Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

bitir

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    152
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Diğer Bilgiler

  • Website URL
    http://www.bitir.net

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Belirtmemiş

bitir - Başarıları

Yükselen Yıldız

Yükselen Yıldız (9/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

2

İçerik İtibarınız

  1. Merhaba arkadaşlar; Eğer amacınız ADSENSE hesabı almak ise, yapmanız gereken öncelikle site içeriğinin sağlam tutulması. Özgün içerikti şuydu buydu dememe gerek yok zaten. Bir çok kişinin yöntem veya bilmeden söylediği şeyleri örnek vererek açıklayayım; Blogspot’tan blog aç bir-kaç özgün yazı gir, flixya’ya üye ol video resim paylaş, docstoc.com a üye ol ofis dosyaları yükle falan.. Hepsi hikaye. Google tüm algoritmalarını değiştirdi. Özellikle ADSENSE arka planda çok sağlam çalışıyor. Her ihtimali hesaplıyor. Şimdi özetlersek; ilk yöntemimizle başlayalım… Sitenizin tüm sayfalarının içerik ile dolu olduğundan emin olmadan başvuru yapmayın Bir sitemiz var,www.bitir.net, Şimdi bu adrese daha önce başvuru yaptınız ve kabul edilmedi mi ? Artık kabul edilecek.. Yeni bir mail adresi alıyoruz. Veya daha önce ADSENSE ile ilişkilendirilmemiş bir mail adresini kullanabiliriz. Başvurumuzu yapıyoruz. (Başvurunun nasıl yapıldığını anlatmaya ihtiyaç duymuyorum) Ama başvuru sayfasında dikkat edilmesi gerekenler şunlar olacak; * Alacaklı adının ADSENSE verilecek hesap numarasının sahibinin adıyla bir olması, * Adres bilgilerini girerken TR karakter kullanılmayacak olması, * ADSENSE nereden duydunuz seçeneğini “Konferans” olarak işaretlemeniz. (ADSENSE ile ilgilendiğiniz için ADSENSE ile ilgili konferanslara falan gidiyor bu eleman onaylamamız lazım hesabını diye düşünecektir Google) Başvuru tamamlandı aynı gün içinde bir mail gelecek ve ilk Onayı geçtiğinizi, ADSENSEye giriş yaparak reklam kodunuzu yerleştirmeniz gerektiğini söyleyecek. Buraya kadar herkes gelebiliyor. Önemli noktalar bundan sonrasında saklı. İlk onayı aldık ve reklam yerleşimi için ADSENSE paneline girdik. Sitenize uygun kare reklamları seçmenizde fayda var. Onaylanmasını hızlandırıyor tecrübeyle sabit.. Sitenize bir adette bağlantı reklam birimi eklemeniz yeterli olacak. Reklam yerleşimini de yaptık. Şimdi Google’ın ikinci onayı vermesini bekliyoruz. Muhtemelen vermeyecek. Burada ise yapmanız gereken ilk şey siteden kodlarınızı kaldırmamak. Sitenizin kabul edilmediğine dair mail geldiğinde, tekrar başvuru yapacaksınız ancak kodları kaldırmadan yapacaksınız bu başvuruyu. Bu işlemi yaptıktan sonra hesabın onaylanma ihtimali %99.9 .. Ve onaylanma ertesi gün gerçekleşir. %0.01 lik oran nerede diyorsanız, sitenizdeki içerikte. Eğer siteniz bu yöntem ile onaylanmıyorsa, bilin ki içeriğiniz eksik veya ADSENSE politikalarına ters. Konuya küçük bir örnek vereyim; sitenizde ***** kelimesi