Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Tengeriin boşig

Önerilen İletiler

"De ki: Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan yıkılıp gitti. Zaten sahte ve tutarsız olan er ya da geç yıkılıp gitmek zorundadır."

 

Film Kur'an-daki bu ayet ile başlıyor...

 

post-2-0-38245000-1337135371_thumb.jpg post-2-0-89610200-1337135372_thumb.jpg

 

Muharrem kendi haline yaşayan bir Dindar'dır. Kendi dünyasında mutlu ve mesuttur. Günleri hemen aynı ritimde atmaktadır. Dininin gereklerini yerine getirmektedir, o kadar. Geçimini sağlayacak kadar para kazanmaktadır ve fazlasında gözü yoktur...

 

İşte bu sırada içinde bulunduğu tarikatin şeyhi ona tarikatin mallarının kirasını toplama görevi verir. Çünkü Muharrem'in dünya malında gözünün olmaması, onıu güvenilir kılmaktadır.

 

Ancak bu Muharrem için iyi olacak mıdır?

Kendi dünyasında; teknolojiye, şehvete, yalana, riyakarlığa kapalı bir hayat süren Muharrem'in hayatında cep telefonu, diz üstü bilgisayarı, özel otomobili, her gün gördüğü güzel ve çekici kadınlar ve dahi yalanlar dolanlar vardır...

 

Dış Dünyaya açılan Muharrem "Yalan"larla tanışmış ve yalan söylemeye başlamıştır. Bunun iç hesaplaşmasını yaşamaktan kurtulamamakta ve vicdani suçluluğunu duymaktadır. Hesabını verememektedir. Bu bir yana artık haram'da yemiştir ve ardı arkası kesilecek gibi görünmemektedir. Bunun hesabını vermek bir yana kendisine itiraf etmek bile onu incitecektir.

 

Her günah işleyişinde daha da agresifleşmekte, kendisini kaybetmekte, elinde titremeler belirmektedir.

 

Kısaca Muharrem, bulaşmaktan korktuğu tüm günahlara yavaş yavaş bulaşmakta ve bu korkusu yüzünden kendisi ile büyük bir çelişkiye düşmektedir.

 

Rüyasında "Cinselliği" yaşadığı kızı gerçek hayatta görmesi ise onu büsbütün bitirir...

 

Film;

Bir dini ya da inancı kötülememektedir.

Beyinlere kazınan "Tanrı Korkusu" ve "Günah İşleme" kavramlarının ve bunlar temelinde "Hesap Verme/Verememe" iç duygusunun "Bastırılmışlık" karşısında ne gibi travmalara neden olabileceğini açıkça göstermektedir.

 

"Değişim"den haklı olarak belki de, korkmanın manidarlığını anlatır.

Çünkü değişim gerçekten zordur...

 

"İnanç" açısından değişimin sancısını çekmemiş olan kimselerin, filmde anlatılmak isteneni, anlatıldığı haliyle anlayabileceklerini sanmıyorum açıkçası.

 

Lakin bu sancıyı hakkıyla çeken insanların, filmin her karesinden önemli anlamlar çıkaracağını adım gibi biliyorum...

 

Film başladığından öte Nazım Hikmet Ran'ın şu dizeleri ile biter:

 

"Çok alametler belirdi, vakit tamamdır.

Haram, helal oldu,

Helal haramdır.

Kendi kendimizle yarışmaktayız gülüm,

Ya ölü yıldızlara götüreceğiz hayatı,

Ya da dünyamıza inecek ölüm..."

 

 

Bence bu filmi izlememek eksikliktir.

 

Oyunculuğa tek bir kelime dahi edemiyorum zaten; Muhteşem...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

tek kelimeyle mükemmel bir filmdi.

 

Erkan Can'ın performansına söylenecek tek bir kelime yok.

 

Yalnız Güven Kıraç o role uymamış. Yani filmi izleyince herkes görecekki Güven Kıraç tan hep bir şey bekliyorsunuz ve ters köşeye yatıyorsunuz.

 

(not: sevgili tengeriin , valla ben filmi izlememiş olsaydım şimdi çok kızardım sana :) )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tek kelimeyle mükemmel bir filmdi.

 

Erkan Can'ın performansına söylenecek tek bir kelime yok.

 

Yalnız Güven Kıraç o role uymamış. Yani filmi izleyince herkes görecekki Güven Kıraç tan hep bir şey bekliyorsunuz ve ters köşeye yatıyorsunuz.

 

(not: sevgili tengeriin , valla ben filmi izlememiş olsaydım şimdi çok kızardım sana :) )

:)

İzlemiş olmanıza sevindim Sayın Cyrano...

 

Evet, Güven Kıraç belki biraz yapay kaçmış o role ama yine de oturmuş...

 

Erkan Can'ı pek sevmezdim ben ancak hakikaten adam rolün hakkını veriyor.

Zaten tipi ve mimikleri de mükemmel...

Uyum harika...

 

O bazı şeyleri kabullenemeyişi ve bunun altında ezilmeye başlayışı,

Bunun ardından da bazı patlamalar yaşaması,

Zihninin bulanması...

 

Yani her türlü şey...

 

Bence çok güzel bir Psikolojik Dram...

Ben bu adı koydum :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben Erkan Can'ı Gemide ile Lalelide bir Azizeden sonra oyuncu olarak görmeye başlamıştım. Zira daha önce kafamda fransız zulmunden beter "mahallenin muhtarları" dizisinin "Temel'i" olarak yerleştiği için. Kendisinin potansiyelini ortaya çıkaracak yapımlarda ve senaryolarda nasıl mükemmel performans gösterdiğini anlamış olduk.

 

ya birde güldüren yönleride vardı. Gittiği bir yerde gördüğü ve ayıpladığı aksesuarları hemen gece rüyasında fantazi malzemesi olarak görmesi falan :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...
  • 4 hafta sonra...
  • 4 yıl sonra...
  • Admin

Sonunda izledim... Çok karanlık çok...

 

Erkan Can'ın performansı gerçekten de izlemeye değer bir performans...

 

Ama filmde verilmek istenen mesaj çok zor anlaşılıyor diyebilirim. daha doğrusu bir süre ne tür bir mesaj verilmeye çalışıyor karmaşası yaşadım diyebilirim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.