Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Liderler

Popüler İçerikler

Üzerinde en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor: 26-06-2011 bütün bölümler

  1. Kendini bildi bileli mor menekşeyi çok severdi. Çocukluğunun geçtiği iki katlı evin bahçesinde bahar geldiğinde mor mor açar, mis gibi kokarlardı. Annesi mor menekşeleri hep duvar kenarına dikerdi. Gölgeyi sever menekşeler derdi. Oysa; öğretmeni bitkilerin güneş ışınları ile fotosentez yapığını anlatmıştı onlara. Bitkiler güneş ışığına muhtaçtı. Mor menekşeler ne tuhaf bitkilerdi... - "Her bitki güneşi severken, onlar neden gölgeyi tercih ediyorlar?" diye düşündü, durdu Hande... Küçük, ufacık aklı ile aslında menekşelerin diğer çiçeklerden farklı olduğunu keşfetmişti, işte belki de menekşeler bu yüzden bu kadar güzeldi. Küçücük kafası o gün herkesden farklı olursan, bu hayatta değerli olursun yargısına varmıştı. Daha o yıllarda farklı olmak için uğraş vermeye başladı. İlk, kimsenin yanına oturmak ği, "Hacer'in yanına oturmak istiyorum öğretmenim." diyerek başladı farklılıklarla süren hayatı. Hacer bile şaşırmış, şaşkın şaşkın bakıyordu onun yüzüne. Hacer, çok dağınık, biraz anlama zorlukları olan problemli bir ailenin kızı idi. Hande ise; mühendis Kamil Beyin biricik kızı... Öğretmen, pek oturtmak istemedi önce Hacer'in yanına Hande'yi... Hande, ısrar ediyordu Hacer'in yanına oturmak istiyordu. Daha sonra bir tatsızlık çıkmasın diye öğretmem Hande'nin annesini çağırdı. Annesi eve geldiklerinde Hande'ye sordu: - "Neden yavrum Hacer'in yanına oturmak istiyorsun?" Hande cevap verdi: "Geçen baharda menekşeler ekiyorduk hani anne, o gün sen bana menekşeler güneşi sevmez demiştin. Oysa, her bitki güneşi sever. Menekşeler farklı... Belki de bu yüzden bu kadar güzeller... Hacer'in yanına kimse oturmak istemiyor. Ben farklı olmak istiyorum.Belki, Hacer de güzeldir,onu fark etmek istiyorum." dedi. Hande'nin annesinin ağzı açık kalmıştı. İlkokul 4 .sınıf öğrencisi kızının olgunluğuna hayran kalarak : - "Peki kızım, kimin yanında istersen oturabilirsin." dedi. Pazartesi, Hande Hacer'in yanında oturmaya başladı. Hem Hande tedirgindi, hem Hacer... Birbirleri ile hiç konuşmuyorlardı. Diğer kızlar da soğumuştu Hande'den. Nasıl Hacer gibi dağınık, bir şeyi iki kere anlatma ile anlayan fakir bir kızın yanına oturmayı istemişti? Doktor Cemal bey'in kızı Esin idi en çok alınan...Anne babaları her hafta sonu görüşüyorlar, Hande ve Esin birlikte oynuyorlardı her Pazar... Nasıl olur da kendi yerine Hacer'i seçerdi? Çok gururu kırılmıştı Esin'in... Hande ile konuşmuyordu. Bir gün, Hande ve ailesi, Esinler'le dağ köylerinden birinde gerçekleştirilecek bir panayıra katılmak için sözleştiler.. Hande, gene Esin'in somurtacağını bildiği için gitmek istemiyordu. İçin için de Hacer'e kızmaya başlamıştı, arkadaşları ile arasının bozulmasına sebeb olmuştu. Neden sanki bu kadar dağınıktı, neden her şeyi iki kerede anlıyordu, yoksa aptal mıydı? Sonra menekşeleri hatırladı. Hemen düşüncelerinden utandı. Hacer, farklı diye yargılamamaları gerekiyordu. Hacer'in kimsenin bilmediği güzelliklerini keşfedecekti. Buna tüm gücü ile inandı. Tam umduğu gibi olmuştu. Esin, somurtarak karşısında oturuyordu. Hande ile konuşmuyordu. Hande, canını sıkkınlığından biraz dolaşmak için annesinden izin aldı. Köy yolunda yürümeye başladı. Hava iyice soğumuş ve ayaz iyice artmıştı. Kar atıştırmaya başlamıştı. Hande kar'ı çok seviyordu. Yürüdü, yürüdü... Köye