Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Aries

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.258
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    3

Blog Başlıkları gönderen: Aries

  1. Aries
    Yurdumuzun her yerinin ayrı güzellikte olduğunu biliyoruz.Hele ki gezip gördükten sonra söylenenlerin yetersiz olduğuna şahit oluyoruz..
     
    Son aylarda yaptığın birkaç gezi satırlara sığmayacak güzellikler barındırdı..Her karesini paylaşmak istesemde sanırım sayfalar yetmez..
     
    İzmir çıkışı Afyon,Burdur,Denizli,Muğla arası çok güzel bir gezi yaşadım..
     
    Nadir kullanılan otoban ve şehirler arası ana yollar harici,dağların arasından geçen ,genelde virajlı,bazen toprak,köylere ulaşımda kullanılan yollar tercihimiz oldu..
     
    Bu ne güzellik,manzara desen muhteşem..üzerinde hala bir kısım karların erimediği dağları yakından görmek doyulamaz bir görsel..yeşilliğin her rengi,havası ona keza,üzerinde alabalık çiftlikleri kurulmuş dereleri,çayları..yol kenarlarında her çeşme başı ve köy kahvesinde molalı çay keyfi..çiçeklerin,böceklerin çeşitliliği..
     
    Ula'dan dağ yolu ile Kale yönüne geçerken ,yol kenarına yeni dikilmiş birkaç meyva ağacı,bunları sulamak için hortum ile getirilmiş suyun kenarında mola verdik..aşağımızda uçsuz bucaksız harika manzara,bağır bağırabildiğin kadar ...
     
    Dağ inişimizde akan çayda balık avlayan köy çocukları,çay üzerinde tek kişinin geçebileceği eski asma köprüye binişimizi merakla ve şaşkınlıkla seyredişleri ..
     
    Her zaman son durağımız abimlerin çiftliği..1 ya da 2 gece kalındıktan sonra tekrar yola devam..
     
    Çiftliğin gündüzü kadar gecesi de bir başka..evin çatısındaki terasta abim,yengem,ben,çiftliğin dünya tatlısı 4 köpeği,gelsin çaylar kahveler..Genelde Üç'ün yeri kucak olduğu için sıkılmadan bıkmadan doyasıya sevebilir ve oynayabilirsin..
     
    Sabah çeşitli kuş ve bülbül sesleriyle uyanmak..Çatıdaki güvercin sesleri...
     
    Kahvaltı sonrası arazide meyva ve ceviz ağaçların bakmak için yürüyüşe çıktım..Elma ağacının yanında iken uzaktan yanında haydut,boms (kurt köpekleri)ve üç ile birlikte abimin atv motor ile geldiğini gördüm..
     
    Beni almaya ailece geldiler..
     
    Adrenalin,macera istersen atv motora binersin..Hangi çukura,tepeye götürecek diye ürpererek ve heyecanla arkaya yerleştim..
     
    Çığlık kıyamet araziyi dolandıktan sonra evin kapısına yaklaşırken sanki virajı alacak gibi iki tekerler havada olacak şekilde direksiyonu kırdı(Bunu her zaman yapar ve beni ne zaman devrileceğiz düşüncesi kaplar)..
     

     

     

     
    Haydut,Boms ve Paris
     
     
     
     
  2. Aries
    Önceden planlanmamış tatilleri oldum olası sevmişimdir. Aniden ertesi gün için hazırlıklara başlamışsındır bile. Birde tatil sıradışı olursa deymeyin keyfine.
     
    Bundan yaklaşık 1 ay önce yengemden gelen bir telefon ile böyle bir maceralı tatil yaşadım.
    Abim Uluslararası sefer yapan gemi kaptanıdır (suvari). Uzun yıllar yük taşıyan gemilerde oradan oraya gider gelir.
    Maceramız Göcekte başladı. Yengemden gelen telefon ile ertesi gün yola çıktım. Muğlada yengemle buluşup Göceğe hareket ettik. Önceden ayarlanmış ufak bir tekne bizi yabancı bandralı olan abimin de kaptanı olan yük gemisine kaçak götürüp bıraktı.
     
    Planımız birkaç saat hasret giderip inmekti. Abim bizle birlikte yola devam etmeyi kekova da bizi bırakabileceğini ve Antalya da olan kızının da eşi ve çocuğu ile oraya gelip onları da görmek istediğini söyledi. Hadi bakalım yük gemisinde kaçak olarak sefere buyrun.
    Yola çıktık, hava kararınca biz kaptan köşküne çıktık.Otomatik pilotla hareket eden gemide ne ne işe yarar az çok öğrendik.Bu arada rota değiştirmesini de öğrendim Zor birşey değil düğmeyi istenen rakamın üzerine getirip okeylemek
    Gecenin sessizliğinde uzaktan yer yer kara ışıklarını seyredip,zaman zaman telsizden gelen konuşmaları dinleyerek ve meraklı bakışlarla o kadar çok aletin işlevlerini öğrenerek zaman geçirdik.
     
    Ertesi gün sabah kekova yakınlarındaydık. Kızı da eşi ve oğlu ile oradan gemiye geldiler. Yedik içtik sohbet gırgır şamata falan birkaç saat geçirdik. Ayrılma vakti geldiğinde biz Antalya istikametine abim de Girite doğru yola çıktı.
    Gemiye biniş ve inişlerde sahil güvenliğe yakalanmamak için büyük heyecan yaşadık nede olsa kaçak yolcuyuz.
    Sonrasında Antalya ve çiftlikte 12 günümüz güzel geçti.
     
    Gemi maceramız bu kadar da değil. Eve döndüğümün ikinci gününün geceyarısı bir telefon geldi.Yengem sabah İstanbula gitmemiz için evden izin kopardı. Yengem internetten uçak bileti ayarlanıp sabah yine yola çıktım.
    Yengem ve torunu ile İstanbul havalimanında öğlen buluştuk. Bizim yük gemisi Giritten İstanbula gelip yük boşaltmış ertesi gün Mısıra ve oradan Lübnana gidecek.
     
    Birkaç saatliğine gemiye girip sonra abim yoluna biz birkaç tanıdıklara uğrayacağız. Gemiye Ambarlı limanından misafir olarak girdik. Gemiye binip ardından inmek ne mümkün,kaçak yolculuğa alıştık ya abimde plan hazır. Sizi göcekte indireyim dedi.
     

