Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Türkiyenin en önemli sorunu nedir?


BlackCADY

Önerilen İletiler

geri kalmışlık, eğitimsizlik, siyasal ve ahlaki erozyon, toplumsal kaos, kutuplaşma, diye ard arda sıralayabileceğimiz pek çok mesele var, sizce Türkiye'nin en önemli sorunu nedir ve neden çözülememektedir?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 130
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Demokrasi Türkiye'nin tek sorunumudur?

evet uygulamada sorun var ancak asıl sorun bu değil

sorunlardan biride bürokrasidir ve kurumlar arası çatışmadır

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bence ülkemizin tek sorunu nedir diye sorulmalıydı bu soru tek sorun tahhammülsüzlük biz çok halktan oluşan bir milletiz ama hiçbirimiz maalesef bir birimize tahhammül edemiyoruz biri çıkıp kendi dilimi konuşacam dedğinde ona hemen yasaklar engeller koyuyoruz hatta bazılarımız onu yok etmeyi düşünüyorlar oysa uzlaşı ve demokratik yollarla düşüncelerimzi ortaya koymalıyız eğer farklı düşünüyorsan demokrasi var düşünceni ortaya koyarsın eğer halkçada uygunsa çıkarsın hükümete kendi dediğini arkanda halk desteğiyle ve demokrasiyle yaparsın asarım keserim demekle olmaz işte sorunuz bence bu...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'nin pek çok sorunu var yukarıda sıralananlar bu sorunlardan bazıları bende katılıyorum bu görüşlere, birde Türkiye insanının önemli bir sorunu var aynı hatayı sürekli tekrar etmek, bir kısım sahtekarın oyuncağı olmak gibi.

 

İnsanların en tehlikelisi açık sözlü olmayanları, onlar zaman zaman ortaya çıkıyorlar ve insanların duygularını sömürerek kendi çıkarlarına taraftar buluyorlar. Türkiye'de bugün en büyük sorun Kemalizm düşmanlarıdır, (teröristler ve yeşil devrimciler) teslimiyetçi, Ab'ci, antilaik, anticumhuriyetçi, takiyeci *********. Onlar birgün gelecek ve çıktıkları ******** geri dönecekler. Taki yeniden uygun ortam bulup halkın içine fesat karıştıracakları güne kadar orada kalacaklar ama malesef insanlık onlardan ebediyen kurtulamıyor bir virüs gibi ilacı görünce kaybolacaklar vücut zayıf düşünce yeniden hortlayacaklar. Ama Allah'a şükür bu virüslerin ilaçlarıda mevcut. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TÜRKİYE'nin en büyük sorunu kürt sorunudur ortaya bir çözüm konumadığı için her alanda ülkemiz acı çekiyor iç ve dış borç işsizlik demokrasi ayıpları hep KÜRT sorunuyla eştir çünkü enfazla bu olay ülkemize zarar vermiştir bölgedeki çatışmalarda harcanan silah mühimmat askeri diğer giderler olmasa bugün türkiyenin hiçbir dış borcu olmazdı belkide başkalarına borç verirdi sosyal hayattaki olumsuzlukları söylemiyorum bile hergün tv'lerde taraflıda olsalar izliyoruz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

geri kalmışlık, eğitimsizlik, siyasal ve ahlaki erozyon, toplumsal kaos, kutuplaşma, diye ard arda sıralayabileceğimiz pek çok mesele var, sizce Türkiye'nin en önemli sorunu nedir ve neden çözülememektedir?

 

'moderleşme' diyebiliriz.

 

ya da modernleşememe de diyebiliriz.

 

:blushing:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

geri kalmışlık, eğitimsizlik, siyasal ve ahlaki erozyon, toplumsal kaos, kutuplaşma, diye ard arda sıralayabileceğimiz pek çok mesele var, sizce Türkiye'nin en önemli sorunu nedir ve neden çözülememektedir?

