Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

'Geceyarısı Ekspresi'nin kahramanı böyle karşılanır...


iLyAdA

Önerilen İletiler

'Geceyarısı Ekspresi'nin kahramanı böyle karşılanır...

 

ÇOK kızdığımız deyimler vardır: "Bal tutan parmak yalar!" gibi, Hazine'yi soymanın, saçı bitmedik yetimin hakkını yemenin ahlaksız icazeti...

"Allah Türke kaşınacak tırnak vermesin!"

Elin iftirasını nasıl da kabullenirler.

"Biz adam olmayız" da bunlardan biridir.

Niye adam olmazmışız?

Olanı da vardır, olmayanı da vardır, sanki her Fransız adam olmuş, her Almandan dört dörtlük adam çıkmıştır.

* * *

LAKİN bazen öyle salaklıklarla karşılaşırız ki bizim bile "Adam olmayız" diyeceğimiz tutar.

Genç kuşağın aklında "Geceyarısı Ekspresi" diye bir film var mıdır acaba?

Bir dönem, yıllar yılı bu film başımıza dert olmuş, dünyanın her yerinde "İşte Türkler!" diye başımıza kakılmış, hükümet, Dışişleri herkes bunu yalanlamak, haksızlık etmeyin, diye yırtınıp durmuşlardır, lakin ellerine böyle bir fırsat geçince hiç kaçırırlar mıydı?

* * *

FİLMİN konusu Amerikalı Billy Hayes'ın Türkiye'de esrar satarken yakalanmasını ve gelişen olayları kapsar; Hayes'a işkence yapılır, cezaevinde ırzına geçilir, sonunda cezaevinden kaçar.

Kaçar mı, kaçırılır mı?

"Derin devlet"e sormalı...

Cezaevlerinde böyle şeyler olduğu inkâr edilemez, ama bunun da bir ölçüsü vardır.

* * *

O tarihlerde rahmetli Dündar Kılıç'a sormuştuk:

"Abartıyorlar, böyle şeyler olur ama bu kadarı da olmaz, üstelik bu işle ilgili birkaç kişiyle konuştum, Amerikalı yalan söylüyor" demişti.

Bir hariciyeci dostumuz yana yakıla anlatmıştı:

"Hangi uluslararası toplantıya gitsek, karşımıza bu filmi çıkarıyorlar."

* * *

İŞTE bu adam 32 yıl sonra Türkiye'ye geldi, bir konferansa katılacakmış, Türkiye'ye giriş izni olmadığı için Emniyet Genel Müdürlüğü aracılık etmiş...

* * *

HANGİ hakla?

Devlet adına bu hakkı nasıl kullanırsınız?..

32 yıl önce bizi dünyaya rezil eden adama bari oldu olacak kırmızı halı döşeyerek karşılayıp cezaevi müdürlerine çiçek verdirseydiniz!!!

Hukukta "mukabele bilgisi" diye bir kavram vardır, uluslararası kuralların başında gelir...

Adam İstanbul'a gelecek, "Bu filmin senaryosunu ben yazıp yönetmedim, payıma düşen sorumluluğu kabul ediyorum" diyerek...

Oh ne âlâ, dideler ruşena, açın kapıları!

Dedik ya, bari yere kırmızı halı sererek karşılasaydınız, bir de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapıp kırmızı pasaport verseydiniz.

Barzani'ye vermediniz mi?

* * *

EVET, "Biz adam olmayız!" lafına çok kızarız ama, yaranmak için böyle yaltaklananları görünce de "galiba" deriz.

Biz adam olmayız!

Adam "Günah çıkarmaya!" gelmiş...

Biri çıkıp "Hadi .... doğru kiliseye, biz papaz değiliz!" diyememiş mi?

 

[email protected]

 

 

Admin Not: Bu başlıkta ilintili konu işlenmektedir: http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=85947

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben bu geceyarısı ekspresi filmi üzerinden kopartılan fırtınayıda hiç anlamıyorum ha.

 

Şimdi bir filmi niye lanetlersin. Film olmayan şeyleri anlatırsa, bir ülkede olmayan olayları varmış gibi anlatırsa dersinki, ha tamam film berbat

 

Lakin herkes şöyle elini vicdanına koysun. Geceyarısı ekxpresi filminde anlatılanlar ülkemizde olmuyormuydu daha bir kaç yıl öncesine kadar.

