Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Burdur


Admin

Önerilen İletiler

  • Admin

İlin Konumu

 

İlimiz , Güneybatı Anadolu’da Göller Bölgesindedir. İl toprakları 36-53 ve 37-50 kuzey enlemleri ile 29-24 ve 30-53 doğu boylamları arasında yer alır. İlin yüzölçümü 6883 km2 dir. İlimizi, doğu ve güneyinden Antalya, batısından Denizli, güneybatısından Muğla, kuzeyinden Afyon, kuzeydoğudan ise Isparta çevirmiştir.

 

İl arazisinin %60.6’sı dağlık, %2.7’si yayla, %19’u ova %17.6’sı engebelidir. Topraklar genel olarak killi ve kireçli bir yapıya sahiptir. İlin genel yüksekliği (ortalama) 1000 metredir. İlimiz güneyden Batı Torosların uzantıları üzerindeki Boncuk Dağları, Elmalı Dağı ve Katrancık Dağı, doğudan yine Batı Torosların uzantısı olan Kuyucak ve Dedegöl Dağı, kuzeyden Burdur Gölü ve Karakuş Dağı Sırası, batıdan ise Acıgöl ve Eşeler Dağları gibi doğal sınırlarla çevrilmiştir.

 

 

Tarihçemiz

 

İlin Tarih Öncesi Çağları

 

İlimizin tarihi;</STRONG> Neolotik Çağa kadar inmektedir.1957-1960 yılları arasında Prof.J.Mellaart tarafından Hacılar’da yapılan kazılarda Neolitik kültürün bütün ayrıntılarını ortaya çıkarmıştır. Bu bulgular M.Ö.7000 yıllarına inmektedir. Yine 1978-1988 yılları arasında Kuruçay Höyükte ve 1989-1992 yılları arasında Bucak Höyücek Höyükte Prof.Dr.Refik DURU tarafından yapılan kazılarda da Neolitik çağın kültürüne rastlanılmıştır. Bu çağın en önemli özelliği: İnsanların,hayvanları evcilleştirmesi,çanak-çömlek yapımını öğrenmiş bulunmasıdır. Anadolu’nun ilk heykelcikleri olarak bilinen ANA İLAHE’yi temsil eden pişmiş toprak figürünler ve süs eşyaları Neolitik Çağda Hacıların en önemli eserleridir.

 

Kalkolitik Çağ; Neolitik çağdan sonra gelen M:Ö.5400-3000 yılları arasındaki çağdır. Bu çağda taş,kemik ve ağaç aletlerin yanısıra,madenin de kullanılmaya başlamış olması en önemli özelliğidir. Kuruçay Höyükte bulunan madeni keskiler,ok uçları gibi aletler çağın özelliğini yansıtırlar. Ayrıca Uğurlu Höyük,Kızılkaya Höyük,Karamanlı Çamur Höyük,Tefenni Beyköy Höyükte bu çağı destekleyen malzemeler elde edilmiştir.M.Ö. 3000-2000 yılları arasına tarihlenen Eski Tunç Çağında,medeniyet daha gelişmiş,taş aletlerin yerini tunçtan yapılan aletler almıştır. Çağın özelliklerini yansıtan bir başka grup da,pişmiş toprak ve mermerden yapılmış keman tipi idollerdir. İlimizde Yassıgüme Höyük,Burdur Höyük,İncirdere Höyük,Tepecik Höyük gibi yerleşim yerlerinde eski tunç çağı malzemesi yaygın olarak tespit edilmiştir.İlimiz,Antik çağlarda. bugünkü sınırları ile Isparta ve Antalya illerini de içine alan antik PİSİDİA bölgesinde kalmaktadır. Bu bölge Pers döneminin ortalarına kadar karanlıkta kalmış,henüz aydınlatılamamıştır. Bölge, M.Ö. 2000 yıllarında ARZAVA konfederasyonunun siyasi merkezi olmuştur. Bu durum M:Ö. 1000 yılına kadar çeşitli toplumların yerleşmesiyle devam eder.M.Ö. 8.yy’da Pisidia’nın batı bölgesi Friglerin hakimiyetine girmiştir. Yarışlı Gölü’ndeki yerleşim yerinde Frig keramiklerinin bulunması bu tezi desteklemektedir. M.Ö. 696-676 Frig devletini yıkan Lidyalıların bölgeye hakim olduğunu görüyoruz.M.Ö. 546 yılında Lidyalıları yenen Persler,bölgeyi ele geçirmişlerdir. M.Ö. 334’te Büyük İskender,Biga Çayı kenarında Persleri mağlup eder ve Anadolu’ya yönelir. Önce Bodrum,Milet ve Phaselis’i alır. Daha sonra Perge,Side,Aspendos’u alır ve M.Ö.333’te de Sagalassos ve Kremna’yı da zapteder. Büyük İskenderin M.Ö. 323 yılında ölümü,imparatorluğun paylaşılmasına sebep olur.

