Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

pürkusur sağlıkçı

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    9
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Diğer Bilgiler

  • Website URL
    http://www.subatsogugu.web.tr

pürkusur sağlıkçı - Başarıları

Çaylak

Çaylak (2/14)

  • İlk İleti
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Latin Amerika'nın ilk Türk okulu açıldı Arjantin'in Başkenti Buenos Aires ilk Türk okulu faaliyet başladı. Herkül Koleji adıyla hizmet verecek okulun açılışına Türkiye'nin Arjantin Büyükelçisi Şükrü Tufan, Arjantin Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Enrique Martin Martinez ile diğer veliler büyük ilgi gösterdi. Açılış töreninde bir konuşma yapan Bakan Yardımcısı Martinez ve Özel Okullar Sorumlusu Luis Liberman, Türk müteşebbisleri ülkelerinde görmekten duydukları memnuniyeti dile getirirken, eğitim gibi zor bir alanı seçtikleri için Türk müteşebbislere teşekkür etti. Okulun açılmasına büyük katkı sağlayan Almanyalı Türk işadamları adına bir konuşma yapan Harun Çebi ise ülkede Herkül Koleji gibi 10 okul açmayı hedeflediklerini vurguladı. Herkül Koleji Genel Müdürü Mansur Ömercikoğlu da okullarını teftiş eden Milli Eğitim Özel Okullar Müfettişi Encarnación Madrid'e teşekkür etti. Okul müdürü, Herkül Koleji yerine 'Türk okulu' ifadesini kullanmayı tercih eden müfettişin yakalanan kaliteden ödün verilmemesini istediğini aktardı. Açılış kokteylinde Arjantin ve Türkiye millî marşlarının ardından Memleketim adlı şarkıyı seslendiren öğrenciler ise misafirler tarafından ilgiyle izlendi. Faaliyetlerine 6 Mart 2006'da 90 öğrenciyle başlayan Herkül Koleji'nde Arjantinli, Bolivyali, Perulu, Brezilyali ve Türk öğrenciler eğitim görüyor. İspanyolca ve İngilizce eğitim veren okulda gelecek öğretim yılında Türkçe dersleri de başlayacak. evet arkadaşlar , bu okullarda hem Türkçemiz hem tarihimiz hemde müslümanlık aşılanıyor çocuklara , herkesler övgüyle bahsediyor , 900 kişilik kontejanlara 55 bin kişi başvuruyor , her sene bilim olimpiyatlarında altın madalyalar alıyorlar , bunları STV de gördüm hayret ettim ya daha 12-14 yaşlarında kız çocuğu Atatürk'ü anlatıyor , tabi erkeklerde , hem müslüman olanlar tekrar dirilenlerde var.Bu yetişen gençler ilerde devletlerinin başına geçince inşaallah dünyada çok güzel bir zaman yaşanacak..Kranlık güçler fena morarıyor bunlara , asırlarca kavgalar vererek kaptıkları köşeleri ellerinden çıkmaya başladı çünkü bir bir.
