Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

TV'DE İZLENEBİLECEK GÜNÜN FİLMİ / FİLMLERİ... (Sinema severlerin beğenisine sunduğum günün TV film/filmleri...)


DİPNOT

Önerilen İletiler

Bundan böyle sizlere günün TV filmlerini sizlerle paylaşmak istiyorum...

Biliyorum ki forumda birçok ortak noktamız olan arkadaşlarımız var ve eminim

bu bölüm bu nokdalara birini daha ekleme amacına ulaşacaktır...

:)İyi seyirler :(

:unsure:

 

Bugüngü Favorim...

Üç dalda Oscar alan yapım, oyuncuların ayrıntılı kompozisyonlarıyla değerlenen küçük bir başyapıt Aşka yenilen mantık evliliği

 

Ay Çarpması - Moonstruck / Yönetmen: Norman Jewison / Senaryo: John Patrick Shanley / Görüntü: David Watkin / Oyuncular: Cher, Nicolas Cage, Vincent Gardenia, Olympia Dukakis, Danny Aiello, Julia Bovasso, John Mahoney, Louis Guss, Feodor Chaliapin / 1987 ABD, 100 dakika.

Kanaltürk 20.15

 

Filmin kısa özeti..

Kanadalı yönetmen Norman Jewison 'un İtalyan "sıcaklığı'' ile çektiği filmi "Ay Çarpması'', küçük insanların büyük dünyalarına derinlemesine gözlemler getirmeyi beceren önemli bir yapıt.

Film, Amerika'daki İtalyan asıllı vatandaşların içinden gelen "sıcak" bir öyküye sahip. Loretta Castorini (Cher) , biraz hırçın, batıl inançları olan ve ilk evliliğinin kötü şans yüzünden mahvolduğuna inanan dul bir kadındır. Yaşamının geri kalan bölümünde bir "mantık evliliği'' yapıp "huzurlu'' yaşamaya karar verir ve Johnny Cammaeri'nin (Danny Aiello) evlenme teklifini kabul eder. Ancak gerçek aşkı, Johnny'nin kardeşi Ronny'de (Nicolas Cage) bulacaktır...

İtalyan insanının tipik Akdenizli sıcaklığını bire bir özelliklerle verebilen yönetmen Norman Jewison, bu insanların Amerika'daki yaşamlarına da "olası'' gerçekçi bir bakış atıyor. Ülkelerinden uzakta olmalarına karşın ulusal değerlerinden ödün vermeyen İtalyanların "kapalı'' dünyalarından kesitler aktaran film, bir yanıyla Frank Capra 'nın "pembe gerçekçi'' filmlerinden izler taşıyor. Ustanın filmlerinde gözlemlediğimiz "toplumsal boyut'' bu filmde de belirgin bir biçimde görünüyor.

Gösterildiği zaman en iyi kadın oyuncu (Cher), en iyi yardımcı kadın oyuncu (Olympia Dukakis) ve en iyi özgün senaryo dallarında Oscar kazanan film, tüm oyuncuların ayrıntılı kompozisyonlarıyla da değerlenen küçük bir başyapıt.

Daha önce de küçük ekrana gelen bu önemli sinema filmini bir kez daha izlemek olsa olsa bir "kazanç'' olarak değerlendirilebilir.

askayenilenmantkevliligrz1.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

paramparca2yz4.jpg

Tokat gibi bir ilk film

Paramparça Aşklar ve Köpekler

Amores Perros / Yön: Alejandro Gonzalez Inarritu / Oyn: Emilio Echevarria, Gael Garcia Bernal, Goya Toledo / 2000 Meksika, 153 dk.

 

tv8 23.00

 

"En İyi Yabancı Film" dalında Oscar'a aday olan "Paramparça Aşklar ve Köpekler'', bu akşam tv8'de ekrana geliyor. Film, Meksiko'da geçen, görünürde birbirinden ayrılan ama aynı şoke edici bir araba çarpışmasında birleşen üç hikâyeye dayanıyor.

 

Baştan belirtmek gerekirse, nicedir görmediğimiz cinsten, taşkın bir ırmak gibi akan, seyircisini 2.5 saatliğine tutsak alan ve bir "ilk film'' in bütün heyecanını taşıyan, yürekten çekilmiş, sürükleyici bir çalışma. İçerdiği şiddetle, dur durak tanımayan, hummalı temposuyla göz alan bu Meksika filmine ilgisiz kalmak ise olası değil. Yapımın can damarlarından biri olan "köpekler'' , son derece zor koşullarda gerçekleştirildiği aşikâr olan sahnelerde öyküyü sırtlayan " vahşi yapı'' yı öne çıkarıyor. "Paramparça Aşklar ve Köpekler' ', beylik deyişle tokat gibi film!

paranparcark9.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tv8 23.00

 

"En İyi Yabancı Film" dalında Oscar'a aday olan "Paramparça Aşklar ve Köpekler'', bu akşam tv8'de ekrana geliyor. Film, Meksiko'da geçen, görünürde birbirinden ayrılan ama aynı şoke edici bir araba çarpışmasında birleşen üç hikâyeye dayanıyor.

