Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

lennartim

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    52
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    3

lennartim son kazandığı tarih 4 Nisan 2013

lennartim en çok beğeni kazanandı!

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Erkek
  • Yer
    almanya
  • İlgi Alanları
    kitap okumak,resim yapmak.geziye cikmak,sohbet etmek...gezilerde fotograf cekmek,bilgiye hasret gidermek... insan denen mechulu incelemek..

lennartim - Başarıları

Meraklı

Meraklı (6/14)

  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde
  • İlk İleti
  • Ortak Nadir

Son Rozetler

2

İçerik İtibarınız

  1. dKENLER İÇİNDEKİ GÜLLERİ FUZULİNİN SU KASİDESİYLE ANMAK GEREK.....

    Arızın yadıyla nemnak olsa müjganım nola

    Zayi olmaz gül temennasiyle vermek hare su

  2. Benzer bir sözü hatırladım:Arkasında iğnesi var ama arının tadı damağımızdadır ağzındaki BALININ

  3. lennartim

    Insanlarimiz...

    haklisin kardesim sana katiliyorum...
  4. Nasılsınız enişte..Biliyorsunuz bizler çok iyiyiz :)

  5. Sabah uyandiginizda,ister calisan bir insan ,ister emekli yada ev kadini,ögrenci,issiz,mutlu mutsuz...ne olursaniz olun. "Bu gün, benim icin, yeni bir gün ,bu günümü iyi degerlendirip ,kendime nasil olumlu bir yön verebilirim" diye mi düsünüyorsunuz ? Yoksa sarkidaki gibi "rüzgarlara kapilmis kuru yaprak misali" hayatin rüzgarina kendinizi birakmis oradan oraya mi savruluyorsunz? Eger birinci soruya "Evet ben her sabah uyandigimda bu gün benim icin yeni bir gün..."diye güne basliyorsaniz,o zaman dogru düsünüyorsunuz ,dogru yoldasiniz demektir.Siz kendizi gelistirebilir,yasaminizda basarilara ulasabilirsiniz. Bunu anlamak icin, icinizdeki enerjinin arttigini ,daha mutlu ,daha huzurlu oldugunuzu hissedeksiniz. Ama hayir "Ben her sabah yataktan kalktigimda, aman bu gün de nasil gececek,baska günlerden ne farki var ki,monoton bir düzen icinde yasayip gidiyorum" diyorsaniz. O zaman yanlis yoldasiniz... Cünkü insanin yasamindaki bir gün ,diger bir güne tam tamina benzemez.Ayni sekilde gecen günler, dikkat edildiginde kücük ayrintilarla da olsa birbirinden farkli oldugunu anlarsiniz. Günlük yasamda,bu iki tip insani , dikkatli bir göz hemen farkeder:Bakisi ,yürüyüsü ,yüz ifadesi,konusmasi,oturusu... bir insanin güne nasil basladigini gösterir. Tanrinin insana verdigi" Akil " denen büyük gücü kullanmasini bilenler,her durumda mutlu olmayi becerirler. Bu büyük gücü kullanmasini bilmeyenler basarisiz, mutsuz olurlar...Durum bu kadar basit. 0 Başlığı Paylaş:
  6. Ne demis eskiler : "Her yigitin gönlünde bir Aslan yatar ". Biz, icimizde ne yetenekler oldugunu biliyor muyuz acaba? Cogumuz bilmiyoruz ,bilemiyoruz...Bilemiyoruz cünkü hic ilgilenmiyoruz,hic gayret göstermiyoruz,aklimizin kiyisindan bile gecirmiyoruz.Toplumda yasayan insanlarin yüzde kaci "Ben kimim ,benim ne kabiliyetlerim var ya da ben neleri yapabilirim, neleri yapamam...diye kendine soruyor ? Kesinlikle cok az bir kismi. Belkide , bir elin parmaklari kadar az bir yüzdesi Insan kendini tanimazsa, yasami nasil anlayacak,onun cesitli sorunlariyla nasil bogusacak...ve galip gelecek ? Söyleyin ! Nasil basaracak ? Nasil kendine mutlu ,huzurlu ,saglam bir düzen kuracak ? Hepimiz mutlu bir hayat yasamak istiyoruz.Tamam... Bu her insanin en tabii bir hakki,en tabii beklentisi...Tamam da bunun icin biz, kendimiz icin ne yapiyoruz ? Yada simdiye kadar ne yaptik...diye kendimize sorduk mu hic ? Ya da,herhangi bir girisimde bulunduk mu , bir caba gösterdik mi... ? Icimizdeki yetenekleri tanimayi , onlari kullanmayi hic denedik mi? Bir girisimde bulunup , bütün gücümüzle onu basarmaya calistik mi? Cevrenizde gördügünüz basarili insanlarin ne kadar ugrastigini ,calistigini,sorunlarla bogustugunu ,gece gündüz kosusturdugunu hic farkettiniz mi? Yasamin sorunlari icinde düse kalka ,ama hep bir hedefe ulasmak icin, bütün güclerini nasil kullandiklarini gördünüz mü ? Her girisim basariya ulasmayabilir.Bu gayet normaldir.Nasil ki;bir futbolcunun kaleye her atigi sut gol olmuyorsa,insanin da her ugrasi basarili olmayabilir. Ama futbolcu sansini nasil tekrar tekrar deniyorsa ,ter döküyor, bütün gücüyle ugrasiyorsa...sizde ugrasin,sizde icinizdeki o büyük gücü kullanin.Korkmayin ,sizi kimse ayiplamaz...O büyük gücü kullanin ki; sizdeki gizli kalmis yetenekler ortaya ciksin.Basarili ve mutlu olun.
