Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

saklıgerçek

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    185
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: saklıgerçek

  1. İsa'nın havarilerinin müslüman oluşu konusu tartışılır, kanıt var mı ?

     

    İlginç bir nokta. Mitolojik hikayeye göre ( Gerçekte İsa , Musa , İbrahim'in yaşadığının belgeside yok ) Peygamberlerin tamamı yahudilere gelmişken (İsa'da dahil) Yahudiler alemlere üstün kılınmışken ( Allah tarafından ) Vatandaş ortaya çıkıp İsa'nın havarileri müslüman diyebiliyor. Kanıt sorduğunuzda kuran der. Uyanın artık Kuran dediğiniz eskilerin masalları kısaca mitos.

  2. Birkaç günden beri yaptığım araştırmanın sonucunu sizlerle paylaşmak istedim. Konumuz Zakkum nerde yetişir? Kuranda nasıl anlatılır. Faydası ve zararları neler.

    Muhammet zakkuma neden cehennemin dibinde yetişir ve suçluların yemeği demiştir. Bunları kendimce inceledim sonuçlar İlk olarak bu forumda sonra diğer yerlerede dağıtacağım.

     

    Önce sözlüksel olarak başlayalım.

     

    Zakkum (Nerium oleander), Apocynaceae familyasından Haziran-Eylül ayları arasında beyaz veya pembe renklerde çiçekler açan 2-5 m yüksekliğinde Zehirli bir bitki türü.

    Dere yataklarında ve su kenarlarında yetişir ve kışın yapraklarını dökmez. Ayrıca bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilir.

     

    Morfolojik özellikleri

    Gövdeleri dik, esmer renkli ve silindir şeklindedir. Yaprakları mızrak şeklinde, kısa saplı, karşılıklı veya üçlü dairesel durumlarda dizilmiştir. Çiçekler, yalancı şemsiye durumunda toplanmış, güzel kokulu, büyük çiçeklerin sapları tüylü ve oldukça kısadır. Bitki zehirlidir.

     

    Kullanımı

    Bitki kardiotonik glikozitler taşır. Dahilen idrar arttırıcı ve kalp kuvvetlendirici etkisi vardır. Vücutta biriken suyu boşaltır. Haricen kullanıldığı takdirde adale ağrılarını giderir. Akrep ve arı sokmasında faydalıdır.Fazla miktarda alındığında zehirlenmelere sebep olur. Yine Haricen zeytinyağı ile yoğrulmuş olan yapraklar bilhassa uyuza karşı kullanılır. Bir gram kuru yaprak, insanlarda tehlikeli zehirlenmelere yol açar. Zehir etkisi kurutma ve kaynatmayla ortadan kalkmaz. Bu bitkiyi yiyen, ölmüş hayvanların etleri de zehirlidir.

     

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Zakkum 'dan alındı

     

     

    Şimdide efsane ve diğer açıklamalarla devam edelim.

     

    Romantizmin ve cazibenin simgesi olan zakkum çiçeklerinin öyküsü, Yunan mitolojisinde şöyle anlatılıyor: Leander adındaki genç, Yunan Denizi’nin (Marmara) karşı kıyısında oturan genç kıza kur yapmak ve onu görmek için her gece yüzerek karşı kıyıya geçer. Yine fırtınalı bir eylül akşamında, sevgilisinin hasretiyle yanıp tutuşan Leander kendini azgın sulara bırakır. Tam karşı kıyıya varmak üzereyken fırtınanın şiddetine dayanamayan Leander karanlık sularda yorgunluktan can verir. Azgın dalgalar, sevgilisini bir kez daha görebilmek için çırpınan gencin cansız bedenini beyaz kumlara bırakır. Bunu gören genç kız, sevgilisi için topladığı zakkum çiçeklerini Leander’in cansız bedenine serer.

     

    İşte o günden bu yana, zakkum çiçekleri Leander’in sonsuz aşkının simgesi olarak sahilleri süslüyor.

    Birçok yabancı dilde “oleander” olarak isimlendirilen zakkumun yaygın adı, sevgilisini görmek uğruna boğulan Leander’den geliyor. Ülkemizdeyse, ağu ağacı, ağıçiçeği ve zıkkım ağacı olarak da biliniyor. “Zıkkımın kökü” deyimini bilirsiniz. (Yemeklerine burun kıvrılan annelerin sıklıkla kullandığı “zıkkımın kökünü ye!” ifadesinde çok geçer örneğin!) Buradaki “zıkkım” aslında zakkumun ta kendisi. Çok zehirli bir bitki olan zakkum, eski çağlarda kuvvetli bir zehir olarak da kullanılıyordu. Bu özelliğinden dolayı, bazı bölgelerde hâlâ “eşek öldüren” adıyla da biliniyor.

     

     

    Bilimsel adı Nerium oleander olan zakkum, Apocyanaceae ailesinden. Anavatanıysa Doğu Akdeniz. Kokusuz ve oldukça zehirli bir bitki. Ülkemizde sadece bir türü yetişen zakkumun yaklaşık 5 türü bulunuyor. Islak ve nemli yerlerde, dere yataklarında ve özellikle sahillerde doğal olarak yetişen zakkum bitkisi herdem yeşil, yani kışın yapraklarını dökmeyen bir çalı. Bahar aylarından başlayarak sonbahara kadar uzun bir süre pembe- beyaz çiçekler açan zakkumlar, 2-3 m kadar boylanabiliyor. Gövdesi çok dallı ve boz renkli. Yaprakları 10-15 cm. uzunluğunda, 2-3 cm. genişliğinde. Üst yüzeyi parlak ve derimsi olup uç kısmı oka benziyor. Yaprak altlarıysa açık yeşil. Meyvesiyse 10-15 cm boylarında ve ince uzun yapıda; kuruyunca kenarlarından çatlayarak açılıyor.

     

    Tüylü tohumları da rüzgarlarla taşınarak uzak mesafelere ulaşabiliyor. Ülkemizde Ege, Akdeniz kıyılarında çok sık olarak rastlanan zakkum, az da olsa Karadeniz Bölgesi’nde de bulunuyor. Genellikle kıyı şeridini ve alçak kesimleri tercih eden bu bitki Atlas Dağları’ndaysa 2500 m yüksekliğe kadar çıkabiliyor.

    Zakkumun tarih öncesinde tam olarak nasıl isimlendirildiği bilinmese de H.W. Smith adlı yazarın “İnsan ve Tanrıları” kitabında, zakkumun Eski Mısır uygarlığında, Nil vadisinde MÖ 3400-2475 yılları arasında yetiştirildiği yazıyor. Daha sonra dini metinleri incelediğimizde zakkum, mersin ve çınar ağacıyla birlikte Yahudilerin kutsal bitkisi olarak karşımıza çıkıyor. Zakkum Batı Avrupa’ya yaklaşık olarak MÖ 12. yüzyılda Fenikeli gemicilerle giriyor. Eski Yunan uygarlığındaysa sunakların ve altarların süslenmesinde kullanılıyor. Bugün Yunanistan’da cenaze törenlerinde zakkum kullanma geleneğinin kökeni de bu.

     

     

    Zakkumun günümüzde kullanılan Latince adı olan Nerium, Yunan Denizi’nin tanrısı Nerium’dan türetilmiş. Aristo’nun öğrencisi olarak bilinen ve MÖ 372-287 yılları arasında yaşamış olan Teofrast ise, rhododaphne olarak isimlendirdiği zakkumu, yaprakları bademe, çiçekleri güle benzeyen çalı olarak betimliyor. Roma döneminde de çok sevilen bir bahçe bitkisi olan zakkum birçok şehirde yapılan duvar resimlerinde en sık kullanılan çiçek motifi olarak görülüyor. Roma Uygarlığı’ndan sonra 12. yüzyılda gül ve mersinin yanında Arap bahçe sanatının da vazgeçilmez bir parçası olan

     

     

    zakkumlar 16. ve 17. yüzyıllarda tüm Avrupa’da en fazla kullanılan süs bitkilerinden biri oluyor. Hindistan’daysa kaner adıyla bilinen zakkum kutsal kabul ediliyor ve Tanrı Şiva’yı temsil ediyor. 1656-1708 yıllarında yaşamış olan Fransız hekim ve botanikçi Tournefort’un ülkemizde ve Yunanistan’da yaptığı araştırmalar sonucunda 1700 yılında hazırladığı kitapta zakkum da nerion olarak kaydedilmiş. Zakkumun Latince isminde yer alan Nerium sözcüğünü ilk kullanan kişiyse, sistematik botanik biliminin kurucusu olarak kabul edilen İsveçli biliminsanı Linnaeus.

