Insanoglu bilindigi gibi sosyal bir fenomen olmasinin yaninda, soyutlama soyut degerlendirme, soyut deger verme ve soyut deger yaratma yetisi olan ve bu soyutlarini da somutlastirarak dozen system ve kurum haline getirebilen bir fenomendir.
Sanki burada bir metafizigin ontolojik yani varl;iksal "madde/dusunceden birinin monizmi" celiskisi varmis gibi algilanmaktadir.
Halbuki insanoglu fenomeninde bu iki varliksal temel biri birini tamamlar ve bu tamamlamadan insanoglu kavramsal bilgisini
Bilindigi gibi etik, felsefenin genelde "insanoglu biri sosyal olarak digger birleri ile bir arada nasil yasar/yasamalidir?" sorulari uzerine degerler one suren dalidir.
Tarihler boyu cografi ve de toplumsal olarak hem kendi bunyesinde hem de tarihin akisinda bu degerler genelde tutuculassada, degisimine engel konulmaya calisilsa da; gelisen degisen ve ilerleyen teknik ve de bilim sayesinde degisime ugrar.
Etik degerlere ana olarak ornek verirsek, bunlar:
Milloi/kokensel, dini/mezhep
Etik, felsefi kullanim ve paylasimda bir kavram olarak; her bir beynin kendi bunyesindeki ...e gore temelli algisinin bu kavrama verdigi anlam ve icerioktir.
Dolayisi ile o klasik dildevrimi oncesi "Etik budur/bu degildir" seklindeki bir determinist ve mutlak dogru iceren bir aciklama, bugun gecerli degildir.
Evrensel-insan zihniyetine gore etik kavramina verilen anlam ve icerik "bireyin yasam ve iliskisindeki her turlu zihni yetisinin islemesi ve davranis oloarak yansimasidir."
Yuka
Bu baslik sadece turkce temelli ve de bugun konusulan dahil dillerin tarihi ve cografi gelisimini tarihsel ve bilimsel olarak islemek icindir.
Lutfen, Turk kavramini gen ya da irik ya da kavim ya da millet v.s. olarak bu baslikta islemeyelim.
Bu baslik sadece dil basligidir.
Herseyden once dil etigin toplumlar ve kisiler arasi biribiri ile iletisimi ve dialogu saglamak icin bir aractir.
Su an Turkiye de konusulan resmi dil olan turkce dili hakkinda gecmiste ve gunumuzde bir suru tez
E. Kant'tan sonra felsefe hem bilimsel, hem inancsal; hem gozlem, hem akilcilik temelinde bir zihinsel devrim yasamistir.
E.Kant'in dusuncesinin farklilastigi ana nokta;
Ya, sunum objeyi mumkun kilar;
Ya da obje sunumu mumkun kilar.
Farklilasmasiydi.
Burada hem idealist, hem de materyalist bir fark vardi. Yalniz, bu fark disindaki baska bir fark, gozlem veya akil farkiydi.
Once akil farkina bakalim;
Eger obje sunumu mumkun kilarsa (materyalizm), burada objeye bir akil
Yukaridaki basligi algilamak icin bazi ornekler verecegiz.
Insanoglunu yeryuzunde olmadigi bir tarihsel zamani mesela dinazorlar devrini dusunelim. Ya da gunumuzde insanoglunun mevcut olmadigi bir ortam dusunelim.
Simdi boyle bir ortama A diyelim. Bu A algi olarak hem bu ortamdaki farkli parcalar hem de onlarin toplamidir. Cunku bu ortamda ortaya bir fark, parca, butun v.s. ayrimini koyacak bir numenal yeti yoktur.
Simdi bu ortama insanoglunu dahil edelim. Burada insanoglu numenal ye
Bilhassa, emperyalizm konusunda; bazi kavramlari algilamak ve farklarini ortaya koymak gerekir. Once emperyalizmi alalim. Dil anlatimi olarak; bir onerinin iki tane olumsuzu vardir. Bunlardan ilki; karsiti, yani ANTI-EMPERYALIST digeri de, icermiyeni, yani, emperyalist olmayani NON-EMPERYALIST tir.
