Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Nibiru2012

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    12
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Nibiru2012 Hakkında

  • Doğum Günü 01-01-1980

Diğer Bilgiler

  • Website URL
    http://
  • ICQ
    0

Nibiru2012 - Başarıları

Çaylak

Çaylak (2/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Nibiru2012 doğum gününüz kutlu olsun!

  2. Nibiru2012 doğum gününüz kutlu olsun!

  3. Nibiru2012 doğum gününüz kutlu olsun!

  4. Nibiru2012 doğum gününüz kutlu olsun!

  5. Nibiru2012 doğum gününüz kutlu olsun!

  6. Nibiru2012 doğum gününüz kutlu olsun!

  7. Nibiru2012 doğum gününüz kutlu olsun!

  8. Belki ikinci yazımı okursanız ne demek istediğimi anlarsınız.
  9. Bu mantıkla hiç bir fizik kanununa da inanmamamız lazım Einsteinın ki de teori sonuç olarak. Önce teorinin ne anlama geldiğini öğrenmek gerek. Teoriler olaylar ve gözlemleri akıl ölçüleri içerisinde matematik kurallarauygun olarak açıklamak belirli bir sistematikle açuklamakdemektir. Bir teori ne zaman geçerliliğini yitirir. Yeni bulunan bir gözlem veolayı açıklayamaz hale gelince. İşte Newtonun teorisinin baişına gelenler bunlardır. Einstein Newtonun açıklayamadığı yeni olayları ve gözlemleri açıklamak suretiyle yeni bir teori kurmuştur. Bu yeni teori de şimdiye kadar herhangi bir olayla çelişmemiştir. Bunun gibi Evrim teorisinin açıklayamadığı bir gözlem henüz olmamıştır. Bazı türler arasındaki geçiş ara form fosillerinin henüz bulunmamış olması bu teorinin geçeriz olduğunu göstermez. Bu şunabenzer, ışıktan hızlı bir şeye henüz rastlanmamışolması Einsteinın teorisini yıkmaz...
  10. Bir şey değilde galiba anlamamışsınız yazanları!
  11. Zecharia Sitchin Kronolojisi "Tanrıların ve İnsanların savaşları" kitabından I. Tufan Öncesi Olaylar (M.Ö) 450.000 YIL ÖNCE : Güneş Sisteminin çok uzak bir gezegen olan Nibiru 'da ( Marduk ) gezegeninde atmosfer tabakası aşındıkça, yaşam yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Anu tarafından görevden alınan Alalu bir Uzay gemisiyle kaçarak Dünya 'ya sığınır. Dünya'nın Nibiru 'nun atmosferini kurtarmaya yetecek kadar altın madenlerine sahip olduğunu keşfeder. 445.000 YIL ÖNCE : Anu'nun oğlu Enki 'nin başını çektiği Anunnaki 'ler Dünya 'ya iner, Basra Körfezinin sularından altın çıkarmak üzere Eridu (Dünya İstasyonu 1) kentini kurarlar. 430.000 YIL ÖNCE : Dünya 'da iklim yumuşar. Dünya'ya daha çok Anunnaki gelir, içlerinde Enki 'nin üvey kız kardeşi Ninhursag (Baş sağlık sorumlus) da vardır. 416.000 YIL ÖNCE : Altın üretimi yavaşladığında Anu, yasal varisi prens Enlil ile birlikte Dünya 'ya iner. Hayati öneme sahip altının Güney Afrika 'da madenler kazarak çıkarılmasına karar verilir. Kura sonucu Dünya misyonunun yönetimini Enlil kazanır, gözden düşen Enki ise Afrika'ya gönderilir. Dünya'dan ayrıldığında Anu'ya, Alalu 'nun torunu meydan okur. 400.000 YIL ÖNCE : Güney Mezopotamya'da, içlerinde bir uzay istasyonu (Sippar), Görev komuta merkezi (Nippur), bir metalurji merkezi (Badtibira) ve bir tıbbi merkez ( Shuruppak ) bulunan 7 işlevsel yerleşim kurulur. Maden Cevheri Afrika 'dan gemilerle getirilir. Arıtılan metal "İgigi"lerin yönettiği uydulara gönderilir. Ardından Nibiru 'dan periyodik olarak gelen uzay gemilerine yüklenerek nakledilir. 380.000 YIL ÖNCE : İgigilerin desteğini alan Alalu 'nun torunu, Dünyayı üzerindeki hakimiyeti ele geçirme girişiminde bulunur. Eski Tanrılar savaşını Enlil tarafı kazanır. 300.000 YIL ÖNCE : Altın madenlerinde angarya işlerde çalıştırılan Anunnaki 'ler isyan çıkartırlar. Enki ve Ninhursag genetik manipülasyon ile Maymun kadın'dan ilkel işçileri yaratırlar. Anunna 'kilerin angarya işlerini onlar devralır. Enlil madenlere baskın düzenler, bazı İlkel işçileri, Mezopotamya 'daki Edin 'e getirir. Üreme becerisi ile donatılan Homo Sapiens çoğalmaya başlar. 