     
    Gemlik de yük alacağımız liman
     
    Hadi bakalım,sabah yola çıktık. Gemlik limanına yük almak için girdik. 2 günde araba ve ankastre yapımında kullanılacak silindir rulolar ve plakalar gemiye yüklendi. Tabii bizim görünmememiz lazım, güverteye falan çıkamıyoruz. 2 gün kuluçkaya yatmış gibi kaptanın kamara salonundayız gelsin çaylar kahveler yemekler. Dünya tatlısı torun da olmasa ne yapardık acaba. 2 gününü sonunda sabah yola çıktık belli bir mesafeden sonra kendimizi güverteye attık. 4 gün ve gece hiç durmaksızın süren bir yolculuk yaptık.
     

     
     
    Çanakkale boğazı girişine gece geldik. İlginç bir deniz yolu trafiği ile karşılaştım. Karayolu kavşağından geçer gibi geliş istikametini geçip karşı yöne geçilecek. Telsizlerden rota belirlemeler, hesaplamalar,hız ayarları derken gidiş istikametine geçtik. Tabii bu 1 saati geçen bir sürede oldu.
     
    Sabahın erken saatlerinde gemiye tekne ile freeshop un geleceği bildirildi. Alınacaklar listelendi. Box sigaralar içkiler falan. Freeshoplar sadece havalimanlarında denk geldi. İlk defa tekne ile yanaşan freeshopa gördüm. Duyunca elbet şaşırdım,tahmin edemeyeceğim bir şeydi.
     

     
    Güneye kara ve adalar arasından indikçe adı sıkça duyulmuş,kimi nam yapmış kimi olay yaşanmış adaları da görme imkanım oldu.(kardak,kos).Ayrıca bazılarının yakınımızdan geçtiği gezi gemileri,transatlantikler,güneşin batarken huzur veren ve yoğun duygu seli yaşatan görüntüsü,ayak basılmamış bakir kara parçaları,geceleri Ay ın denizle bütünleşip yakamozunla denizi yıkayışı.Kısaca şiirler yazdırırcasına hayallerin yoğunlaştığı bir görsel.
     

     
    Göceğe sabah erken saatlerde vardık. Bizi alacak tekne yanaşırken hem heyecan hem burukluk içindeydik. Gemiden uzaklaşırken yanımızdan geçen sahil güvenliğin gemisini farkettik. 5 dk ile kurtulmuştuk. Göcekte bir tanıdığın apartında 1 gece kaldıktan sonra evlerimize dönüşe geçtik.Güzeldi..
     

     

     

     

  3. Aries
    Çakır Çerez
     
    Şimdilerde hayatımı değiştiren bir çakır çerezim var.
     
    Kendileri yaşamın 6 aylını doldurmuş bulunuyor.Ve Dünyamın her noktasını ele geçirmiş durumda.
    Çok uzak diyarlarda,okyanus aşırı olsa da yüreğimin bir parçası.
     
    Geceyi sabaha bağlayan saatlerde telefon sesiyle skypa koşturup kameradan bize kendilerini yalancıktan sardırıp koklatan bir çakır çerezim.Koca koca insanları (yani bizi) çığlık kıyamet bağırtan,soğuk ekranda mahzun bazen de gözü yaşlı bırakan özlem yükü çakır çerezim.
     
    Her hareketini fotoğraf gibi kaydettiğimiz fıstıkımız.Pc masaüstünden tutun da telefonlarımıza kadar her yeri zaptetmiş durumda.
    Şöyle koynuma alıp bir sıksam bir öpüp koklasam,koynumda uyutsam keşke.
    Gurbetliğin ne kadar zor olduğunu çok uzun zaman önce öğrendim ama var ya bu bambaşka birşeymiş.
    Sadece fotoğrafları ve kamera görüntüleri ile yetiniyorum.Yaz gelene kadar da bu böyle sürecek gibi.
    Kimden mi söz ediyorum.Bir tanecik torunum,çakır çerezim Neda hanımdan.
     
    Dün 6.ayını bitirdi.Yarım yaşında oldu bile.
     
    Kendileri
     

     

     

     
    Yerim seni yerim yerim
     

     
    Uzaklardan selam çakmış
  4. Aries
    Son 1 hafta itibarı ile hayatımın en güzel dönemine girmiş bulunuyorum.
     
    Sitemizde son yılda acı haberlerin yanı sıra inanılmaz güzellikler de yaşandı.Ölüm,evlilik,yeni bebeklerin müjdeli haberlerini sanki sıraya dizilmişçesine duyar olduk.Yaşam tatlı ve acı haberleri bizlere yaşatırken çarkını döndürmeye devam ediyor.Sevgili Radya'mızın biricik annesine çok üzüldük.
     
    Ben de müjdeli haberler serisine bir yenisini eklemek istiyorum.
     
    Banaanne oluyorum Doğum günümde söylenmesi planlanan ve o güne kadar beklenen bu müjdeli haber bana yaşamımın en güzel hediyesi oldu. 4 aylık bebişimizi heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz.
     
    Sevinçten ağlamanın ne demek olduğunu bu haberle çok iyi öğrenmiş bulunuyorum..Büyüklerimizden her zaman duyduğumuz bir söz vardır. "Torun evlattan daha çok seviliyor". Şimdi bu gerçekliği daha iyi anlıyorum. Daha dünyaya gelmeden yaşamımızın her noktasına oturmuş durumda.
     
    Minik bebişimiz aramıza hoş geliyorsun.Seni büyük heyecanla,özlemle ve hasretle bekliyoruz.Şimdiden miss kokunu duyar gibiyiz.
     
    Tüm bebeklere ve doğacak olanlara sağlık uzun ömür faydalı insan ve başarılar diliyorum.
     
    Bebişimize deeeeeeeeeee...
  5. Aries
    Yeni gün yeni sürprizlerle kapımı çaldı.Gün ile birlikte pür telaş ev işleriyla haşır neşir iken zilin sesi yeni sürprizlere kapılarını açtı.
     
    Öncelikle şunu belirteyim.Geçen 5 ayın ardından cuma günü bizim için sevincimizin,heyecanımızın, kavuşmamızın son noktası beklenen günümüzdü.Ben asker anasıyım ve 5 ay bu gururu doya doya yaşadım.Her daim haberleştiğim sürpriz ve şaka yapmaktan büyük zevk alan oğlum
     
    Bugün ne şaka yapacak beklentisiyle ayları geçirdik.Bana göre en ağır şakasını yazmadan geçemeyeceğim.
     