Bugun emperyalizme karsi savas vermek; hemen hemen mumkun degildir. Nedeni cok aciktir. Tum bilinen siyasal-sosyal-toplumsal inanclar ve dogrulanan ideolojiler, HEM EMPERYALIST ZIHNIYETIN BIR URUN
Ayni gercek gibi dogru ve ondan turetilen her turlu kavram anlam ve icerikte dogada yoktur ve insanoglu yapilandirilmisligidir.
Dogru genelde ya bir inanc ya bir varlik ya da bir gercek ile desteklenerek ortaya konur.
Metafizik dogrulama varlik ile inanc/ideoloji arasinda bir kopru iken; Epistemolojik dogrulama, inanc ile gercegin ne oldugu arasindaki bir koprudur.
Iste bu temelde dogru ve her turlu turevi, SADECE DOGRULAYANI BAGLAR, BASKASI TARAFINDAN YANLISLANAMAZ. BIR DOGRUYU ANCA
Insanoglunun, dogumuyla gelen ve dogal olan ogeleri ve bu dogal ogelerin neler oldugu; yine insanoglu tarafindan ortaya atilmistir. Bu temel de;insanoglunun kendi icin dogalligi nasil sekillendirdigini gorelim.
Insanoglunun dogalliginin; bir gorunumu, bir de ozu vardir. Butun bunlarin algilanabilmesi icinde; monizm ve dualizmin sinirlarini asmak gerekir.
Insanoglunun gorunen dogalliginin ogeleri; Beyin, onun fonksiyonu dusunce ve de onun yaratimi kavramdir. Bu goruntu hic bir zaman degis
Yukaridaki baslik, evrensel-insan Zihniyeti'nin bilimsel, bilissel, epistemolojik ve metafizigin hem varlik hem de fizik otesi temelli dogal zihniyetine cognitive, yani farkinda olarak noncognitive, yani bilissiz, anlamsiz, gereksiz, kisir dongulu, akilci, oldugunu ortaya koyan bir tezidir.
Evrensel-insan Zihniyeti tezine gore dogal zihniyet, dogal zihniyet olarak (qua felsefesi), insanoglunun kendi kendine bir tur ve bir bir olarak vermis oldugu her turlu akilci ve soyut degerin insanoglunu
Herzaman ve her konuda, hem ozel, hem de genel bir sorun olarak ortaya koydugum dogal dusuncenin, yazilanlarin algilanmasinaparalel olarak, bir ust asamasi, yani dogal dusunce cesitlerini hem dusunce, hem de davranis olarak veren, DOGAL ZIHNIYETi ortaya koyacagim.
Dogal zihniyet, insanoglunun hayvandan gozlemliyerek ve esinleyerek onu kendi dusuncesi ile algiladigi sekliyle dile getirmesi, uygulamasi ve sistemlestirmesidir.
Burada onemli bir fark, insanoglunun hayvandan farkli olarak, so
Insanoglunun, tum tarihsel yasam ve iliski suresi boyunca, kok ve temelsel olarak yonlendirip, yapilandirdigi yapi ve isleyisinin cesitleri vardir.
Ilki bilincaltidir.
Ikincisi aklin inandigi dogrudur.
Ucuncusu Pozitivizm, yani pozitif dusuncedir.
Dorduncusu modernizmdir (yapisallik, yapilandirmacilik degil)
Besincisi, post modernizmdir (yapisallik ustu, post yapisallik)
Evrensel-insan zihniyeti ise, bunlarin disindadir.
Simdi sira ile, bu dogal zihniyet cesitlerini aciklayalim.
