Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Alem-i Sır

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    97
  • Katılım

  • Son Ziyaret

1 Takip eden

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Erkek
  • Yer
    İstanbul
  • İlgi Alanları
    Edebiyat; şiir fıkra, hikaye, masal ve makale yazmak okumak v.b..

Alem-i Sır - Başarıları

Ortak

Ortak (7/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

22

İçerik İtibarınız

  1. Alem-i Sır

    Başka Neyi Var

    BAŞKA NEYİ VAR Burcu, burcu geliyor kokun Hissediyorum senin kokun Beni kendimden geçiriyor Senin bu, o güzel kokun Sevgim senin hayat suyun Aşkım ise güneşin olsun Sevgimle aşkım senin olsun Kalbimde aşkınla yerin dolsun Âşık hayatta aşkı için var Bir kendi, bir âlem-i gönlü var Sevgiyle aşkı orada yaşar Onun, aşkından başka neyi var Alem-i Sır
  2. Sırrına Sır Olan Dost Gülü! Bir sır vardır başka bir sırrın gönlünde. Arar o sırrı yaşadığı her günde. Sendeki güzel yüreğe dost oldum der. Gönlündeki o sırra sır gibi sözle! Zaten onun dostu görünmez bir sırdır. Nasıl görünsün ki sırrından arınır. Her kalbinin atışında bir ses gelir. Unutma beni sen dost dostunu bilir. Alem-i Sır der; o sır benim gönlümde. O açan bir güldür gönül âlemimde! Adı; sır çiçeği kendi açar dost gülü.. Sevgi kokusu vardır o’da gönlümde! Alem-i Sır
  3. Alem-i Sır

    Gönülden!

    Gönülden! Hele içimizde eylemezsek hazen Bu ruh-i sineyi hissettiysen, Sine-i süruru da hissedersin sen İşte sen beni de manen ağlattın Bu armağan gelirse âlem-i gönül den Bana değse, ne olur ki? Sana değmesin, nazar dilerim içimden Buyurun yürekte yeriniz var, derim ben Âlem-i Gönül de o çay içilir, o zaman Bu teşekkürü alabilirsem, sizden Bayram ederim ben, gönülden! Alem-i Sır * * * Hazen: (Hüzn) Keder. Tasa. Gam. Ruh-i: Ruha ait, ruhla ilgili. Ruhça. RUH: Ruh İnsanda, aklın erdiği bilgileri anlayan, his (duygu) organlarından beyne gelen duyguları alan, bedendeki bütün kuvvetleri, hareketleri idare eden, kullanan ve kendisi parçalanmayan bir cevher, varlık. İnsanların duygu organları ve hareket sinirleri, kalp ismindeki bir kuvvetin emrindedir. Bedenin dört yapı maddesi olan toprak maddeleri, su, hava ve ateş (hararet) ile yine insanda var olan nefis ve kalp kuvvetlerini bir arada tutan, çalıştıran kuvvet de, ruhtur. Kalbi (Yürek başkadır.) Sine: (farsça) kadın ismi 1. göğüs. 2. gönül, yürek. İç derinlik. Sürur: Sevinç. Manen: Mânâca. Mânâ cihetiyle. Ruhca. Esasca. Bâtınen. İç varlık bakımından.
  4. Alem-i Sır

    Nasıl Olurdu?

    Nasıl Olurdu? Neden, olmasaydı! Nasıl, olurmuydu? O zaman, neden? Nasıl olurdu? Alem-i Sır
  5. Alem-i Sır

    ...biliyorum!