  2. ya 40 yıl sonra ilk defa enflasyon tek haneye indi , bir bu aylık iki haneli oldu , siz bi katkınız yok bari salça olmayın , sizin partiniz neymiş bi de onlara bakalım varmısnız Bütçe 22 yıl sonra fazla verdi Bütçe ocak-haziran döneminde 2 milyar 423 milyon Yeni Türk Lirası fazla verdi. Böylece 1984 yılından bu yana ilk defa bütçe fazlası ortaya çıktı. Maliye Bakanlığı, bu yılın ilk yarısında 25,3 milyar yeni lira faiz dışı fazla (FDF) ile yıl sonu hedefinin yüzde 78,4'ünün yakalandığını açıkladı. Geçen yıl ilk altı aylık dönemde bu oran yüzde 55,3 düzeyinde bulunuyordu. Bu yıl bütçede faiz dışı fazla 32,264, açık ise 13,996 milyar YTL olarak hedefleniyor. İlk altı ayda merkezî yönetim bütçe giderleri 81,598, gelirleri 84,021 milyar yeni lira oldu. Faiz hariç bütçe giderleri ise 58,723 milyar yeni liraya ulaştı. Giderler yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,8, gelirler ise yüzde 22,8 oranında arttı. Vergi tahsilatında geçen yılın ilk altı aylık dönemine göre yüzde 21,3 oranında artış sağlandığını açıklayan Maliye Bakanlığı, "Para piyasalarındaki gelişmelerin bütçe gider ve gelirleri üzerindeki muhtemel etkileri, bakanlığımızca düzenli olarak analiz edilmekte olup bütçe giderlerinde ilave ödenek gerektirecek ya da bütçe gelirlerinden hedeften sapma yaratacak herhangi bir sonuç beklenmemektedir." dedi. Haziranda ise bütçe giderleri 13,066, gelirler 15,184, faiz giderleri 2,813 milyar YTL oldu. Son iki aydır, ayda ortalama 600 milyon YTL transfer yapılan Bağ-Kur'a hiçbir ödeme yapılmazken, yeşil kart harcamaları ve tedavi malzemesi giderlerinde şimdiden yıl sonu hedefi aşıldı.
  3. Emrah Unutabilsem Barış Manço Unutamadım Deniz Seki'ydi galiba Unut demek dile kolay , ateş düştüğü yeri yakar anlamazki o zalim yarrr
  4. ŞEHİT liğn her türlüsü olur , farketmez , nem varsa feda olsun milletime sevdiklerime Allahınn kullarına
  5. Yeniçağ’dan Cumhuriyet’e yol gider Geçen hafta iki gazetenin yaptığı bazı haberler(!) çok manidardı. Uzun uzun düşündüm. Beynime kıymıklar saplanıyordu. Sonra, ince ince düşünmeyi bırak. Bir kere de onların yaptığı gibi davran, dedim ve gözlemlerimi yazmak üzere kalemi serbest bıraktım. “Çıkmaz yollar Ceviz Kabuğu'nda biter" cümlesine de başlıkta yer verecektim. Baktım ki uzun oluyor; biraz da türküye benziyor, vazgeçtim. Sonra birdenbire başlıktaki cümlenin tersi geldi aklıma: Cumhuriyet'ten de Yeniçağ'a yol gider mi? Omuzlarımı silkmişim gayri ihtiyari… Nereden bileyim? Aklımda kalanlara göre bir şey söyleyecek olsam, imkânsız derdim. Cumhuriyet'in ülkücülere bakışı malumdur. Mesela, Yavuz Selim Demirağ gibi o günlerin acısını iliklerine kadar hissederek kaleme alan birisinin yazdıklarıyla Cumhuriyet’in yayınları nasıl bir araya getirilebilir? Bu garip sorularla uğraşmak zorunda kalışım şundandır: Geçen iki hafta içinde bu iki gazetenin yaptığı bazı haberler(!) çok manidardı. Uzun uzun düşündüm. Beynime kıymıklar saplanıyordu. Sonra, ince ince düşünmeyi bırak. Bir kere de onların yaptığı gibi