 

Bana göre bir Yurtdaş olarak emperyalizmin hukuk,kültür,maliye ve savunma gibi milletlerin ulusal direnç dinamiklerinin bir bir çökertildiği ve ulus devlet yapılanmalarını tek tek yok etmek gayesi bugün açıkca ortada iken birtakım şeylerin çözülmesini beklemek sözüm ona bence biraz safdillik olur diye düşünüyorum sevgili BlackCADY...

Çünkü ülkemizde maalesef yıllardır sorun çözmek yerine birçok sorun üretilmekte ve bunun da tek sebebi belli,

Çapsız politikacılar...

Çıkar peşinde koşan milletvekilleri...

Polikitaya alet olmuş ve tahrikat, siyaset ve ticaret ücgenine sıkışmış halk yığınları ve dinsel sömürgeciler...

Geleceğe yönelik projelerini üretilememesi...

Toplumsal bilinç ve eğitim yerine öbür dünyacı yaklaşım...

Kara para cenneti olmamızdan dolayı yapılamayan yatırım ve sanayi gelişme...

Rant ekonomisi...

vs. vs. vs..

Durum böyleyken hani bir yazarımız bir şiirinde korkuluktan bahsediyordu...

'Hiçbirşey yapamazsakta açalım kollarımızı, korkuluk olalım!' diye...

Ya da...

"Yine kazanırız"Dizelerin kime ait olduğunu hatırlatmama gerek yok...

Bugün meydanlarda, alanlarda, demokratik örgütlenmede, katılımcılık ve duyarlılıklarda Korkuluk dahi olamıyoruz...

Tek çözüm bunu görebilmek ve gereğini yerine getirebilme bilincinda olan vatandaşların sayısını hızla çoğalmasındadır diye döşünüyorum...

Sevgiler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

'moderleşme' diyebiliriz.

 

ya da modernleşememe de diyebiliriz.

 

:blushing:

 

Modernleşememe de faktör nedir?

 

En büyük sorunumuz Atatürk'ü layıkıyla anlayamamaktır onu tanımamaktır.

 

ve bence Türkiye'nin sorunlarından biride fikir üretememesidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Modernleşememe de faktör nedir?

 

En büyük sorunumuz Atatürk'ü layıkıyla anlayamamaktır onu tanımamaktır.

 

ve bence Türkiye'nin sorunlarından biride fikir üretememesidir.

 

 

tırnak içindeki modernleşme en temel sorunların kaynagını oluşturuyor olabilir, lakin bu daha çok küresel anlamda.

 

Türkiyede ise modernligin ifade ettigi kalıpların en geniş anlamında içselleştirilememesi sorunların kaynagı.

(birey ve devlet planında)

lümpen bir batılılaşma macerasından başka birşey beklemek saf dillik olurdu.

( tabi bunda modernligi içsel anlamda özümsemiş insanları istisna tutmak lazım)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

modernizmin uygulamada vardığı noktayı kastediyorsanız haklı sayılırsınız.

öyle ise modernizmi tanımlamak gerekir ve Türkiye'nin reforma gitmesi gerekir.

 

Kültürel anlamda modernizm, 19. yüzyılda geleneksel anlamdaki edebi, sanatsal, sosyal organizasyon ve gündelik yaşamın geçerliliğini yitirdiği fikriyle ortaya çıkmıştır.

 

kültürel, siyasal, endüstriyel, bilimsel alanlarda yenilenme ve modernleşme şart.

 

Modern kelimesinin en yaygın kullanımı yeninin ya da yakın zamanın anlatımıdır. İster olumlu ister olumsuz değerlendirilsin, gündelik yaşamda ve kültürde modaya uygun tutumlara modern denilir.

 

Aslında modern radikal bir değişmeden sonra ortaya çıkanı adlandırır ve insana olduğu kadar insanın ürettiği her türlü yapay çevreye de uygulanır. Yani modernite önce insanı sonra ise insanın üretimini değiştirir. Modern olmak artık düne ait olmayan ve başka yöntemlerle ele alınması gereken bir dünyada yaşamak demektir.

