Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

AHMET ARİF


Misafir şevval

Önerilen İletiler

YALNIZ DEĞİLİZ

 

Bir ufka vardık ki artık

Yalnız değiliz sevgilim.

Gerçi gece uzun,

Gece karanlık

Ama bütün korkulardan uzak.

Bir sevdadır böylesine yaşamak,

Tek başına

Ölüme bir soluk kala,

Tek başına

Zindanda yatarken bile,

Asla yalnız kalmamak.

 

Şafakları ben balığa çıkarım

Akan akmayan sularda

Benim, bütün tezgahlarda paydosa giden

Bir bahar akşamı dünyada.

Ben dört duvar arasında değilim

Pirinçte, pamukta ve tütündeyim,

Karacadağ, Çukurova ve Cibalide.

 

Zehirli kör yılanları

Ve sıtmasıyla

Gün yirmidört saat insan avında

Karacadağda çeltikler.

Bir kız çocuğunun gözyaşı gibi

- Ayak bileklerinde bir dizi boncuk,

Sol omzunda nazarlık,

Dağ başında unutulmuş üşümüş,

Minicik bir aşiret kızının -

Damla-damla, berrak olur pirinci.

Kamyonlarla, katır kervanlarıyla

Beyler sofrasına gider...

 

Çukurovam,

Kundağımız, kefen bezimiz

Kanı esmer, yüzü ak.

Sıcağında sabır taşları çatlar,

Çatlamaz ırgadın yüreği.

Dilerse buluttan ak,

Köpükten yumuşak verir pamuğu.

Külhan, kavgacıdır delikanlısı,

Ünlü mahpusanelerinde Anadolumun

En çok Çukurovalılar mahpustur,

Dostuna yarasını gösterir gibi,

Bir salkım söğüde su verir gibi,

Öyle içten

Öyle derin,

Türkü söylemek, küfretmek,

Çukurova yiğidine mahsustur...

 

Tütünü bilir misin?

"Kız saçı" demiş zeybekler,

Su içmez her damardan,

Yerini kolay beğenmez,

Üşür

Naz eder,

Darılır

İki parmak arasında kıyılmış,

Bir parçası var kalbimin

İncecik, ak kağıtlara sarılır,

Dar vakit yanar da verir kendini.

Dostun susan dudağına...

 

Sokaklardan,

Kıyılardan,

Gök mavisinden,

Ekmeğinden,

Canevinden ayrı düşmeye

Yani bütün hasretlerin kahrına

Ve zehrine çaresiz kalmaların,

İlk nefesi Hızır gibi yetişir

Cibalide sarılan cıgaranın...

 

Tütün isçileri yoksul,

Tütün işçileri yorgun,

Ama yiğit

Pırıl - pırıl namuslu.

Namı gitmiş deryaların ardına

Vatanımın bir umudu...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

UNUTAMADIGIM

 

Acardin

Yalnizligimda

Mavi ve yesil

Acardin

Tavsan kani kinali - berrak

Yenerdim acilari, kahpelikleri...

Gitmek,

Gozlerinde gitmek surgune.

Yatmak,

Gozlerinde yatmak zindani

Gozlerin hani?

*To be or not to be* degil

*cogito ergo sum* hic degil...

Asil is, anlamak kacinilmaz'i

Durdurulmaz cigi

Sonsuz akimi.

Icmek

Gozlerinde icmek ayisigin

Varmak,

Gozlerinde varmak can tilsimina.

Gozlerin hani?

Canimin gizlisinde bir can idin ki

Kan degil sevdamiz akardi geceye,

Sikdikca cellad,

Kemendi...

Duymak

Gozlerinde duymak uc - agaclari

Susmak,

Gozlerinde susmak,

Ustura gibi...

Gozlerin hani?

 

AHMED ARIF

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AY KARANLIK

 

Maviye

Maviye çalar gözlerin,

Yangın mavisine

Rüzgarda asi,

Körsem,

Senden gayrısına yoksam,

Bozuksam,

Can benim, düş benim,

Ellere nesi?

Hadi gel,

Ay karanlık...

 

İtten aç,

Yılandan çıplak,

Vurgun ve bela

Gelip durmuşsam kapına

Var mı ki doymazlığım?

İlle de ille

Sevmelerim,

Sevmelerim gibisi?

Oturmuş yazıcılar

Fermanım yazar

N'olur gel,

Ay karanlık...

 

Dört yanım puşt zulası,

Dost yüzlü,

Dost gülücüklü

Cıgaramdan yanar.

