Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Cordoba

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    75
  • Katılım

  • Son Ziyaret

1 Takip eden

Cordoba - Başarıları

Meraklı

Meraklı (6/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. tatile çıkınca farkettim. Bunlar gemiyi azıya almış. Sahilleri parsellemişler.
  2. valla bana sorarsanda don başörtüsünden daha büyük bir ihtiyaç. Don senin için büyük bir gereksinim olmayabilir ama sanırım diğer insanlar için büyük bir gereksinim. Rahat etme meselesi sanırım. "Fermuara dikkat" şeklindeki tecrübeye dayalı tavsiyen için sağol. Ben şahsen vazgeçmeyi düşünmüyorum giymekten. İnsanlar görsün görmesin. Bencede sus yani
  3. Selam,

    Bu saatte misafirlik pek olmaz ama, bu güzel gözlerle bir uğrayayım dedim:Pp

  4. bir söylesene ne demiş Aziz Nesin, nasıl insanların canından çok sevdiği değerlere laf atmış. ikide bir aynı şeyi tekrarlayan adam bilir dimi. ne demiş. şimdi akşama kadar google da dolaşabilirsin. olur a birşey bulurum diye. ama hiçbir şey bulamazsın. evet arkadaşım. Ne demiş Aziz Nesin ?
  5. Yarışmayı kazandığı yıl, Rock n coke 'tan teklif almış reddetmiş ve alternatifi Barışa Rock'a katılmıştı.
  6. bunuda şimdi gördüm. Ya cidden hukuk bu kadar işine geldiği gibi yorumlanır. Tabi şaşmamak lazım, neticede sahibinin sesi bir gazete olan zamanın yazarı Gerçi vatandaşta "kanaatimizce " demiş ama. Tabiki bu yazıyı yazarken kimsenin eline bir anayasa kitapçığı alıp örnekçeye bakmayacağını öngörmüş olmalı. zira : neder 106. Madde : "ölüm, çekilme veya başka bir nedenle boşalması halinde" diyor. Ve Mustafa Şentop adlı şahıs, "görev süresinin dolması" nıda "başka bir nedenle" nin içine sokuyor. Anayasa, görev süresi dolan cumhurbaşkanının yeni cumhurbaşkanı görevine başlayana kadar göreve devam edeceğini açık olarak belirtmiş. peki "ölüm çekilme veya başka bir nedenle" de "başka bir nedenle" ile ne anlatılmaktadır. Cumhurbaşkanının gaipliğine karar verilmesi Cumhurbaşkanının vatana ihanet ile suçlanması Cumhurbaşkanının fiziki veya ruhsal sağlık halinin görevi ifasını namümkün kılması Cumhurbaşkanının esir edilmesi Cumhrubaşkanının Ülkeyi terk etmesi/kaçması vs gibi hiç hesapta olmayan ve olağan üstü şartlarda Anayasada ve devletin işleyişinde boşluk oluşmaması için getirilmiş bir maddedir. Hukuk fakultesinin kapısından girmiş herkes bilirki. Anayasa "ön görülmemiş hal" koyduysa ("veya başka bir sebeple" öngörülmemiş hali ifade eder" . bunu diğer hiçbir maddesinde öngörmemiş olması lazım. Oysa Anayasa, bir önceki cumhurbaşkanının görev süresi dolduğu halde, yeni bir cumhurbaşkanının göreve başlamadığı halde ne olacağını 102. maddede öngörmüş ve görev süresi dolan cumhurbaşkanının görevine devam edeceğini belirtmiştir. Dolayısıyla "görev süresinin dolması" nı "öngörülmemiş hal" ller arasında sayan kişi, bunu ancak siyasi görüşü uyarınca yorumlama saikiyle yapmış olabilir. özetle : Anayasa "görev süresinin dolması" nı öngörmüş ve bunla ilgili bir madde koymuştur. 106. maddedeki "veya başka bir sebeple" kısmına kesinlikle "görev süresi dolması" nı dahil edemezsin. O kısım ancak anayasanın hiçbir maddesinde öngörülmeyen olağan üstü halleri kapsar ve ihtiva eder (vatana ihanet, sağlık durumu, esir edilme vs gibi) benim derdim hukuk hukuk deyip hukuğu işimize geldiği gibi yorumlamaya kalkıp. Temel hukuk bilgilerine aykırı düşmemek lazım kanımca....