 

Yeni bir dünya görüşüne apansız geçilmez. Bu alt üst oluşu öncelikle fizik başlatmıştır. Moderniteye geçişi belirleyen dört devrim, bilimsel, siyasal, kültürel, endüstriyel devrimlerdir. Bunlardan her biri aşamalar ihtiva eder; her bir alanda az yada çok modern olunabilir. Öte yandan hiç de diğer devrimleri içselleştirmeden bir ya da birçok devrimi gerçekleştirmek mümkündür.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

modernizim bir alt üst oluştur insanlık tarihinde

geleneksel dünya ile yollarını ayırmasını ve büyük bir kırılmayı ifade eder modernizim.

insan düşüncesinde büyük çaplı degişimleri ifade eder.

 

kimi geleneksel kabulleri onaylaması bir kabul ediş degil sadece 'zararsız oldugundandır: zaten dogasınada aykırıdır geleneksel kabuller.

 

kırılmanın niteliginden ziyade niceligi bir hakikatdir ve dünya geri dönüşü mümkün kılmaz geleneksel kabullere.

niceliksel degişimleri hepimiz hücrelerimize kadar hissediyoruz.

kırılmanın niteligini tartışmak ise özgürlügümüz geregidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

elbette modernizme bakışımız geleneksel yaklaşımlarımızı etkiler ve geleneksel bakışlarımızda modernleşmeyi etkiler. İnsan gelişmeden yaşayamaz, buna karşı direnç göstersede geleneklere bağlılığı aslında boşluğa düşmekten korkmasından. Yani geçmişte öğrendiklerimiz, yeni öğreneceklerimize engeldir. Bunlar bizim insanımızda fazlasıyla var.

 

Gelenekçi bir toplumuz doğru yanlış bunu irdelemekten korkuyoruz. Her anlamda öğrendiğimiz bilgilerin yanlışlığını sorgulayacak kadar cesurda değiliz. İşte modernizme bakışımızda bizi tutan faktörlerden biride bu.

 

Batı bunu 19. YY'da aştı, gelenekçiliğini terk etti ve yenilikçi oldu o yüzden şuan bizden ilerideler. Kültürel farklılıklarımız olmasına karşın aslında bizim de bunu aşacağımızı düşünüyorum. Hatta batı kadar dejenere olmadan. Çünkü çok köklü bir medeni tarihimiz var yani batı medeniyetinden çok daha eski ve düşüncesel anlamda onlardan farklı olduğumuz için modernleşmede aşamaları daha kolay kat edeceğimize inanıyorum.

 

Bunun için bilimsel, siyasal, endüstriyel ve kültürel anlamda modernleşmek için eğitim köklü olmalı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir güzel sıralamışsın ama ayrıntıyı atlamışsın.

Türkiyenin tek sorunu vardır.

D E M O K R A S İ

İşte biz bunu bilmiyoruz ve bilmediğimiz bu şeye karşı da müthiş gıcığız.

:stuart:

Demokrasi demokrasi,nedir demokrasi?Demokrasi hersey demek degildir.Bir ülkeyi batiranda güclendirende demokrasidir.Halkin direk olarak denetleme gücü olmadigi sadece 5 yilda bir kendini yönetenleri secebilme demokrasisi bir ülkenin siyasi rejiminide degistirebilir.Demokrasi yok dediginiz Türkiyede maalesef halkin ücte birinin oylari ile mecliste cogunluk saglamis olan bir parti ülkedeki siyasi rejimi demontajla mesguldür.Karsi cikanlari demokratik olmamakla suclayanlar ise sanirim bu demokrasi oyunundan hosnut olanlardir.Demokrasi yok diyorsunuz ama ülkeyi yönetenler aksini iddia ediyor.halk bizi secti bizde demokratik hakkimizi kullaniyoruz diyorlar.Ozaman Türkiyede demokrasi yok diyemezsiniz.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

geri kalmışlık, eğitimsizlik, siyasal ve ahlaki erozyon, toplumsal kaos, kutuplaşma, diye ard arda sıralayabileceğimiz pek çok mesele var, sizce Türkiye'nin en önemli sorunu nedir ve neden çözülememektedir?