geçiyorsa başınız ADSENSE ile dertte demektir. ADSENSE içeriğe önem veriyor ve reklamlarını bu tür kelimelerin bulunduğu sayfalarda yayınlamıyor. Yayınlamadığı sayfaları da belleğine alıyor. Bir veya birden fazla bu durumla karşılaşırsa ihtar çekiyor mail ile. Daha sonra çoğu zaman düzeltmenizi beklemeden hesabı banlıyor… Bu işlemleri yaptıktan sonra hesabınızı onaylanmadı ise üzülmeyin bir yolu daha var.. Ve bu da yeni bulduğum bir yöntem. Yapmanız gereken sadece daha önceden ADSENSE onayı almış bir site ile başvuru yapmak. Aynı gün içinde ilk onay maili geliyor. İkinci onay mailin gelmesine gerek kalmadan saatler içinde hesap onaylanıyor. Burada dikkat edilmesi gereken ise; başvuru yapacağınız sitede herhangi bir adsense kodunun olmayacak olması.
  2. Selam arkadaşlar. Cogu arkadaşın derdi bu spam mailler durmadan yağıyor benim yaklaşık 3000 tane olmuştu 1 tuşla hepsini silebiliyorsunuz Öncelikle mail bölümüne girin tümü seç’e basın direk altında … kadar seçildi tüm posta kutunuzu silmek için tıklayın var ona basıyoruz ve tüm maillerimizi seçiyor daha sonra silme işlemini yapiyoruz. Yeni ögrendim yada yeni gelmiş bir özellik sanırım cok güzel 3000 mailimi tek tuşla sildim mutluyum İyi akşamlar bir sonraki yazımda görüşmek üzere..
  3. Selam arkadaşlar. Microsoft.com.tr resmen hacklendi. Hackleyen kişi hakkında pek bilgi sahibi degilim ama nicki F0RTYS3V3N diye görünüyor. Takımı ise cyber-warrior. Hacklenen site adresi ; microsoft.com.tr Zone : Ayrıca sadece microsoft’u değil Google , Microsoft , Yahoo , Facebook , Gmail , Paypal , Yandex , Cocacola , Bdp sitelerinide hackledigini belirtiyor attığı index’de, biraz araştırdıgımızda bu diğer sitelerinde zonelerini buldum buradan bakabilirsiniz ; İndexde yazan yazı ; Tüm Türkiye de ki en önemli yerleri hackleyebilme gücü çoğunda olmayan bu güç şimdilik bizde Türkiye de saçma sapan yok morhek yok anon manon gibi grupları destekleyenlere buradan çok kötü laf söylerdikte Türkiye Bilişim gündemine biraz mola verdirelim istedik Baktık hep lamer haberleri hep lamer haberleri biraz da kaliteli haber yaparsınız dedik… Gazeteciler bu tür gruplara itimat ettiğine göre demek ki pek bilişimden kaliteli haberler alamıyorsunuz ee bizde haber verelim istedik… Bu tür gruplara itibar etmek yerine bu ülke için bir şeyde siz yapın bunların hepsi sizi gerçeklerden uzak tutmak için gündemci piyon gençlerdir itibar etmeyin Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. C-w’den gelen bilgiye göre ; Internet basınında ve sosyal medya sitelerinde bazı “com.tr” alan adlarına yönelik bir eylem yapıldığı yönünde haberler yer almaktadır. Bu durum bir üye tarafından kişisel olarak yapılmış bir eylem olup, Grubumuz; bilgi ve misyonu dışındaki bu eylemi kesinlikle tasvip etmemektedir. Bu sebeple ilgili kullanıcının üyeliğine son verilmiştir. Grubumuz hiçbir şekilde Türk sitelerine karşı olumsuz bir eylemi kabul etmemektedir..
  4. bitir

