Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

işte deniz feneri


Misafir diktas

Önerilen İletiler

Son günlerde, özellikle bazı basın yayın organlarında, Derneğimiz ismi etrafında bir tartışma oluşturulmaya çalışılmakta, halkımızın Deniz Feneri'ne olan sarsılmaz güven ve umut duyguları yıpratılmaya çalışılmaktadır.

 

Almanya’da faaliyet gösteren Avrupa Deniz Feneri e.V. isimli kuruluşa yönelik Alman makamlarının yürüttüğü soruşturma bahane edilerek ve söz konusu kuruluşla isim benzerliğimizden yola çıkılarak, Deniz Feneri Derneğimiz haksız ithamlarla suçlanmakta, mesnetsiz ve ********* bir kampanyanın hedefi kılınmak istenmektedir.

 

Bu gelişmeler karşısında, şu hususları Türk Milleti’nin dikkatine sunmak isteriz:

 

Deniz Fener Derneği, 1998 yılında insani yardım yapmak ve yoksullukla mücadele etmek için kurulmuştur.

 

Israrla ve inatla yardım çalışmalarında sadece yoksulluk unsuruna ihtimam göstermekte, başta ülkemiz olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun açlık, kıtlık, doğal afetlerin yaşandığı her coğrafyaya bağışçıları ile gönüllülerinden aldığı cesaret ve teşvikle koşmakta, dünyanın dört bir yanında başta Ulusüstü kuruluşlar olmak üzere pek çok sivil toplum örgütü ile işbirliği yapmakta, ülkesini ve bayrağını en güzel şekilde temsil etmektedir.

 

Yoksullukla mücadelede birlikte çalıştığı kuruluşlarla olan ilişkilerinde, sadece insani yardım temelli bağlantılar kurarak her türlü tartışma yaratacak yaklaşımlardan uzak durmaktadır.

 

Gözü yaşlı, gönlü kırık, yoksulluğun pençesinde inim inim inleyen milyonların derdini; kendine dert edinerek, elinin erdiği, sesinin ulaştığı insaf sahibi, cömert, sevgi dolu her kalbe ulaştırmış, toplumdaki yoksulluk yangınını bir nebze olsun söndürmek için gecesini gündüzüne katmaktadır.

 

Çalışmalarıyla pek çok sivil toplum kuruluşuna örnek olan Deniz Feneri Derneği yurtdışındaki sivil toplum kuruluşlarından İçişleri Bakanlığı’ın izinleri çerçevesinde bağış kabul ettiği gibi kaynaklarının yetmediği projelerde bilgilerini paylaşmış ve Almanya’da kurulu bulunan Avrupa Deniz Feneri e.V.’den de aynı prosedürler çerçevesinde destek almıştır.

 

Deniz Feneri Derneği; ülkemizin içinden geçmekte olduğu siyasi süreç ve ısınan politik ortamda günlük ideolojik kavgalarına ve siyasi amaçlarına alet etmek isteyenlerin kuru gürültü ve iftira kampanyaları ile yoksula uzanan eli yaralamaya çalışanların tehdit ve yıldırma çabalarına asla aldırmayacaktır.

 

Deniz Feneri Derneği’nden her ay yardım alan onbinlerce gözü yaşlı gönlü kırık insanımıza yardım ulaştırılmasının engellenmesi anlamına gelen bu asılsız iddiaları yayanları hem milletimiz affetmeyecek hem de bu davranışları tarihte yoksulu sevmeyenler olarak anılmalarına sebep olacaktır.

 

Yoksullukla mücadelemizde dokuz yıldır bizi destekleyen, azdan az, çoktan çok vererek merhametini emanet etmiş cömert bağışçılarımız, fedakâr gönüllülerimiz müsterih olun.

Bu nehrin yoksula ulaşmayan tek damlası, heba edilen tek bir yudumu yoktur. Biz, gece gündüz demeden kör kuruşun hesabını yapıyor ve sizin başınızı öne eğdirmeyip, gönlünüze en ufak bir şüphe düşürmeyecek bilinçle çalışmalarımızı daha yüksek azim ve bilinçle sürdürüyoruz.

 

Yeryüzünde son yoksula ulaşıncaya kadar çalışacağız.

 

KAMUOYUNA SAYGI İLE DUYURULUR

DENİZ FENERİ DERNEĞİ

 

DENİZ FENERİ DERNEĞİ:

● Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan dernektir.

● Türkiye'nin ilk ve tek ISO 9001 kalite belgesine sahip yardım kuruluşudur.

●Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi’e (ECOSOC) Özel Danışman Statüsü’nde üyedir.

●BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile çalışmalar yapmaktadır.

●Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) ile işbirliği yapmaktadır.

●Uluslararası Kızıllhaç ve Kızılay Federasyonu Afet Müdahale Prensipleri’ni (Code of Conduct) imzalamıştır.

●Resmi makamların yapmakta olduğu sürekli denetimlere ilave olarak uluslararası bağımsız denetim kuruluşunca da denetlenmektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 191
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Almanya'da Kanal 7 televizyonu ile Deniz Feneri Derneği'ne yapılan baskının perde arkası…

Kara para aklamak suçundan tutuklu yargılanan isimlerin AKP'ye uzanan ilişkiler ağı…

 

Geçmişte Yimpaş, Kombassan gibi yeşil sermayeli şirketlerin gurbetçilerin birikimlerini hortumlayıp,

sistemin deşifre olmasının ardından bu kez de bazı yardım dernekleri ve vakıflar üzerinden yandaş şirketlere para aktarılmaya başlandı….

 

" Siyasetin finansmanında kullanılan Din ticareti "nin, Yoksullukların sömürüsüyle yapılan Yolsuzlukların kısa bir özeti:

 

YİMPAŞ - AKP - Deniz Feneri - Kanal 7

Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarında sık sık teşekkür ettiği Deniz Feneri Derneği ve Almanya'daki Kanal 7 bürosuna

Alman polisi'nin düzenlediği operasyonun yankıları sürüyor…

 

Kapılar kırılarak girilen binada çok sayıda belgeye el konulmuştu.

Operasyonun nedeni Deniz Feneri Derneği'nin topladığı 16 milyon avro'nun 8 milyon avrosunu Kanal 7'nin avrupa bürosuna aktarmasıydı.

Frankfurt Savcılığı'nın baskında gözaltına aldığı dört zanlıdan üçünün,

Hem Deniz Feneri Derneği'nde hem de paraların aktarıldığı Kanal 7 ve YİMPAŞ Grubu şirketlerinde yöneticilik yaptığı açıklandı.

 

AKP Hükümetinin özel izniyle vatandaşlardan para toplama yetkisini alan Deniz Feneri Derneği bakın kimlerden oluşuyor.

 

Derneğin Kanal 7, Yimpaş ve AKP'ye uzanan ilişkileri çok sayıda sorunun yanıtını veriyor.

 

Kanal 7, 1995 yılında, Almanya'da Media 7 GmbH adıyla bir şirket kurdu.

Gurbetçileri dolandıran Yimpaş'tan media 7'ye, media 7'den de kanal 7'ye yüzbinlerce dolar aktarıldı.

Paralarını Yimpaş'a ve patronu Dursun Uyar'a kaptıran Gurbetçiler perişan olurken, onların paraları ile Media7 ve kanal 7 palazlandı.

Bu operasyonda görev yapan isimler daha sonra Deniz Feneri Derneği'nin Avrupa merkezinde bir araya geldiler.

 

Gurbetçi paralarını hortumlayan Yimpaş'ın ortak olduğu Media 7 daha sonra iflas ettiğini açıkladı.

O dönemde bu şirketin başında İsmail Karahan ile son operasyonda tutuklanan Mehmet Gürhan vardı.

 

Bu isimler aynı zamanda Kanal 7'nin de yönetiminde görev yaptılar. Hortumlanan paralar Kanal 7'ye akıyordu.

 

Media 7 iflas edince yerine Euro 7 kuruldu.

