Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

kerrahatun

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    11
  • Katılım

  • Son Ziyaret

kerrahatun Hakkında

  • Doğum Günü 06-11-1991

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Kadın

kerrahatun - Başarıları

Çırak

Çırak (3/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. kerrahatun doğum gününüz kutlu olsun!

  2. kerrahatun doğum gününüz kutlu olsun!

  3. kerrahatun doğum gününüz kutlu olsun!

  4. kerrahatun doğum gününüz kutlu olsun!

  5. kerrahatun doğum gününüz kutlu olsun!

  6. kerrahatun doğum gününüz kutlu olsun!

  7. slm

    tanışalım konuşalım

  8. kerrahatun

    17745pt1dr9.jpg

    © Bütün resimler kendi sorumluluğunuz altında olup site bu konuda hiçbir şeklilde sorumluluk kabul etmez.

  9. kerrahatun

    Evanescence

    Bilmediğim şeyler vardı paylaşım için teşekkürler hariha sesi var kadının
  10. Kendi yorumum; Kesinlikle bilgiler ve gerçekler çarpıtılmıştır bu kitapta. Ne Hazreti Şems oradaki gibi bir insan ne de kimya öyle biri. İtiraf etmeliyim ki Elif ŞAFAK'ın kalemi gerçekten kuvvetli kuvvetli. Kitap akıcı ve okunası anacak bilgiler gerçek değil. Eğer Hazreti Mevlana hakkında bilgi edinmek ve sade bir kitap olmasını istiyorsanız Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar adlı kitabını öneririm.
  11. kerrahatun

    akrepler nerde.....?

    burda tam bir akrep var tüm özelliklerimi taşıyorum
  12. kerrahatun

    efsane

    -Anne. demiş çocuk -Efendim. demiş anne -Gökyüzünün ve suların mavi olmasını istiyorum. demiş çocuk Kadın bir iç geçirmiş ve: -Önceden her yer yemyeşildi gökyüzü maviydi şimdiki gibi içtiğimiz bu su kahverengi değildi. demiş anne -Bütün arkadaşlarım onlara efsane diyo anne. demiş çocuk Kadın acı acı gülmüş: -Birazcık da bana neden bırakmadın anne ufak yeşillikler var onu da askerler koruyo göremiyoruz. demiş çocuk Kadın gülümseyip öpmüş çocuğunu -Ama bütün onları ben yok etmedim ki yavrum. demiş anne -Eğer böyle olacağını bilseydiniz şu an çöplerin kenarındaki teknoloji parkına değil, çimenlerdeki salıncaklara koşacaktı yavrun anne. demiş çocuk Ağlamış kadın. Biraz daha doğaya sevecen olsaymış belki hala çiçekli bir park olabilirmiş....
  13. kerrahatun

    DİKKAAAAAT… !

