Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Beyin mi düşünüyor, Ruh mu?


Tengeriin boşig

Önerilen İletiler

Beyin muhtelif tip hücrelerden kuruludur,bunlarin bir kismi elektrokiya islemleri yapar,bir kismi kompüter gibi etki ve tepkileri düzenler.Bir kisim hücreler hizmetci hücrelerdir,asil sinir sistemi hücrelerine besin hazirlar.Onlarin aertiklarini kana atarlar. (politika)

 

beyin bu işe mi yarar ?

 

 

Maddecilerin bütün gayretine ragmen bilinc ve zeka bir merkeze yerlestirilmis degildir. (politika)

 

böyle düşünmemizi sağlayacak bir örnek var mı ?

 

Bunlarin elektromanyetik bir birikim olacagini söyleyenlere karsi ünlü fizyoloji alimi Prof.Filkenstein:*Zeka kendini kavrayamaz,cünkü onuda cözebilen bir baska zekaya gerek vardir bu<sonsuza dek sürer gider.*demistir.

 

Beyin(yani insanın algılama ve değerlendirme merkezi) kendi kendini kavramıştır, kendi yapısını çözmüştür, DNA sını bile çözmüştür, temir etmektedir beceremedikleri ilede uğraşmaktadır. Yani zeka kendi kendini kavramıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 155
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bakınız çok güzel bir örnek vardır bu konu ile ilgili ancak internette bulamadım ne yazık ki ve bulan olursa buraya alıntılamasını önemle rica edeceğim.

 

Bu gerçektir ve hasta neredeyse bir kobay olarak kullanılmıştır bu sırada. Aslında durumu bir ilk olduğu için böyle olmuştur.

 

Kişi bir kaza geçiriyor ve beyni hasar görüyor. Daha sonra beynin fonksiyonları ile ilgili olarak bu adamın sağ lobu ile sol lobunun bağıntılarını kesiyorlar. Nedenini hatırlamıyorum ancak bunu yapmışlardı. Daha sonra adamın sol gözüne televizyon ekranından bir komut veriyorlar, sağ gözüne de başka bir komut veriyorlar. Ve adamın yaptığı hareketler öyle ki Sağ Lob (beynin Sol lobunun hükmettiği yer), Sol lobun bedenin sağ tarafı ile yaptığı hareketin farkında değil. Yani mesela diyelim ki "Sol Lob" hangi görevle ilgili ile o görev ile ilgili bir komut veriliyor. Sağ lob'a da yine kendi yapabildiği görev ile ilgili bir komut veriliyor. Kısaca demek istediğim: Adam artık iki beyinli bir adam olarak yaşıyor... Sağ lob ile Sol lobun edindiği bilgileri birleştirip sentezleyemiyor yani düşünemiyor. Aralarında bir bağ kuramıyor, sinapslar oluşturamıyor.

 

Bu haberi çok aradım ama bulamadım. Lakin bu deney ya da tedavi kesinlikle gerçektir. Rastlamıştım buna ve çok ilgimi çekmişti.

 

Ayrıca insanın beyninin %100'ünü kullandığı ispatlanmıştır. Yani "Aynştayn beyninin %10'unu kullanıyormuş" gibi bir şey yoktur. İnsan beynini tümüyle kullanmaktadır. Düşünme gücü anladığım kadarıyla kurulan Sinaps Bağlarının kuvvetli bağlanıp bağlanamamasına bağlıdır.

 

Mesela ileri derecede Alzheimer hastalarında öyle semptomlar görülürkü. Adam mesela, karısının ölüm haberini her sabah yeniden öğrenir. Yani her sabah karısının öldüğünü ilk defa duyar.

 

Şimdi burada düşünen ruh olsaydı bu durum mümkün olabilirmiydi.

 

Sayın Cyrano'nun bu iletisi görünce aklıma geldi ve yine bir filmden örnek vereyim ve mutlaka izleyin bence: Akıl Defteri/Memento" diye bir film var. Adamın karısını öldürüyorlar ve adam her sabah uyandığında o anı yaşayarak uyanıyor. 15 dakika sonra adam birden bire tekrar o ana geri dönüyor ve her şey yeni baştan başlıyor... 15 dakika sonra yine... 15 dakika sonra yine... Yani adam karısının öldürüldüğü ve kendi beyninin zarar gördüğü o an ile 15 dakika arasına sıkışmış halde yaşıyor hep. "İlk 50 öpücük" adlı filmde de bu anlatılıyor. Konunun kahramanı olan kadından ziyade, filmde gittikleri beyin hastalıkları merkezinde "10 saniye Joe" diye bir adam var, adam 10 saniye sonra her şeyi unutuyor ve tekrar tekrar aynı soruları sorup duruyor. Çok komikti...

 

Ben Ruh'un düşünebildiğine inanmıyorum kısacası.