 

Bu şirketin ortakları aynı zamanda Kanal 7'nin de ortakları olan İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve Zekeriya Karaman

Yani Kanal 7'nin sahipleri aynı zamanda kara para incelemesi başlatılan Euro 7'nin de sahipleri.

 

Peki Euro 7'nin diğer ortakları kim. Mehmet Gürhan ve Zahit Akman.

Mehmet Gürhan son operasyonda Deniz Feneri'nin topladığı yardım paralarını Euro 7'ye aktardığı için tutuklandı.

Zahit Akman ise şu anda Radyo Televizyon Üst Kurulu başkanlığını yapıyor…

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Almanya'da Kanal 7 televizyonu ile Deniz Feneri Derneği'ne yapılan baskının perde arkasıâ�¦

Kara para aklamak suçundan tutuklu yargılanan isimlerin AKP'ye uzanan ilişkiler ağı... 2

Üzüm salkımı örgütlenmesi

 

Aslında Almanya'da başlatılan operasyonunun Türkiye'ye uzanan ilişkiler zincirinde hep aynı isimler ve bu isimlere ait şirketler var…

Yardım paralarının aktarıldığı Kanal 7'nin sahibi olan isimlerin Türkiye'de bir şirketi daha var.

İstanbul belediyesi'nin ballı ihalelerini alan Beyaz Holding!

Beyaz Holding aslında yine Kanal 7'ye ait bir şirket.

Çünkü kurucuları, ortakları aynı. Zekeriya Karaman, İsmail Karahan ve Mustafa Çelik

Bu şirketin eski ortakları arasında yine tanıdık bir isim; RTÜK başkanı Aykut Zahid Akman da bulunuyor.

 

Beyaz Holding'e ait Atlas pazarlama ve Merkez Medya adlı iki şirket daha var.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 50 milyon YTL'lik kurs işini bu şirketleri tarif ederek vermesi kamuoyuna yansımıştı..

Belediye 2003 yılından beri kurs ihalelerini hep aynı şirkete Beyaz Holding'e yani Kanal 7'ye veriyor…

 

İç içe geçmiş ilişkiler ağı Deniz Feneri Derneği'ni de kapsıyor…

Kanal 7'ye ait Atlas Pazarlama'nın ortağı Harun Kapıyoldaş Deniz Feneri Derneği'nin yönetim kurulu üyesi.

Atlas Pazarlama ile Deniz Feneri Derneği arasında çok yakın ilişkiler var.

Derneğin adeta pazarlama şirketi gibi hareket eden Atlas Pazarlama,

Haydarpaşa'da demirleyen atlas 1 adlı geminin de kendilerine ait olduğunu söylüyordu.

Oysa Kanaltürk bu geminin Kanal 7'nin Avrupa şubesi Euro 7'ye ait olduğunu belgeleriyle açıkladı.

Aslında bu ilişkilerde yer alanlar için Atlas pazarlamanın, Deniz Feneri Derneği'nin,

Kanal 7'nin, euro 7'nin, Beyaz Holding'in, Yimpaş'ın birbirlerinden farkı yok…

 

Bütün bu şirketler üzüm salkımı gibi iç içeler.

Ancak dışarıya farklı şirket ve kuruluş görüntüsü veriyorlar.

Deniz Feneri Derneği'nin topladığı ve buharlaştırdığı milyonlarca euro'luk yardım paralarının izi de zaten bu şirketlerde sürülüyor…

Almanya'da yapılan baskında tutuklanan isimlerin bağlantıları ve Türkiye uzantıları önemli.

Çünkü bu ilişkilere bakıldığında AKP iktidarının ve yandaş medyasının kadro ve kaynakları da deşifre oluyor…

 

Alman televizyonunda yayınlanan bu fotoğrafta, Başbakan Erdoğan'ın yanındaki kişi Mehmet Gürhan…

Gürhan, hem Deniz Feneri Derneği'nde, hem Kanal 7 Avrupa şubesinde yönetici ve ortak.

Yani Deniz Feneri Derneği'nin bağış adı altında topladığı paraları Kanal 7 televizyonuna aktarmakla suçlanan kişi…

 

Yapılan operasyonda kara para akladığı şüphesiyle tutuklanan Gürhan'ın Euro 7 şirketindeki ortakları,

RTÜK Başkanı Zahit Akman ile Kanal 7 ve Beyaz Holding'in sahipleri İsmail Karahan,

Zekeriye Karaman ve Mustafa Çelik. Gürhan Almanya'daki euro 7 dışında Türkiye'de de 2006 yılında bir şirket kurmuş.

Şirketin ortakları yine aynı aile fotoğrafından…

 

Yardım paralarını Kanal 7'ye aktarmak suçundan tutuklanan Mehmet Gürhan'ın,

Türkiye'deki şirketi AKP'ye yakın hemen her ismin soyunduğu deniz taşımacılığı üzerine…

Şirketin adı: Haliç Deniz Taşımacılığı ve Turizm limited şirketi. Bu şirketin ortağı ise Beyaz Holding…

Yani yine Kanal 7…

 

Bu iç içe geçen isimler hem Türkiye'de hem Almanya'da çok sayıda şirketin sahibi.

Taksi şoförlüğü yaparken Kanal 7 Avrupa'nın ve Deniz Feneri Derneği'nin başına getirilen Mehmet Gürhan'ın

Frankfurt ticaret odasına kayıtlı iki şirketi daha var.

 

Birinin adı Weiss Handels... Yani Ak ticaret…Şirketin Ortakları Mehmet Gürhan ile Zekeriya Karaman

 

Diğer şirketin adı ise Rapidway taksi şirketi… Şirketin Genel Müdürü Mehmet Taşkan

 

Mehmet Taşkan: bu üzüm salkımı örgütlenmede önemli isimlerden biri...

Taşkan Deniz Feneri derneğinin Avrupa şubesinin şu anki başkanı.

Atlas Line gemisinin yöneticisi. Kanal 7 Avrupa'da idari İşler Müdürü.

Taşkan, Ulaştırma Bakanlığı yapan Binali Yıldırım'ın daha önce genel müdürlük yaptığı San Tour şirketinde müdür yardımcısıydı.

Tutuksuz yargılanıyor.

 

Abdullah Sever: Deniz Feneri Avrupa'nın Halkla İlişkiler Müdürü.

Tutuklanan Mehmet Gürhan'ın Kanal 7'de özel kalem müdürlüğünü yapıyordu.

IHH olarak bilinen İnsani Yardım Vakfı'nın eski yöneticisi…

 

Bülent Över: Kanal 7 Avrupa'nın haber müdürü ve spikeri.

Aynı zamanda Deniz Feneri derneği'nin Avrupa şubesinin kurucularından ve eski yönetim kurulu üyesi.

 

Muhsin Bay: Kanal 7 Avrupa'nın yan kuruluşu olan TVT televizyonu genel yayın yönetmeni.

 

Gökhan Gürbüz: Hem deniz Feneri Derneği, hem de Kanal 7 televizyonunun reklam ve sponsorluk işlerini yürütüyor.

 

Bu ilişkiler ve isimler arasında en önemlilerinden biri Zekeriya Karaman

 

Zekeriya Karaman: Kanal 7 televizyonunun sahibi olan, Yeni Dünya İletişim A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı.

Aynı zamanda Deniz Feneri Derneği'nin sorumlularından.

Atlas Pazarlama, Euro 7, Beyaz Holding ve Haliç denizcilik şirketlerine ortak.

 

Organize suç literatüründe üzüm salkımı denilen bu örgütlenme modelinin temelinde sayıları 15'i geçmeyen AKP yandaşı isimler bir aradalar.

 

Bu isimlerin, kurdukları, ortak oldukları ve yönettikleri şirketlerin geçmişte gurbetçileri hortumlayan

Yimpaş ve Kombassan ile organik bağları vardı.

 

Bugün ise yoksullara yardım adı altında bağış toplayan Deniz Feneri Derneği ile benzer ilişkileri var.