 

Baştan belirtmek gerekirse, nicedir görmediğimiz cinsten, taşkın bir ırmak gibi akan, seyircisini 2.5 saatliğine tutsak alan ve bir "ilk film'' in bütün heyecanını taşıyan, yürekten çekilmiş, sürükleyici bir çalışma. İçerdiği şiddetle, dur durak tanımayan, hummalı temposuyla göz alan bu Meksika filmine ilgisiz kalmak ise olası değil. Yapımın can damarlarından biri olan "köpekler'' , son derece zor koşullarda gerçekleştirildiği aşikâr olan sahnelerde öyküyü sırtlayan " vahşi yapı'' yı öne çıkarıyor. "Paramparça Aşklar ve Köpekler' ', beylik deyişle tokat gibi film!

TV'de ilk kez yayınlanan bir film ve şimdi başladı...

İzlemenizi tavsiye ederim..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Koşulsuz sevmek ve cesur olmak

 

24. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde de gösterilen "Evin Anahtarları" adlı film, bu gece Show TV 'de ekrana geliyor.

Koşulsuz sevmek ve cesur olmak hakkında özel bir dram olan yapım, İtalyan yönetmen Gianni Amelio 'nun imzasını taşıyor. Başrollerinde, Kim Rossi Stuart ve Andrea Rossi 'nin oynadığı film, genç bir babanın engelli oğlunun durumunu kabullenmesini yoğun bir anlatımla ekrana getiriyor.

 

Filmin öyküsü şöyle: Doğum sırasında fiziksel ve zihinsel hasar gören ve annesini kaybeden Paolo, hep annesinin ailesiyle beraber yaşamıştır. On beş yaşına geldiğinde babası Gianni, ilk defa Paolo'yu görmek ve bakımını üstlenmek ister. Önce Berlin'e bir kliniğe, ardından bir mektup arkadaşını görmek için Norveç'e giderler. Karşılaşmaları her ikisi için de zor ancak değerli bir deneyim olur.

 

Kaçırmayın derim.... :)

 

fizikselhh8.jpg

 

* Show TV, 00.30

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

NOUVELLE-FRANCE / UMUTLAR ÜLKESİ...

 

28 Haziran 2007 / MOVIEMAK (DİJİTÜRK)

 

Harika bir başyapit... Lütfen kaçırmayın derim...

Hayrıca... 30 milyon dolarla Kanada’nın en yüksek bütçeli filmi olan yapım, Kanada’nın ‘Titanic’i olarak adlandırılıyor. Filmin prodüksiyonunu Kanada’nın en iyi yapımcısı olarak bilinen sinema adamı Richard Goudreau üstlenmiş.

 

Bir av partisinden dönerken babasının sağlığının iyi olmadığı haberini alır ve geri döner. Fakat geç kalmıştır.

 

Dönüşünün ertesi gününde, Le Gardeur Marie-Loup ile Pazar yerinde karşılaşır ve birbirlerine ilk görüşte aşık olurlar. Marie Loup özgür görünüşü ve aklıyla zamanının ötesinde bir kızdır. Yörenin papazı olan Blondeau onun bu özgür ruhunu ve konuşmalarını halk içinde kınamakta fakat içten içe ona karşı gizli ve büyük bir aşk beslemektedir. Bu arada genç kızın bir cadının güçlerine sahip olduğunu kulaktan kulağa yayılmakta, hastaları iyileştirmek için şaman büyüleri kullanmakta olduğu söylenmektedir.

 

Yaşanan olaylar karmaşıklaştıkça Le Gardeur sevdiği her şeye veda etmekle yüz yüze kalacaktır.

 

1468zh3.pngumutlarulkesi1hc0.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Susanna Tamaro'dan aile dramı

'Cevap Ver', ünlü yazarın 'Cehennem Yoktur' adlı hikayesinden sinemaya uyarlanmış...

 

Filmde, kıskançlık ve aile içi şiddetle ufalanarak tükenen bir evliliğin hikayesi anlatılıyor.

 

Cevap Ver - Nel mio amore / Yön: Susanna Tamaro / Oyuncular: Urbano Barberini, Sergio Fiorentini, Sara Franchetti, Alessia Fugardi / 2004 İtalya yapımı, 120 dakika

 

tv8 21.15

 

Birkaç yıl öncesinde Türkçe dahil birçok dile çevrilerek bütün dünyada çok satmış "Yüreğinin Götürdüğü Yere Git" romanıyla tanınıp ünlenen İtalyan yazar Susanna Tamaro 'nun "Cehennem Yoktur" adlı hikâyesinden uyarlanmış "Cevap Ver" in yönetmeni de Tamaro. Tamaro'nun "Rispondi mi" adlı hikâye kitabının adını taşıyan "Cevap Ver" , kıskançlık ve aile içi şiddetle örselenip ufalanarak tükenen bir evlilik melodramı.

