Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

DİN İNSANOĞLUNU NEDEN TEHDİT EDER?


LUCAS

Önerilen İletiler

Arkadaşlar;Her din kendi varlığını sürdürebilmek için günah ve ceza kavramlarını

şiddetli bir şekilde insanoğluna empoze eder;Başka deyişle bir insan doğduğu andan itibaren

mensup olduğu toplum hangi inanca sahipse toplum tarafından küçük yaşlardan itibaren o dini inanca

sevkedilir,ve tabi ki çocukluktan kazandırılan inanç ve davranışlar insanın içine kazınır.Bu her

toplumda her dinde böyledir.Bu sebeple bireyler ileriki yaşlarda karşıılarına çıkan veya çıkabilecek

hertürlü değişik din sistemine karşı tepki verecektir,reddedecek inanmayacaktır,zaten hayatın

getirmiş olduğu maddi ve manevi zorluklarla mücadeleye konsantre olmuş olan birey

belki de bunu görmeyecektir bile...Yani bu durumda islamiyet veya herhangi başka bir dine

'eski köklü inancını'terkederek geçiş yapmadı diye kişileri yargılamak ve hatta cezalandırmak

nekadar doğrudur??Neden Kuran-ı Kerim de bu dini kabul etmeyenlere büyük

tehditler ve cezalar öngörülür??Bence insanın inancı ne olursa olsun doğru,dürüst

ve onurlu,iyi niyetli biryaşam sürmek için gayret içindeyse,başlangıçta anlattığım

tüm konular ışığında o insanı yargılamak cezalandırmak niye??Arkadaşlar bukonudaki

fikir ve düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.Sevgilerle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SORUMU BİLDİĞİM KADARIYLA CEVAPLAYAMA ÇALIŞAYIM.

 

BAKARA 62

"Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan, Sâbiîlerden Allah'a ve âhiret gününe inanıp barışa ve hayra yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar."

 

EVET KURAN'DA ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE YAZIYOR.YAHUDİ ,HRİSTİYAN ,SABİİLERDEN ve İMAN EDENLERDEN ,ALLAH'A VE AHİRET GÜNÜNE İNANAN VE HAYRA VE BARIŞA YÖNELİK İŞ YAPANLARIN ALLAH KATINDA ÖDÜLLERİ OLACAKTIR.

 

ALİ İMRAN 113

"Ama hepsi bir değildir. ehlikitap içinden Allah için baş kaldıran/Allah huzurunda el bağlayan/hak ve adaleti ayakta tutan/kalkınıp yükselen bir zümre de vardır; gece saatlerinde secdelere kapanmış olarak Allah'ın ayetlerini okurlar."

 

DEMEK Kİ EHLİKİTAPTAN DA ALLAH'IN RIZASINI KAZANACAK KULLAR VARDIR.BUNU BEN DEĞİL ALLAH KELAMI OLAN KURAN SÖYLÜYOR.

 

DEMEK Kİ ÖLE YAHUDİLERİ , HRİSTİYANLARI TÜMDEN CEHENNEMLİK İLAN EDENLER BÜYÜK BİR YANILGI İÇİNDEDİRLER.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SORUMU BİLDİĞİM KADARIYLA CEVAPLAYAMA ÇALIŞAYIM.

..............

DEMEK Kİ ÖLE YAHUDİLERİ , HRİSTİYANLARI TÜMDEN CEHENNEMLİK İLAN EDENLER BÜYÜK BİR YANILGI İÇİNDEDİRLER.

 

Açıklamalar gerçekleri yansıtmıyor.

Ayette "Allaha inanmak" gerekliliği belirtiliyor. Bir başka deyişle müslüman olmak.

Bu istem, insanların ben merkezci istekleri.

"En doğrusu benimkidir" mantığı.

Din'de, ahlak'ta, milli değerlerde başkalarının değerlerini yanlış bulma tabuları.

 

Niyet, şu ayetle daha açık gözüküyor.

 

Maide-51 “Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar, sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır.”

