Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

politika

Φ Süper Üye -
  • İçerik Sayısı

    9.349
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    58

politika son kazandığı tarih 27 Nisan 2022

politika en çok beğeni kazanandı!

politika Hakkında

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Erkek
  • Yer
    bilinmiyor
  • İlgi Alanları
    bilinmiyor

En Son Profil Ziyaretçileri

76.904 profil görüntüsü

politika - Başarıları

Büyük Usta

Büyük Usta (14/14)

  • Adanmış Nadir
  • Çok Popüler Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

540

İçerik İtibarınız

  1. Ne kadar ilginc!Kuran, burada indi denilen cografyada escinselligin cok yogun yasanmasi ile bizdeki escinsel düsmanligi ve arap sevgisi arasindaki celiski. Hani müslümanlar hep"her koyun kendi bacagindan asilir"söylemine yine kendileri karsi gelerek,baskalarinin özgürce tercihlerine tepki koyup bu tepkiyi yasalastiriyorlar. Türbana özgürlük adi altinda verilen ama amacinin devletin siyasi rejimini degistirmek oldugu bilinen mücadele,hep kisisel tercih olarak aktarildi topluma.Yani ben türban takmak istiyorum sen karisamazsin gibi bireyin özgür düsüncesi savunuldu.Evet bu özgürlük anlaminda verilmis dogru bir mücadeleydi,(özgürlük adina).Sonra ne oldu;Anaokullarina kadar bacak kadar kiz cocuklari türbanla kapatildi.Cocuk evlilikleri özendirilerek bazi din tacirleri tarafindan 6 yasindaki kiz nikahlanabilir gibi tamamen cag disi ve cocuk seksi anlamina gelebilecek bir caba icersine girildi,ama devleti yöneten islamci din tüccarlari buna ne karsi geldiler ne de bunlari susturdular,bunlarin konusmalari düsünce özgürlügü olarak gösterildi.Ama bunlara karsi yapilan calismalar ise calismalari yapanlari cezalandirma yoluna gidildi. Sakala,Takkeye,Fese,her cemaatin kendine özel kiyafetine,tekkeye,cemaatlere,türbana,carsafa verilen özgürlük escinsellere verilmedi.Halbuki escinsellerin devletin siyasi rejimin degistirmek gibi bir amaclari yoktu,onlar sadece kendi tercih ettikleri hayati yasamak istiyorlar buna karsi cikildi,demokratik bir ülkede bu mümkün degildir,Türkiye anayasasinda Laik bir Hukuk devleti ibaresine ragmen Islami yasalara göre yönetildigi icin escinseller asagilandi,haklari yenildi,magdur edildi.Cagdas bir ülkede kisilerin kendi özgür yasamlarini kendi isteklerine göre devam ettirme özgürlügü Islami fasismin yasandigi ülkelerde yok sayildi. Istanbul Sözlesmesini bile bu bahaneyle kaldirttilar.Halbuki Istanbul Sözlesmesi,genelde kadinlari erkegin siddetinden ve ayni zamanda kisisel tercihleri korumak amacini tasiyan bir sözlesmeydi.Kadin düsmanlari escinselligi öne sürerek kadinlari korumayi amaclayan sözlesmeyi iptal ettirdiler hem de diktatörce.Meclisin aldigi karar bir kisinin imzasi ile iptal edildi. Islam ülkeleri dikta heveslisi kisiler tarafindan yönetilmektedir.Yani o ülkelerde bireylerin haklari sadece diktatörün istedigi yasam tarzina uymakla mümkündür.O ülkelerde bireyin kendi özgür yasamini tercih etme hakki yoktur.Türkiye bugün bu sartlar altinda yönetilmektedir.Yani Anayasa yok hükmündedir. saygilarla
  2. GEZI olaylari ile ilgili bazi yorumcularin,iktidarin agzi ile konusmalari ibret vericidir.Yani demek ki bu ülkede yasanan zulmü protesto edince "dis gücler"edebiyati ortaya atilarak,iktidarin zulmü desteklenmis oluyor. Gercekte,bu ülkede halk ayaklanmasi,eger gerceklesmiyorsa,bunun nedeni,halkin mutlu olmasindan degil,halkin hicbirseyden bihaber olmasindan,köle zihniyeti ile biat etme aliskanligi ve futbol takini tutar gibi parti tutma yandasligidir. Örn:"Ben sürüneyim ama reis yasasin"diyenler,tabi ki zulmü protesto edemez. Örn:"Ben asgari ücretle insan gibi yasayamiyorum ama birileri saraylarda saltanat sürüyor"diyerek bunu sorgulamiyorsa,bu halktan zulme karsi bir direnis bekleyemezsiniz. Bakin en basit örnek yukaridaki iki yorum:Biri disardan kumanda ile yapildi,digeri ise ona benzer bir yorum.Bu yorumlari yapanlar eger iktidarin yandaslari degilse,ya tuzlari kurudur ya da hakli bir isyana karsi allerjileri vardir. Eger bir ülkede,birileri saraylarda saltanat sürüyor,cuma namazlarina bir ordu esliginde gidiyor ama diger taraftan "Askida Ekmek"varsa o ülkede zulüm var demektir.Bunu görmeyenler veya görmek istemeyenler iktidarin takipcileridir. Bakin Erzincan'da bir felaket yasandi.Yüzbin lerce ton toprak kaydi,9 emekci toprak altinda kaldi.iki gün göstermelik bir arama yapildi,ücüncü gün "heyelan tehlikesi var"denerek arama sonlandirildi.Bugün kim konusuyor Erzincandaki felaketi,sadece toprak altinda kalanlar ve onlarin sessiz aglayislari.Peki iktidar ne yapiyor,iktidar tüm gücüyle,Istanbul'u Türklerden geri alabilmek icin sehir sehir dolasarak secim propagandasi yapiyor.Istanbul icin gösterdigi aday,Erzincandaki felaketin bas aktörü. Ülkede bir parti devleti var.Bir parti baskani ayni zamanda cumhurbaskani.Parti baskani olarak ülke icinde bir ziyaret yapacagi zaman bakiyoruz,Cumhurbaskani forsu var.Yani devletin tüm imkanlarini kullanarak,saga sola paralar yedirerek secim kampanyasi yapiyor. Iste GEZI bu haksizliklara,bu adaletsizlige bu keyfi ,ben yaptim oldu yönetime karsi bir dik durustu.Bunu karalamak,yapanlari dis güclerin kumandasi altinda göstermek en hafif deyimle etik degildir.Yandaslik insan onurunu bu kadar yok saymamalidir.Insanda bir parcacik onur olmalidir. ki Bu Gezi olaylari sadece Istanbul'la sinirli degil tüm ülke capinda bir eylemdi.Yani siz yüzbinlerce insani dis güclerin pjyonu olarak gösterirken acaba hic yüzünüz kizardimi? Begenmediginiz Avrupa'da hergün böyle kalkismalar yasaniyor,o ülkelerin hicbirinde böyle eylem yapanlara vatan haini veya,dis güclerin kriptolari olarak bakilmiyor,bu da bir kültür meselesidir.Bizim o kütüre sahip olmamamizin nedeni,1950 yilindan itibaren baslatilan Cumhuriyet ve Laiklik karsiti calismalar ve ülkenin genel olarak dinci iktidarlar tarafindan yönetilmis olmasidir.Yani medeniyete,Cagdasliga,Özgürlüge temelden karsi olan siyasi olusumlardir. Yazar Samir Amin,kitabinda diyor ki:Siyasal Islam,aslinda komprador kapitalizminsahip oldugu tabii konumunun nir tür adaptasyonundan baska birsey degildir...SadeceBati tarafindan sevilen siyasal Islamcilarin ilimlilari yeni bir komprador iktidarin insasinin önünü acarak,devleti destablize etmeye hizmet etmektedir.Amerikan yanlisi diplomasinin siyasak islamcilara sunduklari sürekli destek onlarin küresellesmis yeni liberal düzeni egemen ulus ötesi sermayenin kizmetine koyma arzulariyla mutlak bir tutarlilik icindedir...Yani siyasal islam,emperyalizmin karsiti degil,hizmetcisidir.(SAMIR AMIN-SIYASAL ISLAM KONUSU) B ugün ülkemizde yasanan siyasi durum yukaridaki ifadeleri dogrulamaktadir.Devlet destablize edilmistir,Amerikadan alinan talimatlarla ülke yönetilmektedir.Israil'e karsi olup ama Israille hala ticaret yapanlara karsi gösterilen ,milli durusa,dis gücler demek biraz vicdan konusudur.Yabanci kafelere,Fast food'lara saldirirken, orada oturanlara hakaret ederken,diger taraftan Israil'e dikenli tel satip Müslümanlarin Mescid-i Aksa'ya girislerinin engellenmesine ortak olanlara karsi yapilacak olan her dik durus alkislanmalidir.Hele de bu ticareti yapanlarin yakinlarinin gemileriyle bu ürünlerin israile gönderilmesi bir utanc belgesidir. Gezi olaylarinda muhakkak ki onlarin aralarina karismis olan art niyetli guruplar olmustur ancak bunu genele mal etmek bir ahlak sorunudur. Bence GEZI bu Islamci yönetime karsi verilmis olan bir sinavdir.Bugü n eger Taksim'de 1Mayis kutlanamiyorsa bu iktidarin korkusundandir.Eger dünya kadinlar gününde kadinlarin Taksim'e cikmalari engelleniyorsa bu yöneticilerin halktan korkuyor olmasindandir.Eger Cuma namazina bir ordu koruma esliginde gidiliyorsa bu itibar gösterisi altindaki korkudur.Evet korku yanlis yapanlarda görülen bir davranis seklidir.Suclu olan korkar,yolsuzluk yapan korkar,halka zulmedenler korkar.Iktidari kaybedip hesap verecek olmaktan korkarlar,Korktuklari icin de her türlü baski ve zulmü kullanarak iktidar olma süresini uzatmaya calisirlar. Gezi iste bir Korkuydu. saygilarla