 

Giderek filmin kötü adamına dönüştürülmüş, kıskanç koca, anlayışsız baba, bencil ve maço Fausto'nun yersiz kuşkuları, vehim ve kıskançlık krizleriyle iyice tadı kaçmış, huzuru kalmamış evliliğini salt iki çocuğuna kol kanat germek adına sürdüren, bütün koca baskısını ve şiddetini sineye çeken Stella, piyano çalan, sevişme sonrası kocasına yatakta Kafka okuyan, ateist ama sevgi dolu, sevecen, aydın bir kadın. Sürekli hırlaşıp çatıştığı babasının hanım evladı ya da gay kılıklı **** diye çağırdığı oğlu Michele'yse eve hep yaralı hayvan getiren, melankolik Jeff Buckley şarkıları dinleyen, eli resme yatkın, duygusal, hassas bir çocuk. Viyolonsel çalan ablası Laura'ysa babasının cici kızı ve annesinden nefret ediyor....

 

Sevimli, sıcacık bir nine-torun ilişkisini anlatan "Yüreğinin Götürdüğü Yere Git" in yazarı Tamaro , sonuçta yine aşkın, sevginin ve inancın, insanı mutluluğa ve huzura kavuşturduğu mesajına dayandırıyor filmini. Kamerasıyla kırsal kesime, doğaya salınmış usta kameraman Giuseppe Lanci 'nin kartpostalımsı ama epeyce özenilmiş bezenilmiş görüntüleriyle, Giovanni Paolo Fontana 'nın derlediği, Beethoven 'den Jeff Buckley 'e uzanan müzikleri ile "Cevap Ver" , türün meraklısına hitap ediyor.

 

Filmden kareler...

İyi Seyirler... :)

 

cevapverlv7.jpg

nelmioamore01ju4.jpg

nelmioamore02ck8.jpg

nelmioamore04kt5.jpg

nelmioamore05wl1.jpg

nelmioamore06ds5.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben izledim izledim dün susanna tamaro yazmış yönetmiş görünce izledim :)

Film için yorumum odur ki (atilla dorsay moduna geçer isem :D )

müthiş bir hristiyanlık pompalaması bu siyonizm değildi buldum misyonerlik izm yoktu.

ayrıca susannacığımdan okuduğum yüreğinin götürdüğü yere git sevgili mathilde insanların yürümesini dört gözle bekliyorum ve unuttuğum bir kitap vardı yüreğinin götürdüğü yere gitin devamı o ya kızıyla ya da anasıyla bir sorun yaşamış bu temayı çok işliyor

 

film boyunca kadına kızdım oğlan kaza geçirince ki o babasının gözünde bir oğlandı üzüldüm kadının köy arkadışını rahip görünce misyonerlik dedim ama ürperip ıstavroz çıkardım

 

yönetmenlik zayıftı film zayıftı bence yapamamış tamaro ayrıca tüm kitaplarından bir kokteyl gibiydi

 

 

oooooooooooh bi nefes aliyim.

 

Filmde, kıskançlık ve aile içi şiddetle ufalanarak tükenen bir evliliğin hikayesi anlatılıyor

bu var ama adam kıskanmakta haklıydı kadının kişiliğini sevmedim zaten ben çok nadir tutarım o cinsi :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 hafta sonra...

Wolfgang Petersen imzalı son dönemlerin en pahalı yapımlarından 'Truva', göz alıcı bir seyirlik

 

Savaş çıkartan güzel kraliçe

Truva - Troy / Yön: Wolfgang Petersen / Oyn: Brad Pitt, Eric Bana, Orlando Bloom, Diane Kruger, Brian Cox, Brendan Gleeson / 2004 ABD-Malta-İngiltere ortak yapımı, 157 dakika

 

Fox TV 22.15

 

Çekimleri Malta, Londra ve Meksika'da yapılan, haberleri sürekli medyayı işgal eden, Brad Pitt ' in başını çektiği kalabalık bir oyuncu kadrosuna sahip "Truva'' , bu akşam Fox TV'de ekrana geliyor.

 

Sparta Kraliçesi Helena, Truva Prensi Paris tarafından kaçırılır. Bunu gören Helena'nın kocası Kral Menelaus bu durum karşısında Truva'ya savaş açmaya karar verir. Ancak Truva, tarihinde hiçbir düşmanına geçit vermemiş surlarla kaplı bir krallıktır. Menelaus'un erkek kardeşi, Myceneans'ın güçlü kralı Agamemnon kardeşinin onurunu savunmak için büyük bir orduyla Truva'ya saldırır. Ama aslında Agamemnon'un istediği daha fazla güç elde etmektir. Helena onun için sadece bahanedir. Bu savaş; prens Paris'in ağabeyi yenilmez Hector ile Yunan ordusunun başındaki yaşayan en büyük savaşçı olarak adlandırılan Aşil'in unutulmaz dövüşü ile de efsaneleşecektir...