Hem yeşil sermayeli hortumcu şirketlerin, hem de Deniz Feneri Derneği,

İnsani Yardım Vakfı gibi derneklerin ortak özelliği para toplarken buna İslam dinini alet etmeleri…

Toplanan paraların siyasetin finansmanında kullanılıp kullanılmadığı ise yanıt bekleyen sorular arasında…

 

Bu kişilerin AKP hükümetinin en üst kademelerinde kabul görmeleri, Dursun Uyar örneğinde olduğu gibi tüm dünyada aranırken Türkiye'de koruma altına alınmaları hortumlanan paraların kimlere aktarıldığının da aslında açık işaretleri…

 

Kanal 7 başta olmak üzere yandaş medyaya yıllardır para aktaran bu sistemde

Geçmişte Refah Partisi'nin günümüzde ise AKP'nin yardım ve vakıfları ile bu siyasi anlayışın egemen olduğu kamu kaynakları kullanılıyor.

 

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nden aktarılan kaynaklarla palazlanan yandaş şirketler ve bu şirketlerle ilişki içinde olanlar

bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en etkin kurumlarının başına geçtiler.

İslamın siyasallaştırılması ve piyasalaştırılması ise en kutsal değerlere yapılan saygısızlığın yanında büyük bir tehdit..

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Almanya'da Kanal 7 televizyonu ile Deniz Feneri Derneği'ne yapılan baskının perde arkası…

Kara para aklamak suçundan tutuklu yargılanan isimlerin AKP'ye uzanan ilişkiler ağı… 3

 

Kanal 7'nin Yoksulluk Gemisi!

 

Haydarpaşa Limanı'na yani Harem'e demirli bu gemi Almanya'dan Türkiye'ye uzanan uluslar arası bir operasyonun en önemli ayaklarından biri…

Geminin adı ATLAS 1… Özellikle Türkiye Almanya arasında yolcu ve araç taşıyor…

Almanya'da 340 polis eşliğinde Deniz Feneri Derneği ile Kanal 7'ye yapılan baskınla da yakından ilgili…

 

Deniz Feneri Derneği'nin yardım adı altında topladığı paraları başta Kanal 7'nin Avrupa Merkezi olmak üzere yandaş şirketlere aktarması ile ilgili yapılan operasyonda, Derneğin ve Kanal 7'nin iki yöneticisi tutuklanmıştı.

Kanal 7 ve Deniz Feneri Derneği arasındaki ilişkinin belgeleri …

 

Deniz Feneri derneği'nin topladığı 14 milyon euro'nun 8 milyon eurosunun Kanal 7 televizyonu ile yandaş firmalara aktarıldığını söyleyen

Tuncay Mollaveisoğlu yolsuzluk ve yoksulluk Programında, yardım paraları ile gemi alınıp alınmadığını sormuştu…

 

Sözü edilen Atlas 1 adlı gemi şu anda Haydarpaşa Limanında demirli… Geminin sahibi Kanal 7 televizyonunun Avrupa Merkezi… Yani Euro 7 televizyonu… Euro 7 Deniz Feneri derneği'nin yardım adı altında topladığı paraların aktarıldığı şirket…

ATLAS 1 Gemisi'nin ilk adı Litvanya bayraklı Baltık Kristina…

Euro 7 televizyonu bu gemiyi aldıktan sonra gemiye Panama bayrağı çekildi…

 

İşte Atlas bir gemisinin euro 7 televizyonuna ait olduğunu gösteren belge…

Geminin Adı: Atlas 1 Gemi tipi: Yolcu, Ro Ro Yük gemisi…Yapım Yılı 1973… Bayrağı : Panama

Gemi Yöneticisi: EURO 7 televizyonu ve Pazarlama şirketi

Tescil edilmiş gemi sahibi ; EURO 7 televizyonu ve pazarlama şirketi.

Peki EURO 7 televizyonuna ait bu gemi hangi parayla alındı?

ATLAS 1'in Haydarpaşa limanında beklemesi de ayrı bir soru işareti…

Ulaştırma Bakanlığı'nın İstanbul Liman tüzüğü'nde hangi maddeye göre burada bağlı tutulduğunu açıklaması gerekiyor…

***

Birileride bizi gördüğünü anlamaz,duyduğunu kavramaz, okuduklarını anlamlandırmaz kabul edip...

 

Son günlerde, özellikle bazı basın yayın organlarında, Derneğimiz ismi etrafında bir tartışma oluşturulmaya çalışılmakta, halkımızın Deniz Feneri'ne olan sarsılmaz güven ve umut duyguları yıpratılmaya çalışılmaktadır.

Diye Ahkam kesmiş...

Ne kadarda ilginç Yavuz hırsız Ev sahibini bastır demiş atalarımız...

 

Bütün bu olan bitenler ve onlar adına bilinçsizce ahkam kesenler için nasıl da 'CUK' oturmuş bu özdeyiş (!)...

*tna

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

siz neye inanrsınız kime inanırsnız bilmiyorum?sizi inandırmak gibi bi düşüncem de yok.ister inanın ister inanmayın.

 

Evet ne kadar da haklısınız...

 

İsteyen inansın, isteyen inanmasın...

 

Nasıl olsa gelecekte,

 

Tıpkı geçmişte "Yimpaş ve kombasan" gerçeklerinde olduğu gibi her şey ortaya çıkacaktır...

 

***

Fakat sizin yaptığınız gibi;

"çamur atanlar utansın ama nerdee" diye başlık atmak yerine...

 

Görünen köyün ve gerçeklerin klavuz istemediği konularda...

 

Bırakında herkes kendi değerlendirmelerini kendisi yapsın...

 

 

Olan biten gerçekler üzerine, "Araştırmadan, İncelemeden" ...

 

Sırf siz o düşünceye tarafsınız diye hırsız ve hortumcuların savunuculuğunu yaparak...

 

Onlara arka çıkmak adına gerçekleri dile getirenleri "Çamur atan","utanmaz" ilan etmeyin...

 

 

Unutmayın ki;

 

Geçmişte Yimpaş, Kombassan gibi yeşil sermayeli şirketlerin

 

Gurbetçilerin birikimlerini hortumladıkları deşifre edildiğinde

 

O zamanlar yine birileri çıkıp sizin gibi bu gerçekleri haykıranları ...

 

Yine "Çamur atan, utanmazlar" olarak ilan etmişlerdi...

 

 

İster inanın, ister inanmayın "Yimpaş ve kombasan" Çamur atmak mıydı?...

 

Tüm gerçekler ortaya çıkınca her şey anlaşıldı...

 

Yalancıların mumu yatsıya kadar yanar...Unutmayın...

 

İster inanın ...İster inanmayın (!)...

*tna

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

madem bu kadar rahatsızınız siz paranızı yatırmazsınız.kimse sizi zorlamıyo.yok siz yolsuzluklardan rahatsızsanız gidin önce cehapenin cumhurbaşkanın yolsuzluklarını araştırın.

selametle

Bu son yazdıklarınızla iyice deşifre oldunuz...

 

Dilinizin altındaki bakla çözüldü...

Kimin utanan ve kimin kanıtsız camur sıvayıcı olduğu ortaya çıktı...

 

Mumunuz yatsıya kadar yandı...

 

***

 

Siz siz olun Hırsızlara soygunculara arka çıkarken utanmazken...

 

Hırsızlara soygunculara karşı duranları utanmazlıkla itham etmeyin...

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Evet ne kadar da haklısınız...

 

İsteyen inansın, isteyen inanmasın...

 

Nasıl olsa gelecekte,

 

Tıpkı geçmişte "Yimpaş ve kombasan" gerçeklerinde olduğu gibi her şey ortaya çıkacaktır...

 

***

Fakat sizin yaptığınız gibi;

"çamur atanlar utansın ama nerdee" diye başlık atmak yerine...

 

Görünen köyün ve gerçeklerin klavuz istemediği konularda...

 

Bırakında herkes kendi değerlendirmelerini kendisi yapsın...

Olan biten gerçekler üzerine, "Araştırmadan, İncelemeden" ...