  3. Türkiye'nin tüm yesillikleri,"Altin Arama"gerekcesi ile madencilere peskes cekiliyor.Altin aranirken Siyanür kullanilir.10 bin ton topraktan cikan altin miktari 10 gramdir.Yani 10 gram altin icin ormanlarimiz nehirlerimiz yok ediliyor zehirleniyor.Ve bunlara Recep Erdogan'in imzasi ile onay veriliyor.Kaz daglari,Kütahya'da Egrigöz dagi,Bergama ve daha bircok yesil alan Altin arama hirsina kurban ediliyor.Altin arayanlar yabanci sirketler,peskes cekilen arazi Türk milleti'nin arazileri. Afrikada altin ve degerli maden arayan sirketlerin hepsi yabancidir.Yani Afrikali degil Afrikalilar sadece bogaz tokluguna oralarda calisiyorlar.Yani ter döken yerli parsayi götüren yabanci oluyor.Türkiye ayni durumdadir.22 yildir Türkiyenin satilmadik hicbiryeri kalmadi.22 yildir Türkiyeyi tek bir adam yönetiyor ve 22 yildir Türkiyenin 80 yillik birikimini yok etmistir. Cumhuriyetle baslayan kalkinma hizi,Demokrat Parti ile yavaslamis,yerli ve milli fabrikalar mühürlenmis ve Amerikanin piyonu olarak bugünlere kadar geldik.Bugün degisen hicbirsey yok. Toki fakir vatandaslari ev sahibi yapmak icin kurulan bir kurumdur.Ama Toki'nin Istanbulda yaptigi 80 bin Konutun 68 bini Lüks konut olarak satisa sunuldu.Yani 12 bin konut fakirler icin eger o da ödeyecek gücü varsa tabii ki. Bugün bir insaat firmasiyla,Toki'nin hicbir farki kalmamistir.Insaat firmalari para kazanmak icin Türkiye'nin en güzel köselerini parselleyip betonlastirirken,Toki de onlardan geri kalmiyor.Iddialara göre Toki'nin yaptigi konut cekilislerinde b azi iktidar milletvekillerine konut cikmistir ki eger bu dogruysa gercekten utanc vericidir. saygilarla
  4. Görünen bir nesneye tapinmaya putperest diyenler görünmeyen bir güce tapiyorlar.Bunun mantigi neresinde? Allah dogurmaz,Allah evlenmez,Allahin cocugu yoktur,Allah herseyi görür cünkü gözleri olmasa göremez,Allah herseyi isitir,kulaklari olmasa isitemez.Vb siralamalar yapilabilir.Ama illaki,Allahin gözü yok,kulagi yok,cocugu yok Allah dogurmaz diyorsaniz o zaman siz Fantazi yapiyorsunuz demektir.Cennet Cehennem,kavramlari;milyarlarca insan ölüp gitmis,Islama göre öbür dünyaya ,bu öbür dünya ne kadar büyükki milyarlarca yil yasamis olan insanligi icine sigdiriyor. Birileri puta tapiyormus.Puttan bekliyormus,peki siz kimden bekliyorsunuz,görünmeyen bir gücten,Allahi tarif et denildiginde cicege bak,agaca bak insana bak deniyor,tamam güzel bakalim da bunu Allah dediginiz gücün yarattigini nasil ispat edeceksiniz.Bende diyorum ki doga yapiyor bunlari,sizde diyorsunuz ki;Doga kendi basina bunu yapamaz.Peki Allah denilen görünmeyen gücün yaptigini görünen Doga neden yapamiyor? Ayetlerle, hadislerle Allahin varligini kabul ettirmeye calisiyorsunuz ama bu gercekten anormal birsey,o ayetleri Allahin gönderdigini nasil ispat edeceksiniz.Peygamber demis.Peygamber Allahi görmüs mü?Görmüsse onu nasil tarif ediyor.Nerde görmüs,Sakin Miracta demeyin,Cünkü sizin Peygamber Miraca cikti derken iddianiz peygamberin göge yükselmis oldugudur ki bu kabul edilemez bir sacmaliktir.Miraci mantik cercevesinde aciklamaniz gerekir,eger bilginiz buna yetiyorsa. Bence bu dinlerle ilgili yapilan yorumlarda,inanmiyorsunuz diye baskalarini elestireceginize,onlarin inanmasi icin nedenler ortaya koymalisiniz.Bilim görünmeyen hicbirseyin varligini kabul etmez.Görünmeyen birsey bilimle aciklanamaz.. Bence görünene tapanla,görünmeyene tapani ayiran tek gercek,birisinin en azindan gördügü birseye tapiniyor olmasidir.Ilginc olan sey,puta tapanin put tapmayanin oldugu her yere yagmurda yagiyor,bitkide yetisiyor,Su da var .Mevsimler devam ediyor.Ama simdi siz dersiniz ki;Onlarida Allah yapiyor. saygilarla
  5. Son 22 yilda Türkiyede yasanan olaylar ve siyasetin bu olaylara yaklasimi, devlet organlarinin calismamasi veya bir kisinin emrinde calismasi bize Türkiye'nin nereye götürüldügünü sorduruyor ve bizde sorgulamaya calisiyoruz. TBMM.adindan da anlasilacagi gibi Milletin temsil edildigi bir kurumdur.Kurtulus Savasi verilirken,bu meclis kararlari ile savas yürütülüyor ve savasi yürütenler bu meclise hesap veriyordular.Hani bazen diyorlar ya ozamanda TEK ADAM vardi.Evet vardi ama millete hesap veren bir TEK ADAM vardi onunda adi ;Mustafa Kemal'di.Atatürk son zamanlarda soyadini KAMAL olarak degistirdi.Atatürk düsmanlari KAMAL diyerek hakaret ediyorlar.Kimisi bilmediginden kimisi de ahlaksizligindan. KAMAL öz Türkce bir isimdir ve anlami Kale demektir.Bilmeyenler ögrensin. 6 Subat 2023 'de büyük bir felaket yasadik.Resmi rakamlar 53 bin kayip veriyor.Ben daha fazladir enkaz altindan cikarilamayan vatandaslarimizida hesap edip bju rakamin cok daha yüksek oldugunu düsünüyorum. Iki gün önce Recep Erdogan Hatay'da bir konusma yapti, acik acik, halki tehdit ederek,bize oy vermezseniz size hizmet yok dedi.Bir Cumhurbaskani olarak bu konusmayi yaptiysa bu bir cumhurbaskanina yakismayan bir konusmadir.Ha söyle de denebilir,o zaten yüzde 51'in Cumhurbaskanidir! Eger bir parti baskani olarak bu söz söylendiyse o partinin üyelerinin o partiden aninda istifa etmeleri gerekirdi.Ama böyle birsey olmadi olamazdida cünkü Allahtan korkmayanlar Recep Erdogandan korkuyor.Allah korkusu olanlarin zaten o partide bugüne kadar kalmis olmalarida utanc vericidir. Ben bu 22 yillik AKP iktidarinin ve ona bagli olan kurumlarin siyaset yöntemini, Sevr Anlasmasi ile isgal edilen Türkiye'yi kurtarmak icin mücadele eden Kuvay-i Milliye'ye karsi Osmanlinin verdigi karsi mücadeleye benzetiyorum. O isgal günlerinde,yüzlerce vatan evladi Osmanli'nin zalim yargi mekanizmasi tarafindan idam edildi,yüzlerce vatan evladi hapislerde cürüdü.Suclari Kuvay-i Milliye'ye dolayli veya dolaysiz destek vermekti. Ikide bir cikarlar ortaya,efendim hacilari hocalari astilar diye ahkam keser kin kusarlar.Halbuki sucsuz yere hicbir haci veya hoca idam edilmedi.Vatana ihaneti suc olmaktan cikararak isgalcilere casusluk yapanlarin ogünkü sartlar idam edilmeleri kadar dogal hicbirsey yoktur.Savas halinde ki bir ülkede eger birileri düsmana casusluk yapiyorsa ölmesi haktir.Ancak Kuvay-i Milliyenin kurulus ve calisma amaci isgal güclerine karsi vatani kurtarmak ve korumakti.Osmanli buna karsi cikiyordu.Düsmani fazla kizdirmayalim yoksa gazaplari fazla olur diyordular ve imzalarida Vahdettin atiyordu.Birkac tarihci bozuntusunun bilmem hangi kisinin sözleriyle Türkiyenin isgalini Baris harekati olarak niteleyip isgale karsi mücadele edenleri Ingiliz yandaslari diye yaftalamalari bir ahlaksizlik ve ihanet örnegidir,kim Kurtulus Savasi icin o savasta canini kanini verenlere ve o savasi yürütenlere