 

İnançların mantık dışılığı kapatılmaya çalışıldıkça, daha çok çelişkiler çıkmakta.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar;Her din kendi varlığını sürdürebilmek için günah ve ceza kavramlarını

şiddetli bir şekilde insanoğluna empoze eder;Başka deyişle bir insan doğduğu andan itibaren

mensup olduğu toplum hangi inanca sahipse toplum tarafından küçük yaşlardan itibaren o dini inanca

sevkedilir,ve tabi ki çocukluktan kazandırılan inanç ve davranışlar insanın içine kazınır.Bu her

toplumda her dinde böyledir.Bu sebeple bireyler ileriki yaşlarda karşıılarına çıkan veya çıkabilecek

hertürlü değişik din sistemine karşı tepki verecektir,reddedecek inanmayacaktır,zaten hayatın

getirmiş olduğu maddi ve manevi zorluklarla mücadeleye konsantre olmuş olan birey

belki de bunu görmeyecektir bile...Yani bu durumda islamiyet veya herhangi başka bir dine

'eski köklü inancını'terkederek geçiş yapmadı diye kişileri yargılamak ve hatta cezalandırmak

nekadar doğrudur??Neden Kuran-ı Kerim de bu dini kabul etmeyenlere büyük

tehditler ve cezalar öngörülür??Bence insanın inancı ne olursa olsun doğru,dürüst

ve onurlu,iyi niyetli biryaşam sürmek için gayret içindeyse,başlangıçta anlattığım

tüm konular ışığında o insanı yargılamak cezalandırmak niye??Arkadaşlar bukonudaki

fikir ve düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.Sevgilerle...

 

Her sistem kendi varlıgını devam ettirebilmek için suç ve ceza öngörmüştür.Bu sadece dinlere has bir özellik degil.Seküler, profan düzenlerde bu şekilin dışında degil.Bu mümkün de degildir.

Şiddetli bir şekilde empoze daha çok seküler sistemler de geçerli.( bu sistemler ( seküler) ne kadar gelişmiş olursa olsun bu kompleksten kurtulamaz ).Allah en azından din konusun da insanları serbest bırakıyor.

Gelenekden etkilenmek ise ; bu kişiden kişiye degişir.İnsanların ferd olarak dinle yada herhangi bir sistemle, hangi düzeyde ilişki kurduguna baglıdır.Din yada herhangi bir sistem kişi için varoluşsal bir ilişki içinde ise vazgeçilmezdir.Eger varoluşsal bir ilişki yoksa vazgeçilmez degildir ve önem sırası hayli geriden gelir.

 

Kur'an etraflı sorduklarınız ise ; Kur'an insanları kendine inanmaya davet eder.Kişi olarak bunu kabul yada red edersiniz.Kabul ettiginizde bu kabüle uygun yaşamaya çalışırsınız.Red ettiginiz de zaten bu tehdit ve cezaları da red etmiş olursunuz.İnanmazsınız ki bu reddinizin temelidir, bu tehdit ve cezalar sizi baglamaz, yani size etki yapmayacak demektir.

Dogru, dürüst ve onurlu iyi niyetli bir hayat; bunlar Kur'an'ın da vaz ettigi şeyler.Önemli olan bunların içeriginin nasıl doldurulucagı konusu.

Kur'an'ın Allah'ını kabul ettigimiz de O'nun üstünlügünüde kabul etmiş oluruz.Bu üstünlügü kabul ettigimiz de O'na yol göstermek (haşa) absürt olurdu.Kabul etmedigimizde ise zaten bir sorun yoktur.( tehdit ve cezaların bir degeri kalmaz anlamında)

Ahiret çerçevesinde sordugunuzu varsayarak yazdım bu görüşleri.

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Her din cennet ve cehennemin gerçekligini vurgular, ve bu vurgu dogmatikdir.Cennet ve cehennem tanımı geregi dünya hayatının sınırlarının ötesinde olan ve bu yüzden söz konusu buraya ait olan bilgi edinme süreçleriyle ispatlanamayan bir durumu temsil eder .Eger insandan daha yüksek birşey varsa o zaman bu hayattan daha yüksek bir hayat var demektir.Bu yüksek ( ahiret) hayat buraya ait sınırlamalara tabi olmadıgı için insanlar beşer haliyle onu ihata edemezler.

İnsan ya seçme özgürlügü olmayan bir makinedir, yada seçme özgürlügü oldugundan seçiminin sonuçlarına katlanacaktır.Bu sebep-sonuç ilişkisidir.Yoksa keyfi bir uygulama degildir.

