Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

NICLENO

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    374
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: NICLENO

  1. İki kırmızı,iki siyah şapka var. A içerdekileri göremiyor. D, B ve C yi görüyor; C ise sadece B'yi görebiliyor ama hiçbiri kendi şapkalarını göremiyorlar ve aralarında konuşmaları da yasak. Sadece 'Ben dışarıya geliyorum' diyebilirler.10 dakika içinde A ile aynı renkte şapkası olanın dışarı çıkması lazım. B , C ve D'den hangisi tamamen kendi giydiği şapkanın A ile aynı renkte olduğuna emin olarak dışarı A nın yanına gidebilir?

     

    16857917812791388261444.jpg

  2. Çok basit. Sağ alttakinin bordürü sarı, ortası beyaz yani diğerlerinin tam tersi... :)

     

    Ve tabii ki bir de sağ alttaki Türk parası diğerleri yabancı gibi görünüyor, o da var.

     

     

     

    Saygılar sunarım.

     

     

    Evet, sağ alttaki anlı şanlı liramız. Peki diğerleri ne olabilir? Resimlerin farklı oluşuna aldanmayın. :)

  3. Nicleno Aarkadaş.eminim ki sen de soruma cevap veren olmuşmudur diye bakıyosundur foruma..

    ama sana şunu söyliyeyim.

    bu soru kafa yormuyor.eğer resimdekileri biliyorsan benzerlerini bulabilirsin.bilmiyorsan uğraşmazsın bile..

    ben şu anda o durumdayım..

    kafa yoramıyorum..

    yine de soru için teşekkürler,saygılar:):)

     

    Bunu zeka sorusu değil de, bilmeceler bağlamında alın...:)

     

    Biraz ipucu vereyim.

     

    İlk fotoğraftaki dünyaca ünlü bir balerin. Ben onu Güzide Duran'a benzetirim. Nette biraz araştırırsanız orjinalini bulursunuz.

     

    İkincisi Hollandalı resam Peter van Bleeck'in gördüğünüz tablosunu yaptığı biri. Bizim müzisyenlerden Hasan Cihat Örter'e çok benziyor. Müraacat Google Hazretleri. Biraz araştırmaktam zarar gelmez sanırım.:))

     

    Üçüncü fotoğrafı ise sadece ben değil, onu tanıyanlar ve o kuşaktan olanlar Mustafa Kemal'e benzetirler. Ondokuzuncu yy. ın ilk yarısında Romanyada çok ünlü bir figür. O bir filozof , psikolog , öğretmen, siyasetçi , oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni olarak ünlendi. Umarım soru şimdi anlam kazanmıştır. Dostlukla...

  4. Değerli dostum, zaten Osmanlı Rus savaşları derken, bu yanılmanın olabileceğini hesaba kattım. Çünkü bu savaşların XIX. yy. da yapıldığını düşünürüz; ne ki ilk savaş 1568 de yapılmış. O çağda savaş ekipmanları içinde kalkan vardı ve üzerlerinde de ordodoks haçı çiziliydi. Evet, yanıtım bu şekildeydi: 'Peki kalkanlara çizdiğiniz haç neyin nesi' diye sormuştum. :)

     

    Geçen gün ilk çağlarda geçen İngilizce bir savaş filmi izliyordum. Okçular saf halinde atışa hazırlandılar ve komutanları (sanki tüfekmiş gibi) 'FIRE' diyerek komut verdi. Benim bütün kitaplarım İzmir'de olduğu için bu konuda bir araştırma yapamadım. Nette de bir şey bulamadım. Sevgilerimle...

  5. Öncelikle Rusya'da askerlik yapmış olan iş arkadaşımın söylediğine göre Ruslar hücumda ''HURRAA'' şeklinde bağırıyorlarmış..

     

    Senin soruna gelince sevgili arkadaşım; Ben olsam şöyle derdim:

     

    Savaş elbette kötü, ancak Türk'ler vatan topraklarını savunmak için savaştılar..Bu durumda şehit olmayı göze almış, ana babasını, yarini evladını geride bırakıp vatanı müdafaya gitmiş askerlerimiz, vurulur ölürsek son sözümüz ALLAH olsun diye ''Allah Allah'' diyerek hücuma geçerlerdi..Ateizmin ana vatanı ve Lenin gibi eli kendi milletinin kanına bulanmış ateizm atasına sahip Rus'ların bunu anlaması elbette zor olacaktır..

     

    Senin cevabında buna yakındır diye düşünüyorum arkadaşım..