     

    Zehirli bir bitki olan zakkumun halk hekimliğinde kullanılması çok tehlikeli. İçinde oleandrin adı verilen glikozitler bulunuyor. İnsanlar ve hayvanlar tarafından kullanıldığında öldürücü olabilen bu bitkinin neden olduğu zehirlenmeler, kusma, ishal ve son aşamada kalp yetmezliği şeklinde ortaya çıkıyor.

     

     

    Bu açıklamalardan sonra Kuran'a Geçelim.

     

    Saffat meal ibni kesir

     

    [037.062] Konak yeri olarak bu mu hayırlıdır, yoksa zakkum ağacı mı?

    [037.063] Doğrusu Biz, onu; zalimler için bir fitne yaptık.

    [037.064] O, cehennemin dibinde çıkan bir ağaçtır.

    [037.065] Tomurcukları şeytanların başları gibidir.

    [037.066] Onlar muhakkak ondan yiyecekler ve karınlarını onunla dolduracaklardır.

    [037.067] Sonra onlar için, üzerine kaynar su katılmış içkiler de vardır.

    [037.068] Sonra onların dönüşü muhakkak, yine cehennemedir.

     

     

    Duhan meal ibni kesir

     

    [044.043] Doğrusu zakkum ağacı;

    [044.044] Günahkarların yiyeceğidir.

    [044.045] Erimiş maden gibidir. Karınlarında kaynar,

    [044.046] Suyun kaynaması gibi.

     

     

    Vakıa meal ibni kesir

     

    [056.052] Muhakkak ki yiyeceksiniz zakkum ağacından.

    [056.053] Karınlarınızı dolduracaksınız hep ondan.

    [056.054] Üstüne de içeceksiniz o kaynar sudan.

    [056.055] Susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.

    [056.056] İşte ceza günü onlara sunulacak ziyafet budur.

     

    Buda başka bir islami sitedeki açıklama

     

    Meyvesi acı bir cins ağaç, ağu ağacı, cehennemde bitip acı meyvesi cehennemliklere yedirilecek ağaç. Arap dilindeki adı "Şeceretü'z-zakkûm"dur. Türkçe "zokum" olarak da telâffuz edilen Zakkum, (zıkkım) halk dilinde "çok acı, zehir zemberek", "zehir zıkkım" vb. deyimlerle günlük hayatımızda da kullanılmaktadır. Yine Arap dilinde kelimenin aslı olan "ez-Zakm", yemek, içmek, oburca yemek ve yutmak anlamlarına geldiği gibi "Hurma ve kaymaktan yapılan yiyecek, zehirli, tehlikeli yiyecek" manalarına da gelmektedir (İbn Manzûr, Lisânü'l-Arab, Beyrut, 1968, XII, 268).

     

    -http://www.sevde.de/islam_Ans/Z/05.htm-

     

    Alttaki Linklerde zakkum hakkında daha fazla ayrıntı isteyenler için.

     

    -http://www.tempodergisi.com.tr/saglik_cinsellik/03330/-

     

    -http://www.geocities.com/kansertedavisi/-

     

    -http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/hab...x?viewid=308820-

     

    Evet dostlar Aslında akdeniz kıyıları ana vatanı olan ve günümüzdeki özellikleri ile (araştırması devam etmekte) ilaç yapılabilen , bir bitkiyi (ağaç) Muhammet hem cehennemin dibine yerleştirmiş , boynuz gibi tomurcuklarını şeytanın başına benzetmiş , hemde suçluların içeceği olarak belirlemiş. Benim bu konudaki düşüncelerim eski çağlarda zakkumun sadece zehir özelliği bilindiği için işkence amaçlı kurana alınmıştır. Yada Yahudiler'in tarafından kutsiyet verildiği için muhammet tarafından cehenneme gönderilmiştir diye düşünüyorum. Yanlız faydalı olan bu ağacı zalimler için fitne aracı yapmak neyin nesidir yine akdeniz kıyılarında yetişen güzel çiçekli bu bitkiye cehennemin dibinde yetişir demek nasıl bir yalandır bunuda müslüman arkadaşlar kıvırmadan açıklarlarsa sevinirim. Saygılar.

     

    http://img411.imageshack.us/my.php?image=zakkum1we9.jpg

     

    http://img411.imageshack.us/my.php?image=zakkum2yu6.jpg

     

    http://img502.imageshack.us/my.php?image=zakkum3dc9.jpg

     

    Resimler çıkmamış bunlarda zakkum resimleri.

  3. el-Mümtehine 8.ayet

     

    Allah, sizinle din hususunda savaşta bulunmamış ve sizi yurdunuzdan çıkarmamış kimselere iyilik etmenizden ve onlara adalette bulunmanızdan sizi menetmez. Şüphe yok ki: Allah,adalette bulunanları sever.

     

     

    Güldürmeyin beni. Şu üstte yazdığınız ayete bir bakın.

     

     

    60 / 8 Sizinle din uğrunda savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve adil davranmanızı Allah yasaklamaz. Doğrusu Allah; adil olanları sever.

     

    60 / 9 Allah; sadece sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanıza yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onları dost edinirse; işte onlar, zalimlerin kendileridir.

     

     

    Savaşın çıkma sebebi bile din adına adam sana koyun gibi uyarsa problem yok ancak kendi inançlarını veya inançsızlığını müdafa ederse adamları aşşağıla ve savaş. İşte din.

  4. Yani Din Felsefe-Bilim 'i kapsar...

     

    Önemli olan dini tabana koyup doğru düşünebilmek, elde edilebildiği kadarıyla gerçekten bilgiye ulaşmaktır...

     

    Bu ise gerçekten çok zor olduğu gibi günümüz kavram anlayışıyla sınırlanan bakışla anlaşılması da zor bir husustur...

     

     

    Dini tabana koyupta doğru düşünebilen insanlar varmı?

     

    Din bilimle uyuşurmu?

  5. Bu ana-baba hakki zaten dinen ogutlenen birsey diyorsunuz ya, iste bu: Sayet anan da, baban da (ve tum diger aile fertleri, akrabalar, arkadaslar, dostlar, yani seninle uzaktan yakindan alakasi olan insanlar) seninle ayni dine inaniyorsa -yani Islam'a- gecerli olan bir sey. Diger turlu onlari oldureceksin, baska secenegin yok Kuran'a gore.

     

    Sayın Muki dediğinize katılıyorum tamamen doğru ifadeler. İslam kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımaz Örnekleriniz biraz eksik kalmış tamamlıyorum. Sevgiyle kalın.

     

    Enam 151 / De ki: "Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin, yoksulluk-endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını biz vermekteyiz- Çirkin-kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah'ın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akıl erdirirsiniz."

     

    İsra / 23 Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle-davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.

     

    Tövbe / 23 Ey iman edenler; eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı, kardeşlerinizi dostlar edinmeyin. Sizden her kim onları dost edinirse; işte onlar, zalimlerin kendileridir.

     

    Tövbe / 24 De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz, elinize geçirdiğiniz mallar, durgunluğa uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden evler, size Allah'tan ve peygamberden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise; o zaman Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Ve Allah; fasıklar güruhunu hidayete erdirmez.

     

    Ankebut / 8 Biz insana, anne ve babasına (karşı) güzelliği (ilke edinmesini) tavsiye ettik. Eğer onlar, hakkında bilgin olmayan şeyle bana ortak koşman için sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda, onlara itaat etme. Dönüşünüz banadır. Artık yaptıklarınızı size haber vereceğim.

     

    Nuh / 28 Rabbim, beni, annemi, babamı, mü'min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma.

     

    Tövbe / 123 Ey iman edenler, inkâr edenlerden size en yakın olanlarla savaşın; sizde 'bir güç ve caydırıcılık' görsünler. Ve bilin ki gerçekten Allah takva sahipleriyle beraberdir.

     

     

    Daha çok örnek var ama sanırım bukadarı yeterli. Ayetleri özgür akılla inceleyen bir insanın bu ayetlerde sadece müslümanlık şartı olduğunu müslüman olmayanların yok edilmesini emrettiğini görmemesi imkansızdır.

  6. Müslüman, hristiyan, musevivi veya diğer dinlere inanan arkadaşlar varsa, Umarım onlar da, bütün dinlerin birer masal olduğunu görürler. Masalları ve masal kahramanlarını insan hayatının ve toplum düzeninin kaynağı olarak almanın getirdiği ve getireceği adaletsizlikleri, acıları, saçmalıkları anlarlar umarım..

