Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Saudade

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    25
  • Katılım

  • Son Ziyaret

2 Takip eden

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Kadın

En Son Profil Ziyaretçileri

10.263 profil görüntüsü

Saudade - Başarıları

Araştırmacı

Araştırmacı (4/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Her şeyden bıktım uyanmaktan bıktım konuşmaktan bıktım düşünmekten bıktım insanlardan bıktım yalanlardan bıktım sevgisizlikten bıktım ikiyüzlülükten bıktım zorluklardan bıktım hayatımdan bıktım
  2. Saudade

    Değiştim

    Biraz değiştim, Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… Değiştim… Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni Ben benimle savaşıyorum, Seninle değil… Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın, ne kazanabileni ne de kaybedeniyim… Sorun değil… Elbet Alışırım… Biraz alıştım. Her şey kadar, her kez kadar, sen kadar… Alıştım! Varlığını istemediğim tüm eksik yanları Ve çokluğunu da, yokluğunu da istemediğim iki arada bir derede duyguya alışıyorum… Bir yanım bırak diyor bir yanıma Kesin değil! Henüz tanıştık… Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… Tanıdığımı sandığım bana daha yakınım artık Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda Ve aynalarda ağlarken gördüklerim kendi tarafımda Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha Samimi değil… Bir hayli kırıldım… Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime Gözlerimden tut da ciğerlerime kadar kırgınım… Aslında ne sana, ne olanlara… Kendime kırgınım!.. Maziye hiç değil, âna kırgınım Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına Dinlediğim şarkılarda bana seni anımsatan şarkıcılara Beni anladığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşuna Bir hayli kırgınım… Beni ben kırdım oysa… İyi değilim. Galiba yoruldum… Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… Kalbime, kalbimi kanıtlamaktan Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum!.. Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum. Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık Ki Seni sorgulamamasını nasıl beklerim?!.. Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı Sana bakan yanımsa toprakla aynı Hıh! Ne yaparsan yap, gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin! Gözlerim yorgun… Dudaklarım, dudaklarım hissiz… Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır… Sarılmadan geçip giden uğurlamaların, kavuşmaları hep beklentisiz Söyleyemediklerini söylesen de şimdi Sesine aşina yanım, onca sessizlikten sonra artık sağır! İsteyerek değil… Çok çalıştım Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkiye Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen Daha öncede gitmiştim… Çok çalıştım… Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine Ve bende bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için Çok çalıştım… Daha öncede gitmiştim… Kendi isteğimle… Anladım ki daha önce sevmemiştim! Çok çalıştım inan Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye Her defasında daha da tozlanan canımı kırmadan korumaya Ve alışmaya kendime… Bu göz gözü görmez dumanlı halime Çok alışmaya çalıştım hem de… Tanıştım seninle doğan yanımla da, ölen yanımla da Birini yaşattım! Yaşatıyorum da hala Ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da Yorulmak, dinlenmekten geçmiyor An be an çöküyor, insanın içindeki güç Işığı sönüyor… Beyaza dönüyor rengi git gide Hissizleşiyor… Ne yormak istedim Seni, Nede yormak kendimi Çok çalıştım Gitmeye de kalmaya da… İkisi de aynı acı, ikisi de rezil Daha öncede gitmiştim Ama böyle kalarak değil Böyle kalarak değil Can YÜCEL
  3. Saudade

    Ne Duamsın, Ne De Bedduam

    http://www.dailymotion.com/video/xd21tu_iyyn-karaca-ne-duamsyn-ne-de-beddua_music
  4. Saudade

    Uzağımdasın fersah fersah...

    Beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup aşk sanıyorsunuz! William Shakespeare Ben 20 yıl önce böyle mi yapmıştım diye sordum bugün kendime. Bu sabah uyanıp da telefonumda mesajını bulduğumda boş gözlerle baktım mesaja. Aslında mesaj da yoktu içinde ya. Sözleştiğimiz gibi bu şekilde gelen bir mesaj "bana geri dön konuşmamız gerekiyor, buradayım" anlamına geliyordu. Eskiden olsa o saniye cevap yazar ya da arardım seni. Fakat ben eski ben olmadığımdan olsa gerek elim bir türlü gitmedi telefona. Bendeki değişim dört yıl öncesi başlamıştı aslında, uzun süre kendim bile farketmedim kendimdeki değişimi. Birşey anladım farkettikçe. Benden çalınan, benden esirgenen, bana eksik sunulan herşey ruhumu büyütmüş benim. Keşke böyle olmasaydı da ben küçük kalsaydım diyemiyorum bugün. Keşke sen acılarla besleyip beni büyüteceğine, her zerreme nüfus eden aşkımı besleyip büyütseydin bile diyemiyorum. Düşün o derece uzağımdasın artık. "Çok yazık" bile diyemiyorum ne tuhaf. Son gelişini hatırlıyormusun; odada benden uzak bir koltuğa oturup anlattıklarını hatırlıyor musun? Hararetli hararetli, en son gittiğin ava ait maceralarını anlatmıştın. Sen anlatırken benim içimden geçenleri tahmin bile edemezsin, aslında gözlerime baksan içimdeki öfkeyi rahatlıkla görebilirdin. Sen güzelim keklikleri, tavşanları (hatta domuzları) nasıl vurduğunu anlatırken, benim bir sniper olup, seni o tüfekle kıçından vurmayı hayal ettiğimi nereden bileceksin. Beni ne kadar tanıyorsun ki sen? Benim hayata bakışımı, duygularımı, korkularımı, nelerden keyif aldığımı, nelere gülüp nelere ağladığımı biliyor musun ki? Bunun koca bir HAYIR olduğunu ikimiz de biliyoruz. Hani Mevlana'nın bir sözü vardır; "Sen benim gönlümde oldukça,Yemende de olsan benim yanımdasın. Eğer sen benim gönlümde değilsen, yanımda da olsan Yemen'de sayılırsın." İşte o gün seni o odada değil de, fersah fersah uzaklarda hissetmemin nedenini bu söz açıklıyor. Ben seni bunları düşünüp dururken gönlümden çıkartmış atmış olmalıyım. Bana beni hiç aldatmadığını söyledin ama, "bugüne kadar sen beni aldattın mı" diye hiç sordun mu? Ya da içine öyle bir kuşku yerleşip, seni liğme liğme yedi mi? Hiç sanmam. Çünkü sen, aşkı bir kişinin besleyemeyeceğini düşünemiyorsun! Ben seni aldattım be, tıpkı benim gibi börtü böcek seven, hayata tıpkı benim gibi bakan, aşkın anlamını ve değerini bilen, zihnimde kendi yarattığım bedensiz ruhlarla seni aldattım. Onları sevdim, onlara hayran oldum, keşke gerçek olsaydılar. Seven bir erkek "şu an da yanımda olmana, sevgine, şevkatine her zamankinden daha çok ihtiyacım var" diye feryat eden bir kadına nasıl tepkisiz kalır. Hiç mi endişe duymaz, hiç mi meraklanmaz. Hele de o kadın daha önce hiç böyle feryat etmediyse.İstediğim başımı dayayacağım bir omuzdu, senin omuzundu.Dermanım olamasan da gücüm ol istedim. Ölene kadar birbirinin hayatında olmaktan senin anladığın ne? Neyse sözü yine her satırının altını çizebileceğim bir şiirle bağlayalım: SİTEM Ben ona sıkıntılı güz günlerinde Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim Kırmak istememiştim duygu filizlerini Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu Rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine İncinmesin diye tek Acıyı bile ters yüz eden İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde Ben ona gittikçe soğuyan zamanlarda Sıcacık bir sığınak olayım istemiştim İnsanlar içinde üşüdükçe Güvenle gelebileceği Kuşların kanatları neden vardır? Bir insan neden ağlar yarı yaşına gelince? Bulutlar gökyüzünün yükü müdür, süsü müdür? Tutsağı mıdır rüzgarın, sevgilisi midir? Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince Yanıtı olmayan sorularda boğmak istememiştim Ben ona sabah olamasam da Dingin bir ikindi olayım istemişimdir Herşeyin usul usul durulduğu saatlerde gelsin Yüzünde uçuk bir gülümsemeyle Yaslasın yorgunluğunu gövdemin yaşlı çınarına Serip üzerine yapraklarımın ağırlıksız yorganını Dinlendireyim istemiştim Üşütmek istememiştim. Ben ona ne istemişsem bu yalnızlık aylarında Gecikmiş... İnce... Güzel ve uzak... Biraz da kendime istemiştim Sevgi adına Şükrü Erbaş
  5. Saudade