    Vampir Tarihi

    Vampir, günbatımı ile şafak arasında dirilerek mezarından çıktığına, insanlara saldırıp kanlarını emdiğine inanılan canavardır. Vampir kültürü Babil’den kalan örneklere dayanır ve yüzyıllar boyunca değişimini inceleyen kapsamlı folklorik tarihsel araştırmalara konu teşkil eder. Kan emme ve öldükten sonra dirilme efsaneleri Orta Çağ’da yayıldı. 1200’lerde İngiltere’de Galli bir din adamı olan Walter Map bir vampirin bütün bir köy ahalisinin kanlarını emmek suretiyle öldürdüğünü iddia etti. Map’ın iddasına göre köyde sağ kalan son kişi kılıcını çekip kana susamış cehennem yaratığının kafasını ensesine kadar ikiye bölmüş ve tehlikeyi sona erdirmişti. Vampir varlığına inanan bilim adamları vampirlerin kendilerince belirlenen özelliklerini şöyle özetlemişlerdir ; Acıyı en az düzeyde hissederler, vücutlarında özelliklede yüzlerinde çürüğe dayalı hafif çukurluklar ve izler bulunur, göz renkleri sürekli değişim içindedir ve iki göz asla aynı renkte bulunmaz. Beklenmedik zamanda, fark edemeyeceğiniz kadar hızlı ve bir o kadarda güçlü tepkiler verebilirler. Ten ısıları sürekli değişiklik içindedir. Gün ışığından etkilenmezler.(Vampirlerin güneş ışığında yok olduğu fikri Friederich Wilhelm Murnau’nun Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi filminde ortaya atılmış, Popüler kültür ‘e ait modern bir düşüncedir.)Düşünce okuyabilirler bu nedenle onlara karsı koymak imkânsız gibidir. Zekalarını ve güçlerini asla bir kitlenin anlayıcağı bir şekilde dışarıya vurmazlar. Bahsedildiği gibi köpek dişleri ilgi çekici büyüklükte değildir. Sadece Hıristiyan Avrupada değil çeşitli toplumlarda vampir efsaneleri yaratıldı. Hindistan’da kimi kadınlar , uyurken kana susamış cinlerin saldırısına uğradıklarına inanırlar. 1001 Gece Masalları’nda dişi vampirlerle ilgili öyküler yer almaktadır. Yeni Gine’nin Camma kabilesinde Ovengua cini ya da Borneo adasındaki Dayak kabilesinde Buau adlı varlık da benzer inanışlara dayanan yaratıklardır. Tarihçiler vampir kelimesinin Sırpça, Lehçe ya da Türkçe’den türetildiğini öne sürer. Bu efsanenin ayyuka çıktığı ve vampir avlarının düzenlendiği 1730’lu yıllarda Aydınlanmanın ünlü filozofu Voltaire konuya şöyle bir yorum getirir: “Gerçek kan emiciler mezarlarda değil, aramızda. Borsa spekülatörleri, tüccarlar ve işadamları halkın kanını hergün emmekteler. Bunlar kesinlikle ölmüyor ama yaşarken çürüyor.” Karl Marx’ın konuya yaklaşımı ise şu şekildedir: “Sermaye ölü emektir. Ancak canlı emeğin emilmesi ile vampirlere özgü biçimde hayat bulur. Ne kadar emerse o kadar hayat bulur.” 1820’lerde bir eleştirmen “Vampiri olmayan tiyatro yok“ diye veryansın etmiştir. Yazar Sheridan Lefanu‘nun 1872’de yazdığı “Carmilla” adlı öyküyle vampirler, aralarına ilk kez bir kadını almışlar buradan da vamp sözcüğünü türetmişlerdir. İrlanda’lı yazar Bram Stoker, 1897’de yazdığı “Drakula” adlı eserinde türün bütün mitlerini toparladı ve bu konudaki en iyi klasiği meydana getirdi. Bu kitap vampir efsansinin sinemaya da atlamasına neden oldu. Alman dışavurumcu yönetmen Murnau , 1922’deki ünlü klasiği “Nosferatu” ile sinema tarihindeki ilk vampir filmini çevirdi. 1930’lu yıllarda Hollywood’un en gözde konularından biri vampirlerdi. Sinemanın en tanınmış vampir oyuncusu ise Christopher Lee’ydi. Zaman içinde vampirler pusuya yatmış canavar görünümünden kurtulup şık, baştan çıkartıcı , güzel yaratıklar haline geldi. Francis Ford Coppola ise Bram Stoker’ın romanından yaptığı özgün uyarlama ile vampirlerin hayatını bir trajedi olarak yorumladı.Stephenie Meyer ‘ın 2005 yılında yazmaya başladığı Alacakaranlık roman serisi (ve 2008′de başlayan film uyarlamalarıyla) vampirler canavarlıktan kahramanlığa terfi ettiler.
  5. bitir

    Deizm Nedir?

