bekliyorsun
sonra makyajını yapıp
yalnız çıktığında evden
yürürken kalabalık sokaklarda
korna sesleri
kırık kaldırım taşları
nasıl yürüyorlar hızlı hızlı
acelesi çokmuş insanların
yetişecek yerleri daha çok
yol veriyorsun durmadan
vermesen çarpacak
şüpheleniyor
durup bakıyorsun bir vitrine
gerçekten görünmez miyim?
bekliyorum
gecenin yarısı
sigaranın dumanı
sis gibi çökmüş odama
damağımda alkol kurumadan
bir yudum daha
kalemim huzursuz
parmaklarımın arasında
ne yazsam arıza çıkacak şimdi
yazmasam
çok aceleci bu insanlar...
bekliyorsun
otobüs durağı
saatini şaşırmış gelecek olan
gözlerini daldırıp
çatlak asfaltın arasından başını kaldıran
yaban otuna
basar üzerine diye geçen yanından
acelesi çok insanlar
üzülüp
sanıyorsun ki o da görünmez
senin gibi...
bekliyorum
alarmı çalarken saatin
uyanma zamanını kaçırmışım
uyanıkken...
on dakika daha ertelesem
bir sigara daha
sararmış parmak uçlarım
neyse ki
görmeyeceksin artık
yitirdiğimden beri
beklediğin olma vasfını
ne taranıyor saçlarım
ne de çıkıyorum arasına
yetişecek yerleri çok olan
insanların...