Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Haneke

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    61
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

Haneke son kazandığı tarih 27 Ağustos 2013

Haneke en çok beğeni kazanandı!

Haneke Hakkında

  • Doğum Günü 11-11-1978

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Belirtmemiş

Haneke - Başarıları

Yazar

Yazar (5/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

7

İçerik İtibarınız

  1. Haneke doğum gününüz kutlu olsun!

  2. Haneke doğum gününüz kutlu olsun!

  3. Haneke doğum gününüz kutlu olsun!

  4. Haneke doğum gününüz kutlu olsun!

  5. Siz Türklerin yeryüzünde varoluşlarından itibaren her zaman bugünkü Türkçe'yi mi konuştuklarını sanıyorsunuz? Kuran yeryüzüne indiği sıralar Türkler hangi dili konuşuyordu acaba? Hangi Türklerden bahsediyorsunuz? Hepsi aynı dili mi konuşuyordu acaba? Kuran yeryüzüne indiği sırada Japonlar nerede, hangi koşullarda yaşıyor ve hangi dili konuşuyorlardı? Irklara göre ayrılma ne zaman, hangi koşullarda başladı? Her ırka kendi dilinde kitap inmeliydi derken ciddi misiniz?
  6. Zeynep, Hz. Muhammed'in halasının kızıydı nasıl olur da Zeynep'i hiç görmemiş olsun ve Zeyd'in evinde görüp aşık olsun? Halasının kızını aynı ortamda bulunup, hiç görmemiş, tanımamış olabilir mi sizce? Bu uydurma anlatıma nasıl inanabilirsiniz? Bu boşanmayı isteyen Zeyd olmuştur çünkü zaten baştan beri bu evliliğe çok gönüllü değildi. Boşanmak istediğinde Peygamber hep nasihat edip, evliliğini sürdürmesi için çabalamıştır. Zeyd ısrarla boşanmak istedikten sonra bu ayet gelmiştir. Zeyd Hz. Muhammedin bildiğimiz anlamda evlatlığı değildir aslında olay şu şekilde gelişmiştir. Zeyd'in babası, peygamber olduktan sonra Hz. Muhamed'in yanında Zeyd'in bulunmasını istememiş ve evladım değilsin demiştir. Bu durumda peygamber de sen benim manevi oğlumsun deyip, Zeyd'i himayesine almıştır. Kuran, Arapların kız çocuklarını diri diri toprağa gömdüğü, kadına değer verilmeyen bir çağda inmiştir. Dul kadınlar hoş karşılanmaz, köle ya da cariye olmak durumunda kalırlardı. Bu durumda kadınları korumak adına tüm müminlere örnek olmak adına bu evlilik Allah tarafından onaylanmştır. Dul kadınlar hor görülmesin diye yeri gelmiş bir erkek birden fazla kadına nikah kıyıp, himayesine almıştır. O günün şartlarında kadınlara hiç değer verilmezdi, Kuran bu aksaklıkları yavaş yavaş düzeltmeye çalışmıştır. O gün koşullar böyle idi fakat günümüzde farklı yani kadınların artık hakları var ve 1 erkeğe 4 kadın gibi bir söylem o günün şartlarına göre en doğru olandı. Bugün için ise bu asla geçerli değil. Ayetleri anlamamakta zorlanan ya da anlayıp anlamamazlığa veren insanlar yüzünden, onlara bakıp İslam'ı kötü saymak sizlerin yanılgısıdır.
  7. Ayetin devamında zinet-ziynet konusuna bir açıklık getirlmiş yani mücevher olduğu kesinleştirilmiştir. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. ( Nur 31) Bu açıklamaya rağmen neden kadınların saç teli görünürse haram olur ya da başı-saçı örtülü olacak diye bir kural getirildiğini bilemiyorum. Bu ayetde bahsedilenin kadınların taktıkları mücevher ya da ayak bileklerine taktıkları halhal olduğu çok açık ifade edilmiştir, mücevherler o dönem Araplarda çok yaygındı. Yani taktıkları takılar ile gösteriş yapmaları istenmemiştir burada amaç da olmayanı özendirmemek olduğu gibi hırsızlık yapacak kişilere de davet çıkartmamaktır ki günümüzde bile takı için işlenen cinayetler ortadadır. Mehdi konusunda da sonuç olarak düşündüklerimi ilk yorumlarımda yazmıştım. Kuran'da mehdi konusunda açık bir ayet yoktur fakat yorumlar oldukça fazladır. Bu yorumların kaynağı da hadisler olarak gösterilir. Mehdi konusunda ortaya atılan başka bir iddia da Zulkarneyn'in mehdi olarak tekrar dünyaya geleceğidir. İsa peygamber ile birlikte tüm insanlığı birleştirecekleri söylenir. Tüm bu yorumlar benim çok aklıma yatmamakla beraber mehdinin bir insan değil evrensel bir bilgi olabileceğini düşünenlerdenim.