 

Olimpos tanrılarına pek rastlanmayan ve günümüzün aksiyon anlayışının uzantısı bölümler ve görkemli, kalabalık savaş sahneleriyle doluşturulmuş film, Paris-Helena aşkına, Akhilleus-Hektor kapışmasına, uyanık, cinfikirli Ulysses'in Troyalıları şapa oturtarak kaleyi içerden fetheden, ölümcül tuzağına yoğunlaşarak sürüyor. Cannes Film Festivali'nde programda yer alan, efekt bombardımanı halinde seyreden, dekor, mekân ve kostümleriyle olabildiğince gerçekçi çekilmiş bu son dönemlerin en pahalı destanı, seyirciyi en azından iki buçuk saatliğine içine çekip koyvermeyecek, göz alıcı bir tarihsel seyirlik.

 

truvanj8.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Wolfgang Petersen imzalı son dönemlerin en pahalı yapımlarından 'Truva', göz alıcı bir seyirlik

 

Savaş çıkartan güzel kraliçe

Truva - Troy / Yön: Wolfgang Petersen / Oyn: Brad Pitt, Eric Bana, Orlando Bloom, Diane Kruger, Brian Cox, Brendan Gleeson / 2004 ABD-Malta-İngiltere ortak yapımı, 157 dakika

 

Fox TV 22.15

 

Çekimleri Malta, Londra ve Meksika'da yapılan, haberleri sürekli medyayı işgal eden, Brad Pitt ' in başını çektiği kalabalık bir oyuncu kadrosuna sahip "Truva'' , bu akşam Fox TV'de ekrana geliyor.

 

Sparta Kraliçesi Helena, Truva Prensi Paris tarafından kaçırılır. Bunu gören Helena'nın kocası Kral Menelaus bu durum karşısında Truva'ya savaş açmaya karar verir. Ancak Truva, tarihinde hiçbir düşmanına geçit vermemiş surlarla kaplı bir krallıktır. Menelaus'un erkek kardeşi, Myceneans'ın güçlü kralı Agamemnon kardeşinin onurunu savunmak için büyük bir orduyla Truva'ya saldırır. Ama aslında Agamemnon'un istediği daha fazla güç elde etmektir. Helena onun için sadece bahanedir. Bu savaş; prens Paris'in ağabeyi yenilmez Hector ile Yunan ordusunun başındaki yaşayan en büyük savaşçı olarak adlandırılan Aşil'in unutulmaz dövüşü ile de efsaneleşecektir...

 

Olimpos tanrılarına pek rastlanmayan ve günümüzün aksiyon anlayışının uzantısı bölümler ve görkemli, kalabalık savaş sahneleriyle doluşturulmuş film, Paris-Helena aşkına, Akhilleus-Hektor kapışmasına, uyanık, cinfikirli Ulysses'in Troyalıları şapa oturtarak kaleyi içerden fetheden, ölümcül tuzağına yoğunlaşarak sürüyor. Cannes Film Festivali'nde programda yer alan, efekt bombardımanı halinde seyreden, dekor, mekân ve kostümleriyle olabildiğince gerçekçi çekilmiş bu son dönemlerin en pahalı destanı, seyirciyi en azından iki buçuk saatliğine içine çekip koyvermeyecek, göz alıcı bir tarihsel seyirlik.

 

truvanj8.jpg

 

Kaçırmayın derim...

Yeni başladı...

İyi seyirler... :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 6 ay sonra...

Gothikaana_puan3.gifkitap_alt.gif801_7055_kucuk.gif

YönetmenMathieu Kassovitz

SenaryoSebastian Gutierrez

OyuncularHalle Berry, Robert Downey Jr., Charles Dutton, John Carroll Lynch, Bernard Hill

Filmin Türü Korku, Gerilim

Orijinal AdıGothika

Yapımcı Firma0

Yapım Yılı2003

Yapım ÜlkesiABD

Orijinal Diliİngilizce

Filmin Süresi95 dakika

Resmi Sitesihttp://gothikamovie.com/ Kapana sıkışan psikiyatrist[/b]

 

Gothika / Yönetmen: Mathieu Kassovitz / Oyuncular: Halle Berry, Robert Downey Jr., Charles S. Dutton, Penelope Cruz / 2003 ABD yapımı, 98 dakika.

 

CNBC-e 22.00

 

CNBC-e 'nin "Gişe Gilmleri" kuşağında bu hafta, "Gothika" gösteriliyor. Başrolünü oscarlı oyuncu Halle Berry 'nin oynadığı sıkı bir gerilim olan filmde, gerçeklerin peşindeki güzel bir psikiyatristin öyküsü anlatılıyor. "Monster's Ball" filmiyle En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ına layık görülen Halle Berry, "Gothika" da bir gün uyandığında kendini çalıştığı akıl hastanesine yatırılmış bulan bir psikiyatristi oynuyor.