 

Sırf siz o düşünceye tarafsınız diye hırsız ve hortumcuların savunuculuğunu yaparak...

 

Onlara arka çıkmak adına gerçekleri dile getirenleri "Çamur atan","utanmaz" ilan etmeyin...

Unutmayın ki;

 

Geçmişte Yimpaş, Kombassan gibi yeşil sermayeli şirketlerin

 

Gurbetçilerin birikimlerini hortumladıkları deşifre edildiğinde

 

O zamanlar yine birileri çıkıp sizin gibi bu gerçekleri haykıranları ...

 

Yine "Çamur atan, utanmazlar" olarak ilan etmişlerdi...

İster inanın, ister inanmayın "Yimpaş ve kombasan" Çamur atmak mıydı?...

 

Tüm gerçekler ortaya çıkınca her şey anlaşıldı...

 

Yalancıların mumu yatsıya kadar yanar...Unutmayın...

 

İster inanın ...İster inanmayın (!)...

*tna

 

 

 

verdiğin bilgiler ve özelliklede bu açıklaman için sevgili gecekuşu... :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

Ben de konu başlığı ile yanıt vermek istiyorum.

 

İŞTE DENİZ FENERİ!!!

 

Hortumcular, ******* mahkemelerde birbirlerini suçluyor şimdi. İtiraflar havada uçuşuyor. İzleyin.

İzleyin ve size Allah-Kitap-Muhammet edebiyatı yapanların bu konu hakkında da iki satır yazmalarını isteyin.

 

AKP karşıtlarına cevap yetiştirmekte geri kalmayan arkadaşlar, hadi buyrun. Sıra sizde.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Insanların haya perdelerı okadar yırtılmskı ayyuka cıkan bır yolsuzlugu hala ınkar etmekte ve hala savunma avukatlıgı yapmaktadırlar.

Insanların vıcdanlarını sömürerek mılyarlar götüren sonrada bunları yandas medyaya ve kuruluslara aktaranların nemal oldukları artık kendı ıtırafları ıle dahade belgelendı.

Fehmı Koru AKP nın bır numaralı kalkanı Denız fenerı sayesınde ayakta duran ve AKP ****** yapan bır gazetede veryansın edıyor Cumhurıyetcılere ve ulusalcılara.Mıdesı ıse mılletten cukkalanan paralarla doluyor,******** dıye buna denır ıste.Zahıt Akman kanal 7 Ankara temsılcı ıken denız fenerıyle parsayı götürmüs ve AKP sayesınde RTÜKün basına gecmıs ıste televızyonların halı ortada,24 saat serıat propagandası yapılıyor.

Dedık ya ınsanın haya perdesı yırtılmaya görsün ondan hersey beklenır.Bugün AKP nın dümen< suyunda dönenler,ulusalcılara Atatürke Cumhurıyete TSK ya saldıran medya kurulusları ve bazı sözümona sıvıl kuruluslar DENIZ FENERI gıbı ückagıtcı derneklerden nemalanamaktadırlar.Hanı bırde sorarlar Fetulah Gülen nereden bulur parayı dıye,yanı gelde gülme sımdı.Mercımek ve makarna paralarıda aynı kaynaktan gelmekte mıllette sanırkı AKP cok yardımseverdır!

 

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Almanya'nın Frankfurt Eyalet Mahkemesi’nde, Deniz Feneri derneğinin 3 yöneticisi hakkında açılan dolandırıcılık davasına dün başlandı. Euro 7 Genel Müdürü Mehmet Gürhan (45), Deniz Feneri Derneği Başkanı Mehmet Taşkan (43) ve muhasebe sorumlusu Firdevsi Ermiş’in (44) elleri kelepçeli halde mahkemeye getirildiği davaya Türk ve Alman basını yoğun ilgi gösterdi.

 

Yargıç Dr. Jochen Müller, Almanya dışında Türkiye, İran, Irak, Pakistan, Endonezya, Azerbaycan, Mali gibi birçok ülkede uzantısı olan davanın 200’den fazla dosyayı kapsadığını belirterek, "41 milyon 434 bin Euro’yu kapsayan duruşmanın en kısa sürede görülmesi için ön görüşmeler tamamlandı" dedi.

 

45 defada 10 milyon Euro

Yargıcın ardından söz alan ve 204 davacının adlarını tek tek okuyan Başsavcı Sibylle Gottwalel de, şöyle konuştu: "Burada yardım amaçlı toplanan paraların amaç dışı kullanıldığı gerekçesiyle yargılanıyorsunuz. Yargılanan Mehmet Gürhan’ın Vakıfbank, Postbank ve Commerzbank şubelerinden 45 defada olmak üzere yaklaşık 10 milyon Euro çektiği, Taşkan’ın ise 2 milyon 255 bin Euro’yu çektiği, bunun bir defasında Ermiş’in yanında olduğu tespit edildi. Bu paraların Türkiye’ye götürüldüğü ve amaç dışı kullanıldığı iddia ediliyor."

 

 

 

Daha sonra söz savunmaya verildi. Avukatı, çifte vatandaş Mehmet Gürhan’ın geçmişte Milli Gazete’de çalışabilmek amacıyla Milli Görüş üyesi olduğuna vurgu yaparak, "Ancak gazete ile ilişkisi bitince Milli Görüş üyeliğinden çıktı" dedi. Gürhan da, Deniz Feneri’nin muhtaçlara yardım amacıyla faaliyet gösterdiğini iddia etti. "Toplanan paraları kár sağlayarak daha çok yardım için kullandık. Arsalar aldık, şirketler kurduk" diye savunma yapan Gürhan, derneğin Türkiye’de başka bir dernekle organik bağı olmadığını iddia etti.

 

’Loto tuttu sandım’

 

Savunmasını Almanca olarak kendisi yapan Firdevsi Ermiş ise, 90’lı yıllarda gazete ilanı ile şirkete girdiğini söyleyerek, "Loto tuttu sandım" dedi. Ermiş, AKP ya da Milli Görüş üyesi olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Zamanla kendi katkılarımla işleyen kriminal bir sisteme alet oldum. Maaşımı kara kasadan, elden ödemek, kullandığım muhasebe programını değiştirmek istediler. Karşı gelince işten atmakla tehdit ettiler. Göstermelik yönetime aldılar. Bir daha fabrikalarda çalışmamak için boyun eğdim. Türkiye’deki bağlantılarımız, ’Dediğimiz olacak’ diyordu. Kararları Türkiye’de belirli kişilerle görüştükten sonra tek başına Mehmet Gürhan veriyordu. Beni bu şirketin yaptıklarından dolayı değil, kişisel hatalarımdan dolayı yargılayın."

 

Neler olduğunu bilmiyorum

Yönetim Kurulu üyesi tutuklu yargılanan Mehmet Taşkan da, avukatı aracılığı ile kendini şöyle savundu: "Deniz Feneri’nde çalışmadım. Kurulan şirketlerin yönetiminde bulundum. Toplanan paralar, arsadan gayri menkul alımlarına, gemi alımına kadar çok yerde kullanıldı. Şirket içinde neler olup bittiğini bilmiyorum. Alınan paraların yardım amaçlı kullanılacağını sandım."

 

18.5 milyon Euro nerede?

 

ALMAN Savcılığı, Deniz Feneri’nin 2002 ile 2007 arasında 41 milyon Euro topladığından hareket ediyor. Davasının sanıkları ise, bu 41 milyon Euro’nun 18,6 milyonunu elden almak ve bir miktarını da Türkiye’ye kaçırmakla suçlanıyorlar.

 

1- Neyle suçlanıyorlar?

 

Deniz Feneri yöneticileri, Türkiye, Pakistan, Irak gibi ülkelerdeki fakirlere yardım adı altında toplanan paraları amaç dışı kullanmakla suçlanıyorlar. Toplanan 8 milyon Euro’nun amaçdışı kullanılığı tahmin ediliyor.

 

2- Alman yasalarına göre cezaları ne olur?