  7. Davranislarimizi düsünce ve duygularimiz belirler.Biz bir harekete gecmeden önce beynimizde düsünür sonra onu eyleme geciririz.Bu eylem o kadar hizli olur ki,cogu zaman farkinda bile olmayiz.Sanki otomatik hareket ettigimizi zannederiz. Oysa beyin hücreleri her zaman belirli bir düzen icinde ve cok süratli bir sekilde düsünce ve duygularimizi alir ,eyleme cevirir. Peki ! Bizler her zaman davranislarimizi kontrollü yapabilir miyiz? Hayir ! Cünkü insan beyni duygu ya da düsünceleri hizla alir ve eylemini tamamlar.Bizim bilincli ve kontrollü bir karar vermemiz belirli bir süre alir.Bir durumu ölcüp hesaplar sonra dogru karar vermege calisiriz. Günlük yasamda, bir gün icinde binlerce , hatta onbinlerce duygu ve düsünce zihnimizden yildirim hiziyla gelip geciyor. Bunlarin büyük bir kismini farkinda olmadan ve bizde bir iz birakmadan unutup gidiyoruz. Ancak cok güclü olanlari bir izlenim birakir ve onlari hatirlayabiliriz. Elinize kalem kagit alin ve bir gün önce aklinizdan gecen duygu ve düsünce- lerinizi yazin . Göreceksiniz ki , yasadiginiz olaylar ve birkac önemli düsünce-duygu disinda birsey hatirlamazsiniz. Bunun böyle olmasi iyi midir ? Evet ! Hemde cok iyi. Cünkü böyle olmasaydi, beynimiz bir zaman sonra kapasitesini doldurur ve artik yeni izlenimler kazanamazdik. Bazi insanlar , yasamin problemleri icinde kaybolup gidiyorlar... huzursuz, mutsuz,dengesiz oluyorlar.Ayni sartlarda yasayan bazi insanlar ise dengeli huzurlu ve mutlu olabiliyorlar.Birinci durumdakiler duygu ve düsüncelerinin korkularinin kölesi olmus ,onlari kontrolü altina alamamistir.Böyle insanlari her zaman görebiliyoruz...Ikinci durumda olanlar ise akil ve iradelerini kullanip duygularina hakim olmuslar ve korkularinin efendisi olmuslardir. Burada secim hakki size ait:Duygularinizin kölesi mi olmak istersiniz ? Yoksa efendisi mi ? Karar sizin...
  8. Bircok defalar insanlardan duymussunuzdur:"Mutsuzum" .Neden mutsuzsun ? "iste söyle söyle beklentilerim vardi ,ama olmadi onun icin mutsuzum" Peki ! "Insan, her beklentisini gerceklestirir" diye bir kanun varmi yasamimizda. Hayir ,yok Mutsuzum diyenler,eger gercekten cok önemli bir sebebe dayanmiyorsa mutsuzlugunuz, birakin mutsuzlugunuzu bir kenara Ben "Mutlu biriyim " deyin kendi kendinize.Cünkü :Insanlar kendi karar verdikleri kadar mutludurlar.Bulundugunuz yasam sartlarindan cok daha az olanaklara sahip olanlara bir bakin.Onlardan daha fazlasina sahipsiniz...Neden hala mutsuzum , mutsuzum diye kendinizi karamsarliga sürüklüyorsunuz?" Ama benim gercekten,cok önemli sebeblerim var..." derseniz ,bende size sunu söylerim:"Sabirli olun ,bu da gececek..." Insanin yasami mutluluklar ve mutsuzluklarin karisimi bir mozaiktir" Her zaman mutluluk yada her zaman mutsuzluk diye bir yasam yok...Eger her zaman mutluluk olsaydi belli bir zaman sonra yasamin bir tadi, bir anlami kalmazdi .Aynen"Hergün baklava yiyen birinin baklavadan biktigi gibi.."bizlerde her gün mutlu yasamdan bikardik...Dogru mu , degil mi? Öyleyse ! Tanrinin kurdugu bu düzeni anlamaya calisin . Biz mutsuzluklari cogu zaman kendimiz yaratiyoruz, buna inanin . Onun icin hep sahip olamadiklarinizi degil ,sahip olduklarinizi düsünün. Bakin o zaman kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz... Ve sunu hicbir zaman unutmayin:Insanlar kendi karar verdikleri kadar mutludurlar.
  9. lennartim