    Deizm (tanrıcılık) Tüm dinleri rededen ancak tanrının varlığına inanan inanç şeklidir. Dinler rededildiği için peygamberler, kutsal kitaplar, cennet ve cehennem, melek, şeytan gibi kavramların hiçbirinin deizm inancında yeri yoktur. Sadece evreni ve doğa kanunlarını koyan, bunun ardından evrene ve insanlığa hiç bir müdahalesi olmayan tanrıya inanılır. Bu tek inancın kaynağı, dolaysız yoldan algılarımızla doğaya ve insanın yapısına duyulan hayranlık ve bunları bir yaratan (tanrı) olması gerektiğine olan inançtır. Deizmde ibadetlerin ve dinsel ritüellerin olmamasından dolayı ateistler ile deistler arasında günlük hayatta, pratik anlamda bir farklılık yoktur. Deizm, evrim teorisine karşı değildir. Deizme göre insan, tanrının oluşturduğu kurallar çerçevesinde, daha ilkel canlıların evrimleşmesi sonucu oluşmuş olabilir. Bir tanrıya inanmak, o tanrının, insanı aşama geçirmeksizin bir anda yarattığı fikrine de inanmayı gerektirmez. Semavi dinlerde yani Musevilik, Hıristiyanlık, İslam gibi dinlerde insanın, önceden evrim geçirmeksizin yaratıldığına inanılır. Bu inanış deizmde yoktur. Sorular ve Yanıtlar; Deizm neye dayanır? Akıla ve doğaya. Evrene bakınca bir düzen görürüz ve bu düzen bizi bir tanrı ya da tasarımcı inancına götürür. Deizm ateizmin bir çeşiti midir? Hayır. Ateizm tanrıyı reddeder. Deizme göre tanrı vardır. Deizm dinleri reddeder. Eğer deism tanrı inancını kabul ediyorsa deizm ve yahudilik, islam, hıristiyanlık gibi diğer dinler arasında ne fark vardır? Deizm yukarda da geçtiği gibi doğaya ve akla dayanır, vahye dayanmaz. Diğer tüm dinler vahye ya da kutsal kitaplara dayalıdırlar. Deizmde bir rahibe papaza ya da imama gerek yoktur. Deismde ihtiyaç olan tek şey kendi sağduyumuz ve düşünme becerimizdir. Deistler tanrının evreni yaratıp geri çekildiğine mi inanıyorlar? Bazı deistler öyle düşünüyor, bazı deistler tanrının insan davranışlarına müdahale edebileceğini düşünüyor. Örneğin, George Washington Long Island’dan çekilme ya da teslim olma arasında daha riskli olan çekilmeyi seçmiştir ve kendisine niye daha riskli olanı seçtiği sorulduğunda, bunun yapabileceğinin en iyisi olduğunu ve gerisinin tanrının taktiri olduğunu söylemiştir. Deistler dua ederler mi? Sadece şükür ve teşekkür için dua edebilirler, tanrıya dikte etmezler. Dua için belli bir yer ve zaman, belirli bir vücut duruşları yoktur. Deistler tanrıyı nasıl görürler? Tanrıyı istediği kadar gücü olan ölümsüz bir varlık olarak görürüz. Albert Einstein’ dan alıntı deizmin tanrı tanımı için iyi bir örnek olacaktır: ” Benim dinim kendini zayıf aklımızla algılamamız zor olan sonsuz güç sahibi üstün ruha alçak gönüllü bir şekilde hayran olmaktan ibarettir. Bu üstün düşünen gücün duyguları derinden etkileyen ikna ediciliği, ki bu kendini anlamak mümkün olmayan evrende ifşa eder, benim tanrı anlayışımı oluşturur” Deizm bir mezhep midir? Deizmin bir mezhep olması mümkün değildir çünkü Deizm kendine dayanmayı öğretir ve insanları daima akıllarını kullanmaya teşvik eder. Deizm bedeli ne olursa olsun otoriteyi sorgulamayı öğretir. Deizm vahye dayalı dinler gibi muhakemesi olmayan iddialarda bulunmaz. Vahye dayalı dinler insanları tanrının söylediklerine teslimiyete ya da bu sözlere karşı düşünme gücünüzü ertelemeye çağırır. Bunu iman olarak adlandırırlar. Örneğin, Musa’nın denizi yardığına ya da İsanın suyun üstünde yürüdüğüne ya da