davran, dedim ve gözlemlerimi yazmak üzere kalemi serbest bıraktım. Gördüm ki, aynı noktaya önce soldan, sonra da sağdan art arda iki yumruk indi. Ve o iki yumruk sanki aynı bedenin sol ve sağ eliydi. Çünkü ikisi de aynı tipte ithamlar içeriyordu. İlk soruyu yazdım: "Eğer bu eller aynı bünyeye aitse, 1980 öncesi hangi suratları dövüyordu? Zihnen geriye, 80'li yıllara kadar gittim. Acıların buruşturduğu yüzleri görmeye ve iniltileri duymaya çalıştım… İçim burkuldu. Garip Yunus gibi hissettim kendimi. Hani demiş ya, "Sol böğrüme ince bir dert, batar Yunus Yunus diye" Cumhuriyet’in asılsız haberi 9 Şubat'ta Rusya'daki Türk okullarının kapatıldığına dair bir haber yayımladı Cumhuriyet. Aynı haber 5 gün sonra Milliyet'te de yer aldı. Milliyet'in Moskova muhabiri gazete merkezinden gelen istek üzerine haberin hazırlandığını söyledi. Sonra daha birçok gazetenin aynı haberi çalışmaya başladığını öğrendik. Televizyonlar da mütemadiyen alt yazı geçiyordu! Şaşırdık… Bir şeyler oluyordu da bizim mi haberimiz yoktu? Araştırdık. Haber yalandı ama, bir şeyler olduğu da kesindi. Yoksa gazete ve televizyonlar Cumhuriyet'in beş gün evvel yayımladığı ve Zaman'ın da yalan olduğunu açıkladığı bir konuya böylesine ilgi gösterir miydi? Yalan abartıldıkça niyet ortaya çıkıyor Gelelim yalan haberin uyduruluş sebebine: Haberde okurun gözüne sokarcasına söylenen yalan, "CIA'ya ajanlık yaptıkları gerekçesiyle okulların kapatıldığıydı. "Cumhuriyet haberi vermekle yetinmemiş. 11 Şubat’ta Mahmut Gürer, Bulgaristan'daki okullara inceleme başlatıldığını yazmış. Yine aynı gün, Zafer Temoçin "Rusya'dan sonra Türk Cumhuriyetlerindeki okulların da kapatılacağının söylendiğini" yazmış. Söyleyen kim ki? Milletimizin açtığı okulların kapatılmasından mutluluk duyacak tıynetteki insanlar hangi milletten olabilir? Şimdi sıkı durun. Bu haberi servise koyan Fırat Haber Ajansı ve ilk yayımlayan da Gündem gazetesidir. Yani PKK'ya yakın kaynaklar. Şimdi Cumhuriyet'in İlhan ustasının tarzını ariyeten alıp, sorumuzu soralım: PKK ile Cumhuriyet’i bir araya getiren ne ki? Bu yalanın yatsıya kalmadan ortaya çıkacağını bile bile Cumhuriyet böyle bir şeyi göze aldığına göre ortada ne var ki? Ve asıl soru: Böylesine bir yalanla bütün medyayı oyalayabilecek bir organizasyonu yapabilen kimdir? Yeniçağ’ın iftirası Okulları kapattırma sevdalılarının yalanı daha hafızalardan silinmemişti ki, Yeniçağ yazarı, "usta" gazeteci Hulki Cevizoğlu çıktı sahneye. Konukları Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı ve Prof. Dr. Yümni Sezen. Tevafuka bakın ki o akşam bendeniz de Yümni Beyin kitabı hakkında yazı yazacaktım. Kendileriyle konuştum. Sorularımı sordum. Kendileri mutlaka görüşelim, dediler; telefonları kapattık. Pazar günü bir de ne göreyim! Yeniçağ tam sayfa yüklenmiş. Başlık "Kur'an İncilleştiriliyor" İnsaaaf!... dedim.Ardından da, acaba hangi acar muhabir yazdı diye baktım. İmza yoktu. Yani kimse böyle bir haberin altına adını yazmamıştı. Dolayısıyla "Türkiye'de Yeniçağ" bir bühtanın altına imza oluvermiş.