     

    Çok doğru brain işte işin özeti eline sağlık.

  7. Allah kesinlikle yoktur. Allah muhammet öncesi dönemdede tanınan bir puttu. ( Muhammedin göremediği babasının adı Abdullah Allahın kulu manasındadır.) Muhammetin yaptığı sadece bu putu tek tanrı olarak kabul etmesi ve kendisi yaşarken Allahın vantrologluğunu yapmasıdır. Muhammet ölünce onla birlikte konuşan Allah ta ölmüştür delili aşşağıda.

     

     

    [007.193] Onları doğru yola çağırsanız da, size uymazlar. Çağırmanız da, susmanız da onlar için birdir.

     

    [007.194] Allah'tan başka taptıklarınız da sizin gibi kullardır. Eğer sadıklardan iseniz; haydi onları çağırın da size karşılık versinler.

     

    Burda Allahın anlattığı meydan okuma putlar cevap veremez ama ben verebilirim.

     

    [007.195] Onların ayakları var mıdır ki onunla yürüsünler? Elleri var mıdır ki onunla tutsunlar? Gözleri var mıdır ki onunla görsünler? Kulakları var mıdır ki onunla işitsinler? De ki: Çağırın ortaklarınızı da, elinizden gelirse, bana tuzak kurun ve göz açtırmayın.

     

    Burda Allah kesinlikle canlı olduğunu, elleri , ayakları , gözleri , kulakları olduğunu ve kendisine tuzak kuranları göreceğini söylemekte.

     

    [007.196] Muhakkak ki benim dostum, kitabı indirmiş olan Allah'tır. Ve O, salihleri dost edinir.

     

    [007.197] O'nu bırakıp taptıklarınız ise; size yardım edemedikleri gibi; kendilerine de yardım edemezler.

     

    Burda Allah yardım dileyenlere yardımcı olacağını söylemekte , putların yardımcı olamayacağını söylemekte ve kendisinin canlı olduğunu anlıyoruz.

     

    [007.198] Onları hidayete çağırsanız; duymazlar bile. Onları sana bakar görürsün; ama görmezler ki.

     

    Yine aynı olay allah yardım dileyen müslümanı gördüğünü yinelemekte , putların buna gücünün yetmeyeceğini söylemekte.

     

    Şimdi bu ayetin ışığında Allah müslümanın çağrısına icabet edeceğini söylemekte. Sorumuzu soralım sırf iddia için (bebeğin cinsiyeti üzerine ) sırp askerinin bosnada rahmi parçalanıp allah,allah diyerek öldürdüğü müslüman kadına allah neden icabet etmedi , Afganistana , ırak a , lübnana neden yardım etmedi müslümanlara koşacağını ayetlerle söyleyen allah nerdeydi evet müslüman arkadaşlar cevabınız nedir bu olaylara.

  8. haYIR EFENDİM !!

     

    miraç hakkında anlatılanlar etik olarak kurana ters düşer..miraç olayının Muhammed ile Alllah arasında geçen namaz pazarlığı olarak anlatımı,kuranı hiçe sayar,ve hiç bir aklı başında insan (ama müslüman,ama ateist) bunu kabul edemez...etmemlidir !!sen miraç olayının " canli şahiti " olamazsın !!tekrar yazıyorum...kuran ayaklar altına alınmadan (!) Muhammed ile Allahın pazaarlık yaptığı SAVUNULAMAZ !!

     

    Sayın Orhunca pazarlıkta Musa yı unutmuşsunuz. Asıl Muhammetle Allahın pazarlığında söz sahibi ve akıl hocası mirac mevzuna göre Musadır. İslamda bunu bu haliyle kabul eder. Yoksa namaz denen güneşe tapınma kültünü açıklamak hayli zorlaşır.

     

    mezhep imamlarının hadislere dayalı öğretisini,kuranın üstünde göremezsiniz...

     

    kuran bunu hak etmiyor !!!

     

    Mezhep imamlarıda haklıdır sebebine gelince anlaşılır olduğu söylenen kuranda öylesi derin çelişkiler vardırki bunu her mezhep kendince düzenleme yoluna gitmiştir.

  9. Adalete ne oldu peki?Benim babam falancayı öldürdü ya da başkasının ailesine tecavüz etti burada 5 yıl yattı çıktı.Şimdi o ailenin çocukları ben mutlu olayım diye babamı cehennemde yanarken görmiyeyim diye cennete alınsın derler mi?Vicdan mı bu?Başkası dinin gereği bazı zevklerini kısıtlasın,oruç tutsun açlığa dayansın zamanının bir kısmını ibadete harcasın diğeri yapmasın sonra yanınca ama o benim ailem mi diyecez?Hani hak adalet?Dünyada tercihlerini dünya adına yapacak airettede cennette olacak o zaman ben niye yapayım?O ailenin çocuğu benim babamı cennete gördüğünde ne olacak?Banane demi o onun sorunu... ben kendi vicdanımı rahatlatayımda başkalarınınkinden banane..

     

    Sayın Ali İlmek Kuranda düşündüğünüz tarzda bir adalet mekanizması yoktur buyrun size cehennem ayetleri bir inceleyin isterseniz.

     

    cehennem KELİMESİNİN GEÇTİĞİ AYETLER

     

    Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

     

    Şüphesiz biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak, hak (Kur'an) ile gönderdik. Sen cehennemin halkından sorumlu tutulmayacaksın. (BAKARA SURESİ / 119)

     

    Ona: "Allah'tan kork" denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır. Böylesine cehennem yeter; ne kötü bir yataktır o. (BAKARA SURESİ / 206)

     

    İnkâr edenlere de ki: "Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz." Ne kötü yataktır o. (AL-İ İMRAN SURESİ / 12)

     

    Allah'ın rızasına uyan kişi, Allah'tan bir gazaba uğrayan ve barınma yeri cehennem olan kişi gibi midir? Ne kötü barınaktır o. (AL-İ İMRAN SURESİ / 162)

     

    (Bu) Az bir yarar(lanma)dır. Sonra bunların barınma yerleri cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o! (AL-İ İMRAN SURESİ / 197)

     

    Böylece, onlardan kimi ona inandı, kimi ona sırt çevirdi. Çılgın ateş olarak cehennem yeter. (NİSA SURESİ / 55)

     

    Kim bir mü'mini kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse cezası, içinde ebedi kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazaplanmış, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azab hazırlamıştır. (NİSA SURESİ / 93)

     

    Melekler kendi nefislerine zulmedenlerin hayatına son verecekleri zaman derler ki: "Nerde idiniz?" Onlar: "Biz, yeryüzünde zayıf bırakılmışlar (müstaz'aflar) idik." derler. (Melekler de:) "Hicret etmeniz için Allah'ın arzı geniş değil miydi?" derler. İşte onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü yataktır o? (NİSA SURESİ / 97)

     

    Kim kendisine 'dosdoğru yol' apaçık belli olduktan sonra, elçiye muhalefet ederse ve mü'minlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü şeyde bırakırız ve cehenneme sokarız. Ne kötü bir yataktır o!.. (NİSA SURESİ / 115)

     

    Onların barınma yerleri cehennemdir, ondan kaçacak bir yer bulamayacaklardır. (NİSA SURESİ / 121)

     

    O, size Kitapta: "Allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze dalıp geçinceye kadar, onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz" diye indirdi. Doğrusu Allah, münafıkların ve kafirlerin tümünü cehennemde toplayacak olandır. (NİSA SURESİ / 140)

     

    Ancak, onda ebedi kalmaları için cehennem yoluna (iletecektir.) Bu da Allah'a pek kolaydır. (NİSA SURESİ / 169)

     

    (Allah) Dedi: "Kınanıp alçaltılmış ve kovulmuş olarak ordan çık. Andolsun, onlardan kim seni izlerse, cehennemi sizlerle dolduracağım." (A'RAF SURESİ / 18)

     

    Onlar için cehennemden yataklar ve üstlerine örtüler vardır. Biz zulme sapanları işte böyle cezalandırırız. (A'RAF SURESİ / 41)

     

    Gözleri cehennem halkından yana çevrilince: "Rabbimiz, bizi zalimler topluluğuyla birlikte kılma" derler. (A'RAF SURESİ / 47)

     

    Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık). Kalbleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar ****** olanlardır. (A'RAF SURESİ / 179)