Ceza, işlenen suçtaki aktif rol, suçun bilinci içinde hareket edilip edilmediği ve mahkemede tanıkların tutumu gözönünde bulundurulurak verilecek. Bu durumda Mehmet Gürhan’a 6, Mehmet Taşkan’a 3 yıl, mahkemeye "Her türlü yardıma hazırım" diyen muhasebe müdürü Firdevsi Ermiş’e de tecilli bir ceza verilebilir.

 

3- Almanya’daki Deniz Feneri ile Türkiye arasındaki bağ ve faaliyetler nedir?

 

Mahkeme de şu anda bu sorunun cevabını arıyor. Organik bağ olmasına karşın, para trafiğinin nasıl ve kimler üzerinden yürüdüğü henüz net olarak belirlenemedi.

 

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9798546....29&sz=71183

 

Milletin duygusunu sömürüp kendilerine gemi almışlar!

 

Alman Savcı, VATAN'a açıkladı

 

Hilal ÖZTÜRK-Bülent GÜNAL

--------------------------------------------------------------------------------

 

 

Almanya’da fakir fukaraya yardım için topladıkları 18.5 milyon euro’yu Türkiye’ye transfer ettikleri iddiasıyla yargılanan Deniz Feneri Derneği’nin soruşturmasını yürüten Alman Savcı Sybille Gottwald, “Atlas 1 adlı yolcu gemisinin bağış paralarıyla satın aldığını tespit ettik” dedi.

 

Almanya’da geçen yıl başlayan ’Deniz Feneri Operasyonu’yla ilgili son gelişmeler dudak uçuklatmaya devam ediyor. Deniz Feneri iddianamesini hazırlayan Alman Savcı Sybille Gottwald VATAN’a yaptığı özel açıklamada, “Euro 7’nin (kanal 7’nin Almanya’daki pazarlama şirketi) Atlas 1 adlı gemiyi topladığı bağış paralarıyla satın aldığını tespit ettik. 9 Eylül’de yapılacak duruşmada gemiyle ilgili iddialar ön plana çıkacak. Ayrıca Türkiye’deki bağlantıları da bu duruşmanın konusu olacak” dedi.

 

Haydarpaşa’ya demirledi

 

Deniz Feneri Almanya operasyonunun fitili geçtiğimiz yıl başında ateşlenmişti. Frankfurt polisinin Deniz Feneri Derneği ile Kanal 7 televizyonunun Almanya Temsilciliği’ne dolandırıcılık ve para aklama iddiasıyla düzenlediği baskınla eş zamanlı olarak bir gemi de gündeme gelmişti: Atlas 1. Geçen yıl Haydarpaşa Limanı’nda demirleyen geminin ise Kanal 7’nin Almanya’daki pazarlama şirketi ’Euro 7 GmbH’çıkması gemiyi daha da gizemli hale getirmişti. O dönem yine VATAN’a konuşan Frankfurt savcılığı sözcüsü Doris Müller-Sheu Atlas 1 adlı geminin bağış adı altında toplanan 14 milyon euro ile alınıp alınmadığının araştırıldığını söylemişti. Henüz geminin bağış paralarıyla alındığını tespit edemedikleri için gemiyle ilgili herhangi bir yasal işlem başlatılamamıştı.

 

1.1 milyon euro’ya aldılar

 

Geminin fiyatının 1.1 milyon Euro olduğunu belirten Sheu, gemiyi yakın takibe aldıklarını da sözlerini eklemişti. Atlas 1 gemisi işte tüm bu tartışmaların yaşandığı günlerde, 9 Nisan 2007 tarihinde Haydarpaşa Limanı’na demirlemişti. Geminin bakım ve onarımının yapılıp sefere hazırlanmak üzere Türkiye’ye getirildiği söylenmişti. Atlas 1 gemisinin önceki adının Baltic Kristina olduğu, Letonya Devleti tarafından uluslararası ihaleyle satışa çıkarıldığı ve en yüksek teklifi veren Euro 7 tarafından 1 milyon 114 bin 285 Euro’ya satın alındığı açıklanmıştı. Ancak Euro 7 yetkilileri bu paranın tamamanın Vakıfbank Frankfurt Şubesi’nden kredi kullanılarak ödendiğini savunmuştu. Ancak, Frankfurt savcılığı yaklaşık 1 yıl süren soruşturmanın sonunda Atlas 1 gemisinin toplanan bağışlarla alındığını tespit etti. Savcı Gottwald 1 milyon 114 bin 285 Euro’nun büyük kısmının bağış paralarıyla karşılandığını VATAN’a açıkladı.

 

40 milyon euro topladılar .

 

Almanya Frankfurt’ta merkezi bulunan Deniz Feneri Derneği, 2006 yılında Frankfurt savcılığı tarafından takibe alındı. Kara para aklama ve dolandırıcılık iddialarıyla ilgili yürütülen ön soruşturma yaklaşık bir yıl sürdü. Hazırlık soruşturması sonunda 25 Nisan 2007’de, Derneğe yönelik 340 polisin katıldığı bir operasyon düzenlendi. Dernek yöneticileri Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş ve Mehmet Taşkan bu operasyonla tutuklandı. Operasyon kapsamında Deniz Feneri Derneği, Kanal 7 INT’in binası, 14 ev ve işyerinde yapılan aramalarda, çok sayıda belge, bilgisayar, muhasebe kaydı ve yazışmaya el konuldu. 2002-2007 yılları arasında Deniz Feneri Derneği, yaklaşık 40 milyon euro topladı.

 

TESETTÜR OTELE DE PARA AKTI MI?

 

Deniz Feneri Derneği’nin incelemeye alınan para havalelerinin içinde 2004 yılında Çeşme’de açılan tesettür otel Club Familia’nın da adı geçiyor. Alman polisi, Deniz Feneri’nin ya da Almanya’daki adıyla DFD e.V.’nin, Club Familia Çeşme Holiday adlı şirketle de bağlantısının bulunduğunu belirlemişti. Club Familia Çeşme’nin 2004’teki açılışına AKP Denizli Milletvekili Mehmet Salih Erdoğan ile AKP’li Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Demircan da katılmıştı.

 

GEMİYİ YUNANLILAR’A SATTILAR

 

VATAN, Atlas 1 gemisinin izini sürdü. Lloyd’s List’in (Uluslararası Denizcilik ve Ulaşım Haber Portalı) resmi verilerine göre Atlas 1, soruşturma başlayınca 2007 Mart ayında Euro 7 tarafından, Yunan Ventouris adlı Yunan şirketine satıldı. Geminin adı 2007 yılının Haziran ayından itibaren kayıtlara ’Badis’ olarak geçti. Badis, 2007 Aralık’ta tekrar el değiştirirerek ’Rigel’ adını aldı. Bu kez gemiyi satın alan firma Saphir Marine adlı bir başka Yunan şirketiydi. Geminin işletmesini Perla Line adlı Yunan şirketi üstlendi. Tartışmalı gemi, 2007 yılının temmuz ayından itibaren Türk karasularına girmedi. Lloyd’s List yetkilileri ise geminin şu anda Arnavutluk’ta demirli olduğu söyledi.

 

Kanal 7’nin yönetim kadrosu

 

Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman

 

Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan

 

Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çelik

 

Beyaz Holding yönetimi

 

Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman.

 

Başkan Yardımcısı Mustafa Çelik.

 

Yönetim Kurulu Üyeleri İsmail Karahan.