 

Bölgeye, M.Ö. 321 yılında komutan Antigonos hakim olur.Fakat M.Ö.301 yılında İpsos Savaşında Selefkoslulara yenilince ülkesini kaybeder. Selefkoslardan sonra bölge,Bergama krallığına ve daha sonra da Roma’ya bağlanır. Bu durum,M.S. 395 yılına kadar devam eder. Bu yıl Roma İmparatorluğu ikiye bölünür;bölge Doğu Roma(Bizans) idaresine girer. Bu durum M.S. Xl yy sonlarına kadar devam eder ve bu tarihten itibaren Türk hakimiyeti başlar. Roma çağında Psidia’nın her tarafında kesif bir yerleşme vardır. Bir çok yeni şehir kurulmuş, eski merkezler yeniden onarılmıştır.

 

 

Burdur’un Türk Tarihi Dönemi

 

1071 Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra ise bölge; sırasıyla Selçuklular, Hamitoğulları ve Osmanlıların hakimiyeti altına girmiştir.

 

Anadolu’ya yayılan Oğuz boyları muhtemelen 1075’lerde o zaman Psidia diye adlandırılan bölgeye ve Burdur’a yerleşmeye başladılar. İlk yerleşim yerleri Şekerpınarı-Hamam bendi mevkii olmuştur. Çoğunluğu Kınalı aşiretinden olan Türkmenler, en az 2000 çadırdan meydana gelen bir toplulukla yerleşim yerleri kurmaya başladılar. Başlangıçta kendi başlarına hiçbir devlete bağlı olmadan ve komşuları olan Bizanslılarla mücadele ederek varlıklarını sürdürdüler. Bu mücadelelerin en önemlisi Dinar yakınlarında Bizanslı Manüel Kommenos komutasındaki orduyu yenmeleridir.

 

Bilhassa Haçlı Seferleri döneminde Selçuklu Hükümdarı I. Mesut ve II. Kılıçarslan'ın Erle ovasında bu orduyu yenilgiye uğratması Selçuklu Hakimiyetini bu bölgede kolaylaştırdı. Selçuklu Hükümdarı II. İzzeddin Kılıçarslan Denizli, Uluborlu, Burdur ve Antalya'ya kadar olan bölgeyi ve Türkmen aşiretlerini idaresi altına aldı.

 

 

 

Fakat Türkmen aşiretleri üzerinde tam bir otorite sağlayamadı. Bölge; 1219 ve 1236 yıllarında tekrar I. Keykavus ve Alaaddin Keykubat tarafından alındı. Böylece, bölge kesinlikle Selçuklu hakimiyetine girmiş oldu. 1257 yılında Selçuklu Devleti üç kardeş arasında pay edildi. Fakat II. Alaaddin Keykubat ölünce, II.İzeddin ve IV. Rukneddin Kılıçarslan arasında paylaşıldı. Ama iki kardeş arasında çıkan şavaşta Rukneddin yenildi ve Burdur kalesine hapsedildi. 1259 tarihinde hapisten çıkarak Selçuklu tahtına oturdu. Rukneddin Kılıçarslan hapis dönemi olaylarının intikamını almaya başladı. Bu yüzden huzursuzluk arttı. Bu arada Baba İlyas ve Baba İshak isyanları da devletin otoritesini sarstı. Ve nihayet Selçuklu Devleti 1303 yılında tamamen ortadan kalktı.

 

Bu otorite boşluğundan istifade eden Selçukluya bağlı aşiret ve oymakların "Uç" Beyleri de kendi başlarına hükümet kurmaya başladılar.