karsi ahlak disi,kin dolu hakaretler yapiyorsa benim gözümde haindir. Keske Yunan kazansaydi diyen bir hainin elini ayagini öpenler Kurtulus Savasina karsi olanlarin torunlaridir. Ingilizleri kizdirmamak icin vatana hizmet eden vatan evlatlarini ceza evlerinde mahkum eden,onlari idam ettiren Nemrut (Kürt lakabli)Mustafa Pasa Türk katilidir.O kisiyi o makama getirip vatan evlatlarini kirimdan gecirten Damat Ferit bir Türk katilidir.Bunlarin hazirladiklari raporlara imza atan vatan evlatlarinin idamini Ingilizlere yaranmak icin onaylayan Vahdettin Türk katilidir. Eger Mustafa Kemal yakalansaydi inanin ki Türkiye bugün Türklerin degildi. Hatirlayalim bir ERGENEKON,BALYOZ bilmen daha baska neler cikartarak,Türk Silahli Kuvvetler'ni,darmadagin eden,ne kadar vatansever kahraman subay asker general varsa hatta Genel Kurmay Baskanligi yapmis olan Generali Recep Erdogani devirecekler diye Silivriye tikanlar vatan hainleridir.Genel Kurmay Baskanligi yapmis olan generalin normalde Yüce Divanda yargilanmasi gerekirken bunu normal bir mahkemede aynen Nemrut Mustafa Pasa mahkemesi gibi mahkemede ve de yalanci sahitlerla yargiladilar,Neyseki Idam cezasi yoktu eger olsaydi bu tutuklanan Atatürkcü subay ve generallerin hicbirisi bugün hayatta olamayacakti.Montrö Anlasmasi ve 28 Subat davalari icin bugün onlarca emekli general hapislerde cürüyor.Evet Nemrut Mustafa yasiyor. Damat Ferit yasiyor,isim benzerligi olan Istanbul Polis teskilati Baskani Hasan Tahsin yasiyor.(ilk Kursun kahramani Hasan Tahsin'le karistirmayalim) 6 Subat 2023-6 Subat 2024 tam bir yil.Deprem bölgesine 3 gün sonra gelenler,Depremzedelere AKP'li olmayan belediyelerden gelen yardim tirlarinin önün AFAD yazili degilse o yardima izin vermeyenler,ve Recep Erdogan kürsüye cikip bilmem ne kadar konut insa edecek ve kimseyi acikta birakmiyacagiz yalani atarken gelecek olan secimi düsünüyordu. Istanbu,l Büyüksehir belediyesini calistirmamak icin elinden gelen her gayreti gösteren Recep Erdogan simdi kalkmis yine o belediyeleri hicbirsey yapmadilar diye karalamaya calisiyor.Cünkü IBB artik hirsizlarin elinde degildir.Belediyenin gelir getiren mekanlarini belediyeden alarak onlari calistirmak istemeyen AKP'nin sefi Cumhurbaskani oldugunu unutmus ortalikta belediye secimleri icin nutuk atiyor.HEMDE KOCAMAN YALANLARLA. Depremden sonra yandas gazeteciler bir kampanya baslattilar depremzedeler icin.Yardim kampanyasi Bu kampanyaya 114 milyar Türk Lirasi taahhüt edildi. Bu kampanyaya 85 Milyar Türk lirasi yatirildi. Bu kampanyaya katilan bazi yüzsüzler 29 Milyar Türk Lirasi sözü verdiler ama para vermediler. AFAD bu kampanyadan 58 Milyar Türk lirasi kullandi. Peki bu kampanyada kullanilmayan yardimlar nereye gitti.Bunun hesabini bile kamuoyuna vermediler. Binlerce insan hala cadirlarda yasiyor,en büyük korkularida yarin birgün bunlar icin kira istenecek olmasidir. Iste 22 yillik bir iktidarin gercek yüzü.Köprüler,Tüneller,Otobanlar bunlar bir iktidarin yapmasi gereken hizmetlerdir bakin neler yaptik deme haklari yoktur.Ayrica bunlarin nasil yapildiginida artik cocuklar bile biliyor. 6 Subat 2023 saat 4,17'yi unutamayiz.Unutmamali ve unutturmamaliyiz. saygilarla
  6. Büyük Itiraf! Mustafa Kemal ATATÜRK'ü begenmeyen ama,her firsatta Atatürk'e benzetilen, Cok imanli müslüman denilen, her firsatta Allah benzetilen ama bir defa olsun agzindan,"siz ne diyorsunuz yahu"diyerek kendisini Allaha,Peygambere benzetenlere tek kelime cikmayan kisi,dün Hatay'da yaptigi konusmada:Bize oy vermezseniz hizmet alamazsiniz dedi.Evet aynen böyle dedi. Kim dedi?Ülkenin cumhurbaskani veya baskani olan kisi.Adini vermiyorum reklam olmasin diye! 1 yil önce ülkemiz büyük bir felakete ugradi,50 binin üstünde insanimiz can verdi ve yüzlerce konut yerle bir oldu.Felaket alanina 3 gün sonra zahmet edip gelen bu adini vermedigim kisi,kürsüde Hatay'i yeniden canlandiracagiz,yikim gören illerimize en cabuk tarafindan binlerce konut yapacagiz diye haykirdi,ama aradan gecen 1 yil icersinde insanlar hala cadirlarda yasiyor.Hatay'in Kanalizasyon sorunu hala cözülmedi.Su problemi cözülmedi,konut bekleyen vatandaslar kisi cadirlarda geciriyorlar.Cünkü hizmet gitmemisti.Ve dün neden hizmetin gitmedigi itiraf edildi. Siyaset eger vatandasa santaj olarak kullaniliyorsa bu ahlaksizliktir.Kazanmak icin her yol mübah denebilir ancak vatandasa oy vermediler diye hizmet vermemek mübah degil haramdir.O insanlarin vergileri ile sen sarayda saltanat sürerken onlara hizmet vermemek ihanettir. Konu basligi olarak,Türkiye Nereye basligini kullandim. GEZI olaylari nedeniyle tutuklanan ancak Hataylilarin milletvekili olarak sectigi kisi 18 yil hapis cezasi ile yargilandi.Anayasa Mahkemesi iki defa HAK IHLALI diye karar verdi.Iki kararda alt mahkeme ve Yargitay tarafindan kabul görmedi yani Anayasa cignendi.Halbuki Anayasa Mahkemesinin kararlari herkesi baglar.ANAYASA MADDE 153. Anayasaya aykiri olarak Mecliste bu kisinin milletvekilligi düsürüldü.Anayasa bir kez daha cignendi.Erdoganin kankasi Bahceli,Adalet yerini buldu diye sevinmeye basladi.Anayasa Mahkemesi kapatilsin diye laflar söylemeye basladi,cünkü Anayasa Mahkemesi anayasayi korumakla yükümlü oldugu ve siyasi kararlarin Anayasaya aykiri oldugunu söyleyip Hak Ihlali veriyordu,bu da erdoganin kankasinin hosuna gitmiyordu ,cünkü Bahceli kendisini erdogana adamistir.erdogan icin kelleyi vermeye hazirdir.Ne olursa olsun erdogan kazansin diyen birisidir.Hani bir kisi vardi "keske yunan kazansaydi"demisti ya.Yani yunan kazansaydida hilafet sonlanmasaydi.Veya ülke batsinda erdogana birsey olmasin. Sinan Ates adli eski bir ülkücü Baskan alcakca katledildi.Bu cinayete MHP'li bir vekilin adi karisti.Peki ne oldu:Hicbirsey olmadi hala bir iddianame yok yani hasir alti ediliyor cünkü ucu Bahceliye dokunacak. Galata Köprüsü isgal ediliyor ve Hilafet cigliklari hilafet bayraklari ile Laik Türkiye Cumhuriyetine meydan okunuyor,meydan okuyan cumhurbaskaninin oglu, hilafet isteyenler cumhurbaskaninin destekcisi cemaatler yani Cumhuriyet karsitlari. Manavda,Markette fiyatlar yangin yeri,zengin olan umursamiyor birde erdogan yandaslari,onlara sorarsaniz,ekonomi cok iyi,herkes cok güzel geciniyor,fakirin anasi agliyor.Göstermelik fiyat denetimi yapiliyor iki gün sonra yine ayni. Türkiye nereye gidiyor,sorusu aslinda herkesin kendine sormasi gereken bir sorudur.Türkiye iyi bir yöne gitmiyor.Türkiye cagdasliktan uzaklasiyor,ortacag yeniden hortluyor. Savaslar asla halka yaramaz,halkin cikarina degildir.Savaslar emperyalizmin hükmetme eylemidir.Savas demek yikim,yoksulluk,kan ve ölüm demektir.Mecbur kalinmadikca savas bir cinayettir diyor Atatürk.Mecburiyet savunmaktir,ülkeni namusunu.bayragini savunmak gerekiyorsa savasmalisin kendi ideolojini kabul ettirmek icin saldiriyorsan cinayet isliyorsun. Yasanilan savaslara bakildiginda;bunlarin cogunun din nedenli oldugu görülür.Hacli Seferleri,Israil'in Gazze saldirilari,Irandaki Molla rejimi,Afganistandaki Taliban,vb savaslar din savaslaridir.Yemende iki ayri müslüman gurubun birbiriyle savasmasi,Suudi Arabistanin bu taraflardan birine yardim etmesi,Misirdaki kalkismalar,bunlar da mezhep dolayisiyle din savaslaridir. Bunun anlami,savaslar emperyalizmin ve dinci fasizmin cikarlarina hizmet eder.Dinci fasizm de emperyalisttir. saygilarla
  7. politika