 

Yönetim Krulu Üyesi Mehmet Gürhan

 

Karaman’ın yönetim kurulu üyesi ve ortağı olduğu bazı şirketler

 

Yeni Dünya İletişim Anonim Şirketi

 

Yurt İletişim ve Haber Ajansı Ticaret Anonim Şirketi

 

Mepa Medya Anonim Şirketi

 

Hayat Görsel Yayıncılık Anonim Şirketi

 

BEYAZ HOLDİNG’TEN AÇIKLAMA

 

Weiss GmbH’den 1 Euro bile almadık

 

Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Genel Müdür Yardımcısı İsmail Karahan ve Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik’in sahibi olduğu Beyaz Holding, Weiss Holding’-den para aktarıldığına ilişkin iddialara yanıt verdi: Weiss GmbH Türkiye’deki Beyaz Holding’e 1 Euro dahi göndermemiştir. Mahkeme sonucunda bu durum anlaşılacaktır. Zahid Akman RTÜK Başkanı olduktan sonra Almanya ve Türkiye’deki ortak olduğumuz bütün şirketlerdeki hisselerini devrederek ayrılmıştır. Bizlerle hiçbir ortaklık ilişkisi kalmamıştır. Hiçbir Kanal 7 yetkilisi Mehmet Taşkan’dan 200 bin Euro teslim almamıştır. Hiçbir Beyaz Holding yöneticisi kuryelik yapmamıştır. Ortağı olduğumuz Euro 7 ve Atlas GmbH şirketlerinden Beyaz Holding yöneticilerine 32’şer bin Euro ödeme yapılmamıştır. Ayrıca şirketlerin ortaklarına ödeme yapması ne zamandan beri suç olmuştur.

 

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.as...p;Newsid=197068

 

Hadi gayret; Bu dava hazır ramazanın birinci gününe denk gelmişken, zekatlarınızı çevrenizde onca fakir fukara varken denizfeneri denilen üçkağıtçılara yatırınki; sizlerle iftihar edebilsinler. Bizim ülkemiz insanları bugibi dalkavuklara inanıp hedeflerinde ilerlemelerine öncülük ederken, daha nice denizfenerleri türeyecektir bu ülkede. Çevrelerinde binlerce fakir ve yoksul insanın yaşadığını göremeyip, sadece iş olsun diye birilerinin yalanlarına inanılmasını anlayamıyorum. Birilerinin senin adına aç insanlara yardım götürüyorum safsatasına prim vereceğine, kendi çevrendeki, gözlerinle gördüğün yüzlerce aç insanı görmezlikten gelmek işin acı tarafı gibime geliyor...!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vatandaş son derece rahat. "İster inan, ister inanma" deyip kuruluyor köşesine... Zaten ticareti "inanç" olduğu için, insanların "inanacak"larından ve paraların akmaya pekala da devam edeceğinden son derece emin.

 

Arkadaşlar önemli olan güdülecek sürünün olmasıdır. Sürü varsa çoban bulmak kolay. Biri çıkar, güder. İş sürüde bitiyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Son günlerde, özellikle bazı basın yayın organlarında, Derneğimiz ismi etrafında bir tartışma oluşturulmaya çalışılmakta, halkımızın Deniz Feneri'ne olan sarsılmaz güven ve umut duyguları yıpratılmaya çalışılmaktadır.

 

Almanya’da faaliyet gösteren Avrupa Deniz Feneri e.V. isimli kuruluşa yönelik Alman makamlarının yürüttüğü soruşturma bahane edilerek ve söz konusu kuruluşla isim benzerliğimizden yola çıkılarak, Deniz Feneri Derneğimiz haksız ithamlarla suçlanmakta, mesnetsiz ve ********* bir kampanyanın hedefi kılınmak istenmektedir.

 

Bu gelişmeler karşısında, şu hususları Türk Milleti’nin dikkatine sunmak isteriz:

 

Deniz Fener Derneği, 1998 yılında insani yardım yapmak ve yoksullukla mücadele etmek için kurulmuştur.

 

Israrla ve inatla yardım çalışmalarında sadece yoksulluk unsuruna ihtimam göstermekte, başta ülkemiz olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun açlık, kıtlık, doğal afetlerin yaşandığı her coğrafyaya bağışçıları ile gönüllülerinden aldığı cesaret ve teşvikle koşmakta, dünyanın dört bir yanında başta Ulusüstü kuruluşlar olmak üzere pek çok sivil toplum örgütü ile işbirliği yapmakta, ülkesini ve bayrağını en güzel şekilde temsil etmektedir.

 

Yoksullukla mücadelede birlikte çalıştığı kuruluşlarla olan ilişkilerinde, sadece insani yardım temelli bağlantılar kurarak her türlü tartışma yaratacak yaklaşımlardan uzak durmaktadır.

 

Gözü yaşlı, gönlü kırık, yoksulluğun pençesinde inim inim inleyen milyonların derdini; kendine dert edinerek, elinin erdiği, sesinin ulaştığı insaf sahibi, cömert, sevgi dolu her kalbe ulaştırmış, toplumdaki yoksulluk yangınını bir nebze olsun söndürmek için gecesini gündüzüne katmaktadır.

 

Çalışmalarıyla pek çok sivil toplum kuruluşuna örnek olan Deniz Feneri Derneği yurtdışındaki sivil toplum kuruluşlarından İçişleri Bakanlığı’ın izinleri çerçevesinde bağış kabul ettiği gibi kaynaklarının yetmediği projelerde bilgilerini paylaşmış ve Almanya’da kurulu bulunan Avrupa Deniz Feneri e.V.’den de aynı prosedürler çerçevesinde destek almıştır.

 

Deniz Feneri Derneği; ülkemizin içinden geçmekte olduğu siyasi süreç ve ısınan politik ortamda günlük ideolojik kavgalarına ve siyasi amaçlarına alet etmek isteyenlerin kuru gürültü ve iftira kampanyaları ile yoksula uzanan eli yaralamaya çalışanların tehdit ve yıldırma çabalarına asla aldırmayacaktır.

 

Deniz Feneri Derneği’nden her ay yardım alan onbinlerce gözü yaşlı gönlü kırık insanımıza yardım ulaştırılmasının engellenmesi anlamına gelen bu asılsız iddiaları yayanları hem milletimiz affetmeyecek hem de bu davranışları tarihte yoksulu sevmeyenler olarak anılmalarına sebep olacaktır.

 

Yoksullukla mücadelemizde dokuz yıldır bizi destekleyen, azdan az, çoktan çok vererek merhametini emanet etmiş cömert bağışçılarımız, fedakâr gönüllülerimiz müsterih olun.

Bu nehrin yoksula ulaşmayan tek damlası, heba edilen tek bir yudumu yoktur. Biz, gece gündüz demeden kör kuruşun hesabını yapıyor ve sizin başınızı öne eğdirmeyip, gönlünüze en ufak bir şüphe düşürmeyecek bilinçle çalışmalarımızı daha yüksek azim ve bilinçle sürdürüyoruz.

 

Yeryüzünde son yoksula ulaşıncaya kadar çalışacağız.

 

KAMUOYUNA SAYGI İLE DUYURULUR

DENİZ FENERİ DERNEĞİ

 

DENİZ FENERİ DERNEĞİ:

● Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan dernektir.

● Türkiye'nin ilk ve tek ISO 9001 kalite belgesine sahip yardım kuruluşudur.

●Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi’e (ECOSOC) Özel Danışman Statüsü’nde üyedir.

●BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile çalışmalar yapmaktadır.

●Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) ile işbirliği yapmaktadır.

●Uluslararası Kızıllhaç ve Kızılay Federasyonu Afet Müdahale Prensipleri’ni (Code of Conduct) imzalamıştır.

●Resmi makamların yapmakta olduğu sürekli denetimlere ilave olarak uluslararası bağımsız denetim kuruluşunca da denetlenmektedir.

 

03 Eylül 2008 icon_textsize.gificon_textsize_minus.gificon_textsize_plus.gif

 

 

 

Deniz Feneri davasında ŞOK iddialar!

 

 

ALMANYA’da Frankfurt Eyalet Yüksek Bölgesel Mahkemesi’nde önceki gün başlayan "Deniz Feneri" davasına, RTÜK Başkanı Dr. Aykut Zahid Akman hakkındaki suçlamalar damgasını vurdu. RTÜK Başkanı ise kendisiyle ilgili haberlere tepki gösterdi.