     
    -Anne bugün deve güreşlerinde görevliydik.
    -Nasıl geçti oğlusum.
    -Başıma ne geldi tahmin edemezsin
     
    -............ Ne?
    -Bir adam silahını çekti ben de silahımı çıkarıp adamı ayağından vurdum
     
    -Yaaaaaaaaaaaa yapmaaaaaaaa
     
    -Eveeeet.Ve vurduğum kişi sivil polismiş.
     
    -Olamaaaaaaazz.
     
    -Bana ceza verecekler,şikayetçi olursa hapise gireceğim,olmazsa para cezası alacağım.
    -Ne yaptın oğlum sen. ?Sivil polis neden silahını çekmiş.?
    -Başka biri silah çekince polis de müdahale etmek için
     
    -Aliiiiiii şaka yapıyorsun..!!!
     
    -Hayır anne bunun şakası olur mu
     
    -Eyvahlar olsuun ..
     
    Yıkıldığımı ve ağlamama dayanamayan oğlum
     
    -Şakaa anne şakaa..Aman annee her şakama da inanıyorsun.
     

     
    Hadi bakalım şimdi de sevinç gözyaşlarını tut tutabilirsen.
     
    Yazıma sondan başladım sanırım,ne diyordum.Heyecan ve sevinçle beklenen güne 2 gün kala zilin sesi ile kapıya yöneldim.Aşağıda karşılaştığı babası ile kapıya gelen oğlusumu görünce şok oldum.
     
    Baba da az değil. Ali askerden kaçmış ben onu teslim etmeye gidiyorum dedi.Heykel misali dondum kaldım.Az bir süre sonra kendime geldiğimde oğluma sarılmadan bir yere bırakmam dedim.Gözyaşları yine sel olup akarken sıkıca sarıp doyasıya öptüm öptüm.
     
    Ne yaptın oğlum sen,neden kaçtın 2 gün kalmışken.Ah bu çocuk beni kalpten götürecek.
    Hayır anne askerlik bitti.size sürpriz yapmak için gününü söylemedim demez mi.
     
    Sayelerinde tüm duyguları aynı anda yaşamayı öğrendim.
     
    Vatani görevini bitiren oğlusum artık yuvaya döndü.
    Hasret bitti,çok mutluyum...
  6. Aries
    Beklenmeyen zamanda güzel arkadaşlıklar başladı sanıyorsunuz
     
    Eşi bulunmaz arkadaşa kavuşma heyecanıyla, bütün içtenliğinizle bağlanıyorsunuz
     
    Her zaman gözünüz onu arar oluyor
     
    Tatlı sohbetini,neşesini,canlılığını,yakınlığını benimsiyorsunuz
     
    Bir gün geliyor ve o hiç olmamış gibi uçup gidiyor...
     
    Ne bir haber ne bir not bırakmadan...
     
    Uykularınız korkuyla uyandığınız kabuslara dönüşüyor.
     
    Yok oluşunun sebepleri olarak duygularını,içinde yaşadıklarını düşünmeye çalışıyorsunuz
     
    Zaman içinde bir notunu beklemeye başlıyorsunuz
     
    Yazıma başlarken sayfalarca sitem yazmayı düşündüm
     
    Yazdıkça olası bilmediğim yaşamına hak verdim
     
    Senin bir notunu bekleyen bir arkadaşın olduğunu unutmaman dileklerimle...
     
  7. Aries
    Yaklaşık 3 hafta önce oğlumu Aydın 1.Jandarma taburuna kısa dönem askerliğini yapması için teslim ettik.Çok gurur verici bir dönem yaşıyoruz.
     
    Geçen hafta sonu ise yemin töreni için yolumuz tekrar Aydın'a düştü.İlk defa bir yemin törenine katılmanın,olağan üstü duyguyu yaşamanın gururu içindeydik.
     
    Birliğe 5 dakika gibi kısa geç girişimiz sonrası uzaktan gelen damarlarımızdaki kanın daha hızlı akışını sağlayan bando sesi ile oturacak yer aramaya başladık.
    O an rütbesine dikkat etmediğim bir subay bizi protokole oturmamız için işaretle yer gösterdi.Elim ayağım daha bir titrer oldu.
     
    Protokolde ve en öndeydik.
    İçlerinde oğlumun da bulunduğu acemi birliği Türk Bayraklı uzun masalarda yemin etmeye başladılar.
    Ağlamamak için kendimi zor tutum.
    Sonrasında ödül alan acemi askerler sırayla günün anlam ve önemini anlatan şiirler,yazılar okudular.
     
    Karşımızda büyük Türk Bayrakları arasında yer alan Atatürk'ümüzün resmi önlerinde bando takımı ve acemi birliği yer alıyordu.
     
    Ve sıra resmi geçide geldi.
    Önde bando takımı arkada askerler komutlarla yürümeye başladılar.Kalbim yerinden çıkacak gibiydi.Bu ne gurur verici bir tabloydu.
    Türk olmanın gururunu bir kere daha gururla ve heyecanla yaşıyordum.
    Öndeki Türk bayrağını ayakta alkışların eşliğinde selamladık.Arkasından bando takımı selam alarak önümüzden geçti.
     
    Sıra acemi birliğinindi,yurdumuzun çeşitli yerlerinden gelen yavrular selam vererek önümüzden geçerken o heyecanla gözlerim oğlumu aradı.İkinci sırada yerini almış her asker gibi gururla yürüyüşünü yapıyordu.
    Uzaktan gelen sese doğru baktığımızda havada 2 helikopter gördük.Üzerimizden iki kere geçtiler.
     
    Duygularımı,hissettiklerimi kaleme alamıyor,kelime bulamıyorum.
     
    Tören sonrası oğlum koşarak yanımıza geldi.Oğlusumu sıkıca göğsüme bastırdım.
    Yavrum ,kuzum,bebeğim benim.
    Daha önceden ayarladığımız evci izni için işlemleri yaptırıp eve dönmek üzere yola çıktık.
     

