Φ Senyour Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2007 Bugün artık tedavisi en zor hastalıklarda bile insanın inancının ve direnme çabasının önemi kabul ediliyor. İnancı ve direnci besleyen duygunun adı ise iyimserlik! Sosyal hayatta iyimserlerin başarı oranı, kötümserlerinkinden daha yüksek çıkıyor. Peki iyimserlik öğrenilebilir mi? GEO dergisi 'öğrenilir!' diyor.. Pembe gözlük aldatmacasını bilir misiniz? Onu takan, her şeye olumlu gözle bakar... Başkalarından çekici, başarılı ve sağlıklı olduğunu düşünür... Bu bir yanılgı olarak yorumlanabilir ama şaşırtıcı olan; bu gözlüklerin gerçeği yalnızca güzelleştirmekle kalmayıp onu sahiden de değiştiriyor olmasıdır! Bu hünerli gözlük, aslında evrimin bir yansıması. Kiminin beşiğine konulmuştur, kimi zamanla edinir. Bazısı onu gözünden çıkarmaz, bazısı nadiren takar. Görülmez, yalnızca hissedilir. Ona 'iyimserlik' denir. YAŞAMA SEVİNCİNİ ARTIRIR İyimserlik, ezelden beri hayatın itici gücü olarak anılır. İyimserlik olmadan sabahları yataktan çıkılamaz, meçhule adım atılmaz, sıçrama yapılmaz, öbür dünyaya inanılmaz. İyimserlik; tehlike ve felaketlerle sarmalanmış bir dünyada, yaşama sevincimizi yitirmememiz ve hayallere yer açabilmemiz için gerçeği olduğundan farklı görmemizi sağlar. Mayıs sayısında iyimserlikle ilgili geniş bir dosya hazırlayan GEO dergisinin haberine göre; iyimserlik son yıllarda sayısız incelemeye konu oldu. Özellikle de ana hatları 1998'de Amerikalı psikolog Martin Seligman tarafından çizilen 'Olumlu Psikoloji'nin alanına girdiğinden bu yana! İyimserliğin ana prensibi; 'iyiliğe ağırlık vermek'tir. Hayatımızda olumsuzluklar daha ağır basıyor: Felaketler, işlenen suçlar ve diğer talihsizlikler iyi haberlerden çok daha fazla dikkatimizi çekiyor; beynimiz tehlikeleri daha hızlı algılıyor, tatsızlıklara güzel olandan daha yoğun tepki veriyor. Ama korku ve dikkat bize sürekli eşlik etse tüm dinamizmi felce uğratırdı. Bu nedenle birçok insan bir tür 'kendi kendini kandırmayla' olumlu güçlerini artırıyor. YÜZDE 25'İ DOĞUŞTAN GELİR Psikologlar bu olguları 'pozitif yanılsama', 'aşırı iyimserlik' ya da 'gerçekçi olmayan iyimserlik' diye adlandırıyor. Uzmanlar; birçok şeyi gerçekliğin izin verdiğinden daha olumlu gördüğümüzü yüzlerce kez kanıtladı, bunun hayatımızı somut olarak etkilediğini de... İyimserler henüz çocukken daha çok dengeli ve uyumlu davranışlarıyla dikkat çeker. Hayata karşı takındıkları olumlu tutumun tahminen yüzde 25'i doğuştandır. Ancak en büyük payı 'öğrenilir' olmasıdır. Hayatta hiçbir şey; insanı, iyi bir geleceğin beklediği duygusuna sahip olması ya da hayallerinin gerçekleşeceğine inanması kadar mutlu edemez. İyimser olmak isterseniz öğrenmesi kolay İşte iyimserliği öğrenmenin yolları: * Başarı ve başarısızlıkla sonuçlanan kendi deneyimleri ve onların yorumlanmasıyla. * Vücudumuzun verdiği sinyallerle: Adrenalin artışı canlandırıcı etki yapabilir, öte yandan kalbin korkuyla çarpması, titreme ve ter boşalması insanı tam anlamıyla felce uğratır. Bu fizyolojik stres reaksiyonlarının şiddeti de; daha doğuştan her bireyde farklılık gösterir ama yine büyük ölçüde deneyimlerle şekillenir. * Rol modelleriyle: Mesela 'Arkadaşımın yapabildiğini mutlaka ben de yapabilirim' sözüyle... * İkna yoluyla: Başkaları, 'Bunu yapabileceğine inanıyorum!' dediklerinde ve onların kanaatlerini kendimize mal ettiğimizde. Ancak olumlu anlamda desteklemek yalnızca övmek demek değildir, eleştiri de motive edebilir; 'Bunu daha iyi yapabileceğini biliyorum!' Buna karşılık birini çok da önemli olmayan bir başarısı için abartılı bir şekilde övmek dolaylı olarak şu mesajı da içerebilir; 'Daha fazlasını yapabileceğine zaten ihtimal vermiyorum.' Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir H@Y€LP€R€ Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2007 harika bi yazı bence zedan Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ dur_u Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Mayıs , 2007 insanın hayata insanlara olumlu bakmasıı günümüz şartlarında zor aslında ama heran şüpheyle de yaşanmazz galiba! emeğine sağlıkk zedan güzel bi yazı paylaşım olmuşş... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Senyour Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 7 Mayıs , 2007 tskler arkadaslar sizden bunları duymak cok guzel begendiginize cok sevindim Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ AynRand Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2007 Bu durumlar için onaylama denilen bir yazı önerilir.İlk kez bugun denedim umarım faydası olur.Kağıda mutlu olduğumuza hayatın güzel olduğuna dair güzel cümleler yazıyoruz,ve bu beyinde soyutken kağıda dökülünce somuda dönüşüyorBeyin mutlu olduğuna inanıyor.. Psikologların tavsıye ettiği bir durum bu..Çünkü kişi mutluyum dedikçe enerji topluyor ve gülümsemeye başlıyor.Bazen kızgın ve mutsuz olduğum zamanlarda geçicek herşey güzel olacak tarzında kendime telkınde bulunduğumda gülmeye başlıyorum ve ogün işimde iyi gidiyor günümde güzel geçiyor.. Ne dersiniz psıkoloji seven forum arkadaşlarım,burada birbirimize umut verici rahatlatıcı konuşmalar yapsak faydası olmaz mı?Güzel br başlık keşke yoğun katılım ve duygu düşünce paylaşımı olsa.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.