Alnım öperler,

Suskun, hayın, çıyansı.

Dört yanım puşt zulası,

Dönerim dönerim çıkmaz.

En leylim gecede ölesim tutmuş,

Etme gel,

Ay karanlık...

 

 

 

Ahmet ARiF

 

 

 

 

Kolay Gelsin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aarif.gif

 

ANADOLU

Beşikler vermişim Nuh'a

Salıncaklar, hamaklar,

Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,

Anadolu'yum ben,

Tanıyor musun ?

 

Utanırım,

Utanırım fukaralıktan,

Ele, güne karşı çıplak...

Üsür fidelerim,

Harmanım kesat.

Kardeşliğin, çalışmanın,

Beraberliğin,

Atom güllerinin katmer açtığı,

Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,

Kalmışım bir başıma,

Bir başıma ve uzak.

Biliyor musun ?

 

Binlerce yıl sağılmışım,

Korkunç atlılarıyla parçalanmışlar

Nazlı;, seher-sabah uykularımı

Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,

Haraç salmışlar üstüme.

Ne İskender takmışımm,

Ne şah ne sultan

Göçüp gitmişler, gölgesiz !

Selam etmişim dostuma

Ve dayatmışım...

Görüyor musun ?

 

Nasýl severim bir bilsen.

Köroğlu'nu,

Karayılan'ı,

Meçhul Asker'i...

Sonra Pir Sultan'ı ve Bedrettin'i.

Sonra kalem yazmaz,

Bir nice sevda...

Bir bilsen,

Onlar beni nasıl severdi.

Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı

Minareden, barikattan,

Selvi dalından,

Ölüme nasıl gülerdi.

Bilmeni mutlak isterim,

Duyuyor musun ?

 

Öyle yıkma kendini,

Öyle mahzun, öyle garip...

Nerede olursan ol,

İçerde, dışarda, derste, sırada,

Yürü üstüne üstüne,

Tükür yüzüne celladın,

Fırsatçının, fesatçının, hayının...

Dayan kitap ile

Dayan iş ile.

Tırnak ile, diş ile,

Umut ile, sevda ile, düş ile

Dayan rüsva etme beni.

 

Gör, nasıl yaratılırım,

Namuslu, genç ellerinle.

Kızlarım,

Oğullarım var gelecekte,

Herbiri vazgeçilmez cihan parçası

Kaç bin yıllık hasretimin koncası

Gözlerinden,

Gözlerinden öperim,

Bir umudum sende,

Anlıyor musun?

 

AHMET ARİF

 

33 KURŞUN

 

 

Bu dağ Mengene dağıdır

Tanyeri atanda Van'da

Bu dağ Nemrut yavrusudur

Tanyeri atanda Nemruda karşı

Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur

Bir yanın seccade Acem mülküdür

Doruklarda buzulların salkımı

Firari güvercinler su başlarında

Ve karaca sürüsü,

Keklik takımı...

 

Yiğitlik inkar gelinmez

Tek'e tek döğüşte yenilmediler

Bin yıllardan bu yan, bura uşağı

Gel haberi nerden verek

Turna sürüsü değil bu

Gökte yıldız burcu değil

Otuzüç kurşunlu yürek

Otuzüç kan pınarı

Akmaz,

Göl olmuş bu dağda...

 

 

 

Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı

Sırtı alaçakır

Karnı sütbeyaz

Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı

Yüreği ağzında öyle zavallı

Tövbeye getirir insanı

Tenhaydı, tenhaydı vakitler

Kusursuz, çırılçıplak bir

Şafaktı

 

Baktı otuzüçten biri

Karnında açlığın ağır

Boşluğu

Saç, sakal bir karış

Yakasında bit,

Baktı kolları vurulu,

Cehennem yürekli bir yiğit,

Bir garip tavşana,

Bir gerilere.

 

Düştü nazlı filintası aklına,

Yastığı altında küsmüş,

Düştü, Harran ovasından getirdiği tay

Perçemi mavi boncuklu,

Alnından akıtma

Üç topuğu ak,

Eşkini hovarda, kıvrak,

Doru, seglavi kısrağı.

Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!

 

Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,

Böyle arkasında bir soğuk namlu

Bulunmayaydı,

Sığınabilirdi yüceltilere...

Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,

Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,

Yanan cigaranın külünü,

Güneşlerde çatal kıvılcımlanan

Engereğin dilini,

ilk atımda uçuran

Usta elleri...