 

Karakollarda dayak, işkence yokmuydu. Cezaevlerinde tecavüzler yokmuydu.

 

Ben orhan kemalden, kemal tahire cezaeviyle ilgili hangi romanı okuduysam mutlaka, işkenceden, dayaktan ve tecavüzden bahseder.

 

Şimdi kızdığımız ne ?

 

Şumu filmde Türkiyede karakollarda işkence yapılıyor diyor, peki yokmuydu karakollarda işkence.

 

Filmde cezaevinde tecavüze uğrayan mahkumlar var diyor. peki yokmu ? Cezaevlerinde yetişkinleri geçtim, sübyan koğuşunda kalan çocuklar parası olanlara gardiyanlar tarafından cinsel ilişki için kiralanmıyormuydu ?

 

Adam bizi dünyaya ***** etmiş. iyide olmayan şeylerlemi ***** etmiş. Kim diyebilir bana "yok kardeşim bu ülkede ne karakollarda, ne cezaevlerinde o filmde anlatılan şeyler olmamıştır" diye.

 

Bizim ne kadar tuhaf bir millet olduğumuzun ispatıdır bu durum. Memlekette karakollardaki işkenceye, cezaevlerindeki tecavüzlere cinsel istismara, bu filme gösterilen tepkinin onda biri bile tepki gösterildimi ?

 

Ne oluyor anlamıyorumki. var olduğunu bildiğimiz şeylere sesimizi çıkarmayıp elin oğlu bunu anlatınca kanımızamı dokunuyor ?

 

"not: Hasan Pulur, olaylar ve insanlar köşesinde sen kaç kere anlattın karakollardaki işkenceyi, cezaevlerinde olanları."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet Cordoba vardı, şimdi bile kimse hiç yok diyemez sanırım...Ama burada konu ;

aşırı şekilde abartılmış ve zamanında çok aşırı tepkilere hedef olmamıza sebep olan kişiye gösterilen aşırı hoşgörü...

Yani kim ne yaparsa yapsın , buyur başımızın üzerinde yerin var diyelim , öyle mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet Cordoba vardı, şimdi bile kimse hiç yok diyemez sanırım...Ama burada konu ;

aşırı şekilde abartılmış ve zamanında çok aşırı tepkilere hedef olmamıza sebep olan kişiye gösterilen aşırı hoşgörü...

Yani kim ne yaparsa yapsın , buyur başımızın üzerinde yerin var diyelim , öyle mi?

 

Eğer bu kişi artık farklı düşündüğünü söylüyorsa evet;bir şans verirsiniz...

 

 

 

:zorro:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bugun daha hala dayak, tokat var karakollarda. Bir tatil belesinde yasayan bir arkadasimin kapisinin ve gozunun onunde arabasi bir cocuk tarafindan calindi. Isimiz polislik oldu tabii. Karakolda ifade vermek icin gittigimizde, bizi bekleme odasina aldilar. Bekleme odasinin kapisi acik halde biz beklemeye koyulduk. Bir muddet sonra koridorda bir polis memuru, hangi nedenden dolayi yakalandigini bilmedigim bir kisinin suratina tokatlar atiyor ve basini duvara duvara vuruyordu. Bu polis memuru benim afallamis surat ifademi gorunce bekleme odasinin kapisini kapadi. Sonra ne oldu bilmiyorum.

 

Bekleme odasinda bir de cay makinasi bulunuyordu ve o tokat atip adamin kafasini duvara duvara vuran polis memuru cay almak icin iceriye girdi ve yuzsuzce "neden cay almiyorsunuz, karakolda sadece dayak yok, cay da var" demezmi. Gulermisin aglarmisin...

