Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

uykusuz

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    25
  • Katılım

  • Son Ziyaret

uykusuz Hakkında

  • Doğum Günü 15-10-1973

Diğer Bilgiler

  • Website URL
    http://www.uykusuz.biz
  • ICQ
    0

Profil Bilgileri

  • İlgi Alanları
    Edebiyat, Bilgisayar, Sinema, Felsefe

uykusuz - Başarıları

Yazar

Yazar (5/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. uykusuz doğum gününüz kutlu olsun!

  2. uykusuz doğum gününüz kutlu olsun!

  3. uykusuz doğum gününüz kutlu olsun!

  4. uykusuz doğum gününüz kutlu olsun!

  5. uykusuz doğum gününüz kutlu olsun!

  6. uykusuz doğum gününüz kutlu olsun!

  7. uykusuz doğum gününüz kutlu olsun!

  8. Bilimadamları, kendilerini uzaylıların kaçırdığını iddia eden insanların büyük çoğunluğunda bir tür uyku bozukluğunun görüldüğünü açıkladılar. İngiliz uzmanların yaptığı araştırmaya göre, uzaylılar tarafından kaçırıldığını savunan kişiler, ‘uyku felci’ denen ve insanın yarı uyanık olduğu halde hareket etmesini engelleyen bir rahatsızlıtkan mustarip. Londra’daki Goldsmith College’ın Anomalistik Psikolojik Araştırmalar Bölümü Başkanı Chris French, uyku felcine yakalanan bir insanın uyanık olduğunu algılayacağını, fakat rüyadaymış gibi çevresinde var olmayan şeyleri görüp duyabileceğini bildirdi. Hareket etme yetisinin de kaybedilmesiyle ciddi bir deneyim yaşandığını vurgulayan French, ‘Bu haldeyken parlak ışıklar, korkutucu şekiller görülmesi çok doğal’ dedi. Ancak araştırmaya göre, uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia eden herkesi bu kategoriye sokmak yanlış. Bu tür insanlardan bir kısmının daha önce de normal ötesi olaylarla karşılaştığını iddia ettiği, bir bölümünün ise asosyal eğilimlere sahip olduğu belirtiliyor. Bazılarının ise, uzaylıların sırf onların üzerinde deney yapmak için evrenin öteki ucundan geldiği iddiasını bir tür ‘ego tatmini’ olarak kullandığı ifade ediliyor. Kaynak:hurriyet.com.tr
  9. İşin doğrusu geçen sezon sonunda avrupa yakası artık monotonlaşmıştı, aynı tip espriler, kardeş kavgası vs., ama bu sezona daha formda başladı. Ben bir de yabancı damadı seyrediyorum, yine çoğunluğu tiyatro kökenli oyuncular, oyuncular başarılı olunca dizi de keyifli seyrediliyor. Bir de cnbc-e de pazar geceleri 23.00'de nip-tuck var. Her zevke hitap etmeyebilir ama farklı ve sürükleyici. İki estetik cerrahın hem hastalarıyla olan ilişkileri hem de özel hayatlarındaki iniş çıkışlar. 18 yaşın altındakilerin seyretmesi sakıncalı yazısı çıkıyor, sadece cinsel içeriği yüzünden değil ameliyat sahneleri de bayağı ayrıntılı gösterildiği için sanırım.
  10. Haftalık dergisi son sayısında internetin mucidi Vinton Cerf’in hikayesini anlattı. Vinton Cerf, 1970’li yıllarda üniversiteyi yeni bitirmiş, yirmili yaşlarının sonunda bir matematik mühendisiydi. Doğuştan kulakları duymayan Carinne’e aşık oldu. Carinne, kimseyle iletişim kuramıyor, telefonla bile konuşamıyordu. California Üniversitesi Matematik Mühendisliği’nde bilgisayarlar arası bilgi transferiyle uğraşan Cerf’in ise tek isteği karısını mutlu etmekti. İnternet, o zamanlar askeri amaçla kullanılan bir sistemdi. Sivillerin kullanamadığı internet, kısa sürede 200 ayrı sivil kuruma yayıldı. Cerf interneti geliştiren bilim adamları arasındaydı. Ancak o daha önemli bir şey yaptı ve interneti karısının da kullanabileceği bugünkü haline getirdi. En çok karım sevindi Eğer bunu yapmamış olsaydı internet denilen uçsuz bucaksız dünyada kimse istediği bilgiye ulaşamazdı. Cerf bugün, “Karım artık üniversitede okuyan oğlumuzla bile internet yoluyla konuşabiliyor. Kimbilir belki de interneti karımı mutlu edebilmek için icat etmişimdir” diye konuşuyor. Kaynak:www.ilginchaber.com
  11. PARİS - Fransızlara göre Dünya'nın sonunu büyük bir patlama ya da göktaşı değil, ineklerin 'geğirti'si getirecek! Hükümetin araştırmasına göre, atmosfer için felaket oluşturan büyükbaş hayvanlar havaya bu ülkedeki 14 petrol rafinerisinden daha fazla, ozonun delinmesine yol açan gaz salıyor. Sonunda çevrenin düşmanlarını bulan Fransızların araştırmasında, büyükbaş hayvanların, bu ülkedeki sera etkisine yol açan gazların salımında yüzde 6.5 oranında sorumlu oldukları saptandı. Bu hayvanlar geğirtileriyle her yıl atmosfere 26 milyon ton, dışkılarıyla ise 12 milyon ton, sera etkisine yol açan metan gazı salıyor. Fransa'daki 14 petrol rafinerisinin havaya saldığı toplam gaz ise 13 milyon ton. Koyunların payı daha az Fransa'daki 20 milyon büyükbaş hayvan, tüm hayvanlar içinde yüzde 80'le atmosfere en çok gaz salan kesim olarak suçlanırken, koyun, keçi, domuz ve kümes hayvanlarının ise yeryüzünün ısınmasındaki fazla suçlu olmadığı görüldü. Araştırmada, büyükbaş hayvanların ve diğerlerinin besleyici değeri daha yüksek parçacıklı, soya veya yonca gibi sindirimi daha kolay yemlerle beslenmesinin çözüm olacağı belirtildi. (Independent, aa) www.radikal.com.tr
  12. uykusuz