Birseyi butun ebatlari ve icerigiyle gormek icin ve onu layikiyle ifade edebilmek ve resmini cizebilmek icin disaridan bakmak gerekir.
seyin icinden bakarak,seyi ortaya koymak mumkun degildir.Cunku eger seyin icinden bakiyorsaniz,zaten seyi oldugu gibi gormeniz mumkun olmadigi gibi,bakarken de bulundugunuz yeri goremezsiniz.Cunku bakis aciniz iceride bir noktadandir ve bulundugunuz o noktayi gormeniz ve anlatabilmeniz mumkun degildir.
Ingilizce'de kendinden bakis acisi-yani iceriden baki
Bugun insanoglu eliyle gelinen, 21. yuzyilda; insanoglunun kendine sagladigi herhangibir bilgiyi, bilimi, felsefeyi, dili, ve bunlarin toplami olan; algiyi, farkindaligi ve bilinci hem koruyabilmek hem de yenileyebilmek, ilerletebilmek ve gelistirebilmek Adina; yapilacak en onemli eylemi; direnmek olarak ortaya koyabiliriz.
Bugun emperyalist zihniyetin ve onu besleyen her turlu dogal/fenomenal zihniyetin; geldigi her bir noktadaki tikaniklik ve bu tikanikligin insansal zihniyete acilamamasi;
Daha once bir cok konu ve kavram bazinda serbestlik ile ozgurluk kavramlari arasindaki algi ve anlam icerik farkini, dini uygulamalar, yonlendirimler ve yaptirimlar uzerinden aciklayacagim.
Ozgurluk kavrami genelde sosyo-politik bir kavram olup; getirilen her turlu yonlendirim ve yaptirimlara zorlama mudahele ve yasaklara karsi verilen bir mucadeledir.
Serbestlik kavrami ise, beyinde yer etmis her turlu ideolojik inancsal ve izm iceren etik ve metafizik her turlu dogmatik ve sabit, kisin
Bir devlet, ait oldugu cografi ve toplumsal birlikteligin devleti, bir hukumette ait oldugu cografi ve toplumsal birlikteligin bir hukumetidir.
Dolayisi ile farkli halklarinin ve kesimlerinin ve de farkli sosyo-etik degerlerinin oldugu bir cografya ve toplumun devleti ve hukumeti; tum bu toplumun farkli degerlerini kucaklayacak bir yonetim yonlendirim yapilanma ve isleyis temelinde olmalidir.
Yani ne devletin bir resmi dini ya da milliyeti, ne de hukumetin bir resmi dini ya da milli siya
Asagida felsefi olarak yukarida adi gecen her iki kavram arasindaki "iliski/celiski" temelinde; tum felsefi algilar aciklanmistir.
Kombinasyon olarak, ozgur irade ile determinizm arasinda 4'lu iliski/celiski saglanabilir.
Bu iliskiler/celiskiler;
Determinizm, temelli olarak;
Fiziksel determinizm vardir
Fiziksel determinizm yoktur.
Ozgur irade olarak;
Ozgur irade mumkundur
Ozgur irade mumkun degildir.
Yukaridaki karsitlik temelinde felsefi olusumlar ve algilar;
Bilindigi gibi, bilimsel / bilissel bilginin, olgusal gecerliligi gozlemsel yanlislanabilene kadardir.
Buradan her turlu bilginin, insanoglu urunu oldugu ve belirleyici yonunun zihinsel oldugu ve de gozleminin de saglayici oldugu temeldedir.
Bugun insanoglu kendini ve de kendine gozlem veren her bir fenomeni gozlerken, gozlemini FENOMENIN YANSITTIGI TEMEL UZERINDE YAPMAKTA ve fenomene yonelik her hangi bir varliksal kesinlik ilklik teklik ve akilcilik ortaya koymamaktadir.
Insanoglu
"Data, aryan kokeni "da" vermek fiilinin, "toplam, ilk verilen" anlamini tasir.
Simdi bu datanin bir tumunun analizini yapalim.