 

Bu olay, bugunku karakollarimizdan bir sahne! Aci ve anlasilmaz olan su ki; benimle birlikte o bekleme odasinda olan insanlara; "ya, bu polisin bu adami -ne yapmis olursa olsun- dovmeye hakki yok?" dedigimde de, orada bulunanlarin hep bir agizdan; "ama bircogu dayagi hak ediyor" demeleri oldu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bugun daha hala dayak, tokat var karakollarda. Bir tatil belesinde yasayan bir arkadasimin kapisinin ve gozunun onunde arabasi bir cocuk tarafindan calindi. Isimiz polislik oldu tabii. Karakolda ifade vermek icin gittigimizde, bizi bekleme odasina aldilar. Bekleme odasinin kapisi acik halde biz beklemeye koyulduk. Bir muddet sonra koridorda bir polis memuru, hangi nedenden dolayi yakalandigini bilmedigim bir kisinin suratina tokatlar atiyor ve basini duvara duvara vuruyordu. Bu polis memuru benim afallamis surat ifademi gorunce bekleme odasinin kapisini kapadi. Sonra ne oldu bilmiyorum.

 

Bekleme odasinda bir de cay makinasi bulunuyordu ve o tokat atip adamin kafasini duvara duvara vuran polis memuru cay almak icin iceriye girdi ve yuzsuzce "neden cay almiyorsunuz, karakolda sadece dayak yok, cay da var" demezmi. Gulermisin aglarmisin...

 

Bu olay, bugunku karakollarimizdan bir sahne! Aci ve anlasilmaz olan su ki; benimle birlikte o bekleme odasinda olan insanlara; "ya, bu polisin bu adami -ne yapmis olursa olsun- dovmeye hakki yok?" dedigimde de, orada bulunanlarin hep bir agizdan; "ama bircogu dayagi hak ediyor" demeleri oldu.

 

Sayin Muki

 

ne yazikki bu tür olaylarin önü alinamiyor ,,ve yahutta almasini beceremiyoruz bu yüzdende birilerinden nefretle bahsediyor ,,vede birilerinin bizleri kendi dünyalarina göre elestirenleri koz verip dünyada gündeme getirmelerini sagliyoruz ...bir düsünelim bizdeki böyle olaylar istisna olsa....

inanin kimsenin bu tür elestirenlerden etkilenecegini sanmiyorum bu bir sendoroma diyorsunuz onun gibi arkadasim

 

sizin yasadiginiz olaya gelince Bazilarida okadar inanmiski bu tür olaylarin kaba kuvvetle düzelecegine ,,

inanmak istemiyorum fakat gercek payi büyük ..

 

böyle inancla inanin o kisiler kendilerine kaba kuvvete davet ediyor ,, toplumun birer halkalari olarak ..

toplumsal siddeti benimsemek ,,topluca intihari secmek,ten farki yoktur...

 

toplumuzun cogunlugu inaniyorum bu yolu bir care görmez..!!

 

Saygilar

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet Cordoba vardı, şimdi bile kimse hiç yok diyemez sanırım...Ama burada konu ;

aşırı şekilde abartılmış ve zamanında çok aşırı tepkilere hedef olmamıza sebep olan kişiye gösterilen aşırı hoşgörü...

Yani kim ne yaparsa yapsın , buyur başımızın üzerinde yerin var diyelim , öyle mi?

 

iyide abartılmış olan ne ?

 

abartılan kısmı ne ?

 

Türkiyede işkence mağdurlarının adli tıp raporlarıyla ispatlanmış işkence anılarını okuyunca. Valla Geceyarısı Expresinde anlatılanlar kulak çekme gibi kalıyor.

 

Ben o filmde abartılan bir yan göremedim. Herkes biliyorki o yıllarda hatta çok yakın bir zamana kadar, o filmde anlatılanlar çok daha fazlası vardı cezaevlerinde ve işkencehanelerde. Birbirimizi kandırmayalım şimdi.

 

Aşırı tepkilere hedef olmamıza gelirse : Askeri darbe düzenleyip onbinlerce insanı cezaevine tıkmış, yüzlerce insanı işkencede öldürmüş, binlerce insana yüzyıllarca hapis cezaları vermiş bir ülke elbette dünyadan aşırı tepki alır. Buna kimse şaşırmasın.

 

Şilide Pinochet'de aşırı tepki almıştı dünyadan. Portekizde Salazar'da, Uganda'da İdi Amin'de.

 

Tekrar söylüyorum, Filmde ben aşırı abartılmış bir yan görmedim. Aşırı abartılmış olduğunu düşünüyorsan ben sana bir sürü kaynak verebilirim. Filmde anlatılanların devede kulak kaldığı.