  7. dostum sen gerçekten Türkiye'den baya uzak kalmışsın. O sorduğun sorulara şöyle bir cevap olamazmı. "Turgut Özal'ın oğlu, Ahmet Özal Cem Uzanla ortak olduğu için olmasın. Kredilerde, ihalelerde, izinlerde Uzan ailesi kayırılmış olmasın " Albayrak ailesinin bugünkü varlığı nasılki "üstün girişimci ruh" la değilde, Refah Partisi ve AKP nin kendilerine tanıdığı üstün imtiyazlarla gerçekleştiyse. Aynı şey Uzanlar içinde Özal döneminde geçerlidir. Evet onlardan önce özel televizyon kurabilecek güçte şirketler vardır. Ama özel televizyon iznini almak diyede bir şey var dimi. Adamın ortağı Turgut Özal'ın oğlu olursa pek şaşırmamak lazım "ilk" olmalarına. bunuda "vizyon" a bağlamak ne diyeyim gülünür ancak Ha keza özel radyo kurmak için çok kişide vizyon vardı ama yine özel radyo kurma izninin ilk olarak uzanlara verilmeside "vizyon" la ilgili olmasa gerek. sana tavsiyem "uzanlar: bir korku imparatorluğunun çöküşü" diye bir kitap var onu okuman. Cep telefonu getirmek için bir çok şirkette vizyon vardır ama. İthalat için devletin kefil olması her "vizyon" sahibine teşrif olmaz. Adamlar Özal ailesiyle kurdukları bağ ve yarattıkları korku imparatorluğuyla memleketin balını kaymağını yemişler, herşeye ilk önce konmuşlar ve hepsini batırıp, kaymağını kendileri yiyip zararınıda vatandaşın vergilerinin üstüne yıkmışlar sen buna "vizyon" diyorsun. ve ne hikmetse bu saydığın kalemlerde ilk olan uzanlar sonunda bu kalemlerde yaptıkları her işte yolsuzlukları ortaya çıkmış ve faturasını sen türkiyede olmasanda biz ödüyoruz. Uzanların motorola ya olan borçlarını biz ödüyoruz. Uzanların imar bankasından hortumladıklarını biz ödüyoruz. Uzanların Berke barajıyla devleti uğrattığı zararı biz ödüyoruz Uzanların devletten aldığı ve ödemediği kredileri biz ödüyoruz Uzanların çifte muhasebe ile ödemedikleri vergiyi biz ödüyoruz. Bu senin yaptığın çok ucuz bir genç parti propagandası olmuş. Bir dolandırıcıyı, Ürdün gibi bir ülkenin vatandaşlığına geçmek için Ürdün'ün kralına yalvarma içeren bir mektup göndermiş adamı. Sırf yaptığı yolsuzluklar yüzünden vatandaşın sırtına iki ek vergi yüklemiş bir adamı bu ülkenin başbakanı olarak görmek istiyorsan bence olduğun yerde kal not: bu arada seçim anketi olan sayfada bir siyasi partinin reklamı olmasıda gayet "şık" olmuş
  8. yalnız bu yöntemle orjinal yapınca, güncellemeleri kapatın. çünkü güncellemelerle beraber korsan yazılım uyarı programı diye bir yama geliyor. ve sonradan onu silemiyorsunuz. XP niz orjinal görünsede, office veyahut başka herhangi bir program lisanssız olunca yama sizi sürekli uyarıyor. Ama öyle böyle değil her on saniyede bir. Oldukça sinir bozucu.
  9. Allah Gani Gani rahmet eylesin.
  10. Cordoba