    Okula gitmek istemiyordu işte, o mu kurtaracaktı bu ülkeyi? Cumhuriyet ilan edilmişti işte. Ne kutlanıyordu sürekli. Sabah erken kalk. On dakika bekle orda, gel. İş miydi yani bu… Yarı uyanık halde yatıyordu küçük kız. Ufak tıkırtılar duyuluyordu içerden. Kapı açıldı, annesi yerde yatan kıza “kalk, ne yatıyorsun hala, baban kalktı saygısız” diye bağırdı. Ufak kız acelece kalktı yatağından. Sudaki karınca gibi çırpınmaya başladı. Taktı başörtüsünü, giydi kıyafetlerini fırladı içeri. Babası bağırdı “Bilmiyor musun? Salim ağa gelecek. Yatıyorsun hala. Git içeri biran önce hazırlan” Bu sözler üzerine küçük kız korkuya kapıldı. Gitmeliydi bir an önce. Kurtulmalıydı, bu evden de Salim ağadan da. Arka odanın penceresinden ağaçların arasına indi usulca. İki sokak ötede oturan ablasına gitmeliydi. O kurtarırdı bu dertten onu. Attı kendini sokağa. Korkuyordu. Uzun zamandan beri çıkmamıştı dışarı. Her yer düşman askeri doluydu. Yanından geçen burkalı kadınlara sokuldu. Onlarla yürürken etrafı şaşkın gözlerle seyrediyordu. Köşede birkaç asker yoldan geçen iki genci sırf eğlence olsun diye vurup, kahkahalarla gülüyorlardı. Her yer yıkık döküktü. Harabeye dönmüştü hayran olduğu sokak. Yoldan geçen yaşlı adamı görünce hatırına düştü evleneceği ütüsüz surat Salim ağa. Ablası hep “Damat tıraşından sonra kızgın bir ütü şart o moruğa” derdi de hep bir ağızdan gülerlerdi. Babaları duyacak diye de korkarlardı hani. Daha on iki yaşındaydı küçük kız adamsa atmış küsür. O adamın kokusu da bir başkaydı, duruşu da. İstemiyordu onu. Ablasını evlerinin bahçesinde buldu. “Kurtar beni” dedi atladı kucağına. Ablası anlamıştı. “Bizim bir kurtarıcımız yok ufaklık. Ne yasamız var, ne de değerimiz. Kaçtığını kimse fark etmeden geri dön. Kaybolduğunu fark etmesinler.” Dedi küçük kızın ıslak yanaklarına ufacık, içten bir öpücük kondurdu çaresiz abla ve gönülsüzce gönderdi canından parçasını. Kız koşarak geri döndü kat ettiği yolları. Pencereden girdi eve tekrar. Şükür ki kimse fark etmemişti gittiğini. Kapı aralığından içeri baktı, Salim ağa gelmiş babasıyla konuşuyordu. Mutfağa küçük ablasının yanına koştu. Ablası korktuğu sözleri bir çırpıda söyleyiverdi ”Bugün kocanın evine gidiyorsun” sonra devam etti. “Bir de senin arkadaşların vardı ya evini taramışlar onlar da yok artık.” Kız diz çöktü yere, ne yapacağını ne diyeceğini bilemedi. Babası geldi kolundan tuttu ve çekti. “Kalk gidiyorsun.” Bitmişti hayatı işte son. Korkuyla uyandı küçük kız. Yorganına sarıldı minik yumruklarını sıktı. “gideceğim” dedi. “Özür dilerim Atam” kalktı ve gitti okuluna. Bahçe doluydu. Kendi gibi yüzlercesi. Güldü gözleri ufak kızın. Bayrakta yerindeydi, Türkiye Cumhuriyeti de. “İyi ki zamanında vardı Atatürk, iyi ki yüreklerde hala yaşıyor Mustafa Kemal. Her yıl kutlanmalıydı Cumhuriyet, Yaşatılmalı Atatürk gibi.” Dedi. Mutluydu ufak kız. Sıraya geçtiler. Öğretmen bağırdı. “İSTİKLAL MAARŞI İÇİN DİKKAAAAAT… !” Küçük kız bağırdı içinden “TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİN DİKKAAAAAT… !” Çağla ÇAĞLAR
  14. kerrahatun