 

Ki bırak geçmişi biz hala, Cezaevinde kolu kopartılan mahkumun, kolunun şehrin sokaklarında binlerce insanın gözü önünde bir sokak köpeğinin ağzında dolaştığı.

 

Kendisini aramak isteyen sivil polise kimlik sorduğu için bir vatandaşın döve döve kolu ve bacağının kırıldığı.

 

Ailesiyle birlikte bir restoranın bahçesinde yemek yiyen bir vatandaşın. Herkesin gözü önünde bir polis tarafından tokatlandığı.

 

Üstünde polis lambası olmayan, polis sireni takılı olmayan dolayısıyla polis aracı olduğunu belli edecek hiçbir donanımı ve işareti olmayan bir sivil polis aracı tarafından "korna çalarak " ihtar edilen gençlerin durmaması üstüne önlerinin kesilip, araçtan inen polis tarafından yaylım ateşi açılarak öldürüldüğü.

 

Etek boyu kısa diye, bir liseli genç kızın karakolun önünden geçerken karakola alınıp tartaklandığı, saatlerce karakolda suçlu gibi bekletildiği.

 

ve bunları yapanların hiçbirinin hiçbir cezaya çarptırılmadığı ve yaptıklarının yanına kar kaldığı bir ülkede yaşıyoruz.

 

en basiti, onlarca tv kamerası ve yüzlerce kişinin önünde tek suçu ailesiyle birlikte yemek yemek olan bir vatandaşı bir polis komiseri tokatlıyor. Ve iki aydır emniyet genel müdürlüğü bu komiserin kimliğini tespit "edemiyor !"

 

Bunlara herhangi kaydadeğer bir tepki vermiyoruz. Ancak bunların belkide onda birinin anlatıldığı bir film kanımıza dokunuyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Simdi buna benzer baska bir olay daha var ve sonucunu cok merak ediyorum gercekten.

Konu Antalya hapishanesinde 10 haftadir tutuklu bulunan 17 yasindaki biR Alman genci.Sucu 13 yasindaki bir Ingiliz kizina tecavüz veya sarkintilik tesebbüsü.Yani korunmaya muhtac kücük cocuklara sarkintilik sucundan tutuklu bulunmaktadir.Olay budur ve yargi gerekeni yapacaktir.Asil ilginclik baska tarafta.Almanyada son yillarda kücük cocuklara tecavüz eden ve öldürenlerin sayisi hizla artmistir.ve mahkemeler sucluya gereken enagir cezayi verirler.Alman kamuoyuda bu cezalari hem uygun görür hemde az bulur.hatta bunlar icin idam cezasi gelsin diyenleri bile vardir.Gelgelelim Almanyada Almanlar bu konularda cok hassas olmalarina ragmen Türkiyede böyle birsuctan yakalanip tutuklanan bir Alman genci icin neredeyse diplomatik bir kriz baslattilar.Alman disisleri gencin derhal ve sartsiz serbest birakilmasini istiyor.Bu gercekten Alman halkinin ve Alman diplomasisinin nekadar iki yüzlü bir siyaset izlediklerinin birresmidir.Adamlar hemen hapishanenin yasam sartlarina uygun olmadigini ve buna benzer birtakim iddialarla gündemi isgal etmektedirler.Almanyanin önde gelen siyasi magazin dergisi *Der Spiegel*ki(Bu dergi Türkiyeye kari bir antipati duymaktadir.)bu olayi sahifelerine tasimis ve Alman kamuoyunu Türkiyeye karsi yönlendirme calismalarina baslamistir.Eminim ki bizim icimizdede bazilari vardir ki *Ya zaten AB ile iliskilerimiz limoni,birakin bu genci gitsin diyeceklerdir*Eger böyle diyen var ise yazik demekten baska birsey diyemiyecegim.

Yalakalik konusuna gelince,evet bugüne kadar bu hep böyle oldu,gerek siyasette gerek yargida gerekse cok Aydin! kesimde.Umarim ki Türk adaleti Türk yargisi Almanlarin ve icimizdeki birilerinin gazina ve doldurusuna gelipte görevini ihmal etmeyecektir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Simdi buna benzer baska bir olay daha var ve sonucunu cok merak ediyorum gercekten.