 

Bu gözler, bir kere bile faka basmadı

Çiğ bekleyen boğazların

Kıyametini

Karlı, yumuşacık hiyanetini

Uçurumların,

Önceden bilen gözleri...

Çaresiz

Vurulacaktı,

Buyruk kesindi,

Gayri gözlerini kör sürüngenler

Yüreğini leş kuşları yesindi...

 

 

Vurulmuşum

Dagların kuytuluk bir boğazında

Vakitlerden bir sabah namazında

Yatarım

Kanlı, upuzun...

 

Vurulmuşum

Düşüm, gecelerden kara

Bir hayra yoranım çıkmaz

Canım alırlar ecelsiz

Sığdıramam kitaplara

Şifre buyurmuş bir paşa

Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız

 

Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz

Rivayet sanılır belki

Gül memeler değil

Domdom kurşunu

Paramparça ağzımdaki...

 

 

Ölüm buyruğunu uyguladılar,

Mavi dağ dumanını

Ve uyur uyanık seher yelini

Kanlara buladılar.

Sonra oracıkta tüfek çattılar

Koynumuzu usul usul yoklayıp

Aradılar.

Didik didik ettiler

Kirmanşah dokuması al kusağımı

Tespihimi, tabakamı alıp gittiler

Hepsi de armağandı Acem elinden...

 

Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız

Karşıyaka köyleri, obalarıyla

Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,

Komşuyuz yaka yakaya

Birbirine karışır tavuklarımız

Bilmezlikten değil,

Fukaralıktan

Pasaporta ısınmamış içimiz

Budur katlimize sebep suçumuz,

Gayri eşkiyaya çıkar adımız

Kaçakçıya

Soyguncuya

Hayına...

 

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz

Rivayet sanılır belki

Gül memeler değil

Domdom kurşunu

Paramparça ağzımdaki...

 

 

Vurun ulan,

Vurun,

Ben kolay ölmem.

Ocakta küllenmiş közüm,

Karnımda sözüm var

Haldan bilene.

Babam gözlerini verdi Urfa önünde

Üç de kardaşını

Üç nazlı selvi

Ömrüne doymamış üç dağ

Parçası.

Burçlardan, tepelerden, minarelerden

Kivre, hısım, dağların çocukları

Fransız Kuşatmasına karşı koyanda

 

Bıyıkları yeni terlemiş daha

Benim küçük dayım Nazif

Yakışıklı,

Hafif,

İyi süvari

Vurun kardaş demiş

Namus günüdür

Ve şaha kaldırmış atını.

 

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz

Rivayet sanılır belki

Gül memeler değil

Domdom kurşunu

Paramparça ağzımdaki...

 

 

AHMET ARİF

 

 

 

 

Sevdan Beni

 

Terketmedi sevdan beni,

Aç kaldım, susuz kaldım,

Hayın, karanlıktı gece,

Can garip, can suskun,

Can paramparça...

Ve ellerim, kelepçede,

Tütünsüz uykusuz kaldım,

Terketmedi sevdan beni...

 

AHMET ARİF

 

HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM

 

Seni anlatabilmek seni.

İyi çocuklara, kahramanlara.

Seni anlatabilmek seni,

Namussuza, halden bilmeze,

***** yalana.

Ard- arda kaç zemheri,

Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu

Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...

Bir ben uyumadım,

Kaç leylim bahar,

Hasretinden prangalar eskittim.

Saçlarına kan gülleri takayım,

Bir o yana

Bir bu yana...

Seni bağırabilsem seni,

Dipsiz kuyulara.

Akan yıldıza.

Bir kibrit çöpüne varana.

Okyanusun en ıssız dalgasına

Düşmüş bir kibrit çöpüne.

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,

Yitirmiş öpücükleri,

Payı yok, apansız inen akşamdan,

Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,

Seni anlatabilsem seni...

Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır

Üşüyorum, kapama gözlerini...

 

AHMET ARİF

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKSAM ERKEN INER MAHPUSHANEYE

 

Aksam erken iner mahpushaneye.

Ejderha olsan kar etmez.

Ne kavgada ustaligin,

Ne de catal yurek civan olusun.

Kar etmez,inceden icine dolan,

Alip goturen hasrete.

 

Aksam erken iner mahpushaneye.

Iner,yedi kol demiri,

Yedi kapiya.

Birden,aglamakli olur bahce.

Karsida,duvar dibinde,

Uc dal gece sefasi,

Uc kok hercai menekse...