    TÜRKIYE NEREYE...!?

    Hersey adim adim gerceklesti,yani hayaldi gercek oldu ifadesi tam anlamiyla olustu. Önce hep birlikte,ülkeyi din tüccarlarina teslim ettik.Buna Demokrasi dedik.Bence devlet düsmanlarina ülkeyi teslim etmek Demokrasi olamaz olsa olsa demokrasi kilifi altinda ihanet olur.Evet Türkiye siyasi islamcilara teslim edilerek Cumhuriyetin en büyük ihaneti yasandi.Bu ihanetin icinde her parti,asker,polis,savci ,hakim,yargi üniversiteler ve biz yani halk vardi.Ihanet son bulmadi cünkü hainler henüz hedeflerine tam olarak ulasamadilar ama az kaldi. Yani Lozan 100 yillikti diyenler simdi ellerini ogusturuyorlar,cünkü elbirligi ile gercekten Lozan'i 100 yillik yani 100 yil sonra bitmesi icin calistik. Ülkeyi ele gecirenler;Eski Türkiye Yeni Türkiye diye icraata basladilar.Yani ihanet böyle basladi.Eski Türkiye dedikleri Türkiye,ihanet odaklarinin ülkeyi ele gecirdikleri tarihten önceki Türkiye oldu.Yeni Türkiye ise,icraatin basindakilerin yönettigi Türkiye oldu. Müslüman Basbakan,Müslüman Cumhurbaskani sloganlari ile devraldiklari Türkiye artik Islamiyete adim atmis gibi oldu.Sanki onlardan öncekiler müslüman degildi.Herkes seyretti bu tiyatroyu,ve herkesin agzinda" ya olsun onlarda bu milletin üyeleridir" sözleri sakiz olmustu.Sanki ülkeyi devralanlar iktidara gelinceye kadar,Cumhuriyete,Atatürk'e Laiklige hakaret edenler küfredenler degilmis gibi bir ortam olustu.Benligini yitirmislik iste böyle basladi Türkiye'de.O kadar arap gibi yasamaya merakli hevesli varsa bir anda kabak cicegi gibi ortaya döküldüler.Aslinda kabak cicegi baska bir anlamda kullanilsada ben bu anlami degistirmeyi daha uygun gördüm. Milli Bayramlar,ülkemizde yani Eski Türkiye'de coskulu bir sekilde kutlanirdi.Yeni Türkiye, Milli Bayramlarin salonlara hapsedildigi ülke oldu.Cünkü ülkeyi devralanlar zaten bu Milli Bayramlara karsi ezeli bir düsmanlik besleyenlerdi.Onlar icin bu bayramlar,Osmanli'nin yikilmasinin kutlandigi günler oluyordu.Yani ülkenin, Osmanli tarafindan layikiyle savunulmayip, isgal edilmesine, parcalanmasina, göz yummasina karsi mücadele verilerek bagimsizligimizi tescilledigimiz ve düsman isgalinden kurtulmus olmayi kutladigimiz günler bu Islamci tayfa icin kara günler olarak tanimlaniyordu.Yani keske,Isgalciler,Yunan kazansaydi da Osmanli kalsaydi,diyordular.Yani Ingilizin,Yunanin boyundurugu altinda yasamak varken neden buna karsi cikilmis ve Osmanli son bulmustu. O isgal günlerinde bile;Osmanlinin ileri gelen isimleri de;Isgale karsi cikmayin,bu bir baris isgalidir.Yunan ordusu Padisahin ordusudur sakin ola karsi gelmeyin diye fetvalar fermanlar yayinliyordular.Tüm milliyetciler yani isgale karsi olan ne kadar Türk evladi varsa Ingilizlerin emriyle tutuklanip Malta'ya sürüldüler.Atatürk'ü yakalayamadilar. Osmanli diye bir devlet artik kalmamisti,sadece adi vardi bir de sarayda oturan ve milletin haracini yiyen padisah.O da sonunda bir Ingiliz zirhlisiyla Malta'ya kacti. Tekrar konumuza dönelim:Milli Bayramlar salonlara hapsedilip,ülkeyi yönetenlerin,degisik bahanelerle,Anit Kabir'i ziyaret etmemeleri bir aliskanlik haline geldi.Kiminin kulagi agiriyordu kiminin nezlesi vardi.Artik o kadar azdilar ki arada bir birisi cikiyor,Anit Kabiride yikacagiz diyordu.Veya Anit kabire gidildiginde serefini kaybetmis güruhlari oraya getirip,Yeni Türkiye'nin kurucusu icin tezahürat yaptiriyordular yani Anit Kabirde! Derken bir müptezel cikti ortaya.Bu müptezel,Yeni Türkiye'nin kurucusunun "ne istedinde vermedik"dedigi müptezeldi.23 NISAN yerine Kutlu Dogum Haftasi icad edildi.Hemde tam 23 NISAN günlerinde.Sonra bir Ergenekon.Balyoz ve baska isimler altinda operasyon lar basladi.Ne kadar Atatürkcü asker subay varsa tutuklandi ve terörist diye Silivride kurulmus olan özel Cezaevine tikildilar.Devletin rahmi olan Kozmik Oda,basildi.ne kadar gizli kalmasi gereken evrak varsa hepsi desifre edildi ve o evraklarda bir savas durumunda görev alacak olan ne kadar isim varsa bunlarin büyük cogunlugu katledildi.Yani Türkiye kolsuz bacaksiz birakildi.Sonra birbirine düstüler o büyük bilge adam dedikleri kisi terörist oldu kendileri magdur oldu.Tutuklananlar serbest birakildi ama cogusu görevine iade edilmedi.Bu terör örgütü'nün SIYASI AYAGI arastirilsin diye muhalefetin verdigi önergeler reddedildi.NEDEN? 15 Temmuz diye bir tuhaf senaryo hazirlandi.V e hazirlandigi hizla ayni hizla sona erdirildi yani o kadar kolay oldu.200 den fazla insan hayatini kaybetti ve birisi cikti "Allah cok sükür devleti ele gecirdik"dedi. Ülkede Türkcü,Milliyetciligi kimseye birakmayan partinin baskani bir anda rolünü degistirip Yeni Türkiyecilerin safinda yer aldi ve yapilan bir oldu bitti referandumla devlet bir kisiye teslim edildi.Anli Sanli devrimci gecinen isimler bu referandumda EVET oyu kullanarak devletin ele gecirilmesine ortak oldular.Gerekce ASKERI VESAYETE SON'du. Askeri vesayete son diyenler islami vesayete imza attilar.Simdi hicbirinin adi sani duyulmuyor, yüzleri yok ortaya cikmaya. Adim adim bir Islamlastirma calismalari baslatildi.Anayasada ki Laiklik kavrami her gecen gün biraz daha sislerin altinda kaldi.Iktidara gelmeden;"Laiklik gidecek,ya Laiksin ya da Müslüman "diyenler artik bayram ediyorlar. Artik ülkede liyakat yerine yandaslik deger kazanmaya basladi.Sinavlarda,cok yüksek puan alan ögrenciler,siyasi Islamci olmadiklari icin mülakat tiyatrosunda basarisiz denerek saf disi birakildi yerlerine puan bile alamamis ama en büyük REiS, diyenler kazandirildi. Bir örnek vermek gerekirse;Diyanette Vaiz olan bir personel yurt disi görev icin girdigi "Mesleki Bilgi Seviye Testi"sinavinda 93 puan aldi ancak mülakatta basarisiz sayilip elendi. Kürsülerde seriat nutuklari atanlar kendileri seriata uymadiklari gibi,bir müslümana yakismayan yönetim tarzi ile yönetiyorlar. Aslinda Türkiye'de Laiklik ayni zamanda seriatida icinde barindiriyor.Namazini kilan, orucunu tutan, Hacca giden, zikredenlere karsi Laiklikte herhangi bir yasak veya kisitlama yok.Yani seriat yasaniyor.Bunlarin seriat diye istedikleri,Anayasadan Laiklik kavraminin kaldirilmasi ve TÜRKIYE BIR ISLAM DEVLETI'dir ibaresinin konulmasidir.Yani demokratik cagdas bir hukuk devleti yerine bir Pakistanlasmis,Afganistanlasmis bir Türkiye istiyorlar,yani hergün din cinayetlerinin islendigi bir ülke olsun istiyorlar. Bugün ülkeyi yönetenlerin,Hollanda'nin asiri sagci Liderinden,Avusturyanin asiri sagci liderinden,Alman asiri sagci liderden hicbir farklari yoktur.Cünkü zihniyetleri insanliga karsidir.Avrupadaki asiri sagci liderlerin sorunu veya siyaset yöntemi ülkelerinde ki yabancilardir.Bizde ise yabancilara karsi bir koruyucu zirh olan iktidar kendi milletine karsi bölücü ve yok etme heveslisi bir iktidar olarak yönetmeye devam ediyor.Ya bendensin ya da yoksun. Atatürk,Cumhuriyet kuruldugunda yurt disindan bilim adamlarini ülkeye davet etmistir,bunlar ise ülkenin ucuruma gittigini gören ve can ve gecim sikintisi cektikleri icin ülkeyi terkedenlere "birakin gitsinler"diyebiliyor.Yani Türkiye de bir beyin göcü tam hiziyla devam ediyor.. Televizyonlarda izledigimiz haberlerde,iktidarin ortagi olan asiri dinci parti ve bu iktidar döneminde devrim yasalarina ragmen mantar gibi türemis olan din bezirgani haci hoca takimi,birtakim cemaatlerin konusmalarini dinledigimizde,bunlarin ISID lideri Ebu Ibrahim el hasimi veya El kaide lideri Eymen el Zevaliden bir farklari olmadigini tüylerimiz ürpererek dinliyoruz.6 yasindaki kizlarin Allahin emriymis gibi koca koca adamlara nikahlanmasi,Kuran Kurslarinda tecavüze ugrayan cocuklar,kadin haklarina islam adina karsi cikan kadin düsmanlari bunlar bizim gelecegimizin pek te parlak olmadigini gösteriyor. Türkiye nereye basligini kullandim.Aslinda bu soruyu hepimizin sormasi gerekiyor.Ya Türkiye bagimsiz,cagdas bir hukuk devleti olarak kalacak ya da Irandaki gibi Mollalarin elinde bir cezaevi olarak devam edecektir.Türkiye yavas yavas,Hiristiyanligin orta cag Vatikan güdümlü zulüm mekanizmasi Engizisyon kurumu gibi bir organizasyonun eline gececegi zamana yaklasiyor.Yani muhalefetsiz,Anayasasiz,hukuksuz bir örgüt olarak kabuk degistirecektir Türkiye. saygilarla