  8. @@democrossian Bu baş örtüsü konusunda kaynak gösterilen ayet Nur Suresi 30. ve 31. ayetlerdir fakat bu ayetlerde bahsi geçen konu ziynetlerini göstermemeleridir yani takı-mücevher v.s. Ancak bu ayet baş örtüsü olarak yorumlanıyor ve kabul görüyor. Bu sebeple bu konularda görüş bildirmek yerine böyle kabul edenlere saygı duymayı tercih ediyorum. Bir çok kişi bu ayette kararsız kalsa da her ihtimale karşı yanlış yapmamak adına başörtüsünü şart kabul ediyor. İtirazı dile getirenleri de dini eğip-bükmekle suçladıkları için bu konuları din alimleri bile kendi arasında fazla tartışmıyor.
  9. @@democrossian Ateist diye ya da başka din mensubu diye insanları dışlamak gibi bir düşüncem hiç olmadı. İnançlar kişinin özel alanıdır. Bildiklerimi elimden geldiğince paylaşırım burada amaç karşımdaki kişiye fikirlerimi empoze etmek değildir. İnançlı olmak kişinin kendi gönül rızası ile sahip olacağı bir durumdur, zorlama ile elde edilemez. Laik bir ülkede yaşamak dine zarar verir gibi algılanıyor oysa ki laik olmak dinsiz olmak anlamına gelmez. Bu kavram ülkemizde ya da müslüman ülkelerde farklı anlaşılıyor çünkü laik bir ülkede şeriat devreye girmez. Şeriat hükümleri yaşama geçmeden İslam yarım yaşanır düşüncesinde olan insanlar var. Bu sebeple de laiklikten hoşlanmayan müslümanlar var. Bu konularda din alimlerinin üstüne çok görev düşüyor.
  10. Gazali Felsefeye İslami açıdan zarar vermiştir benim de görüşüm bu yönde biraz fazla muhafazakar davranmıştır. Sadece Felsefe de değil Tasavvuf açısından da katı görüşleri vardır.
  11. Tamam ben de böyle söylüyorum zaten sorun yok o zaman.
  12. @@democrossian Felsefe yolu ile kanıtlananın gerçek olduğunu kim teyid edecek, bilim mi? Hep söylüyorum yine söyleyeyim, bilim yada felsefe insan zihninin sınırlarını aşamaz bu sebeple Tanrıya ulaşmak için bir yöntem ya da yol olamaz sadece yolları açan birer unsur olabilir. Felsefecilerin bazıları Tanrı var derken bazıları yok demiştir. Yok diyen kötü felsefeci var diyen iyi felsefeci diye bir ayrım yapılamaz. Kendi alanlarında hepsi iyiydi fakat Tanrı konusunda görüşleri farklıydı. Bilim insanı Tanrıya inanmıyor diye kötü bilim adamı olmaz. Tanrı kavramını her alana yaymaya çabalamakla bu alanların dar bir alana hapsolmasına insanlar sebep olmuştur, Tanrı değil.
  13. Tanrı insana ihtiyaç duymuyor, sadece yarattıklarından bazılarını elçi seçiyor ayrıca dünyayı kurtarması için değil toplum düzenini sağlaması için burada amaç insanların imtihanıdır yani tekamülüdür. Sonuç başarısız ise bu Tanrının değil insanların suçudur. İnsanlar yanlışı seçip bu yolda gitmekte ısrar ediyor diye Tanrı tüm insanlığı yok mu etmeliydi?
  14. @@democrossian Başını açmasını isteme hakkınız var mı? Başını açarsa sizin ya da başkalarının istediği gibi biri olursa kabul görecekse yanlız kalmakla en iyisini yapıyor, kendisini tebrik ederim. Baş kapatmayı ayet olarak Kuran'da göremesem de başı örtülü bayanlara saygı duyarım. Bu konuyu onlarla tartışmaya bile gerek duymam çünkü bu şekilde kabul etmişler ve böyle rahat ediyorlardır. Arada konuştuğumuz, fikir alışverişi yaptığımız olur fakat yaptığınız mantıksız, gereksiz gibi bir söylemde asla bulunmam. Bu her konuda geçerlidir, insanları anlamaya çalışırım. Size de bunu tavsiye ederim, bir insanın başını açtırmak ya da kapatmaya zorlamak insanın yaşam tarzına müdahaledir.
  15. Haneke

    RABİA'lı Tepki

    Örgütlenmeyi ifade ediyorsa bile bu anlamlara varmak için fazla abartılı bir bakış açısı gerekiyor. Mesela gezi parkında yumruk logosu kullanılıyordu, bu logo da OTPOR diye bir örgüte aitti ve bu logo sebebi ile tüm direnişçiler bu örgütün üyesi kabul edildi. Bu sebeple semboller, logolar bazen benzerlik gösterebilir fakat bu işaret için yukarıdaki iddialar, benzetmeler çok zorlamadır. Takla açan biri Mason ise her takla açana Mason demek ne kadar anlamsız ise bu tip benzetmeler de bazen komplo teorisinden başka birşey değildir. Bu İşaret kitleleri bir araya topluyor diye her işareti sembol kabul etmek de doğru değildir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.