 

Antalya ve Denizli'nin Türk hakimiyetine girmesinden sonra akın akın gelen aşiret ve oymaklar, bilhassa Kayı, Avşar, Bayındır, Büğdüz, Yazır, Yiva ve diğerlerinin toplamı 200 bin çadıra ulaşmıştı. Bu türkmen nüfusunun merkezi de Burdur olmuştur. Celaleddin Harzemşah'ın komutanlarından ve Yomut kabilesinden olan Hamit Bey, Selçukluların döneminde Burdur ve Çığralı'ya kadar olan bölgenin sınır beyiydi. Selçuklunun yıkılma dönemine denk gelen Hamitoğulları Beyliğinin esas kurucusu Hamit Bey'in torunu olan Felekeddin Dündar Beydir. Bir "Uç" beyi olan Dündar Bey, beyliğini Burdur'da ilan ederek, beyliğini dedesinin adına hürmeten "Hamitoğulları" olarak duyurdu. Hamitoğullarının en parlak dönemi Dündar Bey'in zamanıdır. Beyliğin sınırları genişlemiş, Antalya, Gölhisar ve Korkuteli beyliğe katılmıştır. Burdur ili, dönemin en önemli merkezi olmuştur. Sanat, ticaret ve nakliye gelişmiştir.

 

burdur1.jpg

 

İlhanlılar Anadolu’ya geldiğinde diğer beylikler gibi Hamitoğulları da bağlılıklarını Başvezir Emirçoban’a bildirerek, İlhanlı fırtınasını kazasız atlatma yoluna gitmiştir. Emirçobanoğlu Timurtaş’ı (Demirtaş), Anadolu Valisi olarak atamıştır. Timurtaş Anadolu’daki beylikleri tek tek ortadan kaldırmaya başlamıştır. Hamitoğulları'nın da üzerine yürüdü. Dündar Beyi 1323 yılında Antalya’da öldürdü ve Hamitoğullarının toprağını ilhak etti. Bu durum karşısında Dündar Beyin oğulları memleketten kaçtılar. Bu hakimiyet 1327 yılına kadar devam etti. Oğlunun yaptıklarını tasvip etmeyen Emirçoban, Anadolu’ya gelerek oğlunu ortadan kaldırmak istedi. Timurtaş Mısır’a kaçtı, fakat orada öldürüldü.

 

Dündar Beyin oğlu Hızır Bey Eğirdir’e gelerek Hamitoğulları'nın topraklarının bir kısmında hakimiyet kurdu.

 

Hızır Beyin ölümünden sonra yerine, Dündar Beyin diğer oğlu İshak Bey geçti. İshak Beyin Beyşehir ve Akşehir’e kadar beyliğin sınırlarını genişlettiğini görüyoruz.

 

İshak Beyin 1335’te ölümünden sonra yerine oğlu Muzafereddin Mustafa Bey geçti. Onun da yerine oğlu Hüsameddin İlyas Bey 1349’da başa geçti. İlyas Bey Karamanoğullarıyla savaştı fakat, topraklarını kaybetti. Germiyanoğullarının yardımıyla topraklarını geri aldı.

 

Yerine geçen Kemaleddin Hüseyin Bey, Karamanoğulları’nın saldırısına uğradı. Ama Osmanlılar ve Germiyanoğulları’nın yardımıyla kurtuldu.

 

Bu sırada Anadolu’nun Söğüt Bölgesinde gittikçe büyüyen ve kuvvetlenen ve Osmanoğulları tarafından kurulan Osmanlı Devleti dikkat çekiyordu. Osmanlı padişahı Murat Hüdavendigar Kosova’da şehit olunca yerine oğlu Yıldırım Beyazıt geçmişti. Yıldırım Beyazıt’ın hükümdarlığını başta Karamanoğulları olmak üzere diğer beylikler de tanımadılar. Yıldırım Beyazıt Anadolu’ya geçerek bu beylikleri teker teker ortadan kaldırdı. Hamitoğulları Beyliğini de ortadan kaldırarak Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi olan Kütahya’ya bağladı. (1391)

 

Böylece Hamitoğulları ve diğer beylikler ortadan kalkmış ve Anadolu’da Türk Birliği sağlanmıştır. Hamitoğullarının son beyi Kemaleddin Hüseyin Beyin oğlu Mustafa Bey, Osmanlı komutanı olarak görev almıştır. Böylece Burdur’un Osmanlı Dönemi başlamıştır

 

Osmanlı Şehzadelerinden I. Beyazıt ve ll. Selim Kütahya’da Beylerbeyi olarak bulundular. ll. Beyazıt zamanında Şah Kulu ayaklanması ortaya çıkmıştır. Şah Kulu Şehzade Korkut’un Antalya’dan Manisa’ya giden hazinesini yağmalamış, Antalya, İstanos, Elmalı, Burdur ve Keçiborlu’yu basarak, buraların kadılarını ve bir çok insanı öldürmüştür. Şah Kulu sonunda İran’a sığınmış ve böylece tehlike ortadan kalkmıştır.