  8. Bir Hadis:Imam Nesai(Ebu Abdurrahman Ahmet bin Suayp) -Ahir zamanda öyle bir topluluk meydana cikacak ki,Kuran okuyacak ama bogazlarindan asagi inmeyecek(iyice anlamaksizin okuyacaklar),Dinden okun yaydan cikmasi gibi cikacaklar,onlarla mücadele etmek her müslüman icin bir gerekliliktir.Onlarin görünümü.saclari trasliyani dazlak olmasidir. Kel kabak ortalikta dolasan karikatür malzemesi tarikatcilar,cemaatciler hayalimize gelmiyor mu? Deccallik,asil gücünü din ile Kapitalizmden almaktadir. Deccal ve Süfyan,dindar kilikli olacak ve dindarlari kandiracaktir. Yukaridaki hadis bize bugün kimin deccal kimin dindar oldugunu anlatiyor.Basi sarikli olanlari kim destekliyor?.Onlarin okullarda ders vermesini kim istiyor?Zoraki din dersi neden dayatiliyor. Islam dünyasindaki Deccal-Mehdi tartismalarindaki her sey,iki namuslu insanin cok serefli olmasindan dolayi basladi. Bunlardan biri Atatürk'tü.Sayet Atatürk kendisi icin Mehdilik makami secseydi,hic kimse itiraz etmeyecek tam tersine herkesce desteklenecekti.O,Mehdiligi secmeyince zitlarin savasini esas alanlarca Deccallik suclamasi payina düstü. Diger serefli kisi ise Prof.Dr.Yasar Nuri Öztürk'tü.Islam dünyasinin mega yildizi olan hoca,Mehilige adayligini aciklamadigi icin ya Deccalila veya Deccali destekleyen kötü Alimlik ile itham olunacaktir. Friedrich Nietzsche diyor ki;nice sonra anladik Deccalin dindar oldugunu. Deccallik,dinsizlik degil,dindarlik anlayisidir ve dinci yönetimlerin bizzat kendisidir. Deccalin en büyük iddiasinin,"ben sizin tanrinizim!iddiasi olacagindan söz eder hadis kaynaklari,AKP ve Recep Erdogan taraftari bazi kisiler,onun icin"Allahin vasiflarini tamamiyle tasiyor"ifadesini kullanmisti,ancak ne Recep Erdogan'dan ne de destekleyenlerden bu söze itiraz eden bir beyan duymadik.Insanin aklina ister istemez su geliyor;Recep Erdogan kalkip ben sizin inandiginiz Allahim,sizlere peygamber gönderdim olmadi,Mehdi dönemleri yaratim olmadi artik sizi ben kurtarayim dedim...dese oy oraninin cok asagilara düsebilecegine kimse ihtimal veremez.Üstelik delil getirenler dahi olabilir.Allah bile Rize'den cikti,Rizeli Allaha can kurban denmeyeceginin garantisi yok.Gerci kimi zevatin sadece"La Ilahe illa Erdogan"yani Recep Erdogan'dan baska tanri yoktur demedikleri kaldi.(Alinti:Deccal Dindarmis-Nazif Ay) saygilarla
  9. Kuran'da olmayan bircok sey Kuran'a mal edilmistir.Bunlarin cogusu hurafedir.Hurafeler her zaman art niyetle cikarilmaz ancak hurafeler gercekleri örter. Kirik kalplerdeyin sözcükleride,Kuranda yoktur ancak Tanrinin heryerde olabildigini anlatmak icin kullanilmistir. Bu arada ,cok bilen birisi "Tanri degil Allah" demis. Tanri sözcügüne karsi bazilarinda ki bunlar özellikle "arap olursan daha iyi müslüman olursun",veya" arapca konusursan sen iyi müslümansin" zihniyetinde olanlardir. Tanri sözcügüne duyduklari allerjinin kokeninde TÜRKCE vardir.Yani müslümansan Türkce olmaz.Arapca olacak. Ibranice'nin RAB sözcügünü kabul ederler,Farsca'nin HÜDA sözcügünü kabul ederler de Türkce'nin TANRI'sini bir türlü kabul edemezler.Ama sorsaniz hepsi Türktür. saygilarla
  10. 40 yildir canlarimiz,evlatlarimiz gidiyor,bir terör belasi ile birakin basa cikmayi,artik o terör bizim gündemimizden düsmüyor. Sehit haberleri,artik siradanlasti.Ah vah,Allah rahmet etsin,mekani cennet olsun sözleri ile sözde duygularimizi dile getiriyor ama bir saat sonra bunu unutuyoruz,ya dizi filim seyrediyoruz ya da Reisin parmak sallamasini ve kendinden olmayanlara hakaretlerini dinliyoruz,artik bunlarda bizim günlük alistirildigimiz olaylar oldu. Önceleri sehit haberleri geldiginde siyasi otorite cikar,"Bicak kemige dayandi"diye kasapvari havalar atardi,simdi artik öyle havalar atilmiyor.Simdi siyasi otorite ve de onun yamaklari sehitler icin degil,kendilerinden olmayanlar icin bagirip cagirmaya basladilar.Bunlarin agzindan düsmeyen sloganlar tamamen dinci söylemler,yani bir dincilik dönemi tüm hiziyla devam ediyor. Sehitlerden bahsedildiginde;Saraydaki muhterem;Kader ve Fitrattan konusmaya basliyor.Onun yandasi bir gazetecide bir televizyon tartismasinda muhatabina;Askerlik ölme meslegidir.Ölmek icin asker olurlar diyebiliyordu. Yani bunlara göre: Askerlik ölmek icindir, Madencilik ölmek icindir Ama , Sarayda yasamak itibar icindir. Bir sehitlik edebiyati icat ettiler,Efendim Sehitler ölmez! Peki ne olur,tabuta giren bir ceset ölmüs demektir.Yani sehitlet ölmez diyerek buna ruhani ve kutsal bir anlam yüklemenin faydasi o sehidin ana babasina degil "Asker ölmek icin vardir"diyenlere olur.Cünkü asker meslegi icabi ölmüstür,kendini vicdanen rahatlamis hisseder,elalemin yetistirip büyüttügü evladi sehit oluyor ama üzülen sadece onu yetistirenler oluyor.Birde sehit olanlara baktigimizda ,gariban,fakir ailelerin,bedel ödeyip askerlik yapamayanlarin cocuklari oldugunu görürüz.Kapilarina bir bayrak asarak güya görevlerini yerine getirirler.Ama kendileri,"Kahrolsun Israil" diye nutuk atarken,kendi evlatlari Israil gemileriyle mal tasirlar. Bir Ic isleri Bakani vardi,diyordu ki bilmem ne kadar terörist kaldi sayi ile biliyoruz hatta ayakkabi numaralarini dahi biliyoruz.Sonrada dagdaki teröristleri bitirmenin gururu ile Istanbul Büyük Sehir Belediyesinde 500 tane terörist var demeye basladi.Yani hepsini bitirdik ama CHP'li Belediyeye doldu bir kaci demeye getiriyordu.Sorusturmalar falan tabi ki hepsi fos cikti.Simdi sormak lazim o Bakanlik yapan kisiye birde onu Bakan yapan muhtereme.Bitti dediginiz terör son iki üc haftada 20den fazla evladimizi sehit etti.Siz bu ülkenin bu milletin evlatlarini korumakla yükümlüsünüz,peki nasil koruyorsunuz.Sizin icin sehitler mi önemli yoksa Istanbul'u CHP den geri almak mi?Nedir sizin icin önemli olan? Bizim icin evlatlarimiz daha önemlidir.Siz bizleri ümmetiniz olarak görebilirsiniz ama biz sizin ümmetiniz degiliz,sizi biz secmedik.Bizim icin her topraga düsen can sizin sarayinizdan,sizin Belediyenizden cok cok önemlidir. Basiretsiz komutanlari o evlatlarimizin basina vererek ölüme gönderenler bu milletin dostu olamazlar.Teröriste karsi verilen bunca mücadeleden sonra eger hala teröristler bir askeri üsse sizabiliyorsa burada durup düsünmek gerekir.Bizim evlatlarimiz sizin kurbanlik kuzulariniz degildir.Vatani savunmak herkesin borcudur ama evlatlarimizi is bilmez komutanlara teslim ederek yapilan yanlislari,kaderdi,fitratti diyerek veya baska bir gerekce göstererek yok sayamazsiniz. saygilarla
  11. Insanliga hizmet etmek güzel birseydir.Fakire yardim,yoksula destek,cocuklara sevgi bunlar insanligin örnek alinacak güzel yanlaridir. Ben bu "su kuyusu acan dernek ve vakiflar"la ilgili kendi düsüncem adina bu yorumu yapmaya karar verdim. Ülkemin,bircok yöresinde,su bulamayan,köyler ve okulu olmayan beldeler var,Sagliksiz sularla su ihtiyaclarini gideren insanlarimiz var.Okula gitmek icin yaz kis uzun yollar yürümek zorunda olan cocuklarimiz var. Eger o köyde ve beldede bir hayirsever bir cesme yaptirmissa bu cok önemli bir eylemdir. Eskiden cok vardi bugünde varliklari devam eden Hiristiyan misyonerler vardi.Bunlar Vatikan tarafindan Afrika veya Asya üzerinde beyin yikama operasyonlari ile gittikleri köy ve beldelere hem insani hizmet götürür ayni zamanda onlara hiristiyan dinini empoze ederdiler.Bunlar genelde rahip,rahibe veya sivil görünümlü kilise üyesi kisilerdi. Ben bugün Afrikada veya baska bir cografyada su kuyusu acan veya buna benzer hizmetler verenlerin bir dinci kurulus ve vakiflar olmasini Hiristiyanligin misyonerligine benzetiyorum. Son 22 yil,ülkemizde Cumhuriyet tarihinde yasanmadigi ölcüde bir Islamlastirma calismalari izliyoruz.Bu calismalar gizli saklida degil acik acik eylem ve söylemlerle yapiliyor. 6 yasinda kiz cocuklarinin nikahlanmasindan tutunda gereksiz yere dikilen camilere kadar bu calismalar kendini gösteriyor.Camiye mi karsisin diye soranlar olabilir.Dogrusunu söylemek gerekirse ihtiyac olmadigi halde yapilan herseye karsiyim.Osmanli'nin aklina gelmeyen Camlica'nin tepesine bilmem kac bin kisilik camiyi kondurmak yetimin,fukaranin hakkini gaspetmek demektir.Gidin mevcut camilere,ibadet saatlerinde,cuma günleri disinda en fazla on kisiden fazla kimseyi göremezsiniz.Iste bu sartlarda cami yaptirma hirsi günahtir,israftir. Su kuyulari acilacaksa bunu devlet kurumlari yapabilir.Avrupada böyle.Yani resmi kanallarla herhangi bir ülkeye giderek orada calismalarin yapilmasi dogaldir ama bu hizmetleri özellikle dinci kuruluslar yapiyorsa bunun altinda misyonerlik vardir. Diyanetin müthis bir bütcesi var.Birkac Bakanligin bütcesinden fazla.Bu bütce bazen az geliyormus Diyanete,peki diyanet bu paralari nereye harciyor sorusunun cevabi,iste Afrikada veya baska biryerde Su Kuyusu acan vakif ve dernekleri desteklemekte harciyor.Yani misyonerlige resmi bir konum veriliyor.Diyanetin ülke genelinde yoksulluga karsi bir mücadele verdigini duymuyoruz.Öyle ya o kadar kocaman bir bütceye sahip olacaksin hatta bazen yetmeyecek peki sen bu ülkeye hangi hizmeti veriyorsun.Cemaatleri beslemek disinda? Insanliga hizmet güzel birseydir,ancak bunu farkli bir amacla yapiyorsan bu hizmet olmaktan cikar insanlari sömürmek olur. saygilarla