Doktor Miranda Grey, başarılı bir kriminal psikiyatrist. Ancak bir akşam arabasıyla yolda küçük bir kıza çarpmamak için kaza geçiriyor ve uyandığında kendini şaşırtıcı bir durumun içinde buluyor: Kocası ölmüş, kendisiyse onu öldürmekle suçlanmış ve daha önce çalıştığı hastaneye yatırılmış durumda. Neler olup bittiğini çözmeye ve eski iş arkadaşlarını aklının başında olduğuna inandırmaya çalışıyor ama tek sorun bu değil... Bir ruh, zaman zaman onun bedenini kontrol ediyormuşa benziyor...

"Gothika", Amerikan yapı mı bir korku filmi olabilir ama sinemaseverler yönetmeni Avrupa filmlerinden hatırlayacaklar. Çünkü rejisör koltuğundaki kişi, zaman zaman oyuncu olarak da karşımıza çıkan Fransız Matthieu Kassovitz. Yani 90'ların beğenilen Avrupa filmlerinden "La Heine-Nefret" e ve 2000'lerde "Kızıl Nehirler" e imza atan yönetmen. Kassovitz, "Gothika" ile ilk Hollywood yapımına imza atıyor ve en gözde kadın oyuncularından birini yönetiyor.

 

Filmin başrolünde Oscarlı güzel yıldız Halle Berry oynuyor.

gothikamk5.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İzleme fırsatı buldum ve çok güzeldi gerçekten; korku mu korku, gerilim mi gerilim; aman dikkat... :)

 

:zorro:

 

 

İzlemene sevindim sevgili ali0...

 

Halle Berry gerçekten oyunculuğun konuşturmuş ama değilmi...? :)

Fakat Penélope Cruz'unda hakkını vermek gerekeyir...

Her ikiside harikaydı...

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İzlemene sevindim sevgili ali0...

 

Halle Berry gerçekten oyunculuğun konuşturmuş ama değilmi...? :)

Fakat Penélope Cruz'unda hakkını vermek gerekeyir...

Her ikiside harikaydı...

 

Saygılar...

 

Tabii ki; filmin havasını iyi vermişler, bir de hayaletin yaklaştığı zamanlar görüntünün onunla hareket etmesi de ilginç bir gerilim havası oluştumuş bu hangi yönetmenin tarzıdır bilmiyorum ama yakışmış...

 

Saygılar...

 

:zorro:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sinemafilmiaslaio0.png

SAVAŞLARIN SAÇMALIĞI...

Tanovic'in bol ödüllü filmi 'Tarafsız Bölge', bu akşam tv8'de ekrana geliyor[/b]

tv8 20.40

 

Tarafsız Bölge - No Man's Land

Yönetmen: Danis Tanovic

Oyn: Branco Djuric, Rene Bitorajac, Filip Sogagovic, George Siatidis

2001, Bosna Hersek-Slovenya-İtalya-Fransa-İngiltere-Belçika yapımı.

 

Savaş ve askerlerle dalga geçen "MASH" ve "Catch 22" filmlerini anımsatan bir kara mizaha sahip olan "Tarafsız Bölge", bu akşam tv8' de ekrana geliyor. Yönetmen Danis Tanovic 'in imzasını taşıyan film, 2002 yılında En İyi Yabancı Film Oscarı, Cannes Film Festivali'nde En İyi Senaryo, En İyi İlk Çalışma dalında bir Cesar ödülü ve En İyi Yabancı Film olarak bir Altın Küre dahil, tam 26 uluslararası ödüle layık görülmüş ve 13 ödüle de aday olmuş bir yapım.

Aynı siperde kalakalan biri Bosnalı diğeri Sırp iki düşman askerin zaman zaman dramatik, zaman zaman da oldukça komik mücadelelerini anlatan ve bu yönüyle bütün savaşların saçmalığını konu eden çarpıcı bir drama.

Kendi birliklerine dönemeyen iki adamın aralarındaki mücadele kıran kırana olur. Silahı ele geçirenin geçici bir üstünlük sağladığı mücadelenin galibi her an değişmektedir. Her iki tarafa da ait olmayan bu tarafsız bölgede yaşananlar kısa sürede duyulur ve olayı çözmek için bölgeye Birleşmiş Milletler'in barış gücünden askerler çağrılır. Barış gücüyle birlikte gelen medya karavanı olaya tuz biber eker ve zaten karışık olan durum daha da içinden çıkılmaz hale gelir...