Muhammedin Kuran’ı bir melekten aldığına inanmak ne kadar mantıklıdır? Deizmin dünyadaki fenalıklara karşı cevabı nedir? Dünyadaki fenalıkların büyük bir kısmı eğer tanrı vergisi aklımızı kucaklasaydık ortadan kalkabilirdi. Unutulmamalıdır ki, Doğanın bulduğumuz ve ilerlemekte kullandığımız bütün kanunları, bilgisayardan tıppa ve uzay yolculuğuna kadar önceden beri vardı. Ama biz bilgimizi ilerletmek ve öğrenmek yerine batıl itikadları ve korkuyu seçtik. Başarının gereği olan zor işleri becermektense kendi davranışlarımızdan sorumlu olmadığımızı düşünmek daha çok yatıştırıcıdır. Deizm her soruya bir cevabının olduğunu iddia etmemektedir, deizm sadece bu sorulara giden doğru yolda olma iddiasındadır.
  6. Sony’nin beklenmedik bir şekilde Windows Phone’a ilgi duymaya başladığı ortaya çıktı. Eğer iddialar doğruysa bu sene Windows Phone 8 kullanan Sony telefonları görebiliriz.Ericsson ismini çıkarıp sadece Sony olarak yola devam eden firma,akıllı telefon ailesini genişletmek istiyor. Şu ana kadar sadece Android işletim sistemi kullanan Sony’nin planlarında Windows Phone 8 kullanmak olduğu ortaya çıktı. Bu senenin sonuna doğru Apollo kod adıyla piyasaya çıkacak olan Windows Phone 8, Microsoft tarafından titizlikle hazırlanıyor.Bildiğiniz gibi Microsoft ve Sony özellikle oyun alanında kıya sıya bir rekabete sahip. Xbox ve PlayStation markalarını yarıştıran iki firmanın böylesine akıllı telefon ortaklığına gidecek olması ilk aşamada garip geliyor. Çünkü Windows Phone işletim sistemi tamamiyle Xbox ile bütünleşikbir işletim sistemi. Sony’nin de PlayStation sertifikalı telefonlar üretme çabasında olduğunu düşünürsek Xbox ile bütünleşik bir telefonu piyasaya sürmesi oldukça ilginç gözükecektir. Tabii Microsoft ile Sony’nin, notebook yani Windwos konusunda anlaşması olduğunu da belirtelim. Satılan Sony Vaio modelleri Windows 7 ile birlikte satılıyor. Bu şekilde bakıldığında da Windows Phone’lu telefon satması normal duruyor.
  7. "Facebook bitmez" diyenlere kötü haber. Önemli yatırım uzmanlarından biri Facebook efsanesine bir ömür biçti. Üstelik bu ömür öyle 30-40 yıl sonrası falan da değil: En az 5, en çok da 7 yıl sonra Facebook'un Yahoo'nun kaderini paylaşacak... Ironfire Capital yatırım şirketi uzmanlarından Eric Jackson, sosyal ağ devinin en geç 2020 yılında, mevcut şartlar değişmez ise, batacağını söylüyor. Jackson, bu batış kehanetini "Facebook'un kaderi Yahoo'nunki gibi olacak" sözleriyle açıklıyor. Jackson, Yahoo'nun bugün de oldukça değerli ve kar eden bir şirket olduğunu, fakat piyasa değeri ve kazançlarının, zirve yaptığı 2000 yılının sadece yüzde 10'u kadar olduğunu belirtiyor. Facebook'u artık çok fazla kişi cep telefonları ve tabletlerden kullanıyor. Standart tarayıcılardaki Facebook için şirketin pek çok reklam gösterme seçeneği var, fakat hala mobil tarafta doğru, düzgün bir gelir kapısı yok Facebook'un. Bu durum böyle sürerse, Eric Jackson'ın iddiasına göre şirketin karı her geçen gün azalacak. HABERTÜRK
  8. AV-Comparatives, son güvenlik yazılımı testinde 20 virüs tarayıcıyı sınadı. 291.388 zararlı örneğinin sınandığı yarışmada, Kaspersky, BitDefender gibi tanınmış güvenlik araçlarının yanında ismini sıkça duymadığımız FortiClient AhnLabs Lite gibi yazılımlar da yer aldı. Zararlı algılamada G Data AntiVirus 2012, yüzde 99.7 ile birinci olurken Avira Antivirus Premium 2012 hemen arkasından ikinci sırada yer aldı. Ücretsiz antivirüsler arasında ise en en iyi olma ünvanını Panda Cloud Antivirus aldı. Microsoft'un ücretsiz antivirüsü Security Essentials ise yüzde 93.1 algılama oranıyla son sırada yer aldı. Bununla beraber Security Essentials, tesste hiç yanlış alarm vermeyen (virüs olmayan yazılımları virüs olarak algılamayan) tek güvenlik yazılımı oldu.