gelmişti... Bir evin önünde durdu. Evin penceresindeki saksıya gözü ilişti. Gözlerine inanamıyordu, bunlar mor menekşelerdi... Ama kıştı ve menekşeler soğuğu hiç sevmezlerdi, eve doğru bir adım attı, kapıda beliren gölgeyi çok sonra fark etti. Bu Hacer idi. Hande'ye gülümsüyordu... "Hoşgeldin Hande" dedi Hacer, biraz ürkek "Buyurmaz mısın?" Şaşkınlıkla kapıya doğru ilerledi Hande ve içeri girdi. Oda, sıcacıktı. Odun sobası her yeri ısıtmıştı. "menekşeler" diyebildi sadece Hande, "bu soğukta???" Hacer gülümsedi: "Onlar annem için, annem onları çok sever." Sonra yatakta yatan kadını fark etti Hande. - "Annen hasta mı?" dedi. Hacer: "Evet, 2 sene önce felç oldu, ona ben bakıyorum. Bizim kimsemiz yok. Birtek ineğimiz var, onunla geçiniyoruz ama tüm işler bana baktığı için derslere çalışacak pek vaktim olmuyor." dedi Hacer utanarak... Bir de dedi: "Bizim köyden şehre araç yok, bu yolu her gün yürüyorum o yüzden de çok yorgun okula geliyorum dersleri anlamakta güçlük çekiyorum." Hande'nin gözleri dolmuştu... Dışarıdan gelen ses ile kendine geldi. Annesi onu arıyordu. Çok merak etmiş olmalıydı... Dışarıya koştu ve annesine sarıldı,ağlıyordu... Bir müddet sonra "Anne, bu Hacer!" diye tanıştırdı sıra arkadaşını... Hacerler'e gidip Hacer'in yaptığı sıcak çorbadan içtiler birlikte. Hande, annesine anlattı Hacer'in hayatını, ağlıyarak. "Bir şeyler yapalım anne"dedi... O hafta, annesi ve Hande, Hacerler'e gidip annesi ve Hacer'i kendi evlerine taşıdılar... Hacer, artık Handeler'den okula gidip geliyordu. Ne dağınıktı, ne de aptal... Sınıfın en iyi öğrencisi olmuştu... Seneler geçti... Hacer ve Hande bir arkadaş değil, bir kızkardeşlerdi artık... Mor menekşeler Handey'e Hacer'i armağan etmişti... Hacer'e ise; hem Hande'yi, hem hayatı... Seneler sonra ikisi de evlendi... Hacer şimdi bir doktor... Hande'den vicdanın ne kadar önemli olduğunu öğrendi. Hastalarına vicdanı ile birlikte şifa dağıtıyor...Hande ise; bir öğretmen...Çocuklara farklı olan şeyleri sevmeyi de öğretiyor... Bir kızı var. Adı: HACER MENEKŞE... Hayatta en çok sevdiği iki şeye birini daha ekledi Hande. Hacer Menekşe, teyzesi Hacer'i çok seviyor ve annesine teyzesi için hegün teşekkür ediyor... SEVGİNİZE KESİNLİKLE ÖNYARGI SOKMAYIN. DAİMA KARŞINIZDAKİNİ DİNLEYİN... GÖRECEKSİNİZ Kİ ÖNYARGISIZ BİR ŞEKİLDE YAKLAŞIRSANIZ,YORUMLARINIZ DAİMA İSABETLİ OLACAKTIR... HERŞEY, SEVİNCEYE KADAR FARKLIDIR.... SEVDİKTEN SONRA İSE; SEVGİNİN DİLİ HEP AYNIDIR...
    1 puan
  2. İnşallah iyidir RA_dya dediğin gibi hayatın yükü bazen hiç beklemediğimiz zamanlarda biner sırtımıza ve taşıması çok zordur ama elden gelen birşey yoktur.Ben ilkokuldayken yetiştirme yurdundan öğrenciler vardı sınıfımızda ve ben onlara inanılmaz saygı ve sevgi duyardım inan kendi beslembemi yemez onlara verirdim toplum olarak biraz duyarlı olsak ve bu küçücük bedenlerin taşımak zorunda olduğu ağırlıkları birazcık üstlerinden alsak onları hayata bağlasak çok büyük sevap işlemiş ve iyilik yapmış oluruz. sende çok güzel bir ruh var Sevgili Siyah x...hem buraya yazdığın menekşe hikayen hemde taa ilkokulda o minicik halinle gösterdiğin duyarlılık ve daha pekçok şey bana bunu kanıtladı..o yüzden arkadaşımsın ya...menekşeler gibi farklı ve özelsin Teşekkürler diloş aman ha fazla iltifata gelemem hemen havaya girerim yapmayın böyle şeyler şaka bir yana beniarkadaşlığına layık görmen inan beni çok sevindirdi canım arkadaşım benim
    1 puan
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.