200.000 YIL ÖNCE : Yeni Buzul Çağıyla birlikte Dünya'daki yaşam koşulları kötüleşir. 100.000 YIL ÖNCE : İklim yeniden ısınır. Anunnakiler ( Kitabı mukaddes'teki Nefilimler ), Enlil'in üzülmesine rağmen, insan kızları ile evlenirler. 75.000 YIL ÖNCE : "Dünya'nın lanetlenmesi" (yeni bir buzul Çağı) başlar. Gerileyen insan türleri, Dünya'ya yayılır. Kromanyon (Cro-Magnon) İnsanı hayatta kalır. 49.000 YIL ÖNCE : Enki ve Ninhursag, Anunnaki soyundan gelen insanları Shuruppak 'ı yönetmelerine izin vererek yüceltir. Buna kızan Enlil insan ırkının yok oluşunu planlar. 13.000 YIL ÖNCE : Nibiru'nun Dünya'nın çok yakınından geçmesinin korkunç bir denizaltı dalgası yaratacağını fark eden Enlil, yaklaşan felaketi insan ırkından gizlemeleri için Anunnaki 'lere yemin ettirir. II. Tufan sonrası Olaylar (M.Ö) 11.000 YIL ÖNCE : Enki yeminini bozarak Ziusudra / Nuh 'a suya dalabilen bir gemi (denizaltı) yapması talimatını verir. Tufan tüm dünyayı kaplar, Anunnakiler yörüngedeki uzay araçlarından bu toplu kıyıma tanıklık ederler. Enlil, insan ırkından geriye kalanlara tohumlar ve gereken aletleri bahşeder; böylelikle yüksek bölgelerde tarım başlar. Enki bazı hayvanları evcilleştirir. 10.500 YIL ÖNCE : Nuh'un soyundan gelenlere üç bölge tahsis edilir. Enlil'in ilk doğan oğlu olan Ninurta, Mezopotamya'yı yerleşime uygun hale getirmek için dağlara su bendi yapar, nehirlere kanallar açar. Enki, Nil vadisi üzerinde yeniden hak iddia eder. Sina yarımadası, Tufan sonrası bir uzay istasyonu inşa edilebilmesi için Anunnakiler tarafından tutulur. Moriye Tepesi (gelecekteki Kudüs) üzerine bir kontrol merkezi kurulur. 9.870 YIL ÖNCE : Enki'nin ilk doğan oğlu olan Ra / Marduk, Mısır üzerindeki hakimiyeti Osisirs ve Set arasında paylaştırır. 9.330 YIL ÖNCE : Set, Osisirs'i ele geçirir ve parçalara ayırır; Nil vadisi üzerinde mutlak hakimiyetini ilan eder. 8.970 YIL ÖNCE : Horus, birinci piramit savaşını başlatarak, babası Osiris'in intikamını alır. Set Asya'ya kaçar, Sina yarımadasını ve Kenan'ı ele geçirir. 8.670 YIL ÖNCE : Enki'nin varislerinin sonunda tüm uzay tesislerinin yönetimini ele geçirmelerine kaşı çıkan Enlil tarafı, ikinci piramit savaşını başlatır. Savaştan galip çıkan Ninurta, Büyük Piramit'teki bütün cihazları alır. Enki ve Enlil'in üvey kardeşi N,nhursag, bir barış konferansı düzenler. Dünya'nın bölünmesi kararı tekrar teyit edilir. Mısır hakimiyeti, Ra / Marduk'tan Tot hanedanına geçer. Heliopis, yedek işaret noktası olarak inşa edilir. 8.500 YIL ÖNCE : Anunnakiler, uzay tesislerine geçiş yerine kontrol noktaları kurarlar. Eriha, bunlardan biridir. 7.400 YIL ÖNCE : Barış dönemi devam ederken Anunnakiler insanoğluna yeni ilerlemeler sunar; Neolitik çağ başlar. Mısır'da yarı-tanrılar yönetime geçer. 3.800 YIL ÖNCE : Anunnakiler Eridu ve Nippur'la başlayarak eski şehirleri yeniden kurarken, Sümer'de şehir uygarlığının ilk temelleri de atılmış olur. Anu bir kutlama töreni için Dünya'yı ziyaret eder. Şerefine yeni bir şehir Uruk (Erek) inşa edilir; şehrin tapınağını, sevgili torunu İnanna/İştar'ın evi yapar. III. Dünyadaki krallıklar (M.Ö) 3.760 YIL ÖNCE : İnsan ırkına krallık bahşedilir. Ninurta'nın hakimiyeti altındaki Kiş, ilk başkenttir. Takvim Nippur'da başlar. Uygarlık Sümer'de (birici bölge) çiçek açar. 3.450 YIL ÖNCE : Sümer'de üstünlük Nannar/Sin'e geçer. Marduk, Babil'i "Tanrıların kapısı" ilan eder (Babil Kulesi" olayı). Anunnakiler insanoğullarının dillerini karıştırır. Darbe girişimi başarısız olan Marduk/Ra, Mısır'a döner, Tot'u azleder, İnanna'yla nişanlanan Dumuzi'yi ele geçirir. Dumuzi kaza sonucu ölür; Marduk diri diri Büyük piramite kapatılır. Acil çıkış boşluğu sayesinde kurtulur, ancak sürgüne gönderilir. 