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu haberi çok aradım ama bulamadım. Lakin bu deney ya da tedavi kesinlikle gerçektir. Rastlamıştım buna ve çok ilgimi çekmişti.

 

evet bende böyle bir yazı okumuştum ve çok ilginç gerçekler ulaşılmıştı, ama nerden buluruzki olayın adınıda bilmiyoruzki internetten bakalım.

 

Ayrıca insanın beyninin %100'ünü kullandığı ispatlanmıştır. Yani "Aynştayn beyninin %10'unu kullanıyormuş" gibi bir şey yoktur. İnsan beynini tümüyle kullanmaktadır. Düşünme gücü anladığım kadarıyla kurulan Sinaps Bağlarının kuvvetli bağlanıp bağlanamamasına bağlıdır.

 

Bencede insan beyninin büyük bir bölümünü kullanıyor, araştırmalar bunu gösteriyor

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Boşig arkadaşımızın açmış olduğu başlık ciddi bir

 

Beyinde aynı şekilde herhangi bir kaynaktan gelen verileri, sinir vasıtalarıyla gerekli yerlere göndermektedir..

Pc de monütöre gelen görüntüyü yada hopörlörlere gelen sesi algılayan ikinci bir mekanizma olması lazımki, o veriler son yerine ulaşılıp değerlendirilsin..

Beyindede bu veriler son karar noktasında toplanmalıdırki, düşünce dediğimiz olay meydana gelsin..

Evet ben bu son karar noktasına ruh diyorum..

Siz ne diyorsunuz..?

Saygılar..

 

O zaman hayvanlardada ruh vardır dememiz gerekir. Çünkü bu süreç hayvanlardada aynı şekilde gerçekleşmektedir.

 

Bizden farkları mantık yürütememeleridir. Beyinleri daha az gelişkin olduğu için.

 

Ama onlardada tüm veriler bir merkeze iletilir. Senin dediğine göre Beynin verileri ilettiği son nokta eğer Ruh ise. O zaman bu mantık yürütme sadece insanların değil hayvanlarında ruhu olduğu sonucuna varır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazı çok uzun tamamını alıntılamadım.Bana göre beyin rutin çalışan bir makine gibidir,buna göre bu makinenin çalışmasını sağlayan bir enerji akımı var oda ruh,düşünende hissedende yaşayanda ruhtur.

 

Ben bu iddiamın sonuna kadar arkasındayım,beyin bir organdır diğer organlarımız hemen her organımız hayati önem taşır herhangi beyinsel bir hastalık sonucunda düşünme yetisini kaybeden insan olduğu gibi beyninde herhangi bir sorun olmadığı halde akılsız insanları nasıl açıklayacaksınız?mesela şizofrenleri ele alalım beyinde bir sorunmu var?Yok ama hastadır üstelik bazılarını normal insanlardan ayırt bile edemeyiz.

Şizofreni işlevselliğin önemli derecede bozulduğu, duygu, düşünce ve davranış bozukluklarının görüldüğü gerçeklikle uyuşmayan bulgularla belirli nedenleri bilinmeyen bir bozukluktur.Yani ruhsal bir hastalıktır,ve yine aynı soru burdada karşımıza çıkıyor beyinmi düşünüyor ruhmu?

Gelelim Alzheimer hastalığına.....

Alzheimer hastalığı beynin düşünme, hafıza ve dil bölümlerini etkiler. Hastalığın başlangıcı sinsidir ve yıkım genellikle yavaştır. Günümüzde hastalığın sebebi bilinmemekte ve şifası bulunmamaktadır.

Günümüzde Alzheimer hastalığının sebepleri bilinmemektedir. Ancak, Alzheimer hastalığına sebebiyet vermeyen hususlar bellidir. Alzheimer hastalığı:

Damar sertleşmesi yüzünden ortaya çıkmaz

Beynin normalden az ya da fazla kullanılması yüzünden ortaya çıkmaz

Cinsel yolla bulaşan hastalıklara bağlı değildir

Enfeksiyon sonucu oluşmaz

Yaşlılık yüzünden oluşmaz, yaşlanma sürecinin doğal bir parçası değildir

Alüminyum ya da diğer metallere maruz kalınması yüzünden gelişmez

 

Görüldüğü üzere sebeb belli değil,yani beyinde şöyle bir sorun var düzeltebiliriz gibi bir durum söz konusu değil.

 

Ne demiştim ben daha önce beyin rutin çalışan bir makinedir.Makine arızalanabilir sorunu bulursanız arızayı giderebilirsiniz sorunu bulamazsanız arıza orda kalır ve gün geçtikçe büyür sonunda makine önemli derecede işlevini yitirir fakat enerji akımı devam ettiği sürece arızalıda olsa çalışmaya devam eder.Ve bence tıpta tanısı konulamayan hastalıkların asıl sorunu ruhani olmalarıdır"sağlam kafa sağlam vucutta bulunur"sözü boşa söylenmiş bir söz değildir.