    …biliyorum! Her yerim bağlı, her yerim kilitli! Karanlık bir odamı neresi, Bir hapishane gibi sanki! Burada; ne akşam var, ne gündüz! Meçhul bir yer, hiçbir vakit yok! Gelmeyen ben miyim? Yoksa gelemeyen mi? Mevsimler gelmez Yağmurlar yağmaz Yürek atmaz Nefes almaz Göz görmez Dil söylemez Kulak duymaz Can yok beden olmaz Kimse yok anlatılmaz Gelmeyen ben miyim? Yoksa gelemeyen mi? Buraya giren, bir daha çıkmaz Kapanır kapısı, bir daha açılmaz Bu meçhule, bedende dayanmaz Çürüyüp gider, hiçbir şey kalmaz Gelmeyen ben miyim? Yoksa gelemeyen mi? Bunları, sana söyleyemiyorum Posta yok ki, yollayamıyorum Bunları, gönlünde bırakıyorum Bu âlem-i dünyadan gidiyorum Âlem-i gönülde seni bekliyorum! Gelmeyen ben miyim? Yoksa gelemeyen mi? Bekleme beni artık, gelemeyeceğim Âlem-i gönülde, seni bekleyeceğim Orada, senin yolunu gözleyeceğim Seninle, âlem-i gönülde güleceğim Bu tek ölüm, bir daha ölmeyeceğim Gelmeyen ben miyim? Yoksa gelemeyen mi? Âlem-i dünyada artık ben yokum Hamdım, piştim, yandım ve kül oldum Bir daha, yeni baştan olamıyorum Cevher-i aşkımızı, sana sunuyorum Onunla, sen geleceksin, biliyorum! Alem-i Sır * * * Cevher; bir şeyin özü, maya, gevher; töz. değerli süs taşı, mücevher. büyük yetenek.
  6. Kahve İle Dost Sohbetleri! Dostların sohbet-i muhabbetleri Karşılıklı içtikleri keyif kahveleri Konuştukları tatlı dil sohbetleri Gönülden gelen o her sözleri Gönül ne kahve ister ne kahvehane Gönül bir dost ister kahve bahane! Acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır Gönül sohbet-i muhabbet-i yapmaktır Dost dostunu her daim anacaktır Dostlar aynı dünyada yaşamaktadır Gönül ne kahve ister ne kahvehane Gönül bir dost ister kahve bahane! Hele bize ikram olunan o kahveler O duygular ile gönül den gelenler Bir fincan kahvenin köpüğündeler Tatlı, orta ve şekersizdir kahvedeler Gönül ne kahve ister ne kahvehane Gönül bir dost ister kahve bahane! Buyurun siz nasıl alırdınız dostum? İkram olunacak kahveniz nasıl olsun? Şekersiz alayım tadı gönlümde dursun! Buyurun dostum kahveniz ikram olsun! Gönül ne kahve ister ne kahvehane Gönül bir dost ister kahve bahane! Haydi, dostlar içelim kahvelerimizi Yapalım sohbet-i muhabbetlerimizi Biz açalım Âlem-i Gönüllerimizi Doldurun dostlar kıraathanemizi! Alem-i Sır
  7. Sağ olasın dostum, gönlün huzur ve sevgiyle dolsun!
  8. Alem-i Sır

    Lüfi Gizem Aşk!