    Önemli

    Bence türkiyede kutuplaşan siyaseti normale çevirmenin bir şansı vardı. Onuda AKP içindeki radikaller ellerinin tersiyle itti. Sağlam bir kalelerinide kaybederek. Şimdi, Başbakan bizde uzlaşma istiyoruz dediğinde. Muhalefette Abdullatif Şener üzerinde uzlaşabileceklerini söylediğinde, zormuydu onu aday göstermek ? Veyahutta, Bülent Arınç'ın başbakanın öne sürdüğü isim olan kendi bakanlarının Cumhurbaşkanlığı adaylığına (Vecdi Gönül) eşinin başı açık olduğu için karşı çıkması ? CHP, DYP, ANAP Abdullatif Şener'İn adaylığına sıcak baktıklarını söylemişlerdi. Ama AKP ne yaptı, en populer bakanları üzerinden bile uzlaşmaya yanaşmadığı gibi. Son saate kadar adayını dahi açıklamayıp oldu bittiye getirmeye çalışmadımı işi. Herşeyden önce, seçimden bir kaç gün öncesine kadar adayını açıklamamak ne demek. Amaç ne ? yapılmaya çalışılan şey ne ? Bunu anlamak mümkün değil. Birde Bülent Arınç'ın yaptığı gibi "illa eşi türbanlı olmalı" kavgası verirsen, karşı kavgada olur tabi. Bence AKP Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde bilerek uzlaşmadan kaçtı ve bunu seçimler için ana propaganda konusu yapmayı tasarladı. başka hiçbir izahı yok. AKP bunu bir kavga ve inat konusu haline getirmeden halledebilirdi. Ve şimdi köşkte, Şener oturuyor olurdu. Kimsede itiraz etmezdi. Abdullatif Şener, gerek kişiliği gerekse siyasi donanımıyla toplumdaki tüm unsurlarla ilişki kurabilen, empati yapabilen bir isimdi. Hatta Türkiye dışındada. Yani kendisi her nekadar öyle olmadığını söylesede dünya "islamcı" olarak bilinen bir partinin bakanıyla, sosyalist bir ülkenin liderinin oğlunun başbaşa görüşmesi önemli ve güzel bir şeydir. Cumhurbaşkanlığı böyle vasıflar gerektirir. Türkiye'Nin şu an ( siyasi yönden kastetmiyorum) böyle bir cumhurbaşkanına ihtiyacı vardır. Yani tüm toplumun konsensus sağlıyacağı birine. aksi taktirde, ne 367 ne başka bir şey gül seçilmiş olsada, kriz devam edecekti. neticede padişah koltuğu değilki. Cumhurbaşkanlığı konusunda, AKP mazlumu oynamaya çalışsada. Kendiside oldukça kavgacı bir politika izledi.
  11. doğru, Taksim meydanı sadece 1 mayıs'ı kutlamak isteyenlere kapalı. Onun haricinde herkese açık. Bunada bir kulp bulamadılar.
  12. Cordoba