     

    Değerli arkadaşım, bu gayet bilgilendirici ve doğru bir yanıt olurdu tabii ki. Ama ben düz mantıkla hemen oracıkta aklıma gelen ve 'ALLAHI KARIŞTIRMAYIZ' tezini kesinlikle çürüten bir yanıt verdim. İpucu vermek gerekirse o devirlerdeki askerlerin kişisel savunma ekipmanlarını düşünün derim. (Roxana , solumdaki siyah elbiseli bayan.)

    cimg3999.jpg

  6. Roxana Antalyada görevli TUİ rehberlerinden. Türkçesi oldukça iyi. Geçen akşam birkaç arkadaşımızla birlikte yemekteydik. Bir ara laf döndü dolaştı Osmanlı, Rus savaşlarına geldi. Ortam biraz gerilince yumuşatmak amacıyla, gülerek 'Bizim ordular hücuma geçerken Allah, Allah diye bağırırlardı, peki sizin ordular nasıl bağırırdı?' diye sordum. Şöyle bir düşündü ve bilmiş bilmiş 'Savaş kötü şey. İnsanlar ölürken, öldürürken biz dini imanı Allahı karıştırmadık.' Bu hiç beklemediğim bir cevaptı ve ben bunun altında kalamazdım. Ona öyle bir yanıt verdim ki bir daha gece boyunca ağzını açamadı. Ne söylemiş olabilirim?

  7. Sanırım hepimizin bildiği ve bir ilave ile çözüme ulaşılan alıntıladığım sorunun yanıtı aslında gerçek yanıt değil.

    Buna dayanarak bir ilave edilip paylaşım yapıldıktan ve ilave edilen deve çıkarıldıktan sonra aşağıdaki şıklarda verdiğim sonuçlar çıkıyor.

     

    Sizce bunlardan hangisi doğru?

     

    a- En küçük oğul vasiyette kendine düşen paydan daha azına razı olmuş oluyor.

    b- Ortanca oğul ......

    c- Büyük oğul .........

     

     

     

    Hayatını matematiğe adamış bir Arap, vasiyetinde 17 devesini 3 oğluna şu şekilde dağıtmıştır:

    Develerin 1/2'si en büyük oğluna,

    develerin 1/3'ü ortanca oğluna,

    develerin 1/9'u en küçük oğluna...

     

    Oğlanlar babaları öldükten sonra bu vasiyetin içinden çıkamazlar...

    Bir gün 17 deve ile çölde bunu düşünürken, yaşlı bir Arap devesiyle gelir ve onlardan su ister.

    Üç oğlan ona su verebileceklerini, ama onun da kendilerine bu problemi çözmede yardımcı olmasını isterler...

     

    Yaşlı adam bir çözüm bulur...

     

    Çözümü nedir ?

  8. 1- Gretel kız çocuğudur.

    2- Soruyu, Pekinel Kardeşleri bir TV röportajında izledikten sonra hazırlamıştım ama not aldığım kağıdı bulamıyorum. Dolayısıyla yanıt yok!

    3- Jano 2 yaş büyük.

    4- Jane Mansfield gerçek sarışındı.

    5- Jery Lewis yaşamını sürdürüyor.

    6- Baba olan 'eşek' tir.

    7- Sherlok Holmes boş zamanlarında keman çalışmakta ve yardımcısı Watson çıkan gıcırtılardan müşteki olmaktadır.

    8- George Sand bayandır.

    9- Bu, ellilerde Ella Fitzgeraldın okuduğu çok ünlü ve sevilen bir caz standardının adıdır. Keşke başka bir şarkıya ad olarak konmadan önce araştırılsaydı.

    10- Lennon ve Mc Cartney 56 da bir araya geliyor ama gurup diğerlerinin de katılımıyla 1960 da BEATLES adını alıyor. R.STONES ise 1962 de bu isim altında çalmaya başlıyor.

  9. Ülkenin ortalama piyano kültürü Ü.Besen'in 'Nikah Masasına Oturdun İşte'si ile sınırlı kalırsa evrensel sanata saldırılar giderek artacaktır. Fazıl Say yıllar önce eğitim eksikliğine dikkat çektiği zaman pek çok kişi 'Beğenmiyorsan Defol Git!' demedi mi? Yok efendim saldırı Biret'e değilmiş de kutsal mekanda şarap içilmesineymiş... Buna inanmak isterdim, ne ki kendimizi aldatmayalım. Bu ülkenin insanı evrensel çok sesli müziği klise müziği olarak algılamakta. Buna popülist şark kurnazı bir takım kişilerin de tahriklerini eklersek ( hani bağlamayla 9. senfoniyi çaldıran yönetmenden bahsediyorum) ki bunlar hiç utanıp sıkılmadan evrensel sanatla mukadesatımızı, maneviyatımız ve öz kültürümüzü karşı karşıya getirmekteler, bundan daha farklı bir sonuç olanaksız görünüyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.