3.100 YIL ÖNCE : 350 yıllık kaos, Memfis'te ilk Mısır Firavunu'nun tahta çıkmasıyla sona erer. Medeniyet, İkinci bölgeye gelir. 2.900 YIL ÖNCE : Sümer'de krallık Uruk'a geçer. İnanna'ya Üçüncü bölge veilir; İnduz vadisinde uygarlık başlar. 2.650 YIL ÖNCE : Sümer'in krallık başkenti değişir. Krallık geriler. Enlil, itaatsız insanoğluna karşı sabrını yitirir. 2.371 YIL ÖNCE : İnanna, Şarru-Kin'e (Sargon) aşık olur. Sargon, yeni başkenti Agade'yi (Akkad) kurar. Akkad imparatorluğunun temelleri böylece atılır. 2.316 YIL ÖNCE : Dört bölgeyi birden yönetmeyi amaçlayan Sargon, Babil'deki kutasl toprağı alır. Marduk-İnanna çekişmesi yeniden alevlenir. Çatışma, Marduk'un kardeşi Nergal'in güney Afrikadan Babil'e gitmasi ve Marduk'u Mezopotamya'dan ayrılmaya ikna etmesiyle sona erer. 2.291 YIL ÖNCE : Naram-Sin Akkad tahtına yükselir. Savaşçı İnanna tarafından yönlendirilerek Sina yarımadasına girer, Mısır'ı işgal eder. 2.255 YIL ÖNCE : İnanna, Mezopotamya'da haimiyeti zorla ele geçirir; Niram-Sin Nippur'un kutsallığını kirletir. Büyük Anunnakiler Akkad'ı yok eder. İnanna kaçar. Sümer ve Akkad, Enlil ve Ninurta'ya bağlı yabancı birliklerce işgal edilir. 2.220 YIL ÖNCE : Sümer uygarlığı Lagaş'ın aydın kralları sayesinde yeni zirvelere yükselir. Tot, Ninurta için yeni bir zigurat-tapınak yapması için kral Gudea 'ya yardım eder. 2.193 YIL ÖNCE : İbrahim'in babası Terah, Nippur'da kahinlik geleneğini sürdüren, soylu bir aileye doğar 2.180 YIL ÖNCE : Mısır bölünür, Ra / Marduk'un taraftarları güneyi tutar, aşağı Mısır'ın tahtını ele geçirmesine firavunlar karşı çıkar. 2.130 YIL ÖNCE : Enlil ve Ninurta giderek daha sık Sümer'den uzaklaşırken Mezopotamya'da merkezi otorite de geriler. İnanna'nın Uruk'ta krallığı yeniden elde etme girişimi uzun sürmez. IV. Kader Yüzyılı (M.Ö) 2.123 YIL ÖNCE : İbrahim Nippur'da doğar. 2.113 YIL ÖNCE : Enlil, Sam topraklarını Nannar'a emanet eder; Ur, imparatorluğunun yeni başkenti olur. Tahta Ur-Nammu çıkar, ona aynı zamanda Nippur'un koruyucusu adı verilir. Nippur'lu bir kahin (İbrahim'in babası Terah) kraliyet saryı ile ilişki kurabilmek amacıyla Ur'a gelir 2.096 YIL ÖNCE : Ur-Nammu savaşta ölür. Halk onun zamansız ölümünü Anu ve Enlil'in ihaneti olarak kabul eder. Terah, ailesiyle birlikte Harran'a gitmek üzere buradan ayrılır. 2.095 YIL ÖNCE : Ur'da tahta Şulgi çıkar, imparatorluk bağlarını güçlendirir. İmparatorluk büyüdükçe Şulgi giderek İnanna'nın büyüsüne kapılır ve onun sevgilisi olur. Onun yabancı lejyonu olmaları karşılığında Larsa'yı Elam'lılara verir. 2.080 YIL ÖNCE : Ra / Marduk'a bağlı olan Teb prensleri I. Mentuhotep altında kuzeye baskı yaparlar. Marduk'un oğlu Nabu, Batı Asya'da babasına yandaş kazanır. 2.055 YIL ÖNCE : Nannar'ın emirleri üzerine Şulgi, Elam birliklerini Kenan şehirlerindeki kargaşayı bastırmaya gönderir. Elamlılar Sina yarımadasının ve Uzay istasyonu'nun girişine ulaşırlar. 2.048 YIL ÖNCE : Şulgi ölür. Marduk, Hitit ülkesine yerleşir. İbrahim özel atlı birliklerle güney Kenan'a gider. 2.047 YIL ÖNCE : Amar-Sin (Kitabı Mukaddes'teki Amfarel) Ur'un kralı olur. İbrahim Mısır'a gider, orada beş yıl kalır; ardından beraberinde daha çok birlikle geri döner. 2.041 YIL ÖNCE : İnanna tarafından desteklenen Amar-Sin, Doğu'nun krallarıyla bir koalisyon oluşturur, Kenan ve Sina'ya bir askeri harekat düzenler. Lideri Elamlı Kedorla'omer'dir. İbrahim Uzay İstasyonu'nun girişinde önlerini keser. 2.038 YIL ÖNCE : İmparatorluk parçalanırken Şu-Sin, Ur tahtında Amar-Sin'in yerini alır. 2.029 YIL ÖNCE : İbbi-Sin, Şu-Sin'in terine geçer. Batı eyaletleri giderek Marduk'a bağlanır. 