 

XVl. yy'a kadar Burdur'da önemli olaylar olmamıştır. 1522’de de Burdur Tirkemiş İlçesi merkezi durumundadır. Bu dönemde şehir eskiye nazaran daha gelişmiştir.

 

XVl. yy'ın sonuna doğru şehir biraz daha büyümüştür. Ekonomi canlanmıştır. Bu bakımdan verilen vergiler fazlalaşmıştır.

 

1839 Tanzimat hareketinden sonra Burdur, Kütahya ilinden ayrılarak Konya ilinin Isparta kaymakamlığına bağlandı. 1850 yılına kadar bu bağımlılık sürdü.

 

Daha sonra başta Saden oğlu Hacı İsmail Ağa olmak üzere Burdur’un Sancak olması için uğraşmışlar ve 1872 yılında Burdur sancak olmuştur. Burdur’un ilk sancakbeyi Mehmet İzzet Paşadır.

 

Osmanlı Devleti 1914’de 1. Dünya Savaşına katılınca bütün yurtta seferberlik ilan edilmiş ve aynı yıl Burdur’da şiddetli bir deprem olmuş, yaklaşık 4000 kişi ölmüş ve şehrin önemli dini yapıları bu depremde yıkılmıştır.

 

Her iki felaket birleşmiş ve Burdurlular birkaç yıl bu kötü şartlar altında yaşamışlardır.

 

1920 yılında müstakil mutasarrıflık olan Burdur, doğrudan hükümet merkezi olan İstanbul’a bağlanmıştır. 1.Dünya Savaşının yenilgi ile neticelenmesinden sonra İtalyanlar Antalya’ya asker çıkardılar. Burdur’a gelerek merkez komutanlığı kurdular. Burdur düşmanın yurttan atılmasından sonra kurulan yeni Türkiye Cumhuriyetinde 1923 yılında İl olarak yerini almıştır.

 

burdur2.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Admin

Kültür ve Turizm

Batı Akdeniz, Ege ve Orta Anadolu Bölgeleri arasında iklim,jeolojik yapı bakımından bir geçit alanı olan Burdur İl’i; tarihi hadiselerde de, bilhassa Pisidia, Roma ve Selçuklular devrinde de bir geçit alanı olmuştur. Mevcut antik şehirler ve hanlar, daha çok yerleşimden ziyade, Ege kıyılarında bulunan Efes ve Bergama gibi büyük tarihi yerleşim yerleri ile, Side, Aspendos gibi Batı Akdeniz sahilinde bulunan büyük ve tarihi yerleşim yerleri arasında gerek savaşlar, gerek idari yönden ve gerekse o zamanın sportif temasları yönünden de bir geçit alanıdır. Selçuklular devrinde de ilin, bilhassa Bucak İlçesi civarı, Akdeniz’de bulunan Alanya ve Antalya’nın, Konya ile bağlantısı bakımından bir geçit alanı olmuştur. Bundan dolayıdır ki, Burdur İli; folklorunda, kültüründe, sosyal yaşantısında, hatta ekonomisinde olduğu gibi, bugün de önemli bir transit merkezidir. Batıdan, Orta Anadolu’dan,Akdeniz’e, hatta Fethiye gibi güney Ege sahillerine giden bütün yollar Burdur İlinden geçer.

 

Doğal ve tarihi zenginlikler, iklim, folklor, tarım, tabiat gibi turizm unsurları, Burdur’a bir çok bölgemizden daha fazla avantaj sağlamaktadır. Türkiye turizminde önemli bir yeri olan Akdeniz, Ege ve Orta Anadolu bölgeleri arasında tabiat güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve folklor olmak üzere üç önemli turizm unsuru burayı bir turistik cazibe merkezi haline getirmektedir.Burdur, Göller Bölgesi'nin karakteristiğini en güzel şekilde aksettiren ilimizdir.