Dinler açısından ceza ve mükafat bakışı meşru ve kullanışlıdır.Dinler sadece soyut bir Allah inancına degil, aynı zamanda O'nun kendini açıklamasına yani 'biçim almasına' da inanmayı gerektirir.Bu dinin somut ve pratik yönü haline gelerek dünyada yaşanıp etkili hale gelmesini saglar.

Dine baglanma ile onu reddetme arasındaki tercih bir mahiyet arzeder.Din hak ise yapılacak iş de dini en iyi şekilde yaşamaktır.Yok batıl ise o vakit yapılacak olan yemek, içmek ve evlenmektir.Zira yarın ölüm vardır, vakit kaybetmeye gerek yoktur.İman ve reddin uzlaşması ( teorik planda) mümkün degildir.Din ilave bir tercih degildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bakınız din asla insanları tehdit etmez sadece yaptıklarının cezasını verir herşeyde olduğu gibi mesala kanun da hırsızlık yapmak nasıl suçsa cezası varsa ve insanlar bu cezayı almaak istemedikleri ve diğer sebeplerden dolayı bunu yapmazlar yapanlar ayrı tabi işte islamdada YÜCE ALLAH İNSANLARA KURANI KERİMDE ne yapmaSI gerektiğni geyet güzel bir şekilde açıklar bunu yaparsan böyle olur onu yaparsan farklı olur diye uyarmış yol göstermiş ne güzel bişey peki dünya hayatındakı cezaları kabul ediyor onlardan kaçıyorsanız bunları niye tehdit olarak görüyorsunuz çelişki konusun gelince farklı düşündüğünüz içiN öyle oysakı orda hristiyanlardan yahudilerden iman edip inanlar diyo böyle kişiler yokmu hristiyanlarda elbetteki vardır işte bunlara korku yoktur diyo diğer milletten insanlardanda bu dine inanlar var ancak inanmayanlardan uzak durunuz diyo çelişki bence tamamen kendinizde müslüman olmayan bir insan bile kuranı kerimi okuyup anlayarak onun içindeki güzellikleri görerek inanabilir ve müslüman olabilir. işte KURANI KERİMDE tüm insanlara inmiştir YÜCE ALLAH bunu belirli bir kesime değilde tüm insanlığa göndermiş iyi ve doğruyu belirtmiş insan oğluna akılda vermişki okusun anlasın diye din ASLA baskı yapmaz HERKEZ DİNİNİ SEÇMEKTE ÖZGÜRDÜR lütfen bu konuyu açAnlar bunu okusun

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan oğlununu çok mu masum sanıyorsunuz..?

Melekler gibi masum olabilmeye garanti verebiliyor musunu ki, cezayı yargılıyorsunuz..

Dönün bir bakın dünya tarihine..

Nice beldeler alan taran edildi, nice zulümler yapıldı, niceleri çıktı tanrılık ilan etti istediğini astı, istediğini kesti, niceleri çıktı sömürgeler kurdu, nice yurtlar istila edildi..

Başınızı tekrar çevirin ve günümüze bakın..

Bir yerlerde savaş yok mu, bir yerlerde zulüm yok mu..?

Gerçekten insan oğlu çok mu masum..?

 

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şekli ibadetler, ayinler dinlerin önemli esaslarındandır.Allah'a sadace düşünce ve sözle ibadet etmek yetmez, amelde olmalıdır.Fakat insan kendisinden neşet eden hareketlerle bu ihtiyacı karşılayamaz, bu yüzden Allah bize neyi yapmamız ve neyi de yapmamamız gerektigini buyurmuştur.Yapılması istenenler kadar, yapılmaması istenenlerde Allah'a ibadet etmek anlamına gelir. Bu şekli ibadetler basite alınmamalıdır, bilakis bu ritüeller ''anlamı'' sürekli kılmaya ve bir başka yaşama manevi bir uzanıştır.İnananları maddi ve manevi her daim hazır tutmak; bu şekli ibadetlerle saglanır.İbadetler olmadan Din varolamaz.

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar başlığım ''din insanları neden tehdit eder''bu doğru ama içerikteki yazımı

hiç okumadığınızı veya anlamaya çalışmadığınızı görüyorum verdiğiniz cevaplardan.