2.024 YIL ÖNCE : Destekçilerinin başını çeken Marduk, Sümer üzerine yürür, Babil'de tahta çıkar. Savaş Mezopotamya ortalarına kadar yayılır. Nippur'daki Kutsallar Kutsalı'na saygısızlık yapılır. Enlil, Marduk ve Nabu'nun cezalandırılmasını ister. Enki karşı çıkar, ancak oğlu Nergal, Enlil'in tarafını tutar. Nabu, Kenanlı takipçilerini Uzay İstasynu'nu elel geçirmeye yönlendirirken, Büyük Anunnakiler nükleer silah kullanılmasını onaylar. Nergal ve Ninurta Uzay İstasyonu'nu ve doğru yoldan sapan Kenan şehirlerini yok ederler. 2.023 YIL ÖNCE : Rüzgarlar radyoaktif bulutu Sümer'e taşır. İnsanlar korkunç şekilde can verirleri hayvanlar telef olur, su zehirlenir, toprak çoraklaşır. Sümer uygarlığı bitkin şekilde yere serilir. Mirası 100 yaşında yasal bir varis sahibi olan İbrahim'in soyuna geçer. Bu mirasçı soyunu devam ettirecek oğlu İshak'tır.
  12. Ve Tanrı (lar) İnsanı Yarattı Tarih sahnesinde insanın yaratılışı ile ilgili ilk kayıtlar Sümer metinlerinde bulunur.Sümer kayıtlarında bulunan insanın Nefilimler tarafından yaratılışı ilk bakışta hem evrim teorisine hemde kutsal kitaplara uymaz.Ama dikkatli incelenirse bu kayıtların hem evrim teorisini hem de Ahit hikayelerinin doğruluğunu onaylayabilir ve ikisi arasında çatışma olmadığını göstere bilir. Tanrıların insanları , belirli metinlerde insanı bilinçli bir şekilde yarattığı ve hemde tarif edi len göksel olaylar ile başlayan evrimsel zincirdeki bir halka olarak tarif eder. Sümer metinlerinde insanın henüz yaratılmamış olduğu nippurda sadece tanrıların oturduğu sırada meydana gelen olaylarla dolu örneklemeleri kaydeder.Aynı zamanda dünyanın yaradı- lışı ve üstündeki bitki ve hayvan yaşamının gelişimini, geçerli olan evrim teorisine göre açık- lar Sümer metinleri Nefilimler dünyaya ilk kez geldiğinde tahıl ekme,meyve ağacı dikme ve da var güdme işlerinin henüz yayılmadığını belirtir.Aynı anlatımlar Tevrat da anlatılanla aynı şe- kil de altıncı gün ve evrim sürecine yerleştirilir. Ve henüz yerde bir kır fidanı yoktu, ve bir kır otu henüz bitmemişti. Ve toprağı işlemek için adam yoktu. Tüm Sümer metinleri tanrıların , işlerini yapmak için insanı yarattığını yazar.Marduk tarafın dan söylenen yaradılış destanında ; Aşağı bir ilkel yaratacağım ; İnsan olacak adı Bir ilkel işci yaratacağım ; Tanrılara hizmet etmekle yükümlü olacak Onlar rahat edebilsin diye. Sümerlilerin ve akadların insan ‘ı adlandırdıkları terimler ,onun statüsü ve bizzat amacını bizzat anlatır ; lulu (ilkel) , lulu amelu ( ilkel işci) , Eski ahit çağlarında nefilim ilah ,rab,hükümdar,efendi,yönetici dir.Genellikle daha sonra ibadet diye çevrilen terim avod (calışma) dır.Kadim insan tanrısına ibadet etmez sadece onun için çalışır. Ahitteki ilah , Sümer anlatıları gibi insanı yaratır yaratmaz bir bahçe dikti ve insanı çalışma ya atadı. - RAB Tanrı doğuda, Aden’de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem’i oraya koydu. Tekvin 2:8 Sümer yazılarında insanı yaratma kararı bir meclis tarafından alınmıştır.Eski ahitte bu anla tım Tanrı (Elohim) ; çogul ilahların kullanılması dikkatten kaçmamalıdır. Tanrı(Elohim), “İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım” dedi . Tekvin 1:26 Elohim , yani tanrılar adem ve havanın bilgi ağacının meyvesini yediklerinde yine seslenirler , Sonra, “Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi oldu” dedi, Tekvin 3:22 Kutsal kitaplardaki yaradılış hikayelerinin Sümer kökeninden çıktığı açıktır.Eski ahit insanın tanrı olmadığını ve göklerden gelmediğini netleştirmek için epey uğraş verir.Gökler ,göklerin efendisinindir ve insanoğluna dünyayı vermiştir. Sadece belirli bir biliş ve ilahi bir ömür süresi eksiği olan Adam, diğer her açıdan yaratıcıla- rının suretinden (selem) ve benzeyişinde (dmut) yaratılmıştır.Metinde dmut ve selem terimle ri insanın tanrılara hem fiziksel hemde içsel benzerliği konusunda şüpheye yer bırakmaz.Tanrı lar ve insanların tüm kadim resimsel betimlemelerinde , bu fiziksel benzerlikleri açıktır. Eski Ahitte , İbranilerin Tanrısı yüzyüze