 

Ayni korkunc sevdadadir

Gokte bulut,dalga kaysi.

Baslar koymaga hapislik.

Karanlik can sikintisi...

<<Kurdun Gelini>>ni soyler maltada biri,

Bense volta'dayim ranza dibinde

Ve hep olmayacak seyler kurarim,

Gulunc, acemi,cocuksu...

 

Vurulsam kaybolsam derim,

Cirilciplak, bir kavgada,

Erkekce olsun isterim,

Dostluk da ,dusmanlik da.

Hicbiri olmaz halbuki,

Gecer sunguler namluya.

Baslar gece devriyesi jandarmalarin...

 

Hirsla cakarim kibriti,

Ilk nefeste yarilanir cigaram,

Bir duman alirim, dolu,

Bir duman,kendimi olduresiye,

Biliyorum, <<sen de mi?>> diyeceksin,

Ama aksam erken iniyor mahpushaneye.

Ve disarda delikanli bir bahar,

Seviyorum seni,

Cildirasiya...

 

AHMED ARIF

AKSAM ERKEN INER MAHPUSHANEYE

 

Aksam erken iner mahpushaneye.

Ejderha olsan kar etmez.

Ne kavgada ustaligin,

Ne de catal yurek civan olusun.

Kar etmez,inceden icine dolan,

Alip goturen hasrete.

 

Aksam erken iner mahpushaneye.

Iner,yedi kol demiri,

Yedi kapiya.

Birden,aglamakli olur bahce.

Karsida,duvar dibinde,

Uc dal gece sefasi,

Uc kok hercai menekse...

 

Ayni korkunc sevdadadir

Gokte bulut,dalga kaysi.

Baslar koymaga hapislik.

Karanlik can sikintisi...

<<Kurdun Gelini>>ni soyler maltada biri,

Bense volta'dayim ranza dibinde

Ve hep olmayacak seyler kurarim,

Gulunc, acemi,cocuksu...

 

Vurulsam kaybolsam derim,

Cirilciplak, bir kavgada,

Erkekce olsun isterim,

Dostluk da ,dusmanlik da.

Hicbiri olmaz halbuki,

Gecer sunguler namluya.

Baslar gece devriyesi jandarmalarin...

 

Hirsla cakarim kibriti,

Ilk nefeste yarilanir cigaram,

Bir duman alirim, dolu,

Bir duman,kendimi olduresiye,

Biliyorum, <<sen de mi?>> diyeceksin,

Ama aksam erken iniyor mahpushaneye.

Ve disarda delikanli bir bahar,

Seviyorum seni,

Cildirasiya...

 

AHMED ARIF

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İçim, bir suskunsa tekin mi ola?

O Malta bıçağı, kınsız, uyanık

Ve genç bir mısradır

Filinta endam...

Neden, neden alnındaki yıkkınlık

Bakışlarındaki öldüren buğu?

Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...

Nasıl da almış aklımı

Sürmüş, filiz vermiş içimdeki sevdan

Dost, düşman söz eder kendi kavlince

Kınamak, yiğit başına.

Bu ne ayıp, ne de yasak

Öylece bir gerçek, kendi halinde

Belki, yaşamama sebep...

 

Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.

Hani kurşun sıksan geçmez geceden

Anlatamam, nasıl ıssız, karanlık...

Ve zehir-zıkkım cigaram.

Gene bir cehennem var yastığımda

Gel artık...

 

Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden şiirinden...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

YURDUM BENİM ŞAHDAMARIM

 

 

 

Engereğin dişlerine işledim,

 

Ağu dişlerine

 

Oluklu, çentik...

 

Ve vurgun,

 

Gözleri bir çift cehennem

 

Burnuna kan tütmüş

 

Pars bıyığına...

 

Dağın pulat yüreğine işledim,

 

Şimşeğin masmavi usturasına

 

Sevdanı usul-usul

 

Sevdanı mısra-mısra

 

Lo ben seni hapislerde sevmişim,

 

Ben seni sürgünlerde.

 

Yurdum benim şahdamarım...

 

 

 

Yücende buzul

 

Ve kar,

 

Maviş dağ tavşanları

 

Gün vuranda alaran

 

Zemheri yılanları

 

Ve yahut bir hışımla

 

Öyle çakılan

 

Sonsuzluğun yakışığı kartallar.

 

...........

 

Başım gözüm üstünesin

 

Suskum, avazım üstüne...