     

     

     

     

  8. Aries
    Geçen gün facebook sayfasında dolaşırken karşıma çıktın..Çook eskilere gittim çook..
     
    Başlık sizi yanıltmasın bu apartmanlarda binilen asansörlerden değil, İzmir'in Tarihi Asansörü
     
    Tarihi asansörle (Dario Moreno Sokağı)çocukluğumda tanıştım..Evimize az bir mesafede olan bu tarihi yer iyi,kötü anılarımla dolu..Sokakta oynadığımız tarihlerde kaçamak yapıp,bazen manzara bazen serinlemek bazen de intihar eden kadınların kanlarını görmek için gittiğim bu yer bende çok anılar barındırır..Ayrıca Okulum Kemal Reis İlkokulu da burada..İleriki tarihlerde de devam eden ziyaretlerim oldu ve devam etmekte
     
    Çocukluğumda ablam elimden tutar asansöre giderdik o zamanlar kırık dökük kapısı olan tarihi asansör ,aşağıda motoru çalıştırmakla görevli yaşlı dedeye seslenmek suretiyle asansörü yukarı gönderir..Şuan kapısının nasıl açıldığını hatırlayamadığım asansöre biner..Tekrar bindiğimizi belirtmek için seslenir..eski şatoların gizemli korkutucu ortamı gibi karanlık köhne asansörde çok yavaş aşağı inişimiz ,ara ara geçtiğimiz pencerelerinden dışarı bir kurtuluşmuş gibi bakışım ve motorun soğuk sesine daha yaklaşımımızla birlikte sevindirici finalle kendimi dışarı atardım..
     
    Aynı okul olmasa da yakınında bulunan bir başka İlkokul da oğlumu 5 yıl okuttu..Evimize uzak olsa da oğlum servisle gidiyor,toplantı,anneme yakınlığı ve başka sebeplerden okul ziyaretlerim asansörde kahve molası ile sonuçlanıyordu..
     
    İzmir manzarasında denizin kokusunu duyarak kaybolmak,şurası konak,burası karşıyaka gibi ince detayları görerek izlemek,denizde sefer alan vapurları takip etmek,uçuruma bakarak çocukluk anılarını hüzünle hatırlamak..Dedim ya iyi ve kötü anılar her zaman bizimle..
     
    Sıcak yaz gecelerinde ailece(yanlış oldu sülalece demeliyim) gidilip havai fişek gibi rengarenk şehir ışıkları eşliğinde ve yıldızları seyrederek içilen kahvenin tadı da bir başka oluyor ...
     
    http://www.turkish-media.com/forum/topic/208393-tarihi-asansor-izmir/
     
     
  9. Aries
    Gece yürüyüşü sırasında,yolumuz meşhur parkımızdan geçiyordu..Parkın ortasında büyük havuzun etrafında bir kalabalık dikkat çekerken ,ne oluyor düşüncesiyle havuza yaklaştık..
     
    Sahibi bulunduğu 2 köpeğe komut veren kişi insanların bakışları arasında "hadi getir kızın" demesiyle köpeklerin havuza atlayışlarına ve o anki mutluluklarına şahit olduk...Öyle bir atlayışları var ki hayran kalmamak elde değil..
     
    Uzun günün kavurucu sıcağından bıkan köpekler pür neşe komutları sevinçle bekler durumdalar..
     
    Sudan çıkıp silkinmeleri,seyredenleri hiç rahatsız etmiyor,sanki onların sevincine ortak oluyorlardı..
    Heyecanla köpeklerin yanına yaklaştım ..Bu manzara kaçırılmamalıdı ve cep telefonumu çıkarıp sevinci ve coşkuyu resmetmeye başladım..
     
    Şu güzelliklere bakar mısınız? Dünya tatlıları bunlar
     

     

     

     
     

  10. Aries
    Sıcak nemli bir günde evli genç bir kadın koltukta oturmuş, ziyaretine
     
    gittiği annesiyle buzlu çay içiyordu. Hayat, evlilik, hayatın yüklediği
     
    sorumluluklar ve yetişkinliğin getirdiği yükümlülükler hakkında
     
    konuşurlarken, anne bardağındaki buzları düşünceli bir şekilde birbirine
     
    tokuşturdu ve dönüp kızına ciddi bir bakış attı.
     
     
    'Kız arkadaşlarını unutma' diye tavsiyede bulundu, çay yapraklarını
     
    bardağın dibine doğru daldırarak 'Yaşın ilerledikçe senin için daha önemli
     
    olacaklar, kocanı sevsen de, çocuklarını ne kadar çok sevsen de önemi yok,
     
    yine de kız arkadaşlarına ihtiyaç duyacaksın. Onlarla şu anda ve daha sonra
     
    bir yerlere gitmeyi ihmal etme, onlarla birşeyler yap ve kız arkadaşlarını
     
    hatırla onlar sadece arkadaşların değil, senin kardeşlerin, kızların ve
     
    diğer akrabaların aynı zamanda. Diğer kadınlara ihtiyaç duyacaksın' dedi.
     
    'Ne kadar komik bir öğüt' diye düşündü genç kadın. 'Daha yeni evlenmedim mi? Çift dünyasına yeni katılmadım mı? Artık ben evli kadınım. Tanrı aşkına,yetişkin bir kadınım, kız arkadaşlarına ihtiyaç duyan bir genç kızdeğilim. Eminim ki kocama ve aileme hayatımı harcamak, ihtiyaç duyduğum tek şey olacak'
     
    Ama annesini dinledi ; kız arkadaşlarıyla iletişim kurmaya devam etti ve her
     
    geçen yıl buna daha çok vakit ayırdı. Yıllar geçtikçe , annesinin kendisine
     
    dediklerinin ne anlama geldiğini , bildiğini anladı. Zaman ve koşullar
     
    değiştikçe ve kadın üzerindeki gizemini göstermeye başladıkça, kız
     
    arkadaşları, kendi hayatının başlıca dayanağı oldu.
     
    Bu dünyada yıllarca yaşadıktan sonra işte öğrediğim şey :
     
    Zaman geçiyor.
     
    Hayat akıyor.
     
    Mesafe ayırıyor.
     
    Çocuklar büyüyüyor.
     
    Aşk büyüyor ve azalıyor.
     
    Kalpler kırılıyor.
     
    Kariyerler son buluyor.
     
    İşler geliyor ve gidiyor.
     
    Ebeveynler ölüyor.
     
    Erkekler arayacaklarını söyleyip aramıyor.
     
    Ama kız arkadaşlar hep oradalar, aranızda ne kadar zaman kaç km olduğu
     
    önemli değil. Bir kız arkadaş, hiçbir zaman ona ihtiyaç duyduğunuzdan dahauzak değildir.
     