Üzüldüm… Muhabbete bakar mısınız? Yeniçağ'a göre, HYP Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk, "seyahat halinde olmasına rağmen", "dostlarının ikazı üzerine", "arabasını park ederek", "programa telefonla katılmış." Öfkeli konuşmasında "Kur'an'ı Kerim'i İncilleştirmeyi bırakın" demiş. İblisi anmış! Lanetler okumuş! Yaşar Nuri'nin adrenalin seviyesini gören "usta" gazeteci Cevizoğlu, Cumayı bekleyememiş ve Çarşamba akşamına Yaşar Nuri'li Ceviz-Kabuğu özel programı planlamış. İlhan usta gibi soralım: Niye ki! Cuma'yı bekleseydi ya! Yaşar Nuri gene ağzına geleni saymış dökmüş. Sonunda nereye gelinmiş dersiniz? Kitab-ı Mukaddes'ten verilen numaralar sayfanın altına yazılsaymış bir problem kalmazmış. Ceviz-Kabuğu'ndaki lanetlerin sebebi incir çekirdeğini bile doldurmamış yani.(Onun için "Çıkmaz yollar Ceviz-Kabuğu'nda biter" diyorum.) Suat Bey ayet sonlarına değil de sayfanın altına yazarsa kucaklaşırmış. İyi de ilmi makalelerde metnin içinde ya da sonunda olmak üzere iki türlü kaynak verme tarzının olduğunu Prof. Yaşar Nuri bilmiyor mu? Tabii ki biliyor. Öyleyse teknik bir detaydaki tercih farkından dolayı bunca hakaret niye? Eğer kendi yaptığının onda biri Nuri Hoca’ya yapılsa ne derdi? Programlarından takip ettiğim kadarıyla şöyle derdi: "Bu öyle bir zulüm ki, engizisyonlara bile rahmet okutur." Şimdi gelelim asıl muhabbete. Cevizoğlu'nun yazdığına göre, Nuri Hoca'nın programa katılması onun için sürpriz olmuş. Merak bu ya, "Nuri Hoca’yı arayan dostları kimmiş acaba" diye gıdıklayıp duruyor. Yolda durduracak kadar hatırlı bu dostlar meraka değmez mi? Cumhuriyeti'in yalan haberini tüm medyaya yutturmayı becerecek kabiliyetteki profesyonellerle tanışık mıdırlar mesela? Nuri Hoca'yı direksiyondan ekrana bağladıklarına göre!... Bu bahis “sauna”sız kapanmaz Olayın bir de komplo teorilerine bakan tarafı var. Önce şöyle soralım: Sauna olayı patlak vermeseydi, Cumhuriyet'le soldan başlayıp, Yeniçağ'la sağdan devam ederek ilerleyen "hilal hareketi(!)" nereye doğru giderdi? Ne alakası var, demeyin. Sauna olayı patlak verdiği günden beri Yeniçağ'da -eğer gözümden kaçan olmadıysa- tek bir haber bile çıkmadı. Sauna'nın üzerini iftiranın tekrarıyla örttü. Cumhuriyet ise "öylesine" haberlerle sauna'yı geçiştirdi. Bu da iki gazete arasındaki tecrübe farkı. Şimdi Cumhuriyet'in vaziyeti idare eden haberlerinin altı bomboş başlıklarına gün sırasına göre bakalım: Çetede "Polat Alemdar" kimliği(18 Şubat); Eski polis müdürü tutuklandı (19 Şubat); Kürenin içinden kirli ilişkiler çıktı (22 Şubat); Çete lideri şizofren çıktı(23 Şubat). Yer yerinden oynuyor. Ankara sokak sokak paylaşılmış. En ince detaylara kadar istihbarat çalışması yapılmış. Ayaş tünelinde gayr-i nizami harp eğitimi ve infazlar yapılmış. Armada gibi büyük iş merkezlerinin nasıl ele geçirileceğinin planları yapılmış. Genelkurmay Başkanı gidebildiğiniz kadar üzerine gidin demiş. Ve şimdi siz bunun üzerine Cumhuriyet'in başlıklarına bir daha bakın. "Balbay'ın