 

Tengeriin,hiç bir insan beynini %100 kullanamaz zaten bilirsin tıpta %100 diye bir tabir yoktur.

Mesela ben geçen yeni birşey öğrendim kuzenim kalp krizi geçirdi doktorun bize son durum olarak yaptığı açıklama "biz normal insanlar kalbimizin%65 ini kullanabiliyoruz sizin hastanız bundan sonra kalbinin %40 ını kullabilecek"

Bana göre vucutta ki herhangi bir organ hasar gördüğü zaman düşünceler olumsuz yönde etkileniyor,yani kişinin düşüncelerinin bozulması yada değişmesi için illa beyinde bir sorun olması gerekmiyor..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu sorunun cevabı görecelidir, beyin düşünmemizi ve vücudumuzun diğer organlarını kontrol etmemizi sağlayan önemli bir organdır. yani bana göre düşünebilen beyindir ama beyinin işlevini görebilmesinin koşulları vardır. o koşullardan biri zarar görürse beyin çalışması ve düşünce üretmesi sekteye uğrar. Ruh bedenin enerji kaynağıdır, beynin çalışmasını da sağlayan bedenin aküsüdür bir yerde. biri enerji diğeri maddesel organik kompitür. biri olmadan diğeri olmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ruh bedenin enerji kaynağıdır, beynin çalışmasını da sağlayan bedenin aküsüdür bir yerde. (Keskin Kalem)

 

böyle bir kanıya hangi deneyle veya dayanakla vardın ?

 

beyin düşünmemizi ve vücudumuzun diğer organlarını kontrol etmemizi sağlayan önemli bir organdır

 

demekki beyin herşeyimizdir

 

kalbimi böbreğimi dalağımı ciğerimi değiştirirsiniz ve yaşamaya devam ederim aynı akılla ve düşünceyle normal şekilde

 

ama beynimi zarara ziyana uğratırsanız ben, ben olamam artık

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tengeriin,hiç bir insan beynini %100 kullanamaz zaten bilirsin tıpta %100 diye bir tabir yoktur.

 

Aksine insan beynini tümüyle kullanıyor. Beynin hiç bir kısmı için kullanılmıyor diyemeyiz, çünkü her bölümünün ayrı ayrı görevleri var, özellikleri var.

 

Beynin % olarak belli bir kısmının kullanılması iddiası 100yıl kadar önce ortaya atılmış bir iddiadır.

 

Aynştayn'ın ise beynini %10unu kullandığı iddiası şundan kaynaklanıyor: Adını hatırlayamadığım bir bilim adamı, farelerin beyini üzerinde bir araştırma yapıyor. Bir farenin beyninin %90ını alıyor. Fare Beyninin %10u ile kalıyor. Tabi ki bir çok fonksiyonu yerine getiremeyen fare %10luk bir beyinle yarım yamalak yaşıyor. Sonra Aynştayn'a bir gazeteci "Siz beyninizin kaçta kaçını kullanıyorsunuz?" diye bir doru doruyor. O günlerde bu deney revaçta olduğu için de şöyle cevap veriyor "%10undan fazlasını kullandığım kesin..."

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ruh bedenin enerji kaynağıdır, beynin çalışmasını da sağlayan bedenin aküsüdür bir yerde. biri enerji diğeri maddesel organik kompitür. biri olmadan diğeri olmaz.

 

Bizim bildiğimiz, bedenin enerji kaynağı, yine maddedir: Su, hava, domates, armut, kebap vs. vs..

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bizim bildiğimiz, bedenin enerji kaynağı, yine maddedir: Su, hava, domates, armut, kebap vs. vs..

 

Saygılar.

 

Su, Hava, Domates, Armut, kepap, enerji üretir tamam'da acaba düşünür,fikir üretirlermi birde acaba ölü bir kişiye bu sayılan enerji maddeleri (armut) filan vs,vs ne etki eder yani canlandırırmı enerji verirmi ölü bir kişi neden nefes almaz ve yahut ona hava pompalasalar ne olur vs,vs.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben Ruh'un düşünebildiğine inanmıyorum kısacası.

 

:clover:Aklın yolu birdir sevgili dostum.

 

Böyle bir konu açarak, önemli bir katkı yaptığın için teşekkürederim.

 

Benim açtığım "madde düşünebilir mi" konusunu, neden "insan neyle düşünür" konusuna getirmediğimin nedenini açıklayayım sana.

 

Bizim için hiçbirşeyde ruh diye birşey yok.

 

İnanan arkadaşlarımız için insanda ruh var.

İnsan mevzu olunca tartışmayı en sonunda getirecekleri yer şudur: "Yani cansız ve bilinçsiz moleküller, atomlar, nöronlar mı düşünüyor?"