    Bilyormuydun?

    Duygu ve düsünceleri güzel anlatan bir yazi ,tebrikler...
  10. lennartim

    Kolesterin(=Kolesterol) II

    Birinci kolesterin yazisinda eksik kalan bazi önemli durumlari bu yazimda tamamliyorum. yüksek kötü koleterin(LDL) kalp hastaliklari ve yüksek tansiyondan baska ayrica Beyin damarlarini tikayarak Beyin felci yapabilir. Peki ! Iyi Kolesterin(HDL)normalden düsük olursa ne oluyor ? O zaman Depresyona meyil artiyor ve Hafiza(=Bellek) zayifligi ortaya cikiyor.Eger bu azalma cok fazla olursa Depresyon ve Hafiza kaybina sebeb olabiliyor. Burada önemli bir noktayi belirtmek lazim:Kolesterin hakkinda anlatilan bu saglik problemleri , kolesterin ile ilgili her insanda görülür mü ? Yani Kötü Kolesterini yüksek olan birisinde Kalp Hastaligi kesinlikle görülür mü ? Hayir. Görülmeye bilir.Fakat görülme orani yüksektir.Bundan dolyi burada yazilanlari okuyanlar hemen panige kapilmasinlar. Sadece bunlari bilsinler ve bilincli olarak yasasinlar. Sonuc olarak: 1-Soframizda bol bol Sebze yemekleri ve Salata olsun. 2-Gün icinde bol bol cekirdekli Meyve tüketin(cünkü bitkilerde Kolesterin yok,sadece hayvanlarda var.) 3-Balik tavuk gibi beyaz et yiyin.Damarlarimizi koruyan Omega-3 (Balik Yagi)haplari alin. 4-Her firsatta yürüyüs yapin...spor yapin...cok hareketli olun.Bedeninizdeki yaglari aktivite ile yakin. 5-Bütün bunlara ragmen,kolestrol hep yüksek ise,kolesterol düsürücü ilac kullanin. H e r k e s e s a g l i k l a r d i l i y o r ve y e n i y i l i n i z i k u t l u y o r u m.
  11. lennartim

    Kolesterin =(Kolesterol)

