» iLyAdA Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2006 DAR AYAKKABI O bayram bana ayakkabi almaya karar verdiler. * *Hazir ayakkabi satan magaza yoktu $ehirde. Tek ayakkabi yapan dukkáninda ayakkabici ciplak ayagimi bir kartonun uzerine koydu, iyice basmami soyledikten sonra agzindaki kur$un kalemi eline alip ayagimin cevresini cizdi. * *O ayagimin cizildigi karton benim ayakkabi numaramdi.* *Gunlerce yeni ayakkabilarimin hayalini kurdum. Babamin anlattigina gore ayakkabilarim siyah ve bagcikli olacakti.* *Kapinin her calini$inda ko$tum.* *Ayakkabilarim bayramdan bir gun once geldi, siyah-bagcikli.* *O gun onlari giymedim. Bayram gecesi yatagimin altina yerle$tirdim yeni ayakkabilarimi.* *Arada bir kalkip kutusundan cikartiyor, yere koyuyor, yukaridan, yandan, onden bakip duruyordum. Parlak ve yuvarlak burnunu gecenin karanliginda kim bilir kac kez ok$adim.* *Uyku girmedi gozume.* *Sabahleyin ev ahalisi kalktiginda, ayakkabi kutusu kucagimda sandalyede oturuyordum ben.* *Ayakkabimi babam giydirdi.* *Ayagima olmami$ti ayakkabilarim, dardi ve canimi yakmi$ti. * *Ama bunu babama soylemedim. O "S¹k¹yor mu?" diye sordukca "Hay¹r" yanitini veriyordum. "Dar, ayagimi acitiyor" desem, geri gidecekti ayakkabilarim ve ayakkabicinin hemen bir yeni ayakkabi yapmasi olanaksizdi. * *O bayram sabahi canim yana yana yurudum.* *Bir sure sonra aci dayanilmaz oldu.* *Di$imi ***********.* *Topalladim.* *Soranlara "Dizimi vurdum" dedim, ama ayakkabilarimin ayagimi sIktigini kimseye soylemedim.* *Dogrusunu isterseniz ya$am dar ayakkabiyla yurumektir.* *Kimi zaman dar bir maa$, kimi zaman sevimsiz bir i$...* *Kimi zaman bir mekan dar ayakkabi olur bize, kimi zaman bir cevre, kimi zaman bir sokak, ya da bir $ehir...* *Kimi zaman dostluklar, arkada$liklar, beraberlikler bir dar ayakkabiya donu$ur.* *Kimi zaman zamandir dar ayakkabi, gecmek bilmez.* *Kimi zaman zenginlik, kimi zaman ba$inizi koydugunuz yastik...* *Caniniz yanar. * *Topallaya topallaya gidersiniz.* *Sonradan ogrendim ya$amin dar ayakkabiyla yurume sanati oldugunu... * *Bekir Coskun/Hurriyet Gz.24 Ekim 2006* Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ nobody Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2006 DAR AYAKKABI bu ve hoscakal yazIn çok etkileyici paylastIgIn icin tesekkur ederim sIkI bir takipcin olacagim galiba... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ mehmed Gönderi tarihi: 21 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Aralık , 2006 Paylaşımın İçin Sağol İlyada abla Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
» iLyAdA Gönderi tarihi: 21 Aralık , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 21 Aralık , 2006 teşekkürler, umarım hayat boyunca giymek zorunda kalmazsınız Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... Gönderi tarihi: 21 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Aralık , 2006 DAR AYAKKABI O bayram bana ayakkabi almaya karar verdiler. * *Hazir ayakkabi satan magaza yoktu $ehirde. Tek ayakkabi yapan dukkáninda ayakkabici ciplak ayagimi bir kartonun uzerine koydu, iyice basmami soyledikten sonra agzindaki kur$un kalemi eline alip ayagimin cevresini cizdi. * *O ayagimin cizildigi karton benim ayakkabi numaramdi.* *Gunlerce yeni ayakkabilarimin hayalini kurdum. Babamin anlattigina gore ayakkabilarim siyah ve bagcikli olacakti.* *Kapinin her calini$inda ko$tum.* *Ayakkabilarim bayramdan bir gun once geldi, siyah-bagcikli.