görülebilir,görüşülebilir,işitile bilir ve konuşulurdu. Tanrıların elçileride insana benzer ve tanrılar gibi davransın diye yaratılmıştır. Nefilimlerin fiziksel ve duygusal kopyası olması gerçekte mümkünmüdür ? İnsan gerçekte nedir ? İnsan nedir ? sorusuna batı dünyası uzunca bir süre dünyada yaşayan tüm canlıların hakimi ol sun diye yaratıldığını fikri verilirken 1859 da Darwin adlı İngiliz doğa bilimci “Doğal seçme yoluyla türlerin kökeni veya hayat mücadelesinde istenen ırkların korunması “ adlı eserinde doğal evrim hakkındaki daha eski düşüncelere ; bitki , hayvan ve tüm türlerin hayatta kalma mücadelesinin sonucu olarak doğal seleksiyon kavramını eklemiştir.Darwinden daha önce ö nemli jeologlar 1788 de İbrani takviminin öne sürdüğü insanlık tarihinin gerçekle uyuşmadığı nı öne sürmüş ve kilisenin oldukça yopun tepkisini çekmiştir.Bu tepki Darwinin aldığı tepki den oldukça fazladır. Darwinin patlattığı bomba ; insan da dahil olmak üzere tüm canlı varlık ların evrimin bir ürünü olduğu sonucudur. Süreç içinde ortaya çıkan kanıtlar kilisenin düşün- ceye karşı eleştirisini azaltmıştır. Eski Ahiti tümüyle geçersiz kılan ; bedensel olmayan bir yaradanın kendi suretin den canlı yaratmasıdır. Bizler süreç içinde evrimleşmiş maymunlarmıydık ? Bilim adamları basit teorileri sorgulamaları sonucunda evrim ; yaşam ve en basit tek hücreli yarattıktan sonra insana dek yaşam biçimlerinin dünya üzerindeki gelişmelerine sebep olan olayların genel rotasını açıklayabilir.Ama evrim , evrimin gerektirdiği milyonlarca yıl açısın dan Homo Sapiens in bir gecede oldu denebilecek ve Homo Erectus dan aşamalı bir değişi mi belirtecek daha eski safhalara ait kanıt olmadan ortaya çıkışını açıklayamaz. Homo cinsinin hominid’i evrimin bir ürünüdür.Ama Homo Sapiensi eni ve devrimci bir üründür.Bilim tarafından açıklanamaz 300.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.Bilim cevap veremez ama Sümer ve Babil metinlerinde insanın yaradılış zamanlarıyla ilgili zaman dahi ortaya ko – nur. - 10 dönem boyunca işin zorluğundan ıstırap çektiler - 20 dönem boyunca işin zorluğundan ıstırap çektiler - 30 dönem boyunca işin zorluğundan ıstırap çektiler - 40 dönem boyunca işin zorluğundan ıstırap çektiler Nefilim yörüngesi bir şar’a yani 3.600 dünya yılına eşittir.İnişlerinden 40 şar yılı sonra sü mer kayıtlarına göre nefilimler isyan ederlerler.Eğer çıkan sonuca göre nefilimler ilk inişlerini 450.000 yıl kadar önce yapmışlarsa o zaman insan insanın yaradılışı 300.000 yıl kadar önce ol malıdır.Nefilimler memelileri,primatları veya hominidleri yaratmadı , nefilimler modern insa-nı yarattı.Bir Sümer metni ; Adamuyu yaratmak için uykusundan uyandırılan EN.Kİ nin hikayesinde ; “Adını söylediğiniz yaratık MEVCUTTUR “ Mevcut bir canlının üzerinde oynayarak kendi özelliklerini vermişlerdir.Maymun adam alınır (homo erectus) ve üzerinde kendi benzeyişleri verilir. Evrim ile insanlığın serüvenini anlatan Sümer metinleri birbiriyle çalişmez tam aksine bir birini destekler. İnsanoğlu yaratıldığındaEkmek yemeyi bilmiyordu Giysiler giymeyi bilmiyorlardı Bitkileri koyunlar gibi ağzıyla yerler Suyu bir çukurdan içerlerdi. Böyle hayvana benzeyen insanlar gılgamış destanındada tarif edilmektedir.Metinde stepler de Endikunun uygarlaşmasından önce nasıl olduğunu anlatır. Tüm bedeni kıllarla kaplıydı Kafasındaki saçlar bir kadınınki gibi uzundu Ne halkı ne diyarı bilirdi Yeşil otlaklardanmış gibi giyinirdi Ceylanla birlikte otlarSu çukurunda Vahşi hayvanla itişip kakışırdı Sudaki kıpır kıpır oynaşan yaratıklarla Kalbi neşe dolardı Akadça metinlerde hayvana benzeyen insanı tarif etmekle kalmaz onunla karşılaşmayı dahi anlatır. Şimdi tuzak kuran bir avcı Onunla su çukurunda karşılaştı Avcı onu gördüğünde Yüzü hareketsizleşti Yüreği daraldı yüzü bulutlandı Karnı üzüntüden