Ağar sırtından hançerlendi 28 Nisan 2007

Saygı Öztürk yazıyor

Mehmet Ağar, Cumhurbaşkanlığı seçimine katılmayacağını açıkladığı basın toplantısında, yanında oturan iki milletvekilinin genel kurul salonuna gitmesi karşısında şoke oldu. Ümmet Kandoğan'ı Genel Kurul'a girmemesi için ikna için giden Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan da salona girdi.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Cumhurbaşkanlığı seçimine katılmayacaklarını TBMM'inde düzenlediği basın toplantısında açıkladıktan 5 dakika sonra yanında oturan iki milletvekilini genel kurul salonunda olduğunu görünce tam anlamıyla şoke oldu.Yanında bulunanlara "Sırtımdan hançerlenmiş gibiyim" diyen Mehmet Ağar, Meclis'ten ayrılıp Genel Kurul'daki gelişmeleri parti genel markezindeki odasında bulunan televizyondan izledi.

 

Evet para tatlidir para ,.,Herkes ciftci olamaz,.BU ÜLKENIN VATANDASI HIC OLAMAZ ,,,Asil sorun yukardaki bu sorun ,.,Bunlarmi Halkimizin ,,Egitim Düzeyini yükseltecek,.,

BU CIRKIN INSANLAR SIYASETIN ETRAFINI TERK ETMEDIGI MÜTDETCE VEYA ETTIRILMEDIGI MÜDTEDCE HIC BIR SORUNUN CÖZÜMÜ YOKTUR.,.,,.

Sayin Mehmet Agar ,,,,hancerlenmis,.sirtindan para icinmi,,,yoksa görev askimi,, yoksa dolandirici ruhumu harekete gecti Arkadasin

Acaba bunlar Topluca bir araya geldiklerinde para icin kimleri sirtindan Hancerliyor,..,Oda ayri bir soru.,,

AMAN ÜLKEMIZ OLMASINDA,,!!! ,,, HALKIMIZ OLSUN ,,Halkimizin ne önemi var

kuzudur onlar kuzu,.,,Sayin Mehmet Agarada gecmis olsun,.,

Ah susurluk Ah ,.,NE GÜNLERE KALDIK YA .,.,,

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'ni en büyük sorunu bölünme tehlikesi daha dogrusu olasiligidir.Bu gercek simdiye kadar gercek bir sekilde dile getirilmedi,ucundan kenarindan kus gagalamasi gibi deginilip hasir altina itildi.Türkiye Dis politikasini degistirmezse parcalanmasi kacinilmazdir.Dis politikanin degismesi icinde Türkiyedeki oligarsinin safdisi edilmesi sarttir.

AB ve ABD nin Askerle kavgasinin altinda yatan gerekce TSK nin Türkiye'nin parcalanma sürecini baltalamasidir.Yani TSK eger Türkiyedeki oligarsinin eline gecerse Türkiyenin parcalanmasida artik an meselesi olacaktir.Iste 2002 de MGK Genel sekreteri Tuncer Kilinc tarafindan ve 12 Nisandada Yasar Büyükanit tarafindan isaret edilen olay budur yani Türkiyedeki oligarsinin tasviye edilmesi bu olmadigi taktirde Türkiye parcalanacaktir gercegi.

Genelkurmaya bildiri icin ates püskürenler büyük bir haksizlik icindedirler.Siyasi tepkileriden bahsetmiyorum.Burada forumlarda veya bazi gazete yazarlarinin Demokrasi ugruna hersey feda anlaminda yaklasimlarindan bahsediyorum.Genelkurmay birilerinin kuyruguna cok fena basmistir.Dis güclere kuyrukluk görevi yapanlarin kuyruklarina basilmistir.Iyi olmustur belki Türkiye icin hayirli olacaktir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Değer yoksunluğu

 

Görmek çok kolay; batı batı diye ağladıkları o batının ilimdeki; kültüründeki disiplini göremediler; şimdilerdeki bozulmanın da değer yozlaşmasıyla olduğunu anlayamadılar...