 

Adından başka silah

 

Yazgından başka günah

 

Daha yazmamış

 

Hiçbir gizli dosyada

 

Hiçbir açık kitapta.

 

 

AHMET ARİF

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

LEYLİM LEYLİM

 

 

 

Leylim - leylim dünyamızın yarısı

 

Al - yeşil bahar,

 

Yarısı kar olanda

 

Gene kavim - kardaş, can - cana düşman,

 

Gene yediboğum akrep,

 

Sarı engerek,

 

Alnımızın aklığında puşt işi zulüm

 

Ve canım yarı geceler

 

Çift kanat kapılarına karşı darağaçları,

 

Mahpusanede çeşme

 

Yandan akar olanda,

 

Gelmiş yoklamış ecel

 

Kaburgam arasından.

 

Yoklasın hele...

 

 

 

Çağıdır, can dayanmaz,

 

Çağıdır, en çatal, en ası,

 

Cehennem koncası memelerinin.

 

Çağıdır, kırk gün - kırk gece

 

Kolların boynuma kement,

 

Ha canım kötüye inat...

 

Vah ki ne desem,

 

Kurşunları namlulara sürülü,

 

İki elleri kan,

 

Baskıncılar uykumuzu yıkar olanda,

 

Alır yüreğim:

 

 

 

Yankın yasak, aynalara.

 

İnemem bahçende talan,

 

Tam, boş yanı bu, derim namussuzun,

 

Tam, bıçağım cehennem gibi güzelken,

 

Aklıma düşüyorsun

 

Ellerim arık...

 

 

 

Bilmiş

 

Bütün zulalar

 

Eğri hançer, kara mavzer, kan pusu.

 

Ve insan düşüncesinin o en orospu,

 

O en ayıp, frengili yemişi,

 

Çıldırtılmış uranyum

 

Bilmiş,

 

Bilsinler!

 

Sana nasıl yandığımı

 

Uuuuy gelin...

 

 

 

İşte kan tutmuş korsanlar,

 

Haramla beslenmiş azgın,

 

Düzmece peygamberler

 

Ve cüceleri

 

Ve iğdiş ve aptal kölelerine karşı,

 

İşte bir kez daha

 

Bu can bendeyken,

 

Delin, divanenim işte

 

Uuuuy gelin...

 

 

 

Bu yasaklar,

 

Firavun kalıntısı.

 

Yoksun,

 

Akdan - karadan.

 

Gizline, canevine kurulu faklar.

 

Gün ola, umut kesip korkunç yetinden,

 

Murdar tutkusuna dünyasızlığın,

 

Gün ola, düşesin bekler.

 

Düşme!

 

Ölürüm...

 

Gözlerinden, gözlerinden olurum.

 

 

 

Leylim - leylim

 

Ayvalar nar olanda

 

Sen bana yar olanda.

 

Belalı başımıza

 

Dünyalar dar olanda.

 

 

 

 

 

UNUTAMADIĞIM

 

 

 

Açardın,

 

Yalnızlığımda

 

Mavi ve yeşil,

 

Açardın,

 

Tavşan kanı, kınalı-berrak.

 

Yenerdim acıları, kahpelikleri...

 

 

 

Gitmek,

 

Gözlerinde gitmek sürgüne.

 

Yatmak,

 

Gözlerinde yatmak zindanı.

 

Gözlerin hani?

 

 

 

"To be or not to be" değil.

 

"Cogito ergo sum" hiç değil...

 

Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,

 

Durdurulmaz çığı

 

Sonsuz akımı.

 

 

 

İçmek,

 

Gözlerinde içmek ayışığını.

 

Varmak,

 

Gözlerinde varmak can tılsımına.

 

Gözlerin hani?

 

 

 

Canımın gizlisinde bir can idin ki

 

Kan değil,sevdamız akardı geceye,

 

Sıktıkça cellad,

 

Kemendi...

 

 

 

Duymak,

 

Gözlerinde duymak üç-ağaçları

 

Susmak,

 

Gözlerinde susmak,

 

Ustura gibi...

 

Gözlerin hani?

 

 

 

ahmet arif.... :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Ahmet Kaya Şarkıları - Oy Havar

 

Yangınlar

***** fakları

Korku cığlıkları

Ve irin selleri aç yırtıcılar

Suyu zehir bıçaklar ortasındasın

Bir cana bir başa kalmışsın vay vay

Pasatsız duldasız üryan

Bir cana bir de başa

Seher vakti leylim leylim

Cellat nişangahlar aynasındasın

Oy sevmişem ben seni

Üsküdar'dan bu yana lo kimin yurdu

He canim

Çiçek dağı kıtlık kıran

Gül açmaz çağla dökmez

Vurur çakmaktaşı kayalarıyla

Küfrünü medetsiz Munzur

Şahmurat suyu kan akar

Ve ben şairim...