 

Bunu daha önceki tartışmalarımdan bildiğim için konuyu doğrudan insanı geçerek "ruhu var" demelerine imkan olmayan bilgisayara getirdim.

 

Burada varılacak sonuç da, yine sizi o soruya götürecek: Madde düşünebilir mi?

 

Her madde kendi işlevini gördüğü zaman, ortaya bilinçliymiş gibi muhakeme eden, düşünen, karar veren bir "madde topluluğu" ortaya çıkar.

 

Her madde tek tek düşünemez. Ama "madde topluluğu bilinçliymiş gibi hareket edebilir".

 

Neden yazın kar yağmaz da kışın yağar? Bilinçlimi bu "yağış" mekanizması?

 

Bilinçli değil. Ama binlerce bilinçsiz molekül biraraya gelerek bilinçli imiş gibi gözüken bir hareket sergiliyorlar.

 

Tek başına hiçbir madde bilinçlidir diyemeyiz.

Ancak her maddenin bilinçsizce yaptığı hareketler toplamı dışarıdan bilinçli hareket olarak görünür.

 

Bilgisayarda her parça tek başına bir metal, plastik ve elektrik yığınıdır.

Ama bu bilinçsiz parçalar ortaya bilinçli eylemler çıkarırlar.

 

Beyin de öyle.

 

Her hücre sayısız molekülden oluşuyor. Onlar da sayısız atomdan.

Hepsi tek başına bişey değil.

Ama biraraya gelince beyin oluyor, bilinç oluyor, düşünüyor, karar veriyor vs. vs..

Saygılarr.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Sayın Bilimselci...

Açıklamanız için sağolun...

 

Aslında çok basit bir denklemi var bence ve şöyle düşünüyorum:

Mesela Anakartı biliyorsunuz. Güç Kaynağı/Power Suffly'den Anakart'a giden elektrik akımı 5, 9, 12 gibi çeşitli güçlerde... Anakarta gittiğinde her Entegre, Direnç vs ya da devre elemanları diyelim bu akımlardan hangisi ile iş görebiliyorsa onu alıyor. Mesela ilgili akım (frekans) Ekran kartına gidiyor ve oradaki tüm devre elemanlı o akımla çalışabilecek düzeyde. Başka bir akım şiddetini/gücünü tanımıyor. Diyelim ki 9 volt ile çalışıyorsa, 5 volt geldiğinde çalışmıyor. Yeterli akım geldiğinde tüm devreler bu akım icabınca birbirlerine o akımı yönlendiriyorlar ve çalışır hale gelip, ekrana görüntüyü eksiksiz olarak yansıtıyorlar. Yani beyinde böyle olabilir. Yukarıda verdiğim hikayede mesela, "Kapı Çarpması"nı yeterli bir uyarıcı (5 voltluk elektrik) olarak düşünürsek, bu diğer devrelerinde çalışmasına neden oluyor, çünkü aynı şekilde birbirleri ile bağıntılı haldeler. İlgili Sinaps bağları ile birbirlerine bağlanmış durumdalar. Yani bir zincirleme reaksiyon söz konusu... Bu akımda dediğim gibi; Kapı Sesi... Onun harekete geçirdiği Tedirginlik, Onun harekete geçirdiği Korku, onn harekete geçirdiği bir Eylem, onun harekete geçirdiği bir Yargı... Bunlar bir "Bütün" olarak "Düşünme" mekanizmasını işler hale getiriyor olmalı...

 

Sayın boşig,

Beyin işlemlerini PC ye benzetirken işlemciye gelen emirler tıpkı duyu organlarımızdan gelen titreşimler gibi klavyeden, fareden ve diğer komut devrelerinden gelmektedir.

İşlemci(beyin) bunları çözerek tekrar ilgili iş gören devrelere (ekran, cd, yazıcı tarayıcı vs.) gibi işgören organlara gönderir.

Bu komutlar. Power supply (SMPSU) den gelen voltajlarla değilde sayısal kodlamalarla (1-0) oluşmaktadır.

Misal olarak 101010 aç'a tekabül ediyorsa, 010101 sayıları da kod olarak kapat'a tekabul ediyor.

001001 kırmızı renk'e tekabül ediyorsa 110110 mavi renk'e tekabül ediyordur.

Bunlar kod anlamındadır. Voltaj farkı milyarlarca bilgiye kod olamaz.

0-1 Rakkamlarının farklılığı milyarlarca değişik kodlar oluşturur.

Beyin ,de hem ram, hemde işlemci gibi çalışmaktadır. Sinirler de bilgi(kod) taşıyan iletkenlerdir.

 

Sayın boşig,

Amacım yanlış çıkartmak değil. Seni temin ederim.

Sadece doğruyu belirtmek. Olurya bu bilgiyi alt yapı yapmak isteyenler olabilir.

Bunu hep yapmak gerek. Sosyal bilimlerde de, pozitif bilimlerde de.