  12. Allah var mi? Yok mu? Allahin varligini yoklugunu tartismadan önce bazi sorularin yanitlanmasi gerekir bunu da yanitlayacak olanlar,Allah vardir diye kelleyi koyanlardir. Bu sorulardan birisi,yani bence benim kafamdan gecen düsüncelerden bazilari: - Bu kadar fakirlik, bu kadar yoksulluk,bu kadar esitsizlik,bu kadar adaletsizlik varken Allah nerede? - Dünyanin yeralti yer üstü tüm zenginliklerini tekelinde toplamis olan kücük bir zümre var.Dünya nüfusunun, bu kücük zümreyi cikartirsak genel nüfusun yüzde 99'u yoksulluk ve fakirlik icinde bir hayat sürdürmeye calisiyorlar.Cogusu acliktan suszluktan hayatini kaybediyor. Dünyanin zenginliklerini kücük bir zümrenin elinde tutmasi Allahin emrimidir. Biz zenginligi istedigimize veririz."SEBE 36" Hani diyorlar ya,bu mantiga dayanarak:Allah zenginligi herkese vermez,zenginin zenginligi kendisi icin degil yoksula yardim icindir! Peki bu gercekten öyle mi? Bugün Allahi en cok ananlar,mevcut siyasi rejimi istemeyip Allahin yasalari ile yönetilelim diyenler,arkalarinda binlerce mürit kendileri pahali (Kafir)araclari ile gezenler,Bir damla ter dökmeden maddi zenginlik icinde yüzenler bu Allahin ayetine ne kadar uyuyorlar. Ülkemizden bir örnek verelim: Bugün devleti yöneten güc sahibi kisi,her tarafa istedigi kadar para ve zenginlik dagitan irade sahibi,neden asgari ücretin azligi ve fiyatlarin alabildigince yüksek oldugu bu ülkede ezilen emekcilere cömert olamiyor?Buda mi Allahin emri?Yoksa Kader mi? Urfa'da ÖZAK iscileri,günlerdir bir direnis icerisindeler.Cünkü bagli olduklari sendika isveren yanlisi yani SARI SENDIKA oldugu icin bu sendikadan ayrilip baska bir sendikaya gecmek istediklerinden isten cikarildilar. Bu ÖZAK denilen firma da 11 yillik calisanlar hala asgari ücretle calistiriliyorlar. Bu tesiste kadinlar hakarete ugruyor,taciz ediliyor ve zoraki fazla mesai yaptiriliyor. Jandarma bu emekcileri abluka altina almis,fabrika cevresine hatta o sokaga bile sokmuyor.Biber gazlari ile emekciler taciz ediliyor.Jandarma ellerinde sopalarla bu emekcilere saldiriyor.peki Allah varsa bu zulüme neden dur demiyor.Neyi bekliyor,yani öldükten sonra huzuruma geleceksiniz o zaman ben sizin hakkinizi alip size verecegim.Bunu mu diyor Allah.Yani sen bu dünyada azap cek,aclik cek,zulüm cek ben öbür dünyada onlarin hakkindan gelecegim.Bu mudur ilahi denilen Adalet? Eger ilahi adalet olsaydi,yukarida benim profilimdeki o bebek cansiz olarak deniz kenarinda yatmazdi,Allah ona acimadi. Parmagimdaki yüzükten baska bir servetim olursa bilin ki caldim diyen kisi,saraylarda yasarken cocugunun beslenme cantasina ekmek koyamayan,meyve koyamayan cikolata koyamayan aileler var.Gücleri yetmedigi icin ,kislari palto ve battaniyelerin altinda yasayarak gecirenler var.Bu mudur Allahin adaleti.Eger bu Allahin adaleti ise ben o adalete karsiyim.22 yildir,kendini müslüman göstererek,etrafina devlet düsmani tarikat ve cemaatleri alarak devleti soyan devleti yikmak icin her yolu deneyen kisi eger halka cektirdigi zulmün hesabini yasarken vermiyorsa öyle Allahlik olmaz.Bu keyfi bir Allahliktir. saygilarla
  13. Bir ülkede eger insanlar mutlu degilse,insanlar aclik korkusu icinde yasiyorsa,insanlar günlük yasiyorlarsa yani bugünü gecirelim yarin Allah Kerimdir diyorsa,eger insanlarin can güvenligi yoksa,eger o ülkede hukuk ve adalet susmussa,o ülkeyi yönetenler görevlerini yerine getirmiyorlar demektir. Hep demokrasiden bahsederiz,Türkiye de olup bitenlere baktigimizda Demokrasi bunun neresinde demiyorsak demokrasiyi bilmiyoruz demektir, Eger bir ülkede,7500 TL aylik alan birisi,5-6000 TL kira ödemek durumundaysa,Kisin battaniye altinda oturmak durumunda kaliyorsa,o ülkede insanlarin hicbir degeri yok demektir. Günlerden buyana bir protesto furyasi almis basini gidiyor,ellerine pankart alanlar,eline Filistin bayragi alanlar,sokaklarda bagirdiklari yetmiyormus gibi,birde yabanci marka mekanlara tecavüz ederek oralarda takilan kahve icen birseyler yiyen insanlara saldirmalar basladi,bunlarin agzinda hep ayni terane;Din Kardesi.Halbuk Dogu Türkistanda Türklerin cektigi zulümü kimse görmüyor,görmüyorlar cünkü devleti yöneten kadrolar da hep bu DIN KARDESI sloganini kullaniyor.Halbuki din kardesi degil kan kardesidir önemli olan.Kan kardeslerine önem vermeyen bir zihniyetgünlerdir sokaklarda tabir caizse terör estirir gibi eylemler sürdürüyorlar, Tabi ki Gazze de yasananlar öyle aman sende denecek seyler degildir.Cocuklar öldürülüyor insanlarin yasam alanlari yok ediliyor,gelecekleri yok ediliyor,ancak böyle olaylar kahvede kahve icenlerii,sandwic yiyenlere saldirmakla düzelmez.Kahve icene,sandwic yiyene saldirirsan onunda sana karsilik verme hakki dogar ki bu ic ayaklanmaya neden olur.Yoksa amaciniz bu mudur.Yani insanlari zorla sokaga cikin bagirin diye tehdit edemezsiniz.Siz bagirabilirsiniz ama bu sizi baglar baskasini degil."Sen müslüman degilmisin,"diye bir soru sormaya kimsenin hakki yoktur.Müslümandir veya degildir.Yani müslümansan burada kahve icemezsin sokaga cikacaksin demek ahlaka uymayan bir eylemdir. Simdi bu kaos ortminda ben kaos diyorum cünkü yasananlar bir protestodan cok kaos yaratmak amacina yöneliktir.Bir kahce girip oradakilerin ictikleri bardaklari ellerinden alip atmak kaos yaratmaktir.Ha burada Emniyet güclerinin ortalikta görünmemesi de bu kaosun onlar tarafindan da desteklendigi anlamina gelir.AVM'ler de Özel güvenlikciler var.Bunlar neden müdahale etmezler.Yani üc tane ögrenci boykota kalkistiginda veya kadinlar kadin cinayetlerini protesto icin sokaga ciktiklarinda Polis ve Özel güvenlik ordusu hazir bekliyor,dayak atmak icin,peki bu vatandaslarin özgürce bir kahveye girip kahve icmelerine engel olanlara karsi olmasi gereken emniyet nerede? Ülkemizin onlarca sorunu var.Iktidar daha dogrusu Saray böyle bir kaos ortami yaratarak ülkenin acil sorunlarini gözden kacirmak ve din sömürüsü yaparak Mart ayinda yapilacak olan Yerel secimlerde parsayi götürmek icin calismaktadir.Ülkenin sorunlari onlari ilgilendirmiyor. Ögretmenlerin durumu ic acisidir.Atanamayan binlerce ögretmen ve ögretmensiz ve de okulsuz köyler var.Cünkü iktidarin amaci cagdas egitim degil dinci bir egitim alani acmaktir.Okullara ögretmen yerine atanan Imamlar bize bunu gösteriyor. Dün televizyonda,depremde yikilan bir binanin kolonundan cikan tencereyi gördük.Komedi filimlerinde böyle seyler olur ve güleriz cünkü sonucta o bir komedidir.Ancak gercek hayatta Kolondan tencerenin cikmasi insan hayatina nasil kastedilmis oldugunun belgesidir.Bence bu tencere olayi bizler icin Gazzeden daha önemlidir.Bizim depremde kaybettigimiz canlar Gazzede ölenlerden kat be kat fazladir.Yani bizim insanimiz ölümü hak ederken ve buna kader denirken Gazzede ölenlerin ölümü kader degil mi?Yoksa onlar ölmeyi hak etmeyenler mi.Ölüm eger bir zulmün sonucuysa,ölüm eger bir hirsizligin sonucu ise hicbirsey degismez,öldürene hak ettigi sonucu vermek iktidarlarin ve tüm insanligin görevidir.Gazzeyi kurtarmak icin savasa gerek yok.Savas olmadan da bu savas sonlandirilabilir.Önemli olan bunu istemektir.Yoksa öyle kahvelere saldirarak savasi önleyemezsiniz. Insanlarin ekonomik durumlarinin kötülesmesi kötü ekonomik yönetimin sebep oldugu bir gercektir.Ekonomik durumu kötülesen vatandaslar banka ile buna cözüm bulamadiklari icin tefecilere basvurmaya baslamislardir.Tefecilikle ugrasmak devletin görevidir ama devletin kendisi neredeyse tefecilerden para dilenecek bir konumdadir.Itibardan tasarruf olmaz diyenlerin vatandas diye bir sorunu yoktur. Bilimsel olarak bir gercek var ki ekonomisi mevcut nüfusu gecindiremeyecek kadar kötü olan,insanlarin dörtte birinin yoksulluk sinirinda oldugu,calisanlarin yarisindan fazlasinin asgari ücretle gecinmeye calistiklari bir ülkede eger,devleti yöneten irade sahibi her agzini actiginda "Cocuk yapin,3 yetmez 5 yapin"diyorsa o kisi millet yararina calismiyor demektir.Insanlarimizin inanc seviyeleri ,"Cocugu veren rizkinida verir"derecesindedir,yani sagliksiz bir düsünce dir bu.Yoksullukla yasamaya calisan bir toplumun daha cok cocuk yapmasini istemek daha cok yoksulluk ve felaket demektir.Dogum Kontrolünü bir komplo olarak lanse etmek ise bilime karsi olmaktir.Eger bunlar müslüman olsalardi kendileri sarayda yasayip yarin ne yiyecegini düsünen bir topluma cok cocuk yapin diyemezdiler. Bir gecede yine kendilerinin kabul ettigi Istanbul Sözlesmesi'ni kaldirdilar.Bu sözlesme ile kadinlar korunuyordu.Bir takim cemaatlerin baskisi ile bu yasa kaldirildi.gecen ay 20 gün icersinde tam 18 kadin öldürüldü.Istanbul Sözlesmesini kaldirirken,bizim 6284 sayili yasamiz var kadinlari koruyan dediler.Buna ragmen kadinlar öldürüldü ve öldürülüyor.Islamda kadin haklari diye bir hak yoktur.Kadinlari dögebilirsiniz gerekirse öldürebilirsiniz diyen Islamdir.Afganistanda suclu bulundugu söylenen kadinlar taslaniyor,Recm cesasiymis,Islamda recim yoktur...Islamda kadin düsmanligi vardir kadin köledir,herseyi yapacak ama hicbir hakki olmayacaktir.Var denilen hak aslinda hak degil bir bagistir. Devletin milletin vergilerini carcur ettigi yetmezmis gibi birde devletin TMO'nden 7500 Ton bugday calinmis.Dikkat edin,7500 Ton kilo degil,ve tami tamina 300 Kamyon dolusu bugday calinmis.Kim caldi bilinmiyor.Ofis müdürü biraz bugday eksilmis diye isi hafife aliyor.300 Kamyon nasil geldi o 7500 TON bugdayi yükleyip gitti tam bir bulmaca.Yani fabrikalar satildí,topraklar satiliyor,hazine yagmalaniyor yetmiyor birde milletin ekmeklik bugdayini caliyorlar.Ve bunlar MÜSLÜMAN!!! Külünk diye bir zamanlar AKP'den milletvekili olan bir kisi var.Istanbul Büyük Sehir icin Belediye Baskanligina Aday adayi olmus.Adamin bir konusmasi var ki,kendini MESIH ilan eden Hasan Mezarci yaninda halt etmis.Adam kendini sanki Allah Istanbul icin göndermis gibi laflar ediyor.Allahi bu kadar cok dillerine dolayip onu kendi pisliklerine alet edenlerin imanlarindan süphe edilmelidir. Tabi bu arada,bu kahvelere saldiranlarin bagli olduklari odaklar önemlidir.Bunlar akp Genclik kollari,Bahcelinin ülkücüleri ve bazi cemaat fedaileri ki bunlarin icinde IHH denilen radikal islami kurulus var bu kurulusun elemanlari yapiyor bu saldiriyi.Bunlarin baska bir hedefi daha vardir o da :Anit Kabir'i yikmak.Bunu özellikle AK Parti Genclik kuruluslari yogun olarak söylüyorlar.Anit Kabiri yikmak yikmaya tesebbüs ic savas nedenidir.Eger bunu göze aliyorlarsa hodri meydan. saygilarla
  14. politika