    KELEBEK

    Su damlacıkları vuruyordu karavanın camına tek tek, süzülüyor oradan iniyordu otobanın yollarına. O ritimli yağmur sesi ve radyodan çıkan ince müzik buluşup birleşiyor güzel bir ezgi oluşturuyordu arabanın içindeki o yonca yapraklarına. Bayram günün de güzel bir yolculuk. Dağlar sıralanmış kenarlara, konvoyu selamlarcasına izliyordu arabaları. Heybetli ve kusursuzdular sanki. Cömert yağmurun gönlünden kopan tatlı, pastel bir görüntü doğayı konuşturuyor, kusursuz dağları dillendiriyordu. Her zaman hikayeler de bir acı olur ya bunda da olmalı dedim ve şöyle söyledim. “Bir arabayla selamlaştı bu yonca yaprakları. Kırmızı kelebekler görmeye geldi bu olayı” diyelim. “Ağaçlar ağladı” diyelim. Anlatılır mı ki o durum? Arabadan çıkar yonca yaprakları diğer arabaya koşar. Hurda olmuştur öbür araba büyük yaprak ağlamaya başlar. Süzer şöyle bir arabayı. Ön cam kırılmış, içinden fırlayan genç beden yerde şekilsiz yatarken, yanındaki adam da kımıldamaya çalışmaktadır. Sonra dikkatini arkaya çevirir. Arabanın arkasındaki halsiz ufaklık. Uzatır elini yorgun yaprak ve dokunur arka koltukta sıkışan ufaklığın minik ellerine. Sıcaktır hala elleri. Yaprağın ellerinden daha sıcak ve daha ıslak. Mavi gözlerini çevirir yaprağa bakar ufak çocuk. Acı çektiğini gözünden akan yaşlardan da bellidir. Yüzüne giren camdan kurtulmaya çalışmamış sadece kucağındaki resim defterine sarılmış olacakları izleyen……. masum bir çocuktu işte. Yaprak, ufak çocuğun kan içindeki yüzüne bakıp gülümser. Ufaklık da dayanabildiğince gülümser ve “Amca” der kapar gözlerini. “Bak” der uzatır resim defterini “amca bak sana kelebek yaptım uçsun diye” Susar minik çocuk, susar minik beden, konuşamaz. Arkadan gelen küçük yaprak koşar ön koltuğa, yardım eder içindeki genç adama. Çıkar içinden kalkar ayağa . Kapar gözünü başından akan kırmızı suyu hisseder önce. Sonra koşar arkaya, bir tanecik yavrusuna dokunur. O minicik ellere. Bu sefer hiç ses çıkmaz. Büyük yaprak “KELEBEK UÇTU” der, AĞLAR. Çağla ÇAĞLAR
  15. kerrahatun

    AKLIMA GELEN BU MUYDU?

    AKLIMA GELEN BU MUYDU? HAYAT BOYU KALBİM BU YÜZDEN Mİ ÇARPTI DURDU? KALBİM BU YÜZDEN Mİ ATIYOR ? O MUYDU SEVDİĞİM? YOKSA HAYAT MI ASIL YANIMDA OLAN? SORULAR YANLIZCA BENİMLE OLAN VE BENİ ASLA BIRAKMAYACAK OLAN TEK YANDAŞIM SENDİN DEĞİL Mİ BANA BUNLARI SÖYLEYEN? ‘YANINDAYIM’ ŞİMDİ BAĞIRIYORUM SANA ‘NEREDESİN?’ GİTTİĞİNDE HİÇ ÜZÜLMEDİM HİÇ ÜZÜLDÜĞÜMÜ SANDIM YANLIZCA KENDİMİ KANDİRDIM SEN DE BUNA KANDIN HEY HAYVAN SEN MİYDİN BANA BUNLARI YAPAN AMA UNUTMA HERKEZ HAKETTİĞİNİ YAŞAR BENİ HAKETTİĞİNİ SANIYORSAN YANILGILARIN EN BÜYÜĞÜNE SAPLANMIŞSIN ÇIK ORADAN HANİ ŞU GEÇEN SANİYE VARYA SENSİZLİĞİMİN EN BÜYÜK İSPATI HANİ ŞU AÇAN ÇİÇEK VARYA SENİ SEVDİĞİMİN İSPATI HANİ ŞU GEÇEN ÇOCUK VARYA GÖRMEDİN Mİ İŞTE O DA BENİM GİTTİĞİMİN EN BÜYÜK İSPATI ÇÜNKÜ BEN ÇOCUĞUN TEKİYİM BEN HAYATI SEVMİYORUM ÖLMEK İSTİYORUM AMA HEP KENDİMİ KANDİRIYORUM ASLINDA BEN HAYATI ÇOK SEVİYORUM BAZI ŞEYLERİ YAPAMAYACAK KADAR
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.