Kaldıki sayısalcı olmamana rağmen, verdiğin bilgilerden çok yararlandığımı belirtmek isterim.

 

Selamlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şizofreni işlevselliğin önemli derecede bozulduğu, duygu, düşünce ve davranış bozukluklarının görüldüğü gerçeklikle uyuşmayan bulgularla belirli nedenleri bilinmeyen bir bozukluktur.Yani ruhsal bir hastalıktır,ve yine aynı soru burdada karşımıza çıkıyor beyinmi düşünüyor ruhmu?

Gelelim Alzheimer hastalığına.....

 

Şizofreni ve alzheimer hastalığının beyinden gelen bir hastalık olduğunu biliyordum.

Ama tekrar bir araştırma yaptım ve gördümki internette onlarca bilgi var bu konuda.

Bu bilgiler yatkili uzmanlarca, akademik bilgi olarak açıklanmaktadır. Hurafeciler tarafından değil.

Her iki hastalığa da beyindeki kimyasal dengesizliğin yol açtığı söylenmekte.

 

Ancak inançlıların bu gibi hastalıkların tedavisinde hastalığın, ruh yapısından geldiğini sanarak saçma tedavilere yöneldiklerini biliyorum.

Hocanın abdest suyunu içen insanları duyduk ve biliyoruz.

 

İnsanın kişiliğine illaki de ruhi yapısı demek gerekiyorsa;

Bunun da, beyinindeki bilinç ve değer yargılarından geldiğini bilmek gerekir.

Yoksa metafizik anlamda, insanı gölge gibi takip eden bir "ruh" yoktur.

Bu mitolojik ve teolojik bir masaldır, uydurmadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Su, Hava, Domates, Armut, kepap, enerji üretir tamam'da acaba düşünür,fikir üretirlermi

 

Senin yazının altına bişey yazmışım, onu oku.

 

Tek başına hiçbir madde bilinçlidir diyemeyiz.

Ancak her maddenin bilinçsizce yaptığı hareketler toplamı dışarıdan bilinçli hareket olarak görünür.

 

Bilgisayarda her parça tek başına bir metal, plastik ve elektrik yığınıdır.

Ama bu bilinçsiz parçalar ortaya bilinçli eylemler çıkarırlar.

 

Enerji de tek başına bişey değildir.

Lamba da tek başına bişey değildir.

İşlevsel olması için birliktelik gerekiyor.

 

birde acaba ölü bir kişiye bu sayılan enerji maddeleri (armut) filan vs,vs ne etki eder yani canlandırırmı enerji verirmi ölü bir kişi neden nefes almaz ve yahut ona hava pompalasalar ne olur vs,vs[/b].

 

 

Senin ölüye hava pompalaman, kanına vitamin enjecte etmen, ağzına su dökmen, o enerji kaynaklarının "ihtiyaç duyulan yerlere" götürüldüğü anlamına gelmez. Hava, pompaladığın yerde; su, içirdiğin yerde; vitamin, enjecte ettiğin yerde kalır.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Her iki hastalığa da beyindeki kimyasal dengesizliğin yol açtığı söylenmekte.

 

Sana katılıyorum sebgili bilimselci.

Şizofreni son tahlilde fiziksel bir hastalık.

Zira şizofrenlere ilaç verilerek normal davranmaları sağlanabiliyor.

İlaçlar, enzim düzenleyici görevi görüyor.

Ancak vücut o enzimleri kendi üretemediği için şizofreninin kesin tedavisi olmuyor.

Sürekli ilaç kullanımı ile normal hayat sürdürebiliyorlar.

 

Alzheimer hastalığının ise, yaşlılıkla birlikte ortaya çıktığından "beyin hücresi ölümü" ile alakalı birşey olduğu sanılıyor.

Adamın karısı ölüyor. Söylüyorlar. Üzülmüyor. Çünkü ona bu bilgi "yeni" bilgi gibi geliyor, çünkü karısını hatırlamıyor.

Falanca futbol maçı 1-1 bitti gibi bir haber ile karın öldü haberi arasında fark yok onun için.

Hafıza merkezi tahrip olduğu için hergün söylense de hatırlayamıyor hiçbirşeyi.

Daha ileri düzeyde vakalarda, vücudu kontrol eden beyin hücreleri de ölmüş oluyor.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tek başına hiçbir madde bilinçlidir diyemeyiz.

Ancak her maddenin bilinçsizce yaptığı hareketler toplamı dışarıdan bilinçli hareket olarak görünür.

 

Bilgisayarda her parça tek başına bir metal, plastik ve elektrik yığınıdır.

Ama bu bilinçsiz parçalar ortaya bilinçli eylemler çıkarırlar.

 

Beyin de öyle.

 

Her hücre sayısız molekülden oluşuyor. Onlar da sayısız atomdan.

Hepsi tek başına bişey değil.