    Çünkü o da gitmiştir

    Neyse ki ibo dinlemiyormuşsun,o zaman durum çok vahim derdim Teşekkürler
  6. Saudade

    Karşımdasın

    Teşekkür ediyorum.Sizinde yorum yazan ellerinize sağlık
  7. Saudade

    Birine sevginizin tümünü sunmak

    Tabii ne demiş Nazım; Yani sen elmayı seviyorsun diye Elmanın seni sevmesi şart mı, Değil... Tahir i Zühre sevmeseydi artık Yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil Bütün iş bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte Yani yürekte, yürekte gülüm yürekte Billy Cosby veyahut Robin Wiliams gibi biri mesela
  8. Saudade

    Karşımdasın

    Sizinde şiirleriniz çok güzel Ben yazamıyorum, işte ancak böyle sahipleniyorum
  9. Saudade

    Karşımdasın

    Beni tepeden indirmeyi unutmuşlardır muhakkak
  10. Saudade

    Karşımdasın

  11. Saudade

    Karşımdasın

    Yine resmin karşımda. Gazeteler sağolsun,internetten buldum bugün. Bir toplantıda konuşma yaparken çekilmiş resim. Acaba bu kez bilgisayarımın bir köşesine saklasam mı ki? Gerçi insan böyle görünce de özlüyor,halbuki benim seni özlememem gerekiyor. Geçen günleri asla saymamalıyım, bunu kendi iyiliğim için yapmamalıyım. Bak en son kaç ay önce buradaydın hatırlamıyorum. Hatırlamıyorum çünkü saymıyorum artık. Seni hatırlamamak için elimden ne gelirse yapıyorum da Bir rüyalara mani olamıyorum. Bazen o kadar gerçek oluyorlar ki Kokunu bile duyduğuma yemin edebilirim. Sabah uyanıyorum ve "O idi gerçekten o idi" diyorum kendi kendime. İşte o gün benim için çok zor geçiyor İçinde bulunduğum hayata hemen adapte olamıyorum. Arafta kalıyorum. Tıpkı sen gittikten sonra olduğu gibi. O gün dikkat etmemişim mi ne, saçlarında beyazların daha bir çoğalmış,gözlerinin etrafındaki kırışıklıklar da çoğalmış. Eh artık 50'yi devirdin tabi. Zaman dursa,dursa ve hiç akmasa diyorum sana bakarken. Zamana diş biliyorum. Sen gülümsüyorsun resimde,ben ise gönlüm kırık hüzünlü bakıyorum resmine. Hani derler ya "şiirler onu yazan şaire değil okuyanlara aittir" Seni görünce bir şiiri sahiplenmek geldi benimde içimden. Belki bir gün okurum sanada............ BİR FOTOĞRAFA (ŞİİR) Karşımdasın işte... Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni. Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim. Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim. Tıkandığım o an, Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte, Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim. Ellerim boşlukta, ben darda kaldım. Ellerim buz gibi, ben harda kaldım. Bir senfoni vardı kulağımda çalınan, bitti artık hepsi... Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme. Bakış açım belli oldu yine. Geride kalan, ardından bakar gidenlerin. Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim. Dağlara çarptım her esişimde. Yollara küfrettim her gidişinde. Demiştim sana hatırlarsan: Önemli olan zamana bırakmak değil, Zamanla bırakmamaktır. Şimdi bana, geçen o zamanın Unutulmaz sancısı kalır Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim? Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim. Nazım Hikmet Ran
  12. Saudade

    Borçlusun ikimize de Robin Hood

    Özlem duyduğum tek şey aşkı benim gibi algılayıp yaşamayı istemekti sanırım.aramızda on yaş vardı ama biz ikimizde bunu hiç sorun etmedik en azından ben kendi adıma bunu bir dezavantaj olarak görmedim
  13. Saudade

