az önce titreyerek sokulmuşum gibi
kollarının arasına
az sonra geçmiş ne varsa
toplantıya girerken
boy aynasının karşısında durmuş
düzeltmiş üstünü başını
iyi görünüyorum değil mi?
sensiz ne kadar olacaksa artık...
senin söyleyeceklerin vardı
benim susacaklarım
akşam vakti sahile indik
demir kilise kapanmış
kaldırımda bir dolu insan
biraz yaklaşsana yanıma
serin oldu
üşüyorum...
aklından neler geçiyor?
gözlerini süzüp bakarken
ne kadar uzaklaşıyorsun kendinden
ardından durup bakıyorum
şüpheler birikiyor içimde
ya geri dönmezsen...
korktuğum başıma geliyor
zaten neyden korksam
eksik olmuyor tepemden
önce elimi tutmayı bıraktın
sonra
ardından bakarken
yok ya gelir geri
gelir değil mi?
bir yıl iki ay dört gün oldu
yarın beş
şunun şurasında ne kaldı
ne kadar kaldı?
geriye...
döşenmiş mayınlar gibi
şehrimin seninle gezilmiş her yerine
şimdi neresine gitsem sensiz
canımı yakıyor
adımımı atsam
sen çıkıyorsun karşıma
evden çıkmasam diyorum
yatağım
hala sen kokuyor...