 

 

 

27774.jpg'Akman kuryelik yaptı’

 

Almanya'da Deniz Feneri davasında yargılanan, şirketin muhasebe müdürü Firdevsi Ermiş, RTÜK Başkanlığı'na geldikten sonra Almanya'daki şirketlerde olan hisselerini resmen devreden Akman'ın, fiilen ortaklığının devam ettiğini, zaman zaman da kuryelik yaptığını söyledi. Ermiş, kayıtların muhasebede bulunduğunu da sözlerine ekledi

 

 

Alman savcı Lotz ve Gottwald’ın hazırladığı iddianamenin 1956 no’lu sayfasında (solda), Zahid Akman'ın kuryelik yaptığı iddiasına çok açık ifadelerle yer veriliyor.

 

Almanya'nın en büyük bağış yolsuzluğu davası olarak kabul edilen "Deniz Feneri" davasına, RTÜK Başkanı Dr. Aykut Zahid Akman hakkındaki suçlamalar damgasını vurdu. Sanıklar arasında bulunan Firdevsi Ermiş, Akman'ın Deniz Feneri paralarını bizzat aldığını ve zaman zaman kuryelik yaptığını, bunun kayıtlarının da muhasebede bulunduğunu söyledi.

 

Fiili ortaklığı devam etti’

Almanya Deniz Feneri e.V. ve Kanal 7 Int yayınlarını yapan Euro 7 şirketinin muhasebe müdürü Ermiş, RTÜK Başkanlığı'na geldikten sonra Almanya'daki şirketlerdeki hisselerini resmen devreden Akman'ın, fiilen ortaklığının devam ettiğini ve payına düşen paraların Kanal 7 Int Genel Müdürü, sanık Mehmet Gürhan'a ödenmiş gibi gösterildiğini ifade etti.

Akman, daha önce yaptığı açıklamalarda, kuryelik suçlamalarını reddederek, iddiaları yalanlamıştı. Frankfurt Bölge Mahkemesi 26. Daire'de görüşmesine devam edilen “Deniz Feneri e.V.” bağış yolsuzluğu davasında, sanıklar Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş ve Mehmet Taşkan'ın itiraflarının değerlendirilmesi sürüyor.

Alman yargıçların, "yeşil sermaye" olarak adlandırarak, Yimpaş ve Kombassan dolandırıcılıklarının devamı olarak değerlendirdiği "Deniz Feneri e.V." davasında, sanıklar, Almanya'da kurulan çeşitli adlardaki 8 şirketin sermayesinin Deniz Feneri'nden toplanan paralardan sağlandığını itiraf ettiler.

 

Bağışlarla ticaret yapmışlar

İfadelere göre, ortakları arasında Türkiye'deki Kanal 7 televizyonu yöneticileri Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve halen RTÜK başkanlığını yürüten Zahit Akman'ın da bulunduğu bu şirketlerin sermayeleri, ya doğrudan Avrupa'daki Deniz Feneri'nden toplanan paralardan ya da, bu paraların Türkiye'ye aktarılmasından sonra, tekrar Almanya'ya getirilmesiyle karşılanmış.

Avrupa'daki Deniz Feneri'nin paraları, aynı binada faaliyet gösteren Kanal 7 Int televizyonunun işletmecisi Euro 7 Fernseh GmbH şirketine aktarılarak, asıl adı Baltic Christina olan ve 1.2 milyona Litvanya'da açık artırmayla satın alındıktan sonra Atlas 1 adı verilen geminin satın alınması ve tamirinde de kullanılmış...

 

 

RTÜK Başkanı, kendisiyle ilgili haberlere tepki gösterdi

 

Akman: Almanya iddiaları ciddiye almadı!

 

 

RTÜK Başkanı Zahid Akman, Almanya'da önceki gün başlayan Deniz Feneri Derneği davasında bir sanığın kendisine yönelttiği "kuryelik" suçlamasına cevap verdi: "Alman makamları bile bu iddiayı ciddiye almadı"

 

 

RTÜK Başkanı, kendisiyle ilgili haberlere de tepki gösterdi, "Ergenekon sanıklarına gösterilen saygının 10'da 1'i bana gösterilmedi" dedi.

 

Akman, RTÜK Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, son 3 gündür basına sıkça yansıyan ve tamamı hakkında yargı organlarınca önceden tekzip kararı verilmiş iddialarla ilgili ilk elden kamuoyunu aydınlatmak üzere basın toplantısı yapmaya karar verdiğini söyledi.

 

Almanya'da duruşmaları devam eden bir davada, "kuryelik" ile suçlandığı iddiasının son zamanlarda birkaç kez basına yansıdığını anımsatan Akman, "Bu iddia, bazı basın organlarınca sanki Alman resmi makamlarının bir ithamı, iddiası, tespitiymiş gibi kamuoyuna aktarılmaktadır" diye konuştu.

 

Akman, "Bu iddia, itirafçı sanık olarak yargılanan bir şahsın mesnetsiz iftiralarıdır. Söz konusu şahıs, bu iddiayı polis sorgusundan itibaren birkaç kez tekrarlamış ancak hiçbir somut delile dayanmayan bu iddia, Alman makamlarınca da ciddiye alınmamıştır. Bu iddialarla ilgili hakkımda ne Türk, ne de Alman yargı mercilerince açılmış bir soruşturma, kovuşturma veya dava yoktur. Uluslararası adli yardım çerçevesinde de Alman makamlarınca Türk makamlarına hakkımda iletilmiş bir talepde bulunmamaktadır" ifadesini kullandı.

 

RTÜK Başkanı sözlerine, "Daha önce bu iddialara yer veren benzer haberlerin kişilik haklarımı zedelediği yargı mercilerince tespit edilmiş ve bu haberlerden dolayı mağduriyetimin yasal yollarla giderilmesi için şimdiye kadar 9 adet tekzip kararı verilmiştir" diye edvam etti.

 

Toplantıda basın mensuplarına da dağıtılan metinlerin, çeşitli basın yayın kuruluşlarında muhtelif zamanlarda Almanya'daki davayla ilgili yapılan yayınlara karşı avukatının Türk yargı makamları nezdinde aldığı tekzip kararlarıolduğuna işaret eden Akman, "Belgesiz olarak insanların şeref ve haysiyetleriyle oynamayı kendilerine alışkanlık edinenlere de bunu bir ibret vesikası olarak sunuyorum" dedi.

 

İtirafçı sanığın, 'kuryelik' iddialarını destekleyen en ufak bir delil olsaydı, en azından şahsı hakkında bir soruşturma açılması ya da iddianamenin sanıkları arasında isminin geçmesi gerektiğini belirten Akman, bunların hiçbiriolmadığı halde sırf itirafçı sanığın iddialarına dayanarak bunları manşetlere ve ekranlara taşımanın etik olmadığını söyledi.

 

"Hiçbir ticari faaliyetim yok"

 

RTÜK Başkanı Akman, hakkındaki bir başka iddianın da "ticari faaliyetlere devam ettiği" yönünde olduğunu anımsatarak, RTÜK üyeliği ve başkanlığına seçildiğinden bu yana geçen 3.5 yılda yurt içinde ve dışında hiçbir ticari faaliyetinin olmadığını bildirdi.

 

Akman, bu hususların resmi kayıtlarla sabit bulunduğunu, ayrıca mahkeme kararlarında bu konunun tespit edildiğini kaydetti.

 

"Gerekli girişimlerde bulunacağız"

 

Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Akman, "İddianamede 'Zahid Akman' olarak isminiz geçiyor. Bu, Alman savcıları tarafından yürütülen bir soruşturma. Yani, Türkiye'de yürütülen olayla bağlantılı bir yaklaşım söz konusu değil. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine,çok büyük bir davayı Türk kamuoyunun takip ettiğini, "Ergenekon" davasında da binlerce kişinin isminin geçtiğini söyledi.