Konu Antalya hapishanesinde 10 haftadir tutuklu bulunan 17 yasindaki biR Alman genci.Sucu 13 yasindaki bir Ingiliz kizina tecavüz veya sarkintilik tesebbüsü.Yani korunmaya muhtac kücük cocuklara sarkintilik sucundan tutuklu bulunmaktadir.Olay budur ve yargi gerekeni yapacaktir.Asil ilginclik baska tarafta.Almanyada son yillarda kücük cocuklara tecavüz eden ve öldürenlerin sayisi hizla artmistir.ve mahkemeler sucluya gereken enagir cezayi verirler.Alman kamuoyuda bu cezalari hem uygun görür hemde az bulur.hatta bunlar icin idam cezasi gelsin diyenleri bile vardir.Gelgelelim Almanyada Almanlar bu konularda cok hassas olmalarina ragmen Türkiyede böyle birsuctan yakalanip tutuklanan bir Alman genci icin neredeyse diplomatik bir kriz baslattilar.Alman disisleri gencin derhal ve sartsiz serbest birakilmasini istiyor.Bu gercekten Alman halkinin ve Alman diplomasisinin nekadar iki yüzlü bir siyaset izlediklerinin birresmidir.Adamlar hemen hapishanenin yasam sartlarina uygun olmadigini ve buna benzer birtakim iddialarla gündemi isgal etmektedirler.Almanyanin önde gelen siyasi magazin dergisi *Der Spiegel*ki(Bu dergi Türkiyeye kari bir antipati duymaktadir.)bu olayi sahifelerine tasimis ve Alman kamuoyunu Türkiyeye karsi yönlendirme calismalarina baslamistir.Eminim ki bizim icimizdede bazilari vardir ki *Ya zaten AB ile iliskilerimiz limoni,birakin bu genci gitsin diyeceklerdir*Eger böyle diyen var ise yazik demekten baska birsey diyemiyecegim.

Yalakalik konusuna gelince,evet bugüne kadar bu hep böyle oldu,gerek siyasette gerek yargida gerekse cok Aydin! kesimde.Umarim ki Türk adaleti Türk yargisi Almanlarin ve icimizdeki birilerinin gazina ve doldurusuna gelipte görevini ihmal etmeyecektir.

 

saygilarla

 

Ele verir talkını , kendi yutar salkımı mantığı ile düşünürler hep onlar..

Ama sanmıyorum , Türk adaleti görevini layığı ile yerin getirecektir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

iyide abartılmış olan ne ?

 

abartılan kısmı ne ?

 

Türkiyede işkence mağdurlarının adli tıp raporlarıyla ispatlanmış işkence anılarını okuyunca. Valla Geceyarısı Expresinde anlatılanlar kulak çekme gibi kalıyor.

 

Ben o filmde abartılan bir yan göremedim. Herkes biliyorki o yıllarda hatta çok yakın bir zamana kadar, o filmde anlatılanlar çok daha fazlası vardı cezaevlerinde ve işkencehanelerde. Birbirimizi kandırmayalım şimdi.

 

Aşırı tepkilere hedef olmamıza gelirse : Askeri darbe düzenleyip onbinlerce insanı cezaevine tıkmış, yüzlerce insanı işkencede öldürmüş, binlerce insana yüzyıllarca hapis cezaları vermiş bir ülke elbette dünyadan aşırı tepki alır. Buna kimse şaşırmasın.

 

Şilide Pinochet'de aşırı tepki almıştı dünyadan. Portekizde Salazar'da, Uganda'da İdi Amin'de.

 

Tekrar söylüyorum, Filmde ben aşırı abartılmış bir yan görmedim. Aşırı abartılmış olduğunu düşünüyorsan ben sana bir sürü kaynak verebilirim. Filmde anlatılanların devede kulak kaldığı.

 

Ki bırak geçmişi biz hala, Cezaevinde kolu kopartılan mahkumun, kolunun şehrin sokaklarında binlerce insanın gözü önünde bir sokak köpeğinin ağzında dolaştığı.

 

Kendisini aramak isteyen sivil polise kimlik sorduğu için bir vatandaşın döve döve kolu ve bacağının kırıldığı.