 

Kış aylarında Eşeler Dağında kayak yapmaya, yaz aylarında ise bilhassa Burdur, Salda, Yarışlı, Karataş ve Gölhisar Gölleri ile, Yapraklı ve Karacaören Baraj Gölleri; yüzmek, avlanmak ve su sporları yapmaya son derece elverişli yelerdir. Bu göllerin etrafında bulunan dağ ve tepeler ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlar içerisinde çoban çeşmeleri, en eski medeniyet kalıntıları, göl kıyılırında temiz kumsallar, bozulmamış doğa, en leziz Türk yemekleri, Türk motifleri ile işlenmiş kilim ve halılar, şifalı sular, kıvrak Teke Yöresi musikisi ve Burdur folkloru ile, tabiat harikası İnsuyu Mağarası gibi tabiatın Burdur iline turizm yönünden bağışladığı güzelliklerdir. Salda gölü yurt içi ve yurt dışından gelen gençlere ucuz tatil imkanı sağlayan tesis ve kamp merkezlerine sahiptir.

 

 

Ulaşım

  • KARAYOLLARI

İlimiz, Batı Akdeniz Bölgesinde Afyon ile Ege Bölgesi, Isparta ile İç Anadolu Bölgesine açılan karayolları bağlantılarını sağlayan çok önemli bir coğrafi konumdadır.Kütahya-Afyon üzerinden gelen karayolu Burdur'dan geçerek Antalya' ya ulaşır.Bu yolda yük ve yolcu taşımacılığı oldukça yoğundur.İl hudutları içinde 553 km karayolu bulunmaktadır. Bunun 360 km .si devlet yolu, 193 km si ise il yoludur. Karayolumuzun 553 km.sinin tamamı asfalttır. Hizmetler karayolları 134.Şube Şefliğine bağlı 2 bakımevi (Kaplanpınar,Karamanlı) tarafından yürütülmektedir. Tarihi, Turistik ve Ören Yerleri; Sagalassos :Burdur' a 30 km. mesafede bulunan Ağlasun ilçesindedir.Bugün kalıntıları hala ayakta olan ve Belçikalı bir ekip tarafından kazısı devam eden antik şehir Roma Çağı şehri olmakla beraber Grek çağına ait eklemeler ile M.S. 2 yy.da en parlak dönemini yaşamıştır. Cremna :Burdur' a 45 km. uzaklıkta bulunan Bucak İlçemizin 25 km. doğusundaki Çamlık köyündedir.En parlak dönemini M.S. 2 yy.da yaşayan Cremna Antik Kenti bir Psidya Şehridir.Roma ve Grec Çağına ait eserler hala ayaktadır. Cibyra :İlimize 108 km. uzaklıkta bulunan Gölhisar İlçesinin batısında yer alan Antik Şehir bir Roma şehridir.Orman içinde üç tepecik üzerine kurulmuştur. Hacılar Höyüğü :İlimize 20 km. mesafede bulunan Hacılar Köyündedir.Göçebelikten yerleşik hayata geçen ve evlerinin bahçe duvarlarını yapan, yiyecek ve içeceklerini saklamak için kaplar yapan ilk insanların burada bıraktıkları kalıntılar dünya arkeolojisi açısından çok önemlidir.Kalkolitik ve neolitik çağa ait yapı katları ortaya çıkarılmış olup buradan çıkan paha biçilemez eserler Burdur Müzesinde sergilenmektedir. İnsuyu Mağarası: Burdur-Antalya karayolunun 12 km.sinde bulunan mağara 597 metre uzunluğuyla hayal dünyasına açılan bir pencere gibidir.Suyunun mide ve şeker hastalıklarını tedavi ettiği bilinmektedir. Salda Gölü :İl merkezine 60 km. mesafede Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü 125 km2 lik yüzölçümü ve tatlı suyuyla her türlü su sporlarına elverişlidir. Arkeoloji Müzesi: Heykel Salonu; Kremna' daki kazı yerlerinden gelen Athena, Leto, Nemessis, Apollon, Aphrodit, Hygeia, Asklepios ve Herakles' in heykellerinden oluşan zengin bir koleksiyona sahiptir.Ayrıca Bubon' dan gelen Apollon heykeli ile dikkati çekmektedir. Küçük eserlerin sergilendiği salonda ise Hacılar Höyüğü' nde bulunmuş Neolitik Döneme ait ile Düğer köyünde bulunan pişmiş toprak levhalar ve daha sonraki çağlara ait seramikler periyodik bir düzenle sergilenmiştir.

