Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Amerika - Hayal ve Gerçek


ramell

Amerika-Hayal ve Gerçek  

11 üye oy verdi

  1. 1. Bana göre Amerika Birleşik Devletleri

    • Acımasız bir imparatorluk
      4
    • Ilımlı bir Süpergüç
      0
    • Bir pazarlama başarısı
      4
    • Göründüğüyle aynı
      1
    • Merhametli bir devlet
      0
    • Çok şeyden ibaret tek şey
      2


Önerilen İletiler

Amerika Birleşik Devletleri hiç kuşkusuz tarihin üzerinde en çok konuşulan, spekülasyon yapılan ve kağıt üzerinde yıkılıp yeniden kurulan devletidir. Bir Süpergüçtür ve emperyalist bir geçmişi yoktur. Dünyanın ilk demokrasisi ve yazılı ilk anayasına sahiptir. Amerikan Anayasası dünyanın en eski anayasasıdır. Oldukça kısa bir anayasadır ve tek işlevi temel hak ve özgürlükleri güvence altına almaktır. Anayasa güçler ayrılığı üzerine kuruludur. Bir tür denge ve denetleme mekanizması devletin tüm araçlarında etkindir. Yasama, Yürütme ve Yargı kesin sınırlarla birbirinden ayrılmıştır.

 

Amerika farklı uluslardan meydana gelmiş ve başarılı bir Amerikanlaştırma programıyla çekirdek bir ulus meydana getirilmiştir. Bu asimilasyon insanların kutsallarına tecavüz etmeden, sadece dil ve kültür üzerine kurulmuştur. Kuşkusuz, dil, ortak kültür, tarih ve ulus bilinci Amerikan toplumunu bir arada tutan kimyayı oluşturur ve bu kimya farklı kökene sahip göçmenler tarafından sürekli bir değişime tabi tutulur. Yine de ortak bir Amerikan kültüründen bahsetmek mümkündür. Asimilasyon kaba bir benlik değişiminden ziyade, ülkeye yeni katılan unsurun kimi özelliklerinin ortak kültüre karışması ile bu ortak kültürün yeni unsuru bir ölçüde değiştirmesi şeklinde gerçekleşir. Pizza ne kadar İtalyan ya da ne kadar Amerikalıdır? Aslında o bir İtalyan yemeğidir ama artık Amerikan kültürüyle yoğrulmuş yeni bir öğedir ve ne bütünüyle italyan ne de bütünüyle başka bir şeydir. İşte bu tarifi zor olan "şey" Amerikan ulusunun özünü oluşturur. Bu bakımdan Amerika bir ergime potasıdır. Bu ergime adeta kendi kendine, yeni unsur bunun farkına varmadan gerçekleşir.

 

Amerikan Rüyası yaşayan bir olgudur, ama yine de rüyadır. Yani gerçek ve hayal iç içedir. Bütünüyle kabus değildir ancak bir rüya her zaman insanı mutlu etmeyebilir. Amerikan rüyası bir insanı harekete teşvik eder ve JFK havalimanına ulaşıncaya dek devam eder. Sonra rüya biter Amerikan Gerçeği başlar. Bu gerçek biraz ağır bir gerçektir ve ancak yeterince güçlü olanlar onunla baş edebilir. Gerçek olan Amerika'nın Baverly Hills'den ibaret olmadığıdır. Amerikan Rüyası bir başlangıçtır, son değil. Bu rüya ülkeyi oluşturan elementlerin asıl harcıdır. Kimse Amerika'ya ondan nefret ederek gelmez-teröristler dışında.

Amerikan Rüyası daha çok toprakla alakalıdır; kökleri Batının yerleşime açıldığı 17 yüzyıla kadar gider. Şimdi ise bu rüya değişime uğramış ve içine uzun binaları, geniş yolları, büyük arabaları ve siyah gözlüklü, iri kıyım polisleri de almıştır. Amerikan rüyası İtalyan, İskoç, İngilizdir. Bu rüya Yahudi, Çinli ve Ukraynalıdır. Bu rüya Pakistanlı, İranlı ve Suriyelidir. Amerikan Rüyası tüm bu elementlerden ibarettir ve değişmeye devam etmektedir. Bu açıdan Amerika dünyanın değişime en açık, en esnek ülkesidir.