Yani ben diyorun ki insanın içinde doğuşundan itibaren köksalmış inançlar kolay

kolay değişmez değiştirilemez,yani sen bir insanın dini inancına; o artık eskidi

bak bu yenisi artık onu terket bunu yaşa diyerek varacağın nokta sadece karşı tepkidir,

topikte bahsettiğim sebeplerden dolayı.O yüzden insanların yeni bir dine inanmayışını

yargılamak ve hatta cezalandırmak vicdanen ve mantıken yanlıştır.Siz nasıl ki islamiyeti

bırakıp budist olamazsanız hiçbir budist yada hristiyan da müslüman olamaz.(istisnalar hariç)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peygamberlerin amacı; insanlığın saadetidir..

Her peygamber bir cahiliye çağı kapatmıştır..

Saygılar..

 

Eğer amaçları insanlığın saadetiyse hiçbiri amaçlarına ulaşamamıştır.

 

Çünkü genel olarak, savaşlar dinin ekseninde yapılmıştır. Birçok peygamber bir çok yorum farkı getirdiği için bölünmelere daha sonrada kaosa sürüklemiştir insanları. İstikrar ise hiçbir zaman olmamıştır, herzaman iyi bir dönemden sonra mutlaka bir kaos çıkmıştır. Peygamberlerin getirdiği dinler hala bir çatışma ortamında bulunmaktadır. Günümüzde de durum aynıdır. Müslümanlar ile Hristiyanlar sürekli bir kaos halindeler. Dinler kötülüğü emretmez, iyiliği aşılar kökeninde ama, savaşların vahşetin temelini oluşturmaktanda asla kurtulamamışlardır ister istemez. Dolayısıyla peygamberler bile durumu düzeltememişler görüldüğü üzere.

 

Demekki insanlığın saadete ulaşmasını din değil mantık sağlayacaktır. İnsanların çoğu dinini yaşıyor zaten ama bu çözüm getirmiyor.

 

Bu bağlamda, başlıktada belirtildiği üzere "din, insanlığı tehdit eden bir hal almış olabilir"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah, insanı bir takım yetenek ve bilgilerle donatmış, ona akıl ve imkân vermiştir. İnsan bu bilgi, imkân ve yeteneğini kullanarak Allah'a karşı kulluk vazifesinde bulunacak ve O'na isyan etmeyecektir. Bunun karşılığında da, yeryüzündeki bütün imkânlardan ve nimetlerden istifade edecektir. Aklını ve zekâsını kullanarak maddeye şekil verecek ve yeni yeni keşifler ve aletler yapacaktır. Her şey, insanın rahat ve konforu içindir. Fakat bu rahatlık ve konfor, onu azdırmayacak ve Allah'ı unutturmayacaktır. Şayet, azdırır ve unutturur ise, o zaman kendisine bir uyarı gelecek ve kendisini ikaz edecektir. Yine de azgınlığa ve isyana devam ederse, o zaman da cezalandırılacaktır. İşte peygamberlerin ve kitapların sık sık gelişi bu sebeptendir. Her gelen peygamber ve getirdiği her kitap, insanoğluna yeni yeni imkânlar, bilgiler ve rahatlığını sağlayacak farklı şeyler getirmiştir. Medeniyetlerin ve kültürlerin gelişmesinde, peygamberlerin ve getirdikleri kitapların çok büyük katkısı ve etkisi olmuştur. Dini düşünce ve fikirlerden uzak, sadece arkeolojik bulgular ve bunlara dayanılarak ileri sürülen bir takım varsayımlarla yazılan medeniyet tarihi kitaplarında ele alınmayan en önemli konu da işte budur. Bu tarz kitaplarda ve pozitif düşünce sisteminde, medeniyetin oluşmasında ve gelişmesinde dinin rolü ve fonksiyonu ya hiç ele alınmaz, ya da çok eksik ne noksan olarak ele alınır. Sanki insan, bütün medeniyeti ve kültürü tek başına ve tesadüflerin yardımı ile var etmiş ve yoktan ortaya çıkartmıştır. Hâlbuki Kur'an, insanlık tarihini, ibret için insanlara arz ederken bu konularda da bilgi vermekte ve medeniyetin gelişmesinde ve kültürün artmasında peygamberlerin rolünü açıkça belirtmektedir. (Yorumsuz..)