TARAFSIZ BÖLGE “NO MAN’S LAND” ÖDÜLLERİ

74. OSCAR ÖDÜLLERİ

En İyi Yabancı Film DİĞER ÖDÜLLERALTIN KÜRE ÖDÜLLERİ

En İyi Yabancı FilmCannes Film Festivali

En İyi SenaryoLos Angeles Film Eleştirmenleri

En İyi Belgesel-FilmAvrupa Fİlm Enstİtüsü Ödüllerİ

En İyi Senaryo (Danis Tanoviç)PALİC FESTİVALİ-YUGOSLAVYASilver Tower Jüri ÖdülüHalk Ödülü

Motovun Festivali �Hırvatistan

FIPRESCI Uluslararası Jüri ÖdülüSARAYEVO FİLM FESTİVALİ

En İyi FilmHalk ÖdülüSan Sebastian Film FestivaliPearl Halk Ödülü

BİTOLA FİLM FESTİVALİ- MAKEDONYA

Bronz Kamera 300 Ödülü

BEYRUT FİLM FESTİVALİ

Halk ÖdülüCOTTBUS FİLM FESTİVALİ

En İyi Çıkış ÖdülüHalk ÖdülüAFI ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ

Özel SeçimLA Times En İyi Film Halk Ödülü

 

KİŞİSEL YORUMUM...

Savşın sadece traji komik birşey olduğunu anlatan güzel bir film.

Eminim filmde hem gülecek hemde duygulanacaksınız...

Aldığı ödüllere de bakılınca filmin kalitesi ortaya çıkıyor zatren...

Savaşı bir başka çerçeveden görmek isteyenler ve ''ben sadece barış için savaşırım'' diyenler mutlaka izlesin...

Pişman olmayacaksınız...

İyi seyirler... :)

 

nomanslandge7.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Film başlamak üzere...

Kaçırmayın derim...

İyi sevirler... ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Tanrı Horus'un mavi saçlı aşkı

 

tv8, 22.30

 

Şimdiye kadar yapılmış en pahalı Avrupa prodüksiyonlarından biri olan "Kadın Tuzağı", Fransız çizgi roman ustası Enki Bilal 'in kendi Nikopol Üçlemesi 'nin kitaplarından serbestçe uyarladığı muhteşem bir fantastik sinema filmi. Filmde bilgisayarda yaratılmış dijital karakterler ve Charlotte Rampling , Thomas Kretschmann gibi gerçek oyuncular yan yana sahne paylaşıyorlar.

 

Günümüzden 90 yıl sonra New York. Şehir otuz yıl kadar önce çeşitli bölgelere ayrılmıştır. Artık mutantların ve uzaylıların kol gezdiği şehirde, ne Özgürlük Abidesi ne de Empire State binası vardır. Bunların yerini tanrıların inşa ettiği dev bir piramit almıştır. Bu dev piramitten çıkarak uçmaya başlayan kartal başlı tanrı Horus, son 7 gününde, özel bir kadını hamile bırakmalı ve böylece soyunun devamını garantilemelidir.

 

Lordların ölüme mahkum ettiği Horus'un bu amacına ulaşabilmesi için bir insan bedenine ihtiyacı vardır. Horus, peşine düştüğü mavi saçlı, mavi gözyaşlarıyla ağlayan Jill Bioskop'u bulup onunla birlikte olması için, eski bir politik suçlu olan Alcide Nikopol'u seçer. * tv8, 22.30

 

c160300.jpg

Dijital karakterlerle gerçek oyuncuları yan yana getiren film, Enki Bilal'in imzasını taşıyor.

 

Filmden kareler buradan...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Filmi biliyorum ve izliyorum sevgili godzilla....

Önerin için çok teşekkürler...

İyi seyirler...:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Her dakikası iyimser duygularla çevrili ‘Arjantin Hikâyeleri’ni sinemaseverler kaçırmasın

Sorin’den iç ısıtan öyküler... tv8 21.40

 

Arjantin Hikâyeleri - Historias mínimas / Yön: Carlos Sorin / Oyn: Javier Lombardo, Antonio Benedicti, Javiera Bravo, Francis Sandoval, Julia Solomonoff / 2002 Arjantin-İspanya ortak yapımı, 92 dk.

 

 

 

Arjantinli ünlü yönetmen Carlos Sorin ’in yönettiği ve Patagonya bölgesinde yaşayan insanların öykülerini, komedi unsuru kullanarak sinemaya uyarladığı “Arjantin Hikâyeleri” , bu akşam tv8’de ekrana geliyor.

Daha önce yine “Bombon” adlı yapım ile izlediğimiz Carlos Sorin’in filmi, Arjantin Film Eleştirmenleri Birliği’nin “en iyi film”, “en iyi yönetmen”, “en iyi orjinal senaryo”, “en iyi görüntü”, “en iyi prodüksiyon”, “en iyi ses”, “en iyi müzik” ve “en iyi yeni yetenek” ödüllerini kazandı . “Arjantin Hikâyeleri”, yine aynı yıl San Sebastian Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülüne layık görüldü.

İlki gibi Patagonya da geçen filmin kurgusu birbirinden çok farklı üç karakteri aynı şehirde buluşturur. Bunlardan biri yaşlı bir adam olan Don Justo Benedictis dir. Artık neredeyse hiç görememesine, bunamanın eşiğinde olmasına rağmen yaşam şevkini kaybetmemiş bir adam olan Don Justo, ölmeden önce huzura kavuşmak ve kayıp köpeğini bulmak için küçük taşra şehri San Julian a doğru yola çıkar.