büzüldü Bu kabarık tüylü maymun-insanlaı hayvan dostları ile gösteren bir çok silindir mühür bulun- muştur.Derken ,insan gücü ihtiyacı ile yüzyüze gelen ve ilkel işci elde etmeye karar veren ne filimler için en uygun çözüm hayvanı evcilleştirmektir.Homo erectus sürekli sorun çıkarmak tadır , zeki, vahşi ve fiziği iş için uygun değildir.Nefilimlerin araç ve gereçlerini kullanabilme li ,emirleri algılayabilmeli yararlı bir emulu olmalılardır. Bir canlı organizmanın kendi benzerini üretmesinin genetik kodlarla olduğu artık bilinmek tedir.Yapay döllenmenin yanı sıra farklı türler arasındaki çapraz döllenme konularındada bi- lim oldukça yol almıştır. Klonlama denilen işlem ;(Grekçe dal anlamına gelen klon kelimesinden) bir bitkiden alınan bir dalın yüzlerce aynı bitkiden üretilmesini sağlayan yöntemin hayvanlara uygulanmasıdır. New York’ta bulunan Hastings-on-Hudson da yapılan deneyler , insan klonlama veya kopya lama tekniklerinin çoktan beri mevcut olduğunu gösterir.İşlem için insanın üreme organından hücre şart değildir.İnsanın yapısını oluşturan herhangi bir hücreden örnek yeterlidir.Normal döllenme anne ve baba kromozomlarının birbirinin üzerine yapışarak daha sonra yine 23 kro mozom çifti olarak ayrılmasıdır , buda DNA larda bazı değişikliklere sebep olur. Ama klon lamada , döl, ayrılmamış kromozom takımlarının tam bir kopyasıdır.İnsanın birebir kopyasını yapmak sayısız sayıda Hitlerler,Bushlar üretilmesi demektir. Bir diğer konu hücre füzyonu denilen işlemin genetik mühendisleri tarafından artık mükem melleştirilmesidir.Bu işleme göre farklı kaynaktan alınan hücreler ile her biri genetik açıdan tam ama ata hücreler açısından bakıldığında tamamen yepyeni bir genetik kod taşıyan iki yeni hücre olmaktadır.Yani birbiriyle uyuşmayan canlı organizmalarının ,mesela bir fare ve tavuk hücrelerinin , genetik karıştırma ile yeni bir canlı , ne fare nede tavuk , yaratılabilir.Bu insan ve hayvan içinde yapılabilir. 450.000 yıl önce uzay yolculuğu yapan Nefilimler için genetik mühendislik alanında ileri olduklarını düşünmek pekte yanlış bir kanı olmaz.İster genetik klonlama ,isterse füzyon ,gene tik nakil veya bilmediğimiz bir yöntem olsun bunları biliyorlardı ve bunları sadece labaratuar ortamında değil canlı ortamındada yürütüyorlardı. İki yaşam kaynağının karıştırılmasına yönelik kadim metinleri Berossus tapınağında gör – mekteyiz.Berossus a göre ; ayrıca Deus (tanrı) diye de adlandırılan ilah Belus (efendi) çeşitli ürkütücü varlık belgeleri ortaya çıkmıştır. Bazıları çift ve dört suratlı olan kanatlı erkeler, tek bedende biri erkek diğeri dişi iki kafalı canlılar, keçibacaklı ve boynuzlu , insan başlı boğalar köpek başlı atlar gibi canlıların resimle ri Babildeki Belus tapınağı duvarlarında korunmaktadır. Nefilimler kendi suretlerinden önce diğer alternatifleri denemişler ve bunlarla ilgili deney ler yapmışlardır.Bu yapay yaratıklar yaşayabilmekte fakat üreyememektedir.Kadim yakın do- ğuda tapınak alanlarında bulunan boğa-insan ,aslan-insan bir sanatçının hayal gücünden öte başarısız deneylerin bir göstergesidir. Sümer metinlerinde mükemmel işci biçimlendirilmesi gayretlerinde EN.Ki ve ana tanrıça (Ninhursag) tarafından deforme edilen insanlardan bahsedilir. Ninhursag’ın sarhoş olup EN:Kİ yi çağırdığı anlatıda ; “insanın bedeni ne kadar iyi , ne kadar kötü ? kalbim öyle diyor ki,onunkaderini iyi veya kötü yapabilirim.” Deneme çalışmaları sonucunda çişini tutamayan bir erkek, çocuk doğurmayan bir kadın, cinsel organı olmayan insan üretilmiştir.Yapılan denemelerden sonra mükemmel insan ba- şarılmıştır.EN:Kİ onu Adapa diye adlandırdı.Eski ahit ise Adem.Bizim bildiğimiz Sapiens. Bu son ürünle nefilimler ,insan kızlar ile uyuşmakta ,onlarla evlenip çocuk edinebilecekler dir.Bu kaynaşma sadece nefilimler ile aynı yaşam