 

Ağlasun İlçesine giden yol üzerinde Yeşilbaşköy Kasabası yakınlarında bir çok "Canlı Alabalık" tesisi bulunmaktadır.Ayrıca il merkezinde bulunan Bakırcılar Çarşısı 'nda birçok çeşit bakır kap ve hediyelik eşya bulmak mümkündür.Yine il merkezindeki Osmanlı Dönemi sivil mimari örneklerinden Taşoda ve Çelikbaş Konakları görülmesi gereken yapılardandır.Yukarı Pazar Semtinde bulunan üreticilerde "Ceviz Ezmesi" olarak bilinen ilimize has tatlı çeşidi alınıp, tadılabilir ve akraba ve dostlara güvenle sunulabilecek tatlı niteliği taşımaktadır.Yine ilimize has "Burdur Şiş" olarak bilinen yemek çeşidi ilimizdeki tüm restoran ve lokantalarda yenilebilir.İlimizin yöresel yemekleri, gelenek-görenek, önemli gün ve festivaller hakkında ayrıntılı bilgiyi "Yöresel Kültür" sayfasında bulabilirsiniz. İlimizin diğer illere olan mesafesi (km):

 

ADANA 671 ADIYAMAN 1004 AFYON 166 AĞRI 1451 AMASYA 759 ANKARA 423 ANTALYA 122 ARTVİN 1422 AYDIN 272 BALIKESİR 396 BİLECİK 352 BİNGÖL 1228 BİTLİS 1407 BOLU 568 BURSA 421 ÇANAKKALE 606 ÇANKIRI 554 ÇORUM 667 DENİZLİ 150 DİYARBAKIR 1197 EDİRNE 805 ELAZIĞ 1084 ERZİNCAN 1082 ERZURUM 1270 ESKİŞEHİR 308 GAZİANTEP 880 GİRESUN 1051 GÜMÜŞHANE 1207 HAKKARİ 1734 HATAY 863 ISPARTA 51 İÇEL 609 İSTANBUL 602 İZMİR 374 KARS 1471 KASTAMONU 668 KAYSERİ 642 KIRKLARELİ 811 KIRŞEHİR 572 KOCAELİ 491 KONYA 315 KÜTAHYA 242 MALATYA 983 MANİSA 356 KAHRAMANMARAŞ 859 MARDİN 1204 MUĞLA 242 MUŞ 1338 NEVŞEHİR 538 NİĞDE 570 ORDU 1007 RİZE 1263 SAKARYA 454 SAMSUN 842 SİİRT 1379 SİNOP 862 SİVAS 836 TEKİRDAĞ 734 TOKAT 822 TRABZON 1188 TUNCELİ 1212 ŞANLIURFA 1017 UŞAK 172 VAN 1561 YOZGAT 642 ZONGULDAK 637 AKSARAY 463 BAYBURT 1216 KARAMAN 422 KIRIKKALE 500 BATMAN 1292 ŞIRNAK 1383 BARTIN 683 ARDAHAN 1505 IĞDIR 1562 YALOVA 478 KARABÜK 615 KİLİS 917 OSMANİYE 758 DÜZCE 523 İlimizin girişinde bulunan otobüs terminalinden ülkemizin nerdeyse ülkemizin tüm illerine seferler yapılmaktadır.Otobüs terminalinde yazıhanesi bulunan seyahat firmaları ve telefon numaraları:

 

 

 

Kamil Koç Otobüs İşletmesi 233 13 15-233 24 40 Pamukkale Turizm 233 35 00-233 51 69-233 52 69 Metro Turizm 234 44 64-234 48 00 Akdeniz Seyahat 232 19 42-234 41 51-234 41 52 Uludağ Otobüs İşletmesi 233 34 54-233 97 72 Özkaymak Turizm 233 15 56-233 50 70-234 08 08 Show Turizm 234 44 84-85-86 Denizli Seyahat 233 14 11-234 58 28 Antalya Tur 234 52 22 Kapodakya Turizm 233 15 56 Zafer Turizm 444 22 44 Elazığ Murat Turizm 233 34 54 Göreme Turizm 233 34 54 Burdur Birlik 233 14 98-233 65 66 İl merkezinde ulaşım özel halk otobüsleri ile yapılmaktadır.İlçelere ve köylere otobüs terminalinden ve ilimizin belli noktalarından kooperatif ve birlik araçları ile ulaşım mümkündür.