İkinci öykünün kahramanı genç bir kadın olan Maria dır. Benzin istasyonunda çalışan Maria, bir televizyon yarışmasında büyük ödülü kazanabilecek finalistlerden biri olarak seçilir. Ödül, her işi yapan bir mutfak robotudur. Küçük bir bebeği olan Maria, ona bu harika haberi veren arkadaşının da ısrarıyla, bebeğini de alarak San Julian a yollanır.

Üçüncü hikaye Roberto yu anlatır. Ömrü iş seyahatlerinde geçen bir satıcı olan Roberto da San Julian a gitmektedir. Bu şehirde yaşayan çocuklu dul bir kadına aşkını ilan etmeye niyetli olan Roberto nun arabasında, kadının çocuğu için bir de doğum günü pastası vardır. Çocuğun kız mı erkek mi olduğunu hatırlamayan Roberto, futbol şeklindeki pastayı bir kaplumbağaya dönüştürmeye çalışır.

Her dakikası iyimser duygularla çevreli filmde, bu üç karakter karşılaşır, etkileşir ve bir anlamda birbirlerine yardım ederler. İnsan ruhunun sımsıcak duygularının elle tutulur bir yoğunluk kazandığı “Arjantin Hikâyeleri”, izleyicisinin içini ısıtır, neşelendirir ve mutlu eder.

Kaçırmayın...

İyi Seyirler...:)

 

 

 

c160701.jpg

Antonio Benedicti’in başrolde oynadığı film, üç farklı karakterin öyküsünü anlatıyor.

AfficheFrHistoriasMinimas.jpg

Festival de San Sebastian 2002 : Prix spécial du Jury, Prix Art & Essai, Mention spéciale FIPRESCI / Festival des 3 Continents - Nantes 2002 : Prix Spécial du Jury

Guacamole Films et Wanda Vision présentent

Titre.gif

un film de Carlos Sorin

Ulysse.gifFilm magnifique... à l'éclat argentin. Télérama

Cocasse, délicat, léger et profond... Faites le voyage ! Le Figaro

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

‘Allah ile Aldatmak’

 

TV Servisi - Ünlü ilahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk, “5N 1K”nın bu akşamki konuğu. “Allah ile Aldatmak” adlı son kitabını anlatacak olan Öztürk, din üzerinden yapılan aldatmacaların neler olduğunu, Ilımlı İslam’la neyin amaçlandığını ve türban hakkında ne düşündüğünü de açıklıyor. Yapımı, Cüneyt Özdemir ve Soner Yalçın hazırlıyor. ■ CNN Türk, 20.00

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

Film, Afganistan’da Taliban’ın 5. yüzyıldan kalma Buda heykellerini yok ettiği yerde geçiyor...

Hana Makhmalbaf’ın ilk uzun metrajlı filmi ‘Utanç’, bu akşam CNBC-e’de ekrana geliyor.

 

Eğitim için savaşan Afganlı...

 

CNBC-e 22.00

Utanç - Buddhas Collapsed Out Of Shame

Yönetmen: Hana Makhmalbaf

Senaryo: Marzieh Makhmalbaf

Oyuncular: Abbas Alijome, Abdolali Hoseinali, Nikbakht Noruz

2007 İran yapımı, 81 dakika.

İran’ın ünlü sinemacı ailesi Makhmalbaf’ların en küçük üyesi Hana Makhmalbaf’ın ilk uzun metrajlı filmiUtanç, bu akşam CNBC-e’nin DVD Filmkuşağında ekrana geliyor.

 

Film, Afganistan’da, Taliban’ın 5. yüzyıldan kalma Buda heykellerini yok ettiği yerde geçiyor ve okula gitmeye çalışan küçük bir kızın yaşadıklarını anlatıyor.

 

Annesi Baktay’ı (Nikbakht Noruz) küçük kardeşine göz kulak olmakla görevlendirip çalışmaya gider ama küçük kız, komşu çocuğu Abbas’a (Abbas Alijome) özenip okula gitmeye karar verir. Ne var ki Baktay’ın önünde pek çok engel bulunmaktadır. Kız okulunun yerini bulması ve ellerinde taşlar ve sopalarla Talibancılıkoynayan ve onunkâfirolduğunu söyleyip taşlamaya kalkan oğlan çocuklarından kurtulması gerekecektir.

 

Filmin yönetmeni, babasının Bir heykel bile bütün bu şiddetten, insafsızlıktan ve bunların getirdiği çöküşten utanırdısözlerinden yola çıkarak “Utançı çekiyor ve söz konusu bu utanca neden olan dünyayı, insanlığı 6 yaşındaki bir çocuğun gözünden sorguluyor. Kaçırmayın!..

c180600.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Karamsar olmak için artık çok geç!