 

Belki de Amerika'yı milyonlarca insanın gözünde ideal kılan insan ruhuna arzu ettiği özgürlüğü müjdelemesidir. Bu yüzden, sokaklarında Amerikan bayraklarının çiğnendiği İranli genç nüfus ilk fırsatta bu ülkeye kaçabilmek için yasadışı yollar denemektedir. Bu yüzden Filistinli savaşçılar Amerikan üniversitelerinde okuyabilmek için Arap ülkelerinden yardım istemektedir. Amerika hepimizin içinde bir parça vardır ama birçoğumuz onu toprak ve milliyet duygularının arkasına hapsetmişizdir. Halbuki Amerikalı ne İngiliz, ne Fransızdır. O yepyeni bir olgudur ve tek başına tüm milliyet unsurlarının üzerindedir. Bir üst kimliktir ve insan olarak bizim en saf halimizdir. Adeta dünya vatandaşlığının bir provası, başarılı bir deney sahasıdır. Amerika Atlantistir, kayıp kıta ve aranan krallıktır.

 

Bu forumda Amerika ile ilgili hissettiklerimizi tartışalım. Sözlerimiz duygularımıza değil gerçeklere dayansın. Eğer ne zaman parçalanıp yok olacağını biliyorsanız bunu yazın ama bir kanıta dayalı olarak. Aşağıdaki gibi:

 

Bütçe: (ABD'nin vergi oranı en düşük gelişmiş ülke olduğunu hatırlayın. Geleneksel olarak Avrupa ülkeleri bütçelerini mamul ürünlerden topladıkları katma değer vergisine dayandırırlar. ABD ise daha çok şirketleri vergilendirir. Bu vergi zenginlikle orantılıdır. Mesela, Amerikan bütçesinin %70'i gelir düzeyi yüksek %10 tarafından karşılanır. Yani vergi adaleti vardır. )

1.United States $2,338,000,000,000.00

2. Japan $1,748,000,000,000.00

3. Germany $1,300,000,000,000.00

4. France $1,080,000,000,000.00

5. United Kingdom $896,700,000,000.00

6. Italy $820,100,000,000.00

7. Spain $386,400,000,000.00

8. Netherlands $274,400,000,000.00

9. Australia $221,700,000,000.00

10. Sweden $199,600,000,000.00

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

olmayan tarih üzerine kurulmuş binbir çeşit insanın yaşadığı koskoca bir yalan amerika...

 

 

Amerikan devletinin tarihi Türkiye Cumhuriyeti tarihinden eskidir. Eğer 1787 1923'ten daha eski bir zamana tekabül ediyorsa "olmayan tarih" üzerinde konuşmak için doğru kişi değilsiniz demektir. Binbir çeşit insanın yaşıyor olması ise sanırım gurur duyulacak bir özellik. Binbir çeşit insanın binbir çeşit sebeple, binbir çeşit yol bularak Amerika'ya ulaşabildiğini gösterir bu. Sanırım bu özellik başka kimseye nasip olmadı ve olmayacak. Çokuluslu devletler bunu ya işgallerle ya da doğal göç ile başarırlar. Osmanlı devleti toprak kazanımlarıyla, savaşarak çok uluslu bir yapıya kavuştu. Amerika ise anakara dışında fetih hareketlerinde bulunmadı. Yani yüz binlerce İrlandalı, ülkeleri Amerika tarafından işgal edildi diye Amerikalı olmadılar. Bunu istedikleri için oldular. Altıyüz yıl boyunca devam eden İngiliz işgali onları İngiliz yapmaya yetmedi. Aynen Osmanlı yönetiminin Ermeni nüfusunu Osmanlı yapamadığı gibi. Amerikan ulusu ise bütün bu farklı elemanlar tarafından gönüllü göçlerle kuruldu ve karmaşık bir yapıya kavuştu. Vadedilen topraklar sıfatı Kudüs ve Amerika için kullanıldı yalnızca. Amerikan Devleti hayallerine yetecek kadar büyük bir ülke arayanlar için bir rüya olarak doğdu ve büyüdü. Aynı fonksiyon biraz değişerek de olsa devam etmekte. Nihayet bütün o farklı unsurlar kendilerini Amerikalı olarak tanımladılar ve o potada eriyerek yeni ulusu hem kendileri ve hem de diğer etnik gruplar için ortak bir çekim merkezi haline getirdiler. Yani aslında Amerika'da sizin kastettiğiniz anlamda "binbir çeşit" ulus yok. Amerika'da Amerikalılar var. Amerikalı bir üst kimlik olarak bütün insanların taşıdığı bir ortak sıfat oldu. Şurası da açıktır ki "binbir" çeşit çiçekten elde edilen bal dünyanın en şifalı ilacıdır. :)

 

 

 

 

amerika birleşik devletlerinde türkiyenin nüfusu kadar kişi sokaklarda karton kutularda yaşıyor.

 

Bu durumda kağıt endüstrisine gün doğdu demektir. Kanıt lütfen.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.