 

Ailesiyle birlikte bir restoranın bahçesinde yemek yiyen bir vatandaşın. Herkesin gözü önünde bir polis tarafından tokatlandığı.

 

Üstünde polis lambası olmayan, polis sireni takılı olmayan dolayısıyla polis aracı olduğunu belli edecek hiçbir donanımı ve işareti olmayan bir sivil polis aracı tarafından "korna çalarak " ihtar edilen gençlerin durmaması üstüne önlerinin kesilip, araçtan inen polis tarafından yaylım ateşi açılarak öldürüldüğü.

 

Etek boyu kısa diye, bir liseli genç kızın karakolun önünden geçerken karakola alınıp tartaklandığı, saatlerce karakolda suçlu gibi bekletildiği.

 

ve bunları yapanların hiçbirinin hiçbir cezaya çarptırılmadığı ve yaptıklarının yanına kar kaldığı bir ülkede yaşıyoruz.

 

en basiti, onlarca tv kamerası ve yüzlerce kişinin önünde tek suçu ailesiyle birlikte yemek yemek olan bir vatandaşı bir polis komiseri tokatlıyor. Ve iki aydır emniyet genel müdürlüğü bu komiserin kimliğini tespit "edemiyor !"

 

Bunlara herhangi kaydadeğer bir tepki vermiyoruz. Ancak bunların belkide onda birinin anlatıldığı bir film kanımıza dokunuyor.

 

Malum şahsa teşekkür mektubu mu yazsam diye düşündüm bir an, hani az anlatmış ya... :unsure: Hayali bir film olsa tamamdı dediğin ama herşeyi bizzat yaşamış gibi yazdı çizdi adam...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben şahsen senin yerinde olsam düşünürdüm. Asla ukalalık yapmıyorum lütfen yanlış anlama. Bu benim içinde geçerli.

 

Memleketimde o filmde anlatılanların çok daha berbatlarının yaşandığını biliyorum. Acaba ben bunlara yeterince tepkiyi verdimmi. Böyle şeylerin mağdurlarına sahip çıktımmı.

 

Manisa Davasında mahkeme kararıyla açığa çıkan. Sırf yasal bir öğrenci derneğine üye olduğu için, gözaltına alınıp haftalarca işkenceye maruz kalan, polisler tarafından cinsel tacize tabi tutulan 16 yaşındaki liseli genç kıza gidip sahip çıktımmı.

 

Tek suçu, mesleğini icra etmek, olay yerinde fotoğraf çekmek olan, polisler tarafından dövülerek öldürülen ve tüm türkiyeyle dalga geçer gibi 30 cm ( yazıyla otuz santimetre) yüksekliğinde duvardan düşüp öldü denilen gazeteci Metin Göktepe'nin katilleri neden hala cezalandırılmadı diye hesap sordummu.

 

Hiç bir siyasi gurupla yada siyasetle en ufak bir alakası bile bulunmayan, Ege Üniversitesinde herkes tarafından çok sevilen, ışıl ışıl gözleri, daima gülen yüzüyle neşe saçan. Karakola götürülüp, polis için muhbirlik yapması istenen, kabul etmeyince öldürülen sevgili Ali Serkan Eroğlu'nun hesabını sordummu.

 

Sırf oruç tutmuyor diye, öldürülen Ümit Cihan Tarho'Nun katilleri nasıl cezalandırılmaz nasıl salıverilir diye hesap sordummu.

 

ki daha neler neler.

 

Sonra nasıl kızayım "memleketimde böyle şeyler olmaz, niye filmde yalanlar anlatıyorsunuz" diye.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bence buna benzer filmler Turk yapimcilar tarafindan da hazirlanabilinirdi/hazirlanabilinir. Ama olmuyor iste... Cunku buna benzer bir film bir Turk yapimci tarafindan cekilmis olsa, o kisi turlu turlu hainlikle suclanirdi/suclanir. Ancak, Turk yapimcilar bu gibi filmlerden (baslarina hangi kabagin patlayacagini bildiklerinden olacak herhalde) uzak duruyorlar ve bu gorevi yabanci meslektaslarina birakiyorlar. Ben kotu olacagima, o kotu olsun mantigi. Buna benzer filmler cekilmek istense ortalikta o kadar cok konu var ki...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.