tohumundan oluşturulanlar için geçerlidir ve kadim metinlerde vurgulanan budur.Metinlerde bulunan lulu terimi ilkel anlamına gelsede karıştırılmış anlamına gelir.Mezapotamya kavramında insan ahitlerde olduğu gibi bir tanrının kanı ve kil in karışımından olmuştur.EN.Ki erectusu teknik bir olayla dönüştürmüştür bu olay “dünyanın bodrumundantam abzu nun üstündenbir yuvarlak olana dek kili karıştırve bir yuvarlak şekil verkili doğru hale getirecek olaniyi, bilen genç tanrılar sağlayacağım “ Bu yazının Eski ahit karşılığı , RAB Tanrı Adem’i topraktan Yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu. Tekvin 2:7 Genelde varlık diye çevrilen ibranice terim nefeş tir.canlı bir yaratığı canlandıran ve öldü ğünde onu terk eden, elle tutulamaz o ruh tur.İnsanın yaratışının ahit versiyonunda nefeş (ruh , can) ve kanı eşdeğer tutar.Eski ahitteki eksiklikler mezapotamya metinlerinde açıktır.İnsanın biçimlendirileceği karışım için kanın gerekliliğini belirtmekle kalmaz, bunun bir tanrının kanı, ilahi kan olması gerektiğinide açıklar. Tanrılar insanı yaratmaya karar verdiği zaman liderleri açıklar “Kan toplayacağım, kemikle ri var edeceğim” Kanın belirli bir tanrıdan alınmasını öneren Ea , “ilkeller onun modeli ardın ca biçimlensinler.” Ve tanrıyı seçtiler , Onun kanından ,insanoğlunu biçimlendirdilerÜstüne hizmeti yüklediler,tanrılar serbest kalsın diyeBu idrakin ötesinde bir işti. Tanrılar insanlar gibi….destanına göre ,tanrılar daha sonra doğum tanrıçasını (ana tanrıça ninhursag) çağırdılar ve görevi yerine getirmesini istediler. Doğum tanrıçası buradayken Doğum tanrıçası döller biçimlendirsin Tanrıların anası buradayken Doğum tanrıçası bir lulu biçimlendirsin İşciler ,tanrıların yükünü taşısınBir lulu amelu yaratsın Boyunduruğu o taksın. Bilim adamlarının incelemeleri sonucunda varmış olukları kanı esk, ahit metinlerinin orjinalinin sümet tabletleri olduğudur.Sümerce tabletlerde yukarıdakine ilişkin yüzlerce me tin ve resim bulunur.Bu metinlerin bize anlattığı ; maymunadamları hayvanlarla karıştırarak Bir ilkel işçi yaratmaya calışan tanrılar işe yarayacak tek karışımın maymunadamlar ile Nefi- limler arasında olabileceği sonucuna varırlar.Bir kaç başarısız denemeden sonra Adapa/Adem yapılır.Başalangıçta sadece Adem yaratılmıştır.Adapa/Adem Sümer metinlerinin anlatımları na göre genetik model ve kalıptır.Bu kopya hem erkek hemde dişidir.Kadının biçimlendirilme sine yönelik eski ahitteki “ kaburga “ , sümerce Tİ (kaburga ve yaşam) üstünde bir kelime oyunudur.Havvanın ,Ademin yaşam özünden yapıldığı budur. İnsanın yaradılışı ve yaradılış sürecinde yaşanan süreçleri yansıtan bir çok tablet ve resim in yanında , Tanrılar insanlar gibi….metninde geçen pasaj insanın davranış ve genel özellikle ri hakkında önemli bilgi sunar.Gereken “ilahi “ unsur sadece tanrının damlayan kanı değildir. Çok daha temel ve kalıcı olan bir şeydir , seçilen tanrının TE.E.MA sının olduğu belirtilir bu kelimeyi çeviren, Oxford üniv prof. W.G.Lambert ve A.R.Millard , kişilik olarak çevirmişler dir.Yanlız bu terim çok daha spesifik olarak hafızayı yerinde tutan anlamınada gelmektedir. Aynı terim akadça versiyorda “ruh” olarak çevrilen etemu olarak yer alır.Her iki durumdada tanrıların kanında kişiliği saklayan şey , Ea nın bu kan üzerinde çalışma yaptığı gen dir. Kil içinde ,tanrı ve insan bağlanacakBir araya getirilmiş bir birlik içindeÖyleki son günlere kadarBir tanrıdan olgunlaşanEt ve canO can bir kan bağında bağlanacakOnun işaretini yaşam ilan edecek Ki bu unutulmasın can bir kan bağında bağlansın. Metin tanrının kanının ,tanrı ve insanın genetik olarak son günlere bağlanması için kile karıştırıldığını belirtir; böylece tanrıların hem eti (suret) hemde canı (benzeyiş) insan üstüne asla koparılamayacak bir kan bağı ile basılacaktır. “Gılgamış