Namus işçisiyim yani

Yürek işçisi

Korkusuz pazarlıksız

Kül elenmemiş

Ne salkım bir bakış

Resmin çekeyim

Ne kinsiz bir rüzgar

Mısra dökeyim

Oy sevmişem ben seni!

Ve sen daha demincek

Yıllarda geçse demincek

Bıcaklanmış dal gibi ayrı düştüğüm

Ömrümüm sebebi ustam, sevgilim

Yaram derine gitmiş

Fitil tutmaz bilirim

Ama hesap dağlarladır

Umut dağlarla

Düşün uzay cağında bir ayağımız

Ham carık kıl çorapta olsa da biri

Düşün olasılık, atom fiziği

Ve bizi biz eden amansız sevda

Atıp bir kıyıya bir zamanı

Yarının çocukları gülleri için

Herbirinin ayva tüyü için çilleri için

Koymuş postasını

Görmüş restini

He canım

Sen getir üstünü

Oy Havar

Muhammed, İsa aşkına

Yattığım ranza aşkına

Deeey dağları un eder ferhadın gürzü

Benim de boş yanım hançer yalımı

Ve zulamda kan ter içinde asi

He desem koparacak dizginlerini

Yediveren gül kardeşi bir arzu

Oy sevmişem ben seni!

 

 

 

 

Müzik : Ahmet Kaya

Şiir : Ahmed Arif

 

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 9 yıl sonra...

2 Haziran Ahmet Arif'in ölüm yıldönümü : (

yaşamının anlamını da gene kimselere bırakmadan en güzel kendisi anlatmış..

 

“Asıl adım Ahmed Önal, Ahmed Arif olarak bilinirim. Yaşamım boyunca hakkı aradım; ezilenin ve güçsüzün yanında durdum. Memleketlilerim sömürülmesin, memleketlilerim kullanılmasın, memleketlilerim ölmesin diye konuştum. Eşitlik için yazdım, eşitlik için söyledim, eşitlik için dayak yedim, eşitlik için sövdüm. O günleri göremeyeceğimi bilsem de birilerine o günleri gösterebilmek için öldüm.”

 

 

"Öyle yıkma kendini,
   Öyle mahzun, öyle garip...
   Nerede olursan ol,
   İçerde, dışarda, derste, sırada,
   Yürü üstüne - üstüne,
   Tükür yüzüne celladın,
   Fırsatçının, fesatçının, hayının...
   Dayan kitap ile
   Dayan iş ile.
   Tırnak ile, diş ile,
   Umut ile, sevda ile, düş ile
   Dayan rüsva etme beni."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 10 ay sonra...

  
   Yiğit harmanları, yığınaklar,
   Kurulmuş çetin dağlarında vatanların.
   Dize getirilmiş haydutlar,
   Hayınlar, amana gelmiş,
   Yetim hakkı sorulmuş,
   Hesap görülmüş.
   Demdir bu...
  
   Demdir,
   Derya dibinde yangınlar,
   Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs...
   Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
   Çelik kadavrası korugan'ların.
   Ölünmüş, canım,ölünmüş
   Murad alınmış...

   Gelgelelim,
   Beter, bize kısmetmiş.
   Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
   Susmak ve beklemek, müthiş
   Genciz, namlu gibi,
   Ve çatal yürek,
   Barışa, bayrama hasret
   Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
   Otuziki dişimizle gülmeğe,
   Doyasıya sevişmeğe,yemeğe...
   Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
   Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
   Ve asıl biz biliriz kederi.
  
   İçim, bir suskunsa tekin mi ola?
   O Malta bıçağı,kınsız,uyanık,
   Ve genç bir mısradır
   Filinta endam...
   Neden, neden alnındaki yıkkınlık,
   Bakışlarındaki öldüren buğu?
   Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
   Nasıl da almış aklımı,
   Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
   Dost, düşman söz eder kendi kavlince,
   Kınanmak, yiğit başına.
   Bu, ne ayıp, ne de yasak,
   Öylece bir gerçek, kendi halinde,
   Belki, yaşamama sebep...

   Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
   Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
   Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...        
   ...
          
                                     Ahmed ARİF

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.