Ama biraraya gelince beyin oluyor, bilinç oluyor, düşünüyor, karar veriyor vs. vs..

 

Yukarıdaki alıntı BrainSlapper'e aittir.

 

Yazdım ama tekrar etmede fayda var. Bilgisayar'da metal, plastik,elektrik yığınıdır ama bilinçli eylem çıkarırmış neyle komut'la, neyle program yüklemeyle bilinç bumu hani bilgisayar'ın "ÖZGÜR" iradesi hadi desin bakalım beni icad edeni tanımıyorum ben kendiliğimden (tesadüfen) oluştum bilinçsiz parçalardan oluşurum ama yaptığım her şey bilinç'li bir eylemdir diyemez sebebide ona yüklenen program ve komutla işlev görür. Ama "BEYİN" saymaya gerek yok sayısız hücre,atom, dan oluşur fakat en önemlisi "ÖZGÜR İRADE'Sİ" var düşünür karar verir uygular ve yaptığından mesul olur değilmi.

Birde "DÜNYA" acaba neden eğiktir mevsimler oluşsun diyemi yoksa tesadüfmü birde bu eğikliğin meydana gelişi bilinç'tenmi yani bilinç'li bir oluşummu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Su, Hava, Domates, Armut, kepap, enerji üretir tamam'da acaba düşünür,fikir üretirlermi birde acaba ölü bir kişiye bu sayılan enerji maddeleri (armut) filan vs,vs ne etki eder yani canlandırırmı enerji verirmi ölü bir kişi neden nefes almaz ve yahut ona hava pompalasalar ne olur vs,vs.

mesela domates düsünüp kendini kebap yapiyormus!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilgisayar'da metal, plastik,elektrik yığınıdır ama bilinçli eylem çıkarırmış neyle komut'la, neyle program yüklemeyle bilinç bumu hani bilgisayar'ın "ÖZGÜR" iradesi hadi desin bakalım beni icad edeni tanımıyorum ben kendiliğimden (tesadüfen) oluştum bilinçsiz parçalardan oluşurum ama yaptığım her şey bilinç'li bir eylemdir diyemez sebebide ona yüklenen program ve komutla işlev görür. Ama "BEYİN" saymaya gerek yok sayısız hücre,atom, dan oluşur fakat en önemlisi "ÖZGÜR İRADE'Sİ" var düşünür karar verir uygular ve yaptığından mesul olur değilmi.

 

Herşey öğrendiği kadar düşünür, muhakeme eder.

Bilgisayarın tek öğrenme kaynağı var: insan.

 

İnsanın binlerce öğrenme kaynağı var.

Ailen öğretir.

Okul öğretir.

Başka insanlar öğretir.

Kitap okursun öğrenirsin.

Donarsın öğrenirsin.

Elini yakarsın öğrenirsin.

Dayak yersin öğrenirsin.

 

Hadi bilgisayar şunu yapsın demekle, mağara adamları hadi bir bilgisayar yapsınlar da görelim demek aynı şey.

Hadi bilgisayar şunu yapsın demekle, hadi şu arabayı kullansı da görelim demek aynı şey.

Bilgisayar teknolojisi daha bebeklik çağında.

Herşeyin bir zamanı var.

 

Şu anda bilgisayar basit RASYONEL mukayeseler yapabiliyor, basit şeyleri düşünebiliyor.

Bilgisayar'a İRRASYONEL düşünme ne zaman öğretilir bilemiyorum.

 

Birde "DÜNYA" acaba neden eğiktir mevsimler oluşsun diyemi yoksa tesadüfmü birde bu eğikliğin meydana gelişi bilinç'tenmi yani bilinç'li bir oluşummu.

 

Dünya veya başka gezegen tek başına eğik değildir.

Başka bir şeye göre "eğik" diyebilirsin.

Dünya güneşe göre eğiktir.

 

Eğiklik yaşamın oluşması için şart değildir. hepimiz ekvator bölgesinde yaşardık eğik olmasaydı.

 

Senin düşüncen ne?

Allah bir fiske atmış eğmiş mi dünyayı?

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Rüya:Madde ötesi alemin en acik delillerinden biridir.Rüya beynin bir fonksiyonu degil,ona yansiyan ruhsal etkinin bir sonucudur.Yani beyinde baslamaz onda gelismez.

Bilindigi gibi uyku,sinir sisteminin istirahat halidir.Hayati merkezler haric,uykuda tüm beyin merkezleri fonksiyonunu durdurur.Bu duraklama su siradan baslayarak hizla yayilir:Önce bilinc,düsünce,idrak,hafiza fonksiyonlari durur.Sonra duyu organlari ve hissi sinirler,motor sistemi söner.Bu sira icerisinde elbette ki muhakeme,zeka ve bilince tabi olan bu fonksiyonlar;sigortalari atmis makina gibi tamamen susar.