    Protesto Kültürü!

    Protesto temel bir haktir,yurttaslar,ic ve dis siyasette yapilan yanlis uygulamalari,cikartilan yanlis veya noksan yasalari,protesto etme hakkina sahiptirler.Bu bütün dünyada bir haktir.Bütün dünya derken "Demokrasinin "yasadigi ülkeler demek istedim.Fasist yönetimlerde,protesto hakki yoktur protesto edenler bedelini öderler. Protesto derken sonucta bir uygulamadan bahsediyorum.Protestonun da kurallari vardir.Gecenlerde,Almanya da yapilan bir protestoda Alman Meclis Binasi boyalarla kirletildi. Atom santrallarini protesto edenler,kendilerini zincirle biryerlere baglayip polise zorluk cikarttilar ve poliste onlari onlarin pasif direnisleri haliyle olduklari yerden, zincirlerini keserek tasimak zorunda kaldi. Bu ve buna benzer protestolarin yani sira birde demokratik hak olarak yürüyüs ve Basin aciklamasi protestolari vardir.Veya,oturarak protesto edilir.Veya ayakta durularak protesto edilir.Veya polise karsi direnmek gibi.Yani protesto baskalarina zarar vermeden itiraz hakki demektir.Hak aramaktir.Kirmak dökmek demokratik protestolarda yoktur. Dün bir video gördüm,adamin biri elinde Cola sisesi kola iciyor.Bir baskasi geliyor adamin elindeki siseye tekme atip kolasini yere düsürüyor.Bu bir saldiridir,bu bir tecavüzdür.Benim elimdeki icecege bir baskasi tekme atiyorsa benim ona karsi ayni tepkiyi verebilmek hakkimda vardir bu hakki kullanirim kullanmam o benim anlayisima baglidir.Ancak böyle tecavüzlere karsi,görev emniyet güclerine verilmistir. Gazze'de yasanan facia yi Filistin olarak vererek zaten ilk bastan bir yanlisa adim atilmistir.Gazze olayi Filistin degildir.Filistinde sadece müslümanlar yasamiyor.Filistin cografi bir bölgedir orada müslümani,hiristiyani,kiptisi,dinsizi dinlisi degisik insanlar yasiyor.Yani Gazze'de HAMAS denilen örgütle Israil arasinda yasanan savas Filistin Israil savasi degildir ama böyle lanse ediliyor.Ve daha kötüsü,bu savas özellikle Türkiye'de bazi kirli emeller tasiyan cevrelerce bir Yahudi-Müslüman savasi olarak gösterilmeye calisiliyor ki bu da cok vahim bir saptirmadir.Özellikle bunu devleti yöneten isimler tarafindan yapiliyor olmasi ise daha vahim, daha bir düsündürücüdür. Türkiye'de, uluslararasi özellikle Afrika ve Asya ülkelerinde faaliyet gösteren bir yardim dernegi var.Bu dernek bundan birkac yil önce kiskirtici bir adim atarak Gazze'ye yardim adi altinda israile karsi savasacak bir gurubu götürürken Israil Deniz Kuvvetleri tarafindan durdurulmus ve cikan catismada 10 kisi hayatini kaybetmistir.Ilk basta yönetimin izni ile baslayan bu yolculuk,is ciddiye binince "benden izin mi aldiniz"sekline dönüsmüs,ölen öldügüyle kalmis uzun pazarliklar sonucu 20 milyon Dolar sözde tazminat ile olay kapatilmistir. Simdi yine ayni dernek kendi zihniyetinde olan birkac farkli uluslardan derneklerle bir gemi filosu hazirlayip yine Gazze'ye gitme planlari yapiyorlar ki bu da sonucta cihad degil bile bile lades demektir. Büün bunlari gectik,ülkemizde protesto adi altinda yasanan olaylar cok düsündürücüdür.Özellikle iktidarin ve güvenlik güclerinin bu olaylara gülerek hatta aferin diyerek yaklasmalari ülkemiz adina karanlik bir yoldur. Coca Cola protesto ediliyor,kasa kasa cola alinip yerlere dökülerek güya protesto ediliyor.Cola icmeyip protesto edilmesi normaldir ama para verip cola alarak onu yere dökmek afedersiniz ama biraz komikten öte kara cahilliktir. Bir bakiyorsunuz,STARBUCK kafesi protesto ediliyor.Taman gidersin kapisinda bagirir cagirir protestonu yaparsin ama,elinde bir kutu dolusu fareyi orada oturup birseyler icenlerin arasina birakmak protesto degil hem suctur hemde ahlaksizliktir.Bunu kim yapiyorsa yargiya hesap vermelidir.Starbuck veya bir baskasi sonucta ülkemizde yatirim yapmis,calisanlarinin hepsi TÜRKIYE vatandasi ve bunlar devlete vergi ödüyorlar.Bir devlet, sinirlari icersinde yatirim yapmis olan bir isletmeyi korumakla mükelleftir.Koruyamiyorsa ülke ülke gezip gelin bizde yatirim yapin densizligini de yapamaz. Isletmenin icine girip ellerinde Filistin bayraklari ile masalarda oturmak mekana tecavüzdür ve cezai müeyyidesi vardir.Herseyden önce o isletmede calisanlarin can güvenligi bile tehlikededir ancak bakiyoruz ki iktidar veya emniyet gücleri sanki filim cevriliyormus gibi gayet rahat ve duyarsiz.Savcilarin böyle durumlarda derhal faaliyete gecmeleri gerekir.Hic kimsenin ,ülkemizde yatirim yaparak hem vergi ödeyen hem isgücü olarak insanlarimizi calistiran bir isletmeye bunlar yahudi veya Amerikan diye saldirma hakki yoktur,eger kendilerinde bu hakki görüyorlarsa bosu bosuna israili protesto etmesinler,cünkü ayni seyi yapmis oluyorlar. Yine ayni sekilde 10 Kasim'da herkesin saygi durusundayken carsafli bir kadinin haykira haykira dinsizler cehenneme diye bagirmasi.Veya Anit Kabir'de Erdogan sloganlarinin atilmasi.Dün Anit Kabir'de Andimizi okuyan ögrencileri susturanlar 1o Kasimda dinsizler cehenneme diye bagiran,veya Anit Kabirde erdogan sloganlari atanlara nedense sessiz kaliyorlar.Bunun anlami onlari desteklemektir.Ayni sekilde ülkemizdeki Amerikan veya Israil kuruluslarina karsi protesto adabina aykiri davrananlara karsi sessiz kalinmasi gibi. Ülkemizi yöneten zat'in konusmalarina bakiyoruz;edepten uzak bir devlet adamina yakismayan sözler.Siz devlet yönetiyorsunuz,sizin agzinizdan cikan sözler tüm dünyada dinleniyor.Simdi Martta yapilacak olan Yerel Secimlerin bahanesiyle aska gelip erkeklik taslayanlar yarin gidip el ayak öpmesinler.Iste Sisi,Iste Esad.Dün agzina geleni söyleyip oy devsiren kisi bugün onlarla anlasmak icin kirk takla atiyor.Bu devlet adamligi degil sokak kabadayiligidir ki birgün karsisina baska bir kabadayi cikar. Israil'in yaptiklari affedilecek,hos görülecek gibi degildir.Bu bir gercek.Ancak etrafi Islam ülkeleriyle cevrilmis olan Israil'e hicbir Islam ülkesi gik demezken bizim tuz alip kosmamiz belli ki secim yatirimidir.Hic kimsenin bizi fiili olarak ilgilendirmeyen bir savasa sokmaya hakki ve haddi olamaz.Bizim askerimiz,cemaatlerin,tarikatlarin,tekkelerin samar oglani degildir.Bizim askerimiz yurt müdafaasi icin ve de eger uluslararasi bir anlasma varsa baris gücü olarak biryerlere gönderilebilir.Bizim yillardir PKK ile mücadelemizde yeterinde Mehmetcigimizi sehit verdik.Ortadogu batakliginda Mehmetcik olamaz. Tarih sanki tekerrür ediyor gibi:6-7 Eylül olaylarini hatirlayanlar vardir.Menderes'in halki galeyana getirip ülkedeki gayri müslimlere karsi bir yagma hareketini baslatmasi ve gayri müslimlerin isyerlerinin yagmalanmasi yakilip yikilmasi o günkü mülki idare amirlerinin,ordunun emniyetin de bu yagmalamada,yakip yikmada rol oynamalari ile bugün Gazze bahanesiyle irkci ve dinci cevrelerin baslattiklari ahlaka uymayan saldirilar eger durdurulmazsa 6-7 Eylülün benzeri bir felaket yasanabilir. Herkesin aklini basina almasi gerekir.Özellikle devleti yönetenlerin daha bir insani yol takip etmeleri sarttir.Yasanacak olan olaylarda sadece mal kaybi degil can kaybida olabilir.Belediyeleri kazanacagim diye ülkeyi atese atmaya kimsenin hakki yoktur. saygilarla
  15. politika