 

Bu isimlerin, iddia makamı ve hakimler tarafından suçlu olarak belirlenip haklarında bir soruşturma açılmadığı sürece suçlu ilan edilemeyeceklerini belirten Akman, "Eğer şu andaki sanık konumundaki kişilerin herhangi bir kişi hakkındaki beyanları gerek savcı, gerekse hakim tarafından ciddi, kayda değer bir iddia olarak görülseydi, bizlerle ilgili olarak da elbette soruşturma açılır, en azından ifademize başvurma ihtiyacında bulunulurdu. Herhangi bir iddianamede herhangi bir sanığın ya da kişilerin bazı kişilerin ismini zikrediyor olması, onun suçlu olduğu anlamına gelmez. Ergenekon örneği bunun en canlı örneğidir.Ben aslında bazı basın yayın organlarının Ergenekon sanıklarına gösterdiği saygının onda birini bendenize göstermesini beklerdim" dedi.

 

milliyet / cnnturk

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Avukat Ünal Taşhan her geçen gün ilginç boyutlar alan davanın tüm dosyalarını inceleyeceklerini söyledi

 

Deniz Feneri çorap söküğü gibi

 

© Yimpaş ve Kombassan gibi birçok şirkete para kaptırmış çok sayıda Türk’ün avukatlığını üstlenen Ünal Taşhan, “Doğrusu, gayet iyi örgütlenmiş bir çete karşısındayız” dedi.

 

FRANKFURT - Duruşmaları devam eden Deniz Feneri davası, Almanya merkezli ve dinci bir dolandırıcılık şebekesinin tüm bağlantılarının açığa çıkmasını hızlandıracak. Yimpaş ve Kombassan gibi birçok şirkete para kaptırmış çok sayıda Türk’ün avukatlığını üstlenen Ünal Taşhan, her geçen gün daha da ilginç boyutlar alan Deniz Feneri davasının tüm dosyalarını inceleyeceklerini söyledi.

Avrupa’daki milyonlarca Avro’luk dinci soygun mağdurları tarafından kurulan Avrupa Türkleri Dayanışma Derneğinin avukatlığını da üstlenen Ünal Taşhan, müvekkilleri arasında Deniz Feneri mağdurlarının bulunduğunu belirterek Doğrusu, gayet iyi örgütlenmiş bir çete karşısındayızdedi. Taşhan, Deniz Feneri e.V.ile ilgili davanın zaman içinde siyasal sonuçları olabileceğini kabul etti. Cumhuriyetin sorularını yanıtlayan avukat Taşhan şunları söyledi:

Yimpaş ile Kanal 7 arasındaki bağlantıları kanıtlayan belgelerimiz var. Dolayısıyla mağduruz. Deniz Fenerinin bir numaralı sanığı Mehmet Gürhan 1995 yılında Almanyada Media 7 GmbH adıyla bir şirket kurmuştu. Bu şirket Kanal 7 Avrupa ile ilgileniyordu. 2004te şirket iflas etti. Media 7 iflas edince, yerine Euro 7 kuruldu. Şirketlerin ortakları, Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve Mehmet Gürhan gözüküyor. Frankfurt İflas Masasından aldığımız belgelerde Yimpaş Verwaltungs GmbHnin, Media 7 GmbHye 5 milyon Avroya yakın para ödediğini görüyorsunuz. Yani Deniz Feneri ile Euro 7 üzerinden gelen bir bağlantı söz konusu. Biz, hesap veren bu insanların hepsini bir kazanın içinde görüyoruz. Bir çete gibiler. İnsanların dini duygularını kullanarak para toplamışlar ve sonra da bu paraları havaya savurmuşlar. Kısacası, biz bu davanın mağdurları arasındayız.

Yimpaş, Kombassan, Jet-Pa gibi davalarda Türk yargısının zayıf kaldığını, oysa Almanya’da o davalarla ilgili büyük soruşturmalardan geçildiğini ve davalar açıldığını, bunların da sonuçlandığını vurgulayan genç avukat, Almanyada yapılanlar neden Türkiyede yapılmıyor? İşte bu, benim için bir soru işaretidiye konuştu. Alman yargısının, Türkiye’dekinden farklı olarak bu tür dolandırıcılığın üzerine daha güçlü gittiğini kabul eden Taşhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Belgeler olunca da Alman yargısı işin üzerine gidiyor. Deniz Feneri ile diğer yolsuzluklar arasındaki bağlantılar açığa çıktıkça davalar daha rahat sonuçlanacak. Deniz Feneri mağduru müvekkillerimizin haklarını korumak için bağlantıları kanıtlayan belgeler eşliğinde başvuruda bulunduk. Bütün dosyaları biz de inceleyeceğiz. Deniz Fenerine de tazminat davası açacağız. Deniz Fenerine bağış yapmış ama o paraların havaya savrulduğunu gören müvekkillerimiz adına dosyaları inceleyeceğiz.Taşhan, Türkiye’deki yargının da gerekli ataklığı göstermesi durumunda Yimpaş, Kombassan, Jetpa gibi birçok dolandırıcı şirketin mağdur ettiği insanların haklarının alınabileceğini ileri sürdü.

Deniz Feneri ile ilgili iddaları Cumhuriyet daha önce gündeme getirmişti. 27 Nisan 2007 ve 24.Nisan 2008 tarihli gazetemizde olay birinci sayfalarımızdan duyurulmuştu.

 

Kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/?xl=empopup&a...et/w/c0601.html

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

madem bu kadar rahatsızınız siz paranızı yatırmazsınız.kimse sizi zorlamıyo.yok siz yolsuzluklardan rahatsızsanız gidin önce cehapenin cumhurbaşkanın yolsuzluklarını araştırın.

selametle

 

Yazık...

 

1987 Almanya da gurbetçilerimize fetva verirken, para vermeyenlerin diğer tarafta vebal altında olacağını söyleyen mantığın, insani yardım kampanyaları da mutlaka "namaz kılan" yönünde olacaktır... Oysa "insani" yardım şiari ile ortaya çıkan bu insanların, her türlü DİN sömürüsü ile paraları cukka ettikten sonra, vermeseydiniz kardeşimmm sözü ayıpların en büyüğüdür....

 

Evet, Sayın Sezer büyük hatalar yapmıştır...

 

Hatta kendisine ayrılan "Çankaya bütçesi"nin %20 sini kullanmış, gerisini hazineye tekrar geri vermiştir... Çok şükür, 6 ayda ayrılan ödeneğin 10 katını harcamamıştır. Yol ve yolsuz olanların ne olduğu çok aşikardır.....

 

Not: Almanya da fetva veren zatın, yola çıkmadan önce, kombassan başkanı Haşim Byram (benim kimya öğretmenim) ile yaptığı ŞEYHİN ALACAĞI KOMİSYON YÜZDESİ pazarlığının şahidiyim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ohoooo o ispatlandı bilem! Asıl Romayı yakan bu örgütmüş, şimdi onu deşeliyorlar :P

Hayret ya bu Almanyada Fetulahcı savcı yokmuydu??

 

Sımdı Gül Ermenı kardesıne gıdıyor Türkıyenın yaptıkları ıcın af dılemeye,bu arada Kennedy cınayetınınde ıpuclarını verırler Ermenıler kendısıne ve TARAFLA savcı Öze yardımcı olurlar.

Dün GENELKURMAYIN emrıyle pasalara bır zıyaret gerceklestı KANDIRADA,emınım kı bırılerı korkudan ucak bıletlerını ıalmıslardır bıle.nereye dersenız heralde Avrupa bırlıgınedır cünkü hep oralarda yuvalanırlar Türkıye düsmanları.

 

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

madem bu kadar rahatsızınız siz paranızı yatırmazsınız.kimse sizi zorlamıyo.yok siz yolsuzluklardan rahatsızsanız gidin önce cehapenin cumhurbaşkanın yolsuzluklarını araştırın.

selametle

herkesi kandıramadığınız, paralarını yiyemediğiniz için bu kadar üzülmeyin..

herkes bu kadar saf değil..

chp nin hangi yolsuzluğu ortaya çıkmış ki..

böyle bir iddiaa bile yok..

ancak ezbere konuşmak bazı arkadaşlar için bağımlılık haline gelmiş..

biz yapıyorsak onlar da yapıyorlardır diye düşünüyorlar !!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.