    Yalnızlık vadisinde , yalnız ve kendiniz için yürümeniz
     
    gerektiğinde ,kız arkadaşlanız vadinin kenarında sizi alkışlayarak, sizin
     
    için dua ederek, sizi çekerek, vadinin sonunda kollarını açarak sizi
     
    bekliyor olacak.Bazen kuralları çiğneyecek ve yanında yürüyecek, ya da içeri gelecek ve seni dışarı taşıyacak. Benim kızım, kız kardeşlerim, annem,görümcelerim, kayınvalidem, teyzelerim, yeğenerim, kuzenlerim, bütündiğer ailem ve arkadaşlarım hayatımı koruyor. Dünya onlar olmadan aynıolmazdı ve tabi ben de.
     
    Kadınlık denen bu maceraya başladığımız zaman, önümüzde uzanan bu inanılmaz sevinçler ve kederler hakkında hiçbir fikrimiz yoktu, birbirimize
     
    ne kadar ihtiyaç duyduğumuz hakkında olmadığı gibi. Hergün hala birbirimize
     
    ihtiyaç duyuyoruz.
     
    Alıntı
  11. Aries
    Tıp Bayramı'na 3 gün var.Olsun ben şimdiden yazıyorum..
     
    Biliyorsunuz 14 Mart Tıp Bayramı
     
    Ben çok özel bir insana,bir eşe,bir babaya...bilgisiyle,dostluğuyla,dürüstlüğüyle ve çok iyi bir kalbiyle uzun yıllar önce tanıdığım enişteme
     
    sizlerin bildiği nicki (lennartim) a ithaf etmek için bu satırları karalıyorum..
     
    Eniştem seni her zaman örnek almış ve çocuklarımı da o doğrultuda yetiştirmiş biri olarak
     
    bu blogı yazmayı kendime görev bildim...
     
    Unutamadığım çok anılarımız var..Burada seni anlatmak çok az gelir..Seni yaşamak gerek..
     
    Sen ailenin yanında, çevrenede görevinle gece gündüz demeden yıllarca hizmet etmiş birisin..
     
    Uykundan fedakarlık edip gecenin bir saatinde arabana atlayıp hastaneye çok koşturduğun oldu..Gece nöbetlerini senin kadar çok tutan var mıdır? dersin..
     
    Yıllar önce 11 yaşındaki kızındım..(Asla unutamayacağım bir anım)
     
    Biliyormusun ben hala büyümedim ve hala 11 yaşındaki kızınım
     
    Sen herşeyi hak ediyorsun..
     

     
    Tıp Bayramın Kutlu Olsun..
     
    Saygılar...
     
  12. Aries
    Nereden çıktı şimdi bu çerez diyenleri duyar gibiyim Belki tahmin edeniniz vardır.
     
    Olay uzun zaman önce pc min ağırlaşmasıyla başladı..Bu ağırlaşma günbe gün ilerledikçe ilerledi..
     
    Ne zaman kilitlenecek diye haftalarca bekler oldum.. Yok önlem aldığım falan,sadece beklemedeyim..Son raddeye gelecek ki bakıma girsin..
     
    Her açılımda son açış mı diye beklemelerdeyim..O gün yani bundan birkaç gün önce explorer açılmamaya başladı.. Hadi açıl hadi açıl yalvarır yakarır oldum.. Yok anacım açılayımmı açılmayayım mı der gibi..Hemen aranılacak merci bulundu..msn sağolsun imdada iyi yetişiyor..Daha önce de denenip olumlu sonuçlar veren merci TeamViewer aracılı ile pc me girdi..
     
    Çok seviyorum şu TeamViewerı koltuğuma yaslanıp yapılan işlemleri gözlemek çocuk gibi neşelendiriyor..Eee işlem devam ederken nedense msn yerine Not defteri açılıp sorulacak sorular yazılmıyor mu ya tam komedi maus kavgası giriyor devreye kimin elinde kalıp yazacak..
     
    soru gelmeden de ne yazacaksam..ortaya karman çorman karakterler çıkıyor doğal olarak..
     
    Efendimm nerde kalmıştım..CCleaner temizlik yapmışmıyım yoooo uzun zamandır yapmadım sadece disk temizliği ve birleştirmesi yaptım.. CCleaner olayını unutup gitmişim..program bile yok pc de yani . Hazıra konmak da ne güzel program yüklendi ..
     
    Anacım şunu yüklerken simgeyi masaüstü yapsana bana kolaylık olsun kutucukların onayını kaldırmasana yok C de biryerlerde ,işin yoksa C sürücüsünde ara artık..Neyse temizlik başladı beklerken şşşttt karıştırma bakayım pc mi uyanık
     
    Sonuç 1.2 GB çerez ..hııh birde yazıyı taratıp gösterecek ne kadar tembel olduğumu..Buyrun bedava çereze..
     
    Oleyyy tertemiz oldu..Şimdi deneme zamanı..O ne hastası olduğum oyun açılmıyooorrrr..Anında merciye duyuru oyunum açılmıyoorrr ..
     
    Tekrar TeamViewer devrede bu arada yemeğide soğuda artık o kadar olsun oyun bu başka şeye benzer mi?
     
    O ne aman Allahım nerelere giriyor şimdi..birçok anlamadığım dosyalar ekranda .. kutucuk işaretleri kaldırılıyor google dan hata veren kelimeler aranıp işlemler yapılıyor..Birşeyler oldu ya hello ya mello göreceğiz bakalım... pc açılıp kapatılacak..baştan pc açıldı ama nete girmek ne mümkün ..ekranda bir uyarı penceresi imdattt pc elden gidiyor..anında 1 gün önceye geri yükleme işlemine başvurdum..Tamam da yine çerezler geri gelirmi??..Ya
    CCleaner silindi ..
     
    Eminim merci bu duruma içinden selamlarını göndermiştir..
     
    Silbaştan işlemler başladı..çerezler gelmemiş..benden daha fazla sevindiğinin farkındayım .. Oyunumda açılıyor ohh rahat bir nefes aldım..pc de jet oldu jet ...
     