     

    Kim onlara böyle bir günde -yine savaşmak için bir yana çekilen ya da bir başka bölüğe katılmak için yer tutanın dışında- arkasını çevirirse, gerçekten o, Allah'tan bir gazaba uğramıştır ve onun barınma yeri cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o. (ENFAL SURESİ / 16)

     

    Gerçek şu ki, inkâr edenler, (insanları) Allah'ın yolundan engellemek için mallarını harcarlar; bundan böyle de harcayacaklar. Sonra bu, onlara yürek acısı olacaktır, sonra bozguna uğratılacaklardır. İnkâr edenler sonunda cehenneme sürülüp toplanacaklardır. (ENFAL SURESİ / 36)

     

    Bu, Allah'ın murdar olanı temizden ayırdetmesi; murdarı, bir kısmını bir kısmı üzerinde kılıp tümünü biriktirerek cehenneme atması içindir. İşte bunlar hüsrana uğrayanlardır. (ENFAL SURESİ / 37)

     

    Bunların üzerlerinin cehennem ateşinde kızdırılacağı gün, onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak (ve:) "İşte bu, kendiniz için yığıp-sakladıklarınızdır; yığıp-sakladıklarınızı tadın" (denilecek). (TEVBE SURESİ / 35)

     

    Onlardan bir kısmı: "Bana izin ver ve beni fitneye katma" der. Haberin olsun, onlar fitnenin (ta) içine düşmüşlerdir. Hiç şüphesiz cehennem, o inkâr edenleri mutlaka çepeçevre kuşatıcıdır. (TEVBE SURESİ / 49)

     

    Bilmiyorlar mı, kim Allah'a ve elçisine karşı koymaya çalışırsa, gerçekten onun için, onda ebedi kalmak üzere cehennem ateşi vardır? İşte en büyük aşağılanma budur. (TEVBE SURESİ / 63)

     

    Allah, erkek münafıklara da, kadın münafıklara da ve (bütün) kâfirlere, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşini vadetti. Bu, onlara yeter. Allah onları lanetlemiştir ve onlar için sürekli bir azab vardır. (TEVBE SURESİ / 68)

     

    Ey Peygamber, kâfirlerle ve münafıklarla cihad et ve onlara karşı sert ve caydırıcı davran. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yataktır o!.. (TEVBE SURESİ / 73)

     

    Allah'ın elçisine muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup-kalmalarına sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeyi çirkin görerek: "Bu sıcakta (savaşa) çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir." Bir kavrayıp-anlasalardı. (TEVBE SURESİ / 81)

     

    Onlara geri döndüğünüzde kendilerinden vazgeçmeniz için Allah'a and içecekler. Artık siz onlara sırt çevirin. Onlar gerçekten pistirler. Kazanmakta olduklarının bir cezası olarak, barınma yerleri cehennemdir. (TEVBE SURESİ / 95)

     

    Binasının temelini, Allah korkusu ve hoşnutluğu üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa binasının temelini göçecek bir yarın kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşi içine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmeden bir topluluğa hidayet vermez. (TEVBE SURESİ / 109)

     

    Rabbinin rahmet ettikleri dışında. Onları bunun için yarattı. Böylece Rabbinin (şu) sözü tamamlanıp gerçekleşmiştir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan, (kafirlerin) tümüyle dolduracağım." (HUD SURESİ / 119)

     

    Rablerine icabet edenlere daha güzeli vardır. O'na icabet etmeyenler ise, yeryüzündekilerin tümü ve bununla birlikte bir katı daha onların olsa mutlaka (kurtulmak için) bunu fidye olarak verirlerdi. Sorgulamanın en kötüsü onlar içindir. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yaratıktır o!.. (RA'D SURESİ / 18)

     

    (Böylesinin) Önünde cehennem vardır ve (orada) irinli sudan içirilecektir. (İBRAHİM SURESİ / 16)

     

    (Ki bu) Cehennemdir. Ona yaslanırlar. Ne kötü bir karar (yeridir) o!.. (İBRAHİM SURESİ / 29)

     

    "Ve hiç şüphe yok, onların tümünün buluşma yeri cehennemdir." (HİCR SURESİ / 43)

     

    Öyleyse içinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların konaklama yeri ne kötüdür. (NAHL SURESİ / 29)

     

    Onlar, Allah'a, hoşlarına gitmeyen şeyleri uygun görürler, dilleri de yalan olarak en güzel olanın 'kendilerinin olduğunu' düzmektedir. Hiç şüphesiz ateş onlar içindir ve hiç şüphesiz onlar, (cehennemde) öncülerdir. (NAHL SURESİ / 62)

     

    Umulur ki, Rabbiniz size merhamet eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi aşağılık kılmaya ve cezalandırmaya) döneriz. Biz, cehennemi kafirler için bir kuşatma yeri kıldık. (İSRA SURESİ / 8)

     

    Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider. (İSRA SURESİ / 18)

     

    Bunlar, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir. Rabbin ile beraber başka ilahlar kılma, yoksa yerilmiş, kovulmuş olarak cehenneme bırakılırsın. (İSRA SURESİ / 39)

     

    Demişti ki: "Git, onlardan kim sana uyarsa, şüphesiz sizin cezanız cehennemdir; eksiksiz bir ceza." (İSRA SURESİ / 63)

     

    Allah, kimi hidayete erdirirse, işte o, hidayet bulmuştur, kimi saptırırsa onlar için O'nun dışında asla veliler bulamazsın. Kıyamet günü, biz onları yüzükoyun körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Onların barınma yerleri cehennemdir; ateşi sükun buldukça, çılgın alevini onlara arttırırız. (İSRA SURESİ / 97)

     

    Ve o gün, cehennemi, inkâr edenlere tam bir sunuşla sunmuşuz. (KEHF SURESİ / 100)

     

    İnkâr edenler, Beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten Biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız. (KEHF SURESİ / 102)

     

    İşte, inkâr etmeleri, ayetlerimi ve elçilerimi alay konusu edinmelerinden dolayı onların cezası cehennemdir. (KEHF SURESİ / 106)

     

    Andolsun Rabbine, biz onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş olarak hazır bulunduracağız. (MERYEM SURESİ / 68)

     

    Sonra biz ona (cehenneme) girmeye kimlerin en çok uygun olduğunu daha iyi biliriz. (MERYEM SURESİ / 70)

     

    Suçlu-günahkarları susamışlar olarak cehenneme süreceğiz. (MERYEM SURESİ / 86)

     

    "Gerçek şu ki, kim Rabbine suçlu-günahkar olarak gelirse, hiç şüphe yok, onun için cehennem vardır. Onun içinde ise, ne ölebilir, ne dirilebilir." (TAHA SURESİ / 74)

     

    Onlardan her kim: "Gerçekten ben, O'nun dışında bir ilahım" diyecek olsa, bu durumda biz onu cehennemle cezalandırırız. Zalimleri biz böyle cezalandırırız. (ENBİYA SURESİ / 29)

     

    Gerçekten siz de, Allah'ın dışında taptıklarınız da cehennemin odunusunuz, siz ona varacaksınız. (ENBİYA SURESİ / 98)

     

    Kimin tartısı hafif gelirse, işte onlar da kendi nefislerini hüsrana uğratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır. (MÜ'MİNUN SURESİ / 103)

     

    O yüzükoyun cehenneme doğru sürülüp-toplanacak olanlar; işte onlar, yer bakımından çok kötü, yol bakımından sapmış olanlardır. (FURKAN SURESİ / 34)

     

    Onlar: "Rabbimiz, cehennem azabını bizden geri çevir; gerçekten, onun azabı ödenmesi kaçınılmaz bir borç (veya sürekli bir acıdır) derler. (FURKAN SURESİ / 65)

     

    Cehennem de azgınlar için sergilenir. (ŞUARA SURESİ / 91)

     

    Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o inkâr edenleri gerçekten kuşatıp-durmaktadır. (ANKEBUT SURESİ / 54)

     

    Allah hakkında yalan uydurup iftira edenlerden veya kendisine hak geldiği zaman onu yalan sayandan daha zalim kimdir? İnkâr edenlere cehennem içinde bir konaklama yeri mi yok? (ANKEBUT SURESİ / 68)

     

    Eğer biz dilemiş olsaydık, her bir nefse kendi hidayetini verirdik. Fakat benden çıkan şu söz gerçekleşecektir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan (İnkâr edenlerle) tamamıyla dolduracağım." (SECDE SURESİ / 13)

