Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

yenilik

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    113
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

yenilik son kazandığı tarih 23 Ocak 2014

yenilik en çok beğeni kazanandı!

2 Takip eden

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Belirtmemiş

yenilik - Başarıları

Meraklı

Meraklı (6/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

9

İçerik İtibarınız

  1. Bilginin ilgi ile tam ve sıkı bir bağı vardır. Bilgi ile ilgilenmeyen bilgisizdir. "Benim ilgi alanım değil" demenin anlamı da, o konunun bilişselliğini taşımıyorum demektir. Arada bir yazılsa da, sürekli yazılsa da, bigiye (o konuya) ilgi gereklidir. Örnek; töreler konusu kişinin ilgi alanında değilse, törelerle ilgilenmiyor, ilgilenmediği için de kökeni hakkında bilgisi yok, sadece duyduğuna inancı var demektir. Tıpkı din gibi. Din'e, BİLEN inanmaz, BİLMEYEN inanır.
  2. Ne yani şimdi, asırlar öncesinin Arap toplumu, kadınlara başını ört yada örtme demiş. Bu nedenle bizde onlara bakarak örtüneceğiz yada örtünmeyeceğizi mi tartışacağız? Bırakınız demokratik toplumda insanlar kendi istedikleri gibi giyinsinler. Kadınların saçının (bir telinin bile) gözükmesini cinsel uyarı olarak görüp, nefsi uyanan kişide mutlak bir sapıklık vardır. Töreler bu sapık insanların isteğine göre mi uygulanacak?
  3. @@e2828 , İşte tartışılacak asıl konu, işin özü burada. Lütfen buraya dikkat et. Senin savunduğun; 1,5-2 asır öncesinin, ortaçağın, bir tanrıya mal edilmiş töreleri, Benim savunduğum ise; bilimsel, bilişsel, gözlemsel temelli çağdaş, genel geçer, tüm insanlık yararına, bölücü, ötekileştirici olmayan davranış bilgileri. Arada çok fark var. Mesela ilki hiç değişmeyen, değiştirilmesi GÜNAH olan, değiştireni yargılan, hatta öldüren töreler. Diğerisi yaşam şartları değiştikçe yenilenip güncellenen bilgiler. Alt kısıma göya bir ayet koymuşsun ama, söylenildiği gibi o ayet iyiliğn/kötülüğün ölçüsünü Arap töreleri olarak gösterirse, yine bir çözüm değil. Önemli olan çağdaş olamamak. Günümüzde töresel inançlardan dolayı her gün onlarca yüzlerce insanlar katlediliyor.
  4. Ayrıca hem ilgi alanının olmadığını söyleyip, hem de ilgi alanları olanların yanlışlığını bulmak ta ilginç.
  5. Tüm çözümleri Kuran'da gören insanların İLGİ ALANIMDA DEĞİL demeleri, ona karşı samimiyetlerini gösteriyor. Bu işler böyledir zaten. Korkulduğunda ilgi başlar.
  6. @2828, Delil diyip diyip duruyorsun. İşte sana delil.. Umarım bir daha DELİL GÖSTER demezsin. Sosyal bilgiler, dünyada ne kadar insan varsa onlar için farklıdır. Farklı temellendirir. Zira coğrafyası, kültürleri farklıdır. Dini farklı mezhebi farklı, töresi, ideolojisi, felsefesi sonuçta her konuda farklı düşünür, farklı yapar. Sen neyin delilini istiyorsun? Sana göstereceği delil elbette farklı, senin kabullenemeyeceğin gibi olacak. İnsanların düşüncesinin aynı olması mümkün mü? Hayır! sosyal konularda, "benim gibi düşünüp, benim gibi delillendirmeleri gerekir" diye düşünüyorsan, bu dayatmacı faşist zihniyettir. Ben neden bir Arap'ın sosyal anlayışını kabullenmeliyim? Kuran'daki ruh, cin, şeytan, melek gibi mistik gözlem vermeyen ögeleri çıkarırsan, geriye kalan zaten sosyal bilgiler. Araplara ait bu sosyal bilgileri neden kabulleneyim? Neden onlar gibi temellendireyim? @@politika, "Bence biraz objektif olmayi denemeliyiz.Kimse kimseyi zorla müslüman yapmiyor yapmaya calismiyor" Kendinin objektif olduğunu mu sanıyorsun? Bakalım objektif birisi olarak şu soruya objektif cevap verecekmisin? "Hükümlerimi uygulamayanın yeri cehennemdir. Orada sonsuzlukça yanacak" deyiminde zorlama var mı, yok mu?
  7. İspat ve temellendirme konusunda herkes eminim ki bir şeyler söyleyecektir. Tıpkı senin dinde olmayanları söyleyip, Allah'ına mal edip şirk koştuğun gibi. İspat diyip tutturuyorsun ama, sosyal konuların ispatı olmaz. Ancak evrensel genel geçerler olur. Zira kültürler, görecelidir. Her coğrafyanın hatta her insanın kültürü, dini, ideolojisi, töresi yani doğrusu farklıdır. İspat sadece bilimde, gözlem ve deneyle olur. Arkadaşlar ve ben tüm sorularını cevapladık. Geriye yönelik okursan görürsün. Ama sen, eminim ki yazılanları ne okuyor ne de üzerinde düşünüyorsun. Ancak EZBERLERİNİ yazıp yazıp geçiyorsun. Aynı şeyleri sürekli yazıp söylenenleri irdelemeiyorsun. Böyle giderse sana hitaben yazılanlar son bulacak. Mesela Kuran'daki İSTEDİĞİN KADAR cariyeyle zina konusunda net bir şey yazmadın. İstenildiği kadar cariyeyle zina yapılsın mı, yapılmasın mı? Savaşı falan katmadan, yapılabilir veya yapılamaz diye cevap bekliyorum. Zira cariyelerin esirlik sıfatları gibi, hizmetli sıfatları da var. Yani bir gurubu temsil eden insanlardır sonuçta.