 

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

topikte bahsettiğim sebeplerden dolayı.O yüzden insanların yeni bir dine inanmayışını

yargılamak ve hatta cezalandırmak vicdanen ve mantıken yanlıştır.Siz nasıl ki islamiyeti

bırakıp budist olamazsanız hiçbir budist yada hristiyan da müslüman olamaz.(istisnalar hariç)

 

istisnalar kaideyi bozmaz mı diyorsun

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah, insanı bir takım yetenek ve bilgilerle donatmış, ona akıl ve imkân vermiştir. İnsan bu bilgi, imkân ve yeteneğini kullanarak Allah'a karşı kulluk vazifesinde bulunacak ve O'na isyan etmeyecektir. Bunun karşılığında da, yeryüzündeki bütün imkânlardan ve nimetlerden istifade edecektir. Aklını ve zekâsını kullanarak maddeye şekil verecek ve yeni yeni keşifler ve aletler yapacaktır. Her şey, insanın rahat ve konforu içindirFakat bu rahatlık ve konfor, onu azdırmayacak ve Allah'ı unutturmayacaktır Şayet, azdırır ve unutturur ise, o zaman kendisine bir uyarı gelecek ve kendisini ikaz edecektir. Yine de azgınlığa ve isyana devam ederse, o zaman da cezalandırılacaktır. İşte peygamberlerin ve kitapların sık sık gelişi bu sebeptendir.

Herşey kılıfına oturtulmuş mantıklı bir şekilde ama sonuç yok !!! sadece felsefe var. Yani inanç metodu

 

 

 

Her gelen peygamber ve getirdiği her kitap, insanoğluna yeni yeni imkânlar, bilgiler ve rahatlığını sağlayacak farklı şeyler getirmiştir. Medeniyetlerin ve kültürlerin gelişmesinde, peygamberlerin ve getirdikleri kitapların çok büyük katkısı ve etkisi olmuştur.[/b] Dini düşünce ve fikirlerden uzak, sadece arkeolojik bulgular ve bunlara dayanılarak ileri sürülen bir takım varsayımlarla yazılan medeniyet tarihi kitaplarında ele alınmayan en önemli konu da işte budur. Bu tarz kitaplarda ve pozitif düşünce sisteminde, medeniyetin oluşmasında ve gelişmesinde dinin rolü ve fonksiyonu ya hiç ele alınmaz, ya da çok eksik ne noksan olarak ele alınır. Sanki insan, bütün medeniyeti ve kültürü tek başına ve tesadüflerin yardımı ile var etmiş ve yoktan ortaya çıkartmıştır. Hâlbuki Kur'an, insanlık tarihini, ibret için insanlara arz ederken bu konularda da bilgi vermekte ve medeniyetin gelişmesinde ve kültürün artmasında peygamberlerin rolünü açıkça belirtmektedir. (Yorumsuz..)

 

 

Peygamberler insanlar için tabiki bir düzen getirmiştir, sadece o kısmını düşünürsek. Ama aynı derecedede kaos getirmiştir. Yani öyle birşey oluşmuşki hem insanlığın kültürüne ahlakına düzenine hizmet ediyor hemde savaşlara, çatışmalara ve kaoslara. Elde var sıfır gibi bir şey.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dünyevileşmiş insan başlangıçtaki hikmeti kaybetmiştir.İnsan sitesinin imzası altında herşeye gücü yeten! insan iktidarı, yeryüzünde mükemmelligi gerçekleştirecektir!. Dünyevileşmiş insan, dünyada ve insanların yaşamlarında İlahi hazır bulunuş bilincinden de uzaklaşmıştır.O yüzden bir boşluk ve bir anlamsızlık hissiyle doludur, ve bu durum onu sonsuz narsistik tasarımlara ve spekülasyonlara açık hale getirmiştir.Gün ortasında anlamsız rüyalar görmektedir.Dünyevileşmiş insan, insan gücünün ontolojik eksikliklerini kökünden kazıyacagı şeklinde rüya ile avundugundan cennet umudunu kaybetmeyerek izini sürmeye devam eder.