    Kolesterin, halk arasinda cok konusulan konulardan biri.Genel olarak korkulacak bir düsman gibi algilanir.Önce oturup kisa ve özet olarak kolesterin nedir?, faydalari ve zararlarini nelerdir? beraberce inceleyelim:Kolesterin insan ve hayvan vücudunda bulunan bir maddedir.Kolesterinin yüzde 90 i vücudumuzda sentez edilir.geriye kalani hayvansal ürünlerle disaridan alinir.(et ,yumurta,süt, yogurt,peynir...ve benzerleri).Kolesterin, insan ve hayvan hücrelerinde ,hücre icinde ve hücre zarinda yer alir.Karacigerde depolanir Lazim olunca safra asitleri icinde ince barsaga(12parmak barsagina)atilarak yedigimiz yagli besinlerin sindirilmesini saglar ve tekrar barsaktan emilerek karacigerde depolanir.Hücre zarindaki kolesterin,infeksiyonlara karsi bizi korur.Vücudumuzun ahenkli bir sekilde calismasini saglayan hormonlarin ve enzimlern yapisinda kolesterin vardir.Kolesterinin iki cesidi vardir: iyi kolesterin (HDL ) ve kötü kolesterin (LDL ) Bu iki kolesterin kanda belli bir denge icinde bulunur,faydali ve zararli etkilerini gösterirler.Kötü kolesterin Atardamar sertligine sebeb olur, Yüksek Tansiyon, Kalp hastaligi yapar.En önemlisi kalbi besleyen atardamarlari sertlestirerek kalbe yeterince kan gitmesini ve kalbin yeterince beslenmesini önler.Kalp agrilarina sebeb olur.Kalp atardamarlarinin daralmasi ve tikanmasiyla da Kalp sektesi=(Kalp infarktüsü)dedigimiz öldürücü hastalik meydana gelir. Peki;biz kendimizi korumak, saglikli yasamak icin ne yapmaliyiz?Saglikli yasamak icin bilincli olmaliyiz. Bedenimizdeki Kolesterin 3 Faktöre baglidir ( genetik Faktör,beslenme ve hareketlilik ) Genetik Faktörleri degistiremeyiz beslenmemizi degistirebiliriz hayvansal ürünlerden uzak durmak kirmizi et yerine beyaz et ( balik ve tavuk ) yemek ve elimizden geldigi kadar bedensel hareketlilik icinde olmak,(yürüyüs ,her türlü spor cesitleri...) yaglarin yakilmasinda ve kolesterin(=kolesterol)düsürülmesinde önemli rol oynar. Ayrica cekirdekli meyveler(Elma Armut Seftali kiraz...gibi )ihtiva ettikleri Pektin maddesi ile safra asitlerini tutar ve barsaktan tekrar emilmesini önleyerek, kolesterini düsürür.Bol meyve yiyin ,bol hareket edin.Ayrica fazla kilolarinizdan kurtulun... Kolesterini bu saydiklarimizla düsüremiyosaniz o zaman kolesterin düsürücü ilaclar almaniz gerekebilir.Ama en önemlisi beslenme ve hareketli olmaktir.
  12. lennartim

    INAT

    Bir varmis bir yokmus,eski zamanlarin birinde ,Anadolu,da bir köyde, yasli bir kari-koca yasarmis.Bu iki yasli insan köyün yakininda sahip olduklari bahce ve tarlalarinda , calisir sebze ,meyve yetistirirler, mutluluk icinde gecinip giderlermis.Bahcelerinde yetisen sebzeler,agaclarindan topladiklari meyveler okadar güzel ve lezzetliymis ki,pazar yerine getirir getirmez hemen satilir adeta kapisilirmis. Gel zaman git zaman,evde eski mutluluklari yavas yavas kaybolmaya, yerini mutsuzluklara birakmaya baslamis... Yasli kadin, günden güne daha sinirli ,daha inatci ,daha gecimsiz olmus.Adam ne dese ne söylese,kadin hep tersini söylüyormus...adamin yaptiklarini hic begenmiyor,bagirip cagiriyor onu hep sucluyormus... Yasli adam ,ne kadar ugrassa, ne kadar uysal olsada bu durumu degistirememis., yemeden icmeden kesilmis günden güne erimis ...Artik bahce islerini yapamiyor, ektigi sebzeler bakimsizliktan kuruyor,meyve agaclarindaki meyveler cürüyüp gidiyormus... Adam düsünmüs ,düsünmüs, sonra "Bu kadindan nasil kurtulurum" diye bir plan yapmis:Köyden bahcelerine giden ince bir yol varmis.Bu yoldan sadece yayalar gecermis,yolun üzerinde icinde su olmayan ama cok derin bir kuyu varmis. Gitmis kuyunun üstünü calilarla örtüp, üzerini kuru otlarla kapatmis.Sonra evine dönmüs. Ertesi sabah uyandiginda karisina"Hanim hazirlan da beraberce bahcelere gidelim" demis.Kadin hazirlanmis ve ince yoldan bahcelere dogru yürümege baslamislar. Adam önde kadin arkada yürümüsler...yürümüsler...Birden bire adamin icini bir sikinti kaplamis,vicdani sizlamaya baslamis"Bu yaptigim dogru degil...Bunca yildir bu kadinla yasadim, onun yemeklerini yedim,onun yikadigi giysileri giydim, bunca yildir ayni yastiga bas koyup uyuduk... Yok ,hayir ! böyle bir sey yapamam...yürümüsler...yürümüsler...tam kuyunun oldugu yere gelmisler.Adam birdenbire oldugu yerde durmus ve karisina dönüp yaptigi plani anlatmis"senden kurtulmak istedim,ama vicdanim buna izin vermiyor. Bu kuru otlari ben koydum,otlarin altinda cok derin bir kuyu var. kuru otlara basma kuyuya düsersin, benim yürüdügüm yerden gel" demis. Ama kadinin yine inadi tutmus"Hayir" demis,"ben bu otlara basarak gececegim" ve kuru otlarin üzerine basmis,basmasyla birlikte "Güüümmm" diye kuyunun icine düsmüs.Kuyu icinde bir gümbürtü..bagrismalar... cagrismalar...acaip sesler..derken,kuyuda ne kadar in , cin , seytan ,hortlak , yilan , ciyan ne varsa hepsi kuyu agzindan disari firlamislar,saga sola kacismaya baslamislar...Adam korkudan gözleri iri iri,saskin bir halde donup kalmis...Bir zaman sonra kendini toparlamis ve disari firlayan seytana "Ne oldu ? bu gürültü, patirti bagrismalar nedir?" Seytan cevap vermis:"Aman Beyim sormayin! Kuyuya bir kadin düstü,bir cene...bir cene...bir türlü susturamadik,hepimize saldirdi.Canimizi kurtarmak icin kendimizi disariya zor attik."
  13. lennartim