Eger ortada bir data varsa, o zaman bir veren vardir-QUI
Eger ortada bir data varsa, uzerine data verilen vardir-QUA(OLARAK)
Eger ortada bir data varsa, bunun bir ortaya koyumu vardir-QUIDITY
Eger ortada bir datayi veren varsa (QUI), bunun bir kendisi vardir-SUI
Eger bir kendisi varsa, bunun bir nedeni vardir-CAUSA SUI
Eger bir kendisi varsa, bunun kendisin
"Türkçe kaynaklara baktığımızda constructivism kavramıyla ilgili bir uzlaşmanın
henüz gerçekleşmemiş olduğunu görmekteyiz. Kimi araştırmacılar constructivism kavramına karşılık oluşturmacılık (Kara ve Özgün-Koca, 2004; Baki ve Bell, 1997; Gürol ve Tezci, 2001; Asan ve Güneş, 2000; Kılıç, 2001; Yıldırım ve Akar, 2004; Kabapınar, 2004; Gürol ve Atıcı, 2001; Semerci, 2003; Yanpar-Şahin, 2003) terimini kullanırken kimileri de yapılandırmacılık (Köseoğlu, Budak ve Kavak, 2002; Yurdakul ve Demirel, 2
Cognition, cognitivity temelli farkindalik ve bilissellik temelli kavramlarin dusunce fiili "to comprehend" e dayanir. To comprehend mastar hali olarak; kavramak, anlamak, idrak etmek, algılamak, -i anlamak, bilincine varmak, -i kavramak, demektir. Bunun ismi de comprehensiondur.
Noncognitivizmin, bir acidan ifade olarak bilisselsizlik ve farkindasizlik temelli aciklamasi daha once yapilmisti. Burada noncognitivizmin, bilincli ve farkinda olarak idrak edilmemesi, kavranmamasi aciklanacak.
Bir kisinin caga uygun olarak yasam ve iliski surebilmesi icin; once cagin bilisselligi gerekir.
Cagimiz bilgi ve bilisim cagidir.
Bir bireyin cagdas yasam ve iliskisi iki farkli faktore baglidir.
Birinci faktor, ozgur birey olabilme faktorudur.
Ozgur birey olabilmek, bireyin kendisinden ziyade; yasam ve iliski surdugu ulkesine toplumuna duzenine sistemine kisaca ozgur bir birey olarak yetisip yetismemesine baglidir.
Ne demektir ozgur birey?
Ozgur birey demek, birey olara
Genelde gunumuzde kisiler sosyalizmden bahsederken bunun neden gerekli oldugunu izah etmeye calisiyorlar.
Halbuki 21. Yuzyilda tartisilmasi ve sorgulanmasi gereken "Nasil bir sosyalizm?" sorusu olmalidir.
Cunku, herseyden once her bir beyin duzeyinin sosyalizm kavramindan ne algiladigi ve nasil bir ve ne sekilde anlam ve icerik verdigi farklidir.
O yuzden once sosyalizm kavraminin nasilinin anlam ve iceriginde ortak noktalarin bulunmasi gerekir.
21. yuzyildayiz. Cagimiz bilgi ve
Bugun Turkiye'de insanligin kimin yaninda oldugu, aslinda kimin yaninda olmadigi ile parallel.
Cunku insanlik her yerde, ortamda, durumda, zamanda ve sartta; daimi olarak UZERINE SALDIRILANLARIN, YASAM BASTA OLMAK UZERE HAK VE OZGURLUKLERI ELLERINDEN ALINANLARIN, ETIK (ETNIK/MEZHEBI V.S.) DEGERLERINDEN DOLAYI HEDEFTE OLANLARIN VE BU DURUMDA OLMADIGI HALDE, BU DURUMDA OLANLARI KENDI ETIK(ETNIK/MEZHEBI V.S.) DEGERI NE OLURSA OLSUN, HIC BIR CIKAR GOZETMEDEN SAVUNANLARIN DESTEKLEYENLERIN VE ONLA