    Cunda & Asos

    Arkadaşlar, Daha önce Ayvalık'da kaldım ancak bu sefer Cunda adasında kalmak istiyorum. Daha önce kalıp memnun kaldığınız ve tavsiye edebileceğiniz bir yer var mı? Bir de Asos'daki Kanara Motel'i biliyor musunuz?
  13. Eski sevgiliyi unutabilmek ya da unutamamak ayrı bir hikaye de; esprilere hem güldüm hem de bir zamanlar o kadar yakın olunan bir insan hakkında bu kadar sert şakalar yapılabilmesi içimi sızlattı. Duygusal bir günümdeyim herhalde...
  14. İlk olarak ABD'de açılan bilgisayar ve internet bağımlılığı kliniklerinin sayısı Avrupa ve Uzakdoğu'daki örnekleriyle çoğalıyor. Çin de klinik sahibi ülkeler arasındaki yerini aldı 100 milyon kullanıcıyla ABD'den sonraki en kalabalık internet nüfusuna sahip Çin'de bu sene açılan 'internet bağımlılığı kliniği' ekrana bağımlı hale gelen küçük yaştaki bedenleri 'arındırmaya' çalışıyor. Ülkedeki ekonomik refahın artmasına paralel olarak yaygınlaşan bilgisayar ve internet, beraberinde kendine tutkun bir kitleyi de yaratmış. Devlet politikası olarak eğitim ve iş amacıyla bir yandan teşvik edilen internet diğer yandan yoğun bir sansür ve denetim mekanizması içinde işliyor. Çoğu ruhsatsız faaliyet gösteren internet kafelere yapılan baskınlarda şu ana kadar binlerce kişi hapse gönderildi. İntihar ve cinayete meyilli Klinikte tedavi gören ilk grup çocuklarınn tamamı internetteki diğer kullanıcılarla birlikte oyun oynamak ya da sohbet etmek yüzünden okulu yarıda bırakanlardan seçilmiş. Kliniğin yöneticisi Dr. Tao Ran, 14-24 yaş arasındaki bu 'bağımlı' çocukların depresyon, panik atak, insanlarla iletişime girmede korku ve isteksizlik gibi ortak sıkıntıları paylaştığına dikkat çekiyor. Oyun ve internet bağımlısı çocukların bir kısmınınsa cinayet ve intihara meyilli olduğu anlaşılmış. Uzmanlar bunu eyleme dönüştüren çok sayıda çocuk olduğunu da hatırlatıyor. Hemen hepsi uykusuzluğa bağlı olarak sosyal yaşamdan kopmuş ve aşırı kilo kaybı yaşamış. Hatta bazıların yemeklerini bile sadece bilgisayar başında yiyebildiği ortaya çıkmış. www.radikal.com.tr
  15. Nietzsche - Böyle Buyurdu Zedüşt'ü tekrar okuyorum, kitabın öyle bir yerindeyken tartışmanızı gördüm ki alıntı yapmadan duramayacağım: "Kadında herşey bilmecedir, ve kadındaki herşeyin bir çözümü vardır,- buna "gebelik" denir. Erkek kadın için bir araçtır: amaç hep çocuktur. Peki kadın erkek için nedir? İki şey ister gerçek erkek:tehlike ve oyun. Bu yüzden en tehlikeli oyuncak olarak ister kadını. Erkek savaş için eğitilmeli, kadınsa savaşçıyı dinlendirmek için: gerisi deliliktir. Pek tatlı yemişler - bunları sevmez savaşçı. Kadını sever bu yüzden, -en tatlı kadın bile acıdır. Kadın erkeklerden daha iyi anlar çocukları, ama erkek kadından daha çocuktur. Gerçek erkeğin içinde bir çocuk gizlidir; oynamak ister. Haydi kadınlar, bulun erkekteki çocuğu!"
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.