araştırmalarıyla" Kırmızı kitabın taslaklarını ve aslını bulup birbiriyle karşılaştıracak kadar başarılı habercilik yapan bir gazete "Küre operasyonunda" tıslıyor. Özür borcu Baştan "bir kere de onların yaptığı gibi davranacağım" demiştim ama içim rahat etmedi. Bahsi geçen iki gazetenin de çalışan ve okurlarının bu tür yanlışlıkları tasvip etmeyenlerinden özür diliyorum. Özellikle de Aksiyon okurlarından. Çünkü onlar, kırk kere elenerek damıtılmış bilgilere layık. OSMAN TIĞRAKLI BEY’E KÜÇÜK BİR HATIRLATMA Yeniçağ'ın yaptığını temizlemek Osman Tığraklı Bey'e düştü. Osman Bey: "Ceviz-Kabuğu programı oldu. Programa Bayraktar Bayraklı ve Yümni Sezen katıldı. Yaşar Nuri Öztürk Suat Bey'e hitaben, "(...)Kur'an-ı Kerim'i İncilleştirmeyi bırakın" dedi. Bunların hepsi doğru. Bayraklı da Nuri Öztürk'ün bunları söylediğini doğruladı" diyor ve soruyor: Peki bu durumda yalan haber yazarak halkı tahrik etmeye çalışan kim? Sevgili Osman kardeşim, Öncelikle, eğer gerçekten bu haberi savunuyorsan keşke altına imzanı atsaydın. O zaman oturur, karşılıklı olarak güzelce tartışırdık. İkinci olarak, duyduğu her sözü manşete çeken adama ne derler? O yanlış söylese de, senin görevin doğruları yazmak değil mi? Üçüncü olarak bir kamyon şoförü "Yük müşteriye ait. Paketlerin içinde ne olduğunu bilmiyorum" diyebilir. Ama bir gazetecinin "Diyen o. Ben değilim ki. Doğruluk derecesini bilmiyorum" deme lüksü yoktur. Asılsız söz, -hele de koskoca bir camia ile ilgiliyse- öyle bir hukuk tecavüzü olur ki…. Son olarak, eğer vicdanınız rahatsa çekin yorganı başınıza ve uyuyun...(Hamdi Yılmazer-Aksiyon)
  6. Yurt sever insanlar neden üniversiteyi yağmalıyorlar , devletimizin komşularıyla süper güçlerle olan ilişkilerini zedeliyecek faaliyetlerde bulunuyorlar , bunlar bu kadar parayı muhimmatı nerden buluyorlar ? bir açıklama rica edebilirmiyim
  7. Şeriat hükümlerinde ilmi öğrenme ve yayma vardır.İnsanların en huzurlu ve güvende yaşayacağı hükümler vardır.Ondaki hükümler kıyamete kadar ışık tutacak türdendir.Ama onu günümüzde çok yanlış uyguluyor ve insanları korkutuyor soğutuyorlar.Yine onun hükümlerine karşı çıkılan dünyanın geldiği hal işte ortada malumunuzdur.Ama ona sarılılan devirler birer asrı saadet olmuştur.(ör. Osmanlı yükselme dönemi , 4 halife dönemi)
  8. İdamlık suçlar var hayatta , cezalar caydırıcı olmazsa neyin önüne ne kadar geçilebilir ki.Tekrar canlar yanar durur.
  9. Bu üzücü olay her zamanki ortalığı karıştırma müptelalarının ve nemacılarının ürünüdür.Halkı yalan ifadelerle galeyana getirip birbirine kırdırıcı , düşman kamplar yaratmak isteyenlerin çabalarının ürünüdür.Suçluyu yanlış yerlerde arıyorsunuz.Her önünüze geleni yemeden önce biraz düşünün ve geniş düşünün , yoksa çok zararlı çıkarsınız , iyi bir iş yaptım dediğiniz şey bile belki aslında düşmanlarımız hanesine yazılan sayı olabilir.Bir avuç insana bakarak milyonlar aynı kefeye konmaz hem , bunun gibi bir sürü olay oldu ve hala tutuyor hayret yaaa
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.