  9. Nisan ayında yüzbinlerce Mac'i etkileyip kendi botnet ağına bağlayan Flashback zararlısı, Apple'ın yayınladığı bir araç ile silinmişti. Symantec'in yayınladığı verilere göre, Flashback, yaratıcılarına ufak bir servet kazandırdı: "Analizlerimiz sonucunda gördük ki, Nisan başından itibaren üç haftalık bir periyotta, botnet ilgili bilgisayarlarda 10 milyonun üzerinde reklam gösterdi fakat kullanıcıların ufak bir kısmı, yaklaşık 400.000 tık, reklamlara tıklamış." Symantec, Flashback-bazlı reklamlardan, zararlının yaratıcısının yaklaşık 14.000 dolar gelir elde ettiğini tahmin ediyor. 600.000'in üzerinde bilgisayara bulaşan Flashback sadece 10.000 kadar bilgisayara reklam özelliğini de kurabilmişti. Eğer bu özelliği bulaştığı tüm Mac'lere yükleyebilmiş olsa elde edeceği gelir milyonlarca doları bulabilirdi. Symantec şu sözleri de ekliyor: "Tık-tık botnetleri aslında yeni şeyler değil; yıllardir Windows PC'lerin başını ağrıtıyorlar. Fakat Mac'lerin pazar payı artmaya başladıkça, yakın gelecekte daha fazla Mac-hedefli benzer botnetler göreceğimize şüphe yok."
  10. Microsoft, geçen hafta yaptığı açıklamada Windows Vista'ya yapılan saldırılarda artış gözlendiğini belirtti. Şirketin son yayınladığı güvenlik raporuna göre 2011'in ikinci yarısında Vista SP1 kötü niyetli yazılımlara karşı Windows XP SP3'e oranla yüzde 17 daha savunmasız. Microsoft Trustworthy Computing grubunun direktörüTim Rains'e göre bu artışın nedeni Vista SP1'e verilen güvenlik desteğinin sona ermiş olması. Rains "Bu, Windows Vista SP1 tabanlı sistemlerin güvenliğinin artık otomatik olarak güncellenmemesi anlamına geliyor ve bu sisteme yapılan saldırılardaki ani artışı açıklıyor" dedi. Ancak nCircle Security Güvenlik Operasyonları Direktörü Andrew Storms aynı kanıda değil. Storms'a göre sayıların artması bir yandan Microsoft'un tehditleri ölçümleme konusunda ustalaşmasına, öte yandan da Windows XP gibi eski işletim sistemlerinin hedef olmaktan çıkmasına bağlı. Vista SP1 için yama yayınlamayı Temmuz 2011'de durduran Microsoft, SP2 için Nisan 2017'ye kadar yama yayınlamaya devam edecek.
  11. elbette böyle insanlar olacak kim bilir belki bunlardan birisi biz olabiliriz
  12. Google güvenlik mühendisi Michal Zalewski, web tarayıcılarının dosya indirme işlevinin kötüye kullanılarak, kullanıcıya normal bir web sitesinden gibi görünen, ancak zararlı bir sunucudan dosya gönderilebileceğini söyledi. Zalewski'nin yönteminde üzerine tıklandığında ikinci sekmede resmi Flash Player indirme web sitesini açan bir web sayfası bulunuyor. Birkaç saniye sonra orijinal sayfa flash11_updater.exeadlı bir dosyayı Zalewski'nin sunucusundan tarayıcıya gönderiyor ve web tarayıcısı, bir dosya indirme kutucuğu gösteriyor. Etkin sekme resmi Flash Player web sayfası olduğundan ve adres çubuğunda adobe.com URL'si göründüğünden, dosya indirme işlemi, gerçekten Adobe'un web sitesinden başlamış gibi görünüyor. Zalewski, web tarayıcısı üreticilerinin Nisan başından beri bu sorun hakkında bilgilendirildiğini, ancak şimdiye dek bir şey yapmadıklarını söylüyor. Chrome geliştiricileri, bunun giderilmesi gereken bir sorun olduğunu kabul ederken, onarım için belirli bir tarih vermiyorlar. Bu tür bir saldırıya karşı alınabilecek en iyi önlem, şimdilik otomatik olarak başlayan indirmelere karşı dikkatli olmak gibi görünüyor.