    Spartaküs, Malcolm X, Şule Yüksel

    asıl senin nasıl bir dansı sürdürmeye çalıştığını anlamak zor. Bize spartacus'le malcol x'le aynı potada olarak sunduğun kişiki, yazılarında anti emperyalist gençleri hedef gösteren. Onları ahlaksızlıkla suçlayan, kitaplarında onlar için karalamalar yapan birisi. Anti Emperyalist gençleride geçtim. yazdığı romanlarda kendi tarikat yaşantısını yaşamayanların, derin bir ahlaksızlık, fuhuş batağında gibi gösteren birisi. Malcolm x'e gel çizdiği prototipe kendisinin bile uymadığı, yani ortama girince, mutaassıp, ortamdan çıkınca plajlarda bikiniyle gezen bir hanımefendi olduğunuda anlattık. "onlar benim eski resimlerimdi" yalanınıda gösterdik. Zira gazeteciler, şule yüksel'in böyle bir kampyayla öne sürüleceğini önceden kestirip el altında bulunsun diye fotoğraflarını çekemeyeceğine göre. Kısacası CIA eliyle türkiyede anti emperyalist gençlere karşı başlatılan ve Kanlı Pazar'a ülkeyi götüren yolda, yazıları ve söyledikleriyle bu amaca hizmet etmiş bir aktör kendisi. Böyle bir aktördende hayatlarını anti emperyalist mücadelede kaybetmiş Malcolm ve Spartacus çıkmaz. ne kadar cilalarsan cilala çıkmaz. Zamanında denenen gibi Abdullah Çatlı'dan bir Deniz Gezmiş çıkmayacağı, Zerkavi'den bir Che Guevara çıkmayacağı gibi. Şule Yüksel'dende ne malcolm çıkar ne spartacus. Ben olmayna şeylerle, iftiralarla, yalanlarla "hücüm" etmem. yok kardeşim, yalan söylüyorsun, şunu yazmamış, şunu söylememiş şunuda yapmamış diyen varsa buyursun. resime gelince. Milli Gazetede Şule Yüksel adıyla çıkan bir resim üçüncüsü. resimin özelliklerine tıklayarak sayfaya ulaşabilirsin. Artık Milli Gazete Şule Yüksel diye bir başkasının resmini yayınladı diyorsan, ona bir şey diyemem. Benim kendisini gördüğüm her resmin kara çarşaflı. Resimleri niye verdiğimde açık. Önce bana "şule yüksel'le kara çarşafı nasıl bağdaştırıyorsun" diyeceksin. ben kendisinin kara çarşaflı resimlerini yayınlayıncada, itiraz edeceksin. işe göre yani. Not: senin benle işin olsun diye yazmıyorum. Yazmanda benim için bir nimet falan değil Onun için ikide bir aynı şeyi zikretmene gerek yok.
  13. Kim islam dışı ? Sen kendini oturduğun yerden herkesten daha fazla müslümanmı sanıyorsun ? Müslümanlığı dünyada bir tek HAMAS temsil ediyorda, onu eleştirenlerde kafir dimi. Evet bu insanların mantığına göre bu böyledir. Bunun HAMAS'ın mantığından bir farkıda yoktur. Siz hamasımı eleştirdiniz o zaman islam düşmanısınız. Dünyada müslümanlığın temsilci hamas'tır, müslüman kardeşlerdir, el kaide dir. Onlara karşı olanlarda müslüman olamaz. Şimdi bu vatandaş, önce fikir tartışması yapmaya çalışıyor. Ondan sonra aynı akit bilmem ne gazeteleri ağzıyla. Kendini tartışmada tek savunma tarzı bu "siz müslüman değilsiniz". Ya merak ediyorum siz karşınızdakini kafir ilan etmeden tartışmayı hiç öğrenemeyecek misiniz ? Adam kalkmış, bir kişi hakkında ağır ithamlar içeren iddiayı ortaya atmış. Yok Dahlan israile mektup yazmış Arafat'ı öldürecek diye. Biz ne