    Hayata bir yerinden tutunun !

    Insan,yasaminda bircok defa karamsarliga ümisizlige kapilmistir.Bir an herseyin yikilacagina,bütün beklentilerinin silinip yok olacagina inanir.Kendini dipsiz bir kuyuya düsmüs gibi hisseder.Hersey gözünün önünden silinip gider.Karanliklar kaplar her yanini..."tutunacak bir dalim yok" diye düsünür.Elini hertürlü dünya islerinden ceker...yasamdan kopup gider...Bir mucize, sevincli bir haber,disardan bir yardim, olumlu bir durumun ona ulasmasini bekler.Yasami,bir kenara cekilip disaridan izler...Peki bu bekleyiste sevincli haber,yada mucize gelir mi? tabii ki gelmez.Peki ne yapmali`? Yapilacak sey:Hayata bir yerinden tutunmaktir.Kenara cekilip hayati seyretmek yerine, yasamin icine girerek aktif olarak katilmaktir.Bir arkadas ziyareti,bir dostla telefon konusmasi,alisverise cikmak,yada bir yürüyüs yapmak ,oturup bir siir yazmak...gibi, bunlara benzer daha bircok sebeb bulup hayata tutunabilir insan.Hic birsey yapmayip sadece beklemek insanin kendi hatasidir...Bunu kabullenmesi, hic kimseyi suclamamasi lazimdir...Suc kendindedir.
  14. Insan geriye söyle bir dönüp baktiginda, aylarin,yillarin ne kadar cabuk gecmis olduguna sasiriyor. Bir film seridi gibi gecen günler...aylar...yillar... Gecen zaman icinde güzel günler...sikintili günler...acili günler...heyecanli günler... Mutluluk ve huzur bir yanda,sikinti ve üzüntüler bir yanda. Hayatin inisli cikisli yolunda, biz insan olarak ne kadar dogru yasiyoruz ? Ve ne kadar hatalarimiz oluyor hic düsündünüz mü ? Karsilastigimiz bir problemde,duygularimiz mi bizi esir aliyor,bir takim umutsuzluklar, bir takim karamsarliklara mi kendimizi kaptiriyoruz ? Yoksa dur bakalim bu problemi nasil cözebilirim deyip kendimizi topluyor, aklimizla mi hareket ediyoruz... Kücük bir tatsizligin, insan hayatini ne kadar alt üst ettigini,hepimiz zaman zaman yasamisizdir. Hele duygusal olan insanlar icin,hayat ne kadar zordur... Bir anda, dünyalari yikilir,bir anda herseyin bittigine inanirlar. Yarinin yasanmasi imkansiz olduguna inanirlar. Hayat onlar icin kapkaranliktir... Peki hayati dogru yasayanlar yok mu ? Var tabii... Hem de her türlü durumda dimdik duran,hic yikilmayan insanlar vardir... Onlar fazla konusmazlar, hayati anlamislardir,iclerinde kopan firtinalara sessizce gögüs gerip disariya pek yansitmazlar. Sakin görünüslü,ciddi,oturakli insanlardir. Onlardir hayata anlam katan... Onlardir herseye ragmen hayatin yasanmaya deger oldugunu gösterenler... Peki hayati dogru yasamayanlarin durumu ne oluyor ? Bunlar hayatin ögrencileridir.Daha ,cok sey,ögrenmeleri gerekir. Düse kalka yollarini bulmaya calisirlar. Hayat yolculugunda,herseyin güllük gülüstanlik olmadigini,inisli,cikisli,virajli, hatta ucurumlu, yollarin oldugunu ögreninceye kadar...
  15. lennartim

    Rüyanın en güzel yeri .

    duygulari iyi ifade eden güzel bir siir ,sizi kutluyorum.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.