

     

    Soruları çoğaltmak mümkün... İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz :)

  11. Acaba en büyüğü yalnızca erkekler mi ister?

     

    Örneğin pırlantanın en büyüğünü istemeyecek kaç kadın vardır? Ya da içerisi hizmetçilerle dolu kocaman bir şatoda yaşamak istemeyecek...

     

    Erkeklerin büyük göğüslerden hoşlanmasının, yukarıdaki yazının giriş bölümünde anlatılanlarla ilişkilendirilmesini pek de doğru bulmuyorum açıkçası. Uzmanların söylemesine göre göğüsler doğurganlığın sembolü ve erkekler de bilinç altlarında büyük göğüslere karşı biraz daha istekli olabiliyorlar. Tabii bu bir genelleme.. Her erkek büyük göğüslerden hoşlanır diye bir kural yoktur..

  12. Resimler sahte veya degil bunlarin cogusu mevcuttur.Ufo uzmani Erich Van Däniken'in bu konular üzerinde bircok kitabi vardir.Bizzat kendisi dünyayi gezerek bu resimlerin bulundugu magaralari gezmistir.

     

    Aslında verdiğim linklerden ilkini inceleseydiniz, bu asparagaslardan birini bizzat Däniken'in yaptığını görebilirdiniz.

  13. çelişki şurada: hem karısını sevdiğini söylüyor hem de başka kadınlara bakıyor..ayrıca kadınlar erkeklerin kadınlara baktığı gibi bakmıyor..erkeklerin aklına hemen cinsellik geliyor baktığında..kadınlar hemen cinsellik düşünmez..zaten evli karısı var ama neden başka kadınlara bakıyor bu erkekler?yada her erkek böyle değil mi?bakma olayını açayım biraz: erkekler evli bile olsa internetten açık,dekolteli kadınlara bakmaktan geri kalmıyorlar,bunu erkeklerin çoğu yapıyor ama evli bir kadın oturupta internetten çıplak erkek aramıyor

     

    Bu bir çelişki değil, insan doğasıdır.. Aslında sorunuzun çok basit bir yanıtı var:

     

    İnsan,cinselliği zevk için yapabilen nadir canlılardan biridir. Bu zevkin en büyük tetikleyicisi de heyecandır. Rutin, heyecanı bir süre sonra yok eder. Heyecan yoksa, zevk minimuma düşer. Kimin söylediğini hatırlamadım şöyle bir söz vardır :

     

    "En iyi afrodizyak bir başka kadındır"

     

    Tabii bu sözü söyleyenin bir erkek olduğunu anlamak hiç de zor değil. Aslında şu şekliyle daha doğru olurdu:

     

    "En iyi afrodizyak bir başka kişidir"

     

    Çünkü bir başkası yeni bir heyecan demektir. Bunun kadını erkeği de yoktur aslında; yalnızca kadınların toplumsal nedenlerden dolayı bilinçsel baskı altında olması söz konusudur. Erkek bu konuda toplum içinde daha rahattır. "Güzele bakmak sevaptır" da, yakışıklıya bakmak günahtır çünkü.

     

    Kadınlar üzerinde toplumsal bir baskı söz konusu olmasaydı, cinsellik konusunda erkeklerle kadınlar arasında pek fark olmadığını daha net görebilirdik sanırım.

  14. Yukarıda ufolara ve uzaylılara kanıt diye sunulan fotoğrafların çoğu sahtedir. Bir kaç tanesi hakkında aşağıdaki linkleri inceleyebilirsiniz..

     

    -http://www.siriusufo.org/uforum/forum_posts.asp?TID=7539-

     

    -http://www.siriusufo.org/uforum/forum_posts.asp?TID=4704&PN=1-

  15. Gezegenlerin ortalama sıcaklıkları

    ......

    Plüton -300°C (Varsayılan)

    ......

    Eris -450°C (Varsayılan)

     

    Astronomi-Gökbilimi

     

    Bilim bölümü altına yazılan yazılar, açılan başlıklar özen ve dikkat ister. Hele ki başlığı açan kişi adminlerimizden biriyse...

     

    Bir gezegenin ortalama sıcaklığının -300°C veya -450°C olması mümkün değildir; zira maddenin en düşük enerji düzeyinde olabileceği sıcaklık noktası -273,15°C dir ve bu da "mutlak sıfır" olarak adlandırılır. Maddeyi bu veya bundan daha düşük bir sıcaklığa düşürebilmeniz münkün değildir. Mutlak sıfır noktası 0 kelvindir ve evrenin ortalama sıcaklığı bile bu noktanın biraz üzerinde, 0,7 kelvindir.

     

    Lütfen biraz daha dikkat..

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.