  • DEMİRYOLLARI

Burdur demiryolu ulaşımında bir uç nokta durumundadır.Yaz ve kış aylarında hareket saatleri düzenlenerek seferler yapılmaktadır. Burdur

 

TCDD Gar Müdürlüğü irtibat telefon numaraları : 0 248 233 19 30 (Yolcu) - 0 248 233 10 68 (Yük)

  • HAVAYOLLARI

İlimizde havaalanı olmadığı için ulaşım en yakın Süleyman Demirel Hava alanı 25 km. mesafede ve 130 km. mesafede bulunan Antalya hava alanları ile yapılmaktadır. THY İrtibat telefon numaraları ve adresleri:

 

GSA-AKİTA TURİZM

İSTASYON CAD. ÇAĞLAR APT. NO:55 ISPARTA

Tel: 246-223 35 90 246-233 76 06

 

İSTASYON THY BÜROSU

SÜLEYMAN DEMİREL HAVAALANI ISPARTA

Tel: 246-559 20 07

 

SATIŞ MD.

CUMHURİYET CAD.ÖZEL İDARE İŞHANI ALTI NO:1 07040 ANTALYA

Tel: 242-243 43 80

 

SANTRAL

Tel: 242-243 43 83 10 HAT PBX

 

ANTALYA İSTASYON BAŞMD.

Tel: 242-330 32 22 242-330 32 27

 

İSTASYON NÖBETÇİ MD.

Tel: 242-330 32 26 242-330 33 46

 

YOLCU HİZMETLERİ MD.

Tel: 242-330 33 80

 

HABERLEŞME MERKEZİ

Tel: 242-330 32 92

 

ANTALYA KARGO MD.

THY.ANTALYA KARGO MD.'Ü ANTALYA HAVAALANI C TERMİNALİ PK07010 HAVAALANI ANTALYA

Tel: 242-330 32 29KARGO REZERVASYON

Tel: 242-330 32 28 242-330 32 29

  • DENİZYOLLARI

En yakın deniz ulaşımı 120 km. mesafedeki Antalya Limanından yapılmaktadır.Türkiye Denizcilik İşletmeleri irtibat numaraları :ALANYA

Dolmataş Cad. Kanmaz Apt.

Tel: (242) 512 11 94

Fax: (242) 513 18 21ANTALYA

Akça Denizcilik Tic. Koll. Şti. Konyaaltı Cad. S. Gürsoy Apt. No: 40/19

Tel: (242) 241 11 20 - 241 26 30

Fax: (242) 247 50 95

 

Kaynak: Burdur Valiliği

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

68969buyukgx2.jpg...1800 Yıl Sonra Yeniden Akacak

Burdur'un Ağlasun ilçesinde bulunan Sagalassos Antik Kenti'ndeki yaklaşık bin 800 yıllık Antoninler

 

Çeşmesi'nin restorasyonunun 2010 yılında tamamlanacağı ve çeşmenin aktif hale getirileceği bildirildi.

 

Sagalassos Antik Kenti'ndeki restorasyon çalışması devam ediyor. Antik kentte bulunan yaklaşık 1800 yıllık Antoninler

 

Çeşmesi'nin restorasyonunu yürüten Mimari Restorasyon Uzmanı Semih Ercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada,

 

Aygaz'ın sponsorluğunda devam eden çalışmaların 2010 yılında tamamlanacağını belirtti.

 

 

Çeşmenin Sagalassos Antik Kenti'nin en görkemli yapılarından olduğunu belirten Ercan, çeşmenin tarihte yukarı agoraya

 

sosyal ve estetik bir bütünlük kazandırması amacıyla inşa edildiğini belirlediklerini anlattı.

 

Çeşmenin 10 metre yükseklikte ve 30 metre genişlikte olduğunu dile getiren Ercan, şöyle konuştu:

 

"Anıtsal çeşme, MS 500 yıllarında meydana gelen büyük depremden sonra yapıldığı sanılan kapsamlı bir onarımdan

 

geçmiş, yapıda bazı değişiklikler yapılarak kısmen yeniden inşa edilmiş. MS 650 yıllarında meydana gelen ikinci büyük

 

deprem, tüm şehirle beraber anıtsal çeşmeyi de yıkıp yerle bir etmiş.