    Not:Yapılan işlemler 3 saatimizi aldı
  13. Aries
    Gök gürültüsüyle uyandı..gecenin karanlığında şimşekler odayı güneş gibi aydınlattı..uykulu gözlerle kafasını toparlayamaya çalıştı kalbi son derece hızlı atmaktaydı yatağında doğruldu odada yağmurun sesi duvarları delercesine duyuluyor,kalbine eşlik ediyordu.oysa uykuya o kadar ihtiyacı varken doğanın azametinin sese yansıması olacak iş miydi..
     
    uzun ve yorucu yolculuktan sonra yılda birkaç gün kaçamak yaptığı dağ evi kucak açmıştı, yalnız kalmaya ihtiyaç duyduğu dönemdi, hayatın temposu birkaç yılını saniyeler gibi alıp götürmüş yapamadıklarını miras bırakmıştı..
     
    delicesine dostlarına kavuşma isteği uzun ve yorucu yolu çekmeye değerdi.yatağından kalkıp yağmurun serenatlar bestelediği pencereye yaklaştı.o an içinin titrediğini hissetti.dışarıda arka arkaya çakan şimşekler gökyüzünde dans eder gibi şekilleniyordu.uzun süre boş gözlerle yağmurla şimşeklerin armonisini seyretti..günün ağarmasına saatler vardı ve dönüp yatağına uzandı..
     
    uyandığında güneş kasvetli bulutları delip kirpiklerinden süzülüyordu..çocuk edasıyla yatağından çıkıp kendini doğanın kollarına bıraktı..özlediği mis gibi toprak kokusu artık damarlarda dolanıyordu..sanki bütün acılar geride çok gerideydi..ta ki
     
    doktorun eline tutuşturduğu belgeyi hatırlayana kadar.. dünyası yıkılmıştı ..hiç ihtimal vermediği çaresiz hastalık onu da mı yakalayacaktı..isyan etmek çare miydi? aylar geçse de kabullenmek çok zordu çok...elbet herkes ölecekti,fakat çok erken dedi ..
     
    erken olan geç kalınan mı ? dolu yaşanılmayan mı? diye düşündü..bunları kağıda dökerek anlatmalıydı..zaten bunun için gelmemiş miydi o çok sevdiği dağ evine..belirli süreçlerde gelip içini döktüğü doğası,evi değilmiydi?sadece onlar anlar onlar dinlerdi bıkmadan..
     
    doğa ağlamamış mıydı tüm gece acısına..yağmur penceresinde teselli olmamış mıydı..sabah güneş gözlerindeki yaşları kurutmak için kirpiklerinden süzülmemiş miydi.. artık gerçek dostlarının kucağında huzurla ruhunu teslim edebilirdi sevdiği dağ evinde...
  14. Aries
    Geceyi seviyorum,
     
    hele ki erken yatıp geceye uyandığımda bendeki yeri başka oluyor.Uykuyu geride bırakmışlıkla günü karşılamak..Gün doğumuna saatler var..
     
     
     
    gece arkadaş
     
    gece dost
     
    gece sırdaş
     
     
     
    Dışarıda yağmur bütün kirlilikleri yıkarcasına şiddetini sergiliyor...
     
    Saatler dursa,gece bitmese...Bir zamanlar sevgili arkadaşımın gönderdiği müzikleri de Media player da
     
    Bryan Adams - Everything I Do I Do It For You kulaklarımda
     
     
     
    Saatlerce yazasım var,ne gece yeter ne gün..
     
     
     
    Dostum,sırdaşım,diğer yarım geceye yazmak..Beni anlayan,kucak açan,içimdeki çocuğu uyutan,duygularıma ortak olan geceye..
     
     
     
    Gece sakin,gece suskun,gece bilinmezlerde..Beni sessizliğiyle dinleyen dostum..
     
     
     
    İçtiğim kaçıncı kahve hatırlamıyorum..Kahve gecesiz,gece kahvesiz olmuyor..
     
    Güzel günleri barındıran geceye selam olsun...
     
     
  15. Aries
    Bey ve Hanım
     
     
    Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyim istiyorum.
     
    Benim olduğu kadar dostlarının,
     
    dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum.
     
    Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.
     
    Yaşayalım ki, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı.
     
    Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız.
     
    Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız.
     
    Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.
     
    Güzel günlerimizi, evimizde bir şişe şarap ve pijamalarımızla
    kutlamalıyız.
     
    Yada bazen dostlarla ucuz biralar içerek...
     
    Böylece yaşamalıyız işte.
     
    Sonra çocuğumuz olmalı,
     
    Düşünsene senin ve benim olan bir canlı.
     
    Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız.
     
    Sen arada mızıkçılık yapmalısın ve ben söylenerek almalıyım sıranı.
     
    Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım, söylenerek yumurta
    kırmalısın.
     
     
    Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.
     
    Zaman su gibi akıp giderken, herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı.
     
    Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden Mutluda olsa, kötüde
    olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı.
     
     
    Saçlara düşünce aklar, yada gidince aklar, çocukları güvence
    altına alıp gitmeli bu şehirden.
     
    Kavgasız, her sabah cinayetle uyanılmayan, sessiz bir yere
    gitmeliyiz.
     
     
    Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız.
     
    Eve gelip benden kahve istemelisin.
     
    Çocuklar gelmeli ziyaretimize, geçmişteki hareketli günlerimizi
    anımsamalıyız.
     
     
    Ben, \"Bey\" demeliyim sana, sende \"Hanım\".
     
    Öyle sevmelisin ki beni bu yazdıklarım korkutmamalı seni.
     
    Tebessümler açtırmalı yüzünde.
     
    Birgün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde.
     
    Birbirimizi sevmenin gururu olmalı herşeyde....
     
    Can YÜCEL
  16. Aries
    Hayatımızda bazı gerçekleri geç de olsa anlıyoruz..
     
    Biliyorum okuyacaksın ve özellikle okunması için yazılan yazılardan olsun istiyorum..
     
    Kendini tahlil edebilen kişilerdenmisin diye düşündüm..Umarım yanılmıyorumdur..
     
    Tahlil edebilmek de ayrı bir meziyet..Ne derece doğru ve tarafsız tahlil olursa gerçekler de o derece doğru çıkar kanısındayım..
     
    Elimizdeki değerleri fark edip geç de olsa pişmanlık göstergeleri, değerleri yerine koyar mı dersin?
     
    Bazen kelimeler kifayetsiz kalıyor..
     
    Nasıl ki geri dönüşü olmayan bir hayat yaşıyorsak,yaşanan hayatlar da geri dönüşsüz parçalar barındırıyor..
     
    Gerçek hayatlara.....
     
     
  17. Aries
    Bu cümleyi ilk duyuran zat'ı muhterem şok uçurumuna hemen kanat açtırdı ,sanki yıllarca benimmiş gibi benimseyiverdim...
     
    Sonra..
     
    Beyaz duvarlar arasında en ince noktasına kadar daldım,,
     
    Duvarlar oda oldu Ben mecnun..
     