     

    İnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır. Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte biz, her nankör olanı böyle cezalandırırız. (FATIR SURESİ / 36)

     

    İşte bu, size vadedilmiş cehennemdir. (YASİN SURESİ / 63)

     

    " Allah'tan başka (taptıklarını); artık onları cehennemin yoluna yöneltip götürün." (SAFFAT SURESİ / 23)

     

    Cehennem; onlar oraya girerler; ne kötü bir yataktır o. (SAD SURESİ / 56)

     

    Bu, cehennem halkının birbiriyle çekişmesi kesin bir gerçektir. (SAD SURESİ / 64)

     

    "Andolsun, senden ve içlerinde sana tabi olacak olanlardan tümüyle cehennemi dolduracağım." (SAD SURESİ / 85)

     

    Allah'a karşı yalan söyleyenden ve kendisine geldiğinde doğruyu (Kur'an'ı) yalanlayandan daha zalim kimdir? Kafirler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (ZÜMER SURESİ / 32)

     

    Kıyamet günü, Allah'a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Büyüklenenler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (ZÜMER SURESİ / 60)

     

    İnkâr edenler, cehenneme bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cehennemin) bekçileri dedi ki: "Size Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugünle karşılaşacağınızı (söyleyip) sizi uyaran elçiler gelmedi mi?" Onlar: "Evet." dediler. Ancak azab kelimesi kâfirlerin üzerine hak oldu. (ZÜMER SURESİ / 71)

     

    Dediler ki: "İçinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından (içeri) girin. Büyüklüğe kapılanların konaklama yeri ne kötüdür." (ZÜMER SURESİ / 72)

     

    Arş'ı yüklenmekte olanlar ve çevresinde bulunanlar, Rablerini hamd ile tesbih etmekte, O'na iman etmekte ve iman edenlere mağfiret dilemektedirler: "Rabbimiz, rahmet ve ilim bakımından her şeyi kuşatıp-sardın, tevbe edenler ve senin yoluna tabi olanlara mağfiret et ve onları cehennem azabından koru." (MÜ'MİN SURESİ / 7)

     

    Ateşin içinde olanlar, cehennem bekçilerine dediler ki: "Rabbinize dua edin; azabtan bir günü (olsun) bize hafifletsin." (MÜ'MİN SURESİ / 49)

     

    Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim. Doğrusu Bana ibadet etmekten büyüklenen (müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir. (MÜ'MİN SURESİ / 60)

     

    İçinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Artık mütekebbirlerin konaklama yeri ne kötüdür. (MÜ'MİN SURESİ / 76)

     

    Şüphesiz suçlu-günahkarlar, cehennem azabı içinde süresiz kalacaklardır. (ZUHRUF SURESİ / 74)

     

    (Cehennem bekçisine:) "Ey Malik (bekçi), Rabbin bizim işimizi bitirsin" diye haykırdılar. O: "Gerçek şu ki siz, (burda) kalacak kimselersiniz" dedi. (ZUHRUF SURESİ / 77)

     

    "Onu tutun da cehennemin orta yerine sürükleyin." (DUHAN SURESİ / 47)

     

    Orda, ilk ölümün dışında başka ölüm tadmazlar. Ve (Allah da) onları cehennem azabından korumuştur. (DUHAN SURESİ / 56)

     

    Arkalarından cehennem (onları izlemektedir). Kazandıkları şeyler, onlara hiç bir yarar sağlamaz. Allah'tan başka edindikleri veliler de. Onlar için büyük bir azab vardır. (CASİYE SURESİ / 10)

     

    Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azablandırması için. O kötülük çemberi, tepelerine insin. Allah, onlara karşı gazablanmış, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır. Varacakları yer ne kötüdür. (FETİH SURESİ / 6)

     

    Siz ikiniz (ey melekler), her inatçı nankörü atın cehennemin içine, (KAF SURESİ / 24)

     

    O gün cehenneme diyeceğiz: "Doldun mu?" O da: "Daha fazlası var mı?" diyecek. (KAF SURESİ / 30)

     

    Cehennem ateşine, 'küçültücü bir sürüklenme ile ' sürüklenecekleri gün; (TUR SURESİ / 13)

     

    Rablerinin verdikleriyle 'sevinçli ve mutludurlar'. Rableri, kendilerini 'çılgınca yanan cehennemin' azabından korumuştur. (TUR SURESİ / 18)

     

    Ateşin içinde yüzükoyun sürüklenecekleri gün Cehennemin dokunuşunu tadın" (denecek) (KAMER SURESİ / 48)

     

    İşte bu, suçlu-günahkarların kendisini yalanladıkları cehennemdir. (RAHMAN SURESİ / 43)

     

    Allah'a ve O'nun Resûlü'ne iman edenler; işte onlar Rableri katında sıddîklar ve şehidler (veya şahid)lerdir. Onların ecirleri ve nurları vardır. İnkâr edip ayetlerimizi yalanlayanlar ise; işte onlar da cehennem halkıdır. (HADİD SURESİ / 19)

     

    'Gizli toplantıların fısıldaşmalarından' (kulis) men' edilip sonra men' edildikleri şeye dönenleri; günah, düşmanlık ve Peygamber'e isyanı (aralarında) fısıldaşanları görmüyor musun? Onlar sana geldikleri zaman, seni Allah'ın selamladığı biçimde selamlıyorlar. Ve kendi kendilerine: "Söylediklerimiz dolayısıyla Allah bize azab etse ya." derler. Onlara cehennem yeter; oraya gireceklerdir. Artık o, ne kötü bir gidiş yeridir. (MÜCADELE SURESİ / 8)

     

    Ey Peygamber, kafirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı 'sert ve caydırıcı' davran. Onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü bir dönüş yeridir o. (TAHRİM SURESİ / 9)

     

    Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. Ne kötü dönüş yeridir o. (MÜLK SURESİ / 6)

     

    Hayır; (hiç biri kabul edilmez). Doğrusu o (cehennem), cayır cayır yanmakta olan ateştir: (MEARIC SURESİ / 15)

     

    Zulmedenler ise, onlar da cehennem için odun olmuşlardır. (CİN SURESİ / 15)

     

    "(Benim görevim,) Yalnızca Allah'tan olanı ve O'nun gönderdiklerini tebliğ etmektir. Kim Allah'a ve O'nun elçisine isyan ederse, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere onun için cehennem ateşi vardır." (CİN SURESİ / 23)

     

    Onu Ben, cehenneme sürükleyip-atacağım. (MÜDDESSİR SURESİ / 26)

     

    Cehennem (sakar) nedir, sen bilir misin? (MÜDDESSİR SURESİ / 27)

     

    "Sizi şu cehenneme sürükleyip-iten nedir?" (MÜDDESSİR SURESİ / 42)

     

    Gerçekten cehennem, bir gözetleme yeridir. (NEBE' SURESİ / 21)

     

    Görebilenler için cehennem de sergilenmiştir. (NAZİ'AT SURESİ / 36)

     

    Şüphesiz cehennem, (onun için) bir barınma yeridir. (NAZİ'AT SURESİ / 39)

     

    Cehennem ateşi çılgınca kızıştırıldığı zaman, (TEKVİR SURESİ / 12)

     

    Sonra onlar, kuşkusuz cehenneme yollanacaklardır. (MUTAFFİFİN SURESİ / 16)

     

    Gerçek şu ki, mü'min erkeklerle mü'min kadınlara işkence (fitne) uygulayanlar, sonra tevbe etmeyenler; işte onlar için, cehennem azabı vardır ve yakıcı azab onlaradır. (BÜRUC SURESİ / 10)

     

    O gün, cehennem de getirilmiştir. İnsan o gün düşünüp-hatırlar, ancak (bu) hatırlamadan ona ne fayda? (FECR SURESİ / 23)

     

    Şüphesiz, kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, içinde sürekli kalıcılar olmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar, yaratılmışların en kötüleridir. (BEYYİNE SURESİ / 6)

  10. yok insanın en önemli özelligi Ruh'tur.

    madde sonlu, ruh bakidir.Maddede önemlidir ama Ruh asıldır.

    Çünkü o Allah'tandır.

    saygılar.

     

    Sayın Aslan 34 Ruh dedik üstüne bide allahtan dedik çünki kurandada böyle yazar oldukmu yarı tanrı şimdi madalyonun ilk yüzü İslamda tek tanrı yoktur allah hepimize ruhundan üflemişse 1.3 milyar müslümanın hepsinde tanrısal özellik varsa İslamda çok tanrılı bir dindir bu bir.