 

NTV’nin Dünya Çevre Günü’nde yayınladığı belgesel yapım “Yuva”, bu akşam CNBC-e’de ekrana geliyor.

Çekimleri üç yıl süren belgeselde, havadan çekilen görüntülerle insanoğlunun dünyanın dengesini nasıl altüst ettiği gözler önüne seriliyor.

Dünyanın zenginliklerinin nasıl yağmalandığına dikkat çekilen belgeselde, insanlığın artık bunun farkına varması ve tüketim kalıplarını değiştirmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.

Yönetmen Yann Arthus-Berntrand bu çalışmasında, kendi şüphelerini ve endişelerini bizimle paylaşıp, hep birlikte yeniden inşa etmek zorunda olduğumuz büyük yapının temel taşını koyuyor.

Ekran karşısındakileri, dünyaya karşı bireysel ve müşterek sorumluluklarımız olduğuna ikna etmeyi amaçlayan belgeselin anlatıcılığını Glenn Close üstleniyor.

CNCB-e, 22.00

 

c180700.jpg

 

---------------------------------------------------------------

 

‘Kaya’, yönetimi, oyuncuları ve görsel efektleriyle dikkat çekiyor...

 

Alkatraz’da can pazarı

 

TNT, 21.15

 

Kaya - The Rock / Yön: Michael Bay / Oyuncular: Sean Connery, Nicolas Cage, Ed Harris, Michael Biehn 1996 ABD,120 dakika.

 

Zeka ürünü senaryosu, oyuncuları ve heyecan verici görsel efektleriyle vizyona girdiğinde seyirci akınına uğramış bir film olan “Kaya”, bu akşam TNT’de. Filmin konusu, Alkatraz adasında geçiyor.

 

General Hummel (Harris), yıllar önce ABD hükümetine başvurarak gazi ve şehit ailelerine yapıldığı gibi, yüksek düzeyde gizli operasyonlarda ölenlerin ailelerine de ikramiye ve ödül verilmesini ister. Ancak bu öneri hükümet tarafından ciddiye alınmaz.

 

Sonunda adaleti bizzat yerine getirmeye karar veren general ve ona bağlı komando timi, bir turist grubunu rehin alarak Alkatraz adasının kontrolünü ele geçirir. İstekleri kabul edilmediği takdirde, roketleri ateşleyecek, San Francisco’daki milyonlarca insanı öldüreceklerdir.

 

Herkesin tek umudu, FBI’da görevli kimyasal-biyolojik silahlar uzmanı Stanley Goodspeed (Cage) ile Alkatraz hapishanesinde yıllarca kaldıktan sonra kaçmayı başaran tek gizli federal mahkûm John Patrick Mason’dır. Karakterlerin son derece güçlü ve inandırıcı çizildiği “Kaya”, dört dörtlük bir aksiyon...

 

Saygılar...

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

‘Şeref Madalyası’,

Yaşlılık ve farkında olmadan kaybedilen değerleri sorguluyor

Yalnızlıktan kurtuluş bileti...

Yönetmen Calin Peter Netzer’in 6 yıl aradan sonra çektiği ikinci filmi Şeref Madalyası-Medal Of Honor, bu akşam Kanal 24’ün “24 Tematik Film Kuşağı”nda ekrana geliyor.

Film, Romen sinemasının sosyal gerçekçi karakter hikâyelerini oyuncuların üstün performansları ile anlatıyor.

‘2009 Selanik Jüri Özel Ödülü’, ‘En İyi Senaryo Ödülü’ kazanan ve katıldığı festivallerden çeşitli ödüller alan filmin konusu şöyle: II. Dünya Savaşının bitişinin 50.yıl onuruna açıkça belirtilmeyen “kahramanca” davranışlarından dolayı 75 yaşındaki Ion’a (Radu Beligon) onur madalyası verilir. Komünizm sonrasıdır, Ion karısı Nina (Camelia Zorlascu) ile orta halli bir yaşam sürmektedir. Ion’nun aldığı bu madalya, toplumun aşağılamalarından, karısının ihmalinden ve yalnızlıktan kurtuluş bileti gibidir. Sorun şu ki, bunu hak edecek bir şey yaptığını hatırlamıyordur. Çok geçmeden, yetkililerin sözüne inanır ve madalyanın esiri olur.

Yönetmen Calin Peter Netzer, aynı zamanda kendi yaşantılarına ince eleştiriler ve geçmişlerine göndermeler yaparak, filme samimi bir anlam kazandırmıştır.

“Şeref Madalyası”, yaşlı bir çiftin üzerinden hikâyeyi hicvederek yaşlılık, iletişimsizlik ve farkında olmadan kaybedilen değerleri sorgulayan dokunaklı bir yapıt.

Kanal 24, 20.30

 

c1602009404865.jpg

Radu Beligon, 75 yaşındaki Ion’a karakterini başarıyla canlandırıyor. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.