Ya bu melekeler beyne aittir;uykuda kesinlikle durur ve rüya olayi olmaz.Yada bu melekeler beyin disinda bir merkezden gelmektedir ki;fonksiyonlari durmus olan beyin,beyin disinda etkisini yürütmüs olabilsin.

Rüyanin ruhsal olusunun kacinilmaz üc delili vardir:

1-Iki üc günlük bebeklerin gülmesi:eger rüya beynin bir fonksiyonu olsaydi bebekler önce gülmesini ögrenir sonra rüyada gülerlerdi.Halbuki bebekler daha iki günlükken rüyada güler.Oysa 25 günden daha önce gülmeyi ögrenemezler.

2-Rüyamizda hic gitmedigimiz yerlere gider sonradan oraya gittigimizde rüyamizi hatirlariz.Olay görmedigimiz sahislari görmek acisindanda öyledir.

3-Gelecekte karsilasacagimiz bir olayi önceden tüm ayrintilari ile rüyamizda görebiliriz.Bu kabil rüya o kadar coktur ki hemen herkesin ya kendisi veya yakinlarindan birisi böyle birrüya görmüstür.

(Abraham Lincoln'ün öldürülmeden bir gün önce gördügü rüya ve kendisine ates edildigi an rüyamda gördügüm adam bu idi demesi gibi,ansiklopedilere gecmis rüyalar vardir.)

Rüyalari bize takdim eden ic spiker ruhtur.

 

Onk.Dr.Halik Nurbaki

Insan Bilinmezi

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar beynin muhteşem bir yapsını var bunu biliyoruz..

Sadece bilgi depolamak değil, bilgiyi işlemek, bilgiyi gerekli yerlere aktarmak gibi karmaşık görevleri vardır...

Sadece bunlarda değil, depomin, serotonin gibi bazı hormonlarıda salgılar, öfkeli insanı sakinleştirir, sakin insanı öfkelendirir, yada zevk duymasını mutlu omasını sağlar..

Ama konu bunlar değil..

Konu düşünme ve irade..

Verileri yorumlama esnasındada beyin devrededir..

Ama bu yorum sonucunda evet mi hayır mı sorularına cevap veren şey nedir..

Bakın saklanmış bilgiler içerisindne iki bilgiyi karşılaştyırarak, uğrayacağı zararı yada kazanacağı karı da hesaplayan şey beyin olabilir..

Ama bütün bunları yönlendiren ne..?

Bütün bunların muhatabı kim..?

Algılanmış algıları algılayan şey ne..

Ortaya çıkan şeyi okuyan şey ne..

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ruh bedenin enerji kaynağıdır, beynin çalışmasını da sağlayan bedenin aküsüdür bir yerde.

Ben eminimki bu ruh hakkındada bize söyleyeceğiniz bir şey yoktur.

İnançlarda olduğu gibi çağlar öncesi böyle bir olgudan bahsedilmiş...

Ahmet Mehmete, Mehmette Ahmete şeklinde süregelmiş.

Nasıl bir şey bu ruh ? Bizlere biraz tarifini yapabilirmisiniz ?

Anladığınız inandığınız kadarı ile.

İnanınki tanımını ve insanla olan ilişkisini belirtirken sizler de saçma olduğunun farkına varacaksınız.

 

Sizlerin inançlarına göre :

Gözle görülebilirmi ?

Varlığı hissedilebilirmi ?

Erkeğe göre erkek, Kadına göre dişimidir ?

Ağırlığı varmı ?

Biz uyurken o ne yapar ?

Bizle konuşabilirmi ?

Kimlerle konuşur ?

Biz acı çekersek üzülür, mutlu olursak mutlu olurmu ?

Neye yarar ?

Bize yardımcımıdır ?

Tehlike anında bize nankörlük yaparmı ?

Şeytan onumu yoksa bizimi etkiler ?

Bahsettiğiniz diğer dünyadada bizlerlemi olacak ?

Son olarak bizlere yararı nedir ?

 

Tanımınızı bekliyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..............

Ama bütün bunları yönlendiren ne..?

Bütün bunların muhatabı kim..?

Algılanmış algıları algılayan şey ne..

Ortaya çıkan şeyi okuyan şey ne..

 

Bilginin yönelimini, muhatabını, algılanışını, ve tekrar okunmasını yukardaki yazılardan herkes anladı.

Sanırım bir tek sen anlamadın sayın Kral.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilginin yönelimini, muhatabını, algılanışını,

 

Sayın Bilimselci yukarda yazılanlar anlaşılmaz şeyler değil, zaten bildiğimiz şeyler..

Beyin ve Pc neredeyse yüzde 99 luk benzerlik sergiler, PC de tek eksik olan şey hormonal salgılar ve duygulardır..

Ama üzerine basa basa algılayan ikinci ben'i sorguluyorum..