     

    Madalyonun diğer yüzü Allahın ruhu içimizdeyse kötülük denen fiilin kalmaması lazım.Bakınız geçenlerde 2 yaşındaki bebeğe tecavüz eden şahsiyetsizlere o zaman o tecavüze Allah izin verdi.Bir fiil suçludur.

  11. Tanrı geni fos çıktı

     

    --------------------------------------------------------------------------------

     

    Tanrı Geni'ni bulduğunu iddia eden Amerikalı bilim adamı Dean Hamer Scientific Dergisi'nde okuyucu sorularına verdiği cevaplarla kendini yalanladı. Hamer, Tanrı Geni'nin yüzde 1'den daha fazla etkili olamayacağını kabul etti

     

    Tanrı Geni'ni bulduğunu iddia ederek ortaya çıkan Amerikalı bilim adamı Dean H. Hamer'ın American Scientific Dergisi'nde okuyucu sorularına verdiği itiraf dolu cevaplar bir haftadır kamuoyunun boşuna oyalandığını ortaya çıkardı. Time Dergisi'nde de geçtiğimiz hafta 'Tanrı Genlerimizde mi yaşıyor?' başlığıyla kapak konusu yapılan Tanrı Geni'nin aslında bir değil birkaç tane olabileceği ve bu genin ya da genlerin aslında insanın inançlı olup olmayacağını yüzde 1'den daha fazla etkilemeyeceği bizzat Hamer tarafından itiraf edildi. Kitabın yayıncısı da derginin internet sitesindeki yorumunda bazı iddiaların popüler yönlerinin abartılarak verildiğini aslında Tanrı Geni adlı kitabın içinde bile öne sürülen teorileri zayıflatan tespitler olduğunu vurguladı.

     

    KİTABIN ADI BİLE YALAN

     

    Hamer'ın itiraflarının en büyüğü daha kitabın adıyla başladı. Hamer, kitabından söz edilirken İngilizce'de sayısal değer içeren 'A God Gene' denmesini istedi. Yani bir-den fazla Tanrı Geni olabileceğini kabul edi-yordu. Ancak kitabına daha sansasyonel ve bir şeyin sadece başka bir benzeri olmadığı durumlarda kullanılan The artikeliyle kullanılan 'The God Gene' ismini vermeyi

     

    tercih etmişti. Okuyucular ve bazı bilim adamları bir hafta içinde ortaya çıkan bu durumları bir sahtekarlık olarak yorumladılar. Hamer, ayrıca inanç faktörünün çevreyle ilgili olduğunun unutulmaması gerektiğini de söyledi. Bilim adamları bu tür ciddi bir araştırmanın en az 10 yıl sürmesi gerektiğini belirtiyor ve insanın inanıp inanmayacağını belirleyecek genin var olsa bulunsa bile en az 10 yıl izlenmedikçe bundan emin olunamayacağını belirtiyorlar.

     

    Tiryakilerden yola çıkmıştı

     

    Kanser Enstitüsü'nde görevli Hamer, sigara ve alkol bağımlılarıyla yaptığı testlerin sonuçlarında insanın inanç dünyasına ait de izler olabileceğini ortaya attı. Bu amaçla bu hastalardan az inançlıdan çok inançlıya kadar bir dizi kendisine denek aldı. Bu deneklerin inançlarıyla ilgili tepkilerin beyindeki bazı kimyasalların azalıp çoğalmasıyla ilgili olduğunu düşünen Hamer, bu zincirlemeye sebep olan geni bulmaya çalıştı. Araştırmanın sonunda VMAT2 adlı genin dini inanışı

     

    kontrol ettiği iddia edildi.

     

    Uzmanlar ne diyor

     

     

     

    Yahudi filozofisi uzmanı Neil Gillman: Tanrı, böyle mantıkla ve somut bir şekilde gösterilebilecek bir şey değildir.

     

     

    Newcastle Üniversitesi İnsan Geni Araştırmaları Merkezi'nden John Burn: İnsan davranışlarını binlerce gen kontrol ediyor. Birinin çıkıp da ben 'X' işine yarayan geni buldum demeye kalkması çok anlamsız.

     

     

    E.O.Wilson, Pellegrino Üniversitesi İnsanı anlamak için ideoloji ve fantezi yerine 'gerçeklik'le ilgilenenler için istisnai sayılabilecek ölçüde ilginç ve kullanışlı bir kitap.

     

     

    Profesör Robert Plomin, Psikiyatri Araştırma Merkezi

     

    'Kesinlikle muhteşem! Seks hakkındaki bölüm kahkahalarla gülmeme neden oldu. Bilimsel anlamda. Hamer'ın bunca konuyu bir araya getirip harmanlaması ve davranış genetiğinin ötesine geçip genlerle davranışlar arasındaki nörolojik mekanizmalara uzanması bende hayranlık uyandırdı. Asla küçümseyemem.'

     

    Eşcinsel geni de aldatmaca

     

    Scientific Dergisi'nde çıkan bazı

     

    yorumlarda birçok bilim adamı Hamer'ın iddia ettiği gibi insan davranışlarının

     

    bazı genler tarafından yönlendirildiğini ispatlayacak delil olmadığını savundular. Ayrıca bazı yorumlarda da Hamer'ın daha önce de eşcinsellik geni bulduğunu öne sürdüğünü ancak bunun da daha sonra bir teoriden ileriye gidemediğini söylediler. Hamer 1993 tarihinde X kromozom bölgesinde erkeklerin eşcinsel olmasına neden olan bir genetik bağ bulunduğunu iddia etmişti.

     

    http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2004/1...nya/dunya4.html

  12. Sn.Hasanlorke herhalde yazdığımı tam anlamadınız.Sizin yazdığınız benim yazdığıma veya brain'in yazdığına cevap olmak şöyle dursun yakınından dahi geçemez İslam zorlama ve dayatma dinidir.Böyle olduğu içinde Bu kitap bir yaratıcıdan gelmiş olamaz tezimize tipik örnektir.Mekke ve medine kısmı diye ayrılan bu ayetlerde islam canlanmak için mekke de indiği iddia edilen vahiylerde daha esnekken medinede inen ayetler gerek para ile müslüman satın alma gerekse imtiyazlar ve ganimet gönüllülerinden oluşan kalabalık büyüdüğü için daha katıdır.

     

    9/29 Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.

     

    9/123 Ey iman edenler, inkâr edenlerden size en yakın olanlarla savaşın; sizde 'bir güç ve caydırıcılık' görsünler. Ve bilin ki gerçekten Allah takva sahipleriyle beraberdir.

     

    mücadele/22 Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedi kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah'ın tarafında olanlardır.

     

    Daha yazayımmı hasan bumu zorlama olmayan din bana hikaye anlatma.

  13. İslam'da zorlama yoktur denir veya öyle olduğu iddia edilir.

     

    Evet brain güzel bir nokta bu noktaları sıkça ele almak lazımki insanlar neyin ne olduğunun farkına varsın ayılsın iyice.Senin yazdığına ilave iki ayette ben ilave edeyim.

     

    Meal Ali Bulaç

     

    2/256 Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.

     

     

    9/29 Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.

     

    9/111 Hiç şüphesiz Allah, mü'minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur.

     

    Görüldüğü gibi islam sadece mümine mavi boncuk takar islam olmayanında boynuna halka takar.

  14. Yokolmak beni de hep ürkütür ama ne yapayım kelleyi karartıp dogmalara mı dalayım.Dinlerin ortaya çıkış sebebide budur geriye dönen konuyu bilen olmadığı halde fütursuzca dağıtılan nimetler.Hadi Muhammet bunları bir amaç için yaptı kariyer,para,cariye vs.vs ne derseniz diyin.Benim asıl aklımın almadığı insanların yok olma korkusu yüzünden bir takım dogmalarla hem kendi hemde başkalarının hayatını zehir etmesi.

  15. Evet Dostlar ilginç bir konu Tam tartışmalık bu konuya herkez katılmalı deneyimi olanlar paylaşmalı.

     

     

    Kaderimizin efendisi miyiz

     

     

     

    ABD'li Fred Alan Wolf, 72 yaşında bir kuantum fiziği profesörü. Bu konuda 11 kitap yazdı, "Taking the Quantum Leap" adlı kitabı ABD Ulusal Kitap Ödülü'nü aldı. Yarı belgesel yarı kurmaca film "What The Bleep Do We Know"a esin kaynağı oldu. Kuantum fiziği gibi karmaşık bir konuyu basite indirgeyerek uzman olmayan kişilere bile anlatabildiği için ona Dr. Kuantum diyorlar.