  8. Bilgi, bilişsellik, düşünme ve sorgulama adına olan tüm başlıkları son derece gerekli görmüşümdür. İnsanlaşmanın vazgeçilmezi bu özelliklerdir. Teşekkürler. Soruya gelirsek. Bana göre, insanların birbirini öteki görüp öldürmeye kadar vardırmaları, insanın egosal, benci, çıkarcı yapısından ileri gelmektedir. Çeşitli kendici gerekçeler bularak bu haklılığını(!) savunmaya da kalkar. Böylelikle ahlaki davranış kuralları ve ideolojiler doğar. Bilinç altından gelen bu çıkarcı yapının üstesinden gelmenin çaresi, bilimsel, billgisel, bilişsel kazanımlarla insanlaşmaktır.
  9. Toplumsal etik değerlerin tümü, yukardaki saçmalıklara dayanaktır, temeldir. Yandaşları, savunucuları bilmeden veya bilerek bu hurafelere hzmet vermektedir. Müsebbibi bu insanlardır. Karşı çıkması gerekli kurum, ordu değil bilinçli halktır. Hangi kurum olursa olsun TEK ÇARE birey bilincidir.
  10. @@e2828 Çok basit şeyler düşünüyorsun kardeş. Parayı bulan vermezmiş te falan. İnsanların vicdani özelliklerini görebiliyorsan eğer, insanca davranışlarının gerçeğini de görebilmen gerekir. Aksine insanların vicdani özelliklerini körelten etik ve etnik (din, milliyet, ahlak, töre vs.) değerlerdir. İnsanların vicdan olgusunu çalıştıran ise dinler değil, karşıdakinin de kendisi gibi insan olduğunun bilincinde olmasıdır. İnsan hakları evrensel beyannamesi dini değil vicdanidir. Modern hukuk dini hükümleri yasaklamıştır.
  11. Asıl kılıfçılık yukardaki tanım. Parantez kılıf demektir. "İşte bu (Kur'an) da, bereket kaynağı, kendinden öncekileri (ilahi kitapları) tasdik eden ve şehirler anasını (Mekke'yi) ve bütün çevresini (tüm insanlığı) uyarasın diye indirdiğimiz bir kitaptır.Ahirete iman edenler, ona da inanırlar. Onlar namazlarını vaktinde kılarlar. " 6:92 Mekke ve tüm çevresi, eşittir tüm dünya mı demektir?
  12. Sosyal etik değerler konusunda genel geçer olan nedir yazacağım. Buna en son değindik. Ancak.... cevaba hiç yanaşmadığın "istediğin kadar cariye ile zina" konusunda düşüncelerini yazmadın. Adım adım gidelim. Yoksa tartışma dağılıyor, konu atlanınca hiç bir anlamı kalmıyor.
  13. Şimdi de HİKMET mi? Tanrınızın; "ben uyum sağlamanız için tüm hükümlerimi tamamladım, hiç eksik bırakmadım, her şey apaçık" derken.. Ayrıca; "yalnızca benim indirdiklerime uyun" derken.. HİKMET'e neden gerek duyuyorsun? Bunu açıklaman gerekiyor. Allah'ın hükünü, hikmetle TAMAMLAMA ihtiyacı neden? Hikmet, hüküm yerine geçmiyorsa, neden bahis konusu yapıyorsun? "İndirmediğimden, bildirmediğimden sorumlu değilsiniz" ayetini sanırım bilmiyorsun. Ayrıca, sorulan sorulara cevap vermiyorsun. Geçiştiriyorsun. Mesela arkadaşın sorduğu, "istenildiği kadar cariye ile zina" sorusuna cevap vermedin.
  14. Ben diyorum ki; salt düşünerek hiç bir zaman bilimsel doğrular bulunamaz. Düşünülen, ifade edilen somut gerçeklerle örtüşüyorsa bilimsel doğrudur. Sosyal konularda ise doğru olmaz. Senin de söylediğin gibi görecedir. İstenileni ise insan yararına olmalarıdır. Bilim zaten sosyal değerleri, etiği ispatlamak için değildir. Her toplumun hatta her bireyin kendine göre etik değerleri vardır. Hiç kimse, "benim kültürüm diğerine göre üstündür" deme hakkına sahip değildir. Dinlerin ve ideolojilerin amacı, otoritenin çıkarına olan toplumsal kültürü dayatmaktır. Toplumsal kültürü bir tanrı adına, itirazsız dayatmak kurnazlığıdır. Söyledim, salt düşünerek insanlar kendi sosyal etik doğrularını dayatma hakkına sahip değildir. Tarihte, salt düşünce ve sezgi ile edinilen doğrular(!), insanları ötekileştirmekten başka hiç bir işe yaramamıştır. Sosyal etik değerler, evrensel insan hakları gibi, genel geçer, tüm insan yararına olanlardır.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.