 

 

Üzeri erozyon sonucu tamamen toprakla kapanmış olan görkemli çeşmenin kalıntıları 1994-1995 yıllarında Belçika Leuven

Katolik Üniversitesinden Kazı Başkanı Prof. Dr. Marc Waelkens tarafından yapılan kazılarla gün ışığına çıkartıldı.

 

Kazılar sonucunda yapının podyumunun halen ayakta olması ve yapı taşlarının, kırılıp parça parça olmasına karşın, büyük

çoğunluğunun mevcut ve çok iyi korunmuş bir durumda olması, anıtsal çeşmenin anastilosis tekniği kullanılarak yeniden

 

ayağa kaldırılmasını mümkün kıldı."

 

 

Antoninler'den yeni su akacak

 

Semih Ercan, depremde yıkılan anıtsal çeşmenin özgün elemanlarını kullanarak yapıyı ayağa kaldırmayı istediklerini,

 

mevcut su kaynağını da kullanarak çeşmeye özgün fonksiyonunu yeniden kazandırmak istediklerini dile getirdi.

 

Yapının çevresinde düzenlemeler yapılarak, anıtın çevresiyle uyumlu olmasını sağlayacaklarını belirten Ercan, "Yukarı

 

agora alanını suyu halen akan çeşmesi ve çevresindeki yapılarıyla yeniden canlandırmak, projenin uzun vadedeki esas

 

hedefidir" dedi.

 

Ercan, sözlerini şöyle tamamladı: "Binaya ait yaklaşık 3 bin 500 adet kırılmış parça birleştirilerek statik bütünlüğü olan ve

 

çoğunluğunda eksik kısımlar bulunan yaklaşık 400 bloka dönüştürülmüştür.

 

Yapının ve blokların dokümantasyonu ve mimari araştırmaların yanında, denemeler sonucunda blokların yapıdaki özgün

 

yerleri anlaşılmıştır.

 

Projenin ikinci aşamasına 2001 yılında, restorasyon ekibine taş ustalarının da katılımıyla başlanmıştır. Yapının tamamının

 

ayağa kaldırılmasıyla projenin ikinci aşamasının 2010 yılında tamamlanması öngörülmektedir.

 

Yapı bu haliyle sökülüp depreme karşı güçlendirilerek tekrar ayağa kaldırılacak."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

20080826071028aureliuslm1.jpg...Roma İmparatoru Burdur'dan Çıktı

Türkiye'de yapılan arkeolojik kazıda, Roma imparatorlarından Marcus Aurelius'un dev bir mermer heykeli bulundu.

 

Burdur'daki Sagalassos antik kentinde yapılan kazılarda dev heykelin baş kısmı dâhil olmak üzere bazı parçalarına

 

ulaşıldı.

 

Milattan sonra 161 ile 180 yılları arasında Roma'yı yöneten Aurelius, birbiri ardına Roma tahtına oturan Beş İyi

 

İmparator'dan sonuncusu sayılıyor.

 

Marcus Aurelius'un heykeli, kentteki Roma hamamının en büyük odasında yapılan kazılarda çıkarıldı.

 

Heykelin bir metre yükseklikteki baş kısmında, imparatorun karakteristik özelliklerinden büyükçe gözleri ve sakalı belirgin

bir şekilde tasvir edilmiş.

 

Heykelin bulunan bir başka parçası ise 1,5 metre uzunluğundaki kolu.

 

Marcus Aurelius'un son günleri, Oscar ödüllü Gladyatör adlı filme de konu olmuştu.

 

Marcus Aurelius, imparator olarak yaptıklarının yanı sıra, Stoa felsefesinin önemli temsilcilerinden de sayılıyor ve

 

yazılarıyla da tanınıyor.

 

Roma hamamının heykelin de bulunduğu kısmının 540 ve 620 yıllarında yaşanan iki depremde zarar gördüğü tahmin

 

ediliyor.

 

Burdur'un Ağlasun ilçesinde bulunan Sagalassos kenti, bir zamanlar bulunduğu bölgenin önemli bir merkeziydi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.