     

    . Ölünce zihnimiz nereye gider

     

    . Tanrı nedir

     

    . Hayalet gerçek midir

     

    Wolf, dünyanın çeşitli yerlerinde konferanslar veriyor, Dr. Kuantum adlı çizgi roman benzeri bir cep kitabı hazırlıyor, bir TV kanalında program yapıyor. Yapı Kredi Özel Bankacılık'ın davetlisi olarak İstanbul'a gelen Wolf'a beynimizi kemiren hayati soruları sorduk.

     

    Neden size Doktor Kuantum diyorlar?

     

    - Çünkü kuantum fiziği gibi karmaşık bir konuyu uzman olmayan kişilere bile anlatabiliyorum. Basite indirgeyebiliyorum.

     

    Kuantum fiziğine niye ihtiyaç duyuldu?

     

    - Dünyayla daha çok ilgilenmeye başladığımızda onu incelemek için yeni araçlara ihtiyaç duyarız. Örneğin teleskop yıldızları incelemek için vardır. Kuantum fiziği, beş duyumuzla tespit edemediklerimizi anlamamızı sağlar. Atomları yakından incelediğimizde bildiğimiz fizik kurallarına aykırı bazı davranışları olduğunu fark ettik. Normalde görmediğimiz olayları anlamak için yeni kurallar koymak zorunda kaldık. Fizik, garip ve komik bir oyundur aslında. Kuantum fiziği tüm bu kuralların en derinine iner.

     

    Kuantum fiziği profesörü olmak hayatın anlamını herkesten iyi bilmenizi sağlıyor mu?

     

    - Evet, senden daha çok şey biliyorum ama bunun sebebi kuantum değil. Senden yaşlıyım da ondan! Kuantum fiziği kişide böyle bir aydınlanma yaratmıyor ne yazık ki.

     

    BİZ YOKSAK GERÇEK DE YOKTUR

     

    Neden Dünya denen bu gezegendeyiz ve ne yapmamız gerekiyor?

     

    - Bu soruya sizin adınıza cevap veremem. Dünya'daki yerinizi merak ediyorsanız kuantum fiziği size şunu anlatabilir: Dünyadaki hiçbir olay diğerinden bağımsız değil. Dünyadaki varlığınızın da bir sebebi var. Tesadüfen dünyaya gelmediniz.

     

    Kaderimizin efendisi biz miyiz, yani kontrol bizde mi?

     

    - Hem evet, hem hayır. Bazı şeyleri kontrol edebiliriz ama her şeyi değil. Kendimizle ilgili bir şey yaparken aslında dünyanın bütününü etkilediğimizi unutmamalıyız. Dolayısıyla bizim için iyi olan, bütün için iyi değildir ve o zaman gerçekleşmez.

     

    Kuantum fiziğine göre zaman doğrusal bir biçimde mi hareket eder yoksa geçmiş, bugün ve gelecek aynı anda mı yaşanır?

     

    - Zamanın nasıl hareket ettiğini kelimelerle anlatmak imkansız çünkü dil düşünceyi sınırlar, koşullar. Her şey aynı anda olmaktadır dediğim zaman kafanız karışır. Bunu ancak size birkaç fotoğraf göstererek anlatabilirim.

     

    Gerçek nedir? Gördüklerimiz mi, düşündüklerimiz mi?

     

    - Gördüğümüz kişisel deneyimdir. Gerçek denen kavram, biz deneyimlediğimiz için vardır. Onu, görerek, koklayarak, duyarak ya da hissederek yaratan biziz. Biz yoksak, gerçek de yoktur. Dolayısıyla düşünce gücüyle gerçeği değiştirebiliriz.

     

    ÖRGÜTLÜ DİNLER TANRI'YI SINIRLAR

     

    Kuantum fiziğinin dinlerle arası nasıldır?

     

    - Örgütlü dinler Tanrı'nın zihnini açıklamaya çalışır. En büyük sorun, bu büyük zihni açıklamak için onu sınırlandırmak zorunda kalmalarıdır. Örneğin Tanrı'ya ulaşmak için mabetler yapmışlardır. Bu bir sınırlamadır. Tanrı'nın zihninin sadece camide ya da kilisede karşımıza çıkacağını ima eder ki bu doğru değildir.

     

    Kuantum fiziği Tanrı nedir sorusunu cevaplayabilir mi?

     

    - Hayır. Tanrı'yı deneyimleyebilirsiniz ama ne olduğunu söyleyemezsiniz. Tanımlamaya kalktığınızda örgütlü dinler gibi onu sınırlarsınız.

     

    Ama Tanrı'nın varlığından eminiz değil mi?

     

    - Değiliz. Dokunamadığımız şeylerin varlığından emin olamıyoruz biliyorsunuz. O nedenle inanç diye bir kelime var.

     

    Aynı anda iki farklı yerde olmak istiyorum. Bu mümkün mü?

     

    - Bedenin olamaz. Zihnin olabilir çünkü fiziksel bir olgu değildir. Yolculuk etmek de değil zihnin yaptığı. Sadece genişler, böylece aynı anda iki farklı yerde olabilir. Bir okyanus gibi düşünün zihni, bunu anlayabilirseniz zihnin sadece iki farklı yerde değil her yerde aynı anda olabileceğini görürsünüz.

     

    Öldüğümde zihnime ne olacak?

     

    - Keşke kesin olarak bilebilsek! Bugün şöyle bir teori var: Zihnimiz aslında bize, yani bu bedene ait değil. Dolayısıyla mezara gitmez. Zihnimiz daha büyük bir zihnin yansımasıdır. Bedenimiz öldüğünde, zihnimiz bu büyük zihnin ya da bütünün parçası olmaya devam eder. Zihnimizin içinde bulunduğu bedeni tanıyan kısmı ise biz ölünce yok olur.

     

    Ölmüş babamla konuşabilir miyim?

     

    Evet ama bakalım o seninle konuşacak mı?

     

    Hayalet var mıdır?

     

    - Hayalet denen şey bazı kişiler deneyimleyebildiği için gerçektir. Meditasyon yaparak hayalet denilen şeyle irtibata geçerler. Bazıları buna ruh çağırma da der. Örneğin bir odada meditasyon yaparak bir hayaletle iletişim halindesiniz. Bu odaya giren üçüncü bir kişi de aynı meditatif hale girip o hayaleti görebilir. Şamanlar ölüleriyle konuşur örneğin.

     

    Şaman değilim ama ölmüş babamla konuşabilir miyim bu mantığa göre?

     

    - Evet ama bakalım baban seninle konuşmak isteyecek mi? Artık seninle hayattayken olduğu gibi ilgilenmiyor olabilir. Reenkarne olmayı seçmiş ve evrenin başka bir yerinde başka bir bedende olabilir. Onun bakış açısından sen onun kızı gibi gözükmüyor, hatta belki de büyükannesine benziyor olabilirsin. Akrabalık ilişkileri öbür taraftan bakıldığında başka görünebilir.

     

    Reenkarnasyona inanıyorsunuz öyle mi?

     

    - Olduğuna dair bir sürü kanıt var. Zihnin tekrar ortaya çıkma gibi bir eğilimi vardır, nedenini henüz çözemedik. O nedenle reenkarne oluyor.

     

    AKLIMI KAYBETMEKTEN DEĞİL BULMAKTAN KORKTUM

     

    Kuantum fiziği profesörü olurken bir sürü acayip soru sormak zorunda kaldınız kendinize. Hiç aklınızı kaybetmekten korktuğunuz oldu mu?

     

    - Kaybetmekten değil de bulmaktan korktum. Bence insan, hayat, dünya ve kendi varlığıyla ilgili sorular sorarak delirmez. Delilik son derece benmerkezci bir durumdur. Bir deli sadece kendisi ve kendi dünyasıyla ilgilidir. Bilim adamlarının deliliğe yakın olduğu inancı, bana kalırsa onların büyümüş birer çocuk gibi keşfetme ve soru sorma güdülerinden vazgeçmemiş olmasından kaynaklanıyor.

     

     

    http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/hab...arih=2006-12-10

  16. Sevgili Sedelina faizsin bankacılığa katılım ortaklığı olarakta nitelendiriliyor..

    Kar payı meselesi..

    Ama mevduat menkul gayri menkul konuları çok karışık..