 

Geleneksel insan potansiyelinin farkında olarak bu dünyanın bir cennet olamayacagını bilir.Dünyanın karşıtlıklar ve çatışma ile dolu oldugunun farkındadır.Bunu cennetten kovulmasının bir nedeni ve kendi kaderi oldugunun bilincindedir.Dünya ne ise odur aynı insanın ne ise o olması gibi.Potansiyel olarak bir aziz ya da kötü ruhlu biri.Geleneksel insan yaratılmış dünyanın asla bir cennet olamayacagını bilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dünyevileşmiş insan başlangıçtaki hikmeti kaybetmiştir.İnsan sitesinin imzası altında herşeye gücü yeten! insan iktidarı, yeryüzünde mükemmelligi gerçekleştirecektir!. Dünyevileşmiş insan, dünyada ve insanların yaşamlarında İlahi hazır bulunuş bilincinden de uzaklaşmıştır.O yüzden bir boşluk ve bir anlamsızlık hissiyle doludur, ve bu durum onu sonsuz narsistik tasarımlara ve spekülasyonlara açık hale getirmiştir.Gün ortasında anlamsız rüyalar görmektedir.Dünyevileşmiş insan, insan gücünün ontolojik eksikliklerini kökünden kazıyacagı şeklinde rüya ile avundugundan cennet umudunu kaybetmeyerek izini sürmeye devam eder.

 

Geleneksel insan potansiyelinin farkında olarak bu dünyanın bir cennet olamayacagını bilir.Dünyanın karşıtlıklar ve çatışma ile dolu oldugunun farkındadır.Bunu cennetten kovulmasının bir nedeni ve kendi kaderi oldugunun bilincindedir.Dünya ne ise odur aynı insanın ne ise o olması gibi.Potansiyel olarak bir aziz ya da kötü ruhlu biri.Geleneksel insan yaratılmış dünyanın asla bir cennet olamayacagını bilir.

 

Burada bir soru ile başlamak gerekir; "Asla kötülüğün olmadığı bir yer var mıdır?"

 

Eğer bu soruya "hayır yoktur" diyebiliyor ve "öyle bir yer aramak anlamsızdır" diye ekleyebiliyorsanız, neden "cennet" diye bir yerin olması gerektiğini düşünüyorsunuz?

 

Ben de şu önkabulden yola çıkıp öyle bir yer bulabilir miyim acaba ; "Her erkeğin kadın, her kadının erkek olduğu bir yer var mıdır?"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Açıklamalar gerçekleri yansıtmıyor.

Ayette "Allaha inanmak" gerekliliği belirtiliyor. Bir başka deyişle müslüman olmak.

Bu istem, insanların ben merkezci istekleri.

"En doğrusu benimkidir" mantığı.

Din'de, ahlak'ta, milli değerlerde başkalarının değerlerini yanlış bulma tabuları.

 

Niyet, şu ayetle daha açık gözüküyor.

 

Maide-51 “Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar, sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır.”

 

İnançların mantık dışılığı kapatılmaya çalışıldıkça, daha çok çelişkiler çıkmakta.

 

 

"dost edinmeyin" olayına bakalım burda şunu söylemek lazım "dost edinmeyin" ne anlama gelmektedir. Mesela aklıma hemen Allah'ın ehlikitapla evlenmeyi yasaklamadığı gelmektedir.. Demek ki burdaki "dost edinmeyin" sözünü irdelemek lazım.Ben de konuyu araştırmaktayım.

 

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK'ÜN sitesinde bu konuya verdiği cevapları yazalım.

 

Soru: Hıristiyan ve Yahudilerle evlenilebileceğini söylüyorsunuz. Ancak Mâide Suresi 51. ayet “onları gönül dostu edinmeyin” diyor. Açıklar mısınız?

Cevap: Bahsettiğiniz ayetteki, dost edinmekle evliliğin hiçbir ilgisi yoktur. Kur’an’ın evlenmeyi yasakladığı tek kitle müşriklerdir.

 

Soru: Kur'an', Maide Suresi'nde, Yahudi ve Hıristiyanlardan gönül dostu olamayacağını ve onlara güvenilemeyeceğini belirtiyor.Açıklar mısınız?

Cevap: Gönül dostu seçme işi kişisel münasebetlere bağlıdır.Kur'an kitlesel teslimiyetlerin olmamasını istiyor .