Bütün bu işlevleri algılayan benlik konusunda biraz daha düşünün derim..

Anlaşılması açısından bir örnek..

Bir insanın önüne bir bardak temiz su, br bardak çamurlu su koyalım..

Bulardan birini terrcih etmesini isteyelim..

Şimdi adam bu iki bardağa baktığında, beyninde nöronlarda daha öncede kopyalanan, pis sunun zaralı ve tadının çirkin oduğu bilgisi vardır, bu bilgiyi tecrübeyle yada bir duyumla edinmiştir..

Ve aynı insanın beyninde daha önceden temiz suyun renginin ve kokusunun nasıl olduğu bilgisi nöronlarda saklıdır..

Şimdi..

Bu adam iki bilgiyi kıyaslıyor ve temiz suyu seçiyor..

Evet bütün bunlar beyinde gerçekleşiyor..

Ama bütün bunları gören ne hisseden ne, kıyaslayan ne..?

İnsanı makina olarak görüyorsanız bu soruma cevap vermeniz yada bu sorumun üzerinde düşünmeniz gerekmiyor..

Ama bütün bunları hisseden bunlarla muhatap bir şey var ve o şey mevcut verilerle evet ve hayır diyen son şey..

Tıpkı bir çok işlemden sonra monütöre gelen bir resmin son algılayıcının ben olduğum gibi..

Yukarda anlattığnız herşey motüre kadar olan şeylerdir, eğer monütörün karşısnda hiç bir kimse yoksa, o şey orada anlamsızca kalacaktır..

O resmi birinin görmesi gerekiyor ki anlamlı olsun..

Yine anlaşılmadıysa ben anlatamamışımdır, çünkü bu gerçektir, benim anlatamamam gerçeği değiştirmez.. :)

 

 

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herşey öğrendiği kadar düşünür, muhakeme eder.

Bilgisayarın tek öğrenme kaynağı var: insan.

 

İnsanın binlerce öğrenme kaynağı var.

Ailen öğretir.

Okul öğretir.

Başka insanlar öğretir.

Kitap okursun öğrenirsin.

Donarsın öğrenirsin.

Elini yakarsın öğrenirsin.

Dayak yersin öğrenirsin.

 

Hadi bilgisayar şunu yapsın demekle, mağara adamları hadi bir bilgisayar yapsınlar da görelim demek aynı şey.

Hadi bilgisayar şunu yapsın demekle, hadi şu arabayı kullansı da görelim demek aynı şey.

Bilgisayar teknolojisi daha bebeklik çağında.

Herşeyin bir zamanı var.

 

Şu anda bilgisayar basit RASYONEL mukayeseler yapabiliyor, basit şeyleri düşünebiliyor.

Bilgisayar'a İRRASYONEL düşünme ne zaman öğretilir bilemiyorum.

Dünya veya başka gezegen tek başına eğik değildir.

Başka bir şeye göre "eğik" diyebilirsin.

Dünya güneşe göre eğiktir.

 

Eğiklik yaşamın oluşması için şart değildir. hepimiz ekvator bölgesinde yaşardık eğik olmasaydı.

 

Senin düşüncen ne?

Allah bir fiske atmış eğmiş mi dünyayı?

 

Saygılar.

 

İnsan ( eşrefi mahlukat) mağara devrinde? Bile özgür iradesi vardı en azından ama bilgisayar yine “İNSAN” icadı ve her aşamasını İnsanın yaptığı bir makina buradan hareketle diyelimki bilgisayar özgür iradesi oluştu olmaz ya teori diyelim ve İnsana isyan etti her konuda İnsan ne yapar bak oluşumunu böyle icad ettik otur oturduğun yerde denir değilmi ve bu arada bilgisayar’ın yapabileceği her şeyi kendi icadı olduğundan bilir ve tedbirini alır yani isterse bilgisayarı bozar yenisini yapar bu yapılanlar nerede yapılır Dünya ve Evren’de değilmi yani İnsanoğlu hiç bir şeyi yoktan var edemez olandan icad eder şimdi buradan hareketle “DİN’İ” hiç bir şey yazmıyorum şöyle soruyorum İnsanoğlu hadi hiç bir şeyi yoktan var etmesini (haşa) geçelim var olandan insan’ın bir kılını icad etsin sentetik değil veya insan beynin’de olan “DNA” nın bir benzerini yapay değil icad etsin aynen ve aynen.

Dünya’nın eğik oluşu hakkında söylediklerin muazzam bir bir buluş demekki Ekvator bölgesinde yaşardık bravo doğrusu ama bir şeyi unuttun test etmedin yani denemedin nereden biliyorsun Ekvatorda yaşam olacağını veya yaşamın oluşması için şart olmadığını değilmi. Doğru söylüyorsun Dünya, Güneş’e göre eğiktir bir plan dahilinde yaşamın oluşması için. Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.