    Link vereyimde oradan incele..:)

    BURADAN LÜTFEN..:)

    Sevgilerimle..

     

    Sevgili sedat ve diğer arkadaşlar acaba bu islami kar zarar sistemine göre işlediğini söyleyen bankalardan hiç kredi alanınız yokmu? Kredinin üstüne ilave edilen fark ne diyelimki kredi alıp zarar ettiniz banka siz zarar ettiniz diye alacağı kar payından feragatmi etmekte.Mesela kredi kartı alışveriş yapıp ödeyemediniz o zaman islami de olsa banka sisteminin nasıl işlediği hakkında bilginiz varmı? Saygılar.

  17. ATMOSFER'İN KATMANLARI

     

    Kuran ayetlerinde evren hakkında verilen bilgilerden biri, gökyüzünün yedi kat olarak düzenlendiğidir:

     

    Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir. (Bakara Suresi, 29)

     

    Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi... (Fussilet Suresi, 11)

     

    Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti... (Fussilet Suresi,12)

     

    Kuran'da pek çok ayette kullanılan gök kelimesi tüm evreni ifade etmek için kullanıldığı gibi, Dünya göğünü ifade etmek için de kullanılır. Kelimenin bu anlamı düşünüldüğünde, Dünya göğünün, bir başka deyişle atmosferin, 7 katmandan oluştuğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

     

     

    Nitekim bugün Dünya atmosferinin üst üste dizilmiş farklı katmanlardan meydana geldiği bilinmektedir. 20Kimyasal içerik veya hava sıcaklığı ölçü alınarak yapılan tanımlamalarda, Dünya'nın atmosferi 7 katman olarak belirlenmiştir.21 Bugün halen 48 saatlik hava durumu tahminlerinde kullanılan ve "Limited Fine Mesh Model" (LFMII) olarak adlandırılan atmosfer modeline göre de atmosfer 7 katmandır. Modern jeolojik tanımlamalara göre atmosferin 7 katmanı şu şekilde sıralanmaktadır:

     

    1- Troposfer

    2- Stratosfer

    3- Mezosfer

    4- Termosfer

    5- Ekzosfer

    6- İyonosfer

    7- Manyetosfer

     

    Sn.Arkadaşım öncelikle kuran'da kasdedilen 7 gök ün dünyanın atmosfer katmanıyla alakası yoktur.Var diyorsan ozaman diğer gök cisimleri ve koca uzay dünyanın atmosferinde yer alması lazımki istersen bidaha düşün.Birde ayete bakarsan yaratıcı dediğiniz zat önce dünyayı yaratıyor yerde olan herşeyide yaratıyor tabi ortam oksijensiz bir ortam sonra siz bi dakka bekleyin ben gidip gökleri yaratıp geleyim sırf bu ayet bile kuranın ******bir insan tarafından yazıldığına en güzel örnektir.Sevgiler.

  18. Evet müslüman olduğunu söyleyen *********** içinizde birçoğunun yabancı dili var birçoğunuzda akıllısınız.Yahudi menşeli ülkeler dokunulamaz hadi bir ayet yazında gelin denilen kitabınızla oynamakta onlarda içinde şiddet içeren ayetlerin allahtan geldiğine inanmıyorki şiddet ayetlerini ayıklayıp piyasaya sunmuş.Evet fikirlerinizi alalım.Bu nahoş olay karşısında da sesiniz çıkmazsa nezaman çıkacak.

     

    The True Furkan 9:2

    O, insanlığı karanlıktan ışığa getiren, ışıldayan bir lambadır. Bundan dolayı, size incil'i yayan ve bir peygamber göndermedik diye şikayetde bulunma. İncil'i yayan biri (evangelist), ayrıca yüce bir peygamber, gönderildi size. Yazık ne kadar nankörsünüz.

     

    The True Furkan 69:4

    Biz bu True Furqan'ı ilham ile ilettik. Ayrıca seçtiğimiz bir adamın kalbine akıttık onu, öyleki klasik arabçayla açık bir şekilde nakletsin.

     

    The True Furkan 69:5

    Bu True Furqan, insanların daha önce sahip olduğu gerçek İncil'de var olanları teyit edicidir...

     

    The True Furkan 24:6

    ...bir kadına dokunduğunuzda, ve temizlenmek için su bulamıyorsanız, kum veya toprak kullanın.

     

    The True Furkan 24:7

    Farkında değilmisiniz, temiz olmayanın pisliğini bütün arabistanın kumları temizlemeyemez, hatta bütün nehirlerdeki tüm sular günahkar bir kalbi temizlemez.

     

     

    The True Furkan 24:14

    Ne zaman biriniz, bir başkasının karısının ihtişamında gözünüzü kaybettiğinizde, veya karılarınızı değişmek istediğinizde, veya onu cezbedenlerden birini elde etmek istediğinde, hatta o kadın evlatlık oğlunun karısı ise, o bizim yasakladığımızın onayını ister. Böylece, bizden geldiğine ait bir yalan uydurur. Bizden geldiğini ilan ettiği'' Her ne zaman diğeri onla amacını bitirdiğinde, biz seni onunla evlilikde birleştirdik. ''Bu Tanrıya küfürden, zinadan ve ahlaksızlıktan başka birşey değildir. Masumluk nerededir, dürüstlük ulu karekter nerededir?

     

    The True Furkan 36:3

    Ey, iki yüzlü olanlar, hala kendinizi bize ibadet edenlerden saymaktasınız: Oruçun tarafımızdan kabul edilebilir değil ve mükafatlandırılmayacak.

     

     

    The True Furkan 36:4

    Oruç, yanlızca belli zamanlarda şiddetli açlığı hissetmek için ayarlanmadı.

     

     

    The True Furkan 36:5

    İşin gerçeği, Oruç tuttuğunuzda normal günlük yiyeceğinizden daha fazla yemek tüketmektesiniz. Yemeğinizi vahşi adam gibi silip süpürmektesiniz.

     

     

     

    The True Furkan 36:6

    Vucudunuzu ve ruhunuzu açcasına, sanki daha önce yemek yememiş ve yemiyecekmişcesine yiyerek yormaktasınız.

     

     

    The True Furkan 36:7

    Bundan başka, tüm senenin yiyeceğini bir ayda tüketmektesiniz, çünkü beslenmeye özlem ve şiddetli bir arzu duymaktasınız. Onun için elbette oruç tutmaya katılmamanızı tavsiye ederiz, zaten fiziksel olarak aç susuz kalma tanınmayacaktır.

     

    The True Furqan 22:15

    Bütün dünyada kim bizi, bile bile hileli bir şekilde kötü tanıtmaktan, kötü durumda olabilir, '' Tanrıdan esinlendim '' diyede bildirdi. Ne bicim sahte esinlenmedir bu?

    O iblislerin şeytan'dan getirdikleridir. Yaptığı sahtekarlığın toplamı, Enterasan uydurmalar, ve şeytanca sahteciliktir.

     

     

    The True Furkan 32:12

    Gerçekleri çarpıtıp '' Kitap verilenlerden gerçek dini takip etmeyenler ile el altından vergi verene ve teslim olana ve aciz olana kadar onlarla savaşın'' bildirdiğimizi dedin.

     

    The True Furkan 74:6

    Sonra sen '' Kavgada, soygunda elde ettiklerinizden sizin için kutsandığından, yiyin,'' diye çığlık attın...

     

    The True Furkan 39:3

    Biz, diğerlerini öldür diye müritlerine yol gösteren, onları çok karılığa bulaştırıp ve onlara bizim barışcı ibadet edenlerimize karşı işgal için rehberlik eden hiç bir peygamberi tarafımızdan göndermedik.

     

    Evet müslümanlar zımmi kanunu geçersiz olacak diyenler Kitabınızı kitaptan,peygamberinizi peygamberden saymayanlara karşı sesiniz neden çıkmaz.

  19. 4. Bu başlıkta, kuran'ın yazılış metodu olan doğaçlama yöntemini örnekleme yoluyla göstermişsin, Kuran'daki tekrarların nedenini göstermişsin.

     

    5. Bu başlıkta, kuran'da doğaçlama olarak, inanmayanlara verilen, soru ile alakasız cevaplama yöntemini örnekleme yoluyla göstermişsin.

     

    6. Bu başlıkta, kur'an da, kimsenin itiraz edemeyeceği gerçekleri kullanmak yoluyla, yalanların nasıl savunulduğunu göstermişsin.

     

    Ellerine sağlık bu güzel yazı dizisi için.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.