Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

tayfa

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    41
  • Katılım

  • Son Ziyaret

tayfa Hakkında

  • Doğum Günü 13-11-1991

Diğer Bilgiler

Profil Bilgileri

  • İlgi Alanları
    bilgisayar,elektirik elektronik

tayfa - Başarıları

Yazar

Yazar (5/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. tayfa doğum gününüz kutlu olsun!

  2. tayfa doğum gününüz kutlu olsun!

  3. tayfa doğum gününüz kutlu olsun!

  4. tayfa doğum gününüz kutlu olsun!

  5. tayfa doğum gününüz kutlu olsun!

  6. tayfa doğum gününüz kutlu olsun!

  7. ne mağlum bunun bir şifre çalma olamsı.çünkü aynı şeyi bende yaptım
  8. bişey değil beğendiyseniz sevindim
  9. ewet arkadaşlar uzun bir süre sonra nihayet sizlerle kavuştum.gonnere ve taurusmutis bişey değil bildiğiniz gibi burası paylaşma platformu bulduğum kadarıyla size yollıcam söz
  10. Eûzubillâhimineşşeytanirracîm bismillâhirrahmânirrahîm. Sonbahar neden o kadar güzel? Âşık olmak Yaratan ve yaratılan. Ölümden korkmayın! Cehenneme alınan bilet: Meditasyon. Mutsuzlara sesleniş Turuncuyu sever misiniz? Sarıyla turuncunun armonisine dikkatle bakın. Sevdiniz mi? İşte orada, o sıcak renklerde bir güzellik var. İçinizin açıldığı, güzele doğru yaklaştığınızı hissettiğiniz duygu, bir güzellik... Allahû Tealâ ne kadar güzel renkler yaratmış. Bir gün Sidret-ül Münteha'yı göreceksiniz; varlıklar âleminin en sonundaki ağacı. O ağacın yapraklarındaki güzelliği ne kelimeler, ne de renkler anlatabilir... Ağacın yapraklarındaki güzellik derken, yaprakların şeklinden değil; renklerinden bahsediyorum. Eğer güzel bir şey görmeye niyetliyseniz; güzeli görebilir, yakalayabilirsiniz. Hani size hep anlatırım ya; bir sokaktan geçmişsinizdir birçok defa. Ama bir gün, o sokak içerisinde güzel çiçekler, güller olduğunu farketmişsinizdir. O zaman kendinize sormaz mısınız? "Ben bunca zamandır bu caddeden geçiyorum, bu güzel gülleri, çiçekleri nasıl olmuş da görmemişim?!" Çünkü kendi dünyanızda yaşamışsınız. Nefsinize tâbî olduğunuz devrede, iç dünyanızın karanlığı, dışarıdaki güzellikleri görmenizi engellemiş. Hep bir şeylerin eksik olduğu bir dünyada yaşadınız; güzelliklerin kayıp olduğu, sizin gözünüze görünmediği bir dünyada... Orhan Velî'yi hatırlayalım. Ne diyordu?: "Denizin yeşili, göğün mavisi ve lâpinaların en hârelisi. Hâlâ tuzlu akıyor kanım, istiridyelerin kestiği yerden." Çok hisli değil mi? Sevmek, güzelliğin temelidir. Sevince daha bir güzel olur etrafınız. Sevince, siz güzel olursunuz. Hele sevdiğiniz Allah'sa... O'na olan aşkınızın dereceleri boyunca daha güzel, daha güzel, daha güzel olursunuz. Öyle bir dizayn düşünün ki; orada siz varsınız ve Allah var. O zaman etrafınızdaki herşey dokunulamayacak kadar güzeldir. İçiniz titrer, o güzelliklerle beraber olduğunuz için. İşte böyle bir tablo... Sarılar, turuncu, hafif yeşil... Ve güzellikler, güzellikler, güzellikler... Aynı sokaktan bir daha geçtiğiniz zaman Beni de hatırlayın. "Bu sokaktaki güzellikleri hatırlatmıştı bana." deyin. "Vaktiyle yüzlerce defa geçip de, hiç farkına varmadığım güzellikleri.." Aynı cinsten ağaçlar görürsünüz yan yana. Geçip gidersiniz aralarından. Sonra bir gün aklınıza gelir de: "Hepsi aynı cins ağaç. Acaba aralarında fark var mı?" diye baktığınızda hayret edersiniz ki; hepsi birbirinden farklı yaratılmış. Aynı ağacın her birisi farklı bir yeşil sergiliyor. Aynı tür ağaç. Sonbahar neden o kadar güzel? Muhtevasında en çok sarı ile turuncu olduğu için. HERŞEY ÇOK MU GÜZEL? YOKSA BANA MI ÖYLE GELİYOR? Sormaz mıyım şimdi size?: "Mutlu musunuz?" diye. Mutlu musunuz? Lâf aramızda, eğer Allah ile beraber değilseniz; O, sizinle beraber değilse, mutlu olamazsınız! Geçici zevkler