    Kapı

    Ne desem bilmem ki...
  14. Saudade

    Kapı

    O asansörde ki itirafın düşüyor bazen aklıma da,aynı tokatı suratıma bir daha, bir daha yemiş gibi afallıyorum her seferinde! "Bugüne kadar seni eşimden başka kimseyle aldatmadım". Hani "özrü kabahatinden büyük" derler ya! Ama sonra düşünüyorum da seni zaten kimseden kıskanmadığımı farkediyorum.Benim bile giremediğim bir kapıdan başka bir kadının girdiğine yada gireceğine pek ihtimal vermiyorum. Birine ait olmanın tüm hayatı paylaşmak,konuşmak, yüzyüze bakmak,birbirlerinin bedenlerine sahip olmak anlamına da gelmediğini biliyorum artık.Ait olmanın,sahiplenmenin olmadığı bir ilişkide "sadakat" sözcüğü de zaten sırıtır. "Senin ruhunla benim ruhum hiç karşılaştılar mı,değdiler mi birbirlerine? " gibi bir soru düşüyor aklıma. "Hiç" diye kolayca cevap veriyorum hemen.Sen ruhunun kapısını açıp, benim ruhumu bir kez olsun buyur etmedin ki içeri.Belki robot gibi yaşamaktan sen bile ruhunun kapısını çoktan kaybetmişsindir.Ama ne hazindir ki,yaşlanıp da hayat bu hızla akmadığında,köşene çekildiğinde o kapı karşına dikilecek ve ardına kadar açılıp seni kendi içine çekecek.İşte o zaman o kapıyı hep kilitli tuttuğuna pişman olacaksın.Çünkü içeride kendi yüzünden başka yüz görmeyecek,kendi sesinden başka ses işitmeyeceksin. Epeyce bir zaman önce bir rüya görmüştüm; Köhne bahçeli bir evin önünden geçiyordum rüyamda.Bahçedeydin ve çok yaşlıydın.Üstündeki kıyafetler yırtık pırtık,saçın sakalın birbirine karışmıştı.Ben o rüyada senin yaşlandığında ruhunun düşeceği akibeti görmüş olmalıyım. Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telaşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vakit olmadı Behçet Necatigil
  15. Saudade

    Senede Bir Gün

    İnsan ruhunun zamanla acılara duyarsızlaştığını öğrendim yıllar boyunca... Özlemek başlarda dayanılmaz bir acı veriyordu.Örneğin her yerde seni yanımda hissetmeye çalışıyordum,geceleri yatağıma girip arkamı döndüğümde enseme değen ılık nefesin senin olduğuna kendime inandırmaya çalışıyordum. Günler haftalar aylar saymakla geçmiyordu,ama sen demiştin ki; "bazen belkide sadece senede bir gün olacak" ve bende sana; "şarkıda ki gibi mi yani?" demiştim.Hatırlıyormusun o şarkıyı; Gönlümde açmadan solan bir gülsün Her zaman gamlıyım her zaman üzgün Beklerim yolunu aylar boyunca Yeterki gel bana Senede bir gün Ağarsın saçların, solsun yanağın Adını anmaktan yansın dudağım Bu aşka canımı adayacağım Yeter ki gel bana Senede bir gün Sadece gelmeni beklemek acı vermiyordu,aramanı da bekliyordum günlerce.Koşuşturmanın arasında aklına düşeyim diye gözlerimi kapatıp telapati kurmaya çalışırdım seninle.Bir keresinde öyle çaresiz kalmıştım ki,çılgınca ve çocukça bir fikir geldi aklıma. Telefonu kalbimin üstüne koydum,ben sesimi duyuramıyordum,hani olurda kalbim bir yol bulurda senin kalbine ulaşırdı bir şekilde.Telefon çaldı o anda.Yerimden öyle bir sıçradım ki...Arayan sendin.Bu bir mucizemiydi bilmiyordum. Ben yukarıda ki şarkıyı söylerken sen hangi şarkıyı mırıldanıyordun? Belkide şöyledir: Orda bir kadın var uzakta gitmesem de görmesem de o kadın benim kadınımdır...mı?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.