    Adalet ve Yargi

    Cok düsündüm,bu basligi "Politika Bilimleri"forumunda mi yoksa "Güncel Konular"forumunda mi acsam diye ve bence Politikadan bagimsiz olmasada ülkemizin en güncel sorunlarindan biri olduguna karar verdim.Hatta güncelinde günceli bir sorun oldugunda israrciyim. AKP'nin iktidara geldigi tarihten bu yana,ülkemizde önceleri de yasanan ama bu dönemde o yasananlari gölgede birakacak kadar yogun bir hukuksuzluk,ben yaptim oldu,ben talimat verdim, problemi olan bana gelsin tarzi asla Demokrasi ve hukuk devletine yakismayan,derebeyi agizli konusmalarla ülke yönetilmektedir. Bir "Eski Türkiye,Yeni Türkiye "slogani üretti bu AKP iktidari.Halbuki Türkiye eskisi veya yenisi ile hala Türkiye'dir.Peki bu sloganin perde arkasi nedir? Bu sloganin perde arkasi,Laik ve Demokratik rejimin sirtina hancer saplamak ve Cumhuriyetin kuruldugu günden bugüne kadar vazgecemedikleri bir din devletini Osmanlici hevesiyle olusturmaktir. Cumhuriyetle sorunlari olanlar kuruldugundan bu yana mücadele etmekten geri durmadilar.Son 22 yila kadar gecen sürede yeralti calismalari ile bu mücadeleyi verdiler,Cünkü,o dönemde,bu 22 yillik iktidarin deyimiyle Askeri Vesayet vardi ülkede.Bu ne demektir? Askeri vesayet dedikleri olay,Cumhuriyetin ordusunun yani TSK'nin,Türkiye'nin güvenligini saglamak ve Anayasaya aykiri uygulamalara dikkat cekerek iktidarlari uyarmalaridir.Eski Türkiye'de iste bu celik duvar hilafet özlemcilerinin,Cumhuriyet düsmanlarinin,Atatürk düsmanlarinin,Osmanlicilarin karsisinda duruyordu.Onu yikamiyor,ona dis geciremiyorlardi. Ve hep ayni terane halk arasina zehir siringasi gibi sokuluyor ve "Türkiye'de müslümanlara baski var "deniyordu.Halbuki böyle birsey yoktu,olamazdi,Baski var dedikleri seyler iste bugün korkusuzca,hilafet isteriz diye bagirmalari,kilik kiyafet yerine palyaco kiyafetleri ile gezebilmeleri yani kilik kiyafet devrimine karsi kiyafetlerle sokaklarda cirit atmalari,cocuk yasta kiz cocuklariyla nikahlanmalari,medeni kanun yerine imam nikahini kullanmalari,kadinlara tecavüzler öldürmeler vb. bir yasam tarziydi istedikleri, bu da Türk ordusunun daha dogrusu Anayasanin yok sayilmasi herkesin kendi basina buyruk olmasi demekti. Televizyon kanallari yani yandas denilen kanallarda bir sözde imam cikiyor,Türklüge, Atatürke,Cumhuriyete.Laiklige döktürüyor ama hicbir yaptirim görmüyor. Veya bir imam cikiyor,Hatay araplarindir,Fransizlarindir falan gibi ihanet dolu ifadeler kullaniyor,yaptirim yok.Ayasofyada Erdoganin önünde oturan bir sözde din adami Atatürke lanet okuyor ama yaptirim yok. Dinci vakiflarda cocuklara tecavüz ediliyor,Bakan cikiyor ve o vakif bizim icin cok degerli bir vakiftir bir defayla birsey olmaz diyor. Kuran kurslarinda cocuklar aleni olarak istismar ediliyor yaptirim yok. Laik Devletin basindaki zat;Cuma namazina bir ordu koruma ve arac konvoyu esliginde giderken .Laik bir ülkenin cumhurbaskani degilde,Seriatla yönetilen bir ülkenin cumhurbaskani gibi sorumsuz ve yaptirim yok. Bunlarin hepsi,YENI TÜRKIYE dedikleri ülkemizde yasaniyor,Bunlar önceleri yasanamazdi cünkü Ülkenin koruyucu bir gücü vardi o da TSK idi. Amerikanin istegi dogrultusunda,isbirligi yaptiklari Fetulah Gülen adli bir kilise kackinini din adami,bilgin,evliya diye ülkenin gündemine soktular.23 Nisan Egemenlik ve Cocuk Bayramini Kutsal Dogum Haftasi adi altinda unutturmaya,önemsizlestirmeye basladilar.TSK'nin icindeki Atatürkcü kim varsa ERGENEKON -BALYOZ gibi uydurma senaryolarla ayiklayip Silivriye gönderdiler.Türkiye'nin cagdas bilim adamlarini,prof.lari,gazetecileri,polisleri,tutukladilar.Fetö örgütü tarafindan kurulmus olan bir Bankaya evsahibi istedi diye kirasini yatiran zavalli kiraciyi Fetöcü diye iceri attilar ama Ev sahibine dokunmadilar,Bankayi kuranlara el sürmediler.Sonra bir darbe senaryosu ortaya kondu.Önceden hazirlanmis trol ordusu sözde darbeye karsi cikiyormus gibi bir sahne sergilendi,askerler öldürüldü,ISID Elemanlari icin 15 Temmuz senaryosunda büyük bir rol bicilmisti.Karanlik bir senaryonun bugüne kadar aydinliga kavusturulmamis olmasida Yeni Türkiye diyenlerin hangi amacla iktidara geldiklerini bize anlatiyor. Anayasa Mahkemesi bir ülkenin en yüksek yargi organidir,onun verdigi kararlar baglayicidir.Fetö isbirlikcileri "biz Anayasa mahkemesini tanimiyoruz"diyor ve hergün Anayasayi cigniyorlar,yaptirim yok. Gazeteciler,yaptiklari haberler nedeniyle gözaltina alinip tutuklaniyor.Halbuki gazetecinin görevi halka haber vermektir.Her haber dogru olmayabilir ama bu bir gazetecinin tutuklanmasini gerektirmez. Ögrenciler,eylem yapiyor yanlis gördükleri bir uygulamayi protesto ediyorlar,Emniyet gücleri sanki düsman saldirmis gibi bu genclerin üzerine saldiriyor tekme tokat,gözaltina aliyor. Vatandas bir magduriyetini dile getirirken ülkeyi yönetenlere kiziyor ertesi gün veya o gece adamin evi basilip Cumhurbaskanina hakaret ettin darbecisin diyerek gözaltina aliniyor. Bu keyfi kararlara karsi Anayasa Mahkemesi "HAK IHLALI"karari verince,fasizmin sesi cikiyor"Anayasa Mahkemesi derhal kapatilmalidir"diye haykiriyor. Barolar bu hukuksuzluklara karsi eylem yapinca yine ayni fasizmin sesi yükseliyor:Barolar kapatilmalidir. Muhalefet hukuksuzluklari dile getirince,fasizm yine kürsüde,falan parti kapatilmalidir diye haykiriyor. Görevleri hukuku gerceklestirmek olan sözde Cumhuriyet savcilari,tam aksine hukuku cignercesine magdurlarin tepesine biniyor ve onlara sorusturma aciyor. Bütün bunlar ve daha fazlasi Yeni Türkiye de yasaniyor.Eski Türkiye dedikleri Türkiyede bunlarin belki onda biri ancak yasaniyordu.Biz eski Türkiyeden memnunduk,belki köprülerimiz,tünellerimiz,otoyollarimiz bugünkü gibi degildi ama olsun biz o Türkiyeyi seviyorduk. Biz o günlerde ordumuzla iftihar ederdik. Ordumuzla iftihar ederdik derken ordunun arada bir iktidara el koymasinada karsiydik,bizim ordumuzu sevme nedenimiz,Ordumuzun ihanete karsi uyanik olmasi nedeniyleydi.Bugün ihanetin karsisinda duracak bir ordumuz kalmadi.Bunu acik acik söylemek gerekir. saygilarla
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.