yaşarsınız, kısacık süreler içerisinde. Zevkler kaybolur, bir süre sonra arzuya dönüşür. Ama tatmin, kısacık bir tatmindir. Ya Allah'a âşık olduğunuz zaman? Ömrünüz boyu bitiremeyeceğiniz bir güzelliğin etrafında, döner ha dönersiniz. Hani kelebekler, gecenin karanlığında yanan bir lambanın etrafında dönerler ya! Pervaneler, Mevlevîler dönerler ya! İşte öyle bir dönüş. İç dünyanızda pırıl pırıl renkler... Sadece sevginin hakim olduğu bir dünyada yaşarsınız. Allah'ı düşündükçe gözleriniz yaşarır. Sizi Yaratan'a âşık olmanın, hayran olmanın o doyumsuzluğunu yaşarsınız. "Hayat ne kadar zevkli bir şeymiş!"dersiniz. Bir görseniz O'nu; o kadar çok seversiniz ki! O, sizin için, sizden çok daha kıymetli bir yere oturur ve ömrünüz boyunca orada kalır. Hayran olduğunuz Allah'ınız, Yüce Rabbimiz, bizleri, hepimizi yaratan. Sevmek değil, âşık olmak da değil. Onun da ötesi, onun da ötesi... Hayran olmaktan bahsediyorum Ben. O zaman söyleyeceksiniz: "Herşey ne kadar güzelmiş, ben nasıl olmuş da ömrümün bu kadar senesini boşuna geçirmişim? Rüzgârlarda, fırtınalarda, ne aradığını bilmeden bir aramanın içerisinde." Şu sevgiye dayalı standartta avunmak için, Allah'ı tanımadan evvel yaptığınız şeyleri bir düşünün; neler yaptınız? Ancak O'nu tanıdıktan, O'na âşık olduktan sonra, ancak o zaman yaşadığınızın farkına varırsınız. "Hayat güzel bir şeymiş, harika bir olay!" dersiniz. Rabbinize hamdeder, şükredersiniz; "sizi yaratmış" diye. Küçücük şeylerde O'nu görürsünüz. Mikroskobun normal görüntüsünün, 1 mm'nin milyonda 1'ine iniyorsunuz; hücre yapısını görüyorsunuz. Sırf parmağınızın ucunda milyonlarca hücre... Nasıl hayran olmazsınız O'na? Her şeyinizle sizi, mükemmel bir hilkat (yaratılış) abidesi olarak yaratmış. Görmek için gözler, işitmek için kulaklar ve hissedebilmek, özellikle O'nu hissedebilmek için, fıkıh edebilmek, idrak edebilmek için kalp vermiş size. "Mutlu mu olmak istiyorsunuz? Öyleyse Beni sevin." diyor. Sevgi, mutluluğun temelidir. Nefret de, mutsuzluğun... O'nu sevin, çok sevin. Bilin ki sevginizin yüzlerce katı, binlerce katı sevilirsiniz. O'nun sevgisinin kalbinize verdiği o surûr var ya! Sevilmenin verdiği o büyük güzellik... O zaman gözleriniz yaşarır. Bulutlardan akan rahmet gibi, o sevginin vücuda getirdiği gözyaşlarınız dökülür gözlerinizden. O'na âşık olmakla kalmazsınız; hayran olursunuz, her şeyine. Sizi sevdiğini söylemekten hiç bıkmaz. Her zaman kulaklarınızda değil, kalbinizde o sesi duyarsınız, sevgi çağlayanlarını. Ve O'na hayran olursunuz. Bütün güzellikler sizin için. Herşey sizin için! Bütün kâinat, sizin için yaratılmış. En basit yaratığına bakın; muhteşem bir dizayn göreceksiniz. Herşey kendisinin en güzel prototipi olarak ele alınmış. Herhangi bir ağaca bakın; eşsiz bir el onu dizayn etmiş. Hilkât (yaratılış)... Renkleri ne kadar güzel biraraya getirmiş. Nasıl hayran olmazsınız? Hadi sorayım size gene: HERŞEY ÇOK MU GÜZEL? YOKSA BANA MI ÖYLE GELİYOR? Ne diyorsunuz? Unutmayın! Herşey sizler için yaratıldı. Siz ise Allah için yaratıldınız. En çok sevdiği mahlûku, insanı, Kendisi için yaratıyor. Sonra da her şeyi insan için yaratıyor. Yeryüzünün halifesi... Sizler yeryüzünün vârislerisiniz ve olacaksınız. Allahû Tealâ: "Yeryüzünü vârislere bıraktığını ve Onların salihler olduğunu" söylüyor. Siz de salihlerden olacaksınız. O zaman yeryüzünün mirasçısı olmanın o kesintisiz mutluluğunu yaşayacaksınız. ........ ALINTIDIR...
  11. :):):):) yaa öle işte güzel dimi
  12. tayfa

    tayfa

    öyle-böyle
  13. ayyy çokmu korktun kıyamam yabida siteye böyle şeylerle baylaşmim baksana kızın babası kızmış dimi yanii
  14. bak jojuğum kendini bişimi sanıyosun sen işin içine ettin yanii
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.