destanı” tanrılar yarı ilahi olan gılgamışlar için bir kopya yaratmaya karar verdiklerinde ana tanrıçanın “kil” i tanrı ninurta özü ile karıştırdığı bilinmektedir. Mezapotamyanın yada ahitin metinlerinin kanıtları ,biri tanrı diğeri homo erectus un olan iki gen takımını kaynaştırmak için benimsenen işlemin ,ilahi unsur olarak erkek genleri ve dünyasal unsur olarak dişi genlerini kullanmayı içerdiği önermektedir. İlahın , Adem’i kendi suretinden ve benzeyişinde yarattığını tekrar tekrar iddia eden Tek – vin kitabı daha sonra Ademin oğlu Şit in doğumunu şu sözlerle ifade eder. Adem 130 yaşındayken kendi suretinde, kendisine benzer bir oğlu oldu. Ona Şit adını verdi. Tekvin 5:2 Adem süreçte Nefilim tarafından yaratılmışken , şit tamamen biyolojik bir süreçtir.Adem in erkek spermi dişi yumurtası ile döllenerek oluşmuştur.Adem ise bir dişi yumurtanın nefi-lim tarafından döllenmesi ile ortaya çıkmıştır.Tanrısal unsurların karıştırıldığı kil tüm metin- lerin ısrar ettiği gibi dünyasal bir unsur olarak maymun kadının yumurtasına sokulmuştur. Kil yada kalıplanan kil için akadça terim tit’tir. Orjinali Tİ.İT (yaşamla olan) ,ibranice tit, çamur anlamına gelir, ama eş anlamlısı bişa (bataklık) ve beşa (yumurta) ile bir kök paylaşı lan boş ‘ tur. Yaratılış metinleri kelime oyunlarıyla doludur , Adem_____ adama – adamtudam ; boş – bişa – beşa ___(kil-çamur-yumurta) Efsaneler ve mitler ,eski ahit bilgileri ve modern bilim farklı bir açıdan daha uyum içinde dir. Modern antropologlar insanın güneydoğu Afrika da evrimleştiği bulguları için , mezapo tamya metinlerinde insanın yaratılışının APSU da olan “kutsal Amama” dünya kadınından bahseder. İnsanın yaratılışı metninde , enki ana tanrıçaya şu talimatı verir : dünyanın bodrumundan tam absunun üstünden, kili bir yuvarlak olana dek karıştır.Mekanı olarak Apsuyu biçimlen diren Ea nın yaratılışına yakınan bir ilahi şunu belirterek başlar , Apsu daki ilahi Ea Bir kil parçasını kopardı Tapınakları tamir için kulla yarattı. Metinler son derece açık biçimde belirtilirlerki Ea Eridu da su kenarında tuğladan bir ev kur muşken Abzu da değerli taşlar ve gümüşle süslü bir ev inşa etmiştir.Yaratığı olan insan ora dan çıkmadır. AB.ZU nun efendisi ,kral Enki Evini gümüş ve lapis-lazuliden inşa etti Gümüşü ve lapis-lazulisi ,parıldayan ışık gibi, Baba, AB.ZU da uygun biçimde şekillendirdi. Parlak simalı yaratıklar AB.ZU dan hasıl oluyorlar, Efendi nudimmud un çevresinde duruyorlardı. Çeşitli metinlerde İlk yaratılan bu ilkel işcilerle çalışan diğer anunnakiler arasında sorun lar olduğunu gösterir. Efendiye karşı isyan eden ev Efendiye boyun eğmeyen evAL.A.Nİ onu efendiye boyun eğdirtti.Kötünün bitkisinin başını ezerKöklerini söker başını koparır. İnsan yaratıldığı zaman Anunnakiler işlerini onlara devrederler , Anunnakiler ona doğru seyirtti Ellerini selamlayarak kaldırdılar Enlil in kalbini dualarla yumuşattılar Ondan istedikleri kara başlı olanlar idi Kara başlı halkaTutmaları için kazmaları verdiler. Tekvin kitabında benzer biçimde Adem in mezapotamya nın batısında bir yerlerde yaratıldı ğı ve aden bahçesinde çalışmak üzere doğuya doğru mezapotamya ya getirildiği bilgisini ve-rir. RAB Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem’i oraya koydu. Tekvin 2:15 Örnekleri çoğaltmak mümkündür.Sonuç olarak dünya tarihini, bilimleri , dinlerin anlatıldı-ğı gibi olduğunu söyleyenler sadece anlatanlardır. Kaynakça/Sitchin
  13. Ses dalgası hava basıncı ile oluşan bir mekanik dalgadır. yayılmak için havaya ihtiyaç duyar. Boşlukta ses dalgası iletilmez. 100 yıl önce konuşan insanın sesi dağılıp gitmiştir.Çünkü dağılmasaydı telefona filan ihtiyaç olmazdı herhalde
  14. O zaman yeryüzünde ilk aşık olunan kim oluyor yoksa kişinin kendisimi?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.