* *O gun onlari giymedim. Bayram gecesi yatagimin altina yerle$tirdim yeni ayakkabilarimi.* *Arada bir kalkip kutusundan cikartiyor, yere koyuyor, yukaridan, yandan, onden bakip duruyordum. Parlak ve yuvarlak burnunu gecenin karanliginda kim bilir kac kez ok$adim.* *Uyku girmedi gozume.* *Sabahleyin ev ahalisi kalktiginda, ayakkabi kutusu kucagimda sandalyede oturuyordum ben.* *Ayakkabimi babam giydirdi.* *Ayagima olmami$ti ayakkabilarim, dardi ve canimi yakmi$ti. * *Ama bunu babama soylemedim. O "S¹k¹yor mu?" diye sordukca "Hay¹r" yanitini veriyordum. "Dar, ayagimi acitiyor" desem, geri gidecekti ayakkabilarim ve ayakkabicinin hemen bir yeni ayakkabi yapmasi olanaksizdi. * *O bayram sabahi canim yana yana yurudum.* *Bir sure sonra aci dayanilmaz oldu.* *Di$imi ***********.* *Topalladim.* *Soranlara "Dizimi vurdum" dedim, ama ayakkabilarimin ayagimi sIktigini kimseye soylemedim.* *Dogrusunu isterseniz ya$am dar ayakkabiyla yurumektir.* *Kimi zaman dar bir maa$, kimi zaman sevimsiz bir i$...* *Kimi zaman bir mekan dar ayakkabi olur bize, kimi zaman bir cevre, kimi zaman bir sokak, ya da bir $ehir...* *Kimi zaman dostluklar, arkada$liklar, beraberlikler bir dar ayakkabiya donu$ur.* *Kimi zaman zamandir dar ayakkabi, gecmek bilmez.* *Kimi zaman zenginlik, kimi zaman ba$inizi koydugunuz yastik...* *Caniniz yanar. * *Topallaya topallaya gidersiniz.* *Sonradan ogrendim ya$amin dar ayakkabiyla yurume sanati oldugunu... * *Bekir Coskun/Hurriyet Gz.24 Ekim 2006* bekir coşkun un belki de en sevdiğim yazısı diyebilirim...ilk gördüğümde acaba o mu dedim ve oymuşş... gerçekten sadece bekir coşkun u okumak için aldığım olur gazete...ayrıca doğa,hayvan,kadın sevgisi bence ön yüzeyde olan birisi... çok teşekkürler.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2006 Ne çekerse anılarından çeker insan.... Önemlidir ve çok şeydir; Bir zamanlar sana açtığı ufuklar, verdiği emekler, içindeki heves, aldığı her nefes, seni çok sevmiş olması, onu çok sevmiş olman. Ama ”iş”te de, “aşk”ta da, “düş”te de “şu an”dır, “bir zamanlar”dan daha önemli olan Yaşamsal hatadır bunu “vefa”yla karıştırıp, “şu an”a razı olman, yarını anılarda araman. Aksi iddia edilse de, öyle inanman istense de; Bir tek sana aittir yaşam bisikletin. Enerjisini, pedalına bastıkça elektrik üreten şarj dinamosundan alır kalbin. Bisikletine aldığın yol dostun, sana pedallara hevesle bastırdıkça, yükünü paylaşıp yol göstermek, yolunu açık etmek için yanıp tutuştukça anlamlıdır. Yokuşu birlikte tırmanmak da, kanatlarının altındaki rüzgarla birlikte süzülmek de, büyük ödülün tadını paylaşmak da, birlikte sarfedilen emekle güzeldir. Ne çekerse anılarından çeker insan... Emek artık esirgendiğinde, niyet tükendiğinde, arkandaki kucağındaki ağır bir bohçaya dönüştüğünde, yağmur damlaları sadece senin başına düştüğünde, bir tek frene basmadığı kaldığında, hatta onu bile yaptığında ve artık sana da, ona da yazık olmaya başladığında; “bir motosiklet bulması”nı dileyerek yola tek başına devam etmendir uygun olan. “Vefa” başka bir şeydir. Vefa; elinden geldiğince artık elinden gelmese bile yüküne, emeğine ortak olabilmek için hala yanıp tutuşana sahip çıkmaktır. Niyeti değil gücü tükenmiş yol dostunu seve seve sırtında taşımak, tıkandığın, tükendiğin yerde inip bisikletinden bir ağacın dibinde birlikte yatmaktır... Alıntı... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.