 

Soru: Yurt dışında yaşıyorum.Mâide Suresi 51.ayeti anlayamıyorum.Bu suredeki "gönül dostu"kavramı nedir?Hıristiyan ve Musevi bir yığın arkadaşım var.Bu insanların çok iyiliğini gördüm ve ben de onlara çok iyi davrandım.Kur'an kitap ehli kadınlarla Müslüman erkeklerin evlenmesine izin verdiğine göre diğer dinlerden insanlarla yakın ilişki içinde olunmasına karşı olamaz.Bu durumda bu ayet,bu insanlarla ilişkimizi nerede sınırlamamızı istiyor?

Cevap: Ölçü şudur:Dostluk ve kaynaşma var,teslimiyet yok .

 

Soru: Maide Suresi 51-53. ayetlere dayanarak ülkemizin bir Nato ülkesi olması ve son terör olaylarından sonra Amerika'ya tam destek vermesini nasıl yorumlarsınız?

Cevap: O ayetler ve benzerleri Ehlikitap kitlelere teslimiyeti yasaklar.Entegrasyon ve iş birliği başka bir şeydir.Kur'an entegrasyon ve iş birliği istemekte,emretmektedir.Geniş bilgi için Kur'an'ın Temel Kavramları adlı eserimizin Ehlikitap maddesine bakabilirsiniz.

 

NOT: soru ve cevaplar www.yasarnuriozturk.com sitesinden alınmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Burada bir soru ile başlamak gerekir; "Asla kötülüğün olmadığı bir yer var mıdır?"

 

Eğer bu soruya "hayır yoktur" diyebiliyor ve "öyle bir yer aramak anlamsızdır" diye ekleyebiliyorsanız, neden "cennet" diye bir yerin olması gerektiğini düşünüyorsunuz?

 

Ben de şu önkabulden yola çıkıp öyle bir yer bulabilir miyim acaba ; "Her erkeğin kadın, her kadının erkek olduğu bir yer var mıdır?"

 

evet asla kötülügün olmayacagı bir yer vardır.

Her erkeğin kadın, her kadının erkek olduğu bir yer de olmayabilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 8 yıl sonra...

SORUMU BİLDİĞİM KADARIYLA CEVAPLAYAMA ÇALIŞAYIM.

 

BAKARA 62

"Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan, Sâbiîlerden Allah'a ve âhiret gününe inanıp barışa ve hayra yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar."

 

EVET KURAN'DA ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE YAZIYOR.YAHUDİ ,HRİSTİYAN ,SABİİLERDEN ve İMAN EDENLERDEN ,ALLAH'A VE AHİRET GÜNÜNE İNANAN VE HAYRA VE BARIŞA YÖNELİK İŞ YAPANLARIN ALLAH KATINDA ÖDÜLLERİ OLACAKTIR.

 

ALİ İMRAN 113

"Ama hepsi bir değildir. ehlikitap içinden Allah için baş kaldıran/Allah huzurunda el bağlayan/hak ve adaleti ayakta tutan/kalkınıp yükselen bir zümre de vardır; gece saatlerinde secdelere kapanmış olarak Allah'ın ayetlerini okurlar."

 

DEMEK Kİ EHLİKİTAPTAN DA ALLAH'IN RIZASINI KAZANACAK KULLAR VARDIR.BUNU BEN DEĞİL ALLAH KELAMI OLAN KURAN SÖYLÜYOR.

 

DEMEK Kİ ÖLE YAHUDİLERİ , HRİSTİYANLARI TÜMDEN CEHENNEMLİK İLAN EDENLER BÜYÜK BİR YANILGI İÇİNDEDİRLER.

burada bir ayrıntı var. dikkat etmeniz gereken imam edenlerden diyor ayeti kerime imanın şartları arasında peygamberlerine hiç birini ayırmaksızın der. eğer birini bile ayırmış olursan iman etmiş de olmazsın oysa bahsettiğin diğer dinler ve mensupları Hz. Muhammedi (s.a.s.) kabul etmezler, dolayısıyla iman etmiş de olmazlar.zaten kabul etseler yaratılıştan beri hatta öncesi tek din tek Allah olduğunu da bilirlerdi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.