diyoruz, varsa gururun iddianın arkasında durursun. "Belgeli" diyen adam paylaşır . Neredeymiş o mektup, kim okumuş ? Vatandaş kendi fikriyatının klasik savunma yöntemine girmiş hemen "siz müslüman değilsiniz, siz islamın düşmanısınız" Oturup linç çığırtkanlığı yapmadan tartışmayı becerebilmek üstün bir meziyet değildir. Kaldıki kimsede silah zoruyla tartışmak zorunda bırakılmıyor. Filistin özerk bir devlettir. Birleşmiş Milletlerde temsil edilir. Ankarada Filistin Büyükelçisi vardır. Daha Filistin'in ne olduğunu bile bilmeyen. Filistin'e olan tek ilgili, Hamas Gazze'de şeriat uygulamaya başlayınca olan birisinin bunları bilmemesi gayet normal. "Filistin başbakanı İsmail Haniye hükümet kurma çalışmalarının sona erdiğini duyurduktan kısa bir süre sonra hükümete iştirak eden bakanların nihayi listesini Mahmud Abbas'a sundu. Mahmud Abbas'ın listeyi onaylamasının ardından yaptığı açıklamada, listeden memnun olduğunu açıkladı. İsrail, İsmail Haniye'nin Abbas'a sunduğu yeni Filistin kabinesiyle görüşmeyi reddettiğini açıklarken, Beyaz Saray, İsrail ile müzakerelere olanak sağlaması için, Abbas'ı Orta Doğu Dörtlüsünün uluslararası taleplerine yanıt vermeye çağırdı. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ise Haniye tarafından Mahmud Abbas'a sunulan yeni kabineden memnun olduklarını açıkladı. Musa, yaptığı yazılı açıklamada, yeni hükümetin kurulmasının ardından uluslararası toplumu Filistinlilere uygulanan boykotu kaldırmaya çağırdı. "http://www.tgrthaber.com.tr/news_view.aspx?guid=6a1c74cc-3990-40fd-af5a-9bc6ff4f6b66 El Fetih tüm baskılara rağmen Hamas'la "birlik hükümeti" ni kurmuş. ve dünyaya bu hükümeti içinize sindirmek zorundasınız demiştir. Hükümet kurulduktan sonra ise, Hamas Gazzede isyan başlatmıştır. Filistin Hamas isyan başlatana kadar her zaman birleşikti. Bir gün bile ayrı olmadı. Derdi Filistinde İsrail zulmune son vermek değil. Filistinde şeriat devleti kurmak olan hamas piyasaya çıkana kadar. Masaya oturacaksın, El Fetih'le birlik hükümeti kuracaksın anlaşacaksın. ertesinde başlıyacaksın saldırılara. Ondan sonra kim uzlaşmacı he. Okuyacaksın öğreneceksin. bak ben kaynaklarımı ve gerçekleri açık açık ortaya koyuyorum. sen önce medeniyet fobini bir kenara bırak. Senin gibi düşünmeyen herkesi kafir diye karalayan birisi asla müslüman olamaz. Elhamdülillah müslümanım. Kimsenin dinine sataşmayacak. sıkıştığım yerde karşımdakinin dinine saldırmayacak kadarda ahlaklı bir müslümanım. Bende bu forumda bazı beyinlerin, Şeriatçılığa yapılan eleştirileri müslümanlığa yapılmış gibi göstermeye çalışıp. sıkışınca cevap veremeyince şeriatçılığı eleştirenlere "kafir" etiketi vurmak dışında bir kapasitelerini göremedim. Karşısındakileri islamın dışında ilan etmeye teşebbüs edecek kadar gözü dönmüş insanların müslüman olabileceğine inanmakta gerçekten zor. Not: hala bol slogan atanın iddiasının arkasında durmasınıda bekliyorum. Belgeli ispatlı diye sıralanan yalanların ispatını gösterebilmek gerekir dimi.
  14. Cordoba