    Her harfinde neler gizliymiş bilemedim Ama diyorum ya bir o kadarda benimsedim...
     
    Sordum!...
     
    Benden farklı düşünceleri yok sanırken
     
    Oysa bin yorum getirdi düşüncelerinde...
     
    Kendi benliğimi yorumlarında başka tanıdım
     
    Ben bu muydum? ne mutluydu bana
     
    Fikirlerin en güzelinden bir demet gül
     
    Çiçek sanmayın adı gül olsada....
     
     
     
    Kalbindeki yerimi başlığa uygun gördüm canım
  18. Aries
    Hani aklımıza takılan birşey olur da anı defterimizin uzun zaman açılmamış kapağına gider ya elimiz..
     
    İşte öyle D sürücümün sayfalarına daldım..
     
    bilgisayarımın D sürücüsü anı defterimden farksız
     
    yılların birikimi notlar,yazılar ,şiirler, resimlerle şekil almış durumda..hard disk yenileneceği zaman bir
     
    korku telaş kaplar içimi.. Bende en değerli varlıklar sayılan birikimleri
     
    özenle flach belleğe geçirdim mi bir oh çekerim.Bu sabah anı defterimin sayfalarını karıştırıyordum,
     
    ne zaman eklediğimi hatırlayamadığım birkaç belge buldum..Dosyaya adsız olarak kaydettiğim
     
    aslında adı yakışmayan, değeri fazlasıyla kıymetli bir dosya..
     
    Yaşamımın belli bir kesitini içeren karaladığım anılarımı arkama yaslanarak okumaya başladım..
     
    Deklanşördeki anılar gibi, gözümün önüne gelen anılarla sanki ilk defa karşılaşıyor gibi zevk alıyordum.
     
    "güzel gözlüm
     
    aydın yüzlüm
     
    bugün senin doğum günün"
     
    diye başlayan bir paragraf gözlerimin dolmasına sebepti..Oğlumun doğduğu gün satırlara yayılmış,
     
    her kelimesinde ana yüreğini evlat sevgisini dile getirmiş,
     
    saniye atlamadan yazıya dökülen o muhteşem doğum anı ve ilk karşılaşma,
     
    ilk tanıdığım anne yüreği dökülüvermiş..kelime aralarına koyulan " " işaretlerinden alıntılar
     
    yavrusuna bir tarihte e-posta olarak gitmiş..Yaşı kaç olursa olsun , anneye evladı hiç büyümüyor,
     
    yavrusu olarak kalıyor..
     
    "anne kişisel iletinden sil o yazıyı ben artık büyüdüm"leri duysamda..iletilerde sever oldum gurbet
     
    kuşumu;
     
    Yılda 15 gün koklarsam bayram ilan ediyorum..Özlemi içime yine bir alev gibi çöktü..
     
    Şu an evlat kokusunu duyabilmek için neler vermezdim ki..yavru kuzum seni ÇOK ÖZLEDİM...
     
     
    Bir alıntımdan kesitle noktayı koyuyorum.
     
    ..............................
     
    Tatlı,hoş sohbetin ardından yaklaşan sabahın buğusu gece rehavetinle anlaşmış gibi iliklerimde dolanıyordu.
    Gözlerim "yeter dinlen"derken yüreğim bir o kadar isyankardı.
    Yeni günün ilk uyanışıyla günün notlarını tutuyordum.
    Bugün yolcu uğurlayacaktım uzaklara. 4 ay sonra kavuşmak dileklerimle..
    yine koca bir ay geçti ama o ay bana saniyelerdi.
    Özlem fırtınaları şimdiden yüreğimde dağlar gibi büyüdü.Son saatlerimizi uykusuz geçirmek değerdi..
    Özlem girdapları yine bedenimi saracak......
  19. Aries
    Ey gece bugece seni yazmayacağım..
     
    Bu gece günün ışıkları dolacak satırlarıma
     
    Beyaz sayfa güzellikleri huzuru bulacak
     
    Güneşi doğayı görecek
     
    Nidalarda coşkuyu anlatacak
     
    Çiçeği böceği topraktaki kurtçuğu
     
    Kopan yapraktaki aşkı
     
    Dalgadaki sevdayı
     
    Ufuktaki özlemi anlatacak
     
    Dağların doruğunda vuslatı
     
    Denizin mercanında gizemi
     
    Kuşların dilinde hasreti
     
    Şarkılarda acıyı
     
    Buluttaki yağmuru
     
    Gözlerde sevgiyi yazmak istiyorum..
     
    Doya doya
     
    Kana kana
     
    Yazmak istiyorum..
     
    Sokaktaki deliyi
     
    Takvimdeki notu
     
    Nokta koymadan
     
    Tüm özgürlüğü özgürce
     
    Yazmak istiyorum..
     



  20. Aries
    Gökkuşağı Renkleri

    Dünyanın bütün renkleri birgün biraraya toplanmışlar ve hangi rengin en önemli en özel olduğunu tartışmaya baslamışlar ;
     
    YEŞİL demiş ki : "Elbette en önemli renk benim Ben hayatın ve umudun rengiyim Çimenler, ağaçlar ve yapraklar icin seçilmişim Şöyle bir yeryüzüne bakın, her taraf benim rengimle kaplı"
     
    MAVİ hemen atılmış: "Sen sadece yeryüzünün rengisin, ya ben? Ben hem gökyüzünün hem de denizin rengiyim Gökyüzünün mavisi insanlara huzur verir ve huzur olmadan siz hicbir işe yaramazsınız"
     
    SARI söz almış : "Siz dalga mı geçiyorsunuz? Ben bu dünyaya sıcaklık veren rengim Güneşin rengiyim Ben olmazsam soğuktan donarsınız hepiniz"
     
     
    TURUNCU onun sözünü kesmiş: "Ya ben? Ben saglık ve direncin rengiyim İnsan yasamı icin gerekli vitaminler hep benim rengimde bulunur Portakalı, havucu dusunun Ben pek ortalarda görünen bir renk olmayabilirim ama güneş doğarken ve batarken gökyüzüne o güzel rengi veren de benim unutmayin"
     
     
    KIRMIZI daha fazla dayanamamış : "Ben hepinizden üstünüm! Ben kan rengiyim! Kan olmadan hayat olur mu? Ben tehlike ve cesaretin rengiyim! Savasın ve ateşin rengiyim! Askın ve tutkunun rengiyim!!! Bensiz bu dünya bomboş olurdu"
     