 

Evet yozlaşıyorlar; bunu göremeyen "bazı" kesimlerimiz hala bunu görmeyip bizim değerlerimizi de yozlaştırmaya çalışadursun; onlar da gelecek için sıkıntıya düşmüş durumdalar...

 

İşte Türkiye'ye bunu görebilenler gerek; ahlak gerek; değerler, gerçek değerler gerek...

 

Boğaza karşı içkisini yudumlayıp halk için boş sloganlar atanlar değil; koltuğu için bi ölmediği kalanlar değil; başka bir grubu farkedip sadece çıkarlarını korumaya çalışanlar değil...

 

Onlar kendilerini tüketiyorlar; biz de bunu yapmayalım...

 

İşte Türkiye'nin sorunu budur...

 

Bu aşılmadıkça özgürlük de otorite de laçkalaşır; çıkarları zedelenen silah sahibine koşar; ülkedeki tüm bilimsel çalışmalar dış ortaklarla yapılmak zorunda olur; yanı başımızdaki terör bitmez; hemen altımızdaki hazineler çıkarılıp, pazarlanamaz...

 

Ve daha bir sürü şey........

 

:zorro:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...
elbette modernizme bakışımız geleneksel yaklaşımlarımızı etkiler ve geleneksel bakışlarımızda modernleşmeyi etkiler. İnsan gelişmeden yaşayamaz, buna karşı direnç göstersede geleneklere bağlılığı aslında boşluğa düşmekten korkmasından. Yani geçmişte öğrendiklerimiz, yeni öğreneceklerimize engeldir. Bunlar bizim insanımızda fazlasıyla var.

 

Gelenekçi bir toplumuz doğru yanlış bunu irdelemekten korkuyoruz. Her anlamda öğrendiğimiz bilgilerin yanlışlığını sorgulayacak kadar cesurda değiliz. İşte modernizme bakışımızda bizi tutan faktörlerden biride bu.

 

Batı bunu 19. YY'da aştı, gelenekçiliğini terk etti ve yenilikçi oldu o yüzden şuan bizden ilerideler. Kültürel farklılıklarımız olmasına karşın aslında bizim de bunu aşacağımızı düşünüyorum. Hatta batı kadar dejenere olmadan. Çünkü çok köklü bir medeni tarihimiz var yani batı medeniyetinden çok daha eski ve düşüncesel anlamda onlardan farklı olduğumuz için modernleşmede aşamaları daha kolay kat edeceğimize inanıyorum.

 

Bunun için bilimsel, siyasal, endüstriyel ve kültürel anlamda modernleşmek için eğitim köklü olmalı.

AHLAKİ EĞİTİM VE BİLİMSEL EĞİTİM BİTERSE!

turkıyenın sorunu sudur,turkıyenın sorunu budur:) tum bahsettıklerınızın aslında EĞİTİMLE ALakalı olduğunu görmuyormuyuz...turkıyenın sorunu eğitimsizlık bile deeıldir...KASITLI YANLIŞ EĞİTİMDİR... AİLELERCE çocuklarımızın genclerımızın özgür düşünce ile eğitilmemesidir....onlara verılen eğitimde manevi değerlerin verilmemesidir...bu eğitim tabıkı ailede baslar...onları ÖZGÜN RUHLAR olarak deil de köle ruhlar olarak eğitilmesidir...onlara Atatürkçü düşüncenin tüm ülkeyi bir çatı altında birleştırenn ve hatta tum dunyayı barışça bır çatı altında birleştiren yurtta sulh cıhanda sulh felsefesinden uzak eğitilmsi...onlara bilimsel eğitimin deil ezberci eğitım verlmesidir...OKULLARDA fizik derslerinin vs. turkce dusunen beyınlere ingilizce öğretilerek,genclerın sudan cıkmıs balıga cevrılerek, onların saygın bılım adamları olarak yetısmesının engellenmesıdır...HERSEYDEN ONEMLISI HAKKINI ARAMAKTAN YOKSUN PASIF GENCELER OLARAK EĞİTİLMESİDİR...MEDYA tarafından televole genclıgı olarak eğitilmesidir ve de uyuşturulmasıdır...