    Spartaküs, Malcolm X, Şule Yüksel

    tekrar soruyorum. Bana karaçarşafla , şule yüksel'i nasıl bağdaştırırsın diyen kişilere. Bu karaçarşafmı değil mi ? Birikincisi, şule yüksel'in yayınlanan resimleri, daha önce çekilmiş resimleri falan değildir. Zira şule yüksel bu şekilde ünlü olduktan sonra basının dikkatini çekmiştir. Ve resimleri yayınlayan basın organları ünlü olmadan önce şule yüksel'İn resimlerini neden çeksin. Şule Yüksel bir yandan il il dolaştırılıp. Şovunu yaparken çekilen resimlerdir. O dönemin basın camiasında, göründüğü gibi yaşamayan insanlar için kullanılan bir tabir olmuştur "Şule Yüksel gibi" tabiri. O bir kampayanın aktörüdür sadece. Türkiyede ve ortadoğu coğrafyasında ABD'nin "Yeşil Kuşak Projesi" nin bir aktörü. Yani ABD karşıtlarına karşı islami yapıları kullanma projesi. Şule yüksel'in romanlarının edebi hiçbir yanı yoktur. Güncelin ihtiyaçlarına uygun propaganda hiakyecikleridir. Mesela: Şule Yüksel'in "Huzur Sokağı" romanı : "bu ******** ve hayasız kız, aynı zamanda Türk Solu, Ant gibi azılı komunist gazeteleri okumaktaydı" " Kızın zengin ve ahlaksız babası, kızını vermek için oğlannın namazı bırakmasını şart koşuyordu" Roman tıpkı "imam hatipler dışında tüm okullarda fuhuş var " diyen android gibi. O yıllarda üniversitede okuyan ve tarikatçı olmayan herkes ahlaksızdır, fuhuş alkol batağındadır. Sadece tarikat toplantılarına katılanlar temizdir temasına dayalı. Namaz kılan esas oğlanın namaz kılması ve müslüman olması, herkes tarafından sorun edilmiş. Herkes nasıl becersekte oğlanı namazdan vazgeçirsek derdine düşmüştür romanda ucuz propagandif yazıtlar. Yani Minyeli Abdullah'ın üçüncü dördüncü sınıf bir kopyası. Kendisi bir süre belli bir kapmanyanın aktörü olmuş. Resimlerinin ortaya çıkmasından sonra ise, sahneyi terk-i diyar etmiştir.
  15. öncelikle uslupmuş ve taraftar olmamakmış. Şimdi bu arkadaşların kaynaklarına bakalım, Akit, Milli Gazete, Yeni Şafak gerçekten tarafsızlık adına şahane kaynaklar Biri kalkar, Abbas şöyle demiş der. Yalan deriz çünkü yalandır. Biri kalkar, Dahlan Arafat'ı öldürmüş, İsrail'e mektup yazmış, Belgelendi der. Hani belge deriz zira buda yalandır. Benim anlattıklarımmı hangi haber kaynaklarında geçiyor ? Hamas'ın Gazze'de Filistin devletinin bayraklarını indirmesimi ? Hamas'ın "Gazze'de islam devletinin ilk adımıdır bu" beyanı mı ? Hamas'ın Gazze'de Şeriat yasalarını uygulamaya başlaması mı? İsrail'İn tarihindeki ilk kez karşı ateşle karşılaşmadan Gazze'de operasyon yaptığımı Bunlarmı hangi haber kaynaklarında geçiyor ? Tüm haber kaynakları, Hamas'ın kendisi ve gözleri olan herkes desem. Zira ben iftiralarla, yalanlarla, fanatik taraftar basın organlarının ağzıyla konuşmam. Şu söylediklerimden birisini yalanlıyabilecek olanında her söylediğini kabul eder haklısın derim. Birde "Filistin Halkı'nın tercihi" imiş. Filistin halkı Hamas'a. Filistin bayraklarını gönderden indir diyerekmi oy vermiştir. Yaser Arafat'ın evini yerle bir et. Tabloları üstünde poz ver. Gazze duvarlarında bulunan bütün resimlerine kurşun yağdır diyerekmi oy vermiştir. Filistin devletini temsil eden herşeyi Gazze'de yok et diyerek mi oy vermiştir ? Gazze'de Şeriat yasaları uygula. Yada Gazzede "İslam devleti" kur diyerekmi oy vermiştir ? Sorun Filistin değil kişilermiş. Filistin bayrakları Dahlan'ı, Abbas'ımı temsil ediyorduda HAMAS hepsini indirdi. Filistin devleti yasaları Dahlan'ı Abbas'ı mı temsil ediyorduda HAMAS onları askıya alıp yerine kendi yasalarını getirdi ? Gazze'yi ele geçir. Filistin devletini temsil eden ne varsa hepsini yerlebir et. Bayrakları gönderden indir yerine kendi bayrağını as. Filistin devleti yasalarını askıya al kendininkileri uygula. Peki Gazze'yi nasıl yöneteceksiniz sorusuna "İsrail bize bakmak zorunda" diyerek karşılık ver. Mahmut Abbas Hamasın arap devletleri tarafından bile yalıtıldığı bir dönemde. Onunla geniş tabanlı hükümet kurdu. Çıkıp tüm dünyaya "Bu geniş tabanlı hükümeti sindirmek zorundasınız " dedi. HAMAS ne yaptı. Hükümet kurulur kurulmaz. Fırsat bu fırsattır düşmanı uykuda basalım mantığıyla Gazzede saldırılara başladı. Sen kalkacaksın silah zoruyla ülkenin bir bölümünü ele geçireceksin. Orada devletin bayraklarını indireceksin. Devletin yasalarını askıya alıp kendi yasalarını uygulayacaksın. Filistin devletinin resmi komutanlarının evlerini basıp. Çoluklarıyla çocuklarıyla birlikte katledeceksin. Ondan sonra ülkenin devlet başkanı seni yasadışı ilan edince. Bunun adı haksızlık olacak öyle mi ? Ya siz bu mantığı insan mantığının neresine sığdırıyorsunuz ?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.