     
    MOR ayaga kalkmis: "Hepinizden üstün olan benim Ben asalet ve gücün rengiyim Bütün krallar, liderler beni secmislerdir Ben otorite ve bilgeligin rengiyim, insanlar beni sorgulamaz Dinler ve itaat ederler"
     
    Ve bütün renkler hep bir agizdan kavgaya tutusmuslar Her biri digerini itip kakıyorken ;
     
    "En büyük benim" diyormuş
     
    Derken bir anda simsekler cakmis,ve yagmur damlaciklari gokten dusmeye baslamis Bütün renkler neye ugradiklarini sasirmis, korkuyla birbirlerine sarilmislar
     
    Ve YAGMUR'un sesi duyulmus "Sizi aptal renkler Bu kavganizin anlami ne? Bu ustunluk cabaniz neden? Siz bilmiyor musunuz ki her biriniz farkli bir görev icin yaratildiniz, birbirinizden farklisiniz ve her biriniz kendinize ozelsiniz Simdi elele tutusun ve bana gelin!"
     
    Renkler bunun uzerine kendilerinden cok utanmislar Elele tutusup birlikte gokyuzune havalanmislar ve bir yay seklini almislar
     
    Yagmur onlara ; "Bundan boyle" demis "Her yagmur yagdiginda siz birlesip bir renk cumbusu halinde gokyuzunden yeryuzune uzanacaksiniz ve insanlar sizi gordukce huzur duyacaklar, güc bulacaklar İnsanlara yarinlar icin umut olacaksiniz Gokyuzunu bir kusak gibi saracaksiniz ve size GOKKUSAGI diyecekler Anlastik mi "
     
    Bu yuzden ne zaman dunyamiz yagmurla yikansa, ardindan gokyuzunde GÖKKUŞAĞI belirir
     
    Biz de gokkusagindaki o renkler gibi birbirimizden farkliyiz ve hepimiz çok özeliz
     
    Bunu bilerek etrafimizla uyum icinde yasamalıyız...
     
    Alıntı
  21. Aries
    Bahar kokuyor !...
     
    Doğa sanki gecenin derin uykusundan uyanıyor ,
     
    Yeni doğumlar, yeni heyecanlar sarar evrenin her bir noktasını.
     
    Rengarenktir artık günler, geceler,
     
    Hava, toprak çiçek kokar
     
    Uyanışın ilk adımlarıdır yaşananlar.
     
    Çiçekler hürriyetine kavuşurcasına toprağı neşeyle delerler
     
    Tüm ihtişamlarıyla güzelliklerini kokularını yayarlar,
     
    Denizler yorucu günleri bitip özledikleri sakinliğe geçmiştir..
     
    Güneş daha bir ışıklarını yaklaştırır doğaya,
     
    Aşklar bile bir başka kokar bedenlerde,
     
    Sevgiye aşka sarılır tüm evren
     
    Her saniyesinin tadını yaşamak üzere
     
    Doludizgin hayata uzanır…


  22. Aries
    Yine geceyi sabaha bağlayan saatler


    Yeni güne kucak açan heyecanlar


    Yazmaya hakim olamadığım duygular


    Bir çırpıda dökülen kelimeler


    Yoğun duygu seli engel mi yazmamaya


    O zaman dök benliğini satırlara


    Eskiye dön taaa eskiye


    Bir zamanlar içindeki fırtınalara


    Neler söylemez ki o yürek sessiz çıkmazlara


    Anlayabilir mi seni kendinden başka


    Nokta da koyma virgül de


    Sadece yaz olabildiğince


    İçinden geldiği gibi yalın ve samimi


    Yüreğinin coşkusunu satır aralarına dağıt


    İsteyen şiir desin dileyen yazı


    Sadece sen bil kalbinin namelerini


    Satırlara pür neşeni de


    Tatlı heyecanını da


    Buruk üzüntüyü de


    Yoğun duygunu da kat yaz olabildiğince


    Bu yürek engel mi yazmamaya


    Bu eller durabilir mi yazmadan seni


    Deli yürek yine mi hükmetmekte


    Hani bunca zaman sendin hükmeden


    Mazi miydi seni çeken


    Sen miydin maziyi bekleyen…


  23. Aries
    NEREDEYDİN
     
    hayata mı isyan edeyim
     
    yaşanması gerekenler varken
     
    yaşayamadıklarıma mı
     
    zaman mı hızlı
     
    ben mi geçim
     
    yüreğim acı
     
    dudağım küskün
     
    mutluluğu tarif et bana
     
    bulamadıklarımı
     
    yaşamadıklarımı
     
    anlat bana aşk
     
    kilidi sende biliyorum
     
    yıldızlar kadar uzak olsanda
     
    oradasın görüyorum
     
    yıldızınla aydınlat gecemi
     
    kayıp bir yanımı göster
     
    aşkınla sar yaşamımı
     
    dokunulmazlığım ol
     
    özlemlerimi çal
     
    kayıplarımı ver aşkk..
  24. Aries
    Hüznün ve neşenin dostluğu
     
    hüzün sessiz haykırır neşe tüm benliğinle!..
    gece özgürce ve umarsızca namelerde..
    hüznü ve neşeyi ortaya çıkar beraberce,
    içindekileri bazen çığlık bazen iç savaşla..
    yalnızlık dostluk olsun seslerine..
    çal bir tıngırtı rastgele..
    hüznün müzikle besteye başlasın,
    neşen nota olsun aralarında..
    yalnızlık eşlik etsin batonuyla..
    koro tüm hızıyla devam etsin taa ki sabaha kadar..
    dinleyici olmadan seyirci görmeden..
    danset el ele,
    bazen yavaş bazen hızlı ritimle
    ışıklar aydınlatsın yüzündeki hareleri
    bedenin dili ile anlat
    dostluğu hüznü neşeyi coşkunla
    savur gitsin yalnızlığı özgürce
    sabahın ilk ışıkları süzülürken tan yerine
    hüznü ve neşeyi uyut göğsünde…
     
    16/06/2009
  25. Aries
    varmı böyle muhteşem bir fotoğraf..Ne fotomontaj ne aldatmaca bu gerçek bir görüntü..Deniz nerede diyeceksiniz bu da İzmir'in başka bir harika tarafı..
    İzmir'e yolu düşenlerin yada İzmir'de yaşayanların tasdikleyeceği gerçeklik...
     
    Alsancak limanından kalkan bir transatlantik...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.