  13. Android'in son sürümü, giderek daha fazla kullanıcıya ulaşıyor. Ice Cream Sandwich, yüz algılama, Android Beam, veri kullanımı izleme gibi çok sayıda yeni özellikle geliyor. Peki Android'de Google'ın bahsetmediği yenilikler de var mı? Tabi ki var. İşte bunlardan en sevdiğimiz 6'sı: Geliştirilmiş çoklu görev: Android 4.0'daki harika çoklu görev özelliklerinden çok fazla bahsedilmiyor. Örneğin giriş düğmesini basılı tutarak son kullandığınız uygulamaların bir listesini açabilirsiniz. Bu liste eskisinden daha iyi ve uygulamaların ekran görüntülerini tam ekranda görebiliyor, listeyi yukarı ve aşağı kaydırabiliyorsunuz. Bir uygulamanın küçük resmini yan tarafa sürükleyerek onu kapatmanız da mümkün. Uygulamalar arasında daha iyi gezinme: Android'in en önemli sorunlarından bir tanesi, geri tuşunun tutarlı bir biçimde çalışmamasıydı. Düğme bazı uygulamalarda sizi bir önceki ekrana aktarırken, bazılarında giriş ekranını geri getiriyordu. Google bunu uygulamalardaki dokunmatik geri düğmesiyle onarmış görünüyor. Bir uygulamayı açtığınızda sol üstte bulunan küçük ok simgesini kontrol edin. Bu düğme, sizi uygulama içerisinde bir önceki ekrana aktaracaktır.
  14. Sabah kalktınız, uykulu gözlerle kendinize bir fincan kahve yaptınız ve bilgisayarın başına oturdunuz. Amacınız güne başlamadan önce haberleri okumak ve uykunuzu açmak. Arada belki gelen postayı da kontrol edeceksiniz. Facebook'a girip birileri duvarınıza birşeyler yazmış mı diye bakmadan da olmaz tabii. Ya sonra? Sonrasını hiç düşündünüz mü? Tabii ki hayır, düşünecek ne var ki? Giyinip çıkacak, işe ya da okula gidecek, belki sonra arkadaşlarınızla buluşacak, arada bankaya uğrayacak, aklınıza gelirse eve dönmeden alışverişi halledeceksiniz. Ne kadar basit işler, öyle değil mi? Eğer boynunuzdan aşağısı felç bir biçimde yaşıyorsanız, bunları yapmak pek de kolay olmayacaktır. Hatta mümkün bile olmayacaktır. Kimse sağlıklıyken oturup üzerine düşünmez, ama hastalık, yaşlılık ya da kaza gibi sebeplerden dolayı beden fonksiyonlarını kaybeden insanlar için hayat çok başka türden bir mücadeledir.
  15. Akıllı cepler ve tabletler için yapılan Facebook uygulamasıher geçen yıl daha da gelişti fakat yine de kusursuz değil. Bu yüzden Facebook kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmak için kendi telefonunu üretmek istiyor; en azından iddialar bu yönde. Facebook'un kendi telefonunu yapacağı dedikoduları git gide sağlamlık kazanıyor. Gelecek sene piyasaya sürüleceği bile konuşulan cep için Facebook'un hazırlıklar yaptığı sıklıkla dile getiriliyor. Bir sosyal ağ olarak hayatına başlayan Facebook bünyesine kattığı yeni mühendisler ile yazılımın yanında donanıma da odaklanmaya başlıyor ve asıl sürpriz henüz ortaya çıkmamış olabilir. Opera'yı satın alma planları yaptığı artık sesli olarak da dile getiriliyor Facebook'un... Yeni bir cihaz için de HTC ile işbirliği yapıldığı manşetlere yansımış durumda. Kod adı "Buffy" olan cihazın resmi Facebook cihazı olacağı tahmin ediliyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.