    Lütfi Gizem Aşk! Aşk, güzel anlaşılamayan bir esrar Yaşayan, Gizem ve Lütfi olacaklar Bir istek geliyor, Gizem’e Lütfi’den O’da kabul ediyor, bunu gönülden Nereden, nasıl geliyor bilinmeden Niçin, nasıl kabul ediyor gönülden O iki gönül, açılıyor aniden Eller tutuşuyor, âlem-i gönülden İki gönül bir bedende buluşuyor Onlar gerçek âlemde âşık oluyor Aşkın seni bir anda gelip buluyor Birleşip, damarda akan kan oluyor Aşk; sır ve esrarla dolu bir hayattır Aşkı ancak yaşayan anlamaktadır İki gönül, bir bedende kucaklaşır İçi Gizem, dışı Lütfi olmaktadır! Alem-i Sır * * * Gizem: Usun (akılın) erişemediği, açıklanamayan ya da çözülemeyen şey, sır, esrar. Esrarlı: Gizli yönleri bulunan, ne olduğu anlaşılamayan, akıl erdirilemeyen, gizemli, esrarengiz. içinde esrar bulunan. Lütfi: (arapça) erkek ismi - hoşluk, güzellik, iyi davranış.
  9. DOST İLE KAHVE İÇMEYE! Gönül bir mekân ister, kahve içmeye… O mekânda, dost ile sohbet etmeye! Ehl-i keyfe keyf katar, dostluk kahvesi Sohbette içenlerin, gönülden gelir sesi! Alem-i Sır
  10. Hey! Dostum, sana bir davetiyem var. Tabii ki, kabul buyurur ve benimle âlem-i mekânda dostlar kıraathanesinde bir dost ile ehl-i kahvesi içmeye, ne dersin? İnan ki, bunu gönülden anlamayan ve hissedemeyen çok insana, saçma gelebilir. Olsun, bizim onlarla bir ilgimiz yok zaten. Biz sadece hisseden ve hissetmeye hazır olan, her gönül dostu ile bunu manevi olarak hisseder ve manevi olarak sohbet-i muhabbetimizi yaparız. O yaşadığımız yer ise; Âlem-i Gönül dünyasıdır. Orada seninle manevi kardeş de oluruz. Saygı dolu, selâmlarımı sunarım. Allah'a emanet ol, dost kardeşim!
  11. ...bir desen! Sırrı, sır ile kaplar isen… Olur, o’da sana bir desen! Alem-i Sır Âlem-i Gönül de, dostlar âlemine desen olan bir dost buldu ve dostuna ithafen der ki: OLSUN VE DOLSUN! Canlar bedende olsun Benden dostlara olsun Dostlar gönülde olsun Gönüller sevgiyle dolsun Alem-i Sır * * * DESEN: 1 . tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerine yapılan çizim. 2 . tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösterme, tasvir. 3 . görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış çizgi resimlerin hepsi.
  12. "Bir insanın "insan gibi" oluşu, onu sevmem ve saygı duymam için yeterli bir sebeptir."
  13. Önce ben sizden özür dilemek isterim. Belki benim size yazdığım cevap biraz sert veya kırıcı olabilir. Fakat ben hiç kimseyi helede sizin gibi anlayışlı ve özgür düşünen ve kırıcı olmayan bir beyefendiyi asla; ne kırmak, nede üzmek istemem ve zaten bu benimde haddim değil ve olamaz. Sayın dostum, bazen bir şeyleri bizler yanlış veya eksik anlayabiliyoruz ve bunuda cevaplarken biraz kırıcı veya üzücüde olabiliyor. Ama anlayış ve kibarca hoş görülü olmak her şeyi hallediyor. Ben sizin gibi anlayışlı ve hoş görülü beyefendi bir kişinin dilerim ki, her yazılarımda yorumlarını özgürce ve dilediği gibi yapmasıdır. Belki bizlerde bazı eksiklerimizi ve yanlışlarımızın farkına varır da, düzeltiriz. Bu tür yorumlar çok anlam ifade ederler. Size gönülden ve saygılarımla teşekkür ederim, daima arzuladığınız gibi ve huzur dolu, mutlu, sağlıklı bir yaşamınız olsun! Saygılarımla, selâmlar!
  14. Selamlar! Önce kendi açınızdan bir yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Fakat her kelimeyi biraz geniş ve genel olarak araştırıp anlamını veya anlamlarını bulmak ve emin olmak için her kelimenin bir kaç çeşit anlamları olduğunu bilmek gerekir. Tıpkı Türkçe dilimizde olduğu gibi; (Yüz: Doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı. İnsanın; göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat. v.b.. / Yüz: (Mimarlık) Bir yapının dışa bakan düşey yüzeylerinin tümü. Örnek; önyüz, yanyüz, arkayüz gibi. v.b.. / AŞ: Bir yerin öte yanına geçmek. / AŞ: Yemek, çorba, yiyecek şey. v.b.. / İN: Çukur; iniş. Koyun pisliği, davar tersi, hayvan pisliği. Hayvan barınağı, hayvan yeri. / BEL: Bağ ve bahçelerde toprağı alt üst yapmakta kullanılan araç. Vücudun göğüs ile karın bölgeleri arasında kalan kuşak kısmı.) Evet, işte bu ve benzeri bir çok kelimenin birkaç çeşit anlamları olduğu gibi. ZENA da öyle bir kelime ve bende o kelimeyi; "kısa olan ölüm tehdindeki vakit çok geç gelmişti ve o ızdırap, işkence ve acı çekmekte idi, nasıl şarkı söylesin canı derdinde" anlamında kullandım. Şiirlerdeki kelimeler, çok değişik anlamları ve yeri olan kelimelerdir. Şiiri çok dikkatli ve anlamına uygun okuyup anlamalıdır, okuyanlar! ZENA': (Osmanlıca - Türkçe Sözlük) Kısa boylu ve dar nesne. ZENA: (Sözlük.info.tr) Zena` Türkçe Anlamı: Anlam 1 : Kısa boylu ve dar nesne.
  15. …canı derdinde! Küçük kız tutsak olmuş dediler Düşmüş o’da çarklar içine Zamanı çeviren yelkovanlar, akrepler Nasıl şarkı söylesin, canı derdinde! Küçük kız tehdit ile tehlikede Her şey bitti, canı gitmek üzere Çok geç, gelmiş vakti zena Nasıl şarkı söylesin, canı derdinde! Düştüğü yer dipsiz bir kuyu Dibi olmayan kuyunun, bulunmaz suyu Olsa da suyu, çıkarmaz kimse onu Nasıl şarkı söylesin, canı derdinde! Alem-i Sır * * * ZENA: Kısa boylu ve dar nesne.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.