 

kısası kendi ailelerimiz,kendi okullarımız,kendi medyamız ve daha kimler kimler tarafından gençlerimize eğitim tecavüzü yapılmasındandır....

 

daha 18 . yuzyılda özgür ve devrımcı ruhlarıyla haklarını arayan avrupa mılletlerının zıhınlerıne 200 yıl sonra bıle sahıp olamayısımız...taklitlerımızden sakının cumlesıne ınat dunyadakı herturlu seyı bunyemıze uyup uymadıgına bakmaksızın taklıt etmeye calısmamız...ve elııze yuzumuze bulastırmamız...kendı ÖZGÜN RUHUMUZU (Atatürkçü ruh) oluşturamamamız...ve herseyden onemlısı ülkenın bu sekılde eğitilen hain ellere kalması MAALESEF:(

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kısacası eğitim tecavüzü.......

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Amerika'ya özeneceksek onların bilime ve eğitime verdikleri öneme özenmeliyiz. Biz teknolojiyi satın alan olmaya devam ettiğimiz sürece ve kendi markalarımızı üretmediğimiz sürece, kendi geleceğimizi üretim üzerine kurmayacak tükettiğimiz gibi tükeneceğiz.

 

Rusya ay'a üs kurmaya hazırlanıyor, Amerika geliştirdiği uzay bilimiyle (ki bu uğurda ciddi bütçeler ayırıyor) evrenin sırlarını çözüyor biz ağzımız bi karış açık vay be demekten başka bi halt edemiyoruz. tartıştığımız konular bulunduğumuz noktayı işaret ediyor. biz lokmayız yutulmamak için çabalıyoruz bundan kurtulmadıkça gelişme falan rüyada bile göremeyiz. <_<

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Temel sorun ekonomidir. Tabi bir döngüdür bu birbirine bağlı tanelerden oluşan.

 

Demokrasi, eğitim, insan hakları gibi tüm kalemler ülkenin ekonomik gelişkinlik düzeyiyle birebir alakalıdır. Bir ülke ekonomik yönden geliştikçe bu alanlarda daha rahat özgürlükçü olabilir. Çünkü mutlu insanlar arasında devlet aygıtını tehdit edecek hareketler taraftar bulamaz. Yani köpeksiz köyde değneksiz dolaşabilirsiniz. Ve devleti içte korumak için var olan uygulamalar, kanunlar artık bir gereklilik olmaktan çıkar. Ekonomik yönden güçlü bir ülke daha kaliteli ve daha bilimsel bir eğitim sistemine sahip olabilir ancak.

 

Ancak madalyonun öbür yüzü. Eğitim olmadanda bir devlet ne kadar gelişkin olabilir ekonomik anlamda. Eğer arap ülkeleri gibi üretime değilde var olan doğal kaynakların pazarlamasına dayalı bir ekonominiz yoksa. İşgücünü nitelikli hale getirecek, ülkeyi ekonomik gelişmenin temel noktalarından olan bilim alanında gelişkin bir hale nasıl getireceksiniz gelişmiş bir eğitim sistemi olmadan.

 

Teknokrasi istemiyorsanız. Demokrasi gelişmeden, gelişkin bir eğitim sistemine nasıl sahip olacaksınız.

 

Ha baskıcı bir rejimlede sağlam bir eğitim sistemine sahip olabilirsiniz. Ancak bu eğitim sisteminizin ekonominizin gelişmesine bir fayda getireceği anlamına gelmez. Zira eğitim sisteminin işgücü niteliğine olan yansıması gerçekleşmez ve eğitimli kadrolar beyingöçü olarak ülkeyi terkeder.

 

Yani bu kalemler hepsi birbirine bağlı bir döngü içinde olan kalemlerdir. Ülkenin temel sorunu buradadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.